45 metreden şuuut ve top ağlardaa! Şey yani gol…
Bizim ülkemizde pek rağbet gösterilmeyen ama yurt dışında herkesin ilgi duyduğu bir çok spor var. Bunlardan en çok bileneni Amerikan futbolu ve Rugby’dir herhalde. Aslında bu sporlar ile ilgili olmama rağmen AFL denilen biraz daha değişik kuralları olan bu sporu daha önce pek duymamıştım. Bana daha çok Amerikan futbolu ve Rugby karışımı bir spor gibi geldi. İlk başlarda kurallar biraz değişik olduğu için bocalıyorsunuz ama biraz oynadığınızda olayı çözüp işin zevklini çıkarmak kalıyor.
Koş Ahmet koş maç başlıyo…
Oyunda 2002 sezonunun bütün oyuncuları ve bütün takımları var. Tam takır eksiksiz olarak aktarılmış. 6 değişik saha var. Sahalar çok güzel hazırlanmış. Hele ilk girdiğinizde oyuna başlarken kuş bakışı tüm sahayı görmeniz gerçekten etkileyici. Oyunda Force Feedback desteği de mevcut. Malum bol bol çarpıştığınız için iyi düşünülmüş. Oynayabileceğiniz 3 adet mod var. Season, Finals ve Quick Play. Season’da tüm sezonu baştan aşağıya oynayabilirsiniz. Finals kısmında ise oyun sizi direk finallere götürüyor. Ben pek mantığını anlamadım ama olsun. Quick Play ise herkesin bildiği gibi direk maça girmenizi sağlıyor. Bence bunların arasına Training bölümü de eklenmeliydi. Malum yabancılar biliyor olabilir ama bilmeyenler için ufak bir çalışma/öğrenme yeri fena olmazdı. Direk fark edeceğiniz bir başka özellik ise kısa yüklemeler. Maçtan çıkıp diğer bir maça girmek çok rahat. Öyle uzun yüklemeler yok. Birazda kurallardan ve maçlardan söz edelim. Maç toplam olarak
4 periyottan oluşuyor. Aynı basketbol da olduğu gibi. Klasik ASDW tuşlarını kullanarak oynuyorsunuz. Aynı Fifa’da olduğu gibi “A” pas, “D” şut, “S” adam değiştirme ve “W” koşma işlerini görüyor. Amacınız topu alıp kimseye yakalanmadan karşı tarafta gördüğünüz kaleye atmak. Dikkat ederseniz orada 3 adet kale var. Sağ ve soldakine atmanız halinde 1 puan ortadakine atmanız halinde ise kaleye uzaklığınıza göre 4 ila 8 arası bir puan alıyorsunuz. Maç sık sık duruyor. Topu ileri doğru attığınızda eğer rakipten önce topu tutabilirseniz maç duruyor. Eğer isterseniz siz koşuyorsunuz ve devam ediyor. Hiçbir şey yapmazsanız oyun sizin vuruşunuz ile başlıyor.
Ahmet gol yedik iyi mi?!?!
Oyunda Acclaim Sport imzasını görmek aslında biraz kefil olmak gibi bir şey. Oyunu yüklerken grafikler güzel olacağını düşünmüştüm. Gördüm ki yanılmamışım. Animasyonlar için baya uğraşılmış ve çok güzel olmuş. Sdyney Swans takımında oynayan oyunculardan gerekli olan bütün animasyonlar Motion Capture tekniği ile oyuna aktarılmış. Özellikle topu kapabilmek için önünüzdekinin sırtına çıkarak sıçmanız ve top elinizde yere düşmeniz çok etkileyici. Sahaya çıkarken yapılan atraksiyonlar ve maçı kazandığınızda atılan zafer turları da iyi olmuş. Animasyonların dışında oyuncu modellemeleri pek iyi olmamış. Özellikle oyuncuların elleri gerçekten kötü duruyor. Spor oyunlarındaki baş belası olan seyirciler maalesef bu oyunda da pek iyi yapılmamış. Nedendir bilinmez 1-2 oyunda hariç bütün spor oyunlarında seyirciler bir garip yapılır. Oyun içinde ayrıntılara da yer verilmiş. Oyuncunuzu çok koşturduğunuzda yoruluyor.
Gündüz, gece, yağmurlu ve kuru hava şartları var. Belki biraz daha genişletebilinirdi hava şartları. Spiker pek öyle hareketli değil. Seslendirmeleri kanal 10’dan Stephen Quartermain ve kanal 9’dan eski AFL şampiyonu Garry Lyon üstlenmiş.
Son Sözler:
Yabancı sporlara çok meraklı olduğumdan bu oyunu sevdim. Oynanabilirliği çok yüksek ve zevkli. Kurallar basit 1-2 kere oynadığınızda hemen öğrenebiliyorsunuz. Özellikle animasyonlar çok hoş. Spiker sizi pek gaza getiremiyor ama olsun ne yapalım. Bunların yanında pek yüksek bir makinede istemiyor. Son zamanda çıkan oyunların yanında biraz değişiklik olsun derseniz denemenizi tavsiye ederim.
