Amuze duyduğum kadarıyla Sega ailesine yeni katılmış bir oyun grubu. Amuze, İsveçli bir grup genç tarafından kurulmuş ve Headhunter’da, Sega ile yapılan anlaşmadan sonra Amuze’nin ilk DreamCast oyunu. İnsanın aklına ”Bu grubun ilk oyunu ise sonrakiler nasıl olacak?” demek geliyor. Ancak bu işte SEGA’nın da parmağı olduğu belli.
AHH!! KAFFAAM
Headhunter 2019 yılında gelişen mafya olaylarını konu alıyor. ACN(FBI gibi bir şey) adlı örgütün başkanı Christopher Stern, bu mafya olaylarını didiklediği için öldürülür. Bunun üzerine kızı bu olayın arkasındakilerin bulunması için Jack Wade(yani biz)’i yalvara yakara bu olayı çözmesi için tutar. Aslında ikiside bu olayın arkasında Don Fulci’nin olduğunu çok iyi bilmektedir. Ve işte bu şekilde ACN örgütüne bir bakıma katılmış sayılıyorsunuz. Bir bakıma dememin sebebi bu örgüte katılmak için öncelikle L.E.İ.L.A(Law Enforcement Information and License Approval) adlı görevleri geçmeniz gerekiyor. Oyun sırasında hem L.E.İ.L.A’nın sınavlarına girecek hem de kötülerle savaşacaksınız (yani L.E.İ.L.A oyunu başlamadan önce bitirilecek bir training değil, oyun esnasında uğraşacağınız bir bölüm). Bu L.E.İ.L.A aslında sanal bir ortam. Yani Jack bir koltuğa oturup gözlüğü takıyor ve bir anda L.E.İ.LA’ya giriyor. L.E.İ.L.A’ da sanal mekanlar içerisinde, sanal adamlardan kaçarak veya arkalarından yavaşça yaklaşıp kafalarını çıtlatarak(bu yüzden Headhunter diyorlar bunlara) yeşil kapılara ulaşmaya çalışıyoruz, ya da sanal motosikletimizle belirtilen zamanda yeşil ortamlardan(değişik bir şey, anlatılmaz yaşanır :)) geçmeye çalışıyorsunuz. Bu LEİLA, oynayanlar bilirler Metal Gear Solid’deki VR Missions olayına benziyor(Alıntı mı acaba?). Bu license’lardan birini geçipte büroda sıkışıp kalanlar için söyleyeyim; yandaki Ultra otomatik çekmecelerden silahınızı almayı unuttunuz. Her License’ın sonunda en az iki tane silah veriliyor. Ayrıca bu L.E.İ.L.A sayesinde başka şehirlere geçebiliyoruz. Sallıyorum mesela Fortune Hill’e gitmek için license A’ yı geçmiş olmanız gerekiyor. Bana çok saçma gelen bir olay daha var. Şimdi bu license sınavlarına girmek için motorunuzla belirtilen Skill Point’i yolda hız yaparak geçmeye çalışıyorsunuz. Ayrıca motorunuzla her kaza yapışınızda o an için aldığınız puanın iki katı kadarı düşüyor. Hazır motor olayına geçmişken şunuda belirteyim, bölümlere kızın size emanet olarak verdiği(aman dikkat emanete ihanet olmaz :)) motosiklet ile gidiyorsunuz.
YOU DON’T KNOW JACK?
Headhunter tam 2 CD’ den oluşuyor. Birinci CD’de Jack Wade ile oynuyor, ikinci CD’de ise Jack yakalanıyor ve bu sefer görevini kısa bir süreliğine patronu Angelina Stern’e bırakıyor. Angelina, Jack’in tutulduğu yere gizliden sızıyor ve Jack’ i kurtarıp tekrar görevini teslim ediyor.
ANGELINA, JACK’E ABAYI YAKMIŞ
Metal Gear Solid’i bitirdikten sonra Headhunter’a bakınca çocuk oyunu gibi geliyor oynayana. Ne karşılaşacağınız Boss’lar zor, ne puzzle’ları, ne de çatışmaları. Boss’lar kolay olmasına karşın bayağı zevkliler. Mesela Spider adlı herif, bir camekanın içinde saklanıyor ve silahla adama hiç bir şey yapamıyorsunuz. Ancak adamın size gönderdiği yeşil örümceklere tek el ateş edip yanlarına yaklaşıyor, ardından da ”A” tuşuna basıyorsunuz ve örümceği siz yönetiyorsunuz. Sonra örümceği camekanın üstüne fırlatıyorsunuz ve sürekli bu şekilde bir taktikle camekan patlıyor. Böyle zevkli bölümleri olmasına rağmen sizi zorlayacak hiç bir şey karşınıza çıkmıyor. Ayrıca yapmanız gereken görev tüm ayrıntılarıyla Database’ inizde yazıyor ve bir şeyi almaya çalıştığınızda veya bir çekmeceyi, kutuyu açmaya çalıştığınızda hangi tuşa basacağınızı hemen alt köşede gösteriliyor. Oyun 2 CD olmasına rağmen çok kısa. Bu nasıl oluyor bende anlayabilmiş değilim aslında. Herhalde fazla FMVolmasından ileri geliyor. Bu geniş FMV’ler aslında çok da iyiler yani. Sadece görsel bakımdan değil, konusu, efektleri ile de bir film tadındalar. Oyunu oynayan herkesin dikkatini çekmiş olabilecek bir şey var ki o da; görevi tamamladığınız zaman ortaya çıkan haberlerin gerçek insanlar ve gerçek bir ortamda çekilmiş olması(bazı oyunlarda gerçek insanlar sanal bir ortamda olabiliyorlarda ondan dedim.Örn: Myst: 3) Ancak arkada haberin görüntüleri ise sanal, değişik olmuş yani :).
KAFADAN KOPARDIN BENİ!!
Headhunter tam olarak bir gizlenme(ben koydum bu ismi) oyunu prensiplerine sahip. Jack Wade; duvara yaslan desen yaslanır, yuvarlan desen yuvarlanır, yavaş yavaş bile yürür. Analog’u çok hafif bir şekilde ilerletmeniz yeterli. Ayrıca önceden de belirttiğim gibi arkadan yavaşça yaklaşarak düşmanların kafalarını çıtlatabiliyor. Anlayacağınız çok marifetli ve ayrıca karizmatik bir adam Jack Wade. Öyle ki yanında bir güneş gözlüğü bulunduruyor ve istediğiniz zaman giydirebiliyorsunuz. Tabi Jack, yine de asla Solid Snake’in yanından geçemiyor…
EDDY HORTLADI
Belki de daha önce başka oyunlarda pek görülmemiş önemli bir nokta var bu oyunda. Oyunun ses, müzik ve efektleri Noise Box, FMV’leri 4x Movie tarafından hazırlanmış. Çoğu oyunda ses ve FMV’leri yapan oyunun yapımcısıdır. Ancak bu gençler bu işlerden biz anlamayız deyince herhalde Sega’da farklı kişlere devretti bu işi. FMV’lere iyi, güzel dedikte aslolan oyun içi grafikler değil mi? Onlar da MGS 2 kadar olmasa da iyi sayılır. Ama şöyle; MGS 2’nin grafikleri sizinde bildiğiniz gibi daha soluk ve soğuk. Headhunter’ın grafikleri daha renkli, daha dolgun(tabii ki MGS 2 her şeyi ile olduğu gibi grafikleri ile de Headhunter’dan çok daha iyi.). Noise Box ise müzik ve efektlerde gerçektende çok iyi bir iş çıkarmış. Pop tarzında olan müziklerden başkası zaten bu oyun için düşünülemezdi. Ses efektleri ise atmosfere çok uyumlu. Kontroller hem basit hemde zaten nerde, neye basacağınız ekranın altında devamlı gösteriliyor. Kamera açıları ne iyi, ne de kötü diyebilirim.Tomb Raider benzerindeki kamera açıları bazen problem çıkarsada çok kötü sayılmazlar.
SÜMÜKLÜ JACK(???)
Oyun gerçekten hem grafikleriyle, hem oynanışıyla, hem de heyecan verici sahneleriyle herkesin zevkle oynayabileceği bir oyun. Keşke biraz uzun, birazda zor olsaydı… Belki MGS 2’ye kök söktürecek kadar iyi bir oyun olabilirdi. Ancak şunu da düşünmemiz gerekir ki Amuze genç ve yeni bir firma. Ve de bu dünya pazarındaki ilk oyunları. Bu yüzden bunu bir tecrübe olarak görüp ikincisini büyük bir merakla beklememiz gerekiyor…
