Bioshock Infinite’in kapağı açıklandığından beri türlü eleştirilere maruz kalıyor; kimi çok beğendi, kimi Big Daddy’siz Little Sister’sız Bioshock kapağı mı olur dedi, kimi ergen buldu, kimi Uncharted’dan araklanmış dedi.
Bioshock’un arkasındaki dahi Ken Levine ise konuyla ilgili sessizliğini Wired dergisine bozdu.
“Oyun sitelerini takip etmeyen insanları, oyundan haberdar olmayan insanları da çekmeyi hedefledik. Kutuyu eline alıp “güzel gözüküyor, arkasına bir bakayım, aa uçan bir şehir, şu kıza bir bak, Elizabeth, şu yaratığa da bak. Bunu dedirtmek istedim.” diyen Levine sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bioshock 1’in kapağına baktım, kendiyle çok haşır neşir olmuştum ve bayılıyorum. Ama bir adım geriye gidip baktığımda, düz bir adamın gözünden baktığımda, oyun oynamayı seven ama çok da içiçe olmayan birinin gözünden baktığımda… o kapağı gördüğümde ne tepki verirdim? Bu oyunun bir robot ve küçük bir kızla ilgili olduğunu düşünürdüm. Kendime karşı dürüst olmak istedim. İnanın bana, o karakterlerin yaratılışında çok emeğim var ve onları çok seviyorum.”
“Öncelikle satışta başarılı olmamız gerekiyor ki böyle oyunlardan daha çok yapabilelim ve hardcore oyuncuların verdiği parada kapağın yeri çok az.”
Aslına bakarsanız haksız da sayılmaz Ken Levine, sonuçta karın tokluğuna yapılmıyor bu oyunlar. Yüzlerce kişinin para kazanabilmesi lazım ki beklediğimiz ve istediğimiz kalitede oyunlar oynamaya devam edebilelim. Zaten oyun dünyası masumiyetini çoktan kaybetti, tamamen ticari kaygılarla dönen bir sektör oldu. Oyunlarımızı ticaretin korkunç çarklarından arındırabilenlerse biziz, bırakalım oyun firmaları daha çok para kazansın, bizler de daha çok başarılı oyun oynayabilelim. Oyun yapımcıları da içindeki aşkı kaybetmediği sürece, önemli olan oyunun içindekinin ne olduğu olmalı, sadece rafta gözükecek olan kapağı değil.