The Witness (İlk bakış)
“Hayatımla pek çok şeyi yapabilirdim sanırım, ben nasıl olduysa bulmaca tasarlamak istedim, bu adada görecekleriniz gibi. Siz de hayatınızda pek çok şeyi yapabilirdiniz fakat bir şekilde burada bu bulmacaları çözüyorsunuz. Bu projenin birkaç milyon dolar tuttuğunu düşünün. Paranın ne kadar büyük bir etkisi olduğunu ise siz hesaplayın. Çevresinde gezdiğiniz bu yapılar, diğerlerinin acılarına sırtımı döndüğüm için oluşmuş şeyler. Ben zevk için yaşayan, bencil insanların olduğu bir kültürden geliyorum ve bu konuda dileyecek bir özrüm yok. Bulmacalar sayesinde bir araya geldiğimiz bu adada, muhteşem bir şey gerçekleştiriyoruz. Bu daha önce insanlık tarihinde kimsenin nail olmadığı bir ayrıcalık. Bu gerçekleştirdiğimiz şey…sihirli, bu gerçekleştirdiğimiz şey…anlamlı.”
Jonathan Blow gerçekten çok önemli biri. Hem oyun piyasası için hem de genel olarak sanatçı bağlamında düşündüğümüz vakit.
Büyük bir düşünür, öncelikle Braid’den bunu anlıyoruz, bu adamın oyun dünyasına katacak o kadar çok şeyi var ki.
Bağımsızların yükselişinde oldukça büyük bir rol oynayan Blow, yeni yapıtı “The Witness” ile ikinci dalga bağımsızlarının en önemli kırılmalarından birini gerçekleştirecek gibi görünüyor, peki ama The Witness ne?
The Witness, Jonathan Blow’un yeni oyunu ve ikinci ciddi yapıtı. Genel olarak bölge bölge oldukça kompleks bulmacaları çözerek ilerlediğiniz yapım, aynı Braid gibi göründüğünden fazlası.
Blow, oyunlarının tamamının kocaman bir metafor olmasından ve bir mesaj vermesinden hoşlanıyor, bunu artık biliyoruz, peki ama Witness bu ölçüde nerede kalıyor? Biz bir karakteriz, bunu biliyoruz, bu karakter adada yalnız başına ilerleyebilmek için önüne gelen bulmacaları ve puzzle tarzı yapıları çözüyor, bunu da biliyoruz, peki ama bütün bunlar The Witness ile ilgili bize ne anlatıyor?
Witness aslında oyuncusunun psikolojik profilini çıkartır gibi çeşitli şekillerde yanıtlar bularak bu yanıtlarla ilerlemesini talep ediyor. Bunu ise Braid gibi oldukça organik ve doğal şekillerde gerçekleştiriyor. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak sizden yoğun bir ilgi istiyor Witness, Blow’un oyunlarının yoğun oranda bunu gerektirdiği gerçeğine zaten alışkınız, peki ama bu sefer başarabilecek mi?
Tabii ki Jonathan Blow oyunları söz konusu olduğu zaman, bilmeceler bütün gizemin oldukça ufak bir kısmını oluşturuyor. The Witness, tam anlamıyla her yönüyle çok büyük bir anlatımın parçası. Blow, Witness’ı, Braid’i aşacak kadar büyük bir meta felsefe üzerine geliştirdiğinin altını çiziyor. Oyuncuya ise bunu adanın her yerine bıraktığı ses kayıt cihazları ve gizemli mesajlar ile veriyor.
“Oyun endüstrisi büyük oyuncu kitlesinin peşinde ve biz onlardan etik olmayan şekillerde faydalanıyoruz. Yaptığımız şeyleri etiksiz görmüyoruz çünkü bir dakika durup yaptığımız şeyin etkilerini düşünmüyoruz. Sigara içip, yemek yiyip, World of Warcraft oynayabilirsin fakat bunlarla ilgili toplumsal anlamda konuştuğun vakit bu bir toplum sorunu olur.
Söylemeye çalıştığım şey şu, burada oyuncuları yargılamıyorum, McDonalds’ın CEO’su işini yaptığı için kendisini iyi hissetmemeli, kendisinden utanmalı. Bunu oyun sektöründe göremiyoruz çünkü eğlence sektörü diye geçip duruyoruz. Henüz utanacağımız şeyler yapabileceğimizin farkında değiliz.
WoW söz konusu olduğunda oyunun kuralları aynı zamanda oyunun anlamı. WoW’da sürekli olarak bütün gün düğmelere basıp hayali yaratıkları öldüren birisi olmanın dışında yapabileceğiniz bir şey yok. Ne kadar zeki ve yetenekli olduğunuzun önemi yok, ne kadar vakit verdiğiniz önemli. Özel bir şey yapmanız gerekmiyor, milyonlarca diğer oyuncu gibi çarkı döndürmeniz yeterli.
WoW’u kapattıktan sonra bununla ilgili düşünmüyorsunuz fakat bilinçaltınıza işliyor. Bunun reklamdan farkı yok. İnsanlar aktiviteleriyle değerlendiriliyorsa, bu oyunlarla ilgili de geçerli olmalı. İnsanlar geldikleri yerlerin ve ortamlarının ürünüdürler. Onlara bu ortamları vererek gelecekte ne olacaklarını belirliyoruz.”
Evet, mesajlar bu sefer bir senaryonun ürünü değil, Blow’un kendi ağzından oyuncuya aktardığı şeyler. Witness, kendisini oyuncuyla iletişim kurmak için bir medyum olarak kullanıyor, bu bağlamda gerçekten oyun dünyasında özel bir yeri olacağını şimdiden söyleyebilirim.
Oyun yapmanın arkasında bulunan asıl amaç, tasarımcının üretimi üzerinden oyuncusuyla bir şekilde iletişim kurması ve bu iletişimin interaktivite ile buluşması. Daha önce hiçbir oyun kendisini bir iletişim havuzu haline getirip dört koldan oyuncuyla birebir bir iletişim kurmaya çalışmamıştı, bu bağlamda Blow oyun dünyasında bir ilki gerçekleştiriyor.
Witness benim en çok beklediğim projelerden biri. Braid ile ilgili Merlin’de daha önce çok yazdım, benim çok karanlık bir dönemde hayatımı değiştirmiş, yaşam ile olan etkileşimimi farklılaştırmıştı. Blow bu sefer bunun ötesini planlıyor, benim en güvendiğim bağımsızlardan biri olan bu adam, gerçek bir “inanan”. Bakalım Witness, dünyayı nasıl değiştirecek göreceğiz.