Oyun Ön İncelemeleri

Natural Selection 2

Darvin, adamımsın. Önce gemilerle dünyayı gezdin, kurbağaları mideye indirdin, dürbünle kuşları saatlerce izledin. Balıkları kestin, içini inceledin, hamam böceklerine bakıp hiç değişmediklerini gördün. En sonunda kuyuya attın taşı, ama atasözünün aksine deli değildin. Doğal seleksiyonu anlatmasaydın bize zamanında, bu adamlara belki de ilham veremeyecektin. O zaman da bu oyun hiç çıkmamış olacaktı belki.

2002 yılında her şey Half-Life’ın bir modu olarak başladı. Düşük teknolojili askerlere karşı yabani uzaylıların savaşı böylece hayatımıza girmişti. Aynı anda FPS tarzıyla savaşırken, binalarımızı kurmak için kaynaklarımızı yönettik, saldırı noktalarımızı kuş bakışı analiz ettik, kilit noktaları canımız pahasına koruduk. Aksiyonun ön planda olduğu bu hızlı FPS-RTS karışımı oyun aynı L4D gibi, beklenenden çok daha fazla ilgi gördü ve şimdi mod olarak değil, kendi başına ayrı bir oyun olarak karşımızda. 2006 yılında açıklanan Natural Selection 2’yi tasarlayan ekip; ilk oyunu yani NS modunu üreten Charlie Cleveland tarafından, San Francisco’da kurulan Unknown Worlds Entertainment. Bu küçük ve bağımsız şirketimiz UWE’nin sloganı ise “dünyayı oyun aracılığıyla birleştirmek”. Biraz uçuk gibi gözükse de en azından şirket hakkında bize ön yargı sağlayan güzel bir cümle.

16. Dead Space 2

Yeni oyun demek, cesur adımlar da demektir

Yapılan açıklamaya göre öncelikle NS2 için Half-Life 2’nin Source grafik motorunu değil kendi motorlarını kullanacaklarını belirten UWE, oyunu bu kez mod olarak değil kendi başına ayrı bir yapım olarak çıkarmayı düşünüyor. Bu konu Cleveland’e sorulduğunda şu cevabı alıyoruz: “NS’yi mod olarak ilk tasarladığımda kafamda şu anki geleceği belirsizdi. Sadece bu fikrin başarılı bir şekilde uygulanması halinde çok popüler bir oyun yaratacağımızı düşünüyordum, aklımda kâr sağlayıp sağlayamama yoktu. Bu işi tutkuyla yapmıştım, fakat ileride bu işin bu denli büyüyeceğini öngörememiştim.”
Tabii ki böyle en alt tabakadan çıkıp yükselmenin kendine göre zorlukları vardı. Özellikle bu projeyi finanse etme konusunda. Popüler bir modu, profesyonel işe çevirmek düşünülenden daha zor olmuştu. Şirket olmak, vergiler, patentler, IP koruma yöntemleri, sigortalar vs… Lâkin en zor kısmı takımı kurmak ve finanse etmekti. Sonuçta amatörden profesyonele geçiliyordu ve insanlara ödeme yapmadan onları çalışmaya ikna etmek çok zordu. Bunun üzerine Cleveland, California’ya gitmiş bütün masrafları kendi kredi kartından idare etmişti bir süre. “Zen of Sudoku” adındaki oyunu yazmış ve bunun geliriyle NS2 çalışmalarını finanse etmeye çalışmıştı.

“Düşündüğüm kadar başarılı olamadım bu oyunla, sonuçta sudoku oyunu” diyen Cleveland yine de bu yolun yeni bir şirket kurmada çok işe yarayabileceğini söyledi. Max’in de gruba Teknik Direktör olarak katılmasıyla işler ciddi anlamda ilerledi ve üç sene sonra ilk defa gerçek “ağır yatırımcı”ların desteğiyle küçük bir ofise eşlik eden dört kişilik ekiple asıl “etkili çalışmalar” başladı. Ön sipariş ile gelen paranın da bütçenin %25’ini oluşturduğu ve şu anki en önemli sermaye olduğu belirtiliyor.

16. Dead Space 2

Eh, zamanı gelmişti

İkinci oyunun yapılmaya başlanması fikri de ilginç olan durumlardan biri. Birçok NS oyuncusu gerek telefonla, gerek maille, gerek bizzat gelerek ikinci oyunun yapılmasını istemiş. Bu ikinci oyunun iyi ya da kötü olması bile umurlarında değilmiş, zira ilk oyunu o kadar uzun oynamışlar ve zevk almışlar ki ikinci oyunu almak sadece ödenecek borcun küçük bir kısmı olarak görülüyormuş. Şimdiye kadar alınan ön siparişlerin %98’ini $39.95’lik Special Edition oluşturuyor. Ki Standart Edition, Special Edition’ın yarı fiyatına. Gerçekten böylesine küçük bir grup için böylesine hem maddi hem manevi destek pek alışılmış değil.
Böylesine RTS-FPS karışımı bir oyun hazırlamak da büyük incelik istiyor gerçekten. NS1’deki tecrübeden yola çıkılarak söylenebilen ilk şey, bu birleşmeden doğan türün FPS kısmının daha ağır bastığı. Öncelikle bu oyun mükemmel bir FPS olmalı, strateji öğeleri ise tamamlayıcı. Tıpkı Ocean’s Eleven’da Brad Pitt veya G.Clooney gibi aktörlerin yanında Matt Damon’ın öne çıkmadan parlayabildiği gibi. İlk oyunun ticari ürün olmaması da büyük avantaj ikinci oyun için. Zira yapılan hatalardan çıkarılabilecek dersler ile ikinci oyun gerçekten yeni bir türü gün ışığına çıkarabilir.

“Uzaylılara karşı insanlar”. Hala cıvkının çıkmadığını görmek etkili baya

İlk oyunu hatırlamak ve NS2’den kısaca bahsetmek gerekirse; seçilebilecek iki taraf var. Frontiersmen Marine’leri ve Kharaa Alien’ları. Sadece iyi nişan almak yeterli olmayacak, zira kurşun alma veya bina dikme gibi durumlar kaynak yönetimini zorunlu kılacak. İnsanlar uzaylıların arı kovanı gibi üredikleri yerleri bulup yok etmeye çalışırken genel olarak askeri taktikleri uygulayacaklar. Cephanelikten alınacak birbirinden farklı silahlar ve kurulabilecek savunma binaları veya havan topları bu taktiklere çeşitlilik katacak. Bununla birlikte uzaylılar duvarlarda yürüme, kapıları kırma veya uçma gibi insanüstü kabiliyetlerini kullanmanın yanı sıra yerlere tuzaklar kurabilecek ve özel evrimleşme yollarıyla daha da güçlenebilecek. Eh, 5 farklı Alien türü olacak, bu da çeşitlilik olarak boru değil.

16. Dead Space 2

Oyundaki deformasyon, bakteriyel yolla olacak. Bu bakteriler uzaylıların geçtiği yerlerde oluşacak. Kapıları kırabilecek, ışıkları patlatabilecek ve bilgisayarları yok edebilecek. Kısacası bu bakteri neredeyse kaos orada olacak. NS2’nin hikâye olarak düşünülen arka planını ise Google’a “Six Days in Sanjii” yazarak UWE’nin resmi sitesindeki bağlantıdan erişebilirsiniz.
Hatıralar sardı DÖRT bir yanımı

Oyunun temeli olarak görülebilecek dört direği var. Bunlardan birincisi “İki tarafın tamamen özgün” olması. Marine’ler ve Alien’lar her yönden farklı olacak. Örneğin Alien olarak oynarken ekranın kenarları parlayacak ve kamaşacak, görüş alanı artacak, kısacası size insan olmadığınızı size hissettirecek. İkinci direğimiz “Gerçek zamanlı strateji” ise size eksiklik hissettirmeyecek şekilde tasarlanıyor. Teknoloji ağacımız, kaynak yönetimimiz, kurabileceğimiz binalar ve “komutan” modu (kuş bakışı oynanan ve çok özel olan bir durum) ikinci oyunun yeterince strateji içermesinden emin olmamız için bizimle.

Dinamik çevre denilen durum ise üçüncü iddialı konu bizi NS2’de bekleyen. Aynı oyunun iki kere bile oynanmayacağını garanti eden bu öğe beraberinde dinamik istila, zarar verilebilir kapılar-güç kaynakları-ışıklar-asansörler ve bunun sonucu sürekli değişen rotaları getiriyor. Son olarak dördüncü maddemiz ve bana göre en “uzun vadeli” yenilik oyunla beraber gelen editör. Evet, yanlış duymadınız, artık kendi silahınızı Lua script’inde yazmanız 100 satır bile almayacak.

