“Sonunda gerçek yaşamları da simule etmeyi akıl ettiler”. Bu cümle 2000
yılında çıkan Sims’in ardından defalarca söylenmiştir. Öyleki insanlar
bilgisayarlarının başında yeri geldi savaştılar, yeri geldi çeşitli spor
organizasyonlarına katıldılar ve bazı anlar oldu ki maceradan maceraya koştular
ama hiç bir zaman kendi hayatlarını oynamamışlardı. Ta ki takvim yaprakları 2000
yılının Ocak ayını gösterene kadar. Meğerse pembe dizilerden başını kaldırmayan
halkın, asıl istediği kendi kurguladığı hayatı canlandırmakmış. İşte The Sims,
oyunculara bu zevki o döneme göre oldukça başarılı olarak yansıttı. Hatta
insanlar sırf hayallerindeki evi yaratmak için bile The Sims’i edinip,
oynadılar. Tabi yapımcı Maxis, bu fikrin tutacağını hesap etmişmidir bilinmez
ama hazırladıkları oyun, türünün tek örneği olmasından ötürü hiç bir zaman
unutulmadı. Gerçi hafızalardan silinmemesinin belki de en önemli sorumlusu yine
Maxis oldu. Öyle ki birbiri ardına çıkarılan ek paketler, bir süre sonra
oyuncuları bezdirir hale gelmişti ki, firma The Sims-2’yi duyurdu!
Neredeyse rakipsiz bir oyun olan The Sims’in önlenemez yükselişine tanık olan
firmalar, birebir aynı hikayeyi kullanmasalarda, insan yaşamının farklı
noktalarını(Örn: The Partners) simule edebileceğimiz oyunlar çıkardırlar. Ancak
içlerinden biri vardı ki, The Sims ve The Sims serisine karşı gelen en ciddi
rakip gibi görünüyordu. Singles isimli bu oyun, Sims’e oranla, gerçek hayatta ki
Kadın-Erkek ilişkilerini daha fazla ön planda tutuyordu. Hal böyle olunca, “özel
hayatları” oynama fikri, magazin müptelası insanların oldukça dikkatini çekti.
Böylelikle Singles, The Sims’in gölgesi altından bir nebze olsun kurtulmuş oldu.
Buna karşın Singles, artık bir marka halini alan “The Sims”in önüne bir türlü
geçemedi. Öyle ki The Sims ailesi, en çok satanlar listelerine uzun süre ambargo
koyarken, Singles hiç ortalarda gözükmedi. Ancak yapımcılar, serinin ikinci
oyununu piyasaya sürerek kendilerini ispatlamak istiyorlardı. Artık beklenen an
geldi! Singles 2: Triple Trouble raflardaki yerini aldı!
Bu ne güzel grafiktir böyle
derece sade tasarlanmış ana menünün ardında, oyundan alınan enstantane resimler
mevcut. PC’ciler için alışkanlık olduğundan direk olarak, ayarlar menüsüne
giriyoruz. Burada oyunu sistemimize göre optimize ettikten sonra yeni oyun’a
tıklayarak, yeni hayatımıza ilk adımımızı atmış oluyoruz(!) Bu nokta da
karşımıza hikaye modu ve serbest mod geliyor. Yukarıdaki kutucukta bulunan
hikaye modunda ilerlediğimiz takdirde, oyunun serbest modları olan “Backyard ve
Penthouse” bölümleri açılıyor. Aslına bakılırsa “Apartment”da serbest moda
dahil, ancak o zaten başlangıçta açık olarak önümüze geliyor.
Singles 2’nin hikaye kısmına tıkladıktan sonra uzun sayılmayacak bir yüklemenin
ardından karakter seçmemiz isteniyor. Çünkü yapımda 3 ana karakter var.
Dilediğimiz birini seçip, oyuna başlıyoruz.
olsun, çevre görüntüleri olsun gayet başarılı gözüküyor. Özellikle insanlar çok
gerçekçi hazırlanmış! Üzerlerindeki doku sentetik gibi görünse de fevkalade
güzel görünüyor. Özellikle bir konuya dikkati çekmek istiyorum. Ana karakteri
insan olan herhangi bir oyuna girin. Sonrasında kamera açılarını zorlayarak
vb… şekilde, karakterin ellerine dikkatlice bakın. Ardından Singles 2’ye göz
atın! PC’de son yıllarda görebileceğiniz en başarılı “el” modellemelerinden biri
duruyor karşımızda!Grafiklerden gözümüzü alabildiğiniz(!) takdirde, oyuna Tutorial’le başladığımızı
farketmişsinizdir. Kısaca bahsetmek gerekirse, evde bulunan soru işaretlerinin
olduğu bölgede, yapmamız gereken işler oluyor. Örneğin karaktere duş aldırmak,
telefon ettirmek, yemek yapmak gibi rutin uygulamaları tutorial’de çok basit bir
şekilde öğreniyoruz. Zaten bu noktadan sonra da oyun hep bu rutinlikte gidiyor
diyebiliriz. Öyleki beraber yaşadığınız diğer 2 karakterle, arkadaşlığınızı
vb… ilerletmeniz oldukça zor ve uzun sürüyor. Bu yüzden yukarı da bahsettiğim
olguları, hergün yapacağınızı belirtmek isterim.
çevrede göreceğiniz eşyaların büyük bir çoğunluğu, işinize yarayacak materyaller
oldukları için, kullanılabiliyorlarda. Ancak The Sims-2’ye oranla bu yapımda, ev
işleri ile daha çok uğraşacaksınız. Öyleki ev arkadaşlarınız bulaşık yıkamaya
bir türlü yanaşmadıkları gibi, ev temizliği de yapmıyorlar. Bütün bunlar
maalesef size düşüyor.
Oyunun The Sims serisine göre bir artısı da konuşma diyalogları. Bilindiği üzere
Sims’te konuşmalar sesli şekilde anlaşılmadığı gibi, alt yazı olarakta
aktarılmaz. Siz sadece 2 karaterin hangi konuda konuştuklarını görürsünüz. Ancak
Singles’da durum böyle değil. Karakterler konuşurken, sesli olarak ne
dediklerini anlayamamamıza karşın alt yazıda ne söylediklerini okuyabiliyoruz.
Tabii bu durum ikili ilişkilerimizin ne yönde gittiği konusunda bize ipuçları
veriyor.
Her zamankinden daha seksi!
yüksek. Çapkınlık yapabileceğimiz bir barında bulunuduğu oyunda, yeni insanlarla
burada tanışabiliyoruz. Yapımda arkadaşlık kurmakta önem taşıyor. Çünkü
yönettiğimiz karakterin mutlu olabilmesi için sosyalleşmesi de gerekiyor.
Eğer düşündüğünüz kişiyle ilişkinizi arkadaşlıktan daha ileriye götürmek
istiyorsanız, epey zorlanacaksınız. Öyle ki bazı karakterler, sizin flört
teklifinize gülüp geçebiliyorlar! Bu yüzden oldukça ince eleyip sık dokumak
gerekiyor. Kısacası hedeflerinize ulaşmak için doğru yolları kullanmalısınız.
duşa giren eleman, örtüyü aralıyor gibi yapıp içeriye girmesine karşın, bizim
gördüğümüz örtünün içinden geçerek duşa giren bir insan. Ayrıca yemek yerken
veya birşeyler içerken, karakteriniz elindekileri ağzına yaklaştırıp geri
bırakıyor. Buna karşın uzaktan baktığınızda gerçekçi görünüyor. Tabi
yapımcıların o kadar ayrıntıya girmelerine şuan için imkan yok. Ancak yaptıkları
aldatmaca hoş görünüyor.
Müziklere geldiğimizde Singles 2’nin sıklıkla kendini tekrar ettiğini duyuyoruz.
Bu durum oyunu oynadığınız ilk saatten sonra dikkatinizi dağıtmaya başlıyor.
Ancak oyunda yaşadığınız ana göre kısa müziklerde mevcut. Mesela karşınızdaki
kişiyle gerilimli bir an yaşıyorsanız, tıpkı pembe dizilerde kullanılan türden,
tedirginlik verici bir müzik kulağınıza gelmeye başlıyor…
Genel olarak bakıldığında, grafikleri başarılı gözükmesine karşın, Singles 2 pek
dolu bir oyun değil. Az da olsa kameradan kaynaklanan oynanabilirlik sorunları,
oyundan yavaş yavaş soğumanıza yol açıyor. Birde kameranın seçtiğiniz karakteri
merkez alarak hareket etmesi var ki, bazen elinizi ayağınızı bağlıyor. Anlaşılan
o ki Singles 2, bu kez de beklenen patlamayı yapamayacak. Oyuna dalıp gerçek
hayatı unutmayın…
