Sıra tabanlı oyunları oldum olası sevmişimdir. Ucu 80’li 90’lı yıllara kadar uzanan bu türün yeni müdavimleri artık mobil oyunlara da fazlasıyla sıçramış durumda. İşte Netmarble imzası ile karşlımıza çıkan Stone Age begins’te bu türün hakkını kendine has dinamikleri ve şirin yapısıyla veren oyunlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Oyunun hikayesi biraz klasik olsa da Stone Age daha çok oynanış dinamikleri ile öne çıkan bir yapım. Hikayeye baktığımızda biraz günümüze ve sanayileşmeye göndermeler olduğunu da görmekteyiz. makinelere fazlasıyla bağımlı hale gelmiş olan insanoğlu dünyayı yok olmanın eşiğine getirmiştir. Bu noktada doğanın dengesini geri sağlamaya çalışan dört element ortaya çıkyıor ama tam olarak bu dengeyi sağlayamıyorlar. “Tectonika” ismini alan bu toprakların yeniden doğuşundan sonra arındırma işleminden geri kalan, daha doğrusu sağ kalan kötülüğü ise bizim ortadan kaldırmamız gerekiyor. Tabi bu maceramızda ortaya çıkan dinozorları kullanma şansımız da var. Zaten oyunun ana dinamiği de bu dinozorlar üzerinden işliyor.
Öncelikle oyunda ana menü diyebileceğimiz bir ekrana sahibiz. Bu kısımdan kilidi daha sonra açılacak PVP ve arkadaşlarınız ile birlikte savaşlara girebileceğiniz alanlara ulaşabiliyorsunuz. ayrıca özel zindan görevlerine de ana menüde yer verilmiş. Tüm bu görevler ekstra dino taşı ve eşyaları kazanmanıza olanak sağlıyor.
Ana menüde dikkat etmeniz gereken bölümlerden birisi de Dino labaratuarı. Burada kazanmış olduğunuz dino taşları ya da kristalleri kullanarak yeni dinozorların kilitlerini açabiliyorsunuz. kristalleri satın alabileceğiniz gibi yaptığınız görevlerden kazanma şansınız da bulunmakta. Ayrıca görevler sırasında canlarını azalttığınız dinoları yakalayıp kendi birliğinize katma şansına da sahipsiniz.
Oyunda Normal, Süper, Nadir, Epik ve Efsanevi olmak üzere beş farklı sınıfta dinozor bulunuyor. Tabi bu dinolar yine kendi aralarında hem görünüş hem de element açısından ayrılmakta. Tıpkı Pokemonlarda olduğu gibi su, ateş, yıldırım ve toprak tarzında dinolara sahipsiniz ve tüm bu türlerin savaş alanındaki önemi oldukça büyük. Sahip olduğu elemente göre daha güçlü ataklar ya da savunma yapabiliyorsunuz. Kazandığınız dino taşları ile dinolarınıza yeni yetenekler alabildiğiniz gibi mavcut yeteneklerini de geliştirebiliyorsunuz. Zaten oyunun ilk etabında patır kütür ilerlediğiniz ve size kolay gelen gidişat belli bir süre sonra tıkanmaya başlıyor. Zaten bu tıkandığı noktada aslında gelişim sisteminin ne kadar önemli olmaya başladığını farkediyorsunuz.
Oyunun bölümleri alıştığımız gibi bölümlere ayrılmış durumda. Çoğu mobil oyunda görmüş olduğumuz harita sistemine Stone Age Begins’te de yer verilmiş. Ayrıca Netmarble’ın diğer oyunlarından da alışık olduğumuz otomatik savaş sistemi bu oyunda da yerini korumuş. Bu moda tıkladığınız oyun otomatik olarak ilerliyor ve sadece gerekli gördüğünüz anlarda oyuna müdahale edebiliyorsunuz. Özellikle oyunun mobil platformda olduğunu ve normal kullanım alanları dışında otobüs, metro gibi seyehat halinde olduğumuz kısımlarda oynanacağını düşünürsek, oyundaki bu mod işinizi bir hayli kolaylaştırıyor.
Oyunun savaş sistemi sıra tabanlı olarak işliyor. Burada dinoların yanlarındaki bar dolduğunda özel hareketlerini gerçekleştirebiliyorsunuz. Ayrıca savunma moduna geçip alacağınız hasarları minimuma indirmekte mümkün. Dino topladıkça belli bir süre sonra yelpazeniz bir hayli genişliyor. Gireceğiniz savaşta ise 4 ana 1 yedek olmak üzere yanınıza dinolarınızı alabiliyorsunuz. Buna göre seçeceğiniz elementler ya da diziliş oldukça önem teşkil etmekte.
Sonuç olarak Stone Age Begins karakter ve dinoların tasarımı anlamında bir mobil oyun için doyurucu diyebileceğimiz bir görselliğe sahip. Türkçe dil desteğine sahip olan oyunda dinoları yakalamak ve onları geliştirmek Pokemon hissiyatını az da olsa yaşatıyor. Sıra tabanlı oyunları seviyorsanız ya da mobil oyunlarda başlama gibi bir niyetiniz var ise Stone Age begins’e göz atmanızda fayda var. Oyunun 28 Eylül’de çıkacağını da hatırlatalım.
