Oyun İncelemeleri

The Settlers 2: Next Generation

Oyun sektöründe zaman zaman popüler olan fikirler bulunur. Örneğin bu sıralar
popüler olan anlayışlardan bir tanesi “Episode” yani bölümler halinde oyun
yapmak. Yapımcılar 5-6 bölüm yapıp bir oyun çıkartıyorlar ve ardından konunun
akışını bitirmeyip, sona “devam edecek” yazıp oyuncuları beklemeye alıyorlar.
Oyuncular da tıpkı bir dizinin bir sonraki bölümünü bekler gibi oyunun bir
sonraki kısmı bekliyor. Bunun dışında günümüzde popüler olan bir diğer fikir ise
“Yıldönümü” kavramı. Tutulan oyunların çıkışından sonra beş ya da on yıl
geçtiyse oyunu makyajlayıp önümüze sunuyorlar. Tüm bu yapımların iki nedeni var.
Birincisi, yapımcıların orijinal fikirler bulmakta zorlanması. İkincisi ise
kasayı parayla doldurmak.

İşte bu şartlar altında 10 yıllık Settlers II, yıldönümü paketi adı altında
önümüze makyajlanarak sunulmuş durumda. Settlers’ı, Settlers yapan oyun bu.
Yapımcılar yeni bir Settlers çıkarmadan önce bize geçmişi hatırlatıp reklam
yapmayı planlamışlar, aslında iyi de olmuş…

İlk Settlers 1993 yılında piyasaya çıktığında çok sevilmiş, bu küçük adamların
yaşantıları birçok oyun severin arasında yayılmıştı. Yapımcı Blue Byte,
Amiga’dan PC’ye geçiş dönemine rast geldiği için serinin yeni oyununu beklemeye
almıştı. Tam 3 yıl sonra Settlers II yayınlandı ve oyun dünyasına damgasını
vuracak bir klasiğe daha imza atılmış oldu. Ürün sayısı, bina sayısı, savaş
özellikleri büyük ölçüde geliştirilerek beğeniye sürülmüştü bu sürüm. Bu büyük
başarının ardından serinin en başarılı oyunu sayılan Settlers 3 piyasaya çıktı
ve oyunun satış rakamları en yüksek değere ulaştı. Geçtiğimiz yıl oynadığımız ve
tamamen üçüncü boyuta geçiş yapan Settlers IV: Heritage of Kings ile ufak bir
bocalama yaşasa da klasikler arasında anılmaya devam etti.

Başlangıcı iyi yapmak lazım

Oyunu açtığımızda Campaign, Tutorial ve Freeplay seçenekleri önümüze geliyor.
Eğer Settlers serisi ile daha önce kaynaşmanız olmadıysa tutorial’i oynamanızı
tavsiye ederim. Çok ayrıntılı olmasa da, oyunun dinamikleri ve işleyişi hakkında
epey bilgi vermekte. Campaign seçeneğini seçtiğinizde ise 10 farklı ada
karşınıza gelecek. Bu adalardan birini seçerek bölüme başlıyorsunuz. Her bölümü
başarıyla bitirmeniz size yeni bir adaya ulaşımı sağlayacaktır.

Settlers’ın en sevdiğim özelliği olan üretim zinciri, serinin bu oyununda aynen
korunmuş. Yapım için gereken odunları ve taşları toplamak için binalar
yapmalısınız. Kesilen ağaçların yerine topraklarınız çölleşmesin diye “TEMA
vakfı” görevini gören forester’s hut yapmalı, kesilen ağaçları da yontturarak
kullanılabilir hale getirmelisiniz. Dağların eteklerine araştırma görevlileri
yollayarak hammaddeleri keşfetmeli ve üstleri uygun madenleri kurmalısınız. Balıkçı, çiftçi gibi meslekler için binaları kurmalı ve madencilerin yemek
ihtiyacını karşılamalısınız. Madenlerden çıkan hammaddeleri eritip işleyerek
silah ya da iş aleti yapabilirsiniz. Barrack’lar kurarak da sınırları
genişletebilir, asker yetiştirebilirsiniz. Oyunun tüm zorluğu ise bu yönetim
zincirinin aksamamasını sağlamakta bitiyor.


Az makyaj en iyisidir bazen

10 yıl önce çıkan Settlers 2’yi oynayarak tecrübe edeniniz varsa bilir, o
zamanlar grafikler çok ayrıntılı değildi ama eğlence faktörü çok önemliydi. Eh
oyun 10 yıl sonra yeniden piyasaya sürülünce aradaki zaman farkı bazı değerlerin
değişmesine neden oldu. Günümüzün popüler yapımlarındaki üstün grafikli
oyunlarla yarışabilmek için bu Settlers da 3 boyutlu ve yeterli makyajlı bir
görünüm almış. Yeni nesil RTS grafikleri bulunan oyunun değişen grafiklerine
rağmen şirinliği hala korunuyor. Bunun yanında oyunun diğer özelliklerine ise
hiç dokunulma zahmetine girişilmediği ortada.

Oyunun ses ve müzikleri, serinin diğer oyunları gibi cıvıl cıvıl ve insanın
içini rahatlatan türden. Gece ve gündüzün bulunması ve aralardaki müzik
geçişleri atmosferi vurgulayan cinsten olmuş. Fakat oyundaki yapay zeka için
aynı övgüyü yapabilmem mümkün değil. Çünkü serinin diğer oyunlarının aksine bu
Settlers’da boş gezinen ve gitmesi gereken yere bir türlü ulaşamayan inşaat
işçilerinin farkına varacaksınız. Efendime söyleyeyim, zoom yaptığınızda ekran
yavaş yavaş yakınlaşıp-uzaklaşmak yerine çat çut gibi ani efektlerde bulunuyor.
Bu oldukça gözü yoran ve atmosferden koparan bir ayrıntı olmuş.

Sözün özü Settlers’ı settlers yapan oyun bu ve bu klasiği makyajlanmış bir
biçimde yeniden oynayabilmek bana büyük bir mutluluk verdi.Tüm eksiklerine
rağmen, oynanmayı hak eden bir yapım. Eğer bu seriyi çok sevenlerdenseniz oyunun
puanına bir 8 puan eklemenizi öneririm. Eğer yeni tanışan biriyseniz atmosfere
kapılmaya bakın derim. Bu hoş atmosfer şu anda çoğu oyunda yok. Settlers 5’te
görüşmek üzere.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu