Sega Rally Revo
Evet bir oyun incelemesi bu, ders kitabı ya da hayat nutku değil. Sade ve sadece oyun incelemesi, fazlası değil. Ama bazı oyunlar vardır hayatımızda bilirsiniz, isimlerini duyunca hep “Ah ah ne günlerdi ne oyunlardı di mi ama” dediğimiz. İşte bugünkü oyunda, bu söyleme uyanlarndan birisi.
Bilgisayar hayatımızın her yerine köşe bucak girmemişken, “bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o olur” deyimini bize ispatlayan, çoğu oyuncunun atari ve oyun salonlarından annesi tarafından kulağı çekilerek “Bir daha buralara gelmeyeceksin demedim mi sana?” haykırışları içindeki ve o zamanlardan bu zamanlara gelen ölümsüz bir eserin sadece yeni nesil elbiseli halinin incelemesi bu, başka birşey değil.
Sega Rally Revo duyrulduğu ilk zamandan beri hep daha farklı bir ilgi ile sevenleri tarafından bekleniyordu. Özellikle piyasadaki yeni nesil rakiplerimim türe getirdikleri yenilikler ile oldukça bir mesefe kaydetmiş ve ciddi şekilde tercih edilir haldeyken piyasaya girmek ve onlardan geri kalmak tabi ki olamazdı.
Sega oyunlarının çoğunda bugüne kadar hep oynanabilirliğe çok özen göstermiş bir firmadır. İnsanları sıkmayan bağımlılık yapan kolay tüketilen oyunlar yapmayı seven firmanın en ciddi simülasyon çalışması heralde DreamCast konsolundaki SEGA GT olmuştur. Onun haricinde Sega elinin dokunduğu her yarış oyunu, daha çok arcade havasında ve eğlenceli yapıtlar olmuştur. Ama Sega Rally Revo ile işler biraz değişmiş gibi görünüyor. Hani derler ya “Arcade ve Simülason çok dengede” işte Sega firmasıda bu denge için yoğun çaba harcamış. Hem de yeni nesil rakiplerinden geri kalmayacak derecede detaylı ve güzel görünen bir teknoloji ile.
İsterseniz öncelikle oynanış detaylarına bir değinelim. Az öncede söylediğim gibi “Simülasyon ve Arcade” tarzı arasındaki dengeyi çok iyi kurmuş. Yani ne biri diğerinden fazla ne de az. Her şekilde oynanabilirlik yerli yerinde ve Arcade severlerede gerçekçilik severlerede çok iyi şekilde cevap verebilen bir oyun olmuş. Rally oyunlarının olmazsa olmazı arabayı savurarak viraj dönmek, simülasyon kuralıdır ama gelin görünki bu oyunda arabayı savurmak hem kolay hem de Arcade kurallarına uygun durumda.
Fizik etkileri bile Arcade-Simülasyon dengesini bozmadan ince bir şekilde işlenmiş. Yani oyunda araba yerdeki çamurlu bol sulu yumuşak bir yoldayken çekişinden yol tutuşuna kadar değişse de aynı harita içinde sert toprak yoğunluğu fazla bölümde oynanış o kadar dengede değişiyor, araba fiziği ve yol tutuşu okadar güzel işleniyor ki oyun içinde hemen adepte olup sanki hiçbir şey olmamış gibi yolunuza hızlı bir şekilde devam ediyorsunuz. Revo Arcade havasında işlenmiş bir fiziğe sahip. Biraz önce bahsettiğim denge sayesinde aynı arazi üzerindeki farklı tip zeminlerde arabalar farklı tepkiler veriyorlar. Çamur içinde giderken öndeki arabaların olsun, sizin arabanızın olsun, zemine verdiği etki ve hasar gerçek zamanlı olarak oyun motoru tarafından yapılıyor.Yalnız atlamamak gereken bir husus var, ben oyunu hem klavye hem de gamepad ile oynadım. Sonuç gerçekten farklı oldu. Klavye ile oynamak biraz daha zorken GamePad ile kontrolü biraz daha iyi bir şekilde elinize almanız mümkün. Bu yüzden şart olmasa da gamepad ile oynamanız hem daha fazla zevk almanıza sebeb verir hem de parmaklarınızın daha az yorulmasını sağlayabilir. Ama Gamepad ayarlarının her ne kadar yama yapsak da arada bir sapıttığını ve solu ayarlasanız da onun ısrarla sağ olarak hareket etmesi ise tabi ki biraz sinir bozuyor ve birazda gülüşmeye sebebiyet veriyor.
Oynanışı hakkında yeterince fikir sahibi olduysanız sırada modlar ve özellikler var;
Acaba vereceğim paraya değecek mi?
Alırken aklınızdan geçiyordur… Aldığımız oyunun yeterince doyurucu ve uzun ömürlü olmasını isteriz haklı olarak. Sega Rally Revo öyle bir oyun ki ciddi şekilde uzun ve değişik modlara sahip. Standart olarak Championship moduna girdiğinizde karşınıza Premiere-Modified-Master serisi gibi alt modlar çıkıyor. Bunların her birinin altında Amatör Lig’den Final Lig’e kadar uzanan bir mod sıralaması bulunuyor. Hepsini belli bir şekilde size verilen puan sistemi ile geçerken, geçtiğiniz her mod ya da yarış yeni arabalar ve parkurlar olarak size geri dönüyor. Oyun temelde;
Championship
Quick Race
Time Attack
Multiplayer
şablonu gibi standart bir oyun şekli sunsa da özellikle championship modunun altındaki 10’a yakın mod ile ömrünü uzatıyor.
Revo’da garage bölümüde mevcut. Tatmin edici uzun ve dolu bir oyun diyebiliriz. Kimsenin şüphesi olmasın.
Haritalarda çok çeşitli. Safari şeklinde kurak haritadan, serin çamurlu kanyon yollarına kadar birçok haritaya sahip. İçinde her iklimi ve havayı hissedeceğiniz kesin diyebiliriz. Her yeni haritada sesleri ve hareketleri ile dikkatinizi çeken birçok yan etken mevcut. Mesela kanyon yolunda uçaklar gösteri yapıp üstünüze pike çekerken, Alp Dağlarında bir trenin üst geçitten geçmesinden tutunda safaride yolun kenarındaki fillerin siz geçerken çıkarttıkları sese ve hareketlere kadar birçok yan ama dikkat dağıtmayan hoş animasyon söz konusu.
Eski dost yeni nesilde nasıl görünmüş?
Her ne kadar 1. sınıf rakibi olmasa da, PlayStation 3 sistemindeki MotorStorm ve her platformdaki Colin Mcrae: Dirt oyunlarına göre Sega Rally Revo yeterince teknolojik olduğunu söyleyebiliriz.
Araba modelleri ve haritalardaki detay zenginliğine gerçek zamanlı işlenen çamur, çakıl, toprak ve benzeri fizik etkileri eklendiğinde hayli tatmin edici görüntüler görmemiz mümkün. Sistem optimizasyonunun iyi olması ve kurulur kurulmaz internete bağlanıp bir yama indirmesi ise hem güzel hem de şaşırtıcı bir durum. Çünkü oyun çıkmadan beta testlerden ve demo testlerinden fazla nasibini almamış gibi görünse de yama sonrasındaki optimizasyonun iyi olduğu aşikar.
Yeni nesil Sega Rally Revo, diğer yeni nesil oyunlar gibi Shader mimarisine sahip bir ekran kartı istiyor. Pixsel Shader 2.0 destekli 128-256Mb bir ekran kartında ortalama grafik ayarlarında çalışması muhtemel. Ayrıca birçok arabanın aynı ekranda olduğu ve gerek arazi gerek ise diğer araba modellemelerinin bir arada bulunduğu bir ortamda 2.8ghz bir işlemci bile nefes darlığı çekebiliyor. Önerilen işlemci 3.2ghz üstü veya çift çekirdekli diyebiliriz. Grafiksel olarak göze çarpan büyük hatası yok. Denediğim iki farklı sistemde sorun çıkartmadan birinde medium bir diğerinde high değerlerde rahatça çalıştı. Ram modülü konusunda sıkıntı yaratmasa da işlemci ve ekran kartı konusunda biraz can sıkabilir.
Pentium D 840
2GB Ram
X800XL 512Mb
Bu sistemde oyun full detay 1024*768 çözünürlükte ve 2X AA açık şekilde 25-45Fps arasında çalışırken bir diğer sistem olan;
Pentium 4 2. 66
1GB Ram
Ati9800Pro 256Mb
bileşenlere sahip sistemde ise orta detayda 20-30 Fps arasında sorun çıkartmadan çalıştı. Oyunun tüm grafik nimetlerini görmeniz için Shader model 3. 0 destekli bir ekran kartı gerektiğini unutmamak gerekir.
Son Sözler
Rally seven özellikle, Sega elinden çıkan Arcade yarış oyunlarını sevenler için gerçekten ideal olmuş. Herkezin oynayabileceği bir oynanabilirlik ve bir dolu yarış modu ve içeriği ile alınıp oynanması gereken bir oyun. Simülasyondan sıkılan ve sevmeyenleri kendine çekebilecek derecede oynanabilir bir potansiyele sahip.