Oyun İncelemeleri

Gran Turismo

Araba sürmeyi çok seven bir adamın, herkes araba kullansın diye yaptığı bir
oyunun, günümüzde efsane haline gelerek, merakla beklenen bir yapım olacağını
kimse tahmin edemezdi herhalde? Şu ana kadar 50 milyondan fazla satan serinin,
tüm duyularımızla, hislerimizle beşinci oyununu bekliyoruz. Artık ilk ne zaman
açıklanmıştı inanın hatırlamıyorum, ama neredeyse herkesin çıkışı konusunda
umudunu kestiği, hatta belki de unuttuğu GT mobile ya da GT PSP, son birkaç ayda
aniden ben buradayım dedi ve ne oldu ne bitti demeye kalmadan kendimizi
PSP’lerimiz de GT’yi oynarken bulduk. Şahsen sevinmedim desem yalan olur.

GT5: Prolouge’un açıkçası bu denli yarım bir yapım olması, hiçbir zaman tam
sürüm bir GT oynuyormuş havasını veremedi maalesef; ama PSP’de oyunu açar açmaz
tam sürüm bir oyun havası iliklerinize kadar işliyor. GT’nin sanki kendine ait,
has bir kokusu varmışçasına, menüye girince kendi kendinize “İşte bu”
diyorsunuz. O küçücük el konsolunda dahi, bu güzide serinin heybetini hissetmek,
belki benim çok sevmemden belki de oyunun gerçekten bu kadar harika oluşundan
kaynaklanıyor. Onu bilemiyorum, ama GT4’den sonra tam sürüm bir GT oyununu elime
almış olmam benim için anlatılamaz bir mutluluk duygusu hissettirdi. Peki oyunu
açınca ne oldu? Ne yazık ki bu heyecan yerini bir nebze hayal kırıklığına
bıraktı.


“Araç modellemeleri PSP’de görebilecekleriniz içinde en iyisi.”


Tadımlık Gran Turismo…

Gran Turismo 4’ü oynamayan arkadaşlarımız yoktur herhalde, eğer varsa da hemen
şu an yeni nesli bir kenara atıp, GT4’ün başına kurulsunlar derim. Yok ben o
kadar uzun süre duramam başında diyorsanız da, GT PSP tam size göre…
Sinematiği, görselleri, fizikleri, sesleri, kalitesi GT4 ile aynı, işte biraz
görsellik ve araç sayısında düşüş olsa da PSP’de bu derece üst seviye bir yarış
oyunu görmek hayret verici diyebilirim. Yapımcı Kazunori Yamauchi’nin bu oyunla
ilgili bir röportajını 1-2 ay önce dinlemiştim ve röportajda, “PSP’de yarış
oyunlarını inceledik; ancak düzgün, gerçekten kaliteli bir yarış oyunuyla
karşılaşmadık” demişti. O gün kendi kendime yahu alt tarafı el konsolu yani, en
fazla ne verebilirsin ki, başka yarış oyunlarının kötü olduğunu
söyleyebiliyorsun demiştim. İçerik konusunda bir nebze haklı çıksam da, grafik
ve fizik olarak beni hayretler içersinde bıraktı GT PSP.

Bu oyunu oynamadan önce de NFS: Shift’i bitirmiştim PSP’de ve o oyunun da
görselleri oldukça kaliteliydi, ama GT PSP ile karşıma gelen arabalar sanırsınız
PS2 ve PS3 farkını gösteriyor. Bu konuda oyuna ne kadar hayran kaldığım apaçık
ortada; ancak bu konuya değinmeden önce neden tadımlık Gran Turismo, önce onu
bir açıklayayım. GT’yi GT yapan unsurları bu seriyi oynayan arkadaşlar bilirler,
bilmeyenler için de söyleyelim. Oldukça detaylı ve uzun kariye modu; tabii her
oyun da bir kariyer bölümü mevcuttur, ama GT içinde yer alan bu mod, binek
arabalardan spor arabalara, F1 yarışlarından Le Mans’a, rallilere kadar
neredeyse bütün dalları içine alır. Onlarca farklı pisti önünüze koyarak gece,
gündüz demeden tadına doyulmayacak bir heyecan yaşatır. Kısaca her türün
birleştiği bir yarış oyunudur Gran Turismo; fakat PSP versiyonuna başladığınız
anda bu kariyer bölümünü göremiyorsunuz. İlk başta “Acaba sonradan mı açılacak
ya da girmediğim başka bir bölüm mü var” diyerek etraflıca bir araştırmaya
koyulsanız da, acı gerçek ne yazık ki suratınıza şiddetli bir şekilde çarpıyor.
GT PSP’de kariyer bölümü yok.Yapımda size sunulan tek şey amaçsızca yarışabileceğiniz single bölümü ile
Driving Challenge’lar yani eski oyunlardan hatırladığımız ehliyet yarışları. İlk
başlarda sadece tek bir arabanız olduğu için single olarak yarışmak pek bir
anlam ifade etmiyor. Dolayısıyla da Driving Challenge bölümüne girerek oyuna
başlıyoruz. Burada karşımıza eski oyunlardan hiçbir farkı olmayan ehliyet
sınavları çıkıyor ve yine altın, gümüş, bronz madalya almaya çalışarak sıra sıra
ilerliyorsunuz. Toplamda 100 kadar Challenge yer alıyor, ama bu bölümün oyunda
kariyer modu olmadığı için pek bir işe yaradığını söyleyemem. Normalden farkı
ise size yüklü miktarda para kazandırması, zaten GT PSP’nin temel amacı da para
kazanın ve istediğiniz aracı alarak kafanıza göre yarışın mantığından oluşuyor.
Örneğin single yarışlarda seçtiğiniz piste göre, atacağınız tur sayısı,
kazanacağınız parayı belirliyor yani oyunda ne kadar para kazanmak size bağlı…
Mesela 20.8 km uzunluğundaki efsane Nürburgring Nordschleife’de 4 tur atın 120
bini cebe atın.

Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane…

Aslında kariyer bölümünün olmaması yapımda oynanacak bir şeyin de olmamasına
sebep oluyor, doğal olarak da oyunun başında geçireceğiniz süre oldukça
kısalıyor. Ancak GT’nin kendisine has bazı özellikleri bir şekilde PSP’de de
devam etmekte. Bunların başında da araba ve pist sayısı geliyor. 800 civarında
kullanılabilir araba ile 45 pist sizlere oyunu her açtığınızda göz kırpıyor.
Zaten başlı başına 800 araç müthiş bir şey, her gün 3 araba alsanız, tüm
araçları denemeniz neredeyse 1 yıl gibi bir zamanınızı alır. Ayrıca 45 pist ve
farklı varyasyon hallerini hesaba kattığımız da, eğer amaçsız yarışmak benim
için önemli değil diyen kişiler için GT PSP oldukça tatmin edici bir yarış oyunu
denilebilir. Bunun dışında amaçsız single bölümü dedik durduk; lakin bu single
bölümünün içinde Time Trial ve Drift seçenekleri de bulunuyor. Ben pek Drift
yapmayı seven ve zaten yapamayan bir adamım, o yüzden benim ilgimi pek çekmiyor;
ancak seveni için oldukça ideal bir seçenek olarak değerlendirebiliriz.


“Size en uygun sürüş için istediğiniz gibi ayar yapabiliyorsunuz, ister simülasyon ister arcade takılmak size kalmış.”


GT’nin görsel kalitesi ise şu ana kadar PSP’ye çıkmış en iyi grafikli yarış
oyunu. Gerçekten şaşırtıcı detayların olduğu yapım, hemen hemen GT4’ün görsel
kalitesini sunuyor. Çevre olarak belki çok tatmin edici olmasa da, araç
modellemeleri hakikaten şahane, çok beğeneceğinizi garanti edebilirim. Ayrıca
PSP’deki yarış oyunlarında görmeye pek alışık olmadığımız kokpit kamerası ise GT
PSP’de yerini almış. Ama görünce de keşke olmasaymış diyorsunuz. Açıkçası GT’nin
kalitesine yakışmayan bir durum, hani bu şekilde olacaksa hiç yapmasaymışsınız
diyesi geliyor insanın. Tamamen karanlık, hiçbir detayın hatta direksiyonun dahi
gözükmediği sadece ön ve yan camın yer aldığı bir kokpit canlandırın kafanızda
yani gerçekten çok kötü, ama kokpit var mı var. Ses konusunda da klasik GT
diyebiliriz, araç seslerinden fren seslerine kadar her şey çok tanıdık geliyor,
sanki hazırda varmış da kopyala yapıştır yapmışlar gibi bir durum oluşmuş.

Çok kısa yahu!

Yapım gibi yazımızda kısa, genelde içerik olarak daha iyisinin bulunamayacağı
yegane yarış oyunu olan Gran Turismo’nun PSP’deki macerası oldukça basit ve
yavan olmuş. Oyuna başlamanızla bitirmeniz bir oluyor, zaten bittikten sonra da
ortada yapacak hiç bir şey kalmıyor. Sanki yapalım da kurtulalım şu PSP işinden
denmiş gibi bir hava var, ama her şeye rağmen oynanabilirlik olarak hala oldukça
güzel bir simülasyon ve PSP’de de türünün tek örneği olduğunu söylemek gerek.
Ayrıca multiplayer seçeneği sayesinde arkadaşlarınızla bu tip bir oyunu birlikte
oynamak da çok zevkli olabiliyor. PSP sahiplerinin hani kaçırmaması gereken bir
yapım olmasa da, en azından deneyebileceği bir oyun olmuş GT PSP. Zaten adı
itibariyle açıkçası arşivlik bir yapım olduğunu da söylemeye gerek yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu