2010, her şeyin günlük güneşlik olduğu, insanların barış içinde yaşadığı ve huzurun hüküm sürdüğü bir yıl olmayacak. 2010, günümüzden yıllar öncesine açılan bir portal ve tüm insanlığın kaderinin değiştiğini gösteren en büyük ayna olacak. Başrolde Kratos ve Zeus’un bulunacağı macera; kan havuzunda yüzmemizi, heyecanla savrulmamızı ve bir an olsun durmamamızı sağlayacak.
İlk iki oyundan sonra hazırlanan Chains of Olympus, maceranın köklerine iniyordu. Fakat akıllarda olan detaylar, GoW2’nin henüz bitmeyen finaliyle ilgiliydi. Oyun bitmiş olabilir, ama “yarıda kesinlen bir film bandından” farksızdı açıkçası. Milyonlarca insan gibi Santa Monica stüdyosu da bunun farkındaydı ve Kratos’un geri gelmemesi düşünülemezdi!
Onun için yazılar hazırladığımız, sohbetler ettiğimiz, hakkında çıkan her haberi paylaşmaya çalıştığımız GoW3, Merlin’de ve diğer çoğu büyük oyun sitesinde “2010’un en çok beklenen ismi” unvanına layık görüldü. Zira GoW3, bize yeni bir başlangıç sunmuyor, bizi farklılığa sevk etmiyor veya olması gerekenin dışında seçenek sunmuyor. God of War 3, ikinci oyunun bitimiyle birlikte başlıyor. Eğer GoW2, dokuzuncu saniyede bitiyorsa, GoW3’ün de dokuzuncu saniyeden devam eden bir film olduğunu düşünün.
İntikam, kan ve öfke
Ne olursa olsun Zeus ölmeli. Kratos ölebilir veya tüm dünya yok olabilir, ama mutlaka Zeus da ölmeli. Yaptığı düzmeceler, Athena’nın öldürülmesi ve fazlası… Kratos, önceki yapımda sahip olduğu büyü yetenekleri ve bileklerine yapışmış kaos bıçaklarıyla hareket edecek. Tabii ki yeni silahları ve güçleri de olacak.Devasa kuşları kontrol ederek uçurumdan karşıya geçebilecek veya yayı sayesinde düşmanlarını duvarlara çivileyebilecek. Yakın mesafe dövüşten mi söz ettiniz? Kratos’un sinirlendiğinde aynı anda tüm düşmanları haşat edebildiğini biliyoruz. Bu kez aslan kafalarından oluşan yeni yumrukları (Cestus), “vurdu mu, yok eder” cinsinden çalışacak. Ayrıca bir süreliğine dev tepegözleri kontrol edebilecek ve onları diğer çelimsiz düşmanlarımızın üzerine sürerek toplu katliam yapabileceğiz.
İrili ufaklı düşmanlarımız var. Zaten demo itibariyle de fikir sahibi olabilmiştik. Kimisiyle teke tek, kimileriyle de topluca mücadele edeceğiz. At adamlar oldukça güçlü görünüyor. Öldürebilmek için özellikle hızlı saldırılarından kaçabilmeli ve hemen akabinde saldırmamız gerekecek. Ölü lejyonerler ise, toplu hücum gerçekleştirdikleri için bizi zor durumda bırakabilecekler. Bu esnada devreye bilek gücü giriyor. Tuşlara ne kadar hızlı basarsak, üzerimize çullanan iskeletleri de o kadar hızlı alt edebileceğiz.
Chimera’ya daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Bu yaratık, aslan, keçi ve yılan karışımında oluşuyor. Örneğin kuyruğu, yılan görevini görüyor. Keserseniz, bu kez aslan pozisyonuna geçip alev saldırılarıyla sizi yakmayı deneyebilecek. Boss dövüşlerini de unutmamak gerekli. Şahsen en çok heyecanlandığım boss, Zeus’un kardeşi Hades, tabii ki Zeus’tan sonra.
Kan, ekranlardan akacak!
İlk ve ikinci GoW oyunu, PS2 konsoluna çıkmasına rağmen sınırların ötesindeki grafikleriyle büyülemişti. Çoğu kullanıcı, özellikle ilk oyunu gördükten sonra ikinci yapım için sabırsız bekleyişler içindeydi. Kendimden örnek vermem gerekirse, ben de çıkar çıkmaz GoW2’nin E3 demosunu indirmiş ve PS2’mde defalarca oynamıştım. God of War 3’ün görsellerine geldiğimizde ise, yine kaliteyle karşılaşıyoruz. Özellikle Kratos’un modellemesi çok başarılı. Zira yapımcılar, Kratos için tam 20 bin poligon kullanmış. Bu oran da PS2’dekinin tam 4 katına tekabül ediyor. Gelişmiş ışık – gölge efektlerini, karanlığa girdiğinde kılıçlarının parlayışını, şiddet içerikli efektleri ve dahasını da eklemek gerekli. PS3’ü sömürmek için God of War 3 alabilirsiniz.
Şiddet demişken, eğer oyunu takip ediyorsanız kızgın kelin Helios’a neler yaptığını görmüşsünüzdür. Kahramanımız, öncelikle Helios’u korumak için mücadele veren birliği ortadan kaldırıyor. Sonrasında yaralı Helios, korunmasız kalıyor ve kafasını koparmak için hamle yapıyoruz. Bu dakikalar, eleştirilere de maruz kaldı ve gerçekten oyunun ne derece şiddetli olduğunu kanıtlıyor. Hemen ekleyelim Helios başı, Kratos’un karanlıkta yolunu bulabilmesi için önemli.
Spartanın hayaleti, genellikle tek hareket edecek, ama yine de yardım almayı reddetmiyor. Bu yardımlar, kimi zaman isteksiz, kimi zaman da istekli olarak gerçekleşecek. Örnek verecek olursak, iki numaralı yapımda Kratos tarafından yakılan askeri gösterebiliriz. “Hani kafeste yer alıyordu ve onu görünce kısa süreliğine sevinmişti. Fakat Kratos’un düşüncesi farklıydı ve o, bunu anladığında ardı arkası kesilmeyen çığlıklar atmaya başlamıştı. Sonuç değişmemişti ve Spartanın hayaleti, yoluna devam etmişti.” Yukarda belirttiğim Helios’ı da isteksiz yardım kategorisine ekleyebiliriz.
Yeni yapım, üçlemenin son oyunu, ama hikâyenin biteceği anlamına gelmiyor. Oyun ilk duyurulduğunda en çok merak edilen konuların başında “serinin devam edip – etmeyeceği” sorusu geliyordu. İlk etapta buna net cevap vermeyen yetkililer, sonradan eteklerindeki taşları dökmeye başladı. God of War, muhtemelen 3 numaralı oyunun ardından devam edecek, ama nasıl bir senaryo belirlenir, kim ölür –kalır, bunu henüz bilmiyoruz doğal olarak.
Şimdi önümüzdeki tarih; 16 Mart. Büyük savaşta yer almak ve Kratos’un zaferine tanıklık etmek için orda olmalıyız!
