Virtua Tennis: World Tour
Sumo Digital tarafından geliştirilip Sega firması’nın yayınladığı Virtua
Tennis: World Tour, bir tenis oyununun PSP platformunda nasıl eğlenilebilir hale
getirildiğinin kanıtını taşıyor. Piyasada ona benzer farklı yapımlar olmakla
birlikte, Virtua Tennis hangi platformda olursa olsun başarısını sürdürüyor.
Mavi tonların ağırlıkta olduğu, basit ama kullanışlı menü arayüzü herhangi bir
video olmaksızın bizi karşılıyor. Menüde sırasıyla; Quick Match, Tournament,
Exhibition, World Tour, Ball Games, Options, Records ve Multiplayer seçenekleri
yer alıyor. Quick Match mod’unda size sorulmaksızın rastgele iki rakip ve
yarışma sahası seçiliyor. Tournment (Turnuva) mod’unda ise bazı seçenekler bize
bırakılıyor. İlk olarak turnuvada tek mi çift olarak mı yarışacağımız soruluyor.
Tek kişilik seçenekte bire bir müsabaka yapılırken, iki kişilik mod seçildiği
taktirde ikiye ikilik bir müsabaka yapılıyor. İki kişilik mod’da bir oyuncuyu
biz yönetirken takım arkadaşımızı PSP işlemcisi yönetiyor ve yarış boyunca ona
müdehale gerçekleştirilemiyor. Tek ya da çift kişilik mod’dan hangisinde
oynayacağımıza da karar verdikten sonra, otomatik olarak seçilen ilk şehrimizde
yarışmaya adım atıyoruz. Her şehirin sahası birbiri ile aşağı yukarı aynı
denebilir. Aradaki temel farklar daha çok sahanın zemin rengi ve yapısı ile
ilgili olmakta.
Oynanış
Virtua Tennis, esnek oynanış yapısı, rahat kontrolleri ve gerçekçi fizik motoru
sayesinde bir arcade oyunundan çok simülasyon kokuyor. Ancak bu yapımın çok zor
ve eğlenceden uzak olduğu anlamına gelmemekte. İlk sette servis kullanan, yani
rakibe ilk top yollayan biz oluyoruz. Topu ilk kez atmak için X’e basılı tutmaya
başladığınız an bir bar beliriyor ve minimumdan maksimuma gidip gelmeye
başlıyor. Elinizi X’ten ne zaman bıarktığınıza göre oyuncunuz topa o şiddette
vuruyor ve karşı taraf servisi karşılıyor. Böylece top iki rakip arasında gidip
gelmeye başlıyor. D Pad ya da Analog tuş ile oyuncumuzu saha içerisinde kontrol
ediyor, butonlar ile de çeşitli atış stillerini gerçekleştirebiliyoruz. En kolay
mod’da dahi rakipleriniz yenip yutulur cinsten değiller. Bu yüzden başlarda
yapıma ısınana kadar çokça maç kaybedebiliyorsunuz. Ancak alıştıktan sonra
rakiplere daha çok hırslı yaklaşıyor ve rekabetle aldığınız zevk aynı oranda
artıyor. İyi bir sayı atışımız ya da yememiz durumunda pozisyonun tekrar
gösterilmesi de ihmal edilmemiş. Ancak sayı yedikten sonra izlemek pek zevkli
olmamakla birlikte, genellikle X tuşu ile izlemeden geçme yoluna da
gidebilirsiniz. İlk yarı ardından taraflar yer değiştiriyor ve bu sefer servisi
rakibimiz bize karşı kullanmaya başlıyor. Setlerin birini bir taraf, diğerini
diğer taraf aldığı taktirde beraberliği bozmak üzere yeni bir set daha oynanarak
eşitlik bozulmaya çalışıyor. Kazandığımız her maç ardından da belli bir miktar
para ile ödüllendiriyoruz. Kazanılan paralar ile yeni ekipmanlar satın
alabiliyoruz.
Exhibition mod’u maç öncesi bazı detaylara daha fazla müdehaleye izin vermekte.
Bu mod’da da tek oyuncu ve partner (cpu) ile oynanan çift kişilik seçenek
mevcut. Tenis kortu için seçilen pozisyon ardından oyun ile ilgili bazı
ayarların yapılabildiği ekran geliyor. Oynanacak set sayısı, Tie Break
(beraberlik bozucu- beraberliğe izin verilip verilmeyeceğini ayarlar), zorluk
seviyesi (kolay-normal-zor-çok zor) gibi detaylar bu kısımda belirleniyor.
Akabinde 28 farklı şehirden hangisinde yarışmak istediğimizi belirleyerek
yarışmaya geçiliyor.World Tour
Yapıma ismini veren World Tour mod’u ise başlı başına bir oyun dahi
sayılabilirmiş. Bu modda hazır karakterler yerine kendi yarattığımız 0 kilometre
karakterler ile başlıyoruz. İlk olarak karakter yaratma ekranı ile yeni
oyuncumuza bir isim veriyor ardından yüz detayları, cilt rengi, saç tipi, vücut
tipi, boy, kilo gibi seçenekleri belirliyoruz. Sonraki ekranda hangi elini
kullandığı, atış sırasında tek mi çift elle mi vurduğu gibi detaylar
belirleniyor. Ardından da raket, tshirt, şort rengi gibi ekipman detayları
atanıyor. Bay ve bayan olmak üzere yaratılan iki karakter sonrası Dünya Tenis
Turnuvası’na katılmak üzere bir davetiye alıyoruz. Davetiye üzerinde turnuvanın
tur takvimine göre ilerlediği, karakterimizi geliştirmek üzere küçük oyunlar
bulunduğu, evimize giderek ekipman değişimi yapabileceğimiz ve dükkandan yeni
ekipmanlar edinebileceğimiz belirtiliyor. Hemen ardından dünya küresi üzerinde
seçtiğimiz “Ana ev” ikonu dışında alışveriş için shop ve çeşitli eğitimler
yaparak karakterimizin skill’ni geliştirebileceği Training ikonları görünüyor.
Ana ev’deki “Status” bölümünden karakter hakkında detaylı istatistiki bilgiler
alabilir, “Gear” tuşu ile de ekipman değiştirilebiliniyor. Tüm detayları
hallettikten ve biraz da karakterimizi eğittikten sonra kendinizi hazır
hissettiğiniz vakit tur takviminde sıradaki maçınıza artık çıkabilirsiniz
demektir.
Uzun Soluk
Yapım, her şeyden önce çok uzun oynanabilirlik vaat ediyor. Eğer oyuna kanınız
ısındıysa kolay kolay elinizden bırakamayacağınız kesin. Onca mod’a alternatif
olarak, eğlenmek üzere oluşturulmuş top oyunları da yapıma dahil edilmiş. Eğer
PSP’ye karşı oynamaktan sıkıldıysanız Wi-Fi ile aynı oyuna sahip diğer
arkadaşlarınız ile multiplayer yarışma fırsatı da elinizde. Özellikle atılan
sayılar sonrası size ve arkadaşınıza izlettirilen tekrarlar rekabet ortamını
iyice körükleyecek cinsten. Bazı teknik detaylara baktığımızda yapımın bir hayli
iyi grafik ve fizik motoru kullandığı gözlerden kaçmıyor. Gerçekçi tepki ve
animasyonlar ile atmosfer çok iyi oluşturulmuş. Yapımın en büyük eksi puanı ise
ses ve müziklerinden geliyor. Her ne kadar raket ve top sesleri iyi sayılsada
müzikler bir kaç nesil eski bir oyuna aitmiş havası estiriyor. Spor oyunlarını
seviyorsanız size eğlenceli saatler geçirtebilecek kaliteli bir yapım Virtua
Tennis: World Tour. PSP’de oynanabilecek kaliteli bir spor oyunu olduğu
tartışılmaz bir gerçek.