16. Dead Space 2

Kullanıcılar haritaları değiştirebilecek, yapay zekâyı ayarlayabilecek, kaynakları modifiye edebilecek. Eğer UWE haritayı beğenirse haklarını satın alıp orijinal oyuna bile ekleyebilecek. Oyundaki yürüme kodu gibi en basit kodlardan tutun da Commander modu’na kadar tüm kodlar bu ara yüzle yazıldı, yani eksiksiz bütün imkânlar elimizin altında olacak. Kim bilir belki geleceğin oyun fikri bile buradan çıkabilir, unutmayın gelmiş geçmiş en büyük Multiplayer oyunculuk başarısı olan ve bize profesyonel oyunculuğun nasıl bir tat olduğunu hissettiren “Counter Strike” bile bir moddu.
Merak yaratan durumlardan bir diğeri ise NS1’de HL motoru kullanarak yapılan mod durumu gibi, NS2’de de niye HL2’nin Source motorunun kullanılmayacağı. Buna cevap ise sorudan daha basit. Yapımcılar Source motoruyla dinamik harita değişimi ve istilanın oyuna yansıtılması konusunda baya zorlanmış. Haklılar da bence, Source motoru göze çok hoş gelen ve sistemi sömürmeden kullanabilen başarılı bir motor gerçekten. Lakin HL2 oynarken oyun boyunca neresi değişti, yerlere dağılan tahta parçaları dışında? Bu konu hakkında Cleveland: “Source’daki kaliteli birçok özellik bizim işimize yaramıyor ve istediğimiz şeyler de genelde onda yok.

O yüzden başlarda işimize yaramayacak kodları kesip attık, yaraması gerekenleri kendimiz yazıp ekledik. Fakat bu da bize istediğimiz performansı yakalamamıza yetmedi.” diyor. Yeni motorun özellikleri ise tam dinamik ışıklandırma, kodların yazıldıktan sonra değiştirilmesindeki kolaylık (emin olun bu çok önemli bir durum, oyun geliştirme aşamasındaki hataları düşünürsek) ve düşük özellikli bilgisayarlarda bile yüksek performans verebilmesi (Öngörülen minimum sistem: 1.2GHz işlemci, 256 MB RAM, dx9 ekran kartı).

16. Dead Space 2

Ayrıca diğer motorlarda bir kodun değiştikten sonra oyuna yansıması 30sn’den bir saate kadar sürerken, kendi motorlarından en fazla birkaç saniye bekliyor olmaları büyük avantaj. Eh küçük bir grupla çalışırken motorun amaca göre hızlı ve kullanışlı olması en önemli durum, kesinlikle.
Age of Empires’daki her Paladin’i gerçek bir insan oynasa mesela, kral olmaz mı?

NS2 Steam üzerinden satılacak. İlk başta oyunun OS X, Linux ve Xbox360 için de destekleneceğini açıklayan UWE, bir süre sonra bu üç platform için desteğin, oyunun çıkış tarihinden sonraya alındığını açıkladı. Windows kullanıcıları için bir sorun yok şimdilik. Oyunun ne zaman çıkacağı konusunda ise ağızlar oldukça sıkı. Açıklanana göre yapımcılar tarafından belirlenen bir tarih var ama bu tarih açıklanacak mı sorusuna; “Bu oyunu kusursuz olmadan çıkarmayacağız” ve “Bir zaman söyler ve o tarihte çıkaramazsak iki tarafın da canı yanar” klişeleri ile eşlik eden cevap “hayır”.

Yine de bu online FPS-RTS’nin 2010 sonuna kadar çıkmış olacağı kesin gibi. İlk oyun (rakama dikkat) sadece mod olmasına rağmen 2 milyondan fazla indirilmişti, bu oyunun önü ise daha mı açık yoksa kendi başına özel bir oyun olduğu için daha mı az kişiye erişecek, bunu zaman gösterecek.

16. Dead Space 2

Neyse geç olsun güç olmasın diyoruz, çünkü 5 kişilik bir ekip için yeterince ağır bir proje ve erken çıkıp kötü olacağına geç çıkıp iyi olsun diyoruz. Zira hem eskiden bir şeyler katmalılar yeni oyuna, hem de taze hissi verecek yenilikler yaratmalılar. Örneğin sırf erken çıktığı için saatte 2 km/sa hızla koşan bir Onos ister miyiz? Hayır. Peki, Marine’lerin zırhlarına hayvan şekilleri verdiğini görmek? Evet. Göreceksiniz de, çünkü son dediğim planlanan bir durum NS2 için. 16 kişilik iki tarafın böyle çılgıncasına çarpışması görülmeye değer. Oynadım zamanında baya, oradan biliyorum. Seni seçtim Onos. Onos, nerdesin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu