Yıl 2006, ilk piyasaya sürüldüğünde ciddi beklentilerimiz olmasa bile Gears of War, kendi içerisinde oldukça başarılıydı. Xbox kullanıcıları için önemli bir isme sahip olan Gears of War, Gears of War: Judgment ile beklentilerin birçoğunu karşılıyor. 22 Mart tarihine bu kadar az zaman kalmışken, değerlendirmek ve artılarıyla olsun, eksileriyle olsun sizleri bilgilendirmek lazım.
Zamanında Unreal Engine 3.0 oyun motorunun en iyi kullanıldığı oyunlardan biri olan Gears of War, aksiyon ve savaş oyunu yönüyle kendisine çekmeyi başardı. Gears of War: Judgment ise Unreal Engine 3.5’in nimetlerinden yararlanmış ve bizlere TPS türünün ilginç yönlerini göstermiş. Konuyu çok da uzatmadan Gears of War: Judgment dünyasına giriş yapalım.
Savaşın ortasındayız
Bu seferki hikayemiz daha çok otorite ve sadakate yönelik işliyor. Hoş önceki serilerde de savaşın ortasında kendimizi buluyorduk, ancak bu sefer bir türlü soluklanamıyoruz. Gears of War: Judgment, önceki serilerden biraz daha aksiyon dolu. Düşmanlarımız sürekli sağdan, soldan fırlayıveriyor.
Gears of War: Judgment, bu seride Baird’in ve takım arkadaşlarının geri dönüşleriyle bizleri karşılıyor. Baird, Cole, Sofia ve Paduk’un geçmişte yaşadığı olayları konu alırken; bir yandan da onları tek tek yönlendirme ve onlarla omuz omuza savaşma fırsatı yakalıyoruz.
Yaşadığımız dünyayı kurtarmak adına da fedakarlıklarımızı yapıyoruz, bizimle birlikte savaşan dostalarımızı da kollamayı eksik etmiyoruz. Tam olarak gerçek bir kahraman olmasak bile, bir kahraman gibi davranarak elimizdeki tüm gücü kullanıyoruz.
Geçmişe dönüyoruz
Gears of War: Judgment bizleri Gears of War üçlemesinin öncesindeki büyük savaşa götürüyor.
İnsanoğlunun son iç savaşı sırasında Garron Paduk’un başına gelenleri az çok biliyoruz. Ayrıca yüzündeki yaranın kaynağını da biliyoruz. Sofia Hendrick ve Garron Paduk arasındaki ilişkiyi de Gears of War: Judgment ile öğrenmiş oluyoruz.
Aslında göründüğünden daha duygusal bir kadını tanımış olacağız. Normalde kendi egolarıyla savaşan bu dört arkadaş, nasıl başarılı birer asker oldular? İşte asıl öğreneceğimiz hikaye bundan ibaret.
Gears of War: Judgment özünde, sondan başa doğru gelişiyor. Sorguya çekilen dört arkadaşın, nasıl o hale geldiklerini öğreniyoruz. Oyun içerisindeki ara sahneler bu konuda hemen hemen her şeyi açıklıyor. Ara sahneler tıpkı diğer Gears of War serilerindeki gibi ilerliyor. Eski Gears of War serilerini oynamayanlar için spoiler uyarısı vermem gerekecek.
Vur, kır, parçala
Hem hikaye hem de oynanış birbiriyle bağlantılı giderek, Gears of War: Judgment için artı bir puan kazanmış durumda. Oynanışında ciddi bir zorluk yok. Ancak şunu belirtmeliyim; siz zor bir modda oynamaya başladığınızda buna bağlı olarak takım arkadaşlarınızda sizden güçlü olabiliyor.
Bu da onları kontrol etmeyi zorlaştırıyor. İster istemez aradaki dengeyi kurmakta zorlanabilirsiniz.
Düşmanlarımızı öldürürken, birçok silaha sahip olduğumuzu bilelim. Sağdan, soldan veya öldürdüğümüz düşmanın üzerinden topladığımız bombalar hayatımızı kurtarıyor. Ayrıca duvarların arkasına saklanabiliyor ve oradan hedefimizi seçip, alınlarının tam ortalarına vurabiliyoruz. Özellikle bol bol sağda, solda koşturup saklanmak zorunda kalacağınızı da belirteyim. Çünkü nereden, ne zaman, ne çıkacağını bilemiyorsunuz. Kolay modda oynamak bile başlarda (ilk defa oynayacaklar için) zor gelebiliyor. Kontrollere alıştıktan sonra “bum headshot” cümlesini kendi dilinize dolandıracaksınız.
Silah değişimlerini ve hangi silahı, ne zaman kullanacağınızı çok iyi bilmeniz gerekiyor. Çünkü kimi zaman gerçekten “buuum!” diye bağıra bağıra üzerinize koşturan yaratıkları göreceksiniz.
Gears of War: Judgment yakın dövüşlerde kendisini geliştirmiş. Silahınızda düşmanlarınıza yakından vurabiliyor, silahın ucundaki bıçağı da kullanma özelliğinizde daha fazla seçenek mevcut.
Üzerlerine koşturarak duvara sıkıştırıp, başlarının dönmesini sağlayabiliyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, sersemledikleri anda onları rehine olarak kullanıp, kendimize kalkan yapabiliyoruz. Çünkü vurduğunuz yaratıklar hemen ölmüyor ve sürünerek yardım isteyebiliyor. Tam o sırada onların kafasına sıkmalı veya rehine alarak kullanmalısınız.
Yan görevler
Her görevin içerisinde bir de Gears of War: Judgment logosunu göreceğimiz, yan göreblerimiz yer alıyor. Pompalı tüfek ile boss öldürmek zorunda kalabiliyoruz veya yaratık yumurtalarını iki kurşun ile yok etmek zorunda kalabiliyoruz. Bu yan görevler, bize ekstra başarım puanı kazandırıyor. Başarım puanları ile de daha güçlü silahlara sahip olabiliyoruz.
Ayrıca başarılı olduğunuz her görevde kendi hesabınızda seviye atlıyor. Bunu da multiplayer mod içerisinde kullanabiliyorsunuz. Başarılı olduğunuz belirli yan görevler veya asıl görevler sizlere ekstradan oynayabileceğiniz karakterleri de açıyor. İsterseniz Sofia olarak devam ediyorsunuz, isterseniz de Minh Young Kim olabiliyorsunuz. Her karakterin de profesyonel olduğu bir konu olduğunu düşünürsek; hangi savaşta, hangi karakteri kullanmamaız gerektiğini de bu sayede öğrenmiş oluyoruz.
Sadece silah veya karakter değil, aynı zamanda zırhlarımız da değişebiliyor. Daha güçlü zırh demek, düşmanlarımıza daha çok dayanabileceğimiz anlamına geliyor. İstersek silahlarımız bile ilginç logolarla süsleyebiliyoruz.
Gelsin modlar, gitsin modlar
Gears of War: Judgment kendi içerisinde eğlenceyi de beraberinde getirmiş. Grafiklerin mükemmel olmadığını belirteyim. Hatta birçok oyunseverin “eh idare eder” diyebileceğini bile düşünüyorum. Ancak müzikler ve sürekli yaşadığınız aksiyon, sizlere grafiği unutturabilir. Tabii bu herkes için geçerli değil.
Campaign mod dışında; survival ve versus mod da Gears of War: Judgment içinde bulunuyor. Survival mod içerisinde, adından da anlaşılacağı üzere hayatta kalmak en önemli amacımız. Dilersek başka oyuncularla kendi sınırımızı koruyabiliyoruz, dilersek de oyun tarafından seçilmiş olan düşmanlara karşı savaşabiliyoruz. Ancak asıl amacımız kendi bölgemizi korumak.
Gears of War: Judgment’ın survival modunda dört farklı seçenek de mevcut. Engineer, adından da anlaşılacağı gibi; tamir etme konusunda oldukça başarılı. Yerleştirilen silahları daha çok güçlendirebiliyor ve tamir işlerine de yardım ediyor.
Soldier, sıradan bir asker gibi görünse bile; asıl işi kendisi yapıyor. Yani bol bol kurşun harcayıp, düşmanı öldürme görevi kendisine ait oluyor. Scout, “sinsi işlerin adamı bana lazım” diyenler için biçilmiş kaftan. Düşmanların çıkış noktalarını en iyi anlayabilecek kişi de scout oluyor. Medic, takım arkadaşlarını iyileştirme konusunda ve onları tekrar hayata getirme konusunda uzmanlaşmış kişi oluyor.
Her karakter seçeneğinde, ayrıca özel silahlar da oluyor. Kimisi gaz bombası atabiliyor, kimisi destek için kurşun verebiliyor.
Versus mod, basit bir deathmatch ötesine geçememiş. Yani 2006 yılından bu yana en azından bu modda ciddi değişiklikler olur umuduyla bekliyordum. Harita detaylarının multiplayer mod için yetersiz olduğunu da belirteyim. En azından 2013 yılına göre çok kısıtlı.
Akıllı olmak lazım
Gears of War: Judgment, özellikle küçük detaylara dikkat etmiş. Lağımda ilerlerken, çarptığımız şişelerin içerisinden geçmiyoruz. Gerçekten devrilen kutular ve devrilen şişere denk geliyoruz. Kimi zaman böyle küçük detayların önemli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Savaş esnasında, özellikle duvarların arkasına saklanmaya dikkat etmelisiniz. Düşmanlarımızın nereden kurşun yağdırdığına dikkat etmek zorunda kalabiliyoruz. Hepsini keşfettiğimiz an, idamı başlatabiliyoruz.
İster saldıran tarafta oluyor, istersek savunmada kalabiliyoruz. Sniper kullandığınızda, özel noktalara tırmanabiliyor ve düşmanlarımızı daha hızlı öldürebiliyoruz.
Zayıf boss dövüşleri eksi alabilecek noktalardan biri. Hatta takım arkadaşlarımıza kimi zaman güvenemiyoruz. Zaten hikaye gereği de böyle olması gerekiyor. Gears of War: Judgment, yan görevlerinde biraz daha iyileştirmeye gitmek zorunda kalabilir. Hikayenin, aksiyonun önüne geçmemesiyle birlikte başarılı bir denge kurulmuş. Zira ya hikaye ya da aksiyon tarafı çok daha başarılı olsaydı, diğerinin eksikliğini mutlaka hissederdim.
Kısacası, nefes almamıza izin vermeyecek olan Gears of War: Judgment, denenmeye değer bir TPS oyunu. Multiplayer modunda eğlenebileceğimiz, ancak eksiklerinin de olduğunu söylemeden geçemeceğimiz bir aksiyon sunuyor bizlere.
