Screenshot’ları 1,5 yıldan fazla internet sitelerinde ve ünlü birçok oyun dergisinde döndü durdu. Ünlü E3 fuarında iki sene boyunca boy gösterdi. Çıkacak, çıkıyor derken çıktı ve evimizin yeni misafiri oldu. Oyun kaldığı yerden memnun ama bakalım biz memnun muyuz?
Başta lafı uzatmadan direk söyleyeyim oyun birçok yönden tam bir Serious Sam kopyası. Yani bölümler arası ilerlemek için bulmaca filan çözmek yerine habire üstümüze üstümüze çullanan onlarca düşmanı öldürmek yetiyor. Oyuna değişik bir video ile giriyoruz. Video çizgi roman şeklinde hazırlanmış ve herşey gayet açık şekilde anlatılıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi oyunda ele avuca sığar bir konu yok. Roma ve yunan mitolojisiyle ilgili bir grup meraklı arkadaşımız yine bir araştırma için bir yerlere giderler. Bunların arasında kahramanımız Will Rock’ta vardır. Keşif Sırasında bize yardım eden bilim adalarının aslında dünyaya kötülüğü yaymayı borç bilmiş bir örgüt elemanları olduğu anlaşılır. Kız arkadaşımız kaçırılır, profesör öldürülür, eski tanrılar yeniden hortlar ve bizlerede titanların gücü verilir. Bu gücü kullanarak kız arkadaşımızı kurtarmak için yollara koyuluruz. Ve olaylar bu süper yaratıcı konu(!) devamında ilerler falan filan. Ama şunuda kabul etmek gerekir Will Rock’ın senaryosu Serious Sam’in senaryosundan çok daha iyi 🙂
Konudan da anlayacağınız gibi bu sefer mekanımız eski yunan tapınakları, amfitiyatrolar ve bunun gibi yerler. Ama oyunun yapımcıları mekanları yaratırken gerçekten özen göstermişler. Mekan tasarımları gayet güzel. Aynı özen yaratık tasarımlarındada kendini hissettiriyor. Oyunda yunan mitolojisinden tanıyabileceğiniz ne kadar yaratık varsa hepsi var (yaratık ve silahlardan altlarda bahsedeceğim). Yani oyunun ortamı size size eski yunan’ı gayet iyi bir şekilde hissetiriyor. Yaratıkların animasyonları da çok iyi. Madalyonun diğer yüzüne bakarsak grafiklerin kötü olduğunu görüyoruz. Oyun biraz eski bir grafik motorunu kullanıyor. Gerçi bu tür bir oyunda bu durum pek farkedilmiyor. Hatta makineyi kasmadığı için iyi bir durum bile diyebiliriz ama insan da daha güzel grafikler görmek istiyor sonuçta.
Sesler bence çok vasat. Mesela Serious Sam gerek ses efektleriyle gerekse oyun göre değişen tempolu müziğiyle kendini sevdirmişti. Ayrıca Serious Sam’de mekana uygun gotik ve fantastik müzikler kullanılıyordu. Oyunumuzda müzikler her ne kadar alakası olmasada rock ve techno havasında. Bu oyunu çok etkliyor. Müzikler her ne kadar güzel olsada (hatta arasıra oyunun klasörünü açıp dinliyorum. Parçalar gayet hoş) oyunun atmosferini yansıtamıyor. Ama dediğim gibi müzikler yinede normal dinlendiği zaman çok güzeller. Ses efektleri ise yine çok başarılı değil. Patlama ve koşan iskeletlerin zırhından gelen şıngırdama gibi 1-2 ses efekti dışında kaliteli sesler duyamıyoruz. Kaplanların kükremesi bile bir şeye
benzemiyor.
Çoğu oyuna easy zorluk derecesinde başlarım. Bu şekilde oyunu bitirdikten sonra diğer zorluklara geçip oynarım. Ama bakıyorum ki oyun en kolay seviyede bile gayet zor olabiliyor. Fakat bu düşmanların fazlaca geldiğinden değilde genellikle düşmanların zorlu olmasından kaynaklanıyor. Mesela bir kuşun attığı alevden veya bir minotaur’un attığı baltadan kaçmak zor olabiliyor ki kalabalalık alanlarda bu iş karambole düşüyor. Düşmanların fırlattığı şeyler hem üzerinize hızlı geliyor hemde yeterince can götürüyor. Serious Samde bu durum çok mantıklı bir şekilde ayarlıydı.
Oyunun silah listeside yine Serious Sam’in yanında sönük kalıyor. Silahlara şöyle kısaca bir bakalım:
– Shovel: Bildiğimiz kürek. Çok gereksiz bir silah bence. Belkide oyunda hiç kullanmayacağınız bir alet.
– Pistol: Oyuna elimizde bu basit tabancayla başlıyoruz. Güçsüz bir silah ama mermisi sınırsız.
– Shotgun: Çok ilerlemeden alıyorsunuz. Gayet güçlü bir silah. Özellikle birbirine yakın 5-6 iskeleti aynı anda bitirir.
– Machine Gun: Her FPS’de rahatlıkla görebileceğimiz klasik taramalı tüfek. Pistol’un makinalısı olarak düşünülebilir.
– Sniper Crossbow: Yakıcı oklar atan dübünlü ok. Minatorlar ve okçular için birebir. Sağ mouse tuşuyla dürbününü açabilirsiniz. Oyundaki iyi silahlardan biri. Tek kötü yanı dürbünün zoom’unun çok kısıtlı olması
– Acid Gun: Bu da işte Asid silahı. Bununda dürbünü var. Minatour’lar için ölümcül. Ayrıca vurduğunuz düşmanı yavaşlatma özelliği bayaa işe yarıyor. Şeklini sevmeyip kendisine bayıldığım nadir silahlardan.
