5 HAK isimli köşemize devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi burada sektörün tanınmış isimlerini konuk edip, onların oyun ve benzer mecralardaki bilgilerini test edeceğiz. Bakalım ne kadar işlerini biliyorlar.
Burak Akmenek: 13 yıldır oyun ve 5 yıldır donanım editörlüğü yapıyorum. 64’ler ve PC Gamer dergilerinden sonra yoluma Level, CHIP ve Oyungezer’de devam ettim. Avaturk’te çalıştım. 2,5 yıl kadar Next Level programını yapıp arkadaşlarımla beraber sundum. Nintendo Türkiye ofisinin kuruluşunda bulundum. Şu anda Oyungezer Dergisinde Donanım Editörü’yüm ama bir yandan kendi projelerimi de geliştiriyorum. 4 yaşında bir kızım var. Sektörün her yerinde yer aldım diyebilirim. Hayatımda en iyi bildiğim şey oyun ve donanım.
Ve oyun başlıyor….!
1 – Atari kelimesi Japonca’da ne anlama gelir?
BA: “Tam hedeften” demek değil mi ya? Satrançtaki şah ve mat gibi bir anlamı da var. Hani ikisi de aynı yola çıkıyor aslında. Göbekten oturttum gibi. Bir de Amiga var, o da “Kız arkadaş” demek ama İspanyolca
MK: Hmm.. Birincisi sululuğun alemi yok, bu ciddi bir röportaj, sadece sorulara cevap ver lütfen. İkincisi satranç kısmı doğru da olsa “Tam hedeften” ne demek ya, “Dikkat yeniliyorsun” deseydin bari! Neyse hadi doğru sayalım ama kıyak geçildiğini bil.
2 – İnsan vücundundaki genlerden bir tanesi hangi oyun karakterinin adını almıştır?
BA: Tam tersine oyun karakteri genlerden birinin adını almış olmasın? (Şaşırtarak savuşturma modu ON)
MK: Yaaa, bi git hocam ya! (Soruya soru ile cevap veriyor… 80’ler kafasında adam hala). Sonic Hedgehog olacaktı cevap. Yanlış!
3 – Telefon hattı üzerinden online oyun oynatan ilk konsol hangisi?
BA: Sega’nın Dreamcast’iydi sanırım
MK: Vaay, seni biraz hafife mi aldık ne? Doğru.
4 – Pasarofça antlaşmasının tarihi nedir?
BA: Osmanlı Tarihi’ni severim ama o dönemden pek haz etmem. Daha erken dönemleri seviyorum. Bir de Pasarofça kelimesi bana hep Pasiflorayı anımsatıyor. O yüzden bilsem de bilmiyorum, bilmem, bilemedim mi?
MK: Kusura bakma, elimizde bu dönemden soru vardı. İşe bak arkadaş bir de soru beğendireceğiz insanlara. Yanlış!
5 – Keep your friends close…
BA: … your enemies closer! Bir de benden bir katkı olsun. “De Omnibus Dubitandum” – Latince “Her zaman şüphelen” demek. Bende bu kelimeyi çok severim.
MK: Ama biz böyle kendi kafasına göre konuşan kişileri fazla sevmeyiz. Bu iki oldu üçünc… Neyse yarışma bitmiş dolayısı ile kurtardın paçayı. Lakin arada bir “but keep” kelimeleri vardı onu da unutma. Doğru!
GAME OVER
SONUÇ: “Sayemizde” sadece iki can kaybederek toplam üç can ile yarışmayı bitirdin. Konu hakkında bir şeyler biliyor gibisin lakin bu sululukla insanlar seni ne kadar ciddiye alır bilmem. Neyse lafı çok uzatmadan seni hevesle bekleyen kızımız Şekerpare Ağzıdolu ile başbaşa bırakıyoruz.