Bayonetta
Oyun dünyasında kült olmuş birçok yapım var. Bunlardan birkaç tanesini bizlere “Hideki Kamiya” kazandırdı. Kamiya’yı bilmeyenler için “Resident Evil” desem, o zaman kafalarda şimşekler çakacaktır. Evet, 1994 yılında Capcom’a katılan Hideki Kamiya; Resident Evil, Resident Evil 2 ve Devil May Cry gibi yapımlara imza attı. Hatta sadece bu isimlerle kalmadı bile. 2006’da PS2’ye çıkartılan, sanat eseri grafikleri, hikayesi ve atmosferiyle çoğu kişiyi etkileyen Okami’nin arkasında da Kamiya var. Bugünlerde ise Hideki Kamiya adını daha çok duyuyoruz, çünkü Bayonetta ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Bu kıza karşı gelmek pek akıllıca değil
Birçok oyunda seksi ve güzel kadın karakterleri kontrol ettik. Bunların arasında ünlü Lara Croft’tan, yakın zamanda piyasaya sürülen Wet’in yıldızı Rubi Malone’a kadar birçok isim var. Bayonetta da bu zincirin son halkası olacak.
Masum duruşu, düzgün fiziği ve derin sırt dekoltesiyle ile dikkat çeken bu güzel, aslında güzel olduğu kadar da tehlikeli biri. Hatta en başta bakıldığında ciddi ve sert bir kadın gibi gelebiliyor, ama demo da bile oynarken düşmanlarıyla dalga geçen davranışları ve alaycı hareketleriyle güldürebilir.
Demo oyunun hikayesini anlatan bir video ile başlıyor ve ardından menüye ulaşıyoruz. Menüde “Tutorial” dediğimiz oyun içerisinde yapılacak olan hareketleri öğrenmemizi sağlayan kısım bulunuyor. Bundan sonrasında “Angel’s Metropolis” olarak geçen bölümde maceramıza başlıyoruz. İlk ciddi savaşımızı burada gerçekleştiriyoruz. Karşımıza çıkan her yeni düşman öncelikle farklı bir ekranda, bir kitap içerisinde de bize tanıtılıyor.
Bayonetta, süper combolar yapabileceğiniz bir oyun. Bu hareketleri yapmak biraz uğraştırsa da, düşmanları öldürürken hızlı olmamız gerektiği için bazen istemeden bu comboları yapabiliyoruz. Öldürdüğümüz düşmanın elindeki silahı alıp kullanma şansımız da bulunuyor.Rakiplerimizin üzerinde çıkan dudak işareti, düşmanlarımızın zayıf noktalarını bizlere gösteriyor. Bu bölgelere yaptığımız vuruşlar sonrasında üçgen ve yuvarlak tuşlarına bastığımız anda, karakterimizin üzerindeki elbise çıkıyor ve canavara dönüşüp düşmanlarımızı öldürmemize yardımcı oluyor. Ayrıca oyunda aldığımız kelebek kanatları zıpladığımız zaman kısa bir sürede olsa havada kalabilmemize imkan sağlıyor.
Sınır yok! Combolarda mı? Karakterin kendisinde mi?
Bayonetta’da combolar yaptıkça ve düşmanları öldürdükçe puan topluyoruz. Ayrıca oyun içerisinde topladığımız bazı nesneler de puanlarımızı arttırmamıza yardımcı oluyor. Topladığımız puanların sonucunda bölüm sonuna geldiğimizde bize bronz, gümüş ve altın olmak üzere bir başarı ödülü veriyor. Ne kadar çok combo yaparsak, o kadar puan toplayıp, bölüm sonunda daha yüksek bir ödül derecesine sahip oluyoruz.
Yapım görsel olarak başarılı. Karakterlerin, canavarların, silahların ve şehrin içerisindeki detaylar gerçekten güzel yapılmış. Dövüş sırasında düşmanlardan çıkan kanlar ve ateşli silahlarımızın efektleri iyi görünüyor. Harita üzerinde dolaşan hayaletlerin detaylı çizimleri de hoş olmuş. Özellikle karakterimizin üzerindeki elbisenin çıkıp, canavara dönüştüğü sıradaki sinematik çekim gerçekten çok başarılı gözüküyor.
Masum güzelliğin altında yatan gizemli savaşçı
Grafikler kadar sesler de başarılı. Silahların sesleri, dövüş esnasında kullandığımız kılıcın düşmanlara çarpışında çıkan tınılar, gerçekten oyun üzerinde çalışıldığını bize gösteriyor. Harita üzerinde bulunan vazoların kırılma anında çıkan sesler yeterince gerçekçi. Bu bağlamda şunu da belirteyim: Harita üzerinde bulunan birçok nesneye vurup, kırabiliyoruz ve kırdıkça içerisinden çıkan altın yüzükleri topluyoruz.
Sonuç olarak demo beni tatmin etti. Bayonetta, aksiyon tarzı ile gerçekten sürükleyici ve sıkmayan bir oyun olacak gözüküyor. Grafikleri ve sesleri başarılı olan yapım, eğer bir terslik olmazsa 2010’un başında piyasaya sürülecek gözüküyor. Açıkçası Bayonetta’yı sabırsızlıkla bekliyorum…