Oyun İncelemeleri

Super Street Fighter IV

Bir zamanlar iki kişinin karşılıklı mücadelesiyle başlayan macera, günümüzde daha fazla dövüşcü, daha renkli arenalar ve daha fazla heyecanla devam ediyor. Öncelikle Ken ve Ryu’dan bahsetmek gerekir tabii ki. Birbirlerine hem tip, hem de davranışlar olarak ne kadar benzeseler de aslında siyah ve beyaz kadar farklıydılar. Zaman içinde bu renk paleti arttı ve son olarak Super Street Fighter IV (SSFIV) ismiyle son halini aldı.

Günümüzde DLC paketleri, yapımcı ve yayıncı firmalar için çok önemli bir gelir kaynağı kapısı oldu. Geliştirilen ürünün ardından mutlaka bazı eklentilerin de bulunduğu paketler hazırlanıyor. Baktığımızda Super Street Fighter IV de ilk etapta bir DLC paketini andırıyordu. Ancak yapımcılar açıklama yapmakta gecikmedi ve SSFIV’ün bir DLC paketinden çok daha kapsamlı olduğunu ve normal oyun fiyatına nazaran daha ucuz olarak satılacağını belirtti.

Super Street Fighter IV’te toplamda 35 karakter yer alıyor. Bunlardan bazıları SFIV’ten ve eski SF oyunlarından (Adon, Guy, Cody, T. Hawk, Dudley, Dee Jay, Makoto ve Ibuki), bazıları da yeni isimler olarak yapıma dahil oldu (Juri ve Hakan). Yeni karakterler ve yeni dövüş stilleri bir kenara, bizi özellikle bir isim meraklandırmıştı ki, heyecanlanmamıza değdiğini düşünüyorum; Hakan.

Kimdir bu Hakan?

Serinin en yeni karakterlerinden olan Hakan, ilginç yapısıyla fazlasıyla dikkat çekici. İlk bilgilerin Internet’e sızdırılmasıyla ortaya çıkan bu isim, kafalarda soru işaretleri oluşturmuştu. Bunların başlıcası da “acaba bu adam Türk mü?” sorusuydu. Cevap: Evet, Türk. Hem de en güçlüsünde. Hakan, dünyanın görebileceği en güçlü ve yağlı güreşçi olma ünvanına sahip.

Yemek yemekten fazlasıyla hoşlanan, güneşte yanan kırmızı tenini sürekli yağlayan ve yakaladı düşmanını pestil haline getirmeden bırakmayan bir güreşçi. Hatta buna daha ilk açılış sahnesinden şahit oluyoruz. Hakan’ı seçtiğimizde, ekrana onunla ilgili küçük bir video geliyor ve kahramanımızla dalga geçen (kendi tipinin pek düzgün olduğunu söylenemez) talihsiz bir kişi, kısa süre sonra yiyeceği sopadan habersiz şekilde eğleniyor, ama bu fazla sürmüyor ve Hakan, adeta gözleriyle konuşuyor: “Bu tokatların devamı var!”Dayak, dayak, dayak!

Hemen karakterimizi seçiyoruz ve dövüş arenasına adım atıyoruz. Hakan’dan fazlasıyla bahsettiğimize göre, ilk olarak onunla başlayalım. Oldukça iri bir karakter. Kendine has hareketlerinin yanında, Honda’yı anımsatan saldırılara da sahip. En dikkat çekici hareketleri ise, kendini sürekli yağlaması ve yakaladığı düşmanını sıkarak gök yüzüne doğru bir sabun gibi fırlatması. Kesinlikle görülmeye değer ve çok eğlenceli.

Her karakterin özel hareketleri var. Bunların tamamı hemen açılmıyor, adam dövmek gerekli. Hem de fazlasıyla. Başarılı maçlar çıkardıktan sonra ekrana gelen yönergeler size; yeni bir elbise, yeni vuruşlar gibi özelliklerin açıldığını haber veriyor. Dövüşe başlamadan önce özel bir vuruş tekniğini seçmeniz isteniyor. Eğer birden fazlasını açmayı başardıysanız (ki zor değil), dövüş esnasında hangisini kullanmak istiyorsanız bu ekranda seçebiliyorsunuz.

Tipik dövüş profilleri

Sürekli olarak dövüş oyunu oynamayanlar için saldırı teknikleri farklı olabilir. Öncelikle oyuna alışma evresini geride bırakmak şarttır. Bu aşamada kullanıcılar, standart olarak tekme ve yumruk tuşlarıyla hareket eder ve şova değil, sadece kazanmaya yönelik davranışlar sergiler.

Sonraki aşamada kullanıcının üzerindeki ürkeklik biraz olsun kalkar. Kişi, komboları öğrenmeye başlar, biraz da “ne olacağını bilmeden” rastgele hamleler yapar.

Üçüncü aşama ise, kullanıcının oyun hakkında fazlasıyla bilgi düzeyine ulaştığı bölümdür. Artık çoğu karakter ve yapabildiği özel hareketler konusunda ustadır. Hep tek başına oynamak istemez, arkadaşlarını da oynamaya davet eder, hatta Internet üzerinden diğer oyuncularla bağlantı kurarak gücünü göstermek ister.

Sayısız derecede farklı oyuncu tipi vardır. Bu bahsettiklerim, belirlenen yöntemlerden sadece bazıları. Super Street Fighter IV, bir önceki yapımda da olduğu gibi yine kullanıcılara yardımda bulunmayı ihmal etmiyor. Rage barı dolduğunda yapabileceğimiz özel hareketleri veya komboları, “Command List” başlığına giderek görebiliyoruz. Hatta bunu uygulamalı olarak denemek istiyorsak, bu kez de Challenge başlığı imdadımıza yetişiyor. Her durumda kusursuz dövüş müsabakaları çıkarabilmek için her türlü imkâna sahibiz.
Ofiste yaptığımız maçlarda, öncelikle şova değil, kazanmaya yönelik hareketler sergiledik. Tabii ki tekrar tekrar oynayıca ister istemez tuşlar ve saldırılar konusunda da bilgi sahibi olabiliyor insan. İşte bu sırada da karşılaşmalara daha bir heyecan geldi, çevre masalardaki arkadaşlarımızın bile ilgisini çekti. Nasıl çekmesin ki, X360 gamepad’ine hızlı hızlı ve sesli basışlarımız, karşı mahalleden bile duyulabilir düzeydeydi.

Ne gerek var?

Şahsen bu seriye boksörlerin, ya da sadece ellerini kullanan dövüşçülerin yakışmadığı kanısındayım. Uzmanlaştığınız takdirde güzel işler çıkaracaksınızdır, ancak diğer karakterler yanında zayıf kaldıklarını düşünüyorum. Bu satırları yazarken Dudley’in çığlıkları, Balrog’u pataklarken arka planda alkış tutan gelinciklerin sesleri ve T. Hawk’ı karanlık sokaklarda yerden yere vururken etrafta gezinen ayyaş adamın mırıldandığı şarkıyı hâlâ duyar gibiyim. Ha unutmadan şunu da ekleyeyim: Henüz devam etmekte olan inşaatta Zangeif ile kapışırken, yemek yemek isteyen, ama bizden korkarak kaçan aç işçiye de gülmedim değil hani.

“Tahta sana vuramaz”

Bruce Lee’nin bu sözü, Enter the Dragon filminin gönlümde daha da ölümsüzleşmesini sağlamıştı. İnsan, cansız bir nesneye vurmasıyla gücünü ortaya koyamaz. Çünkü ona karşılık veren biri yoktur ve sadece tek taraflı bir tatmin olma durumudur bu. Eğer gücünüze güveniyorsanız, bir rakip belirler ve en iyisi olmak için tüm hünerlerinizi sergilersiniz. İyi değilseniz de, kaybettiğiniz her mücadeleden mutlaka yeni fikirler elde edeceksinizdir. Bruce Lee’den bahsetmişken, ondan esinlenilerek hazırlanan Fei Long’u da unutmayalım (Tekken’de de yine Bruce Lee’den esinlenilerek Law karakteri hazırlanmıştı). Saldırı stiller, vücut yapısı ve ses tonuyla tam bir Kung Fu üstadı.

Tekrar oynanışa gelirsek, klasik SF modlarının geri döndüğüne şahit oluyoruz. Zamana karşı mücadele verdiğimiz bu modlarda, son model bir arabayı parçalamamız veya üzerimize doğru gelen bidonları bir bir kırmamız gerekiyor. Özellikle bidonlarla yapacağımız kapışmalar zorlayıcı olabiliyor. Zira tek bir bidonun bile altında kalırsak, sonrasında düzelmek ve tekrar harekete geçmek zorlaşıyor. Yapım, Street Fighter IV’te de kullanılan grafik motorunun üzerine inşa edilmiş. Görseller hemen hemen aynı ve çok güzel. Çizgi tarzda grafikler, renk paletindeki çeşitlilik ve dövüş animasyonları gibi unsurlar, oyundan alacağımız görsellik hazzını da tavan yaptırıyor. Aynı şekilde işitsel yönler de başarılı.

Herkes bu turnuvaya katılmak ister

Gelelim çoklu oyuncu modlarına. Kullanıcılar, dünya üzerindeki diğer SF severlerle Xbox Live üzerinden mücadele edebilecek, bu mücadeleler sonucunda elde edecekleri dereceleri de yayımlayabilecek. Özellikle turnuva modları dikkatimi çekti ki, eminim çoğu oyuncu beğenecektir. İsterseniz arkadaşlarınızla turnuva düzenleyebilsiniz. Yenen oyuncular, bir üst tura çıkarken, yenilenler de bu aşamadan sonraki maçları TV izler gibi seyredebiliyor. Ayrıca şunu da ekleyelim: Yapımcılar, SSFIV için DLC paketleri düşünüyor. Bunlardan ilki de muhtemelen online içerikler üzerine olacak ve turnuva modlarına yeni bir soluk getirecek.

Sonuç olarak Super Street Fighter IV, gayet başarılı bir yapım ve daha iyisi çıkana kadar en iyi dövüş oyunu olduğunu düşünüyorum. Yeni karakterler, klasik oyun modlarının geri dönmesi ve çoklu oyuncu modları gibi yönler, SSFIV’ü fazlasıyla çekici kılıyor. Tabii ki oyunda bir Türk karakterin olması da biz Türk kullanıcılar için ayrıca sevindirici bir gelişme.

Oyunumuz PS3 ve X360 platformları için hazırlandı. Street Fighter IV’ü göz önüne alırsak, ilerleyen zamanlarda bu yeni maceranın da PC’ye gelme ihtimali var. Yazıma son vermeden önce, Cody’yi seçip İngiliz anahtarıyla rakibin kafasına vurmanın çok zevkli olduğunu da söylemeliyim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu