Machinarium
Üstün aşmış grafiklere sahip olmadan, teknolojinin son nimetlerini
kullanmadan, insanı konsol veya PC başına çivileyen yapımlar var. Yakın
zamanlarda karşımıza güzel örnekler çıktı. Misal World of Goo, 2008’in bence en
güzel oyunlarından biriydi. Aynı şekilde X360 için Live üstünden yayınlanan ve
yüksek puanlar alan Braid buna örnek verilebilir. Hatta Braid, geçtiğimiz nisan
ayında bilgisayarlarımıza da konuk oldu. İyi ki de çıkmış, gerçekten insanı
kendine bağlayan, sevimli ve bir hayli kaliteli bir oyundu. Şimdi ise aynı
etkiyi Machinarium yapıyor…
I, Robot
Machinarium, Çek asıllı Amanita Design’in son projesi. Kimdir bu Amanita
derseniz, daha önce web üstünden yayınlanıp, oynanan başarılı flash oyunları
Samorost ve ikincisinin arkasındaki isim. Oldukça ilginç olan Samorost ve
halefi, eğlenceli yapımlardı. Merak edenler birinci oyuna buradan, ikinciyi de buradan ulaşabilir.
Konumuza dönersek Machinarium, “Point-and-Click” tarzında bir macera oyunu
olarak karşımıza çıkıyor.
Sevimli bir robotu kontrol ettiğimiz yapımda, karakterimiz mekanik şehrin
dışında bir hurdalığa atılıyor. Bundan sonrasında ise eve geri dönüp, kötü
niyetli robotların emellerine ulaşmamasını sağlayıp, en önemlisi kız
arkadaşımızı kurtarmamız gerekiyor.
Macera türündeki Machinarium’un bulmacaları genel olarak zekice tasarlanmış.
Kafa patlatmamız gereken yerler var. Bulmacaların yapısı karışık değil, mantıklı
seviyedeler. Ekranda gördüğünüz ve etkileşime girdiğiniz nesnelerin her biri
kullanılıyor, kombine ediliyor. Hepsinin işe yaradığı kısımlar mevcut. Mesela
şehre ilk girmek istediğimizde bize izin verilmiyor. İçeri girmek için bir robot
polis gibi olmamız gerekiyor. Bu yüzden etrafımızdaki nesneleri ve boyayı
kullanıp, aynı bir robot polisi taklit ediyoruz ve giriş biletini kapıyoruz.
“Flash ile hazırlanan oyun, kendine has yapısı ve atmosferiyle görsel açıdan gerçekten etkileyici.”
Başka noktalar
Robotumuzun boyu kısalıyor ve uzuyor. Yeri geldiğinde iyice cüce kalıp,
bulmacanın ilgili kısmıyla etkileşime giriyoruz veya bunun tam tersi durum
yaşanıyor. Bazen karşımıza çözmemiz gereken şifreli durumlar çıkabiliyor.
Çözümlere aslında kolay yoldan ulaşma imkanı var. Ekranın sağ üst tarafında
kilide sahip bir kitap ve ampul simgesi bulunuyor. Ampule tıkladığımızda
amacımızın ne olduğu, ne yapmamız gerektiği gösteriliyor. Kitap ise bize
bulmacaların tam çözümünü sunuyor. Kitabı açmak içinse ufak bir mini oyun
oynamamız lazım. Bu mini oyunda bir anahtarı kontrol ediyoruz. Amacımız ise
karşımıza çıkan örümceklere veya herhangi bir yere çarpmadan, anahtarı kilide
ulaştırmak. Bunu yaptığımızda kitap açılıyor ve bulmacanın tam çözümü
gösteriliyor.
Bitime az süre kala
Machinarium’da karakterlerin seslendirmeleri yok, diyaloglar yok. Tüm olaylar
çizgi roman misali konuşma baloncukları içindeki resimlerle anlatılıyor. Yapımın
atmosferine giden müzikler ise son derece leziz. Zaten müzikler Samorost 2’nin
Soundtrack’ne imza atan Floex’e ait.
Yapımın en can alıcı kısmına yani grafiklerine gelelim. Machinarium sanat eseri
grafiklere sahip. 2 boyutlu görsellik Flash ile hazırlanmış. Modellemeler ve
çevre tasarımı, çizimler son derece harika. Zaten oyun görsel açıdan bu seneki
IGF’de (Independent Games Festival), “Excellence in Visual Art” ödülüne layık
görüldü ve bunun sonucunda 2,500 $ kazandı.
Machinarium, bulmacaları, müzikleri, 2 boyutlu harika görselliği ile gerçekten
kaliteli bir yapım. Herkese tavsiye ederim. Keşke biraz daha uzun olsaymış.