Street Fighter x Tekken
Dövüş başlasın
Sonsuz uzay boşluğundan dünyamıza düşen bir taş, hem korku hem de merak uyandırır. Ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur, ancak yanına yaklaşıldığında, insanlara özel güçler sağladığı fark edilir. Yine de taşın sırrı çözülemediği için ona Pandora adı verilir ve adalet için savaş başlar.
Oyunumuzda, Street Fighter ve Tekken evreninden aklınıza gelebilecek birçok önemli dövüşçü bulunuyor. Guile, Law, Chun-Li, King, Vega, Heiachi, Ryu, Ken, Dhalsim ve Yoshimitsu gibi dövüşçüler, ilk öne çıkan isimler. Oyunun Blu-Ray diskini PS3’ümüze taktıktan sonra, 20 MB büyüklüğünde bir yükleme yapıyor ve ardından menüye adım atıyoruz. Kısa süre sonra bir ibare beliriyor ve ücretsiz olarak Mega Man ve PacMan karakterlerini oyunumuza dahil ediyoruz. Daha başlar başlamaz hediye aldığımız gibi, menülerde gezinerek de bir trophy açmayı sağlayabiliyoruz. Daha dövüşmedim bile yahu, Trophy işini bari bu kadar aşağılara çekmeyin, neyse…
Hemen Arcade başlığını seçiyor ve dövüşe başlıyoruz. İki karakter slotuna sahip olduğumuz için, iki dövüşçü seçmemiz gerekiyor. Doğal olarak karşımıza da her karşılaşmada iki dövüşçü çıkıyor. Eğer istersek, yanımıza arkadaşımızı da alarak aynı konsolda, aynı takımda yer alarak dövüşebiliyoruz. Böylelikle aynı takımdaki iki dövüşçü de, gerçek kişiler tarafından kontrol ediliyor.
Senin canın dayak istiyor galiba…
Dövüşçülerimizi belirledikten sonra, kostümlerini ve saldırı türlerini seçebiliyoruz. Burada devreye güç taşları giriyor. Az evvel bahsettiğimiz Pandora’nın bize sunduğu güç taşları, burada giriyor devreye. İstersek çok hızlı hareket edebilir, istersek dayanıklı olabilir, istersek de okkalı tokatlar atabiliriz. Bunları, dövüşçü ekranındayken ayarlayabiliyoruz. Tabii karakter ayarları başlığına gidersek, bitirici vuruşlardan kontrollere, kullanabileceğimiz taşlardan kostümlerimize kadar birçok seçimi ayarlayabiliyoruz.
Street Fighter X Tekken’in dövüş mekaniği gayet rahat ve eğlenceli. Üç boyutlu arka plan önüne kurulan iki boyutlu dövüş sistemi, oyuncuyu eski ve yeni dövüş oyunlarının arasında seyahate sürüklüyor. Bir yandan düşmanlarımızla ilgilenirken, bir yandan da renki ve güzel çevre detaylarına göz atabiliyoruz. Hatta bu sebeple yaşadığımız ufak konsantrasyon kayıpları, bize fazlasıyla yumruk ve tekme olarak geri dönüyor. Yapabileceğimiz kombo hareketlerle ekrandaki şenlik artarken, karakterlerimizin formunu iyice bulmasıyla etkileşime geçen güç taşları, rakiplerimizi pestil etmek için güzel fırsatlar sunuyor.
Arcade modunu bir yana bırakırsak, versus ve eğitim bölümü gibi bilindik seçeneklerimiz de mevcut. Challenge başlığında da bize verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz, böylelikle kazandığımız puanlarla yeni özellikler ve eşyaları aktif edebiliyoruz. Örneğin güç taşlarının seviyeleri bulunuyor ve oyunda mesafe kat ettikçe daha güçlü taşlarla, elinizdeki zayıf taşları değiştirebiliyorsunuz.
Denge önemli
Şimdi elimizde iki farklı evren var. Doğal olarak karakterler ve işleyişler farklıydı. En çok merak ettiğim konulardan biri, bu iki farklı dövüş dünyasının nasıl birbiriyle uyum sağlayacağıydı. Sırf uyum olsun diye her iki oyunun karakterlerinde de radikal değişikliklere gidilir miydi? Gördüğüm kadarıyla böyle bir durum söz konusu değil. Ufak tefek değişiklikler ve kırpmalar olsa da, her dövüşçünün orijinal kimliği korunmuş. Aynı takımda bir Tekken, bir de Street Fighter karakteri alsanız da uyum sorunu yaşanmıyor, “40 yıllık ahbabız biz” edasında vuruyor, kırıyorlar. İstediğiniz anda bir adamınızı geri çekip, diğerini dövüşe dahil edebiliyorsunuz. Böylelikle biri dinlenirken, dinlenmiş olan da enerjik bir şekilde dayak için harekete geçiyor.
Tabii yapımcı Capcom olduğu için, bu oyunun Street Fighter temasında geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Görsel yapısından, oynanışına kadar bu kesinlikle böyle. Tabii aynı şeyi, sırası geldiğinde Namco da yapacak ve bu kez Street Fighter, Tekken evrenine konuk olacak.
Yapımda merak ettiğim bir diğer unsur da online oyun seçeneğiydi. Ön inceleme sürümü itibarıyla çoklu oyuncu kısmına adım atamamıştım, ama tam sürüm gelince denememek de olmazdı haliyle.
PSN’e login olduktan sonra hemen savaş seçeneğini işaretliyor ve muhtemel rakibimizi beklemeye koyuluyoruz. Rakibimizle eşleştikten sonra adamlarımızı seçiyor, ardından round sayısı, dövüşeceğimiz arena gibi detayları da belirleyip dövüşe başlıyoruz. Online dövüşler sırasında ufak tefek kasma sorunlarıyla karşılaştım, ancak dikkatimi çeken, özellikle hareketi bol sahnelerde karakter ve ortam seslerinin boğuklaşması, hatta kısılması oldu. İşitsel açıdan Street Fighter X Tekken’in online oyun kısmında sınıfta kaldığı açık. Yaptığımız maçlar sonucunda tecrübe puanı elde ediyor ve online oyun sıralamasında kendimize yer bulmaya çalışıyoruz.
Grafikler
Gelelim grafiklere. Yapımda, son dönemde çıkan Street Fighter oyunlarında kullanılan grafik motorunun düzenlenmiş bir sürümü kullanılmış. Canlı renkler ve akıcı animasyonlarla gayet güzel görsellere sahip oyun. Tempoya göre değişen müzikler, darbelere karşılık rakiplerin verdiği tepkiler, vuruş sesleri de yeterli düzeyde. Kontroller zaten çok rahat. İster analoglarla oynayın, isterseniz klasik yön tuşlarını işin içine katarak kombo yapmayı deneyin. Ancak dikkat edin, hareket yapayım derken yanlışlıkla adam değişikliğine yol açabilirsiniz.
Sonuç olarak Street Fighter X Tekken, başarılı bir oyun olmuş. İki farklı evrenin bir araya gelmesi, güç taşlarının kullanımı gibi unsurlar, dövüş oyunu severlerin ilgisini çekecektir. İlerleyen günlerde online modlar için bazı düzenlemeler de yapılırsa, bu yılın en iddialı dövüş oyununun Street Fighter X Tekken olmaması için hiçbir sebep yok.