Fifa 2002
EA Sports, FIFA’yı uzun bir süredir PC için olduğu gibi PlayStation için de uyarlıyor. Fakat PC için geliştirilen her FIFA oyunu özellikle görsel olarak bir önceki versiyonuna göre hep daha iyiye giderken, bu gelişme PlayStation’ın artık yetersiz kalması dolayısıyla bariz bir bir şekilde yerinde sayıyor. Nitekim aynı olay FIFA 2002’de de mevcut…
FIFA Sahaya Aynı Forma İle Çıkmış…
Oyuna başladığınızda her zamanki gibi alışılagelmiş olan; ”Play Now, Game Modes, Options ve Inside EA Sports” seçeneklerinin bulunduğu bir ön menüyle karşılaşıyorsunuz. Inside EA Sports bölümünden Credits ekranına ulaşabilir veya da EA Sports’un 2002 sezonu oyunlarının görüntülerini içeren kısa bir videoya göz
atabilirsiniz.
Game Modes bölümü ise kendi içinde ”Friendly, FIFA World Cup Qualification, Season, Tournaments, Custom Cup ve Training” seçenekleri olarak ayrılıyor. Bu modlardan FIFA World Cup Qualification sedece Dünya Kupası eleme gruplarıyla sınırlı. Yani oyunda, Dünya Kupası Finalleri’nde yer alabileceğiniz bir mod bulunmuyor.
Türkiye Süper Ligi Yine Yedek Klübesinde
FIFA 2002’de ligler klasmanında Avusturya, Belçika, Danimarka, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, İtalya, MLS, Norveç, İskoçya, İspanya ve İsveç’in bulunduğu 13 ülke ligi/198 klüp takımı yer alıyor. Anlayacağınız her zaman olduğu gibi EA Sports, Türkiye Süper Ligi’ne yine oyunda yer vermemiş. Bunların yanında ”Rest of World” adı altında, içlerinde oyundaki tek Türk klübü Galatasaray’ın da bulunduğu 15 klüp takımı daha bulunuyor. Milli takımlar kategorisinde de Türk Milli Takımı’da dahil olmak üzere 80 kadar takım var…
Game Modes’un icon menü seçeneklerinden Customise’ı kullanarak kendi takım ve oyuncularınızı yaratma şansınız var. Böylece biraz uğraşarak Türkiye Süper Ligi’ni ya da kendi belirleyeceğiniz farklı ligleri yaratabilirsiniz. Ayrıca Customise ekranında bulunan ”Transfers” opsiyonundan oyuncu alım-satımı yaparak çeşitli transferler gerçekleştirebilirsiniz.
Icon menü seçeneklerinden bir diğeri de çeşitli hile ve ekstralara ulaşabileceğiniz ”Rewards”… Oyundaki gizli turnuva modlarını açmak için öncelikle varolan turnuvaları kazanmalısınız. Kazandığınız her kupa sonucunda Rewards ekranında ”Gold Cup, Copa America, European Championship” gibi yeni turnuva modlarıyla birlikte ”Roberto Carlos, Thierry Henry, Ruud van Nistelrooy” gibi dünyaca ünlü futbolcuların resimleri açılıyor.
PC versiyonundan farklı olarak Rewards ekranında ”kare” tuşuna bastığınızda ”Cheats” bölümü açılıyor. Burada ”Easy, Medium ve Hard” olarak üç kategoriye ayrılmış bölümlerde belirtilmiş olan kriterleri gerçekleştirdiğiniz takdirde Crazy Ball ve dev futbol topu gibi daha bir çok hileyi aktif hale getirme şansına erişiyorsunuz…
Futbol Ruhu Yok!
Oyunun grafikleri hakkında söylenebilecek tek şey gözle görülür bir yeniliğin olmaması. Zaten grafiksel açıdan PlayStation’da FIFA 99’dan beri pek öyle bir gelişme de olmadı. Bu yönden oyunun PlayStation versiyonu PC ve PlayStation 2’ye oranla çok çok eksik kalıyor. Kontrollerde ise yeni bir gelişme söz konusu. Artık gerek pas verirken, gerekse şut çekerken ekranın alt köşesinde aynı ISS Pro oyunlarında olduğu gibi bir Power Bar beliriyor. Bu Power Bar sayesinde de pasların ve şutların hızını belirleyebiliyorsunuz. Ayrıca pas ve ortalarda topun doğrultusunu belirleme şansına da sahipsiniz. Yani oyuncular artık eskiden olduğu gibi orta tuşuna neredeyken basarsanız basın topu ceza sahası içine gönderemiyorlar. Düzgün bir orta yapmak için öncelikle oyuncunuzu orta yapmak istediğiniz yöne doğru yönlendirmelisiniz. Aksi takdirde topun auta çıkması söz konusu… Orta demişken de, artık ortalara kafa, vole gibi vuruşlar yapabilmek zorlaştırılmış.
Oyunu bu sistem ile oynamak istemeyenler için ise eski sistem de hala kullanılabilir durumda. Bunun için Options menüsündeki ”AI Options” seçeneğine gelip ”Expert Passing ve Expert Shooting” özelliklerini kapatmak yeterli. Peki oyunun kontrol sisteminde uygulanan bu yenilik, oyunda köklü değişiklikler yaratabilmiş mi? Kesinlikle hayır! Çünkü her ne kadar yenilikler yapılmış gibi görünsede kesinlikle ISS Pro ve Winning Eleven’daki kontrol sisteminin esnekliği yakalanamamış. Anlayacağınız sistem farklı görünmesine rağmen temelde yine aynı. Yani oyunda her ne kadar Power Bar olsada, kaleye çektiğiniz şutlar yine aynı noktalara giderek birbirini tekrar eden goller ortaya çıkıyor, aynı şekilde paslar da Winning Eleven’daki gibi yaratıcı olamıyor. Dolayısıyla da ISS oyunlarının muhteşem akıcılıktaki oynanışlarından aldığınız tadın yarısını bile alamıyorsunuz.
Oyun biraz daha zorlaştırılıp, maçların temposu aşağı çekildiğinden maçlar eskisi kadar gollü geçmeyebiliyor. Bu da iyi sayılabilecek bir şey. Unutmadan; kalecilerin ara sıra kalelerini gereksiz terk edip çıkışlar yapması sizi zor durumda bırakabiliyor…
Her zamanki klasik oyun içi kontrolleri istediğiniz biçimde serbestçe ayarlayabilmesenizde artık üç farklı kontrol menüsüne sahipsiniz. Ayrıca oyunun Multi Tap desteklemesi nedeniyle eğlence oranı pek te yüksek olmayan oynanışı çoklu oyuncu desteği ile biraz yukarılara çekebilirsiniz.
Andy Gray ve Jonh Motson’ın her zamanki anlatımlarıyla birlikte ses efektleri de yine eskisi gibi. Müzikler ise sanırım oyunun en iyi tarafını oluşturuyor. Menüler arasında gezinirken Gorillaz gibi bir çok ünlü grubun çalışmalarını dinleyebilme fırsatına sahip olacaksınız.
Sahaların Kralı Yine ”ISS Pro (Winning Eleven)”
Kısaca; FIFA’nın yine bizim bildiğimiz eski FIFA olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Yani EA Sports her ne kadar ISS Pro oyunlarından bir takım yenilikler kapıp, bunu FIFA’ya yansıtmak istemişse de bunda pek başarılı olamamış. Çünkü tüm ISS Pro oyunları gerek FIFA 2002’den gerekse diğer FIFA oyunlarından 3-4 gömlek üstün. Fakat yine de futbol severler hoşlanacaklarını düşünüyorlarsa FIFA 2002’yi deneyebilirler…