Oyun İncelemeleri

Hard Reset

Açık konuşayım, türü ne olursa olsun benim için bir oyunda işin teknik kısmı bir parça geridedir. Önemli olan bana sunulan hikaye, karakterlerin derinliği, oyunun akışı, senayonun ne kadar derin olduğu ve içinize işleyip işlemediğidir. Bunu sağlayan oyunlar eğer diğer açılardan da bir parça iyilerse genelde klasikler arasına girmeyi başarıverirler. Örneğin ilk Deus Ex! Hikayesi ve karakter detayları o kadar sağlamdı ki, teknik açıdan olan başarısını bile geride bıraktı ve onu bir oyun dünyası klasiği haline getirdi. Keza geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkıp, delicesine övgüler alan Deus Ex (3) Human Revolution. Teknik olarak başarılı, evet, ancak o kadar güçlü bir kurguya, o kadar sağlam bir hikayeye, o kadar başarılı bir oynanışa sahip ki, şimdiden kendine oyun tarihi içerisinde sağlam bir yer edindi.

Peki sizlere neden bunları anlatıyorum derseniz, yazımızın konusu olan Hard Reset tüm bu cümlelerin bir özeti gibi. Aslında anti-özeti de diyebiliriz, zira teknik gücü ve başarılı oynanışı dışında yapım bize çok fazla bir şey vaad etmiyor. Durun, kızmayın, oyun için kötü ve başarısız demiyorum. Lakin beklentileri pek karşılamıyor dersem de pek yanlış olmaz açıkçası. Peki neden böyle derseniz, yazımızı okumaya devam edin derim.

Karanlık Şehrin Neon Sokakları

Hikayemiz Bezoar City denen bir şehirde geçiyor. İnsanlara ölümsüzlüğü vaad eden büyük şirket, siz ölseniz bile bilincinizin yaşamasını sağlayan bir sistem yaratmış durumda. Blade Runner adlı, Riddley Scott’ın yönettiği (genç arkadaşlarımız kendisini en iyi Gladiator’den hatırlayabilir) kült statüsündeki distopik hikaye bize karanlık bir gelecek hikayesi sunuyordu (izlemeyenler, Director’s Cut versiyonunu edinin ve izleyin derim). Buna benzer hikayeler anlatan filmler arasında bence en başarılısı Blade Runner idi. Blade Runner’ın oyun dünyasındaki karşılığı da Deus Ex serisidir derim. Peki ya Hard Reset nerede duruyor derseniz, işte onu ben de bilmiyorum. Karanlık bir gelecekte geçen oyunların popüler olduğu günümüzde kendine yer bulmaya çalışan yapım, görsel olarak bu işi çok iyi kıvırıyor. Detaylar, müzik, renk paleti… her şey harika. Ama bu yeterli mi?

Novak isimli bir bilim adamının şehrin güvenli bölgelerine robotları salması ve hadi görev başına diye yollanan biz’in hikayesi maalesef ki bir yerde tıkanıp kalıyor. Max Payne’den hatırlayabileceğiniz çizgi roman stilindeki siyah beyaz ara sahneler oyuna ilginç bir tat katıyor ve hikayeyi beslemeye ‘çalışıyor’. Yaşayan normal bir insan göremediğiniz (sahi nerede bu şehrin yaşayanları?) mekanlarda oyun boyunca yaptığımız şey, Serious Sam oyunlarında olduğu gibi üstümüze akın akın gelen robot düşmanlarımızı, ki hakkını vereyim, tasarımları çok başarılı, sürekli upgrade edebildiğimiz silahlarımız ile paramparça ediyor, üstlerinden düşen power, health kit’leri ile kendimize gelmeye çalışıyoruz.

Çok üzgünüm ama Hard Reset bundan fazlasını sunmuyor. Kapalı olan kapıları açmak, data transferleri için gerekli yerlere gitmek, enerji kalkanlarını deaktive etmek gibi klasik FPS trülerini gerçekleştirmek haricinde çok fazla yaptığımız bir şey yok.
Sokaklarda bulacağınız (neredeyse adım başı) bankamatik benzeri cihazlar sayesinde topladığınız kredileri silahlarınız ya da ekipmanınız için harcayabiliyor, upgrade’ler gerçekleştirebiliyorsunuz. Aslında yaptığınız aynı silahlara farklı özellik ve işlevler yüklemek. Rail Gun ya da Shotgun’a çevirebildiğiniz ana silahınızın yanı sıra, kendimce enerji silahı dediğim mavi elektirik silahımızı da geçici stun’lama, yani sersemletme gibi opsiyonları ile de düşmanlarımıza karşı kullanabiliyoruz.

Kendi halinde ancak oldukça kıt bir senaryo ile sadece 5 saat gibi kısa bir sürede bitirebileceğiniz Hard Reset’in maalesef multiplayer ya da mod gibi özellikleri de yok. Oyunu kötülemek gibi bir niyetim yok, ancak bu kadar başarılı sayılabilecek grafikler, üzerine çok şey eklenebilecek bir mini hikaye, muazzam bir şehir tasarımı, dark wave ile electronic arası gidip gelen çok başarılı müzikler derken, oyunun bir çırpıda bitmesi insanı üzüyor.

Şehrin Üzerinde Yağmursuz Bulutlar

Tanıtım videoları sebebiyle büyük bir merakla beklediğim yapımın bu kadar yavan olması beni üzdü. Belki kötü bir oyun değil Hard Reset ancak kaçırılmış büyük bir fırsat dersek de yanlış olmaz. Bu kadar güzel bir atmosfere, böylesi güzel tasarımlara bir de sağlam hikaye ekleseler, arada oyun içi grafiklerle ilişkiye girebileceğiniz karakterler olsa, sadece vur ve ilerle dışında bir şeyler sunsaydı Hard Reset, karşımızda çok daha güzel bir oyun olurdu.

Son olarak söyleyebileceğim şey, karşımızda kötü bir oyun olmadığı. Ancak gerçek anlamda kaçırılmış bir şans duruyor önümüzde. Hard Reset’i kafanızı boşaltmak, kısa sürecek bir eğlence yaşamak, biraz robot tekmelemek için oynayabilirsiniz. Ama bilin ki karşınızda 90’ların tarzına biraz fazla tutunmuş, bir parça çiğ bir yapım var. Eğlenmek mi istiyorsunuz, oynayın. İyi bir macera içinde kaybolmak mı istiyorsunuz, şansınızı başka yerde deneyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu