Vizyondakiler
İşte bu haftanın vizyona giren filmleri.
Zafere Hücum (Rush)
Dram ve aksiyonu bir araya getiren Zafere Hücum, Ron Howard’ın yönetmenliğinde vizyona girdi. Formula 1 yarışlarındaki heyecanı bilirsiniz. Bu sefer karşımızda, dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük rakiplerinin ikisinin hikayesi sunuluyor. Yakışıklı İngiliz Hunt ve disiplinli, zeki rakibi Lauda. Özel hayatlarına da dahil olduğumuz filmde, iki yarışçının zafere ulaşmak için neler yaotığına şahit oluyoruz. Film İngiltere, Almanya ve Avusturya’da çekilmiş olup, başrollerinde; Chris Hemsworth, Daniel Brühl, Natalie Dormer, Alexandra Maria Lara ve Olivia Wilde yer alıyor.
Alex Cross
Cinayet masası dedektifi olan Dr. Alex Cross’un hikayesini anlatan film, bir yakınının öldürülmesi üzerine kahramanımızın katilin peşine düşmesini anlatıyor. Picasso olarak dile getirilen katil, tek cinayetle sınırlı kalmamıştır ve kovalamaca bu gerçek ortaya çıktıktan sonra başlar.
Vampir Kız Kardeşler (Die Vampirschwestern)
Aile, komedi, dram ve macerayı bir araya getiren Vampir Kız Kızkardeşler, iki vampir kardeşin hikayesini anlatıyor. Silvania ve Dakaria isimli kız kardeşler, Almanya’nın bir kasabasına taşındıklarında büyük bir sorunla karşılaşırlar. Sadece gece yarısından sonra uçabilmekte ve süper güçlerini de artık kullanamamaktadırlar. Dakaria evlerine geri dönmeleri konusunda ısrar ederken, Silvania bu insancıl yaşama ayak uydurmaya çalışmayı tercih etmektedir.
Diana
Galler Prensesi Diana’nın son iki yılını beyaz perdeye taşıyan film, Diana ismiyle vizyona girdi. Akademi ödüllü güzel oyuncu Naomi Watts’ın canlandırdığı Prenses Diana rolü, içinde çok naif ve tutkulu bir kadını barındıran bir aşkın hikâyesi. Ayrıca Naveen Andrews, Cas Anvar, Juliet Stevenson ve Geraldine James de başrollerde yer alan isimlerden. Filmin yönetmeni Oliver Hirschbiegel.
Menekşe´den Önce
Bir belgelesel olan Menekşe’den Önce, Soner Yalçın’ın yönetmenliğinde çekildi. Filmin konusu; iki kardeşini (Menekşe ve Koray Kaya) 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’ndeki yangında kaybeden ve bu katliamdan sonra dünyaya gelen Menekşe, bu felaketi araştırmaya karar vererek, o günlerin ve yaşananların peşine düşer. Belgeselde, öyküleri şu ana kadar çok fazla konu edilmeyen, katliamda ölen tanınmış aydınların değil de, aslında sadece şenliklere katılmak üzere oraya gelmiş olan sıradan Alevi vatandaşların öykülerini tüm ağırlığıyla anlatıyor.