Oyun İncelemeleri

Fable 3

“Yatağımdan zorla kaldırılıyorum. Sadık hizmetkarım ve arkadaşım Jasper, giysilerimi hazırlamış, telaşlı bir şekilde başımda dikiliyor. Bense biraz daha uyumak istiyorum. Pijamalardan arınıp kendi giysilerimi giyiyorum. Artık büyük abimin saçmalıklarına dayanamıyorum ve… Bunun için bir şeyler yapmaya karar veriyorum. Endüstri çağında bir yeni devrim yapmayı istiyorum! Biliyorum ki, bu yolda yalnız değilim… Önümde yeni bir yaşam, hayati kararlar, uzun ve zorlu bir yolculuk…”

Tavuk sote

Fable 2’den elli yıl sonra Kral Logan, herkesi bir nevi yaşamından soğutmuştur, zor hayat şartları insanları isyan etme noktasına getirmiştir. Zaten endüstri çağı, tüm zorlukları ile gelmiştir, bununla beraber despot kralın istekleri, baskıları, hatalı kararları, komşu topluluklara zulmü, acımasızlığı zoraki bir devrim hareketini çağırmaktadır. Bu oluşumu yönetecek, yönlendirecek, herkesi bu emelde birleştirecek birisi varsa… O da biziz! Prensimiz çok yaşa!

Kısa bir hikaye anlatımından sonra, önümüzde menümüz. Hızlıca prens mi prenses mi olacağımıza karar verip, oyunun içinde buluyoruz kendimizi. Çok hoş kurgulanmış bir videonun ardından yatağımızdan kalkıp, devrim için adım adım yürümeye başlıyoruz. Önceki oyunun 50 yıl sonrasının değişikliği kendini direkt belli etmekte. Her tarafta sıkışık yapılar, makineler, işçiler bulunmakta. Lionhead, bu farkı başarılı bir şekilde belli etmiş. Bununla beraber standart masalımsı Fable çizgisini de korumayı başarmış. Gelişim gösteren o kadar nokta var ki nereden başlamalı…

Büyük değişiklikler

Öncelikle oynanıştan söz etmek istiyorum. Fable’nin üçüncü oyununda göze çarpan değişiklikler var. Bu yapımda, artık masal havasından biraz sıyrılıp, gerçek dünyanın yüzünü görmeye başlıyoruz. Ki ana görevimiz de bunu gösteriyor. Yan görevlerimiz de yine çok fazla, bu havayı yakalamak istiyorsanız, birebir. Bu ana ve yan görevler kesinlikle iyi bir yaratıcı yazım takımının elinden geçmiş, yaratıcı ve keyifli olmuş. Görevlerimizin yeri yönü yine eski oyunlardan kalma ışıklarla bizi yönlendiriyor. Oyunumuzda yine iyi ve kötü kararlar etkili. Verdiğimiz iyi niyetli kararlar iyi moral kazanmamıza, kötü kararlar ise korkulan biri olmamızı sağlayabiliyor. Koskoca Albion da bizim hareketlerimizden direkt etkileniyor. Bunlar direkt olarak oyunla etkileşim içinde.

Etraftaki kişilerle konuştuğumuzda isminin altında bir bar beliriyor, buna göre, kişinin bizim hakkındaki düşüncesini görebiliyoruz. Diğer oyunlardan kalma alışkanlıklar olan, ev alma, ticaret yapma, yan işlerden para kazanma, (kek yapabilir, müzik yapabilir, çelik dövebilirsiniz) evlenme, çocuk yapma, hediye alma vs… gibi eylemler bulunuyor. Mesela bir dükkan sahibi ile arkadaş olursanız, ondan güzel indirimler edinebiliyorsunuz. Köpeğimiz var, bize hazineleri ve kazılacak kazı noktalarını gösteriyor, ve ufak bir oyunu hak ediyor.

Büyü mekanizması önceki oyunlardaki hantallığından sıyrılmış görünüyor. Artık büyü değiştirirken birkaç saniye beklememiz gerekmiyor. Bunun düzeltilmesi oyunun gelişimi adına önemli bir nokta. Artık kullanmak istediğimiz büyünün eldivenini takıyoruz ve istediğimiz büyüyü yapabiliyoruz. Aynı şekilde büyü menüsünde de geliştirme ve düzeltmelere gidililmiş durumda ve bu bizi gerçekten memnun etti.  Elimizdeki büyüler arasında kombineler yapabiliyor, daha güçlü ve etkili büyüler edinebiliyoruz. Önceki oyunlarda, gelişimimizi orblar sayesinde sağlıyorduk. Şimdi de, aldığımız tecrübe puanları ile gelişimimizi sağlıyoruz. Topladığımız puanlar kadar istediğimiz sandıkları alıp ilerliyoruz. Bu puanları da, görev yaptıkça, düşman öldürdükçe ediniyoruz. Bununla beraber, sağlık barı da bulunmamakta. Aynı şekilde kullanımı güç olan harita, çok daha kullanışlı hale gelmiş. İstediğimiz noktayı haritamızdan bulabiliyor, aktif görevleri görebiliyor, istediğimiz noktaya veya ona en uygun ve yakın noktaya ışınlanabiliyoruz.

Sevgili Jasper

”Guild Seal”imizi alıp, savaşçılığımızı ispatladıktan sonra, bunun nimetlerinden yararlanıyoruz. Her türlü silah, giyim, zırh gibi değişiklikleri ve ilerlemeleri ”Sanctuary”den yapıyoruz. Bu mühür üzerinden bir diğer yardımcımız Jasper bize ulaşıyor, o an yapılması gerekenleri söylüyor ya da gerekli yardımları yapıyor.

Sıradakiler grafiklerimiz ve seslendirme. Oyun grafiklerinde, kaplamalarda, iç ve dış mekan çizimlerinde gelişmeler kendini belli ediyor. Karakterlerde detay çalışmaları arttırılmış ve böylece daha iyi görünüm elde edilmiş. Aynı şekilde keskinliği yumuşatma (Anti – Aliasing) oyunda çok daha efektif kullanılmış. Renk paletimiz yine önceki iki oyun gibi cıvıl cıvıl, ama daha iyi. Aralarda ve oyun girişindeki sinematikler kaliteli. Hele hele giriş sinematiği bence çok hoştu.
Sesler ve seslendirmeye değinmeden olmaz keza bu noktada çok büyük bir değişiklik var, artık karakterimizin sesini duyabiliyoruz! Sonunda yönetim izni vermiş, biz de sesimizi dış dünyaya duyurabiliyoruz. Hikayenin böyle daha da etkin kullanılacağını, oyuncunun oyunun içine çekileceğini düşünmüşler, pek de doğru etmişler. Herhalde sesini duymadığımız bir Gordon Freeman kaldı, onun da sesini duyarsak süper olacak. Müzikler yerinde kullanılmış, etraftan gelen sesler de atmosferi tamamlamakta. Sadece savaşlarda düşündüğüm ses bütünlüğü sağlanamamış. Bu arada karakterler arası diyaloglar ve sinematik seslendirmeleri çok başarılı. Bunun için de ses artistleri kullanılmış.

Evli barklı, çoluklu çocuklu

Multiplayer ise aynı şekilde gelişme göstermiş, arkadaşlarımız ile birçok görevi yapabiliyor, başka dünyalara katılabiliyor, diğer oyuncularla evlilik yapıp, aile bile kurabiliyoruz. Farklı stratejilerle birçok görevi daha rahat bir şekilde yapıp gelişebiliyoruz. Diğer oyundaki çoklu oyun modundaki monotonluk bu sefer atılmış gibi. Oyunumuzun bu özelliğine de Sanctuary’den ulaşabiliyoruz. Oyunlara katılabiliyor, ilerleme kaydedebiliyoruz.

Son sözlere doğru gelirken, eğlenceli ve basit oynanışı, kocaman dünyası, kendine has yapısı ve basitliği ile Fable 3, kendinden bahsettirmeyi ve övülmeyi kesinlikle ve kesinlikle hakediyor. Yüklemeler kısalmış, geçişler hızlanmış. Ufak tefek grafik ve programlama hataları, ufak tefek çökmeler, eksikler sayılabilir. Aynı şekilde bu basit oynanış, ve görevlerin tarzı bazı oyuncuları sıkabilir. Ama beni hiç sıkmadı, saatlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Kaçırmamanız gereken, eğlenceli bir yapım Fable 3. Şimdiden iyi oyunlar!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu