X360 vs. PlayStation 3
Microsoft, Sony’yi tahttan indirecek mi? Yoksa konsol savaşları kaldığı
yerden devam mı edecek? Kararı oyunlarını görerek verelim.
Nintendo’nun 90’lı yıllara damgasını vurmasının ardından Sony, PlayStation
konsepti ile oyun dünyasının yeni kralı olup çıktı. Üstelik bu geçici bir başarı
da değildi. PlayStation 2 ile bir sonraki nesil konsollarda da üstünlüğünü
sürdürdü.
Kasım ayında Sony bugüne kadar geliştirdiği en görkemli makine ile piyasaya en
güçlü yumruğunu vurmaya hazırlanıyor. PlayStation 3 tarif edildiği üzere aşırı
derece geliştirilmiş olan “Cell” işlemcisi ve 60GB’lık sabit diski ile teknik
açıdan gümbür gümbür geliyor. Online olarak da Xbox-Live’dan fazlasıyla
esinlenmiş olacak ki, tamamıyla aynı servisleri sunarak, karşımıza çıkmaya
hazırlanıyor. (Arkadaş listesi, indirilebilir demo’lar, vs.) Tabii ki bir
farkla; tüm bu ek özelliklere hiçbir ücret ödemeyerek ulaşabileceğiz.
Microsoft, konsolunu herkesten evvel tamamlayarak piyasanın hakimi olduğu bir
gerçek. Ayrıca PS3 biraz daha yüksek fiyat ile piyasaya sürülecek (Ortalama 500$
civarı olması bekleniyor). Aynı zamanda ek parça ve aparıta da kullanıcılarına
sonradan sunup ek gelir kazanmayı seven bir firma Sony. Bu nedenle PS3 piyasaya
çıktığında yarışta öne geçeceği de kesin değil. Bizler ise kararı oyunların iyi
ve kötü yanlarını karşılaştırarak vermeye çalışacağız.
Konsol savaşları
Geçen senenin sonunda Microsoft’un yeni oyuncağı Xbox 360 piyasaya sürüldü ve
yanında en saygın oyunlardan oluşan bir liste ile birlikte öncelikle
Amerika’daki raflarda yerini aldı. 2006’nın başında, Fight Night Round 3, Ghost
Recon Advanced Warfighter ve The Elder Scrolls IV: Oblivion gibi yeni nesil
konsolların ne kadar güçlü olduğunu sergileyen yapımlar piyasaya sürülünce ise
Xbox 360’a olan ilgi iyiden iyiye arttı.
Peki ya sistemin tüm gücü bu kadar mıydı? Microsoft tüm kozlarını oynamış mıydı?
Sahip olduğu üstünlüğü, Nintendo’nun ve Sony’nin yeni konsolları piyasaya
sürüldüğünde koruyabilecek mi? Master Chief geri dönüşünü yaptığında Microsoft
da satışlarında tavan mı yapacak? İşte ilk bakışları yapacağımız oyunlar tüm
sorulara cevap bulmamız için bize yardımcı olacak.
Okuyacağınız önbakışlarda özellikle en güçlü yapımları seçmedik. Xbox 360’ın
Halo 3’nün ya da PS3’ün Metal Gear Solid’nin ne kadar başarılı olacaklarını
zaten biliyoruz. Bizim amacımız daha arka planda kalmış ve konsolun asıl
zenginliğini gösterecek diğer oyunları tanıtmak.
XBOX 360 BÖLÜMÜ
CRACKDOWN
Microsoft – 2006 Sonbahar
Kesin bir gerçek var ki GTA son dönemlerde adından en çok söz ettirmiş
yapımlardan biri. Hayranlık ve saplantı derecesinde sevenleri olduğu için
yapımcıların da imrenerek baktıkları ve her fırsatta benzer oyunlarla karşımıza
çıkmalarını sağlayan bir fenomen adeta. Microsoft’un çatısı altında geliştirilen
Crackdown aynı stili benimseyen bir yapım olacak.Yine alabildiğine büyük bir şehrin içinde ölüm kalım mücadelesi vereceğiz.
Fakat Crackdown’u GTA’dan ayıran
bir özellik var; takım çalışmasına fazlasıyla izin veriyor oluşu. İsveç asıllı
yapımcı firma Real Time Worlds’ün önde gelen isimlerinden David Jones,
Crackdown’u özellikle çoklu oyuncu modlarına uygun olarak ve takım çalışmasını
öne çıkaracak görev yapısıyla tasarladıklarını belirtiyorlar. Savaşın hiç eksik
olmadığı şehirler hasar alan yapıda olacak ve üzerinde yaşanan kanlı olayları
yansıtan izler barındıracak. Görev yapıları ise gerek çoklu oyuncu mod’larında
olsun gerekse tek kişilik senaryoda olsun pek çok varyasyon içerecek. Online
olarak yaşanacak savaşlarda ise takım arkadaşlarını kaybedince hüzünlenen
oyuncuların olacağını düşüyor yapımcılar.
Asıl görevimiz insan öldürmek olacağından tek kişilik ordu kıvamındaki
kahramanımızın da gelişimine izin verilmiş. Temel olarak beş kategoride
karakterler güçlenebilecek; sürüş (driving), çeviklik (agility), ateşli silah
kullanma (firearms), kuvvet (strength) ve patlayıcı uzmanlığı (explosive).
Dolayısıyla görevler bize sunulduğunda sahip olduğumuz kabiliyetlerden yola
çıkarak kendimize bir plan belirleyeceğiz. Peki bu kabiliyetleri nasıl
arttırıyoruz diye sorarsanız yapımcılar her kabiliyeti ne kadar kullandığınıza
bağlı olarak geliştirebileceğimizi söylüyorlar. Ağır cisimleri itmeye
çalışırsanız, gücünüzü çeşitli objelerde denerseniz bir süre sonra kuvvetinizin
arttığını göreceksiniz. Fazlasıyla ateşli silah kullanırsanız ve dürdünlü tüfek
ile belirlediğiniz düşmanları tek kurşunda indirmeye gayret gösterirseniz bu
sefer de keskin nişancı olup çıkacaksınız. Kendinize bir kaç sokağı birleştiren
bir etap belirleyin ve koşmaya başlayın. İkinci turu attığınızda karakterinizin
daha hızlı olduğunu fark edeceksiniz. Kısacası karakterinizin hangi konuda ve ne
kadar iyi olmasını istiyorsanız, o ölçüde özen göstermeli ve bizzat kendiniz
geliştirmelisiniz.
Dikkat ettiyseniz GTA tarzına sahip tüm oyunlarda suçluların bakış açısından
ilerler ve genelde yasa dışı işlerle uğraşırız. Crackdown’da ise yapımcılar
farklı bir yola girmişler ve bize öldürme yetkisi sunmuşlar. Ana karakterimiz bu
sefer suçlularla mücadele eden ve tek kişilik ordu sıfatını hak eden yapıda
yaman bir polis memuru. Bilirsiniz suçlular dünyasında iyi olmak her zaman en
gelişmiş silahlara sahip olmaktan geçer. İyiler tarafında ise planlama ve taktik
beceri öne çıkar. Crackdown’da da dikkat etmemiz gereken taktik beceri olacak.
Açıkçası başrollerde anti-kahraman görmektense “iyi adam” sunmak, günümüz
piyasasında bol suç içeren oyunlarla kıyaslanınca olumlu bir hareket olabilir.
Bunun haricinde Crackdown’da aksiyon filmlerini andıran bazı ayrıntılar da
bulunacak. Mesela düşmanın silah sağladığı yerleri ele geçirir veya bu alış
verişi bir şekilde engellersek çetelerin yeterince güçlenmesine de engel olmuş
olacağız. Böylece karşılaşacağımız çatışmaların da şiddet seviyesi azalacak.
Crackdown oyun yapısı ve içeriği açısından pek eksik yön içermiyor. Aklımıza
takılan tek eksi nokta karakter modellemelerinin biraz baştan savma oluşu.
Özellikle de düşman çete üyeleri oldukça detaysız ve salak görünümlü olarak
modellenmişler.
