3 Saat oynadık! Gotham Knights ön inceleme
Geçtiğimiz günlerde WarnerBros’un özel bir sunumunda Gotham Knights’ı oynama şansına eriştim. Firmanın bilgisayarına uzaktan bağlanarak yaklaşık üç saat oyunu oynadım. Bu süreçte oyunun farklı bölümlerini oynamamıza izin verildi. Son oynadığımız bölüm ise oyunun ortalarından bir kısma aitti. Böylelikle oyunun başındaki karakterimiz ile orta kısımlardaki karakterimiz arasındaki güç dengesini de görmüş olduk. Şimdi gelin Gotham Knights ön inceleme içeriğimizde oyunda bizi nelerin beklediğine birlikte göz atalım.
Gotham Knights ön inceleme
Gotham Knights hikaye olarak Batman’in ölümünden yıllar sonrasını konu alıyor. O kadar çabaya, o kadar mücadeleye rağmen her zaman olduğu gibi Gotham’ı suçluların cirit attığı bir şehir olarak görüyoruz. Bu noktada özellikle şehrin atmosferini çok sevdiğimi söylemem lazım. Serbest dolaştığımız kısımlarda farklı bölgelere ayrılan şehrin atmosfer olarak ne kadar basık olduğunu hissediyorsunuz.
Arkham oyunlarının aksine şehirde bir tecrit durumu söz konusu değil. Yani yolda göreve giderken sağda solda Gotham sakinlerini görüyorsunuz. Özellikle son sürat giderken bu kalabalık atmosfere çok güzel bir katkı yapıyor ama durup bi sağa sola detaylı baktığınızda o etkileyici yapının yavaş yavaş sönmeye başladığını görebilirsiniz.
Oyunda Nightwing, Batgirl, Robin ve Red Hood karakterlerini kontrol edebiliyoruz. Oyuna başlarken bu dört karakterden birini seçiyoruz ama aynı zamanda her göreve çıktığımızda karakter değiştirmemize de izin verilmiş. İşte bu değişikliğin oynanışa artısı olduğu kadar hikaye işleyişine eksi yönde etki ettiğini de belirtmem gerek. Karakter komboları benzer olsa da farklı animasyonların kullanılması dövüşleri farklı yapıya sokmayı başarıyor. Yani Red Hood ile yumruklarınızı konuştururken Robin’e geçtiğinizde sopa ile rakibi pataklamanın daha farklı hissettirdiğini söyleyebilirim. Ama kombo yapısı dediğim gibi benzer bir işleyişe sahip.
Bu farklı seçimin hikayedeki sıkıntısı ise empatiyi ve sürükleyiciliği bozuyor olması. Mesela bir önceki görevde Robin ile Blackgate’e gittiniz diyelim. Görev arasında Batgirl’ü seçtiğinizde sanki onunla oraya gitmişsiniz gibi statik bir ara sahnenin kullanıldığını görüyorsunuz. Bu sistem genelinde iyi olsa da bu tarz sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Özellikle bazı oyunlarda karakterin elindeki silah olmasına göre diyalogların bile değiştiğini görüyorken, bu oyundaki statik yapıyı çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim.
Serbest dolaşım kısımlarında ana ve yan görevleri yerine getiriyor, kancamız ile binaların tepesine çıkıyor ve havada süzülerek Gotham’ın o eşsiz atmosferinin keyfini çıkarıyorsunuz.
Dövüş kısmında önemli farklılıklar var ama iskelet alıştığımız o yapı üzerine kurulmuş. Yani rakip ataklarından sakınma ve kontra atak sistemi dövüşlerde ne kadar başarılı olduğunuzu belirliyor. Burada sakınma sistemi ise Arkham oyunlarına göre daha farklılaştırılmış. Karakter animasyonu daha hantal ama bu kötü anlamda değil. İlk başta garip geliyor ama alışınca ve yeni yeteneklerin kilidini açınca çok akıcı bir şekilde oynuyorsunuz.
Karakterinizin özel yetenekleri saymaz isek farklı yetenek ağaçları bulunuyor. Kazandığınız puanlar ile yeni yeteneklerin kilidini açabiliyorsunuz. Burada daha etkili atak, savunma gibi klasik yetenekler dışında işte daha atik sakınma, rakibin üzerine sıçrama ya da daha uzaktaki rakiplere hızlı erişim gibi yetenekleri aktif edebiliyorsunuz. Yetenek ağacını açtıkça emin olun dövüşler daha akıcı ve keyifli bir hale geliyor. Özellikle oyunun ilerleyen aşamalarında oynadığım bölümde karakterimin gerçekten de güçlendiğini hissettim.
Klasik yeteneklerimiz dışında her karakter için özel yeteneklere de yer verilmiş. İşte Batgirl drone ile rakiplerini patlatırken, Nightwing daha çok elemental ataklar yapabiliyor. Ya da Robin ile rakibi kandırmaya yönelik özel yetenekleri aktif edebiliyorsunuz. Bu yetenekleri kullanmak için sağ tarafta yer alan özel vuruş barına dikkat etmemiz gerekiyor. Kullandığınızda cooldown’a giriyor ve kullanacağınız özel yeteneğe göre belli bir süre beklemeniz gerekiyor. Oyunda ayrıca ekipman, kostüm değişimi gibi özelliklere de yer verilmiş. Üstelik bu ekipman ve kostümlere farklı çipler takarak karakterinizi daha güçlü hale getirebiliyorsunuz.
Tabi aksiyon yönü olduğu kadar rakipleri gizlice halletmemiz gereken görevler de bulunuyor. Gizlilik kısımlarında yapay zeka sorunları daha çok baş gösteriyor. Sizi görse de fark etmeyen düşmanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Sonuç olarak Gotham Knight, Arkham oyunlarının izinden giden fakat türü çok ileri götüremeyen bir yapım izlenimi veriyor. Bazı sıkıntılara sahip ama aksiyon severleri tatmin edecek bir yapıda olduğunu söyleyebilirim. Co-op işleyişe de sahip olan Gotham Knights’ın 21 Ekim’de çıkacağını da hatırlatalım.