İki Evrenin Savaşı
‘Bakugan, Japon aksiyon, macera içerikli çizgi film televizyon dizisidir.’Evet, cümleyi Wikipedia’dan çaldım.Ama bir sorun niye?Çünkü çizgi filmi çok az izledim ve izlerken ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.Yaklaşık on bölüm izledim ve sonunda tek bir sonuca vardım;kumandanın nerede olduğunu bulmam lazımdı.Aslında iki tane var ama birinin pili bitti ve değiştirmeye üşendim.Ve şimdi diğeri de kaybolunca kumandasız kaldım.İşte Bakugan oyununun konusu da böyle.Her zamanki gibi özel jetleriyle Dünya’yı dolaşan, ışınlanma portlarıyla uzaya giden ve kendilerine özel on bin hektarlık arazilerinde canavarlarını dövüştüren çocuklar için o gün sıradan bir gündü(Lütfen, lütfen beni de evlatlık alın çok bir şey değil beş bin hektar arazi ve iki jet istiyorum,lütfennn).Ancak canavarlarını dövüştürürken(bu arada canavarların adı Bakugan) birden her yer sarsılmaya başlar.Çocuklar ışınlanma portuna koşar, herkes ışınlanır ama sona kalan kişi ışınlanamaz(oyunda kimi yöneteceğiz acaba?Hmmm).Artık öleceğinden emindir.Yere kapanır ve son duasını ederken bir ses onun duasını böler.Bu ses çizgi filmin ana karakteri Dan Kuso’nun sesidir.Işınlandığını anlayan karakterimiz bir oh çeker ama Dan’in ona kim olduğunu sormasıyla beraber şoka uğrar.Dan onu tanımamaktadır.Kendimizi tanıtmaya çalışırken ikinci bir şok bizi karşılar.
Bakugan Savaşçıları
Şimdi oynanışa geçelim.Işınlandığımız yerde Vexos’la savaşabilen bir tek biz varız.Evet sebebini merak ediyorsanız, bu da ikinci şoktu işte.Vexos(Bakugan savaşçılarının en büyük düşmanı.Mesela nasıl bir ayranla mantı gitmiyorsa Vexos grubuyla Bakugan savaşçıları da o pozisyondalar.Herkes anlamıştır herhalde.) yaptıkları kristaller sayesinde tüm Dünya’daki çocukların savaşma yeteneklerini ellerinden alırlar.Ama unuttukları biri vardır;bu Dünya’dan olmayan BİZ.Aslında burası bir paralel evrendir ve biz de buraya kötüleri yenerek çocuklara savaşma yeteneklerini geri vermek için gönderilmişizdir(yoksa çocuklar o binlerce hektarlık arazilerde ne yapar???).Konunun özü bu ve oynanışa gelirsek gayet rahat ve kolay alışılabilen bir sistem var oyunda.Önemli olan Landmarkları unutmadan, kristalleri parçalamak ve düşmanlarımızı yenmek. Landmarklardan bahsetmek gerekirse, onlar oyunda korumamız gereken yapılar.Yani canınız tam olsa bile eğer bu Landmark yıkılırsa başarısız oluyorsunuz(tamam Ashley ben düşmanları hallederim sen geride dur.Ashley öldü.İşte Resident Evil’in sonunu bu görev getirdi).Kristallerse oyun alanına sürekli düşman gönderen yapılar, eğer onları parçalamazsanız savaş sonsuza kadar devam ediyor(evet, denedim).
Savaşın Gerçek Yüzü
Başlıktan da anlaşılmayacağı üzere burada görselleri değerlendireceğim.Bakugan oyunu çizgi filmi gayet iyi yansıtıyor.Karakterler ve Bakuganlar çizgi filmin üç boyutlu hali gibi.Görsellik konusunda iyi bir iş çıkarılmış.Bu arada hemen sözünü edeyim, oyunda savaş arenasına gitmek için çeşitli engelleri aşmanız gerekiyor.Sokağa çıkıyorsunuz ve devriye gezen robot ve askere görünmeden, toplanabilir eşyaları da alıp arenaya gidiyorsunuz.Sokakta olduğunuzdan az sayıda insan görebilirsiniz ama çoğu birbirinin aynısı bunu da görsellerde eksi hanesine yazabiliriz.Sokaktaki insanların seslendirmelerini ortalama, ana karakterlerin seslendirmelerini ise başarılı buldum.
Son Söz
Bakugan: Defenders Of The Core bana göre gayet eğlenceli.Yapımcılar çizgi filme uygun bir oyun yapmışlar ama çizgi filmi izlemeseniz bile bence oynayın.Online oynayamıyorsunuz ama aynı konsol üzerinden iki kişi karşılıklı dövüşebilirsiniz.E hadi o zaman ne duruyorsunuz,karakterinizi yaratın ve paralel evreni kurtarın.Çünkü eğer üşenip kurtarmadan kendi evreninize dönerseniz,sizin evrene kötü bir şey olursa evrensiz kalırsınız(aynı kumandaya benziyor demiştim).İyi oyunlar dilerim.
