Artık alıştık. Takvimler eylül ayının sonlarını gösterdi mi, oyun yağmuru üzerimize yağmaya başlar. Oyun bereketinin yaşandığı bu aylarda, kimi yarış, kimi strateji, kimi de aksiyon türünden nasiplenir. Değişmeyen bir kural var ki, her sene mutlaka yeni bir futbol oyunu çıkar ve “Bakalım bu sene neler yapmışlar?” diye sordururlar bizlere. Madem öyle hadi soralım bakalım, FIFA 15 bu sene bizlere neler sunuyor?
Yüzyılın ara pasını vermeye çalışmak
Uzun yıllardır futbol oyunları denilince akla gelen en büyük isimlerden olan FIFA için inceleme yapmak gerçekten zor iş. Zaten hemen her oyunsever, bu yapımın en ince ayrıntısına kadar biliyor. Hal böyle olunca neyi anlatacağımızı şaşırıyoruz. Bu nedenle incelemeyi iki aşamalı olarak yapmayı planladık. Hem sizlere oyun hakkında genel bilgiler verdiğimiz bir inceleme videosu hem de videoda anlatmaya fırsat bulamadığımız detayları açıklamak için bir de yazı yazmayı uygun gördük.
FIFA 15, tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi yine güncel ve detaylı bir futbol şöleni sunuyor. Onlarca ülkeden, yüzlerce takım ve binlerce gerçek oyuncu bizleri bekliyor. Hepimizin merakla beklediği, Spor Toto Süper Lig’in de FIFA 15 ile geri geldiğini belirterek konuya giriş yapalım. Genel bir tanım yapmak gerekirse, bugüne kadar elde edilen başarılı oyun yapısını biraz daha geliştirerek, süsleyerek ve güncelleyerek bize yeniden sunmuş yapımcılar. Tamam, oyunda pek çok yeni animasyon, saha dinamiği ve görsel detay sunuluyor ama işin aslı FIFA 14’ün süslenmiş ve makyajlanmış bir hali ile karşı karşıyayız. Oyunu kötü yapan bir özellik mi bu? Kesinle hayır.
Şu nesiller arası fark olmasa biz ne konuşacağız?
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, FIFA 15’teki nesil farkı iyice belirgin hale gelmiş. Yeni nesil konsollarla eski nesil arasında uçurum denilecek ölçüde, hatta sanki başka bir oyunu oynuyormuşçasına fark göze çarpıyor. Yeni nesil konsollar, çimlerin görünümü, oyuncuların detayları ve animasyonlarda hatırı sayılır ölçüde yenilik sunuyor.
Tek kişilik klasik kuralları bir kenara bırakıp oyunun asıl eğlenceli olan online kısımlarından biraz bahsedelim. Pek çok oyuncunun içinde cirit attığı Seasons ile on adet maçtan oluşan müsabakalara dahil oluyor, sezon sonunda elde ettiğiniz başarıya göre de bir üst kümeye çıkıyorsunuz. Biz oyunu test ederken, bu modu oynayan 170 binden fazla kullanıcı vardı ve çok büyük kısmı henüz sadece bir üst kümeye çıkabilmişti. Hatta en üst ligde sadece 100 civarında oyuncunun olmasını da hesaba katarak, oyunu yeni alacak arkadaşların çok bir şey kaybetmediklerini, kısa sürede diğer oyuncuları yakalayabileceğini söyleyebilirim.
Kestane değil, efsane kadro!
Videoda da üzerinde konuştuğumuz FIFA Ultimate Team (FUT), bana göre bu oyunun kesinlikle en önemli modu. Vasat altı bir kadro ile başlayıp, gerek yapay zekaya karşı gerekse online oyunculara karşı maçlar kazanarak para topluyor, yeni oyuncuları takımımıza dahil edebiliyoruz. Eğer kısa yoldan iyi bir kadro kurmak isterseniz, tıpkı kart oyunlarında olduğu gibi beşli gruplar halinde oyuncu paketleri satın alabiliyorsunuz. Hem oyun içi para hem de gerçek para ile satın alınabilen bu paketlerin içinden şansımıza top cambazı da çıkabiliyor, takoz birer futbolcu da…
Genel itibarla FUT, menajerlik modunun biraz değiştirilmiş hali denilebilir. Sıfırdan bir takımı zirveye çıkarmaya çalışıyoruz. Elbette tüm kontrol bizde olunca işin içine takımın kimyası giriyor. Bu daha evvel de FIFA olan bir özellikti ama burada çok daha etkili biçimde karşımıza çıkıyor. Takım içinde aynı milliyetten veya aynı dili konuşan iki oyuncuyu yan yana koyarsanız, daha iyi anlaşıyor ve etkili bir futbol sergileyebiliyorlar. Tabii ki tam tersi de söz konusu olabiliyor. Olur da birbirleri ile hiç geçinemeyen iki milletten oyuncu yan yana gelirse, bir türlü uyum sağlayamıyorlar.
Takım kimyasının tuttuğunu ekranın sağında görüyoruz ve tüm oyuncuları birbirine bağlayan çizgilerle de detaylarına erişebiliyoruz. Maçlar ilerledikçe ve özellikle de takım başarılı bir performans sergilerse takım içi kimya gitgide artıyor.
FUT içerisinde oyuncuları kiralama imkanımız da var. Büyük yıldızları sadece 1-2 maçlığına, daha sıradan oyuncuları ise 10 maçlık bir periyot boyunca takımın içine dahil edebiliyor, takımın vites artırmasını sağlayabiliyoruz.
Bana saha içi lazım hacı
Daha önce de söylediğim gibi FIFA 14’ün makyajlanmış hali ile karşılaşıyoruz. Oyun dinamikleri, taktikler ve kontrol yapısı neredeyse aynı. İlk dikkat çeken, defansın eskisine nazaran daha dikkatli oluşu diyebiliriz. Eskiden daha kolay çalım yiyen defans artık daha çetin ceviz. Demo incelemesinde de belirttiğimiz üzere, kaleciler çok daha başarılı kurtarışlar yapıyor. Her ne kadar deneyimli oyuncuların kaliteli plase vuruşları karşısında çaresiz kalsalar da, karşı karşıya pozisyonlarda çok iyi yer tutuyorlar. Özellikle ara paslardaki gelişim dikkatimizden kaçmadı. Önceki oyunlara nazaran FIFA 15’te çok daha önem kazanan ara pasları doğru zamanlarda verince, kaleci ile karşı karşıya kalmak son derece olası. Kornerlerde yaşanan karamboller de eskisine nazaran daha gerçekçi olmuş.
FIFA 15’i yeni nesilde deneyen her kullanıcı mutlaka çimlerin üzerindeki deformasyona hayran kalacaktır. En azından biz ilk gördüğümüzde öyleydik. Oyuncuların her adımında çim üzerinde ayak izi oluşturan ve maç ilerledikçe de sayıları artan bu deformasyon devrim niteliğinde bir yenilik, ancak bir yerden sonra bu izlerin sayısı o kadar artıyor ki, artık rahatsızlık vermeye başlıyor. Özellikle orta saha mücadelesi içinde geçen bir maçın 70. dakikasından sonra sahanın içi mantık dışı ölçüde deformasyona uğruyor. Neden bu kadar abartmışlar kesinlikle anlamış değiliz. Güzel bir özellik eklemek isteyip biraz suyunu çıkarmışlar desek yalan olmaz.
İkili mücadelelerde fizik gücü son derece önem kazanmış. Formadan çekmeler ve omuz omuza mücadele çok gerçekçi biçimde yansıtılmış. Öte yandan hakemlerin dengesiz bir yönetim sergilediğini söylemek gerek. Bazı ikili mücadelelerde faul bile çalmazken, hiç ummadığınız bir müdahalede cebinden çıkardığı kartın rengi kırmızı olabiliyor.
Ne yapsak, alsak mı kanka?
Toparlamak gerekirse, FIFA 15’in bir futbol oyunundan beklenen her şeyi sunduğunu söyleyebiliriz. Yeni nesil grafikleri, etkileyici animasyonları, başarılı oyun sistemi ve kesinlikle bağımlılık yapacak online modları ile alınmayı hak eden bir oyun. Hataları eksiklikleri yok mu, elbette var. Animasyonlar ne kadar güzel olsa da ikili mücadelelerde saçma görüntülerin çıktığı, hakemlerin dengesiz kararlar verdiği oluyor. Online arenada da bekleme sürelerinin uzadığı olabiliyor. Şurası bir gerçek ki, yeni nesil konsol sahibi bir oyuncunun, futbolla öyle ya da böyle ilgisi olması halinde kesinlikle alması gereken bir oyun FIFA 15. Önceki sürümden bu yana devrimsel yenilikler getirmese de, güncel kadroları, yeni nesil grafikleri ve bağımlılık yapan online modları için bile satın alınabilecek bir oyun.
