Oyun İncelemeleri

Horizon: The Frozen Wilds

Bu yıl en keyif alarak oynadığım oyunlardan birisi kesinlikle Horizon: Zero Dawn olmuştu. Tamam hikaye olarak Amerika’yı yeniden keşfetmiyorduk belki ama oyunun bu hikayeyi sunuş şeklini açıkçası oldukça beğenmiştim. İncelemesinde de belirttiğim gibi yapım ekibi olan Guerilla Games, bizi merak unsuruna sürüklemiş ve oyunun neredeyse büyük bir bölümünde yavaş yavaş çözülen düğümler ile birlikte bu merak unsurunu yukarıda tutmayı başarmıştı. Eğer öncesinde ana oyunun incelemesine göz atmak isterseniz sizi Horizon Zero Dawn incelemesine alalım.

Frozen Wilds ile çok daha soğuk bir bölgeye giriyoruz

Tabi oyunun bu kadar sevilmesindeki bir diğer neden de grafikleri ve oynanışından kaynaklanıyordu. Mücadele bakımından zor olsa da oynanış anlamında, yani yapmak istediğinizi yapabilmeniz anlamında kolay bir dinamik sunmayı başarmıştı Horizon Zero Dawn. Tabi tüm bu saydığım dinamikleri şahane grafikleri ile süsleyince doğal olarak yılın en iyi oyunlarından birisi de karşımıza çıkmıştı. İşte bu nedenle Horizon: Zero Dawn‘ın genişleme paketi olan The Frozen Wilds‘ı büyük bir merakla bekliyordum.

Öncelikle The Frozen Wilds oyuna yepyeni bir bölge eklediği gibi bu bölgede çatallanan bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Yani oyunu bitirip son kayıt noktanıza geri döndüyseniz bu ek pakete rahatlıkla girebiliyorsunuz. Eğer hala devam ediyorsanız bu ek pakete girebilmeniz için oyunun hemen hemen üçte ikisine tekabül eden “A Seeker at the Gates” görevini tamamlamış olmanız gerekiyor. Yani oyunun ilk aşamalarındaysanız bu ek pakete giremiyorsunuz. Giriş için bir diğer koşul ise 30. seviyenin üzerinde olmak. Zaten şart koşulan görevi tamamladıysanız hemen hemen bu seviyeyi geçmiş oluyorsunuz. Tüm bunları yapmadıysanız ya da oyunun kayıtlarını sildiyseniz yapım ekibi sizin için bir çözüm daha sunmuş. 30. seviyede olan hazır bir karakter ile yine bu ek pakete giriş yapabiliyorsunuz.

Siz bakmayın 30. seviye olmanız gerekiyor dediğine. Oyunun ek paketi ana oyun ile kıyasladığımızda bir hayli zor. Eğer karakter seviyeniz, ekipmanlarınız ve üzerinizdeki kıyafetler yeterli değilse daha ilk boss mücadelesinde bile zorlanmaya başlıyorsunuz. Ben 37 seviyede olmama rağmen başlangıçta biraz bocaladığımız itiraf etmem gerekiyor. Tabi bu zorluğun bir diğer sebebi de oyuna alışma süreci. Açıkçası oynarken ezberlediğim Horizon: Zero Dawn‘ın bu ek paketine giriş yaptığımda bir süre bocalayarak ilerledim. Kısa bir süre sonra dinamiklere alışıyor ve hangi robotlar için hangi silahların işe yaradığını çok daha hızlı bir şekilde kavrıyorsunuz. Yine de az önce söylediğim gibi bu ek paketin ana oyuna göre zor olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor.

Eğer Horizon Zero Dawn‘ı oynadıysanız haritanın sağ üst köşesindeki patikayı da hatırlayacaksınızdır. Çoğu kişinin tahmin ettiği gibi oyunun ek paketi buradan başlıyor ve oyuna devasa yeni bir harita ekliyor. Üstelik bu bölgenin diğer bölgelere göre çok daha zor ve çetin şartlara sahip olduğunu da söylemem gerek. ortasında kocaman bir yanardağ olsa da bu bölgenin büyük bir bölümü karlar altında. Zaten bölgeye girerken dağ tepe tırmanıyor ve tırmandıkça rakımın yükseldiğini adeta net bir şekilde anlıyorsunuz.

Tabi ana oyunda da şahane bir kar dinamiğine sahip olan Horizon, ek paketindeki bu bölgede de kar kaplı olunca bu güzelliğini daha net bir şekilde gözler önüne sermiş. Genelde soğuk ve yağışlı olsa da arada kendini gösteren güneş ışıkları, kış güneşi gibi içinizi ısıtıyor ve oyunun zaten güzel olan dünyasına tüm ihtişamı ile düşüyor. Açıkçası Horizon’ı The Frozen Wilds ile tekrar açtığımda ve fotoğraf moduna girdiğimde oyunun görsel olarak ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha hatırladım. Karlı bölgelerin tüm güzelliklerini içerisinde barındıran The Frozen Wilds, bu durumu bir kez daha kanıtlıyor.
Oyunun bu ek paketi oynanış olarak çok büyük yenilikler içermiyor. Buna rağmen yeni robotlar, zırhlar ve silahları oyuna eklemiş. Tabi oyuna eklenen Bluegem isimli yeni birimi de unutmamak lazım. Bazı özel içeriklere sadece bu para birimi ile ulaşabiliyorsunuz. tabi ana oyundaki efsane zırhı aldıysanız bu bölgedeki tüm zırhlar devede kulak kalıyor. Yeni yeteneklere de kucak açtığımız oyundaki seviye sınırı da yükseltilmiş. Silahlara baktığımızda ise özellikle mayın silahı gibi silahlar oyunun bu tarzına ayrı bir hava katmış diyebilirim. Kullanması oldukça keyifli olan bu silahlar dışında sizi bir o kadar zorlayacak rakipler de bulunuyor. Özellikle bir sürüye denk geldiğinizde işinizin eskiye oranla daha zor olduğunu söyleyebilirim.
Oyundaki bu yeni bölgeye girdiğiniz anda Banuk kabilesi ile tanışıyor ve onların başına musallat olan beladan haber alıyorsunuz. Kabileler arası çekişmenin ve ötekileşmenin izlerini taşıyan bu hikaye girişinden sonra The Deamon izleri ile tanışmakta gecikmiyorsunuz. Tıpkı Hades gibi robotları etkisine alan bu güce karşı savaşınızın yanında bu bölgede yapılacak daha onlarca şey de bulunuyor. Tıpkı ana oyunda olduğu gibi lanetlenmiş bölgeler, gizli ses kayıtları, av görevleri ve haritanın tamamını açabileceğiniz bir Tallneck isimli robota da bu bölgede yer verilmiş. hatta ek paketin hemen ilk dakikalarında ulaşabileceğiniz bu Tallneck için ayrı bir görevi de tamamlamanız gerekiyor.
Sonuç olarak Hoziron Zero Dawn‘ın bu hikaye paketi The Frozen Wilds, genişleme paketlerinin nasıl olması gerektiğini bize hatırlatan yegane içeriklerden birisi olmuş. İçerisinde ana oyunda olduğu gibi ufak hatalar ve aksayan yönler mevcut. Ama oyunun artılarının bu eksikleri fazlasıyla kapattığı da bir gerçek. Eğer sadece görevlere odaklanırsanız bile 10 saati aşkın bir oynanışa sahip olan The Frozen Wilds, ana oyuna göre tipi şeklinde diyebileceğiniz karlı teması ve oyun alanıyla dikkat çekiyor. Eğer ana oyunu oynayıp keyif aldıysanız bu ek paketi de kesinlikle oynamalısınız. Yok oynamadıysanız sizi önce Horizon Zero Dawn‘a alalım. Çünkü oyun kaçırılmayacak bir macera sunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu