TrackMania
Küçükken en sevdiğim oyuncaklarımdan biri; elektrikli yarış parkurumdu. İki kişi ile oynanan oyunda, sadece gaz ayarı olan bir joystick ve istediğimiz gibi şekillendirebildiğimiz pistlerde delicesine yarışırdık. Virajı fazla hızlı döndün mü? Arabalar pistten fırlar, koşup alır, tekrar pistin üzerine koyar, yarışmaya devam ederdik. Elinimizdeki parça sayısına göre hayal gücümüzle sınırlı pistler yapabiliyorduk. Sadece düz değil, inişli çıkışlı, keskin virajlı hatta havada 360 derece dönen yollar koyarak yarışı daha da zevkli hale getirebiliyorduk. Birkaç gün önce piyasaya sürülen TrackMania isimli oyunun screenshot’larını görür görmez, bahsettiğim oyuncağın bilgisayar ortamına aktarılmış hali olduğunu hemen anladım ve kendime bir tane edindim. Tam da beklediğim tadı veren oyun, tahminimin çok üzerinde oynanabilirliği ile çocukluk günlerime götürmesi hiç de zor olmadı.
Design it. Build it. Race it !
Tüm oyun boyunca karşılaşacağımız pistler üç ana grupta toplanıyor; Çöl, orman ve karlı ovalar. Araçlar da bu üç ana grubun etkisinde; Çölde yarış arabası, karlı pistte kamyon ve orman pistte ise ralli arabası olacak şekilde farklılık gösteriyor. Standart pistler ise bölümler ilerledikçe son derece karmaşıklaşıp, uçuklaşıyor. 360 derece dönen yollar, zıplama rampaları, Motocross’larda gördüğümüz kasisler ve silindir şeklindeki teller ile yerçekimine karşı koyup, yarış kurallarını yeniden belirleyeceğiz. Çoğu engeli aşmak için yüksek hızla gitmek zorunda olduğumuzdan, başarılı sürüş kaçınılmaz olacak.
Basit bir yarış oyununun çok ötesinde…
Büyük farlılıklar içeren “Puzzle” bölümünde; Bizlere belirli checkpointler, start-finiş noktaları ve yolları birleştireceğiniz asfalt bloklar veriliyor. Yapmamız gereken; Blokları doğru yerleştirip, tüm checkpointlerden geçecek şekilde yolu tamamlamak, ardından aracımızla belirtilen sürenin altında pisti bitirmek. Kendi yarattığınız pistlerde, CPU’ya karşı yarışabileceğimiz gibi internet’ten yada LAN üzerinden diğer oyuncularla oynama imkanını belirtmiştik. Yaratılan haritaların en fazla 20 kb gibi inanılmaz küçük yer kaplaması bu imkanı fazlasıyla sağlıyor. Dolayısıyla kendi pistinizi yapabilmeniz oynanabilirlik süresini de oldukça arttırıyor.
Genel olarak grafiklere kötü demek imkansız. Bazı bölümlerde dokulardaki tekrarlamalar veya özensizlik göze çarpsa da iyi sayılabilecek seviyede. Araçların grafiklerine bilhassa dikkat edilmiş. Pek doyurucu olmasa da araçlarda hasar sonucu kapıların açılması gibi küçük değişiklikler oluyor. Müziklerin pek dinlenilebilir olmadığını söylemek gerek, ancak oyun içi sesler gayet doyurucu. Araçların kontrolleri ise inanılmaz rahat. Klavyedeki kontrol tuşları ile aracımızı idare ediyoruz. El freni gibi ekstralar ise maalesef yok. Rakiplerin yapay zekaları ise yok denecek kadar az. Pistleri defalarca oynayınca rakiplerin hep aynı hareketleri yaptığını fark ediyorsunuz. Rakiplerin farklı tepkiler vermemeleri oyunu fazla kolaylaştırdığından, yapay zeka yerine gerçek rakiplerle oynamak daha mantıklı seçim olacaktır.
Farklı tarza bir çok yönü barındıran TrackMania, uzun zamandır hasret kaldığımız arcade hissini yeniden yaşatıyor bizlere. Özellikle “Puzzle” sistemi ve pist yaratma rahatlığı ile güzel bir oynanabilirlik sunan oyun, fazla kafa yormadan ve kontrol karmaşasına girmeden hoşça vakit geçirebilecek yapıda. Daha çok araç seçeneği ve pist seçeneği olsaydı çok daha başarılı olabilirdi. Sitesinde yayınlanan 95 mb büyüklüğündeki “power-up” ekini yüklerseniz, eksik olarak gördüğümüz bir çok özellik oyuna eklenebiliyor. Çığır açacak nitelikte olmasa da, alınacağı zaman insanı pişman etmeyecek bir oyun TrackMania.