Grand Slam Tennis
Wii’nin kendine has oyun kontrolünü en zevkli kullandığımız tür sanıyorum
tenistir. Bu yüzdendir ki, birçok Wii sahibinin de en fazla oynadığı yapım Wii
Sports içerisindeki tenis oyunudur. Wii Sports’un çıkması üzerinden yaklaşık üç
yıl geçti ve Mario Tennis benim gibi ciddi bir tenis oyunu arayanları pek memnun
etmedi. Aslında açık konuşmak gerekirse Wii’nin kontrollerini, Wii Sports
dışında hakkını vererek kullanan bir oyun yakın zamana kadar geliştirilmemişti.
Ancak bu noktada karşımıza EA çıktı ve bize eşsiz bir ürün sundu: MotionPlus
desteği ile beraber Grand Slam Tennis (GST). Peki MotionPlus nedir? Kısaca
açıklarsak, Wii kontrolümüze takılan küçük bir aparat ve bu aparat sayesinde,
kolumuzun ve bileğimizin yaptığı hareketler, Wii tarafından 3 boyutlu olarak çok
daha hassas algılanıyor ve takip edilebiliyor. Böylece Wii ile oyun keyfi çok
daha gerçekçi kılınıyor. Bu aparatı destekleyen ilk ürünlerden birisi de GST.
MotionPlus’ı tanıdıktan sonra gelelim yapıma. Bildiğiniz üzere Grand Slam dört
büyük açık tenis turnuvasına verilen isimdir (Aynı yıl içerisinde bu dört
turnuvayı birden aynı tenisçinin kazanmasına da denir). Bu turnuvalar Wimbledon,
Amerika, Avustralya ve Fransız Açık Tenis Turnuvası’dır. Oyunumuzun grafikleri
Wii için yeterince iyi. Karakterler Wii’nin ruhuna bence daha uygun bir şekilde
çizgi film gibi bir stil ile çizilmiş.
“Oyun içinde güzellikleriyle de dikkat çeken ünlü tenisçiler Ana Ivanovic ve Maria Sharapova bulunuyor.”
Ana Ivanovic ile bir set oynamak için neler vermezdiniz?
GST’de efsane tenisçileri seyredebiliyor ve onlarla oynayabiliyoruz. Ünlü
isimler olarak; John McEnroe, Andy Murray, Rafael Nadal, Martina Nauratilova,
Kei Nishikori, Andy Roddick, Pete Sampras, Maria Sharapova, Michael Stich, Jo-Wilfried
Tsonga, Serena Williams, Venus Williams, Boris Becker, Bjorn Borg, Pat Cash,
Lindsay Davenport, Novak Djokovic, Stefan Edberg, Chris Evert, Roger Federer,
Justine Henin, Lleyton Hewitt ve Ana Ivanovic yer alıyor. Her birinin kendine
has yetenekleri, aldıkları sayılar sonrasında kendilerine ait sevinçleri ya da
sinirlendiklerinde yaptıkları hareketler yapımdaki yerini almış.
Yapım bize farklı kontrol seçenekleri sunuyor. İlki, Wii Sports ile aynı. Yani
Wii kontrolümüzü sadece raket için kullanıyoruz ve sporcumuzu yapay zekâ hareket
ettiriyor. İkincisi, Nunchuk ile karakterimizi kortta ileri, geri, sağa ve sola
oynatırken Wii kontrolümüzü de raket olarak kullanıyoruz (Nunchuk yerine Wii
kontrolü üzerindeki ok tuşları da kullanılabilir, kullanabilirseniz tabii ki).
Üçüncüsü ise Wii kontrolümüz ve MotionPlus. Her üç kullanımda da A ve B tuşları
ile aşırtma veya fileye yakın düşen vuruşlar yapmamız mümkün. MotionPlus’ın
farkını rakibiniz servis kullanırken görsel olarak görebilirsiniz. Kontrolünüze
MotionPlus takılı ise rakibiniz servis kullanırken yaptığınız kol hareketlerini
karakteriniz de aynen yapacaktır. Eğer MotionPlus’ınız yoksa karakteriniz siz ne
yaparsanız yapın hareketsiz bekleyecektir.
“Yapımın grafikleri genel olarak Wii platformu için iyi.”
Peki ya Maria Sharapova?
Oynanıştaki bu farklılıkların yanı sıra, GST bize farklı oyun modları da
sunuyor. İstersek tek ve çiftlerde gösteri maçları yapabiliriz. İstersek
İnternet’te diğer kullanıcılarla kendi ülkemiz adına oynayabiliriz ki, yapımı bu
şekilde oynamanın ne kadar zevkli olduğunu söylememe gerek yoktur. İstersek en
fazla dört kişinin desteklendiği Tenis Partide küçük oyunlar oynayabiliriz. Son
olarak kendi yarattığımız sporcumuz ile Grand Slam turnuvalarına katılabiliriz.
Grand Slam modu tek kişiyle gerçekten büyük keyifle oynanacak bir mod. Öncelikle
kendi karakterinizi yaratıyorsunuz. Adidas, Nike gibi markalar arasından
formanızı seçiyorsunuz ve basit bir tenisçi olarak kariyerinize başlıyorsunuz.GST’de her sporcu 5 yıldız üzerinden değerlendiriliyor ve her sporcunun kendine
has yetenekleri var. GST’ye tabii ki sıfır yıldız ve sıfır yetenek ile
başlıyorsunuz. Her turnuvadan önce bir yıldız sporcu ile bir de sizin
özelliklerinize yakın bir sporcu ile gösteri maçı yapıyorsunuz. Bunun haricinde
bir de Tenis Parti’deki küçük oyunlardan birisini oynuyorsunuz. Sonrasında ise
turnuvaya katılıyorsunuz. Bu şekilde tekniğinizi ve kişiliğinizi
geliştiriyorsunuz. Yıldız ve yetenek kazanarak kariyerinizde ilerliyorsunuz.
GST’de karakterler gibi kortlar da kendine has özelliklere sahip. Kortun çim,
toprak vs… kaplı olmasına göre topun dinamiği değişiyor. Karakterin hareketleri
de değişiyor. Çimde oldukça rahat hareket karakteriniz, toprakta çok fazla
kayıyor. Her ülkede farklı üç kort var, böylece toplam 12 farklı kortta maç
yapabilirsiniz. Her ülkenin hakemi kendi dilinde konuşuyor. Servisten önce fazla
zaman harcadığınızda seyircilerin seslerinin yükselmesi, bu durumda seyircilere
sessiz olmalarının söylenmesi gibi, küçük ama önemli ayrıntıların neredeyse
hepsi GST’de mevcut. Top toplayıcı çocuklar ve çizgi hakemleri de kortta
yerlerini alıyorlar, ancak oyun boyunca hiç hareket etmiyorlar.
“Grand Slam Tennis’te MotionPlus kullanmak oynanış açısından kolaylık sağlıyor.”
Yapım üç zorluk seviyesine sahip ve şunu söylemek gerek, kolay seviyede bile çok
zor. Kısa sürede Wii Sports’taki tenis oyununda yenilmez olan kullanıcılar için
bile GST gerçekten çetin ceviz. Bir iki gün boyunca ben işteyken GST’yi oynayıp
tecrübe kazanan eşimi yenebilmek için, bütün hafta sonumu oyuna verdim
diyebilirim. Grand Slam moduna çaylak bir tenisçi olarak başladığımız için,
herhangi bir turnuvada ilk turu atlayabilmek için bile ciddi zaman harcamak
gerekiyor. Yapımda daha hızlı başarılı olabilmek ve en fazla keyfi alabilmek
için MotionPlus şart. Bu da yeterli değil, Nunchuk’sız da oyunda başarılı olmak
neredeyse mümkün değil. Nunchuk olmadan karakteriniz yapım boyunca, başladığı
çizgide sağa sola hareket ediyor. Mecbur kalmadıkça fileye hiç yaklaşmıyor. Bu
şekilde uzaktan sayı almak neredeyse imkânsız, çünkü sayıların çoğu file önünde
kazanılıyor. Siz servis kullanırken çok iyi oynayan karakteriniz, rakip servis
kullanırken ise biraz aptallaşıyor. Emin olun bu sizi çok sinirlendirecektir.
Kendi servislerinizle sıfıra karşı rahat yendiğiniz rakibinizin servisini bir
türlü kıramayınca, 4 setlik oyunu almak için 9-7 gibi sonuçlara ulaşmanız
gerekiyor. Durmaksızın 16 set oynamak ise hakikaten çok yorucu. Bu kadar
oynadıktan sonra GST, kaybettiğimiz kalorileri teselli olarak gösteriyor.
“Oyun en kolay modda bile zorlayıcı olabiliyor.”
Zorlayıcı yapı
GST’nin en önemli sorunu biraz fazla zor olması. En kolay seviyede bile Nunchuk
ile beraber oyunu öğrenebilmek için en az 30-40 dakika harcamak gerekiyor. Bunun
haricinde özellikle iki kişi oynarken MotionPlus sık sık kalibrasyonunu
kaybediyor ve karakteriniz saçma sapan hareketler yapıyor. Yanlış yöne doğru
pozisyon alarak, siz Forehand vurmaya çalıştığınızda o Backhand vuruyor ya da
bunun tam tersi olabiliyor. Bu tarz durumlarla en az karşılaşmak için vuruşunuzu
yapar yapmaz, elinizi derhal orijinal konumuna getirmeniz gerekiyor, ancak bunu
oyunun akışı içerisinde hatırlamak pek mümkün değil. Bunun gibi durumlarda çok
sinirlenip, tıpkı sporcuların raketi fırlattığı gibi, Wii kontrolünü sağa sola
fırlatmanız içten bile değil. O yüzden kesinlikle oyuna başlamadan önce kontrolü
bileğinize bağlayın. Yapımın diğer bir eksisi ise spikerin söyleyecek çok fazla
cümlesi olmaması. Kelime dağarcığı çok az olan spikerimizin aynı cümleleri
tekrar tekrar söylemesi bazen can sıkıcı olabiliyor.
Gelelim sonuç yorumumuza, Wii oyunlarının pahalılığından hepimiz şikâyetçiyiz,
ama ufak tefek sorunlarına rağmen Grand Slam Tennis, MotionPlus ile beraber
kendisine verilen parayı son kuruşuna kadar hak ediyor.