Geçen yılın Eylül ayında piyasaya sürülen NBA Live 07, hayranlarına büyük ölçüde hayal kırıklığı yaşatmıştı. Birçok teknik hata içermesinin yanı sıra serinin 1 önceki oyuna benzemesi gerçekten kötü bir durumdu. Aynı zamanda EA’nin bu alanda en sıkı rakibi olan 2K Games içinde önüne sunulmuş bir nimetti. 2K Games bu avantajı çok iyi bir şekilde kullanarak liderlik bayrağını eline almıştı ve EA için yapılacak tek bir şey vardı; NBA Live 08 ile bu rekabeti tekrardan ateşlendirmekti. Ancak hedefine tam anlamıyla ulaşamadı.
Monoton maçlara tekrar merhaba
NBA Live 08 ile seriye oynayış konusunda değişiklikler gelmiş. Özellikle dikkatimi çeken mücadeleler oldu. Omuz omuza mücadelelerde gerçekten sıkı rekabetler var. Sert omuz darbeleri, hücum faulleri ve dirsek darbeleri oldukça hoşuma gitti. Örneğin karşı takım hücuma geçerken zaman zaman sizin oyuncularınızı düşürebiliyor, hatta bir omuz darbesi ile birkaç metre ileriye atabiliyor. Tabi aynı şeyler sizin içinde geçerli. Değişik smaç yöntemleri denerken rakibin üstüne bile çıkıyorsunuz. Tabi hücum faulü alarak. Ama zaman zaman hakemim aptal yapay zekası sayesinde yaptığınız faul size atış olarak geri dönebiliyor. Bu da oyunun ilginç bir yanı. Ayrıca attığınız sayıların güzel olanları ağır çekimde tekrardan gösteriliyor. Böylece ne kadar güzel atış yaptığınızı tekrardan görme fırsatı yakalıyorsunuz. Diğer bir gelişmeyi ise, basketlerde görüyoruz. Değişik atışlar var. Pota altında geçerek geriye turnike atışlar, ters smaç, havaya zıplayarak, çeşitli hareketler sonucu basket atabiliyoruz. Örneğin oyunun videolarında rastladığımız o şık smaç ve turnikeleri yapma imkanı yakalıyoruz. Unutmadan; ara paslar birer harika. Boşta gördüğünüz oyuncumuza rakip oyuncular arası güzel paslar atıyoruz. Bazen karmaşa yaşanıyor bu vakitlerde ara paslar çok işimize yarıyor. Ancak tüm bunlar oyunun monotonlaşmasını engelleyemiyor. Çünkü sahada gerçekten soğuk bir maç var. Yüksek bir zorluk seviyesinde bile keyif alamıyoruz. Oyun bizim sayıları atıp, karşı takımın gelip onun elinden topu kapıp, tekrardan sayı yapmamızdan ibaret. Anlayacağınız üzere basitlik ve monotonluk ön planda.
Oyun modları
Game Modes bölümü birçoğumuzun artık ezberlediği modlardan oluşan bir bölüm. Ancak bu sefer hiç olmadığı kadar uzun. İşte bu listenin önemli modlarından birkaçı;
1 on 1: Bu mod isminden de anlaşılacağı gibi, oyuncuların teke tek kapışmasını oluşturuyor. Burada oynatmak istediğimiz bir oyuncu ve bir de rakip oyuncu seçtikten sonra maç alanına geliyoruz. Burada oyuncular kapışıyor, birbirlerine sayısal farklar atmaya çalışıyorlar. Sevdiğiniz oyuncuları yarıştırabileceğiniz bu bölümde dilerseniz kontrolü ele almadan iki oyuncuyu maç yaparken izleyebiliyorsunuz.
FIBA World Championship: Evet geleneksel FIBA Dünya Şampiyonası’nın yapıldığı bölüm. Bu bölümde seçtiğiniz bir ülkeyle şampiyonaya girip, uzun elemeler sonucu ilerleyebildiğiniz kadar ilerleyebiliyorsunuz. Bu şampiyonada 12 Dev Adamlar’ın bulunması gerçekten iyi. Onlarla oynamak gerçekten büyük bir keyif. Lisans problemi de olmadığı için kesinlikle çok hoşunuza gidecek Dev Adamlar’la oynamak.
Season: Bu modla herhangi bir takımı seçip maçlara katılıyoruz. Sezon sonunda aldığımız puanlar neticesinde şampiyon oluyor ya da olamıyoruz.
Individual Practice: Bu mod ile seçtiğimiz bir oyuncuyla pratik yapıyoruz. Uzaktan atışlar, smaçlar ve turnikeler yaparak maçlara hazırlık yapıyoruz.
NBA All-Star Weekend: İçerisinde de kategorilere ayrılan bu mod, All-Star liginden oluşmakta. Seçtiğiniz bir takımla maçlara katılıyorsunuz.
Grafikler
NBA Live 07’ye göre grafiklerde ilerleme söz konusu. Ancak devrim yapacak kalitede grafikler tabi ki yok. Özellikle oyuncuların vücut yapılarını ve bölümlerini pek de iyi çizememişler. Örneğin oyuncuların kolları ve kafa yapıları hiç de iyi değil. Yamuk ve yoğun oranda çizgisellik var. Surat yapıları güzel. Taraftarları 2 boyutluda olsa güzel tasarlanmış. Oyun platformu güzel. Ara yüz oldukça güzel tasarlanmış. Arka planda oyuncu resimleri ve basketbol topu resimleriyle birlikte oyuna yakışır renkler var. Menü her zaman ki menüden farksız. Siyah ve kırmızıdan oluşan bir menü. Menüler arası efektler hoş.
Unutmadan söyleyeyim; oyunda aşırı derecede programlama hatası var. Örnek vermek gerekirse, oyuncuların kollarlı birbirlerinin içinden geçebiliyor, potanın içinden geçebiliyoruz. Bazen attığınız sayıların puanları skora geçmiyor. Hakem yanlış kararlar verebiliyor.
Bu bir takım oyunu
Oyunda yapay zeka ortanın üzerinde. Karşı taraf potasını çok iyi koruyor. Hareketlerinizi çok iyi takip ediyor. Güzel bloklar koyuyor. Hızlı bir şekilde çıkıyor. Boş oyuncuları hemen bulup, ona pas atıyor. Ribauntları çabuk alıyorlar. Üçlük atışlarda çok iyiler. Özellikle zorluk derecesini artırdığınızda yapay zekada büyük bir performans artışı oluyor.
Tabi tüm bunlara rağmen sizin oyuncularınızın yapay zekaları da oldukça iyi. Sizin kontrol etmediğiniz oyuncular güzel perdelemeler, savunmalar yapıyorlar. Aynı şekilde boşa kaçıp, ellerini kaldırıp pas istiyorlar. Ribauntları size gerek kalmadan almaya çalışıyorlar.
Sesler ne alemde?
Oyunun en çok gözüme giren özelliği kuşkusuz sesleri. Arka fon müziği çok hoş. Her menüye özel güzel müzikler. Taraftar sesleri ve tezahüratları hoş. Kaçan pozisyonlarda üzüntü, takımlarının sayılarında ise sevinç belirten çığlıklar atıyorlar. Sizin attığınız sayılarda da takımınız seviniyor, karşı takımın taraftarları yoğun bir sessizliğe bürünüyorlar. Spiker yine mükemmel. Harika bir üslup kullanıyor. Maçı harika kontrol ediyor. Oyuncu sesleri her zaman ki gibi. Pas isterken bağırıyorlar. Zaman zaman tartışıyorlar. Genel bir bakışla sesler konusunda çok iyi NBA Live 08.
Son sözler
NBA Live 08, kendini yenilemeyi başarsa da, yeterli düzeyde değil. Oynayış konusunda ki eksikliği ve heyecansız maçlar nedeniyle size öneremiyorum. Ancak bir diğer alternatif olarak elinizin altında bulunabilir.