JUST CAUSE
Eidos – 2006 Sonbahar
Oyunlarda alabildiğine geniş haritaların olmasını isteyenlerden misiniz? Peki ya
1000 km2 büyüklüğündeki bir harita sizin için yeterli olur mu? İsveç asıllı
yapımcı firma Avalanche Studios’un kurucusu Christofer Sundberg, üzerinde
çalıştıkları proje için “Oyun tarihinin gelmiş geçmiş en büyük haritasına sahip”
diyor. Sundberg oyuncuların tüm haritayı bir ucundan diğer ucuna kadar
gidebilmeleri için 40 dakika gibi bir süre harcayacaklarını tahmin ediyor.Just Cause için bir genelleme yapmamız gerekirse; oyuncuların gölnünde taht
kuran önemli yapımlardan birer parçayı içinde barındırıp bol aksiyon ile
birleştirecek karma bir oyun diyebiliriz. Daha açıkçası GTA’daki serbestliği,
FarCry’daki harita yapısını ve Hitman’deki suikast düzenleme imkânını bir arada
bulmamız mümkün olacak. Aksiyon dozu oldukça yüksek olan Just Cause’da hareket
halindeki aracın tepesine zıplamak, gökte uçan helikoptere tutunup paraşütünüzle
süzülmek ya da uçurumdan atlayıp yamaç paraşütü yapmak mümkün. Amacımız ise
isyancı topluluklarla ortaklaşa çalışarak yaratacağınız devrimde onlara önderlik
etmek. Kendimize en uygun yandaşları toplayarak tam 300 görev boyunca mücadele
vereceğiz ki bu konuda Just Cause GTA’dan bir adım öne geçiyor.
Ordu komutanına suikast düzenlemek, bahçesinde hint keneviri yetiştiren
vatansever (!) çiftçinin ekinlerini yakıp yıkmak ya da kimlik değiştirip pis
işler çeviren iş adamlarının arasına gizlice sızmak yapacağımız görevler
arasında. Tabii tüm bunların yanında bir de yan görevler var ki gizli işler
döndüren politikacıların iş üstündeyken resimlerini çekmek, gerillaları tuzağa
düşürüp yakıp küle çevirmek, silah alışverişi yapmak, binaları patlatmak, araç
gereç çalmak gibi.
Just Cause yüksek aksiyon dozajı ve sunacağı görev çeşitliliği ile epeyce
başarılı olacağa benziyor. Ancak E3 fuarındaki tanıtım videosunda kontrol
konusunda biraz sorun yaşandığını gözlemledik. Umarız yapımcı firma Avalanche
büyük düşünürken bu ayrıntıya da eğilir.
BOMBERMAN: ACT ZERO
Hudson Entertainment – 2006 Ağustos
Eğer biri benden üç boyutlu olarak yeniden düzenlenebilir oyunlar listesi
yazmamı isteseydi sanırım en alta Bomberman’i koyardım. Oyun dünyasında bazı
temel taşlar vardır ve bunlar hep olduğu şekilde anılır. Bomberman de kuşbakışı
açıdan ilerlenen, hikâye içermeden sadece eğlence için tasarlanmış bir yapımdır.
Ancak yapımcılar en olmadık oyunu bile üç boyutlu hale getirmeye yeminliler
sanırım Bomberman’i adeta yeniden yaratmışlar. Resimlere baktığınızda bile hâlâ
inanamayabilirsiniz. Çünkü koca kafalı, sevimli Bomberman’imiz gitmiş yerine
Metroid Prime’ın baş kahramanı Samus’u andıran bir karakter gelmiş. Yapımcılar
modern Bomberman’e 99 bölümden oluşan bir hikâye modu eklemişler. En büyük kozu
ise Xbox Live! üzerinden sonsuz online mod desteği sunması.
Oluşturulan hikâye ise ilginç; gelecekte, genetik mühendislik harikaları olan
süper askerler üreten bir firma askerlerini teste tabi tutuyor. Biz de bir test
objesi olarak hayatta kalma çabası veriyoruz. Orijinal Bomberman’den farklı
olarak karakterimizin artık bir güç barı var ve bölümler ilerledikçe daha
dayanıklı zırhlar kazanabiliyor. Temel silahı olan “bomba”lar da zamanla
çeşitleniyor.
Çocukluğumuzun unutulmaz Bomberman konsepti Hudson Entertainment elinde
tekrardan yoğrularak yeni nesil konsolun görsel gücünü de arkasına alarak
piyasayı sallamayı düşünüyor. Açıkçası bizler orijinal temanın bozulmasına
olumlu bakmıyoruz. Umarız yapımcılar bizi şaşırtır da kaliteli bir yapımla
karşılaşırız.NINETY-NINE NIGHTS
Microsoft – 2006 Sonbahar
Öncelikle ilginç ismi sonra da müziklerini Türk bir müzisyen tarafından
düzenlendiği için aklımızda yer eden Ninety-Nine Nights (N3) Xbox 360’a çıkacak
bol aksiyon sunan bir savaş oyunu. PlayStation 2’deki Dynasty Warriors’u ya da
Xbox’ın önde gelen isimlerinden Kingdom Under Fire’ı az çok biliyorsanız, N3’ın
da aynı tarzda olduğunu söylemeliyiz. Yani amacınız tek bir kahraman ile
karşınıza çıkacak on binlerce düşman askerini kılıçtan geçirmek. Ne kadar
gerçekçi ya da mantıklı olduğu tartışılır ama bu türün seveni çok olsa gerek,
Japonya’da sevilmeyen Xbox 360’ın bile bu oyun sayesinde adından epey söz
ettireceği konuşuluyor.
N3, daha evvel Space Channel 5 (Dreamcast), Rez (PlayStation2) ve Lumines (PSP)
ile adını duyurmuş olan yapımcı Tetsuya Mizuguchi’nin yeni projesi. Mizuguchi,
oyunlarının savaş içermesine rağmen öncelikle eğlenceli olması için özen
gösterdiklerini söylüyor. Kahramanların ön plana çıkacağı N3’te seçtiğimiz
askere göre şekillenen bir senaryo yapısına sahip olacağız. Bunun yanında düşman
birlikleri ile de oynama gibi bir imkânımızın olacağını belirtiyor yapımcılar.
Görsel açıdan pek bir sorunu olmayan N3 için endişelenecek tek yan çılgınca
tuşlara basıp sayısız düşmanı kesmenin, arka arkaya türlü komboları yapmanın,
bir süre sonra monotonlaşmaya yol açacağıdır herhalde. Bizi en çok ilgilendiren
ise oyunun tema müziğini bir Türk besteci olan Pınar Toprak tarafından yapılmış
olması.
VIVA PIÑATA
Microsoft – 2006 Sonbahar
Hani bilgisayar oyunları çocukların ahlâkını ve gelişimini olumsuz etkiliyor
diye hayıflananlar var ya, gelsinler de bu oyunu görsünler bakalım. Her yanda
cıvıl cıvıl kuşların öttüğü, çiçeklerin açtığı ve kuzuların melediği bir ada
hayal edin. Amacınız ise tarlalara yeni meyva ağaçları dikmek, kuzularınızı
beslemek, ekosistemi canlı tutmak ve sonunda doğa aşığı bir insan olup çıkmak.
İşte Piñata adasının temelinde yatanlar bunlar.
Adanızı siz şekillendirdikçe Piñatalar, yani ekosistem içindeki canlılar sizi
tercih etmeye başlayacaklar. Amacımız daha çok Piñatayı adamızda toplamak
olduğundan onları mutlu etmek için gereken kararları almamız gerekiyor. Adanızda
topladığınız hayvanları, yetiştirdiğiniz ağaçları ve çiçekleri daha sonra Xbox
Live! aracılığı ile diğer insanlarla paylaşabileceksiniz.
Yapımcılar daha evvel hiçbir oyunda denenmemiş bir promosyon stratejisi
belirlemişler. Viva Piñata piyasaya çıktığında Amerika’da aynı isimde bir çocuk
programı başlayacak. Hikâye ile aynı yönde ilerleyecek olan televizyon
programında görülen bazı olaylar daha sonra kullanıcılar tarafından oyunlarına
eklenebilecek. Yapımcılar ise planlarını çoktan hazırlamışlar. Oyunun içinde
gizli kalmış noktaları televizyon programında ilan edecekler. Böylece hafta
sonları televizyon başından ayrılmayan yumurcaklara Xbox 360 aldırmayı ve aynı
şekilde Xbox 360’ı olanları da televizyon başına çekmeyi hedefliyorlar.Yine ilginç bir konsept ile karşımıza çıkan yapımcı firma Rare (Conker, Kameo:
Elements of Power, Grabbed by the Ghoulies gibi oyunlardan tanıyoruz) bu sefer
sadece çocuklara hitap eden bir yapım ile ve daha evvel denenmemiş bir pazarlama
politikasıyla karşımıza çıkıyor. Sonucunu bekleyip göreceğiz.
PLAYSTATION 3 BÖLÜMÜ
VIRTUA FIGHTER 5
SEGA – 2007 İlkbahar
Yapımcılar, yeni bir konsol piyasaya sürülmeye hazırlanırken grafiksel olarak
gücünü ispatlamak adına genelde yarış ve dövüş oyunlarını seçerler. Çünkü teknik
anlamda en yüksek detaydaki karakter modellemesinin yapılabileceği oyun
türleridir bunlar. PlayStation 3’ün çıkış oyunlarından biri olan Virtua Fighter
5 tıpkı PlayStation 2’deki eski versiyonları gibi grafiksel anlamda adından söz
ettirecek bir yapım olacak.
Virtua Fighter’ı türün unutulmaz örnekleri olan Tekken, Soul Calibur, Dead or
Alive gibi yapımlardan ayıran önemli bir özellik vardır; gerçekçilik. Diğer tüm
dövüş oyunlarında karakterlerinizi ezberlediğiniz kombo hareketlerini ardı sıra
tekrarlayarak kullanırken Virtua Fighter’da çok farklı bir oynanış ile
karşılaşırsınız. Yaptığınız hareketler mümkün olduğunca fizik kurallarına
uygundur ve başarılı olmak için beceri kadar reflekse de ihtiyacınız vardır.
Çoğu zaman düşmanınızın yapacağı hareketi sezip hemen karşı hamleye
geçebilirsiniz. Virtua Fighter 5 serinin önceki örneklerinde olduğu gibi yine
yakın dövüş tekniklerinin en gerçekçi hallerini yansıtacak.
Beşinci bölümde iki yeni karakter ile karşılaşacağız: Bunlardan ikli; El Blaze.
Meksikalı bir güreşçi olan Blaze, iri kıyım vücudunun avantajını kullanarak
düşmanlarını adeta ezecek. Eklenecek olan diğer karakter ise küçük bir Çinli kız
olan Eileen. Kouken Monkey dövüş stiline sahip olan Eileen, boyuna bakıp kıyas
yapanları yerlerde süründürecek. Diğer karakterler ise dördüncü oyundan olduğu
gibi aktarılmış ve böylece serinin bugüne kadarki en kalabalık kadrosu oluşmuş.
Karakter modellemeleri her zaman üst düzeyde olan VF serisinin son ürünü PS3’ün
gücünü sonuna kadar yansıtacak. Dövüşler esnasında kendimizi oyunun atmosferine
kaptıracağımızdan fark etmeyeceğiz ama dövüş aralarında veya kameranın
yaklaştığı anlarda dikkat etmemiz halinde görebileceğimiz en yüksek kalitedeki
dövüşçülere şahit olacağız. Üstelik son dönemlerde standart hale gelen
karakterlerin görüntülerini dilediğiniz gibi değiştirme özelliği de VF5’e
eklenecek. Böylece favori dövüşçülerin saçlarını, sakal şekillerini, dövmelerini
ve aksesuarlarını istediğiniz gibi belirleyebileceksiniz.
VF5 için yapılan tanıtım videolarında karakter modellemeleri üst düzeyde
olmasına rağmen arka planların grafiksel anlamda daha düşük seviyede olması
bizleri biraz şüpheye düşürdü. Yapımcılar oyunun henüz tamamlanmadığı ve hâlâ
geliştirilmekte olan konsol ile eş zamanlı olarak iyileştirme çabalarının içinde
olduklarını söylüyorlar. Ayrıca SEGA tarafından henüz online seçenekler hakkında
hiçbir açıklama yapılmadı. Çünkü yüksek seviyedeki detaylar yüzünden internet
üzerinden oynanacak bölümlerde ekran yenileme hızının düşeceğinden endişe
ediliyor. Hatta online mod’ların daha düşük grafik seviyesinde, tek kişilik
mod’ların ise tam grafik detaylarda sunulacağı tahminler arasında. Dövüşçüler
arasındaki dengeyi ayarlamak için yoğun çaba sarfeden yapımcılar, dördüncü
oyundaki yapay zekâyı da mümkün olduğunca geliştirmeye çalışıyorlar.CODED ARMS: ASSAULT
Konami – 2006 Sonbahar
Konami oyuncuların gölnünde taht kurmuş her yapımı ile başarı çıtasını
yükseltmiş önemli bir yapımcı firmadır. Coded Arms ise yapımcının nadiren
denediği FPS türünün örneklerinden ve ilk olarak PSP platformunda boy
göstermişti. Açıkçası eleştirmenler tarafından geçer not almamıştı ve
konsollarda FPS oynamanın zorluğunu bizlere bir kez daha kanıtlamıştı. Ancak
yapımcılar bu eleştirilere kulaklarını tıkamış olacaklar ki hem PSP’ye bir devam
oyunu hem de PS3’e görkemli bir Coded Arms versiyonu yapma eğilimindeler.
Yapımcılardan Yasuo Daikai, gönderdiği basın açıklamasında Coded Arms’ın daha
evvel hiçbir FPS oyununda denenmemiş özellikleri içinde barındıracağını ve PS3
konsolunun gerçek gücünü gösterecek teknik altyapı ile hazırlandığını belirtti.
Genel yapı itibarıyla Halo’ya benzeyen Coded Arms, hasar alabilen yapılardan
oluşan haritaları, yüksek yapay zekâya sahip düşmanları, ileri teknoloji ürünü
silahları ve gelişmiş motorlu araçları içerek. Deathmatch, capture the flag gibi
çoklu oyuncu mod’larının en önemlilerini içinde barındıracak olan Coded Arms’da
kullanıcılar isterlerse cooperative mod sayesinde arkadaşları ile birlikte
senaryoyu oynayabilecekler.
Japonya’da çok fazla beğenilen bir tür değil FPS, ancak Konami çalışanları
geliştirdikleri bu oyun ile ilgiyi arttıracaklarını düşünüyorlar ve
“Amerikalıların yapamadıklarını biz yapacağız” diyorlar. Eğer kontrol
konusundaki problemler aşılırsa Coded Arms: Assault, PS3 piyasaya sürüldüğünde
konsolun en büyük kozlarından biri olacaktır.
MERCENARIES 2: WORLD IN FLAMES
TBD – 2006 Sonbahar
Geçtiğimiz sene PS2 ve Xbox platformunda boy göstermiş olan Mercenaries:
Playground of Destruction aksiyon türünü sevenlere eğlenceli dakikalar yaşatmış,
eleştirmenlerce yüksek puanlar alarak da başarısını katmerlemişti. GTA’ya
fazlasıyla benzeyen yapısı ile hem kullanıcıya bol özgürlük sunuyor hem de
savaşı daha eğlenceli hale getiriyordu. PS3 için tasarlanan ikinci bölüm ile
yapımcılar yeni nesil konsolun özelliklerini sonuna kadar destekleyerek
oyuncuların gözüne de hitap etmek istiyorlar.
Yapımcı firma Pandemic çalışanlarından Cameron Brown oyunlarının hiçbir kural
içermeyecek oluşuna dikkat çekiyor. Görevleri farklı yolla tamamlayabilir,
başarısız olmanız halinde tıpkı GTA’da olduğu gibi defalarca deneyebilirisiniz.
Siz görevlerinizi yaparken etrafta da sürekli devam etmekte olan bir savaşın
varlığını hissetirmek için yaşayan bir şehir tasarlanıyor. Kimi zaman görevler
esnasında etrafta olanlara karşı farklı taktikler geliştirmeniz gerekecek.
Ayrıca bazı görevlerde öğrenmeniz gereken bilgilere sokaktaki sıradan insanlara
sorarak ulaşabileceksiniz.
Yeni nesil konsola oyun hazırlamanın bazı sorumluluklar getirdiğini söyleyen
yapımcılar özellikle insanların görkemli grafikler görmek istediklerini
belirtiyorlar. Bu bakımdan doku kaplamaları, patlama efektleri gibi teknik
konulara da özellikle eğiliyorlar. Oyuncuları gerçek anlamda tatmin edecek
seviyede yapay zekâ sunmak için ayrıca bir çaba gösteriyorlar.Mercenaries 2’nin ilk yayınlanan tanıtım videosunda araç kullanılarak geçilen
bölümler gösterilmişti. Araçların fizik kurallarına uygun gerçekçi
savruluşlarına ve arazi üzerindeki uyumlarına hayran kalmıştık. Eğer yapımcılar
buradaki başarıyı tüm oyuna yansıtmayı becerebilirserse hem sevilen ilk bölümün
kaliteli bir devamını hem de yeni nesil konsolun gücünü sergileyen aksiyon filmi
tadında bir oyunu bizlere sunabilirler.
UNTOLD LEGENDS: DARK KINGDOM
Sony Online Entertainment– 2006 Sonbahar
“Sadece PSP’de” sloganıyla oyun dünyasına adımını atan Untold Legends, Sony’nin
yeni nesil konsolu PS3 için makyajlanmış ve epey elden geçirilmiş bir bölümü ile
tekrar karşımıza çıkacak. Su katılmamış bir hack’n slash olan Untold Legends:
Dark Kingdom, RPG öğelerini içinde barındıracak.
Hikâyeden çok düşmanlarla kaplı arazilerde sonu gelmeyen savaşlara odaklanan
Dark Kingdom’da seçebileceğimiz üç karakter sınıfı olacak. Bu tip oyunlarda
standartlaşan kas torbası savaşçı, narin yapıdaki büyücü ve uzak mesafeden
düşmanlarını avlamayı seven bir izci seçeceğimiz karakterlerden. Başlangıçta her
sınıf birbirine benzer şekilde düşmanları avlarken seviyeler atlandıkça sınıflar
arasındaki fark ve oynanış şekli de değişecek.
Açık konuşmak gerekirse hikâyesi ve oyun yapısı olarak önemli bir yenilik
içermiyor Dark Kingdom. Benzerlerini daha evvel defalarca gördüğümüz artık
sıradanlaşan yarı RPG yarı Hack’n Slash yapımlarından biri daha demekten
kendimizi alamıyoruz. Tabii yeni nesil konsolun nimetlerinden yararlanıp, son
derece yüksek görsellikte bir oyun sunulacağı gerçek, ancak şu anki haliyle
konsolu alınası hale getirecek bir yapım gibi durmuyor.
FATAL INERTIA
Koei – 2006 Sonbahar
Alışılagelmiş yarış oyunlarından sıkılanlar için alternatif çözüm üretmeye
çalışan Koei yapımcıları, bizleri 23. yy’a götürüyorlar. “Hovercraft” adı
verilen hem su hem de kara üzerinde son sürat giden araçlar kullanıyoruz. Tabii
aslında oyuncuları asıl ilgilendirecek ve eğlendirecek kısım birbirlerine
fırlatacakları roketler ve bombalar. Fatal Interia’da yarışı kazanmak için
sadece hızlı gitmek yeterli değil. Mühim olan rakiplerini alt etmek için her
türlü hileyi de başarıyla uygulayabilmek.
Buraya kadar anlatılanlar önemli bir yenlik getirmiyor olabilir ama yapımcılar
PS3’ün gücünü de kullanarak hem gerçekçi hem de arcade tarzı oyunu bir araya
sıkıştırmaya çalışıyorlar. Tuzaklara yakalanan araçlar sadece görsel yönden
değil aynı zamanda teknik anlamda da hasar alacaklar. PS3 konsoluna özel olarak
tasarlanmış “hyperrealistic” diye tanımlanan fizik motoru ile oldukça gerçekçi
hareketlere şahit olacağız. Yarış oyunlarında fizik motorunun ne işi var
demeyin. Yarış esnasında çevreden bazı objeleri manyetik çekicilerimizle alıp
rakibimize fırlatabileceğiz.
Grafiksel yönden üst düzeyde bir yapım olacağına emin olduğumuz Fatal Interia
benzerinin bol olduğu alternatif yarış türüne yenilikler getirme amacında. Hem
tek kişilik hem de çoklu oyuncu modları ile oyunculara zevkli anlar yaşatmayı
planlayan Fatal Interia’nın adı epey duyulacak yapımlardan biri olacağı kesin
gibi.