Oyun İncelemeleri

Hearts of Iron

İkinci Dünya Savaşı konulu ne kadar çok strateji türünde oyun çıktı veya çıkacak bilmiyorum ama, hiç bir strateji oyununda Hearts Of Iron’dan aldığım kadar zevk almadım. Hearts Of Iron’ı ( bundan sonra HoI diye anılacaktır ) Sudden Strike ve benzer oyunlardan ayıran özelliği Sıra Tabanlı bir strateji türü olması. Yani her şey Sudden Strike’da olduğu gibi birim seçip, saldır komutu verip, kasabayı ele geçirmekle bitmiyor. HoI’de işin diplomatik taraflarıda gibi yanlarıda var.

Demokrasi

Sıra Tabanlı Strateji türünden olan HoI’ye alışmak, oyun içinde neyin ne ve nerede olduğunu anlamak için başlangıçta Tutorial kısmına bir bakmanızı öneririm. Bu kısımda diplomasi’den, kaynaklara, ordu düzeninden, birimlerin nasıl savaşacağına dair bir çok bilgi veriliyor. Bakmadan oyuna başlarsanız alışamada zorluk çekebilir ve sıkılıp oyunu bir kenara bırakabilirsiniz. Bu yüzden HoI’den gerçek zevk almak isteyenlerin Tutorial’a bakması şart.

Oyunun tek kişilik oyun modunda, İkinci Dünya Savaşına üç farklı zamandan girebiliyorsunuz. ‘Awakening the Giant’ı seçerseniz oyun 1941 yılında başlıyor 1948 yılında bitiyor ve İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İtalya, Japonya, Sovyetler Birliği, Avustralya ve Nasyolist Çin’den herhangi bir ülkeyi seçip oynayabiliyorsunuz. Awakening the Giant modunda Almanya’yı seçtiğimizi varsayalım. 1941 yılının başından oyuna başlıyoruz ve Polonya, Fransa, Finlandiya, Norveç, Belçika ve Hollanda bizim işgalimiz altında. Bundan sonra oyunun kaderini değiştirmek sizin elinizde. Almanya 1941 yılında Sovyetler Birliği’ne saldırmıştı. Ancak siz isterseniz Sovyetler’le savaşa hiç girmeden başka topraklar ele geçirebilirsiniz. Yani tarihi istediğiniz gibi değiştirmek elinizde! Bir düşünsenize yapabileceklerinizi. Mesela ben 1941 yılında SSCB’ye saldırmak yerine, İngiltere’ye saldırdım. Onları önce hava savaşında yendim daha sonra zaten pek fazla olmayan kara birliklerini İngiltere’ye asker çıkararak yerle bir ettim. Böylece savaşın kaderi değimiş oldu. Anlayacağınız her şey serbest.

Bir diğer tek kişilik oyun modu ‘Blitzkrieg’. Yani 1939 yılında oyuna başlıyor ve yine 1948 yılına kadar geçen sürede istediğiniz her şeyi yapıyorsunuz. Son tek kişilik oyun modu ise ‘The Road to War’. Oyuna en erken başladığımız mod bu. 1936 yılından başlıyor isterseniz ve 1948 yılında son buluyor. Ne kadar erken başlarsanız değiştireceğiniz o kadar çok şey var anlayacağınız. İkinci Dünya Savaşı’nın öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylarda es geçilmemiş. Örneğin, The Road the War modunda Almanya ile oynarken bana İspanya İç Savaşı’na katılıp katılmayacağım soruldu ve ben katılmadım. Böylece ordumu yakında başlayacağım taaruzlar için daha da büyüttüm. Polonya’dan Danzig Limanı’nı vermesini istemeniz, SSCB ile Almanya’nın Nazi – Sovyet Pakt’ını imzalamasına karar verebileceğiniz gibi bir çok yaşanmış olay var. 

