Oyun İncelemeleri

Dragon Age 2

Baharın gelmesiyle birlikte oyun piyasasında da özlenen hareketlilik yüzünü göstermeye başladı. Dead Space 2 ile açılan oyun dünyasının “babalar resitali”, Bioware’in merakla beklenen RPG’si Dragon Age II ile devam ediyor. Dragon Age: Origins adlı ilk yapımın muazzam başarısının ardından, gerek oyun severlerde, gerekse yayıncı firma EA’de, yeni bir Dragon Age için bekleyiş başladı ve henüz iki yıl bile geçmeden, Bioware ikinci oyunu piyasaya sürdü.

Dragon Age II ile ilgili ortada dolaşan çok fazla fikir mevcut. Ancak olayın özeti şu: Resident Evil serisi, dördüncü oyun ile birlikte nasıl bir rota izlediyse; Dragon Age II de aynı yola sapmış görünüyor. Bioware’in diğer serisi Mass Effect’in FRP ustaları yerine aksiyon seven geniş kitleye hitap eden özelliklerinden ödünç alan Dragon Age, ikinci oyun ile birlikte aksiyonun daha ön planda olduğu bir hale bürünüyor. Peki bu gerçekten, internet aleminde böylesi bir curcunaya neden olacak kadar kötü mü?

Namın yürüsün Hawke!

Dragon Age:Origins’te (DAO) yönettiğimiz karakterin iki önemli özelliği vardı; ismini ve ırkını biz belirliyorduk. Hatta biz kendisine nasıl bir soyağacı tercih edersek o hale bürünüyordu. Oysa Dragon Age II (DA2), özellikle hikaye kurgusu açısından büyük oranda karaktere yükleniyor. 10 yıla yayılan senaryo, tamamen ana karakter üzerinden anlatılıyor. Böyle bir seçim elbette bazı kısıtlamalar getiriyor; örneğin karakterin ırkını ve soyadını değiştiremiyoruz.

Bu tercihin kazançlı yanları da yok değil; artık isimsiz bir kahraman yerine Hawke adında konuşan, yeri geldiğinde Alistair’i, yeri geldiğinde Morrigan’ı özletmeyecek tepkiler verebilen, herkesçe tanınan bir ana karakterimiz var. Üstelik tanıtım videolarında kapıldığımız izlenimin aksine, Hawke’ın dış görünümünü tamamen değiştirmemiz mümkün. Eğer sakal sevmiyorsanız, Hawke’a mavi gözlü, sarışın ve sinekkaydı bir şekil verebilirsiniz.

Yol arkadaşlarımız da bizden ciddi anlamda etkileniyor; örneğin Hawke bir büyücü ise, oyunun başında iki kardeşinden büyücü olan (Bethany), elim bir Ogre vahşeti sonucu hayatını kaybediyor. Hawke warrior veya rogue sınıflarından birini seçtiyse de cevval savaşçı biraderimize (Carver) aynı olay sonucu elveda diyoruz. İlk oyundan hatırlayabileceğiniz karakterleri DA2’de de yol arkadaşı olarak görmek sevindirici.

Bioware’i, DA2 yüzünden topa tutanların büyük kesimi, oyun mekaniğinin safkan bir FRP’den, aksiyon RPG’ye kaydırılmasından şikayetçi. Oysa aksiyon dolu ilk birkaç dakikayı atlattıktan sonra, büyük oranda orijinal ruhu koruyan bir Dragon Age ile karşılaşacaksınız. Tabii diyalog penceresinde alt alta listeleme yerine çember görünümünün verilmiş olması veya yetenek ağacının farklı şekilde tasarlanmış olması sizi çok rahatsız edecekse o ayrı.

Oyuncu dostu yetenek ağacı

Warrior, mage ve rogue karakterlerini seçebildiğiniz oyunda, her sınıfın altı ayrı yetenek ağacı ve 3 ayrı prestij sınıfı bulunuyor. Ancak ilk yapımdaki gibi prestij sınıfları için özellikle birinden ders almanız gerekmiyor; lvl 6’yı geçtiğinizde edindiğiniz ilk “ustalık puanı” ile 3 prestij sınıfından birini açmanız mümkün. Yetenek ağacının işleyişi, DAO’ya göre çok daha pratik ve kolay anlaşılır şekilde hazırlanmış. Ayrıca gelişim puanlarının dağıtıldığı ekran, ilk oyuna oranla daha açıklayıcı bilgiler içeriyor. Verdiğimiz her puanın nasıl bir geri dönüş sağlayacağı açık seçik belirtiliyor.

Sınıfların sahip olduğu yetenekler de, eskiye oranla daha esnek bir yapıya sahip. Mesela savaşçı sınıfının yetenekleri seçtiği silaha DAO’daki kadar çok bağlı değil. Hatırlarsanız ilk oyunda sadece kılıç kalkan ya da sadece çift elli silah kullanırken aktif hale gelen yetenekler mevcuttu. DA2’de bu durum çok daha kısıtlı ve mantıklı yeteneklerde geçerli.


Aksiyon RPG dediler geldik

Dragon Age II’nin ilk birkaç dakikasında, ağır bir “konsol oyunu” kokusu almak mümkün. Zira son anda konsollara da çıkmasına karar verilen DAO’nun aksine, ikinci oyunun konsollara çıkacağı en baştan belliydi ve büyük ihtimalle EA, Bioware’e bu konuda önemli talimatlarda bulundu. Zira DA2’yi Xbox 360’ta oynarken, ilk oyuna göre çok daha iyi kontrollerle karşılaştık. Böylesi karmaşık bir oyunun kontrollerini konsola bu kadar iyi uyarlayan Bioware alkışı hak ediyor.

Bir rol yapma oyununda en önemli etkenlerden biri de kuşkusuz “rol yapmaktır”. DA2’de bu birkaç adım daha öteye taşınmış; artık çoğu görev lineer bir çizgiye sahip değil ve aynı görevi tamamlamanın birkaç yolu mevcut. Tabii ki yine zindanlara girip, aynı koridordan geçerek “kötü adamları” tepeleyip o çok önemli belgeyi sandıktan alacağız ya da kaymakamın biricik oğlunu kurtaracağız. Ancak görev seçerken, örneğin bir işi ister kaçakçıların yardımıyla yapıp, onların görevini üstleneceğiz; istersek de paralı askerlere katılıp onlarla vakit geçireceğiz. Ayrıca “rol yapmak” demişken, verdiğimiz tepkiler ve kararların yanı sıra, görevleri hangi usulle yaptığımız da oyunun akışına etki ediyor. Bu yönüyle Dragon Age II, bir “rol yapma oyunu” olarak vazifesini hakkıyla yerine getiriyor.

Saçlarının güzelliği gözlerine yansıyor Hawke

Demo sürüm yayınlandığında en çok tepki çeken noktalardan biri de oyunun grafikleriydi. İşin aslı, Dragon Age II, hem PC hem de konsollar için hazırlandığı için grafiklerin yapısında biraz ödün verilmiş. Hal böyle olunca PC sahiplerini üzecek görüntüler ortaya çıkıyor. Ancak, DirectX 11 destekli bir ekran kartınız varsa, bir nebze olsun grafiklerin detay seviyesinde artış görebiliyorsunuz. Dragon Age II’yi orijinal alanlar için ilk gün yayınlanan DLC’leri indirdiğinizde, yüksek kalite grafik paketine de sahip oluyorsunuz. İyi bir sisteminiz varsa, karakter modellemeleri ve savaş animasyonları da güzelleşiyor.

Aksiyon sosunun bol kullanıldığı savaşlarda aslında teknik olarak değişen pek fazla şey yok. Yine ölmemek için oyunu sık sık durdurup, komutlar vermeniz ve her karaktere dikkat etmeniz gerekiyor. Grafik olarak yapılan değişiklikler, daha çevik bir Hawke ile düşmanları çok daha başarılı ve “gaza getirici” animasyonlarla kesip biçmenizi sağlıyor. Aksiyon seviyesinin artırılmış olması, safkan RPG sevenleri belki memnun etmiyor, ama tüm oyun severlerin bir noktada buluşması için güzel bir seçim olmuş denilebilir.

Ana karakterin belirli bir sınıfa ait olması, işin “seslendirme” boyutunu da ön plana çıkarıyor. DA2’deki seslendirmeler Bioware’den beklediğiniz gibi muhteşem! Gerek Hawke, gerekse yol arkadaşları, daha estetik karakter modellemelerinin yanına bir de bu başarılı seslendirmeleri eklenince, oyunculara düşen vazife de onlara bu macerada sonuna kadar eşlik etmek oluyor.

EA’den korsan sorununa zekice çözüm

İndirilebilir içeriklerden bahsetmişken; Bioware ve EA korsan ile mücadelede akıllıca bir adım atarak, DLC’lere abanma kararı almış görünüyor. Zira gerek ön siparişlerle, gerekse ilk gün sunulan indirilebilir içerikler oyuna fazlasıyla renk katıyor ve onlar olmadan (korsan) DA2’yi eleştirip “bu oyun olmamış” demek biraz haksızlık oluyor.

Bioware geçtiğimiz günlerde DA2 için hazırlanan indirilebilir içerik takviminin ilk yapıma göre çok daha dolu olduğunu duyurdu. Hikayenin 10 yıla yayıldığını göz önünde bulundurunca, hem genişleme paketleri, hem de indirilebilir içerikler konusunda çok daha geniş imkanlar olduğunu da söylemek mümkün.

Ya Origins olmasaydı?

Cem Yılmaz’ın Yahşi Batı filmini izlediğimde ilk aklıma gelen şey; “GORA gibi bir gerçek olmasa, bu film Türk komedi sinemasında çığır açardı” oldu. Aynısını Dragon Age II için de söylemek mümkün. İlk oyunu hiç görmeyip, Grey Warden’ın inanılmaz serüvenine tanık olmasaydık, Dragon Age II’ye 10 üzerinden 10 vermek işten bile değildi. Ancak önyargıları ve büyük beklentileri bir kenara bırakıp, objektif olarak baktığımızda da DA2’nin ne kadar başarılı ve başından sonuna kadar oynanmayı hak eden bir yapım olduğunu görebiliyoruz. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu