Singularity
İkinci Dünya Savaşı döneminde, Nazilerin yaptığı deneyler ve Hitler’in gizli planları, her daim ilgi çekici olmuştur. Sinema ve oyun dünyasına da kaynak olan bu konu, Wolfenstein ve Hellboy gibi yapımlarla insanlara sunulmuştu. Savaş alanında korkuyu asla kabul etmeyen Sovyetler ise, yürekli, ama silahlar yönünden güçsüz bir devlet olarak gözüküyordu. Peki gerçekten öyle miydi? Activision tarafından ilk kez E3 2008’de gösterimi yapılan Singularity, alternatif gerçekliğe dayanan ve kesinlikle kaliteli olmaya aday bilimkurgu türünde bir FPS oyunu.
Sovyet ordularının başındaki en önemli isim Stalin, dünyanın kaderini değiştirebilecek silahlar üzerinde çalışmalar yapılmasını emretti ve Sovyetlere ait bir adada çalışmalara başlandı. Fakat beklenilen yönde aşama kaydedilemedi ve deneyler başarısızlıkla sonuçlandı. Nükleer bir yıkıma sahne olan bu durum, örtbas edilmeye çalışıldı ve yıllarca şüphe oklarının Rusya’ya çevrilmesine neden oldu…
Zaman senin silahın
Maceraya 2010 yılında başlıyoruz. Bundan 60 yıl önce Sovyetlerin yürüttüğü deneyin sonuçları, radyoaktif etkiler oluşturmaktadır. Amerikan hava donanmasına mensup Nate Renko isimli pilot, bu bölgenin keşfi için görevlendirilir, fakat oluşan belirsiz hava akımları sonucu adaya düşer. Singularity’de Renko’yu yönetmekle yükümlüyüz. Karakterimiz, kaza sonrası kendisine geldiğinde, kendisini Sovyet kalıntılarıyla dolu bir hangarda buluyor ve sol elinde daha önce hiç görmediği bir cihaz fark ediyor; TMD (Time Manipulation Device). Bu silahtan kısaca bahsedersek, bugüne dek birçok oyunda gördüğümüz özellikleri bir araya getirdiğini söyleyebiliriz. Karşımızdaki düşmanlarımızı dondurabilecek, onları yakabilecek veya tutup çok uzaklara fırlatabileceğiz. Yeri gelecek koruma kalkanı oluşturabilecek, uzaklardan kendimize doğru bir varil çekebilecek, sonra onu yaratıklara savurabileceğiz. Devasa bir konteynır gördük diyelim, bu kez onu taşıyan dayanaklarını alarak düşmesini sağlayabilecek ve altında olan herkesi öldürebileceğiz. Hatta silahlardan çıkan mermileri bile kontrol edebilecek, gideceği noktaları belirleyebileceğiz. Half-Life’taki Gravity Gun ile Bioshock’taki bir takım özellikler bir araya getirilmiş diyebiliriz.
Zaman senin düşmanın
Katorga-12, üzerinde yer aldığımız gizemli adanın ismi. Radyoaktif dalgalar neticesinde doğanın dengesinde değişiklikler meydana gelmiş ve burada çalışan insanlar da acı çekerek ölmüştür. Amacımız ise, henüz haberdar olmadığımız gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak ve bu adadan kaçabilmek. Tabii ki bu o kadar da kolay olmayacak. Karşımıza Sovyet askerleri, çıldırmış bilim adamları ve devasa yaratıklar çıkacak. Yapımın en güzel yönü, işte tam burada devreye giriyor. Oyundaki düşman ve mekânlar, zaman faktörüne göre değişiklikler gösterecek. Şöyle ki; Singularity, 2010 ile 1950 yılı arasındaki zaman dilimini kapsıyor. TMD, birçok özelliği bulunan bir silah olduğu gibi, zamanda yolculuk yapmamıza da imkân tanıyor. Macera boyunca sürekli zaman değiştireceğiz. 1950 yılında, henüz çalışır durumda olan bir tesise, 2010 yılında tekrar uğradığımızda paslanmış cihazların, cesetlerin ve sessizliğin hâkim olduğunu göreceğiz. Yıllar öncesinin Sovyet askerleriyle, zamanın silahlarıyla mücadele ederken, günümüz teknolojisine adım attığımızda daha gelişmiş silahlara sahip olacağız. Hem eski, hem yeni halleriyle. Tabii ki düşmanlarımız da değişecek.
Singularity, Unreal Engine 3 ile geliştiriliyor. Karakter ve çevre tasarımları güzel görünüyor. Fizik ve patlama efektlerinde yapılacak birkaç düzenlemeyle birlikte çok daha kaliteli olacaktır. Yapımcıların belirttiğine göre oyunda Multiplayer modlar da yer alacak, ancak henüz hiçbir bilgi verilmedi. Çıktığında çok güzel bir oyun olması büyük ihtimal olan Singularity, önümüzdeki Sonbahar döneminde PC, PS3 ve X360 için raflardaki yerini alacak.