Aslında bu yazıya etkileyici bir giriş yapacak, oyun içerisinde geçen önemli bir olaydan esinlenerek yazılmış, atmosferik bir paragraf oluşturacaktım, ama sonradan buna gerek olmadığına karar verdim. Çünkü konu World of Warcraft’ın ek paketi olunca, ne ballandıra ballandıra anlatmaya, ne de detaya inmeye gerek yok. Her ay 15 dolar vermekten gocunmayan, saatlerini monitör başında geçirmekten son derece memnun kitleye sahip bir oyundan bahsediyoruz. Piyasaya sürülmesinden sadece birkaç saat geçtikten sonra, yine kendine ait olan “Dünyanın En Hızlı Satan Oyunu” ünvanını perçinlemesi de, bu düşüncemi destekliyor olsa gerek.
Blizzard’dan Sims çıksa oynarım!
WoW’un elde ettiği büyük başarının ardında, oyun dünyasında çok saygın bir yer elde eden Blizzard firması var. Yıllardır piyasada bulunmalarına rağmen, sahip oldukları oyun başlıklarını sıraladığımızda sadece üç isim söyleyebiliyoruz. Bu da tembel olduklarının değil, yaptıkları işe ne kadar değer verdiklerini gösteriyor bence. Sadece kaliteli iş çıkarmakla kalmıyor, kullanıcılarının ihtiyaçlarını, merak ettikleri ve istedikleri özellikleri de dikkate alarak oyun tasarlıyorlar. Bu konuda zirve yaptıkları oyun da hiç şüphe yok ki World of Warcraft.
Yaklaşık 6 sene evvel tanıştık WoW ile. O zamanlar, tam bir bağımlı gibi oynuyorduk. Gecemiz gündüzümüze karışmıştı. Şimdiki gibi kullanımı kolay da değildi. Görevi teslim edeceğimiz karakteri bulana kadar göbeğimiz çatlıyordu. Ne Battleground vardı ne de Honor puanı. Saatlerce haritanın bir o yanına bir diğer yanına koşup duruyorduk. Şimdi dönüp baltığımızda dünya kadar vaktimizi boşa geçirdiğimizi görüyorum. Çünkü zamanla gelen yamalar ve ek paketlerle hem oynanabilirlik seviyesi yükseldi hem de oyuncunun daha rahat seviye atlamasını, görevleri daha kolay tamamlamasını sağlayacak özellikler eklendi. Hani hep derler ya, “Şimdiki nesil çok şanslı” diye, ben de WoW oyuncuları için aynı cümleyi kuruyorum. Oyuna 2005 yılında başlamış olanların yaşadıkları sıkıntıların, vakit kayıplarının neredeyse hiçbiri artık yok ve WoW evrene dahil olmak artık hiç olmadığı kadar kolay oldu.
Neler oldu, neler…
WoW: Cataclysm ile gelen yeniliklere baktığımızda, artık karakterimizin maksimum seviyesi 85’e çıkarıldığını görüyoruz. Önceki ek paketlerle kıyaslama yaparsak, bunun çok küçük bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Hatta rekortmen oyuncuların büyük bir azimle oyuna saldırması ve beş saat gibi inanılması güç bir sürede 85. seviyeye erişmesi olumsuz bir tablo yaratabilir, ancak gerçek WoW oyuncuları bilir ki, asıl oyun maksimum seviyeye ulaştıktan sonra başlar. O yüzden 85. seviyeye ulaşmak kısa vadeli amacınız oluyor ve bunu başardığınız anda asıl göreviniz başlıyor.
Baştan yaratılan haritalar
Cataclysm’deki hikaye gereği tüm haritanın baştan yaratıldığını biliyoruz. Daha doğrusu, harita epeyce deformeye uğradı. Kimi bölgelere su bastı, kimi yerlere de yeni binalar eklendi. Yıllardır WoW dünyasında bulunan insanlar için tüm haritaları bir kez daha dolaşmak için de bir sebep doğmuş oldu. Hatta sırf yenilenen haritaları görmek için dolaşarak Achievement bile açabilirsiniz. Üstelik bunun için çok da güzel bir sebebiniz var; uçan binek hayvan kullanabilme imkanı! Yenilenen harita sistemi ile cüzi bir para ödemesi yaparak, Azeroth topraklarında uçan binek hayvan kullanabilme hakkına erişiyoruz.
Yeni eklenen haritalardan üçü; Vash’jir, Twilight Highlands ve Mount Hyjal, ilk göze çarpanlar. Bunlardan Vash’jir isimli su altı haritası oynanışı epeyce değiştiren bir yapıya sahip. Bugüne kadar hep kısa süreli su altı görevleri yaparken, şimdi saatler, hatta günlerce su altından çıkmadığımız oluyor. Hem oynanışı değiştirmesi hem de görev çeşitliliği açısından bu haritanın getirisi büyük. Diğer haritalar için ise söyleyebileceğim özel bir şey yok. Yeni harita, yeni görevler ve yeni mekanlardan başka bir şey ifade etmiyor.
İki yeni ırk: Goblin ve Worgen
Cataclysm duyurulduğundan beri yeni ırkların neler olacağı konuşulup duruyordu ve iki ilginç ırk oyuna eklendi: Goblin ve Worgen. Benim favorim olan Goblin ırkının oyuna eklenmesi zaten beklenen bir şeydi. Hikayenin en özel karakterlerinden olan, teknolojik çözümleri ve para konusundaki hassasiyetleri ile Goblin ırkının Warcraft evreninde yeri zaten ayrıdır. Cataclysm ile de hak ettikleri yere ulaşıyorlar diyebilirim. Goblin’i seçen oyuncular, yarış pistini andıran Kezan haritasında oyuna başlıyor, Paladin ve Druid haricindeki tüm sınıfları seçebiliyor. Burada teknolojik icatları ile ilginç görevleri yerine getirirken, inceden esprililer de dikkat çekiyor. Banka önündeki kuyrukta bekleyen Goblinlere araçla çarpıp, hepsini dört bir yana fırlattıktan sonra, yeniden koşa koşa sıraya girdiklerini gördüğünüzde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Diğer yeni ırk olan Worgen ise bizim deyimimiz ile Kurt Adamları temsil ediyor.
Alliance tarafının yeni ırkı olan Worgen’lar, Gilneas isimli yeni haritada başlıyor ve Paladin ile Shaman sınıfları dışındaki tüm sınıflara dahil olabiliyor. Worgen karakteri yaratırken, karakterimizin hem insan halini hem de kurta dönüşmüş halini görebiliyoruz.
Yeni ırkların haricinde oyuncuları etkileyecek bir diğer değişiklik ise eski ırklarla daha önce seçemediğimiz sınıflardan bazılarını seçebilecek olmamız. Örnek olarak ne kadar garip olsa da bir Tauren Paladin yaratabiliyoruz.
Irkların dışında artık bir de Arkeoloji yeteneğine sahip oluyoruz. Bu yetenek ile yeraltındaki değerli cisimleri gün yüzüne çıkarabiliyoruz. Bulduklarımız genellikle, hikayeyi tamamlayıcı bilgileri içeren cisimler olurken, düşük ihtimalle de olsa epic itemlere ulaşabilme ihtimalimiz var. Ben henüz karşılaşmadım, ama insanı meraklandırmıyor da değil.
O nasıl bir yama öyle!
Eğer benim gibi uzun zamandır WoW oynamadıysanız, Cataclysm’i kurduğunuz anda uzun bir yamalama işi ile karşılaşacaksınız demektir. Ek paketlerle birlikte tüm oyunu yeniden kurduktan sonra, oyunu çalıştırdım ve yaklaşık 13 GB boyutunda yamanın kurulacağı uyarısı çıktı. İlk önce moralim bozuldu, ama Blizzard öyle akıllıca bir iş yapmış ki, yamanın sadece birkaç GB’ı tamamlandığı anda oyuna girebilliyoruz. Üstelik biz oynarken arka planda yama indirilmeye de devam ediyor. Elbette yama tam olarak kurulmadan bazı çökmeler yaşanabiliyor, ama sabırsız oyuncuları mutlu edecek bir özellik olduğu da kesin.
Blizzard öyle bir taktik uygulamış ki, Wrath of the Lich King ek paketine sahip olup da Cataclysm almayacak oyuncuları deyim yerinde ise enayi yerine koymuş. Mükemmel bir pazarlama taktiği ile, “Almak zorunda değilsin, ama kesin almalısın!” diyorlar resmen. Neden mi? Bir kere, iki sene boyunca zindandan zindana koşup, epic set’ini tamamlamaya çalışan ve bu uğurda büyük emek veren kullanıcılar, Cataclysm haritalarına geçtiği anda sudan çıkmış balığa dönüyor. Öyle ki, sıradan bir görevden verilen ödül eşyası bile, yıllarca uğraşıp almayı başardığınız eşyanızdan daha güçlü oluyor. Hal böyle olunca, benim gibi 80 olup oyunu bırakmış ve 1.5 sene hiç oynamamış biri bile, Cataclysm’de birkaç görev yaparak, Lich King’de epic set tamamlamış biri kadar güçlü olabiliyor. Benim gibiler için çok güzel bir şey belki, ama o kadar emek vermiş oyuncular eminim hayal kırıklığına uğramıştır.
Zincirleme görev tamlaması
Yeni haritalar daha detaylı ve daha derli toplu duruyor. Cataclsym görevlerinde en çok dikkatimi çeken, zincir görevlerin sıklığı oldu. Yan yana duran iki NPC’den iki görev alıp onları yapıyor, aynı NPC’lere geri dönüyor ve yeni görevleri alıyoruz. Zincir görev tamamlandığında, deminden beri sessiz sakin duran üçüncü NPC bir anda görev vermeye başlıyor. Kısacası, o bölgede kaç görev yapacaksanız, bu görevlerin tamamı, birbirine bir şekilde bağlı. Birini bitirmeden diğerini alamıyoruz. Bana göre bu sistem çok akıllıcı bir hamle olmuş ve haritanın bir ucundan diğerine defalarca gidip gelmeden kurtuluyoruz. Öte yandan kimi görevleri, NPC’ye geri dönmeden tamamlayabilme şansımızın da olması büyük bir vakit kaybını engelliyor.
Görevleri yaparken, yaratıkların dirilme sürelerinin çok kısa olması dikkatinizi çekecektir. Bu olay, daha önce de karşımıza çıkan bir özellikti, ancak Cataclysm’de öyle bir hale gelmiş ki, daha yaratığı öldürüp üzerindeki eşyaları almaya fırsat bulamadan, ikinci, hatta üçüncü düşman ile burun buruna geliyorsunuz. Bu olay, benim gibi Death Knight oynayan biri için sorun değil belki, ama diğer sınıflar bu sistem yüzünden boş yere ölebiliyor. Elbette bu sistemin iyi yanları da var. Mesela bir boss’u kesmek için eskiden sıra bekler, gizli bir yerde saklanır, yaratık dirildiği anda herkesten evvel kapmak için hemen saldırırdık. Bu sefer ise yaratıklar o kadar çabuk diriliyor ki, başkasının önce öldürmesine aldırmıyorsunuz, çünkü hemen yenisi karşınıza çıkıyor. Aynı boss’un cesetinden 10 tane yanyana görürseniz şaşırmayın.
Neticeye bağlayalım
Cataclysm eklentisi ile oyun farklı bir çehre kazanmasına rağmen asıl büyük farklılık, elde edilen eşyalar ile karakterlerimizin, önceki ek paketlere nazan çok daha fazla güçleniyor olmasında yatıyor. Şöyle bir örnek vereyim, set tamamlamış ve tüm buffları açık bir Paladin, Lich King’de 50k hayat puanına sahipken, 85 olduğunda, sadece görevlerden çıkan sıradan eşyalarla buff’sız 100k hayat puanına sahip olabiliyor. Aynı şekilde, benim oynadığım Death Knight karakteri de sadece 82. seviye olmasına rağmen önceki hayat puanını ikiye katladı. Bu sayede 85’e bir kere ulaştınız mı, önceki ek paketlerin zindanlarında terör estirebilirsiniz.
World of Warcraft, MMORPG dünyasında önemli bir mihenk taşı. İster hoşlanın ister hoşlanmayın tek bir gerçek var; Blizzard, WoW ile resmen para basıyor. Ne yalan söyleyelim hakkını da veriyor. Sürekli kullanıcının işine yarayan, oynanabilirliği yükseltici sayısız yenilik yayımlıyor, oyunu canlı tutuyor. Hal böyle olunca, insanlar verdiği paranın karşılığını aldığını düşündüklerinden, yeni bir ek paket çıktığında da gözü kapalı alıyor. Cataclysm’de de bu oldu diyebiliriz. Şahsen, bir ek paketten ne bekliyorsam, Cataclysm’den çok daha fazlasını aldım. Sizler de gerçek bir WoW oyuncusuysanız, zaten çoktan oyunu almış, kurmuş, hatta 85. seviye bile olmuşsunuzdur.
İlk kez başlayan biri için zaten yapılacak tonla görev bulunuyor, ama Lich King’den sonra oyunu bıraktıysanız, Cataclsym eklentisi ile oyuna geri dönmeniz için yeterince sebebiniz var.
