Spy Hunter: Nowhere to Run
Çıktığı yılda söz sahibi olan oyunlar, yeniden hazırlanarak günümüzde tekrar
hayat bulabiliyor. Spy Hunter: Nowhere to Run da bunlardan bir tanesi. Midway
tarafından ilk olarak 1983 yılında geliştirilen ve araçlarla yapılan aksiyonu
temel alan yapım, birçok oyuncuyu monitör karşısına kilitlemeyi başarabilmişti.
Yıllar sonra aynı isim, bu kez The Rock ile gün yüzüne çıktı. Spy Hunter:
Nowhere to Run, 2006 yılında PS2 ve Xbox konsolları için piyasaya sürülmüştü.
Şimdi ise City Interactive önderliğinde, PC platformu için de raflardaki yerini
alıyor.
Bir ajan ve görevi
Ajan olmak zor bir meziyettir. Dikkatli davranmayı ve yerinde karar vermeyi
gerektirir. Birçok gelişmiş silahı ve ekipmanları vardır. Bu sebeple hemen her
konuda da bilgili olmalıdır. Adamımız Alex Decker, hükümet için çalışan gizli
bir ajandır ve şimdiye kadar sayısız başarılı görevde yer almıştır. Devlet, yeni
geliştirdiği çok gizli projelerin korunması için Alex’e ihtiyaç duymaktadır.
Çünkü Nostra isimli bir kuruluş, devletin gizli projelerini ele geçirme planları
yapmaktadır. Bizim de görevimiz burada başlıyor ve onları durdurmak için
harekete geçiyoruz.
“Yapımda eski Amerikan güreşçisi ve şimdinin sinama oyuncusu olan The Rock, modellemesi ve seslendirmesiyle yer alıyor.”
Spy Hunter, TPS bakış açısına sahip bir aksiyon oyunu. Yöneteceğimiz karakter
Alex’in modellemesi ve sesi bire bir olarak ünlü oyuncu ve eski Amerikan
güreşçisi The Rock’tan alınmış. Yapımda otomatik tüfeklerden, pompalıya kadar
yeterli bir silah envanterimiz var. Bunların yanında yakın dövüşlere de
girebiliyoruz. Yönettiğimiz karakterin tasarımı, eski bir Amerikan güreşçisinden
alındığına göre, güçsüz biri olduğu düşünülemezdi haliyle. Düşmanlarımızla yakın
dövüşlere girebiliyor, bitirici vuruşlar yapabiliyor ve diğer karakterlerin
üzerine fırlatarak topluca temizlik yapabiliyoruz. En önemli özelliğimiz olarak
ise, tabii ki kullandığımız aracı gösterebiliriz. The Interceptor, karada araba
olarak, denizde de bir sürat motoru olarak kullanabileceğimiz bir araç. Ayrıca
her noktasına entegre edilmiş silahlarıyla da ölüm saçabilen bir makine.
Her ajana lazım
Aracımız olmadan hareket ederken, gizlenerek ilerlemekte fayda var. Çünkü bir
karakterle aksiyona girdiğimiz zaman diğerleri de bundan haberdar olabiliyor.
Böylece normalden daha fazla rakiple uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bunlara rağmen
düşmanlarımızın yapay zekasının olmadığını belirtelim. The Incerceptor’ü
kullanırken ise, çoğu kez heyecanlı kovalamaca sahneleriyle karşılaşıyoruz.
Araçtaki silahlarla saldırabiliyor ve patlama sahnelerini ağır çekim olarak
izliyoruz. Güzel bir özellik olarak örneğin önümüzde üç adet hedef varsa, kısa
bir süreliğine zamanı durdurup bu üç hedefi işaretleyebiliyoruz. Bunu yaptıktan
sonra otomatik olarak hedefleri yok edecek ateş gücünü oluşturabiliyoruz. Bazen
de motosiklet kullanabiliyoruz.
Spy Hunter’ı tamamlayınca bonus başlığında, ekstra bölümler, videolar ve 1983
yılında çıkmış Spy Hunter Arcade oyununu bulmak mümkün. Grafiksel olarak hiçbir
şey beklememek gerek. Zira yapımın yıllar önce çıkan konsol versiyonu üzerine
hiçbir şey katılmamış. Günümüz teknolojisinin çok çok gerisinde. Spy Hunter:
Nowhere to Run’da, çoklu oyuncu modları yer almıyor. Baktığımızda bu isim,
aslında bir film olarak da karşımıza çıkacaktı. Başrolde de yine The Rock
olacaktı, fakat bir takım problemler nedeniyle filmin defalarca ertelenmesi
gerekti. Şimdiki durumu ise belli değil. Nowhere to Run, oyun olarak vasatı
aşamıyor, ama eğer güzel bir senaryo olursa filminin iyi işler yapabileceğini
düşünüyorum.