Oyun İncelemeleri

Pro Evolution Soccer 3

Hiç kuşkusuz dünyada en çok sevilen spor, futbol. Futbol oyunları arasında en çok sevileni ise Pro Evolution Soccer(Winning Eleven) serisi. Dünyada birçok insanın PS2 almasının sebebi de bu seriden başka bir şey değil. Açıkçası Pro Evolution Soccer gerçekten de çok özel bir oyun.

Pro Evolution Soccer 3 namı diğer PES3, adından da anlaşılacağı gibi serinin üçüncü ve şimdilik en son oyunu. Bazı şahıslar tarafından yeni oyunda fazla bir yeniliğin olmadığı söylense de aslında oyunda yeterince yenilik bulunuyor.

Oyunda dikkatinizi çekecek ilk şey, geliştirilmiş yeni bir grafik motorunun kullanılması. PES2’nin grafiklerde PES1’e göre pek fazla üstün tarafı yoktu, ancak PES3’ün yeni grafik motoru öncekilere büyük fark atıyor. Özellikle yıldız oyunculardan bazıları gerçeklerine o kadar çok benzemiş ki kendinizi helal olsun demekten alıkoyamıyorsunuz. Sadece oyuncular değil, stadyumlar da daha etkileyici olmuş ve animasyonlarda geliştirilmiş. Kısaca grafikler artık çok daha güzel.

Bizim takımlara baktığımızda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın oyunda mevcut olduğunu, ancak Beşiktaş’ın oyuna dahil edilmediğini görüyoruz. Bu arada Fenerbahçe’de, neredeyse oyunun en güçsüz takımlarının başında yer alıyor. Takımlar konusunda PES’in klasik şekli bu oyunda da devam ediyor; o da kulüp takımlarının isimlerinin ve bayraklarının tamamen uydurma olması(1-2 istisna hariç). Bunun yanında yine bazı oyuncuların isimlerinin lisansı alınmamış. Ancak bunu çok önemli bir eksik olarak görmemek gerekir, dedim ya PES’in klasik şekli böyle diye.

Oynanış yine ilk sırada

Sırada PES’in o ünlü, muhteşem oynanışı var. Oynanışta da bazı değişiklikler bulunuyor. En güzel değişiklik ise PES2’deki gibi topun saçma sapan hareket etmemesi. Yalnız hakemler bazen yanlış kararlar vererek oynanışı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bir de oyunun kapağına ünlü hakem Pierluigi Collina’yı koymuşlar, o da orta parmağını, şey, pardon işaret parmağını gösteriyor 🙂 Hakemler artık oyunu avantaja bırakabiliyorlar ki bu da hakemlerin artı tarafı. Ancak avantaj kararlarında da mükemmel değiller. 

Oynanıştaki başka bir fark, çalım atmanın biraz daha zorlaştırılması. PES2’de adamın yanından geçerek rahatça çalım atılabiliyordu. PES3’te ise bunun yerine R2 ve yön tuşlarına basarak, topu sağa-sola çekmek gerekiyor. Diğer şekilde çalım atmak artık daha zor. Bu arada oyunda yapabileceğiniz birçok hareket ve “numara” bulunuyor (Training menüsündeki controls seçeneğinden bunların tamamını öğrenebiliyorsunuz.). Ve birde oyun sırasında artık TIF serisinde olduğu gibi top elinize çarpabiliyor, bu elle oynama durumu da PES3’ü daha bir gerçekçi kılmış.

Daha önce belirttiğim gibi animasyonlarda da çok önemli ayrıntılar var. Mesela bir oyuncu değiştiğinde statta anons yapılması, seyircinin giren veya çıkan oyuncuyu alkışlaması, üzerine doğru sert bir top gelen futbolcunun topa sırtını dönmesi ya da elleriyle suratını koruması bu ayrıntılardan sadece birkaçı… Bu ayrıntılar hem PES3’e ayrı bir güzellik katıyor hem de oyunu gerçeğe daha da yaklaştırıyor. Yani PES3 şimdiye kadar çıkmış en gerçekçi futbol oyunu. Gerek topa vuruş şekilleri, gerek pas ve orta şekilleri gerekse de çalım atma şekilleri olsun, hareketlerin oyuna aktarılması inanılmaz derecede gerçekçi olmuş. Her futbolcunun topa vuruş şekli birbirinden farklıdır ya, bu oyunda da onu görüyorsunuz. Özellikle de Roberto Carlos, Beckham gibi yıldız futbolcuların topa vuruş stilleri tıpatıp gerçeğinin aynısı. Gerçi serinin eski oyunlarında da bu vardı ama PES3’te bunlar çok daha kaliteli bir şekilde oyuna aktarılmışlar. 

PES3’teki yeni seçeneklerden biri de PES-Shop. PES-Shop’ta oyunda topladığımız puanlarla oyuncular, takımlar, stadyumlar, çeşitli efektler ve oynanışı değiştiren birçok şeyi satın alabiliyoruz. Bu sayede oyunun tek oyuncu ile de uzun süre oynanabilmesi sağlanmış.

Winning Eleven’ın en beğenilen tarafı kuşkusuz heyecanını hiç gizleyemeyen spikeridir; fakat PES’te spikerimiz uykudan yeni kalktığı için zaman zaman içinizi bayabiliyor, Winning Eleven’ın en olmadık pozisyonlarda bile heyecanlanan spikerinin aksine PES3’ün spikeri en heyecanlı pozisyonlarda bile sakin kalabiliyor. Buna rağmen arkadaşımızın kelime hazinesi epey geniş, fazla tekrara düşmüyor, maç hakkında yorumlar yapabiliyor. Ama bu işi uyanıkken yapsaydı daha güzel olurdu.

Yine çok eğlenceli, yine çok gerçekçi

PES3’ün eğlencesinden bahsetmeden de olur mu? PES3 o kadar eğlenceli bir oyun ki, sizi ekranın başına hapsediyor. Eğer ki oyunu bir arkadaşınızla oynuyorsanız aranızdaki inatlaşmadan zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz bile. Çoğu zaman oyunu şimdi kapatacağım diye kendinizi kandırıyorsunuz ama bir türlü bırakamıyorsunuz. İşin en ilginç yanı da, oyun ne kadar uzun süre ve aralıksız oynansa da insanı hiç sıkmıyor. Gerçekçilik ve eğlenceyi beraber, bu kadar başarılı bir şekilde birleştiren bir oyunun daha önce çıktığını da hiç sanmıyorum.

Yine fazla söze gerek yok aslında, Konami karşımıza her zamanki gibi harika bir klasik çıkartmış. Kesinlikle şimdiye kadar çıkmış futbol oyunları arasında en iyisi PES3. Gidin, oynayın ve görün diyorum. Bu arada oyunun PC versiyonu da aksilik olmazsa kasım ayının sonunda piyasalardaki yerini alacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu