Project Gotham Racing 4
“Yazı için İlker Yasin Yıldız’a teşekkür ederiz.”
Metropolis Street Racer ismini hatırlıyor musunuz? Dreamcast’in en bomba
yarış oyununu? Meşhur balkabağı logolu yapımcımız Bizarre Creations’ın
yıldızlaştığı tarih 11.Mart.2000’di. Birbirinden lüks otomobillerle dünyanın en
ünlü şehirlerinin sokaklarını ve yarış pistlerini aşındırdığımız MSR, yarış
oyunlarında adeta bir dönüm noktası olmuştu.
Bazı oyuncular simülasyonun aşırı gerçekçiliğinden ve zorluğundan dolayı
sıkılırlar. Bazı kesim oyuncular da aşırı Arcade oyunların fazla saçma
oluşundan. Bu ikisi arasında dengeyi yakalamaya çalışan sayılı yapımlardan
birisi Xbox’ın çıkış oyunu Project Gotham Racing olmuştur. Devamları genelde
başarısız olur derler; ama Bizarre Creations, PGR2 ile herkesi şaşkınlığa
uğratmıştı. Daha az Arcade, daha çok simülasyon şeklinde olan ve Camaro gibi
eski klasiklerden, Carrera GT gibi günümüz ultra lüks araçlarından, 4×4’lere ve
kamyonetlere kadar nerdeyse her çeşit aracı içinde barındıran oyun olarak
oldukça beğeni toplamıştı. Project Gotham Racing 3 simülasyondan çok Arcade
kısma bir kayma gerçekleştirdi. PGR2 fanatiklerini üzdü.Şüphesiz Bizarre bu
durumun farkında oldu ve PGR4 ile PGR2 tarzı oyun tarzına dönüş yaptı. Başarılı
olup olamadıklarını yazının devamında görebileceksiniz.
Geri dönüş
Project Gotham Racing 4’ü Xbox360’ınıza taktığınızda adrenalin yüklü bir giriş
videosu sizi karşılıyor. Start’a basarak oyuna girdiğinizde bir şeylerin farklı
olduğunu hemen anlıyorsunuz. Önce yarış pilotumuzun cinsiyetini, ülke bayrağını
seçiyor (Maalesef Türkiye yok) ve yarış giysisini biçimlendiriyoruz. Elimizde
çok farklı desenler var ve renkleri de istediğimiz gibi ayarlayabiliyoruz. Daha
sonra kaskın biçimini ve desenini ayarlayıp renklerini tahsis ettikten sonra
PGR4 kullanıma hazır şekle geliyor. Ana menüde Arcade modu, kariyer modu, PGR
dükkanları, çoklu oyuncu ve PGR medya merkezi olan “PGR on Demand” ve son olarak
ayarları görebiliyoruz.
Öncelikle size kariyer modu ve işleyişinden bahsedeceğim. PGR3’ün işleyiş
sisteminizi aklınızdan çıkarın; çünkü PGR 4’ün kariyer sisteminin diğer PGR’ler
ile hiçbir ilgisi alakası kalmamış. Önünüzde bir takvim var. Bu takvimde belli
zamanlara işaretlenmiş yarış organizasyonları ve isteğe bağlı davet yarışları
bulunuyor. Aynı günde iki yarış olabiliyor ve bundanlar birini seçmek zorunda
kalabiliyorsunuz. Oyundaki çeşitli garajlardan o an açık olan amatör garajı ve
kariyerin zorluk derecesini seçerek oyuna ilk adımımızı atıyoruz. Garajımızda
bir motosiklet ve birkaç eski ve yeni model araç bulunuyor. Yarış
organizasyonları Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri olarak üçe ayrılıyor. 1
senelik sezon boyunca birkaç defa seyahat ediyorsunuz.
PGR4’ü diğer PGR’lerden ayıran en önemli özellik kariyerin daha sert ve acımasız
olması. Oyunda bir organizasyona girdiğiniz zaman önceden aracı seçiyorsunuz.
Doğru aracı seçmezseniz başarı sansınınız çok düşüyor. Çoğu zaman en hızlı araç
değil, temaya göre en doğru araç önem kazanıyor. Örneğin Drift gibi bir
organizasyonda bir hız canavarını seçmek çok saçma olacaktır. Mazda RX7 ve Audi
R6 gibi normal araçlar işinizi rahatça görebilecekken, 1000 Beygir güçlü ve çok
ağır araç olan Cadillac Sixteen rezalet bir seçim olacaktır (Kendimden
biliyorum). Kariyerin acımasız yönlerinden birisi de yarış bittiği andan
itibaren Restart imkanınızın suya düşmesi. Eğer yarış sona ermeden vazgeçip
Restart etmezseniz, yarış bittiğinde ufak bir sürpriz sizi bekliyor olacak.
Erken teşhis hayat kurtarır diyelim.Farklılıklar
Kariyerdeki seçenekler 4. oyun ile oldukça artmış durumda. Yılın 4 mevsiminde
karşılaşabileceğiniz tüm, ama tüm hava seçenekleri bizi bekliyor. Sokak
yarışları, koni devirme yarışları, geniş bir buz üzerinde “Devirebildiğin kadar
duba devir” yarışları, dubalara çarpmadan en hızlı zamanda bitirme yarışları,
zamana karşı araçla hareket yaparak zamanı durdurup bitişe en az zamanda
ulaştığımız yarışlar, karla kaplı 12km’lik işkence uzunluğundaki bir pistte
50’lerin yarış arabasıyla sabrımızı ölçen testler, yarış sırasında zamandan çok
yapılan hareketlerin ve bununla kazandığımız Kudos puanları toplama yarışı gibi
çok çeşitte yarış tipleri bizleri bekliyor. Eğer sezonda bir yarışı
kaybetmişseniz gelecek sezon o yarışı tekrar oynayıp bu defa geçme şansınız
oluyor. PGR3 kariyerinde kredi sistemiyle satın alma varken PGR4’te tüm bu satın
alma işlemleri oyunda yaptığımız artistik hareketlerden kazanılan ve
organizasyonlardan elde edilen Kudos puanları ile gerçekleşiyor. Oyunun
simülasyon ve Arcade arasında akıllıca bir dengesi olduğunu söylemiştim. PGR4
işte burada farkını yine konuşturuyor. Kudos puanlarını sadece Drift, havada
süzülme, patinaj çekme, iki teker üzerinde kalma, aracı yakın takip etmek gibi
Arcade gibi görünen yöntemlerle değil; simülasyon oynar gibi viraj alarak da
yüksek puanlar elde edebiliyoruz. Bu tamamen sizin kişisel tercihiniz olacak.
Arcade tarzı oynayarak saydığım hareketlerle puan toplamak yada simülasyon
şeklinde oynamak tamamen sizin inisiyatifinize kalmış. Motosikletlerde Kudos
kazanmak için ise ön kaldırma ve B tuşu ile farklı artistik hareketler
yapabiliyorsunuz. Fakat motosiklet sürücülerinde ufak bir terbiye bozukluğu
mevcut. Oyunda sık sık B tuşunu kullandığınızda pilot koluyla garip hareketler
yapıyor. Bunların çoğu da hakaret içeriyor. Motosikletlerin en büyük avantajı
ise otomobiller gibi Kudos kazanırken yavaşlamak zorunda kalmamanız. Bu durum
size Time vs Kudos yarışlarında çok büyük avantaj sağlıyor.
Kariyerde yükseldikçe Kudos puanları ile satın alabileceğimiz şeyler çıkıyor.
PGR3’deki gibi araçları tek tek alarak paramızı har vurup harman savurmuyoruz.
Bu defa birkaç araçtan oluşan araç paketleri bulunuyor ve bu paketleri Kudos
puanlarımız ile satın alıyoruz. Örneğin yüksek hızlı Japon araçları paketi,
Amerikan kası arabalar, İngiliz nostalji paketi gibi kulağa hoş gelen araç
paketleri var ve bunları yarış içerisinde topladığımız puanlar ve şampiyona
kazanarak elde ettiğimiz Kudos’ler sayesinde açabiliyoruz. PGR4 dükkanlarında
sadece araba paketleri yok. Örneğin Bulldog Multiplayer modu var. En sona kalan
arkadaşınız Bulldog oluyor yetişebilip vurduğu araçlar da Bulldog olarak
kovalamaya katılıyorlar ve yarışın en önde kalanı kazanıyor. Kulağa eğlenceli
geliyor değil mi? PGR4’ün Multiplayer bölümü yine birbirinden eğlenceli
dakikalar ve saatler vaat ediyor. PGR3’te çok beğenilen televizyon modu PGR on
Demand bölümünde bizleri bekliyor. Xbox Live üzerinden profesyonel yarışçıları
canlı olarak izleyebilirsiniz. Söz PGR on Demand bölümünden açılmışken. Bu
kısımda bizi nelerin beklediğini ve ufak bir sürprizi sizinle paylaşayım.
Oyunun fotoğraf modunda çektiğimiz resimler ve kaydedilen Replay’ler burada
depolanıyor. Videoları izleyebiliyor ve resimleri slayt gösterisi şeklinde
oynatabiliyorsunuz. Resimlerimizi www.pgrnations.com sitesine gönderip
bilgisayardan alabiliyoruz. Ayrıca ufak bir sürprizden de bahsedeyim. Xbox
Live’a bağlı kaldığınız süre zarfında kendi garajınızda başka kişilerin çekmiş
olduğu resimler duvarda asılı oluyor. Güzel bir ayrıntı. PGR Nations sitesinde
ülkelerin sıralaması da bulunuyor. Böylece hangi ülke en hızlı, hangisi en yavaş
görebiliyoruz.Diğer bölümlerde kalite devam ediyor
Oyunun Arcade bölümünde 10 adet organizasyon bulunuyor ve her birinde 6 yarış
barındırıyor. Bu kısım PGR3’ün kariyer bölümü ile aynı. Madalya seçiyor ve
yarışa giriyoruz. Restart hakkı sınırsız ve yarış sonunda da Restart
edebilirsiniz. Eğer yarışa girmeden önce platin madalyayı seçerek 1. olmayı
taahhüt ettiyseniz, yarışı da 1. olmak için oynamalısınız. Altın madalya da 2.
gelmeyi iddia etme anlamına geldiği için, 1. olsanız bile o madalyayı
alıyorsunuz. Madalya sadece sembolik değil tabii ki. Yapay zeka madalyaya göre
oldukça değişebiliyor. Gümüş madalya da sadece sizi geçmeye odaklanmış
yarışçılar görürken, altın madalya yarışlarında sizi yoldan çıkarmaya çalışan
hırçın bir yapay zeka bekliyor olacak. Motosikletlerin üstünlüğü Arcade
bölümünde de yadsınamaz bir gerçek; ama Bizarre Creations buna da çözüm bulmuş.
İki teker ve dört teker için ayrı madalya almak gerekiyor. Her yarışta iki
madalya haneniz bulunuyor ve motosikletle kazanarak iki teker hanesi içim;
otomobillerle kazanarak dört teker hanesi için bir madalya kazanıyoruz.
Xbox360’ın değişmez güzelliği Achivement puanları oyun boyunca yaptığınız özel
hareketlere Xbox Live oyuncu kartınız için puan eklemeye devam ediyor.
Oyundaki araçlardan bahsetmek gerekirse bu defa en geniş içerikli PGR’ı
görüyoruz. Geleceğe Dönüş filmindeki DMC 12’den, Eski Ford Mustang’lere, GMC
kamyonetlerden, eski tip Mini Cooper’lara, hiç piyasaya çıkmamış konsept
araçlara kadar oldukça tatmin edici bir otomobil yelpazesi bulunuyor. Motosiklet
kısmında ise GoldStar gibi eski ekollerden, Ducati, Suzuki, BMW gibi yüksek
performanslı motorlara kadar güzel seçenekler sunulmuş. Toplamda 120 civarı araç
bulunuyor. Gelelim araç seçimlerinin yarışlara etkisine. Motosikletler çoğu
zaman dostunuz olacak gibi görünmesine rağmen az virajlı ve düz sokaklı
pistlerde kolayca gerilere düşebiliyorlar. İstediğiniz her arabayı her yarışa
sokamayacağınız için araç seçimini akıllıca yapmalısınız. Örneğin pistin durumu
buzlu ve bol virajlar bulunuyor. Bol Drift yapan ve çok yüksek hızlara ulaşan
bir model seçerseniz bu pistin azizliğine uğrayıp kendinizi gerilerde
bulabilirsiniz. Yine uzun ve düz yollardan oluşan bir pist gördünüz ve yüksek
hızlara ulaşamayan; ama çok çabuk hızlanan araçlar ile liderliğiniz çok kısa
sürebilir. Bu yüzden doğru aracı seçmek için iyi düşünmek ve hava şartlarını iyi
kontrol etmek gerekiyor.
PGR serisi hiçbir zaman Need for Speed: Underground gibi olmaya çalışmadı. Hep
kendi oldu. Modifiye PGR4’te yine yer almıyor; fakat bu defa görsel etkilerde
bir sürpriz bulunuyor. Aracın yüzeyini çeşitli desenleri oynayarak
değiştirebiliyoruz. Tabii ki burada Forza 2 gibi aşmış bir sistem beklemeyin.
Daha çok Trackmania tarzı bir skin değiştirme sistemi olmuş diyebilirim.
Mevsimler
İsterseniz uzun zamandır hiçbir oyunda göremediğimiz dört mevsim etkisinin
PGR4’deki yerinden ve uygulanışından bahsedelim. Oyundaki hava durumları çok
farklı olabiliyor. Kapalı hava kuru zemin, kapalı hava ıslak zemin, hafif
yağmur, sağanak yağmur, gök gürültülü sağanak, ağır sis, hafif sis, hafif kar yağışlı, tipi şeklinde
yağış ve buzlu yollar. Kapalı hava buzlu zemin ve aklınıza getirebileceğiniz her
türlü hava koşulu oyuna konulmuş. Fakat bundan daha önemli şeyler de var. Hava
ve zaman değişimi de bulunuyor. Örneğin gündüz ve yağmurlu başladığınız oyunda
yağmurun şiddeti azalabiliyor ve güneş yavaş yavaş batıyor. Bunu gibi farklı
kombinasyonlarda etkiler mevcut. PGR4 bu yönüyle çok başarılı görünüyor.Serinin vazgeçilmesi haline gelen Geometry Wars, yeni sürümü olan Geometry Wars:
Waves ile PGR4’te yer alıyor. Amatör garajınızdaki Arcade makinesine yaklaşıp
A’ya bastığınızda Geometry Wars: Waves başlıyor. Oyun Retro Evolved versiyonuna
göre büyük farklar içeriyor. Görüntü diğer oyuna göre çok daha keskin ve yüksek
çözünürlüklü. Waves isminden anlaşılacağı üzere ekranın dört bir yanından
dalgalar geliyor. Bunun yanında da eski düşmanlar rahatsız etmeye devam ediyor.
Puan katlayıcı sistem bu oyunda çok hızlı çalışıyor. Bu yüzden hayatta
kaldığınız sürede çok kısa zamanda yüksek puanlara ulaştığınızı fark
ediyorsunuz. Fakat oyunda bomba bulunmuyor ve hakkınız sadece bir adet. Bu
yüzden en ufak bir hatada oyun sona eriyor. Yine Xbox Live’dan skorlarınızı ve
dünyadaki zirve listesini görebiliyorsunuz. Geometry Wars: Waves başlı başına
incelenmesi gereken bir oyun.
Görsel işitsel
Teknik detaylara yavaş yavaş geçelim isterseniz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim
ki oyunun grafikleri piyasadaki tüm yarış oyunlarından daha iyi. Özellikle hava
şartları ve çevre inanılmaz. Karın, yağmurun aracın ön camına yapışması,
sileceklerin suları gerçek zamanlı olarak süzmesi, damlacıklar gerçekten çok iyi
yapılmış. Çevre tek kelimeyle inanılmaz. Fotoğraf modu oyun içi motor ile
yapıldığı için grafiklerde hiçbir fark yok. Yani resimlerde ne görüyorsanız oyun
içi bir o kadar kaliteli. Crysis’i aratmayan ağaç modellemeleri, gerçekten
farksız binalar, uçsuz bucaksız bir çizim mesafesiyle birlikte gerçekten
inanılması güç bir sonuç doğurmuş. Bazı oyunlar sadece piste odaklanır diğer
mekanlar önemsiz kalır. Fakat fotoğraf moduna geçip yükseğe çıktığınızda
anlıyorsunuz ki, tüm şehir özenle modellenmiş. Özellikle hava şartları ve zaman
oyunun grafiksel atmosferini çok değiştiriyor.
Son rötuşlar
Araç kokpitleri yine çok güzel hazırlanmış. Şoför aracın içiyle etkileşimli.
Öyle ki gaz ve fren kullanımına göre ayaklarını bile oynatıyor. Araç
savrulduğunda kontrolü yitirebiliyor. Direksiyonu tekrar kavrıyor. Kısaca oyun
grafiksel olarak çok tatmin edici ve piyasada gelinen son noktayı temsil ediyor.
Grafikler bu kadar güzel olmasının yanında sabit akıcılığı ile bir artıyı daha
hak ediyor. Oyun 30 Kare/sn olmasına gerçekten şüphe ettim. O kadar akıcı ki
60FPS’den ayıran çok az kişi olduğuna eminim. Sesler yine gerçek araçlarla
birebir ve yol tutuşuna göre motor sesi anında değişiyor. Her kamera açısı için
ayrı sesler mevcut. Birbirinin kopyası olan araç sesleri yok. Her biri özenle
hazırlanmışlar. Müzikler keza öyle. Pop, rock, hiphop, klasik tarzların yanında
mezdeke ve Arap ezgileri sizi ufak bir şaşkınlığa uğratıyor. Müzikleri
beğenmeyenler yine USB hafızadan istediği şarkıyı çalabilir. Yarışmaya ve motor
sesini iliklerinde hissetmeye devam edebilir.
Bizarre Creations, Activision’a katılarak ismini kaybetmeden varlığını
sürdürmeye devam ediyor. Bu klasiği bizlere kazandırdığı için Bizarre
Creations’a binlerce kez teşekkürler. Yapımcının bir sonraki oyununun 2009’da
geleceğini düşünürsek PGR4’ün değeri bir kat daha artıyor. Tüm yarış severlerin
mutlaka arşivlerinde bulundurması gereken, hem Arcade hem de simülasyon
severlerin bir şeyler bulabileceği bir oyun Project Gotham Racing 4.