The Settlers: Rise of an Empire
1993 senesinde ilk Settlers piyasaya çıktığında size “Yüce Yaratan” hissi
veren oyunlarda patlama yaşandı. Bunun başlangıç sebebi Settlers’tı ama Populous
ve SimCity hemen arkasından çıkarak bu yeni türü onaylamış oldular. Command &
Conquer ve Dune serisinde bulunmayan şehir planlama ve mikro yönetim özellikleri
bu oyunlarda bulunuyordu. İlk çıktıklarında RTS adıyla anılan bu oyunlar zamanla
God Game – RTS olarak adlandırılmaya başlandı.
Tarihin tozlu sayfaları
1996 yılında serinin devam oyunu, “Settlers II: Veni, Vidi, Vici” piyasaya
çıktı. İlk oyunla birebir aynı olan oynanış bulunmaktaydı. Tek fark ise Roma
İmparatorluğu temasını içinde bulundurmasıydı.
1998 yılında çıkan Settlers III, gelişen grafikleri ve sesleri ile gönüllerde
taht kurmuş, minik adamlarımızın bir yerden başka bir yere gezişlerini saatlerce
oturup izlemişizdir. Çoğu Settlers hayranı 3. oyun ile seriyi sevmeye
başlamıştır. Bu kadar sevilmesinin ardından bir ek paket de bu oyun için
yapıldı.
3 yıllık bir aradan sonra 2001 yılında Settlers IV, raflardaki yerini aldı.
Büyük hayaller kurarak beklediğimiz oyun 3. boyuta geçişini yaparak eski
havasını bozdu. Oyunda 3 bilinen uygarlıktan başka “Karanlık Taraf” olarak
anılan bir grup ile daha oynayabiliyorduk. Oyunun bazı kuralları değişmiş, mikro
yönetim hasar almıştı. Ek paket çıkartıp düzeltmeye çalışsalar da bu oyun hayal
kırıklığı olarak tarihe geçti.
Serinin kötüye gidişini göre Blue Byte, toparlanma hareketlerine başladı.
Ardından gelen beşinci oyun biraz daha “seriyi sevenlerin” istediği gibiydi.
Oyuna Heroes serisindeki gibi kahramanlar eklenmişti ama tam hikayeye
oturtulamayan kahramanları hiç kullanmadığımız bölümler de yok değildi.
2006 yılının sonunda piyasaya çıkan Settlers II : Next Generation seriyi
kurtaran oyun oldu. Settlers II’nin içeriğini alıp sadece 3 boyutlu hale getiren
yapımcılar, yüksek satış rakamlarını görünce eskiye dönme kararı aldılar ve
nihayetinde şu anda elimizde olan Settlers VI: Rise of an Empire raflardaki
yerini aldı.
Güneş yeniden doğuyor!!!
Serinin son oyunlarında kaybolan küçük adamlarımıza yeniden kavuşmanın sevincini
yaşıyoruz. Artık Avcılar avlarını uygun hale getirdikten sonra markete
götürecekler. Eskisi gibi elde edilen hammaddelerin “çat” diye markete
ışınlandıklarını görmeyeceğiz. Adamlarımız eskisi gibi yollarda volta atacak,
festivalleri görerek biraz eğlenecek ve arada efkarlanıp içmeye gidecekler. Her
bir Settler’ımızın o anda ne düşündüğü, dertlerini, sevinçlerini tıklayarak
görebilecek; isteklerini yerine getirebileceğiz. Ayrıca Amazonlar ek paketinde
ekstra özellik olarak gelen kadın işçiler serinin bu oyununda da mevcut. Haliyle
aşklar ve evlilikler de oyuna dahil edilmiş.Settler’ların da duyguları var dedik. Bu yüzden onları çok çalıştırığ az ücret
verirseniz, bir süre sonra isyan edip her tarafı yakıp yıkmaya başlayabilirler.
Bu yüzden onların duygularını dikkate alın, ana şefkati gösterir gibi mutlu
etmeye çalışın ki size bol vergi, bol işçilik ve sorunsuz şehir yaşamı olarak
geri dönsün.
Doğanın kanunu
Oyuna eklenen yeniliklerden biri de ekosistem fonksyionu. Avlanmak en büyük
yiyecek kaynağı fakat artık ormanlarda tek tip hayvan bulunmuyor. Aslanlar,
geyikler, kaplanlar, zebralar…Ufak da olsa bir ekosistem kurulmuş. Örneğin çok
fazla geyik avlarsanız aç kalan aslanlar bir süre sonra şehrinize inerek
insanlarınızı öldürüp yemeye başlayabilir. Bunun çaresi ise surlar kurarak,
avlanma binalarını bu bölgelerin dışında tutmak olarak gözüküyor.
Serinin 5. oyunu ile gelen kahraman ile oynayarak görev yapma durumu bu oyunda
da mevcut. Dengelenen görevleri ile kahramanlarımız, zaman zaman diğer
uygarlıkları kurtarırken, bazen de ticaret anlaşmalarına önayak oluyorlar.
Böylece her hammaddeyi kendim çıkartıp kendim işlerim, sonra da kendim
kullanırım gibi bir olay artık yok. Bazı elde edemediğiniz şeyleri ticaret
yaparak elde etmeniz olası.
Oyunu açıp oynamaya başladığınızda bir şey dikkatinizi çekecek. Binalarımızın
üstünde bulunan bir tuş ile artık onları upgrade edebiliyoruz. Bu sayede, elde
edilen maddeleri hızlı taşıma, daha az ücretle daha verimli çalışma gibi
özellikler binalarımıza eklenebiliyor.
Görsel şölen
Oyunda dört mevsimi de yaşıyoruz. Mevsimlerin etkisi oyuna o kadar iyi
yansıtılmış ki zaman zaman görsel şölenler yaşıyoruz. Kar yağması ile etrafın
bir anda bembeyaz olması, bacaların tütmesi, ışıkların yanması… Ayrıca ekilen
tohumların kış mevsiminde yeşermemesi sebebiyle biraz yiyecek kıtlığı çekiyoruz
ama yazdan daha çok üretim yapıp depolarsanız hiç sorun yaşamazsınız. Ayrıca kış
aylarında donan nehirler de ulaşımda kolaylıklar sağlayabiliyor.
Oyunu oyarken tek bir konuda şikayetçi oldum desem yalan söylememiş olurum.
Açıkçası adamlarımızın eşyaları yeniden taşımasına sevindim ama eskiden bu
malları taşımak için özellikle görevlendirdiğimiz adamlar olurdu. “Rise of an
Empire”da ise eşyayı üretenler onu markete kadar taşıyor. Eğer market uzaksa
yolu oldukça yavaş yürüyen adamlarımız asıl işlerini yapmakta gecikiyorlar ve
zincir bir anda duruyor. Bence bu sistem de eskiye dönmeli ve eşyaları yine
“Taşıyıcı Settler”lar taşımalı.
Söz sükûtsa, gümüş altındır
Özlediğimiz Settlers oyununa kavuşmuşken daha fazla söz söylemeye gerek yok.
Serinin en iyi 3 boyutlu oyunu oldu. Sıkılmadan bol bol zaman geçirilebilecek
bir yapım.