Knack 2
Elbette, video oyunları tarihinde bariz olarak hayal kırıklığı yaşatan birkaç oyun vardır. Kötü oyunların veya üzerinde efor harcanmamış yapımların zaman aralığı, meşhur olmuş E.T’den tutun, yakın zamanda çıkmış No Man’s Sky’a kadar devam etmektedir. Playstation sekmesinde ise kötü veya “Salla gitsin.” tarzındaki oyunlar nadir gözükse de, Playstation 4 için çıkmış olan ilk Knack oyunu konsolun en kötü oyunlarında biri olarka sayılmıştı. Oyun sırasında genelde sıkıldığınız oluyor veya oyunu çok kolay bulabiliyordunuz. Fakat görünüşe göre oyunun yapımcısı Sony Japan, bu sorunların üstesinden Knack II’de kolayca gelmişi görünüyor.
Başta “Hadi bakalım ne tür belalar beni bekliyor.” dediğim oyun beklenmedik bir şekilde ters tepti ve beklentilerimi alt üst etti. Knack serisi, zaten ana karakteri başta olmak üzere daha çıkmadan başarısız olmuş bir seriydi. İnanması güç ama yapımcılar oyunu her bakımdan geliştirmiş görünüyor. Grafikler, arkaplan müzikleri, oynanış ve konusu, bu sefer yapıma işlenmiş ve kolayca anlatılabilmiş.
Konudan bahsetmişken, çok fazla bilgi vermeden oyunun anlatmak istediği hikayeden bahsetmek istiyorum. Daha önceki oyunda Goblinler sıkıntı yaratırken bu sefer konumuz daha güçlü ve sivri zekalı High Goblinler’in yarattığı orduya karşı savaşmak oluyor. Yaklaşık 200 sene önce geçen savaşta kullanılan gelişmiş robotlar aniden uyanıyor ve insanların bulunduğu köylere ve şehirlere yöneliyorlar. Amaçları insanlardan intikam almak olan robotları durdurmak ise tabii Knack’in ana görevi oluyor. Her ne kadar hikayeyi anlatmaya devam etmek istesem de, yakında oynamayı planlayanların canını sıkmak istemiyorum- ama belirttiğim gibi, en azından hikayenin de dışa vurulması, bu sefer Knack’in varoluş sebebini kolayca ortaya koyuyor.
Grafiksel anlamda, pek yenilikçi değil fakat en azından Playstation 4 Pro sisteminin neler yapabildiğini kolay bir şekilde gösterebiliyor. Aynı zamanda değişen ortamlarla beraber her yerin en kadar detaylı olduğunu görebiliyorsunuz. İlk Knack’de ise renkler daha çok solgun ve yerinde olarak sayılmıyordu ve yapımın sevilmemesinin nedenlerinden biriydi. Fakat belirttiğim gibi Knack 2, grafikleri ile en azından oyunu yüksek tutabiliyor. Sahip olduğu oyun motoru ile Knack’in düşürdüğü parçalar gerçek zamanlı olarak hesaplanıyor ve bulunduğu platforma göre hal alıyor. Bu da bana göre oyunun dikkat çekici noktalarından biri, çünkü oyunun ana görevlerinden biri sürekli eski yapıt toplamak ve kahramınımızı büyütmek. Aynı eski oyundaki gibi Knack, eski tarihi eserleri ve eşyaları toplayarak kendini büyütebiliyor. Topladıkça büyüğü için de çoğu parça oyunu yavaşlatmadan etrafta bulunabiliyor.
Yapımın en önemli noktalarından biri olan oynanıştan bahsedeyim. Daha çok platform ve hack-n-slash türlerini birleştiren Knack II, sadece türlerin belirlenmesi ile kalmıyor ve birazcık da RPG elementleri karakterimizi de yeni hareketler ve becerilerle geliştirebiliyoruz. Daha da ileri gitmek istersek Knack, birkaç farklı geliştirme ile farklı özel güçlere sahip olabiliyor. Madende bulduğu demirleri kendine kalkan olarak kullanabilen Knack, daha hızlı bir atak şekline sahip oluyor. İlerleyen bölümlerde ise kendine buz ile kaplayabilen Knack, üflediği soğuk hava ile düşmanlarını olduğu yere saplıyor veya kullandığı vanaları buzla dondurabiliyor. Yani anlaşılacağı gibi oyun bir hayli gelişmiş. Ayriyetten belirtelim, oyun süreciden sürekli bulmacalarla dolu, yani aklınızın biraz çalışması gerek, fakat merak etmeyin, yapım biraz alttan alıyor ve bir yerde çok fazla takılırsanız size bir tuşla ipucu verme seçeneğini sunuyor.
Bahsetiğim gibi oyunu eğlenceli kılacak birkaç şeyler daha bulunuyor. Knack, alt ettiği düşmanlardan kazandığı küçük orblar ile kendine yeni hareketler ve güçler kazandırabiliyor. Seri yumruklar, saldırılardan daha hızlı kaçışlar gibi özel hareketleri kazandığınız orbları vererek alıyorsunuz. Benzeri olarak ilk üç God of War’daki sistemini örnek verebilirim. Knack, macerası sırasında bulduğu hazineler ile koleksiyonuna değerli parçalar katabiliyor, ya da kendisine yardım edecek araç-gereçlerin parçalarını elde edebiliyor. Tabii, bu hazineler baya gizli yerlere saklanmış bulunmakta, Knack’in o küçük bölmelere girmesi için R1 tuşuna basıp parçlarını bırakması ve küçülmesi gerekiyor. Bu hareket, aslında bizim düşmanlardan kaçmamıza da yardımcı olabiliyor.
Anlaşılacağı gibi Knack II, daha öncesinde “Yine mi geldi bu?” tarzında tepkiler alan bir isimdi. Özellikle yayınlanmadan önce herkesin ön yargısına takılıp alay konusu olmuştu, fakat puanlarının açığa çıkması ile beraber çoğu oyuncu ve beklentilerini düşük tutan kişiler şok olmuştu. İşin garip tarafı ise bunun içinde ben de vardım denebilir. Knack, PS4’ün standartları altında bir yapımdı. Aynı süreçte çıkan diğer oyunlar, bunların arasında küçük, büyük, geniş yelypazeli, farklı türden veya yeni mekanikler sunan oyunlar olmasına rağmen Knack her zaman aşağıda sayılıyordu. En azından neredeyse ölü olarak sayılan serinin yeni oyunu ile gelen geliştirmeler, akılda kalıcı konular, gözle görüşebilir değişimler ve tekrar kazandığı oyuncu kitlesi ile yine de kendini ayakta tutmayı başarmış gibi görünüyor. Çoğu oyuncu için yine de bir süre sonra can sıkıcı duruma gelebilecek oyun, küçük yaştaki oyuncular için aslında birebir. Türkçe seslendirme veya altyazı bulundurmuyor, fakat sahip olduğu anlaşılabilir espriler ile Knack II, her yaşa hitap eden ve kendini kantılamayı başarmış nadir oyunlardan biri.