– Fireball Thrower: Bu silahta ateş topları fırlatıyor. Büyük grupları yoketmede birebir.
– Medusa Gun: Taş eder taş. Ateş ettiğiniz adam oluyor taş. Yine minotaurların baş düşmanı. Fena bi silah diil.
– Minigun: Ağır makinalı. Machine Gun’ın bayaa bir güçlü versiyonu ama mermisini doldurması zaman alıyor.
– Grenade: Bomba. Hatta bildiğimiz bomba. Başka bir olayı yok.
– Atomic Gun: Oyundaki en ortalık dağıtıcı silah. Ayrıca çok karizmatik şekli var. Her türlü düşmana karşı ölümcül…
Silahlarımız bunlar. Birde düşmanlar var tabi. Yaratıklar yine güzel ama tahmin edebileceğiniz gibi az. Ama bu konuda birşey demiyeceğim çünkü bunlar hiç olmazsa Serious Sam’dekiler gibi birbirlerinin kopyaları değiller.
Düşmanlarımıza da kısaca bir göz atıp yazımızı yavaşça bitirelim:
– Bird: Oyunda daha bismillah demeden ortaya çıkan yaratıklar. Her ne isimleri kuş olsada hayatımda hiç sert herhangi bir şeye çarptığında patlayan alevler fırlatan kuş görmüş değilim. Bu yaratıklar herhangi bir silahla tek vuruşta ölüyorlar.
– Minotaur: Oyunun en sinir edici yaratığı. Yukarda bahsettiğim silahlardan “Minotaur’lara etkili” yazanlar dışında hangi silahla öldürürseniz öldürün ikiye bölünüyorlar. Uzaktayken balta fırlatıp yakınlarına geldiğinizde baltayı kafaya indiriyorlar.
– Satyr: Ok fırlatan garip yaratıklar. Öldürmesi zor değil ama genellikle sizden uzaklarda beliriyorlar.
– Skeleton: Çok hızlı koşan iskelet savaşçılar. Kolay dağılıyorlar. Kılıçla saldıranları ve alevli mızrak fırlatanları var.
– Knife Thrower: Boyuna bıçak fırlatan ve oyunda en çok insana benzeyen varlıklardan biri.
– Mace Thrower: Bunlarda oyunda en çok insana benzeyen düşman. Ellerindeki Topuzlar süs değil, fırlatıyorlar. Dikkat.
– Tiger: Bunlarda bildiğimiz kaplan. Güçlü değiller ama zor ölüyorlar.
– Lion: Tiger’ın aynısı. Şekil dışında hiçbir farkı yok.
– Rat: Yanınıza geldiğinde patlayan fareler. Uzaktan halletmek en mantıklısı diyebilirim.
– Centaur: Bunlarda çok hızlılar. Normalleri ve yine iskelet versiyonları mevcut. İskeletleri daha kolay ölüyor.
– Atlas: Normal Heykelken birden dellenip elindeki dev küreleri fırlatıyorlar. Yavaş ilerliyorlar fakat öldürmek zaman alıyor.
– Discus thrower: Bunlarda heykelken ayaklanıyorlar. Ama bunlar atlasa göre hızlı hareket ediyorlar.
– Cerebus: İki kafalı köpek oluyo bunlarda. Hem hızlılar hem asidli, ateşli filan saldırıyorlar. Tehlikeliler.
– Alligator: Sulak yerlerde yetişen bu hayvana su içinde rastlaşırsanız abartı derecede hızlı yüzdüğünü görürsünüz. Bu gibi durumlarda kaçmak bir fayda sağlamayacağı gibi deli gibi ateş etmek yine en mantıklı seçim olacaktır.
– Flying Baby: Acaip saçma bir yaratık. Bir şekli var yani hiç sormayın. Bahsetmek bile istemiyorum…
Ayrıca birde size durduk yerde ateş eden heykeller var ki bunlarında adamı kudurtama üstlerine yok. Haa tabi birde bosslar var ama onları sizlere bırakıyorum. Tam 4 taneler ( ne kadar güçlü olduklarını tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde).
Dediğim gibi oyun bir çok yönden Serious Sam kopyası. Oyunda az olan bulmacalar yine ” aman kolu çekeyim de kapı açılsın bende ilerleyeyim” modunda. Fakat oyun yinede size Serious Sam’deki ortamı sağlayamıyor. Ortamlar yeteri kadar büyük ve özgür değil. Serious Sam 2’nin 2. bölümünün başlarını hatırlarsınız umarım. Hayatta bir Fps’de gördüğüm en büyük mekanlardan biriydi. Yada oyunun sonundaki göktaşlarının düştüğü alan. Bu da gerektiğinde düşmanlardan kaçmamızı sağlıyordu. Fakat Will rock’taki mekanların darlığı ve kısıtlığı kaçmayı engelliyor. Will Rock bir Serious Sam özentisi olmaya çalışmış. Ama sadece çalışmış, olamamış. Üzerinde daha fazla çalışılması gereken bir oyun olmalıydı. Eğer bu tür oyunları seviyorsanız gidip alın. Pek tarzım değil diyorsanız bucak bucak kaçın derim.
Not: Oyunu kurduğunuz sabit diskteki oyunun dosyalarına ulaşırsanız orada blackbox adında bir dosya göreceksiniz. Dosyayı açıp içindeki ‘launch’u çalıştırırsanız oyunla ilgili çok güzel bir rehber görürsünüz. Burada bölümleri geçmek için verilen taktikleri animasyon şeklinde izleyebilirsiniz. Yani bu çok güzel bir düşünce bayağa hoşuma gitti diyebilirim.