Oyunda seçebileceğimiz ülkeler ise sınırlı sayıda. İsterdim ki tüm ülkeler oynanabilir olsun. İngiltere, ABD, SSCB, Fransa, Avustralya, Almanya, İtalya, Japonya, Nasyolist Çin oyunda seçebileceğiniz ülkeler. Ancak savaş sırasında bir ülkeye müttefiki olmasını teklif edip onlarda bunu kabul ettiklerinde, o ülkeninde ordusunu kullanabilir duruma getirebiliyorsunuz. Ben Romanya’ya müttefikim ol çağrısında bulundum, kabul ettiler ve ordularını kullanabilir hale geldim. Seçtiğiniz ülkeye göre eğer başarılı olursanız dünyanın hepsinini veya bir bölümünün nasıl bir yönetim altına gireceğinide belirlemiş oluyorsunuz. Almanya ile savaşı kazandığınız zaman, ele geçirdiğiniz her toprak parçası artık Nasyonel Sosyalizm ile veya SSCB ile kazanırsanız o yerler Komünizm ile yönetiliyor. Bu yönetim biçimi her ülkeye göre değişiyor. Bunlar genelikle Demokrasi, Faşizm ve Komünizm’den ibaret.

Ancak her ülke müttefiğim ol çağrısını kabul etmiyor. Bunun için o ülkenin yönetim biçimine yakın bir yönetim göstermelisiniz. Mesela Almanya Nasyonel Sosyalist iken gidip Demokrat bir ülkeyi yanınıza müttefik alamazsınız. Ancak İtalya gibi Faşizm ile yönetilen bir ülkeyi alabilirsiniz. Çünkü Nasyonel Sosyalizm ve Faşizm tam olarak aynı olmasa bile aralarında çok fazla aynı görüş içeren şey var.

Ülkelere müttefiğim ol çağrısında bulunabileceğimiz gibi onlara savaş ilan edebiliyor, savaştığımız bir ülkeye barış imzalamak istediğimizi söyleyebiliyor, onlara topraklarınının üzerinden başka bir yere ordularımızla dost olarak geçiş yapıp yapamayacağımızı soruyor, bir ülkeyi kendimize örnek alabiliyor ve daha bir çok şey yapabiliyoruz. 

HoI’de canlandıracağınız bir karakterde var. Ancak bunlar normal bir er veya gizli bir ajan değil. Seçtiğiniz ülkeye göre değişen karakterler. Yani Almanya’yı alıp Hitler olabilir veya SSCB’yi seçip Stalin olabilirsiniz. Tercih size kalmış! Oynayacağınız ülkeyi seçme ekranında hangi ülkenin bayrağını tıklarsanız o ülke hakkında edineceğiniz bazı bilgiler veriliyor ayrıca.

Faşizm

HoI’de seçtiğiniz ülkenin kendine özel birimleri var. Mesela Almanya’yı seçip SS Panzer Tümenlerini bile yönetebilirsiniz. Oyunun en büyük artılarından biri bu ama en büyük artısı kesinlikle her ülkede gerçek general ve komutanların olması. Çöl Tilkisi Erwin Rommel’dan, General Montgomery’ye tüm general ve komutanlar oyunda mevcut. İstediğiniz tümene istediğiniz komutanı atayabiliyorsunuz. Oyun içinde herhangi bir tümeni seçince o tümen hakkında ekranda bilgiler beliriyor. Ne kadar güçlü olduğu, komutanının kim olduğu gibi. Ayrıca her komutan ve generalin küçük resimleride herhangi bir birimi tıkladığımızda karşımıza çıkıyor.Komutan ve Generaller savaştıkça beceri ve tecrübe kazanıyor. Böylece daha çok deneyim kazanıyor ve daha başarılı oluyorlar. Aynı zamanda birden fazla tümenede hakim olabiliyorlar ancak birazcık beceri ve tecrübeleri azalıyor.

Oyuna başladığımızda bize belirli bir sayıda piyade, zırhlı araç tümeni ve hava ve deniz filosu veriliyor. Bundan sonra bunların sayısını arttırmak size kalmış . Ancak öyle tıklamakla olmuyor bu işler. Bunları yapmak için demire ve çalıştırmak içinde benzine ihtiyacanız var. Bunların hepsi şehirlerinizde bulunuyor. Ancak özellikle petrol yatakları sayılı şehirde bulunduğundan o şehire bir tümen ve uçak savar topu yerleştirmenizi öneririm. Özellikle uçaklar kaynağı bol şehirlerinize saldırdığında yavaş yavaş sıkıntı çekmeye başlıyorsunuz. Bir başka sıkıntıda yemek. Her tümen günde deponuzdan 200 yemek eksiltiyor. Bu yüzden boş yere tümen veya filo kurmayın. Ne kadar ihtiyacınız varsa o kadarını kurmak en iyisi.

HoI’de yapılan savaşlar gösterilmiyor. Bunun yerine sizin ordunuz ve düşman ordusu karşılaştığında ekranın sağ tarafındaki pencerede bu tümenleri hangi komutanın yönettiği, tümenlerin veya filoların ne kadar gücünün kaldığı, savaşın akşam mı gündüz mü olduğu gibi bir çok bilgi gösteriliyor. Belki siz okurken bunun çok sıkıcı olacağını düşünebilirsiniz ancak ben HoI’de ki savaş heyecanını Sudden Strike’ta bile yaşamadığımı söyleyebilirim. Tümen ve filolarınızın bir yerden bir yere hareketleride öyle pat diye olmuyor. Tümen veya filoyu seçtikten sonra gidecekleri yere tıkladığını zaman küçük bir pencere karşınıza çıkıyor ve buradan oraya saat kaçta, hangi gün ve hangi yıl varacaklarınızı seçiyorsunuz. Böylece bir yere farklı uzaklıklardaki iki tümenin oraya aynı anda varmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu varış olayı uçak ve gemi filolarınız için o kadar önemli değil çünkü onlar olduça hızlı ve kısa bir sürede istediğiniz yere gidiyorlar.

Yıllar geçtikçe teknolojilerde eskiyor tabii. Savaşta ayakta kalmak istiyorsanız her zaman teknolojinizi geliştirmelisiniz. Bu yüzden belirli aralıklarla teknoloji ekranına bakmalı ve yeni projelere start vermelisiniz. Böylece 1936 yılında sadece Panzer I’den oluşan ordunuzda 1940 gibi savaşın yeni başladığı zamanlarda, Tiger gibi güçlü ve efsaneleşmiş tankları kullanabilirsiniz. Aynı şey deniz ve hava birimleri içinde geçerli. Bunun dışında V2 roket üretimini başlatabilir ya da bilim adamlarınızı nükleer silah çalışmalarına başlatabilirsiniz. Ancak projelere start verince olay anında bitmiyor. Her şeyin yapılması için zamana ihtiyaç vardır. Örneğin piaydeler için özel teçhizatlar projesine başlayınca doksan günlük bir çalışma başlıyor. Bu olay birim üretirkende geçerli. Her birim ve teknoloji üretiminde farklı zamanlar bulunuyor. Bu altmış günden üç yüz güne kadar uzayabiliyor.

Komünizm

Düşman veya düşmanlarınızı yenmekte kullanacağını taktik ve stratejiler çok önemli. Hoş, taktik ve stratejiden hiç anlamayan biriside koca bir ordu kurup düşmanın tüm ordularını yok edene kadar savaşıp, oyunu bitirebilir. Ancak asıl zevki düşmanın ikmal yollarını kesip ve benzeri şeyler yaptığınızda alacaksınız. Örneğin ben SSCB’nin on dört tümenini Kursk’ta dört bir yandan çok güçlü Panzer birliklerimle çevrelemiştim. Böylece önce benzin sıkıntısı daha sonrada açlık sıkıntısı çekmeye başladılar. Böylece on dört SSCB tümenini hiçbir kayıp vermeden teslim olmaya zorlamış oldum. 

Kısacası oyunda gerçek bir savaş zamanında yapabileceğiniz her şey var! Kendi taktikleriniz, kendi görüşleriniz, kendi diplomasiniz. Ancak yazının başında yazdığım gibi, Tutorial kısmını atlamayın. Bu size çok şey kazandıracak. Son söz olarak değişik stratejilerden hoşlananlar aslın derim. Ancak benim gibi İkinci Dünya Savaşı ile yakından ilgilenen veya ilgilenmek isteyenlerin kesinlikle sahip olması gerekn bir oyun. Kısacası bir Hit!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu