Oyun İncelemeleri

DiRT Showdown

Tam bir ay önce yazdığım DiRT Showdown ön incelemesine gözatıyordum bu yazıyı yazarken. Öyle bir yazmışım ki, adeta tüm oyunu yalayıp yutup sizlere aktarmışım. En azından o zaman öyle sanıyordum. Ön inceleme versiyonundaki birkaç bölümden sonra, tüm oyunun bu düzlemde gittiğini düşünüyordum. Ancak öyle değilmiş. DiRT yine yapmış yapacağını.

Kaportacı Hilmi Usta zengin olacak

Genel olarak DiRT serisinde kullandığımız ralli araçları ve diğer arazi araçları dışında, DiRT Showdown’da daha çok “yıkım”a yönelik araçlar bulunuyor. Yani genel olarak karşınızdaki rakipleri parçalama mantığındaki, farları, camları çıkarılmış, neredeyse hurdaya benzeyen araçlar bulunuyor. Yarışları kazandıkça edindiğiniz parayı, bir dahaki yarışta kullanacağınız aracı geliştirmek için kullanabiliyorsunuz. Güç, sağlamlık ve yol tutuş gibi üç farklı özelliği bulunan araçlar, siz yarışları kazandıkça yenileriyle birlikte karşınıza çıkıyor.

Genel olarak yarışların mantığı ya yarışı birinci bitirmek ya da rakiplerinize olabildiğince çarparak puanlarda en başta gelmek. Tabi bunun dışında da farklı 1-2 mod bulunuyor ancak bunlardan sonraki sayfada detaylı şekilde bahsedeceğim.

DiRT Showdown’la ilgili detaylara girmeden, sizlerle oyundaki bol mod sayısından bahsetmek istiyorum. Elimizde Race-off, Rampage, Knockout,  Head2Head, 8-Ball, Eliminator, Hard Target, Domination ve Smash Hunter gibi modlar bulunuyor. Eğer bunun dışında daha fazla da mod varsa benim diyecek bir şeyim yok. Arka arkaya yarış yapmaktan gözlerim kızardı, başım döndü. O yüzden şimdi bu modları size kısa kısa tanıtayım:

Race-off: Normal yarış modu, çarpışmalar size “Boost” kazandırıyor.

Rampage: Rakiplerinize geniş bir alanda çarparak puan toplamaya çalıştığınız mod.

Knock-out: Rampage’ın yerden yüksek bir platformda yapılan versiyonu. Rakiplerinizi aşağı düşürdükçe ekstra puan alıyorsunuz.

Head2Head: Kısa bir parkurda sırayla yapılması gereken bariyer yıkma, drift, 360 derecelik drift ve zıplama gibi görevleri rakibinizden daha kısa sürede bitirmeniz gereken mod.

8-Ball: “8” şeklindeki bir parkurda yarıştığınız mod. Birinci olsanız bile parkurun birleştiği yerde çarpışabildiğiniz için dikkatli olmanız gerekiyor.

Eliminator: Bir nevi “Sona kalan dona kalır” modu. Her 10 saniyede bir yarışın sonuncusu eleniyor. Elenen araçlar da yolda kaldığı için parkur giderek zorlaşıyor.

Hard Target: Rampage’ın herkesin size çarpmak için uğraştığı mod. Kısacası size çarpmak için kovalayan araçlardan en fazla süre hayatta kalabilen birinci oluyor. Zamanla daha fazla rakip peşinize takılıyor.

Domination: F1’deki sıralama turlarına benzer bir mantığı var. Parkur bölümlere ayrılmış ve bu bölümlerdeki en iyi zamanları elinizde tutmanız gerekiyor. Buna göre puan kazanıyorsunuz.

Smash-Hunter: Tamamen bariyer yıkmakla uğraştığımız bir mod. Size söylenen renklerdeki bariyerlerden kaç tane isteniyorsa o kadar yıkmanız gerekiyor.

Evet, genel olarak modlarımız bu kadar çeşitli. Normal yarışın dışında, Battersea Compound ve Yokohama Docks adlı iki farklı alanda “Joyride” denilen bir mod da oyuna dahil. Bu modda etrafta istediğiniz gibi dolanabiliyor ve size verilen çeşitli görevleri tamamlamanız isteniyor. Bunları yaparken gizlenmiş eşyaları da toplayabiliyorsunuz. Yani oyunun ana modundan sıkıldıysanız, zamanınızı burada istediğiniz gibi geçirebiliyorsunuz.

Çarpışma muhabbeti, DiRT serisine güzel bir yenilik katmış. Serinin daha bir arcade oynanış tarzına yöneldiğini, ancak oyun dinamiklerinden ve fizikten ödün verilmeden yapıldığını söylemeliyim. Bu şekliyle de tamamen arcade olan yarış oyunlarından ayrılması mutluluk verici.  Özellikle Rampage modu bölümlerde, yüksek hızlı çarpışmaları “Crashback” özelliğiyle sinematik olarak tekrar izleme şansı verilmesi çok eğlendirici. Hele bir de oyuna ilk girdiğinizde YouTube hesabınızı da profilinize eklerseniz, bu çarpışmaları video olarak YouTube’a ekleyip arkadaşlarınızla ve tüm dünyayla paylaşma şansına da erişebiliyorsunuz. Önemli olmayan ama güzel bir ekstra olmuş.

Çoklu oyuncu anlamında Codemasters bu sefer DiRT Showdown’la birlikte “Racenet” markasını da ön plana çıkarıyor. “Racenet”, aynı EA’in “Autolog”una benzer bir sistem. Çevrimiçi yarışların toplanacağı bir ağ.  Çoklu oyuncu modları, genellikle oyunun tek kişlik modlarından alınmış. Zaten bu modlar da çoklu oyunculu olarak oynanmak için oldukça elverişli. Head2Head modu burada da mevcut. Değişik bir mod ise Smash & Grab (ya da FPS oyuncularının anlayacağı dilden konuşursak Capture the Flag).

Showdown daha kirli

DiRT Showdown, seriden bazı modlar açısından ayrılıyor. Ancak teknik açıdan DiRT 3’ten çok da değişik görünmüyor. Rötuşlanmış grafiklerle karşımıza çıkan DiRT Showdown, test makinamızda yüksek ayarlarda oldukça akıcı çalıştı. Bazı küçük birkaç hata dışında oldukça güzel göründüğünü söyleyebilirim.

Müzikler açıkçası beni oldukça tatmin etti. DiRT Showdown’ı ilk açtığımda menüye girer girmez çalan yoğun elektro gitar sololu ve oldukça “gazlı” müzikler, Showdown’ın havasına oldukça iyi uyum sağlamış. Tabi bununla birlikte kaliteli elektronik ve dans müzikleri de, temponun bir an bile düşmemesini sağlıyor. Codemasters’ın başarılı ses efektleri de oyunun oldukça gerçekçi olmasına yardımcı olmuş.

Özellikle yarış oyunu hayranları, DiRT Showdown’ı tatmin edici bulacaklardır. Ancak DiRT serisine alışmış olan oyuncular, bu oyunun bir nevi DiRT 4’e geçiş niteliği taşıdığını hissedecekler. Çünkü hem grafiksel, hem oynanış dinamikleri açısından serinin bir önceki oyunu DiRT 3’ün bir nevi “genişletilmiş versiyonu” havasını taşıyor. Yine de kaliteli bir yarış oyunu göremediğimiz şu dönemde, hele de PC’ye de sunulmuş olmasıyla, tüm oyun camiasının seveceği bir yarış oyunu DiRT Showdown.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu