Oyun Ön İncelemeleri

Batman: Arkham Asylum

Her gece olduğu gibi Gotham kentinin kirli sokaklarında suçluları kovalayan
Batman, Arkham Akıl Hastanesi’nden gelen bir çağrı ile yolunu değiştirir. Zira
en büyük düşmanı Joker, kapatıldığı hücresinden kaçmayı başarmıştır. Derhal
Batmobile’ine atlayıp Arkham Asylum’un yolunu tutan Kara Şövalye, akıl
hastanesine vardıktan kısa bir süre sonra, halen içeride saklanmakta olan
düşmanını bulur ve yakalar. Ancak her şey umduğundan kolay ve kısa sürede
gerçekleşmiştir.




“Batman’in can düşmanı Joker, gerçekten yakalandı mı yoksa bu bir tuzak mı?”


Dâhiyane bir zekaya sahip olan Joker’in bu denli basit bir
şekilde yakalanmış olması, Batman’i farklı düşüncelere iter. Polisler Joker’i
hücresine kapatırken, Yarasa Adam’ın şüphelenmekte haklı olduğu ortaya çıkar,
zira her şey Joker’in tuzağıdır. Ufak bir hamle ile polisleri safdışı bırakan
Joker, diğer tüm mahkumları serbest bırakarak, Arkham Asylum’un tüm çıkışlarını
kapatır. Avlanmaya gelen Batman, artık mahkumlar tarafından av konumuna
düşmüştür. Onu seve seve öldürmeye hazırlanan sayısız tutuklunun yanında, Victor
Zsasz, Scarecrow, Poison Ivy, Penguin, Harley Quinn, The Riddler, Mr. Freeze,
Bane, Amygdala, Ratcatcher ve Killer Croc da yer alıyor. Tüm bu korkunç kadroyu
yöneten kişi ise, Batman’in en büyük düşmanı Joker’den başkası değil!


“Batman’in en korkunç düşmanları bu kapıların ardında yatıyor.”


Gotham’ın Kara Prensi

PC, PS3 ve X360 için geliştirilen Batman: Arkham Asylum’un hikayesi kısaca bu
şekilde. Batman’i kurduğu tuzağın içine çeken Joker, Kara Şövalye’yi hiç
karşılaşmadığı kadar büyük bir tehlikeyle yüzleştiriyor. İşte bu noktada
kontrolü biz alıyoruz. Daha önce Urban Chaos: Riot Response’a imza atan
Rocksteady Studios tarafından geliştirilen yapım, üçüncü şahıs görünümlü aksiyon
türünde boy gösterecek.

Batman’e yaraşır tarzda, gizliliğin ön planda tutulacağı Arkham Asylum’da,
gölgeler yegane saklanma yerlerimiz olacak. Köşeden Killer Croc gelirken,
ortalarda salınmayı istemeyiz öyle değil mi? Hatta meşhur yarasa duruşu da
oyunda bulunacak.Biz tavanda ters bir şekilde asılı dururken, gece görüşü ya da
termal görüşü açarak, düşmanlarımızın yerini zifiri karanlıkta bile tespit
edebileceğiz. Zaten şov bu noktadan sonra başlayacak. Gölgeler Birliği’nde
sessizce dövüşmeyi öğrenen kahramanımız, düşmanlarının arkasına inip, aniden
bitirici vuruşu yaparak ilerleyecek. Tabii isterseniz rakibinizin tam karşısına
dikilip, ona tekme tokat da girebilirsiniz ancak bunu aşağı yukarı her aksiyon
oyununda yapıyoruz zaten. Sonuçta Kara Şövalye’nin tarzı bu değil… Düşmanı
savunmasız bir şekilde yakalamak için, onu en korunmasız halinde avlamak
durumundayız. Zaten arkasına indiğiniz bir düşmanı, kolaylıkla elimine
edebileceğiz. Zira Batman’in bitirici hareketleri, rakiplerini kolaylıkla
etkisiz hale getiriyor.




“Tahmin edin bakalım bu kimin odası?”


Peki bu gizliliğin ön planda olduğu ilerleyiş tarzı
nereye kadar sürecek? Eğer düşmanınızı paketledikten sonra derhal gölgelere
saklanırsanız, ilerleyişinize kimse mani olamaz. Gölgeden kasıt, en yakındaki
bölge değil tabii ki. Kara Şövalye’nin yüksek yerlere çıkmak için kullandığı
ipi, Batman: Arkham Asylum’da da hizmetinizde. Tavana attığımız ip, direkt
saplanarak, Yarasa Adam’ı yukarıya çekmek için elverişli bir hale geliyor. Bu
sayede düşmanları birer birer avlayabileceğiz. Bir arkadaşının yerde cansız
yatan bedenini gören asker, çevrede Batman’i aramaya koyulacak. Hatta “Batman,
göster kendini!” şeklinde serzenişte bulunarak, dikkatlice Yarasa Adam’ı
arayacak. O, odaları bir bir ararken, Batman de onu yukarıdan izleyecek. Ta ki
avlayacağı en uygun zaman gelinceye kadar…


“Joker makyaj tazeliyor!”


Kara Prens’in oyuncakları

Şüphesiz ki Batman’in en büyük silahı comboları. Ancak her daim yumruk ve
tekmeleri kullanmak elverişli olamayabiliyor. Bazen tuzak kurmanız ya da
uzaktaki bir düşmanı sessizce öldürmeniz gerekiyor. Bu anlarda, yanında taşıdığı
ufak patlayıcıları kullanarak düşmanlarını alt edebiliyor. Meşhur Batman yıldızı
da unutulmamış. Uzaktaki düşmanları avlamak için yıldız hem sessizce iş görüyor
hem de tek hamlede rakibi etkisiz hale getiriyor. Örneğin bir köprüde ya da
yüksek bir platformda yürüyen bir asker var. Yapmanız gereken tırmanmak için
kullandığınız ipi düşmana yöneltmek. Onu yakaladıktan sonra ipi çekerseniz,
aşağı süzülen bedenin ardından el sallayabilirsiniz…Kara Şövalye’nin kaskının altında da hayati cihazlar saklı. Düşmanların yerini
tespit edebilmek için dedektörün yanında, kullandıkları silahları tanımlayan bir
sisteme de sahip Batman. O an bakmakta olduğunuz askerde hangi silah olduğu,
ekranın sağ alt köşesinde açılan tabloda gösterilecek. Sadece bu kadarla da
kalmıyor Yarasa Adam’ın oyuncakları. Özel görüş aktifleştiğinde, rehineler ve
düşmanlar ayrı renklerde silüet olarak ekrana yansıyor. Öyle ki, askerler
kırmızı ile resmedilirken, rehineler turkuaz olarak gösteriliyor. Bütün bunlar
sayesinde, hamle yapmadan önce birçok veriye sahip oluyorsunuz. Böylelikle
strateji geliştirerek hareket edebilmemize olanak tanınıyor. Zira Batman olmak,
kas kuvveti kadar stratejik zeka da gerektiriyor…


“Batman’in sıradışı oyuncaklarını maceramız boyunca kullanacağız.”


Oyuncakların en hızlısı

Şüphesiz ki en çok merak edilen konuların başında Batmobile’in oyunda kullanılıp
kullanılmayacağı geliyor. Ayağımızı yerden kesmekten çok daha fazlasını
yapacağını tahmin ettiğimiz Batmobile’in kullanılacağını onaylayan bir yapımcı
açıklamasıyla henüz karşılaşmadık. Zaten öyle bir şey olsa, şimdiye dek çoktan
açıklanırdı. Maalesef dört gözle beklediğimiz Batmobile sürüşünü Arkham
Asylum’da da tadamayacağız. Zaten hikayenin bir akıl hastanesinde geçtiğini
düşünürsek, o koca aracın hangi yolda, ne kadar manevra yapabileceği sorusu
akıllara geliyor. Uzun lafın kısası, Batman Arkham Asylum’da epey yaya
takılacağız.


“Ne kadar da savunmasız görünüyor değil mi?”


Unreal Engine 3 motorunu kullanan yapımda çevre detaylarına ve karakter
modellemelerine oldukça önem verilmiş. Zira Batman ile bulmaca çözmemiz gereken
anlarda, bir dedektif gibi izlere odaklanmamız gerekecek. Bu yüzden de yapımın
görsel kalitesi üst seviyede tutulmuş. Zaten yayınlanan videolar ve ekran
görüntüleri de gösteriyor ki, Batman: Arkham Asylum’un görsel anlamda pek bir
problemi yok. Unreal Engine 3’ün özelliklerini etkin bir biçimde kullanan
yapımcılar, ortaya tam bir Batman atmosferi çıkarmış. Gecenin renkleriyle dolu
bir palet kullanan Rocksteady Studios, Yarasa Adam’ın etkileyici dünyasını
yansıtmayı başarmış görünüyor.Hızlı ve öfkeli

Yayınlanan fragmanlarda da kullanılan müziklerin atmosferi tümlemek konusunda
başarılı olduğunu belirtmek yersiz olmaz. Gerçi tüm müzikleri dinleme şansımız
olmasa da, en azından Batman: Arkham Asylum’un temel müziği trailer’larda yer
alıyor. Hatta yazıyı hazırlarken, sırf müzikleri tekrar tekrar dinlemek için
videoları başa sardığım oldu. Şimdilik müzikler ile ilgili yaşadığım kısa
deneyimin, aklımda iyi bir izlenim bıraktığını söyleyebilirim.

Amerikalı televizyon yapımcısı ve çizgi roman yazarı Paul Dini tarafından kaleme
alınan yapımda, yalnız bir kahraman değiliz. Bize yer yer Komiser James Gordon
ve onun kızı Barbara, nam-ı diğer Batgirl yardım edecek. Ancak bu iki karakter
çok fazla aktif bir rol üstlenmeyeceği için, tüm ağır yük Batman’in
omuzlarında…

Öfkenin bedeli

Arkham Asylum adlı çizgi romandan esinlenerek hazırlanan yeni oyun, Batman’e
öfkeli olan tüm düşmanları bir araya getirdiği gibi, Kara Şövalye’yi bir tür
hayatta kalma mücadelesine sokuyor. Eğer bir aksilik olmazsa 9 Haziran 2009’da
raflarda yer alacak olan Batman: Arkham Asylum, PC, PS3 ve X360 sahipleri için
geliştiriliyor. Unreal Engine 3 kullanan yapım, gerek profesyonel bir yazar
tarafından hazırlanan kurgusuyla, gerek gizliliğin ön planda tutulduğu tarzıyla,
aksiyon sevenleri memnun edecek gibi gözüküyor. “Film oyunları kötü olur”
genellemesi yapılır durur, peki ya çizgi roman oyunları?


JOKER’İN EVRİMİ

Şüphesiz ki Joker karakteri, özellikle The Dark Knight filminden sonra
gönlümüzde ayrı bir yere oturdu. Jack Nicholson gibi bir usta oyuncudan
sonra Heath Ledger aynı rolü efsaneleştirdi. Ancak biz yakın tarihten
bahsediyoruz. Halbuki Joker’in beyaz perdedeki macerası 1966’daki ilk
Batman filmine dayanıyor.
 




Batman (1966)

Fotoğrafta gördüğünüz oyuncu Cesar Romero. Gerek saç tipi, gerek
giysileriyle dönemini yansıtmakta hiç zorlanmıyor. Bu resimde belli
etmese bile, aslında filmden hemen sonra çevirdiği Batman dizisinde bir
hayli enteresan kıyafetler giyiyor. Kırmızı ceket, yeşit gömlek, siyah
kravat ve koyu sarı saçlar, onun alametifarikasıydı.

 

Batman
(1989)

Tim Burton imzalı 1989 yapımı Batman filminde, Joker karakteri üç kez
Oscar ödülü kazanmış aktör Jack Nicholson’a teslim edildi. Joker bu defa
mor ceketiyle ve turuncu gömleğinin üzerinde turkuaz renkli papyonuyla
dikkat çekiyor. Ayrıca 1966’nın Joker’indeki gibi dudaklarındaki kırmızı
boya, yanaklarına kadar uzanmıyor.
 


The Dark Knight (2008)

Geçtiğimiz yıl vizyona giren The Dark Knight’ın çekimlerini
tamamladıktan sonra hayatını kaybeden Heath Ledger’ın canlandırdığı
Joker, görenlerde tam bir psikopat izlenimi uyandırıyor. Saç baş
dağınık, dudaklarındaki kırmızı makyaz yanaklarında devam ediyor, baş
eğik, göz bebekleri yukarıya doğru kalkık, asla gülümsemeyen sert bir
duruş…

 




Batman: Arkham Asylum (2009)

Bu yıl içerisinde oyun makinelerimize konuk olacak olan Batman: Arkham
Asylum’un Joker’i, çizgi romandakiyle neredeyse aynı. Uzun ince kemikli
bir surat, geriye taranmış saçlar, gülümsemeden çok, ısırmak için ağzını
açmış bir yaratığı andıran ağız yapısıyla Arkham Asylum’un Joker’i, bir
hayli tehlikeli görünüyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu