Playstation Vita (PS Vita)
Uzun süredir merakla beklediğimiz Sony PS Vita, 22 Şubat itibarıyla satışa sunuldu. Ofisimize gelir gelmez de her bir detayına göz atmayı, kurcalamayı, oyunları test etmeyi ihmal etmedim. Nasıl edebilirim ki, şu an en çekici mobil konsol konumunda kesinlikle PS Vita var ve bunu hakikaten hak ediyor.
PS Vita’nın detaylı inceleme yazısına, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ben ise, PS Vita hakkındaki izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dolu dolu mobil konsol
Vita’yı ilk elime aldığımda, avuçlarımda bir dolgunluk hissettim. Bundan kastım, konsolun büyük veya ağır olması değil, dolu dolu teknolojiyi avuçlarımda taşıyor olmamdı. İlk olarak PS Vita’nın tasarımı gerçekten hoşuma gitti. Eski PSP modelleriyle karşılaştırıldığında, tasarım olarak birkaç gömlek üstün olduğu çok açık ortada. Tabii bu tasarımı oluşturan unsurlar önemli. Büyük OLED ekranı, denediğim oyunlardaki renklerin canlılığının ve keskinliğinin belki de en önemli kaynağı.
FIFA Football, Ucharted: Golden Abyss, ModNation, Reality Fighters, ilk etapta oynadığım oyunlardı. Özellikle FIFA Football ve Uncharted: Golden Abyss’in kalitelerine hayran kaldım. Grafiksel kaliteleri, oynanış mekanikleri, animasyonlar ve oyunların dolu dolu olması, Vita’nın “başlı başına bir mobil konsol” olduğunun kanıtı. Reality Fighters’ta yer alan Augmented Reality (Artırılmış gerçeklik) özelliği de çoğu zaman hem bizi, hem de bulunduğumuz mekanları içine ekleyecek gibi görünüyor. Tabii bu özellik, Vita ile daha birçok oyunda kullanılacak.
Analog, sen bizim her şeyimizsin
Sol ve sağda olmak üzere cihazın ön alt kısmında bulunan analog çubuklar, oyun deneyiminin rahatlığı, dolayısıyla keyfi için harika olmuş. Özellikle TPS ve FPS türü oyunlarda, Auto-Aim’e gerek kalmadan (Kolayı sevenler için), çok rahat şekilde hareket edebiliyoruz. İlk önemli örneğini de Uncharted: Golden Abyss’de görebilirsiniz.
Ufak bir konsolda böyle kontrol rahatlığı, gerçekten büyük bir lüks! Tuş
takımları ise, analog çubukların üzerinde yer alıyor ve eski PSP
modellerindeki tuş takımlarına nazaran daha ufak ve estetize edilmiş.
Bu, göze hoş gelen bir unsur ve sırf gösteriş olsun diye oynanış
rahatlığına da balta vurmamış. Üst kısımda yer alan tetik tuşları da
cihazı kavradığınız için çok rahat kullanılabiliyor.
Dokun bana
PS
Vita’da dokunmatik mekanizma da bulunuyor bildiğiniz gibi. Cihazın hem
ekranında, hem de arka kısmında dokunmatik sistem var. İster oyunlarda,
isterseniz de PS Vita’nın menülerinde gezerken, dokunmatik mekanizmadan
da yararlanabiliyorsunuz. Cihazın dokunmaya karşı verdiği tepki de
yeterli düzeyde. Ön ve arka kısmında bulunan kameralar da hem görüntülü
görüşme, hem de oyunlardaki işlemler için gayet hoş olmuş.
Biraz
sıkıntı yaşayabileceğimiz durumlar ise, analog çubukların biraz dışarda
kalması. Rahat bir oyun deneyimi için tabii ki bu hoş, ancak cihazı
cebinizde taşımaya kalktığınızda az da olsa sorun çıkarabilirler. Diğer
durum ise, cihazın ön alt panelde bulunan hoparlörleriyle alakalı.
Kullanım esnasında ellerimiz, hoparlörleri kapatabiliyor ve bu da sesin
boğuklaşmasına neden olabiliyor. Eğer sesi dışa vermeyi sevmiyorsanız,
sorun yok. Alt kısımdaki girişe kulaklık takarak, çok iyi kalitede
sesler duyabiliyorsunuz.
Avucunuzdaki dünya
Son
olarak Vita’nın sadece oyunlarla sınırlı kalmayan bir mobil cihaz
olduğunu belirtmek istiyorum. Malum, son yıllarda akıllı telefon ismi
altında yüzlerce mobil cihaz sürüldü piyasaya ve hemen hepsiyle de
birçok şeyi yapabiliyoruz; Internet’e girmek, film izlemek, görüntülü
görüşme yapmak, 3G’nin nimetlerinden faydalanmak gibi. Bunların hepsi ve
daha sonra gelecek yeni güncellemelerle daha fazlası, PS Vita’da
sizlere sunuluyor. Internet tarayıcısında biraz daha performans artışı
sağlanırsa, gayet hoş olacaktır diye düşünüyorum.
Şu an
piyasadaki en gelişmiş el konsolu olan PS Vita, gittiği her yere
oyunları da götürmek isteyen kullanıcılar için an itibarıyla ilk tercih
olmalı. İndirim de gelirse, tadından yenmez hani.