Duyurulalı yıllar olmasına rağmen Doom 4 ile ilgili hiçbir görüntü yayımlanmadı, senaryoya dair önemli bir bilgi verilmedi ve ne zaman verileceği de şimdilik belirsiz. id Software yetkililerinin Doom 4 hakkında yaptıkları açıklamalar ve oyuncuların beklentilerinin üzerine Doom 4 için bir beklenti listesi hazırlayayım dedim. Eminim ki çoğu oyuncu Doom 4’te şunları görmek istiyordur:
Daha detaylı bir senaryo
Şimdiye kadar çıkan tüm Doom oyunlarında ana hatlarıyla standart bir hikâye modu bulunuyor ve genellikle oynanışta “öldürme” işlevi ön planda tutuluyordu. Bir zamanlar John Carmack, oyun senaryolarını pornolarla karşılaştırsa da, artık değişiklikler yapılabilir. Doom 4 için iyi bir yazar tutuldu; Graham Joyce. Böylece senaryo modu daha da zenginleştirilebilir ve ayrıca yeni mekânlar kullanılabilir. Önceki oyunlarda da yer alan Easter Egg’leri de unutmamalıyız. Gizli sırları ortaya çıkarmak zevkli oluyor.
Graham Joyce, id Software’ın Doom 4’teki en önemli kozlarından biri
Açık uzay alanları ve dünyamız
Doom, biraz açık-biraz kapalı mekânlardaydı. Doom 2’de genellikle dış alanlar fazlaydı ve büyüktü. Doom 3 ise, kapalı mekânlardaki gerilimli bir atmosfer sunuyordu. Aslında burada durum, grafik motoruyla alakalı. Doom 3’ün motoru sistemi o kadar zorluyordu ki, geniş haritaları rahatlıkla çizemiyor, ancak kısıtlı alanlarda stabil çalışabiliyordu. Hatta performans düşmesin diye ekranda aynı anda görünen yaratık sayısında bile kısıtlama vardı. İşte bu sebeple Doom 3’te pek de dış mekânlara adım atamadık. Bir diğer hedef de karanlık ve dar koridorlarda oyuncuları yeterince çaresiz bırakmak ve korkutmaktı.
Carmack sonraki dönemde Megatexture sistemini geliştirerek devasa haritaların rahatlıkla tasarlanmasına imkân sağladı, üstelik performansta da sıkıntı olmuyordu. Muhtemelen Doom 4’te de dış mekânları görebileceğiz böylece. Mars yüzeyinde, Mars’ın yer çekimi kurallarına göre hareket etmek, gezintiye çıkmak bile çok fantastik olabilir. Ayrıca dünyaya da adım atabilmeliyiz. Mesela devasa yıkık dökük bir şehire ışınlandığınızı düşünün. Doom 4’ün dünyada geçeceği tahmin ediliyor.
Daha fazla ışık
Doom 3’ün çok iyi grafikleri vardı. Işık ve gölge efektleri muazzamdı, ancak oyuncuları zor durumda bırakabiliyordu. Hele de silah kullanmak için feneri elden bırakma zorunluluğu, bizi karanlığın ortasına bırakıveriyor, önümüzde ne var göremiyorduk. Bu, korku hissini artırıyordu, ancak bazı oyuncular tarafından şikayet edilen bir yön olarak gösterildi. Nitekim id Software da yeni oyunda daha aydınlık mekânların olacağını söyledi. En azından Doom 3 kadar karanlık bir oyun görmeyeceğiz.
Senaryo modunun Co-op olarak oynanabilmesi
İlk Doom oyunu, online oynanışı getirdiğinde çok beğenilmişti. Doom 3’te ise, teknik sebeplerden ötürü multiplayer modlara detaylı özellikler eklenemedi, ancak Doom 4’te işler değişebilir. id Software, Doom 4’te Doom 3’e nazaran daha iyi multiplayer özelliklerin olacağını söyledi, ancak bu yeterli olmayabilir. Doom 3’ün Xbox versiyonunda senaryo modu Co-op olarak oynanabiliyordu örneğin. Neden bu mod, şimdi de Doom 4 için hazırlanmasın? İlk Doom oyununda, Mars’a 4 asker gönderiliyor ve üç tanesi ölüp, geriye sadece Doomguy kalıyordu. Eh işte Doom 4’te de 4 canlı, kanlı Co-op karakteri olabilir mesela. Bir tanesi Doom 1’deki orijinal Doomguy, biri Doom 3’teki Marine, diğeri Resurrection of Evil’daki Sarge, son karakter de Doom 4’teki yeni kahraman olabilir mesela.
Daha fazla metal-rock müzik
İlk Doom oyunları için id Software, dönemin önemli şarkılarından esinlenerek (aralarında Metallica da var) birçok müzik hazırlamıştı. Hepsi gerçekten iyiydi ve atmosfere, şiddete çok iyi uyum sağlıyordu. Doom 3’te ise, pek müzik duyamamıştık. Tamam, ana menüde çalan şaheser mükemmeldi, ama oynanış esnasında da bu tarz sert müziklere ihtiyacımız var. Şiddetli oynanış, şiddetli müziklerle çok iyi kombine edilebilir.
Yaratıklarla multiplayer
Tamam, Doom 4’te güzel multiplayer modlar hazırlanıyordur, emin olabiliriz, ama neler hazırlanıyor? Mesela yaratıkları kontrol edebildiğimiz bir Deathmatch modu mükemmel olabilir. 93 yılında çıktığında icad ettiği Deathmatch moduyla ortalığı sallayan ilk Doom oyunu, yıllar sonra 4 numaralı üyesiyle yeni bir Deathmatch çılgınlığı başlatabilir. Bir oyuncu Imp kontrol ederken , diğeri de Cacodemon ile havadan saldırabilir. Level atladıkça da daha güçlü yaratıkları kontrol edebiliriz mesela.
Yaratıklar artık dolaplara saklanmasın
Önceki Doom oyunlarında, ne var ne yok her şey ortadaydı, ancak Doom 3’te daha farklı bir durum vardı. Teknolojik imkânların da getirdiği kolaylıklar sayesinde daha fazla programlama seçeneğine sahip olan yapımcılar, yaratıkları dolaplara dahi sığdırmıştı Doom 3’te. Bir anda dolaptan fırladıklarında korkuyorduk evet, ama ikinci kez olduğunda bu seviye düşüyor ve yerini gerilime bırakabiliyor, bir süre sonra da monotonlaşabiliyordu. Şahsen benim için sorun yok, ama bunu sorun eden oyuncular vardı. id, Doom 4’te bu duruma dikkat edeceğini söylemişti.
Böyle bir fotoğraf çektiren ekibin, Mairo tarzında oyunlar yapması da beklenemezdi haliyle.
Doom 4’ü orijinal id Sofware ekibi geliştirsin (keşke…)
İlk Doom oyunundan sonra id Software’da ayrılıklar oldu. Tom Hall, John Romero ve American McGee gibi isimler, Doom 3’ün geliştirme kadrosunda yer almadı. Çünkü o sırada herkes, farklı stüdyolarda, yeni işler peşindeydi. Doom 4, büyük ihtimalle çok iyi bir oyun olacaktır, ancak şüphesiz ki bu isimler de ekipte olsaydı, göreceğimiz oyun daha da iyi olabilirdi.
