Makale

Anime & Manga #57: Shaman King

Son zamanlarda şu anime ve çizgi film tartışması o kadar çok yaşanıyor ki, kimi zaman dayanamayıp haykırmak istiyorum. İkisi arasındaki farkı anlamak çok da zor değil aslında. Kelime farkı bile var ancak ben konuyu bu kadar derin işlemeyip, başka bir anime tanıtmaya karar vermiş bulunuyorum; Shaman King.

1998 yılının mangasının anime dünyasına gelişi beklenilenden daha uzun sürdü aslında. 2004 yılına kadar süren serinin ilk mangası, 2001 yılında anime dünyasına adım attı ve yolunda bir tane bile çakıl taşı yoktu. Herkese hitap etmeyen çizimleri olmasına rağmen Shaman King, hala Shaman King: Flowers adlı mangasıyla gündemdeki yerini korumaya da devam ediyor.

Siz değerli okurlarımız daha fazla yormadan, merak ettiğiniz noktaya adım atıyorum. Shaman King, bizleri Shaman Yoh Asakura isimli bir gencin hikayesine davet ediyor. Kendisi ruhları ve hayaletleri görebilmektedir. 500 senede bir yapılan Shaman Fight yarışmasına katılmak için Tokyo’ya gelir ve amacı Shaman King olmaktır. Shaman King ile evlenmek isteyen Yoh’un nişanlısı Anna ve yeni edindiği arkadaşları, aynı anda Yoh’u yarışma dışı bırakmak isteyen bir aileye karşı kendilerini savunmaya da çalışmaktadırlar.

Shaman King, aksiyon ve komedi türlerinin dışında; macera ve büyü öğelerini de barındıran bir anime. 64 bölüm boyunca yeri gelecek güleceksiniz, yeri gelecek büyünün ve maceranın tadını çıkartacaksınız. Özellikle işlenen arkadaşlık konusu, şimdiki animelere göre daha yoğun işlenmiş. Tabii ki oldukça eski bir anime olması, ister istemez önyargınızı kazanacak.

Shaman King’i akılda kalıcı yapan diğer bir özellik, Fairy Tail’deki gibi herkesin bir amacının olması. Yani kimi zaman başlarda karşılaştığınız o kötü karakterler, bir süreden sonra rol değiştirebiliyor ve aslında göründüklerinden daha farklı birer insan olduklarını anlyoruz. Bu sayede kötü gibi görünen karakterlere antipatik yaklaşamıyoruz.

Shaman King’i İngilizce mi Japonca mı izleyeyim diye soranlara cevabım; kesinlikle İngilizce. Çoğu animeyi orjinal seslendirmesiyle izlemeyi tercih ederim ancak Shaman King, tıpkı Hellsing kadar başarılı bir dublajla karşımıza çıkıyor.

Gelin görün ki Shaman King’i de öldüren bazı noktalar vardı. Bunlardan en önemlisi anime boyunca dinlediğiniz (açılış ve kapanış müzikleri hariç) bazı müziklerin yetersiz olması, ikincisi ise havada kalan final bölümleri. 60. bölümden sonra anime o kadar üstünkörü işlenmiş ki, kızmamak için kendinizi zor tutacaksınız. Evet, anime gerçekten başarılı; gerek kurgusu, gerekse karakterlerin hikayesi akılda kalıyor ancak havada bırakılan bir kurgu, herkesi mutsuz eder (burada yazar sizi mangaya davet ediyor).

Kısacası Shaman King, sırf finali yüzünden çöpe atılmaması gereken nadir animelerdendir. En azından 60 bölümün hatırına size tavsiyem, zamanınızı bu animeye ayırın.

İyi seyirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu