Makale

Anime & Manga #67: Love Hina (Köşe Yazısı)

Küçük yaşlarda söz konusu aşk olunca ne kadar masumane duygular içerisinde olduğumuzu hatırlıyorum da, insanın aklına geldikçe yüzünde hoş bir tebessüm oluşuyor. Tabii bu durum filmlerde veya animelerde biraz daha farklı görülebiliyor, tıpkı Love Hina’da olduğu gibi. Farklı dediğime aldanmayın, aslında işin içerisinde romantik komedi olduğu zaman, yapımların birçoğu çok eğlencelidir. Her ne kadar her kitleye hitap etmese bile, seveni sevmeyeninden fazladır, zira gülümsemeyi hepimiz severiz.

1998 – 2001 yılları arasında mangası yayın hayatına giren Love Hina, Keitaro Urashima isimli çok da zeki olmayan bir gencin hikayesini anlatıyor. Love Hina’nın animesi 25 bölümden oluşuyor ve 2000 yılında yayımlandı. Ayrıca Love Hina: Christmas Special, Love Hina: Spring Special ve 3 bölümlük Love Hina Again isimli animeler de mevcut. Daha çok komedi, romantizm ve ecchi öğelerini barındıran Love Hina, Yoshiaki IWASAKI’nin yönetmenliğiyle hayat buldu. Yaratıcısı ise Ken Akamatsu.

Love Hina, sevgili Keitaro’nun çocukluk aşkına verdiği söz üzerine yoğunlaşıyor. Küçükken ikisi arasındaki en önemli bağ, aynı üniversiteye gitmek; Tokyo Üniversitesi. Keitaro’nun çok da zeki olamaması ve iki kere başarısız olması, hayatını başka noktalara doğru yöneltmiştir. Hem sabrı, hem de ailesinin parası bitmek üzeredir ve bu yüzden kendi parasını kazanarak, sınava girmeye karar verir. Bu sırada büyükannesi onu arar ve işletmeciliğini yaptığı Hinata Han’ına gelmesini ister. İşin ilginç yanı Keitaro, büyükannesini olması gerektiği yerde bulamaz. Dünya gezisine çıkan büyükanne, geriye sadece bir mektup bırakır ve Keitaro’dan Hinata Han’ına bakmasını ister. Tabii işin daha tuhaf yanı ise Hinata artık bir han değil, kız yurdudur. Yurt sakinlerinin de bir erkeği müdür olarak kabul etmesi de tabii ki zaman alacaktır.

Love Hina ‘nın konusu ve izleyiciye sunduğu komedi dolu dakikaların birçoğu, tatmin eder nitelikte. Hani boş boş ekrana bakmayıp, karakterler arasında geçen tartışmaları zevkle izliyorsunuz. Çılgın birkaç tane dişi karakter, bir erkek üzerine giderse neler olur bir düşünün… Bildiğiniz kaos ortamı! Biraz pısırık ve bir de üzerine var olan beceriksizliği, kahramanımızı müdür kıvamına getirmekte zorlasa bile, hayalinin peşinden koşma isteği, onun her türlü zorluğa dayanmasını sağlıyor.


İlk birkaç bölümünde sıkılabilirsiniz ancak anime daha çok ortalarına doğru şenleniyor.

Şirin müzikleri ve özellikle renkli çizimleri, Love Hina’nın diğer güzel yanlarından biri. Daha önce belirttiğim gibi, herkese hitap eden bir anime değil. Ayrıca konu olarak manga ve anime arasında ufak tefek farklar var. Tadında işlenen romantizm öğeleri, daha çok komedi ile bir araya gelmiş. İnsanı sıkan veya bıktıran bölümlerden oluşmuyor.

Animenin bazı bölümleri ne kadar gerçekçi ve eğlenceli giderse, bazı bölümleri de o kadar saçmalayabiliyor. Sonunda havada kalan bir konusu olmasa “mutlaka izleyin” derdim ancak bu sefer “vaktiniz olursa izleyin” demekten öteye gidemiyorum. Karakterlerin kendisine has özellikleri olması, birbirleriyle olan diyalogları ve iki gencin arasındaki aşkın, renkli çizgilerle anlatılması oldukça hoş ancak bir yerden sonra yarıda kalması, ne yazık ki Love Hina’yı biraz geri planda bırakıyor.

İyi seyirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu