Sizinkiler

Silent Hill 4: The Room

Not ve Dialog çevirileri: Maelstormb(Beril Sergün), Solufain(Samet Taşlı)
Anlatım, tamçözüm ve düzenleme: CrimsonONE(Can Korkmaz)
Beril Sergün: goddess_of_silence@hotmail.com

Daire 302(Silent Hill 4: The Room)

Henry Townshend,
South Ashfield Heights’daki 302 numaralı daireye taşınalı 2 yıl olmuştu.
Burası orta çaplı bir şehir olan Ashfield’da bir apartmandı.
Henry yeni hayatından zevk alıyordu ve mutluydu.

Ama 5 gün önce garip şeyler olmuştu.
Henry her gece bitmek bilmeyen rüyalar görmeye başladı.
Bununla birlikte …

302 numaralı daireyi terk edemiyordu.

Hikâye, 302 numaralı dairede kalan Henry Townshend’in bir kâbusu ile başlar. Henry rüyasında kendi dairesini başka birisinin gözünden görür. Rüyasındaki kişi, kendi dairesini tanıyamamaktadır. Dairesindeki her yer paslı ve kanlı bir görünüm almıştır, hava oldukça ağırlaşmıştır ve başı fena halde ağrımaktadır. Odanın ortasına gelince bir çığlık duyar. Yatağının başucundaki göl manzarası resmi, duvardaki kilise, deniz feneri ve manzara resimleri garip bir şekilde tanıdık gelir ama bu fotoğrafları kendisinin astığından emin değildir. Çalışma masasının üzerini incelediğinde ise kendisine ait olmayan birçok eşya bulur ve kırmızı daktilosu da kayıptır. Oda kendi odasıdır fakat eşyalar değişmiştir.

???: Bu dairenin nesi var?
???: Kan ve pas ile kaplanmış…
???: Burası benim dairem…
???: Ama ne oldu buraya…?
???: Bu daire…
???: Burası gerçekten benim dairem mi…?
???: Korkunç bir halde…
???: Hava çok ağır… Başım ağrıyor…

Oturma odasına geçince oradaki eşyaların da değişmiş olduğunu görür. Daha önceden kenara çektiği komidin tekrar duvara bitiştirilmiştir. Kitaplıktaki kitaplar, kapının önündeki ayakkabılar, duvar saati, açık olan büyük ekran televizyon, radyo, sandık… Hiçbiri onun değildir. Duvardaki erkek fotoğrafını inceler ancak kime ait olduğunu çıkaramaz.(Henry’nin fotoğrafı) Hemen onun yanındaki büyük bir tabloda belli belirsiz 21 kişinin resmi vardır. Odanın ortasındaki masanın üzerinde eski bir resimli kitap görür:

Eknot 1

“Sihirli bir göbek bağı ile bağlanmış bir anne ve bir bebek vardı. Bir gün bağ kesildi ve anne uyumaya gitti. Bebek tek başına kalmıştı. Fakat bebek Umut Evi’nde(Wish House) birçok arkadaş edindi ve herkes ona iyi davranıyordu. Bebek mutluydu.(Burası yırtılmış ve daha fazla okuyamıyorum.)”

Dairenin dış kapısı ve pencereler kilitlidir. Duvardaki büyük tablonun yanında, duvarın üzerinde korkutucu bir insan kafası kabartması olduğunu görür.

???: Korkutucu… Bir insan suratına benziyor…

Odanın ortasına geldiğinde, garip bir biçimde kabartmadan çürümüş görünümlü bir hayaletin kafası belirir ve duvardan çıkıp üzerine doğru gelir. Tam bu sırada “Room of Angel” melodisi çalmaya başlar…

Konami Computer Entertainment Tokyo Sunar:
Yönetmen – Suguru Murakoshi
Program Yönetmeni – Masashi Tsuboyama
Ses Yönetmeni – Akira Yamaoka
Yardımcı Yapımcı – Akihiro Imamura
Yapımcı – Akira Yamaoka
Yapımcı Yönetmen – Hirotaka Ishikawa
Henry, yatağında kendine gelir.

Henry: Ne rüyaydı ama…

Henry başucundaki telefona uzanır ve telefon etmeyi dener ancak telefonun çalışmadığını görür. Telefonu kapatır ve kapıya yönelir. Tam bu sırada telefon çalar. Henry, telefonun ahizesini kaldırır ve cevap verir:

Henry: Alo
Bayan sesi: Bana… yardım et…
Henry: Ne…?

Henry telefonu kaldırıp altına bakar.

Henry: Telefonun kablosu kesik…

Henry, telefonu kapatıp odasına baktığında herşeyin yerli yerinde ve normal görünümde olduğunu görür. Başucunda asılı duran Silent Hill’e gitiğinde çektiği göl manzarası fotoğrafı, yine tam karşı duvardaki Silent Hill’e ait olan kilise, deniz feneri ve Silent Hill’de çok nadir olarak görülen güneşli bir günde çekilmiş turist fotoğrafı duvarda asılıdır. Çalışma masasasının üzerinde kendisine ait defterler ve malzemeler bıraktığı gibi durmaktadır. Pencerenin önüne gelip dışarı baktığında metronun girişinde bekleyen genç bir kadın dikkatini çeker. Kadın bir süre sonra metro istasyonunun merdivenlerinden aşağı iner ve gözden kaybolur. Henry, daha sonra oturma odasına geçer. Oturma odasından geçerken odadaki sandık dikkatini çeker.

Henry: Bu sandıkta birçok şey saklanabilir…

(Elinizdeki fazla eşyaları bu sandıkta saklayabilirsiniz.)

Duvardaki taşındığında apartmanın kapıcısı Frank Sunderland’in ona hediye ettiği büyük manzara resmi(Rüyasında 21 kişiyi gördüğü resim), hemen sağ tarafındaki kaldığı South Ashfield Heights apartmanının fotoğrafı(Rüyasında kendini gördüğü resim), komidinin üzerindeki mezuniyet fotoğrafı ve bebeklik fotoğrafı da herzamanki yerlerindedirler. Büyük ekran televizyonu, kitaplıktaki taşındığında aldığı ama sonrasında hiç elsürmediği kitaplar ve onun üzerindeki müzik seti olması gereken yerlerindedir. Kitaplılığın hemen arkasında, yıllar önce yazılmış gibi görünen bir kitap sayfası bulur:

Not 1: Kitap Parçası (Book Scrap)

“Kutsal Cennete Kabul Ayini (Ritual of the Holy Assumption) sayesinde bir dünya yarattı. Uzayın içinde Lordumuzun dünyasından ayrılmış bir halde varlığını sürdürüyor. Daha doğrusu Lordumuzun dünyasının içinde ama Lordumuzun dünyasından ayrı bir şekilde. Lordumuzun dünyasının aksine sürekli bir değişim içinde. Beklenmeyen kapılar ya da duvarlar, hareket eden yerler, garip yaratıklar, sadece onun kontrol edebildiği bir dünya…

Bu dünya tarafından yutulan herkes orada sonsuza kadar ölümsüz bir şekilde yaşayacak. Bu dünyayı bir hayalet olarak ziyaret edecekler.

Böyle bir iğrençliği Lordumuz nasıl affeder…?

(Kitabın bu kısmı okunmayacak kadar zarar görmüş)

………. Bu dünyada hafif seyahat etmek önemli.
O, ağır yükü taşıyan kişi pişman olacak…

(Kitap daha fazla okunmayacak kadar zarar görmüş)Henry, dairenin dış kapısının önüne gelince, kapının zincirlerle ve asma kilitlerle kilitlenmiş olduğunu görür ve kendi kendine düşünmeye başlar:

Henry: 5 gün önce … İlk o gece kabus gördüm.
Henry: O günden beri dairemden çıkamıyorum.
Henry: Telefon çalışmıyor, televizyon çalışmıyor, bağırdığımda bile kimseye sesimi duyuramıyorum…
Henry: Tüm yaşamım bir anda tersine döndü.
Henry: Kapım zincirlerle kilitlendi, pencereler mühürlendi.
Henry: Daha da kötüsü birisi içeriden dairemi kilitledi.
Henry: Nasıl buradan dışarı çıkacağım?

Tam bu sırada, kapının üzerinde kırmızı bir yazı belirir:

“Dışarı Çıkma! Walter”

Henry: Bu da ne…?
Henry: Burada neler oluyor…?

Kapının arkasından bir gürültü gelir. Henry, dış kapının deliğinden apartman koridoruna bakar.

Henry: Bu Eileen Galvin, yan daireden…

Eileen düşürdüğü malzemeleri tekrar torbaya koymaktadır. Kapının karşısındaki koridorun duvarında ise garip bir şekilde 15 tane kırmızı el izi vardır.

Eileen: Of…
Eileen: Umarım şansım partiden önce açılır …

Eileen gider ve tam bu sırada içeride, banyodan bir gürültü gelir.

Henry: Bu da neydi?

Henry tam banyoya doğru gidecekken dış kapının altında duran buruşuk bir kâğıt dikkatini çeker ve kâğıdı inceler:

Not 2: İlk Mektup (First Letter)

“Anne,
Neden uyanmıyorsun?”

Henry, notu okuduktan sonra banyoya doğru gider. Banyoya girdiğinde aynanın yanında büyük bir delikle karşılaşır. Delikten yankılı bir biçimde küçük çocuk sesleri gelmektedir.

Henry: Bu da ne böyle…?
Henry: O-Orada biri mi var?
Henry: Acaba bu delikten geçerek buradan çıkabilir miyim… ?

Deliğin hemen girişinde bir boru parçası vardır. Henry boruyu(Steel pipe) alır ve delikten içeri girer. Delikte ilerleyince kendini garip bir biçimde South Ashfield metro istasyonun yürüyen merdivenlerinde bulur.

South Ashfield Metro istasyonu (Subway world):

Henry şaşkın bir şekilde etrafına bakınır. Etrafta kimseler yoktur ve metro istasyonu köhne bir görünümdedir.

Henry: Bu… da… ne…?
Aşağıya iner ve koridorun sonunda, pencerede metronun önünde beklerken gördüğü kadını tekrar görür. Henry, kadına doğru ilerler ve onunla konuşur:

???: Sen kimsin?
???: Adın ne?
Henry: Henry. Ya Senin?

Kadın biraz şaşkın bir şekilde gülümseyerek konuşmasına devam eder:

???: Ne? Bu benim rüyam ve benim adımı bile bilmiyorsun öyle mi ?
???: Adım Cynthia …
Henry: Senin rüyan mı?
Cynthia: Bu doğru. Bu sadece bir rüya. Çok kötü bir rüya.
Cynthia: Umarım yakında uyanırım…
Henry: Şimdi sen bunun bir rüya olduğunu düşünüyorsun, öyle mi?
Cynthia: Peki ya rüya değilse? Nedir bu?
Cynthia: Her neyse. Buradan çıkmak istiyorum ancak çıkışı bulamıyorum.

Gülümseyerek Henry’e doğru yaklaşır.

Cynthia: Söylesene…
Cynthia: Çıkışı bulmama yardım eder misin?
Cynthia: Burada tek başıma korkuyorum.
Cynthia: Daha sonra sana “özel bir iyilik” yaparım.

Henry’nin yanağını okşayarak konuşmasına devam eder:

Cynthia: Bu sadece bir rüya olduğuna göre bari tadını çıkaralım.

Henry, Cynthia ile birlikte koridorun sonundan sola döner ve metro istasyonunda ilerlemeye devam ederler. Tuvaletlerin önünden geçerken Cynthia birden fenalaşır.

Cynthia: Bir dakika bekle…
Cynthia: Sanırım kusacağım…

Cynthia kadınlar tuvaletine girer ve Henry onu beklemeye başlar. Uzun bir süre geçmesine rağmen Cynthia dışarı çıkmaz. Sonra erkekler tuvaletinin kapısı açılır, dışarı köpeğe benzer yaralı bir yaratık fırlar ve Henry’nin önünde yere yığılır. Arkasından iki tane daha çıkar ve yaralı olanın kanını emmeye başlarlar. Henry köpeğe benzer bu yaratıkları öldürdükten sonra kadınlar tuvaletine girer. İçeride kimsenin olmadığını görür, duvarda garip kırmızı semboller olan bir delik görür ve delikten içeri girer. Tekrar kendini 302 numaralı dairesinin yatağında bulur.

Henry: Ne… ? Başka bir rüya mı?
Henry: Ama gerçek gibiydi…
Henry: Yoksa…
Henry: Yoksa gerçekten o kadının rüyasında mıydım?
Henry: Aah bu saçmalık… Neler düşünüyorum ben… ?

Henry, oturma odasına geçer. Odadaki komidini incelediğinde yerinden oynatılmış olduğunu görür.

Henry: Bu komodin buraya taşındığımdan beri burada duruyor.
Henry: Bu da ne?
Henry: Bu çok garip…
Henry: Biri bunun yerini değiştirmiş.
Henry: Bunu kim yapmış olabilir?Komidini çeker ve altında gördüğü tabancayı(Handgun) alır. Hemen yan tarafataki duvara birşeyler kazınmış olduğunu görür:

Eknot 2

“Sahip olduğum zayıf umut, yavaşça umutsuzluğa dönüşüyor. Birşekilde tüneli kullanmayı başarabildim, ama ne yaptığımın önemi yok, daha fazla uzaklaşamıyorum. Hol, pencereler, duvarlar… Bu daire, başka bir boyutta saplanmış gibi görünüyor. Eileen hiç farketmedi…”

Sonra eğilip duvardaki delikten 303 numaralı yan daireye bakar ve Eileen’i yatağında otururken görür. (Ayrıca yatağın kenarında duran oyunun maskotu Robbie’i de görebilirsiniz.)

Eileen: Hmm… Süpürgeyi nereye koymuştum ben?
Eileen: Heh, işte orda.

Eileen süpürgeyi alır ve dairesinden dışarı çıkar. Bu sırada Henry’nin yatak odasındaki telefonun sesi duyulur. Henry, yatak odasına gidip telefona bakar. Telefonda nefes nefese kalmış Cynthia’nın sesini duyar.

Cynthia: … Nereye gittin…?
Cynthia: Acele et… Kurtar beni…
Cynthia: Eğer jetona ihtiyacın varsa… burada bir tane var…

Henry, telefonu kapatır ve yatak odasından çıkar. Banyoya doğru giderken kapının önünü süpürmekte olan Eileen’in gürültüsünü duyar. Henry, banyoya girer ve tekrar buradaki delikten içeri girer.

Kendisini yine metrodaki kadınlar tuvaletinde bulur. Hemen deliğin yan tarafında daha önce orada olmayan ve Cynthia’a çok benzeyen elleri kanlı bir kadın mankeni olduğunu görür. Mankenin avucundaki Lynch caddesi hattı jetonunu(Lynch Street line coin) alır ve tuvaletten çıkıp koridora gider. Koridorda sola dönüp ilerler ve Lynch Caddesi hattı turnikesinde mankenden aldığı jetonu kullanır. Merdivenlerden aşağı inerken kabusunda gördüğü duvardan çıkan hayaletlerle karşılaşır.(Boşuna uğraşmayın öldüremiyorsunuz) İlerleyip sağa döner ve tekrar merdivenlerden aşağı inerek Lynch hattı metro durağının doğu kanadına ulaşır. Henry, Cynthia’nın bir metro vagonunda kilitli kaldığını görür ve etrafta yine o hayaletlerden vardır.

Cynthia: Acele et! Kurtar beni!
Cynthia: Biri geliyor! Çıkar beni buradan!
Cynthia: Lütfen yardım et!

Henry sola dönerek durağın başındaki(güney) metronun ilk vagonu olan, kontrol vagonuna girer. Buradaki kırmızı düğmeye basar ve metronun kapıları açılır. Henry tekrar dışarı çıkar ve Cynthia’ı alarak tekrar Cynthia’nın kilitli kaldığı vagona geri döner. Karşısındaki açık kapıdan devam edip vagonlar arasındaki boşluğa çıkarlar. Sonra sola döner ve diğer uçtaki(güney) açık kapı yardımıyla başka bir vagona girer. Bu vagonda kırmızı bir oyuncak kutusu olduğunu görür(Şimdilik buna birşey yapamıyoruz). Vagonun diğer kapısından(güney) diğer vagona onun diğer ucundaki kapıdan(güney) da başka bir vagona geçerler. Bu vagonun sonuna kadar ilerler ve burada sağa dönerek vagonlar arası boşluktan geçip başka bir vagona girerler. Tekrar sağa dönüp vagonun sonundaki kapıdan(kuzey) diğer vagona geçerler. Bu vagonun sonuna kadar(kuzey) ilerleyip sonundaki açık kapıdan sağa, vagonlar arası boşluğa geçerler. Sola dönüp ilerlerler(kuzey) sol taraftaki açık kapıdan başka bir vagona geçerler. Burada sağa dönüp vagonun sonundaki(kuzey) kapıdan geçerek başka bir vagona ve bu vagonun sonundaki kapıdan da geçerek nihayet vagonlardan çıkarlar ve metro durağının diğer yakasına(batı) varırlar.Sola dönerek durağın sonundaki (güney), Lynch caddesi hattı metro durağının batı kanadındaki bakım odasının kapısına doğru koşarlar. Henry kapıdan geçip arkasına bakınca Cynthia’nın arkasında olmadığını görür.

Henry: Cynthia…

Henry’nin hemen sağ tarafında, tuvalettekine benzer bir delik vardır.

(Eğer enerji durumunuz kötüyse hemen bu delikler yardımıyla eve sıvışın, evde durduğunuz sürece enerji durumunuz düzeliyor. Tabi oyunun belirli bir bölümüne kadar.)

Diğer uçtaki merdivenlerden aşağı iner. Karşısına heryerinde kan lekesi olan bir koridor çıkar ve yine etrafta hayaletler vardır. Biraz ilerleyip yol ayrımından sağa döner ve koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı inip buradaki kapıdan geçerek King Caddesi hattı durağına(King’s street lines) çıkar. Durağın diğer ucuna doğru ilerlerken(batı) hoparlörden Cynthia’nın sesini duyar.

Cynthia: Henry… Çıkışı buldum.
Cynthia: Turnikelerin olduğu yere gel.
Cynthia: ….Henry… Çıkışı buldum, turnikelerin olduğu yere gel…
Cynthia: Çabuk, Çabuk!
Cynthia: Bu “O”…!
Cynthia: …Geliyor…!

Henry durağın batı ucundaki yürüyen merdivenlerden yukarı çıkar. Duvardan çıkan garip yaratıkları geçtikten sonra önüne çıkan koridorun sonunda, sol taraftaki merdivenlerden yukarı çıkarak South Ashfield metro istasyonundaki King caddesi hattı turnikelerine çıkar. Henry, turnikelerin hemen önünde yerde Cynthia’nın çantasını ve yere saçılmış makyaj malzemelerinin olduğunu görür. Hemen sağ tarafındaki gişe kapısında ise kırmızı renkli, üzerinde bir kadın figürü olan ve “baştan çıkarma” yazan (Placard of “Temptation”) bir tablet asılı olduğunu görür. Tableti alıp kapıdan içeri girer. İçeride yerde kanlar içinde yatmakta olan Cynthia ile karşılaşır.(Ve yine “Room of angel”çalmaya başlıyor.) Henry koşarak Cynthia’nın yanına gelir.

Henry: İyi misin !?

Cynthia güçlükle konuşur:

Cynthia: Bu… sadece bir… rüya değil mi?

Cynthia gülümsemeye çalışarak konuşmasına devam eder:

Cynthia: Sanırım dün gece… biraz… fazla içtim…

Elini uzatıp Henry’nin yanağını okşar.

Cynthia: …Sana o “ özel iyiliği” yapma… şansını bulamadım…

Cynthia’nın konuşması daha da güçleşir. Artık ölmek üzeredir.

Cynthia: Ölecek … Ölecekmiş gibi hissediyorum …

Henry, Cynthia’yı avutmak isteyen sakin bir ses tonuyla cevap verir:

Henry: Endişelenme… Bu sadece bir rüya …

Ve Cynthia ölür. Göğsüne 16121 rakamı kazınmıştır. Henry, Cynthia’nın gözlerini kapatır ve ekran kararır. Henry tekrar yatağında kendine gelir.Henry: Cynthia…

Dışarıdan gelen bir ambulansın siren sesini duyar.

Henry: Bu siren sesi de ne böyle…?

Henry ayağa kalkıp pencereden dışarı bakatığında metro istasyonun girişinde konuşan iki polis olduğunu görür. Metronun girişinde ise bir ambulans ve polis arabası beklemektedir.

Henry: Tren İstasyonunun girişinde bir polis arabası ve ambulans var.
Henry: Cynthia için mi?

Henry oturma odasına geçtiğinde radyodan bir polisin sesinin geldiğini duyar.

Polis: Acele edin ve ambulansı getirin …
Polis: Oyalanmayı bırakın ve harekete geçin hadi !
Polis: Kahretsin… Göğsüne kazınmış rakamlar var… Yoksa…
Polis: ……

Ve radyo kendiliğinden kapanır. Dış kapının deliğinden bakınca apartman yöneticisi Frank Sunderland’in yerleri süpürdüğünü görür.

(Gerçi kapı deliğinden bakınca gördüğümüz şeyler, radyodaki haberler veya Eileen’in odasına baktığımızda gördüğümüz şeyler her oynayışta değişebiliyor.)

Ayrıca kapının karşısındaki kırmızı el izlerinin sayısı bir artarak 16 olmuştur. Kapının altında ise yeni bir not vardır:

Not 3: Kırmızı Günlük – 8 Nisan (RED DIARY – APRIL 8)

“Tarikatın kendi gitmiş olsa bile ruhunun hala korunduğuna inanıyorum.
Bu kasabada oldukça garip şeyler oluyor.
İki insanı araştırıyorum. Belki de bir insan demeliyim. Neler olduğunu keşfetmek üzereyim.

8 Nisan”

Komidinin yanındaki delikten Elieen’in dairesine baktığında ise onunda pencere kenarına gidip pencereden dışarıya baktığını görür. Henry tekrar banyoya gider. Banyodaki delik biraz daha büyümüştür. Henry delikten içeri girip ilerleyince kendini garip bir biçimde ormanlık bir arazide otururken bulur.

Silent Hill Yakınlarındaki Ormanlık Alan(Forest world):

Henry, etrafına bakınır ve ayağa kalkar. Hava hafif sisli ve karanlıktır. Etrafındaki bazı kayalarda ve ağaç gövdelerinin üzerinde okuyamadığı garip yazılar vardır. (Bunlarla daha sonra ilgileneceğiz) Henry, karşısındaki patikada ilerler ve patikanın sonunda karşısına bir demir kapı çıkar. Demir kapının yanındaki uyarı levhasında “Tehlikeli girilmez” yazdığını görür. Henry demir kapıdan içeri girer ve burasının bir çeşit fabrika olduğunu görür. İçeride, içinde siyah renkli, iğrenç kokan bir sıvı ile dolu variller vardır. Henry, fabrikada ilerlemeye devam eder ve en sonunda fabrikadan çıkarak yine ormanlık bir araziye ulaşır. Buradaki patikada ilerleyince karşısına içerisinde kimsenin olmadığı ve farları açık olan bir araba çıkar. Arabanın motoru çalışır durumdadır ve sürücü kapısı da açıktır. Henry arabanın yanına gelip açık olan kapıdan arabanın içerisine bakar. Arabanın içerisinde etrafa saçılmış, üzerine bir şeyler yazılmış küçük kâğıtlar olduğunu görür ve onları okumaya başlar:Eknot 3

“Buraya, Silent Hill’e bir süre önce gelmiştim. Belki bu sefer şeytanla karşılaşırım. Fakat nezaman Silent Hill gibi cool bir yere gelsem, hep susuyorum.

Jasper Gein”

Not 4: Jasper’ın not defteri(JASPER’S MEMO PAD)

Sinir bozucu adamın tam olarak ne kastettiğinden emin değilim:
“O’nun evi tam ortadaki yetimhane.
Göl kuzey batıda.
Tam tersi ise güneydoğu.”
Meraklı adam anlayamadığım bir şey daha söyledi.
“Eğer gömülmüş anahtarı alırsan geri dönemezsin. Dönmeden önce onu bir yere koy.”

Arabanın yanındaki kapıdan geçerek korkutucu görünümlü iki büyük kaya parçasının olduğu bir yere gelir. Kayaların ortasındaki bölgede yakılmış kutsal mumlar vardır. Aslında bu iki kaya parçası, daha çok ortadan ikiye yarılmış, parçaları birbirinden uzaklaşıp, tam ortasında kutsal mumların yakıldığı küçük bir sunak yerleştirilmiş, büyük bir kayanın parçaları gibi durmaktadır. Henry, küçük bir kayanın üzerine oturmuş, kekeleyerek konuşan ve T-shirtünün üzerinde bir şeytan figürü bulunan(Samael) bir gençle karşılaşır.

Jasper: Ddde-me-kk ss-ee-nnddee bbbuu taa-şşııı innn-cc-eeelee-mee-yyeee ge-lll-ddinn…
Jasper: Sss-enden öö-nce de biri gg-eldi… Çççoo-kk m-meraklı bbb-ir adam(Joseph?)…
Jasper: Aaa-ma öö-ncee bu tta-şı ben bb-uldum…
Jasper: Ee-skiler bb-u ttaşa “N-Na-Nahkeehona” dd-erlerdi…
Jasper: Bb-uu tt-aşıı atalarıyla kkoo-nuşmak iii-çin kkku-llanırlardı…
Jasper: Aa-mmaa şimdi “O-onlar” da kullanıyorlar oo-na “Aaa-anne ta-taşı” di-diyorlar.
Jasper: Oo-onlar şu ii-ilerde ki ga-garip ya-yapıdalar…
Jasper: Çı-çılgın bi-bir dini ta-tarikatı yö-yönetiyorlar.
Jasper: On-onlar ök-öksüz çocukları top-toplarlardı v-ve onlara ba-bazışeyler yap-yaparlardı.
Jasper: Bu-bu taş-taş seni ür-ürpertiyor de-değil mi?
Jasper: Evet… E-evet benide ür-ürpertiyor…

Henry diğer kapıdan geçerek ormanlık alanın başka bir bölümüne ve oradaki kapıdan da geçerek ormanlık alanın başka bir bölümüne daha gider. Buradaki patikada ilerlerken patikanın sonundaki kapının yanında bir tabela görür. Tabelada, “Silent Hill Gülümseyen Yardım Derneği “Umut Evi”(Silent Hill Smile Support Society “Wish House”)” yazmaktadır.

Henry: Bu, tarikat tarafından işletilen yetimhane…

Henry kapıdan içeri, Umut Evi’nin bahçesine girer. Bahçede çocuk oyuncakları, duvara çizilmiş çocuk resimleri ve yine kayaların üzerinde okuyamadığı notlar olduğunu görür. Umut Evi’nin hemen sağ tarafındaki(güney batı) kapıdan içeri girer. Karşısına çıkan ormanlık bölgede ilerler. Patikanın sonundaki kapıdan içeri girer ve kendisini bir mezarlıkta bulur. Biraz ilerleyince sarı saçlı küçük bir erkek çocukla karşılaşır:

Henry: Hey küçük çocuk! Ne yapıyorsun burada?Çocuğun arkasından Jasper ortaya çıkar. Çocuğu parmağıyla göstererek konuşmaya başlar:

Jasper: Se-Sen…
Jasper: Son-Sonunda… Üç-üçüncü A-Alamet…
Jasper: Bir-birşeyler olacak…

Sevinçle ellerini havaya kaldırıp konuşmasına devam eder:

Jasper: Burada-ki me-eraklı ad-adam da söylemişti… Bü-büyük bir-birşeyler olacak…
Jasper: Sonunda olacak!

Jasper gülerek gider ve küçük çocuk da koşarak uzaklaşır.

Henry, mezar taşlarını incelediğinde kimilerinin üzerinde bazı yazılar olduğunu görür:

Eknot 4

“Umut Evi için en iyi ümitler.”
“Orada gezin ve senin evin, Lordun gücüyle olduğu gibi cehenneme yapılacak.”
“Orada yürü ve Sen, Kutsal Anne’nin inişine korkuyla bakacaksın.”

Henry mezarlardan birisinin açık olduğunu ve içindeki tabutun boş olduğunu görür. Tabutun üzerine “11121” numarası kazınmıştır. Ayrıca açılmayan bir kapının üzerinde yuvarlak daireler barındıran garip kırmızı bir amblem olduğunu görür(Halo of the Sun). Henry, mezarlıktan ayrılıp Umut Evi’nin bahçesine geri döner. Umut Evi’nin kapısının önünde Jasper’ı görür. Henry, kapıyı açmayı denediğinde kapı açılmaz.

Jasper: Kkaa-kaapı a-açılmıyor.
Jasper: O-o m-merakl-ı adam ba-bana ç-çok iyi bi-bir şey verdi.
Jasper: Sa-sana ve-verebilirim ama-ama bed-bedavaya ol-maz.
Jasper: Ço-çok susadım…
Jasper: Ço-çok su-susadım…
Jasper: Ooh çi-çikolata… Çi-çikolata
Jasper: Çook susadım… Çok çok susadım…
Jasper: Süt… Çikolatalı süt is-istiyorum.

Henry, Umut Evi’nin sol tarafındaki duvarda bulunan delikten geçerek tekrar kendi dairesine geri döner ve mutfakta, buzdolabındaki çikolatalı sütü(Chocolate milk) ve şarap şişesini(Wine bottle) alır.

(İsterseniz şarap şişesini sandığa koyun, çünkü çok güçsüz bir silah ve gereksiz yer kaplıyor)

Tekrar banyodaki delikten içeri girer ve Umut Evi’nin kapısında bekleyen Jasper’a çikolatalı sütü verir. Jasper çikolatalı sütü kana kana içer ve sonra rahatlamış bir şekilde konuşmaya başlar:

Jasper: Oh adamım, bu çok iyiydi.

Jasper cebinden küçük bir bahçıvan küreği çıkarır ve Henry’nin önüne atar.

Jasper: Al bunu. Üs-üstünde bir-birşeyler yazıyor.

Henry küçük bahçıvan küreğini(Bload-inscribed spade) alır. Küreği incelediğinde üzerine kanla yazılmış bir yazı olduğunu görür:Eknot 5

“Gölün ve evin buluştuğu yerin tam tersinde, yerin üzerinde duruyor.”

Henry Umut Evi’nin hemen karşısında, sağ taraftaki kapıdan(güneydoğu) ormanlık alanın başka bir bölümüne gider(Not 4,Ek not5). Karşısına garip bir ağaç çıkana kadar patikalarda yürüyüp kapılardan geçerek, bu ormanlık bölgede ilerlemeye devam eder. Bir ağacın önüne geldiğinde ürpertici bir çığlık duyar. Ağacı incelediğinde, ağacın kökünün bir kısmının korkutucu bir eli andırırcasına toprağın üzerine çıktığını görür. Burayı Jasper’dan aldığı küçük bahçıvan küreği yardımıyla kazar ve kökün altındaki paslı ve kanlı görünümde bir anahtar (Rusted-blody key) bulur. Anahtarı incelediğinde üzerinde bir yazı olduğunu görür:

Eknot 6

“Bu anahtarı taşıyan sonsuzluğa şaşacak.”

Henry geldiği kapıdan geri dönmeye kalktığında etraf daha bir sisli görünüm alır ve Henry nekadar ilerlerse ilerlesin bir türlü Umut Evi’ne geri dönemez.(Not4, Eknot6) Bunun üzerine Henry ağacın karşısındaki diğer kapıdan geçerek ormanın başka bir bölümüne gider. Yine etrafındaki kayaların üzerinde okuyamadığı kırmızı yazılar vardır. Merdivenlerden çıkarak 6 numaralı golf sopasını (6-iron golf club) alır. Hemen sol tarafındaki duvarda bulunan delikten geçerek tekrar 302 numaralı kendi dairesine geri döner. Henry yatağında kendine gelir. Oturma odasına geçtiğinde dış kapının zilinin çaldığını duyar. Dış kapının deliğinden apartman koridoruna baktığında Eileen’in zili çaldığını görür. Henry kapıya vurup bağırmaya başlar:

Henry: Yardım edin. Çıkarın beni burdan!

Eileen Henry’i duyamamaktadır. Kapının deliğinde bakarak birşeyler görmeye çalışır ve kendi kendine mırıldanır:

Eileen: Bu dairede birşeyler var ama…

Henry kapının deliğinden bakarken 207 numarlı dairede oturan Richard Braintree de Eileen’in yanına gelir.

Richard: Ne demek istiyorsun?
Eileen: İçerden gelen garip sesler duydum…

Bu sırada Henry kapıya vurup bağırmaya devam eder:

Henry: Yardım edin!
Eileen: Hey Richard, sen kendi pencerenden birşeyler görebiliyor musun?
Richard: Hayır… Herşey normal gibi görünüyor.
Richard: Burada yaşayan adam… Nasıl birisiki?
Eileen: Sadece adını ve yüzünü biliyorum. Hepsi bu kadar.
Richard: Herneyse ben gidip yöneticiyi çağıracağım.
Eileen: Evet… İyi fikir.

Eileen ve Richard giderler ve Henry sinirli bir şekilde kapıya son bir kez vurur.

Henry: Kahretsin! Beni duymuyorlar…

Daha sonra Henry, ormanlık bölgede bulduğu anahtarı oturma odasındaki sandığın içine koyar.(Eğer bu anahtarı evde bırakmazsanız Umut Evi’ne gidemezssiniz. Not 4,Eknot 6)Henry tekrar banyodaki deliğe geri döner ve delikten içeri girer.

Henry, kendini yine enson gittiği ormanlık bölgede bulur. Tekrar garip ağacın olduğu yere gider ve buradaki kapıdan geçtiğinde Umut Evi’ne geri dönmesini engelleyen sisin kalkmış olduğunu görür. Henry ilerleyerek karşısına çıkan kapılardan geçer ve Umut Evi’ne gider. Umut Evi’nin bahçesine geldiğinde buradaki delikten geçerek tekrar 302 numaralı daireye geri döner ve sandığa koyduğu paslı ve kanlı görünümdeki anahtarı alır. Tekrar banyodaki delik yardımıyla Umut Evi’nin bahçesine gider ve Jasper’ın umut evinin kapısının önünde kendisinin vermiş olduğu çikolatalı sütü içmeye devam ettiğini görür.

Jasper: O-onu buldun ha…?
Jasper: Be-beni ürkütüyor…

Henry, paslı ve kanlı görünümdeki anahtar yardımıyla Umut Evi’nin kapısını açar ve Jasper ile birlikte Umut Evi’ne girerler. İçeri girdiğinde yetimhanenin oldukça dağılmış ve harab olmuş olduğunu görür. Henry, hemen kapının karşısındaki küçük kitaplığın önünde yere saçılmış olan bazı kâğıtlar olduğunu görür. Kâğıtları incelediğinde içlerinden birisinin üzerine yazılmış bir not dikkatini çeker:

Eknot 7

“Henüz Alessa’yı bulamadın mı? Walter’ın gelişimi, geldiğinden beri nasıl gidiyor? Bana rapor gönder.”

Jasper ise etrafa dalgın birşekilde bakınarak yetimhanenin holünü incelemektedir.

Jasper: A-a-acaba burada ne-ne ya-yapıyorlardı?

Henry holün sol köşesindeki devrilmiş masanın yanındaki kâğıt parçalarını incelerken aceleyle yazılmış başka bir not dikkatini çeker:

Not 5: Kutsal Kitap’dan bir parça (HOLY SCRIPTURE SCRAP)

“İkinci İşaret

Ve Tanrı konuştu,
10 günahkârın kanını ve beyaz yağı sun.
Sonrasında vücudun bağlarından kurtul ve Cennetin Gücü’nü kazan.
“Karanlık”dan ve “Boşluk”dan “Hüzün”ü getir.
Ve onları “Umutsuzluk”la bağla, “Bilgiyi Alan” için.

Üçüncü İşaret

Ve Tanrı konuştu,
Günah’ın “Baştan Çıkaran”ı ile “Kaynak”a geri dön.
Şeytanın “Sürekli Gözetleyen” gözleri altında, şekilsiz “Kaos” içinde tek başına dolaş.
Ancak o zaman bu Dört Kefaret(Günahlar için ödenen bedel) düzgün bir sıra oluşturur.”

(Daha sonra bu notun tamamını görebileceğiz.)

Bu sırada Henry bir kapı kapanması sesi duyar ve ardından Jasper’ın çığlıkları gelir.

Henry devrilmiş masanın karşısındaki kapıdan duman yayıldığını görür. Kapının üzerinde yeşil renkli, üzerinde bebek figürü olan ve “Kaynak” yazan bir tablet(Placard of “Source”) asılı olduğunu görür. Tableti alır ve içeri girer. İçeride elinde bir şamdan tutarak, alevler içerisinde yanmakta olan Jasper’ı görür. Jasper acılar içinde haykırarak konuşmaya çalışır:

Jasper: Sonunda onunla tanıştım!

Jasper kendi üzerine kazınmış olan 17121 rakamını elindeki şamdanla kazımaya devam ederek konuşmaya devam eder:

Jasper: O meraklı adamın bahsettiği… ŞEYTAN!

Jasper dizlerinin üzerine düşer ve sonra yere yığılıp ölür. Yine ekran kararmaya başlar. Henry tekrar yatağında kendine gelir ve radyodan gelen haber spikerinin sesini duyar.

Spiker: Yeni gelen haberlere göre…
Spiker: Silent Hill yakınlarındaki ormanlık bir alanda, günün erken saatlerinde,
Spiker: 30 yaşındaki bir erkeğin yanmış cesedi bulundu.
Spiker: Polisler bunun bir cinayet olduğunu söylediler ve araştırmalarına devam ediyorlar.
Spiker: Kurbanın üzerinee 17121 rakamlarının kazındığı rapor edildi.
Spiker: Polisler, kurbanın üzerinde bulunan rakamlardan yola çıkarak, 10 yıl önceki Walter Sullivan davasıyla bir bağlantı olabileceğini düşünüyorlar.

Henry tekrar kapının çalındığını duyar ve dış kapının deliğinden baktığında apartman yöneticisi Frank’in kapıyı çaldığını görür. Frank bağırarak Henry’e seslenmeye çalışır:

Frank: Henry, orada mısın? Ben yönetici!

Henry, kapıya vurup bağırmaya başlar:

Henry: Bana yardım edin! Bu dairede bir gariplik var.
Henry: Yardım edin! Çıkarın beni buradan!
Frank: Evde biri var mı?
Henry: Neler oluyor burada… ?

Frank cebinden dairelerin anahtarlarını çıkarıp 302 no’lu anahtarla dairenin kapısını açmaya çalışır ancak kapı açılmaz.

Frank: Bu çok ilginç. Bu doğru anahtar.
Frank: Ben… Ben oradan birşeyler duyduğuma eminim.
Frank: Evet şu ses… (Not 44)
Frank: Aynı eskisi gibi…

Frank uzaklaşır. Henry kapının karşısında bulunan duvardaki kırmızı el izlerine yeni bir tane daha eklenmiş olduğunu görür. Tekrar banyoya döndüğünde deliğin biraz daha büyüdüğünü farkeder. Delikten konuşan çocuk sesleri gelmeye devam etmektedir. Henry, delikten içeri girer. Kendisini daire şeklinde bir koridoru olan ve küçük hücrelerin bulunduğu bir hapishanede yerde yatarken bulur.

Çocuk Hapishanesi(Water Prison world):

Henry, bir adamın haykırarak yalvardığını duyar:

???: Dışarı çıkarın…!
???: Beni buradan dışarı çıkarın…!
???: Yardım edin!
???: O .. O beni öldürecek.
???: Walter beni öldürecek.
???: O… O beni öldürecek !
???: Yardım edin!Koridorda sesin geldiği yöne doğru ilerlerken yerde bir not bulur:

Not 6: Keşif notu (EXPLORATION MEMO)

“Şanslıyım! Sonunda hücreden kaçabildim.
Bu yapının etrafına iyice bakmaya karar verdim.
En korkutucu yer 1. bodrum katı. Kuzeydoğuda bir mutfak var. Mutfağın kuzeybatısındaki kapı bir ölüm odasına açılıyor.
Oraya gitmek için doğru numaraları bulmalısın. Numaraları bilmiyorum ve zaten o karanlıkta paneli görmek çok zor. Ölüm odasına giremedim.”

Henry, sesin bir hücrede kilitli kalmış bir adamdan geldiğini görür. Hücrenin kapısını açmaya çalışır ancak kapı açılmaz. Diğer hücrelere girdiğinde, hücrelerde daire şeklinde küçük gözetleme delikleri olduğunu görür. Hücrelerdeki bu deliklerin hepsi ortak bir gözetleme odasına bakmaktadır. Henry, bazen bir adam gölgesinin deliğin önünden geçtiğini görür. Ayrıca bazen bu gözetleme odasından garip adım sesleri, anahtar sesleri de gelmektedir.

Henry, bu kattaki hücreleri dolaştığında duvarlarda küçük çocuklara ait yazı ve notlar olduğunu görür:

Eknot 8

“Gözetlenmekten nefret ediyorum.”
“Ortadaki odadan gözetleniyorum.”

Henry kilitli adamın olduğu hücrenin hemen karşısında, sağ taraftaki kapıdan geçerek küçük bir salona girer. Salonun duvarındaki deliğin sağ tarafında bir notun asılı olduğunu görür:

Not 7: Gardiyan’ın Günlüğü (GUARD’S DIARY)

“Kompleksin ortasındaki gözetleme odasına girmek için hücrelerdeki ceset çıkarma deliklerini kullanmalısın.
Her nasılsa 1. ve 2. kattaki hücreler kilitli. Çocuklar keşfetmesin diye yapılan bir uygulama.
Yani 3. kattaki hücrelerden birinden 1. kata ulaşmalısın. Ben nasıl yapılacağını biliyorum ama bu gerçekten acı verici. Ayrıca ışıklar sadece 3. katta çalışıyor.”

Salona girdiği kapının sağındaki kapıdan geçerek büyük sarmal bir koridora girer. Ürkütücü sesler eşliğinde, duvardan çıkan yaratıklardan kaçarak 2. bodrum katına kadar iner. Burada büyük bir su çarkı ile karşılaşır. Çarkın hemen önündeki tabelanın üzerindeki cezaevi çıkış anahtarını(Water Prison exit key) alır ve tabelanın üzerindeki notu okur:

Not 8: Su Çarkı Odası Levhasındaki Mesaj(WATERWHEEL ROOM PLATE MESSAGE)

“3. Kattaki ışıkları yakmak için bu su çarkını çevirmelisin. Unutma su, çarkın yönünde akmalı. Tabiî ki çatıdaki bent kapaklarını da açmalısın.”

Ayrıca çarkın yan tarafındaki duvarda bir delik ve çarkın karşısında ise jemeratör odasına açılan kilitli bir kapı bulunmaktadır(Bu kapıyla daha sonra işimiz olacak). Tekrar geldiği yolu takip ederek deliğin olduğu küçük salona kadar çıkar(1.kat). Tam karşısındaki kapıyı, cezaevi çıkış anahtarı ile açar ve hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma çıkar. Sarmal platformda ilerleyerek 2. kata çıkar ve buradaki kapıdan geçerek tekrar hapishanenin içerisine 2. kat koridoruna girer. Bu kattaki hücreleri gezdiğinde çocuklara ait duvarlara yazılmış bazı yazı ve notlar bulur:Eknot 9

“Burnumu çok karıştırıyorum.”
“Gözetleme odasının penceresinden sürekli gözetleniyorum, ve bazen o orada oluyor. Bunu söyleyebilirim çünkü bir gölgenin hareket ettiğini görüyorum ya da onun ayak seslerini duyuyorum.”
“Pantolonuma işedim. Onu yıkayacağım ve kimse farkına varmayacak. Ha! birisi beni gördü.”

Henry tekrar geldiği kapıdan hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma çıkar. Sarmal platformda ilerleyerek 3.kata çıkar. 3.kat kapısından geçerek tekrar hapishanenin içindeki 3.kat koridoruna girer. Koridorada ilerlerken bebek suratlı çift kafalı garip yaratıklarla karşılaşır. Bu yaratıkları öldürdükten sonra güney doğu yönündeki 2. hücre(Saat yönüne göre güneydoğudaki 2. hücre, başka bir deyişle 6:00’a en yakın güneydoğu hücresi) bir hücreye girer ve buradaki küçük masanın üzerinde bir günlük olduğunu görür:

Not 9: Cezaevi Günlüğü(PRISON DIARY)

“Dün biftek yedik.
Kafeteryada, mutfağın arkasında bir ölüm odası olduğunu ve ölü insanları kesip pişirdiklerini duydum.
Bu beni gerçekten korkuttu.”

Bu hücredeki yatağın üzerinde başka bir günlük daha durmaktadır:

Eknot 10

“Başım dertte. Gözetleme odasına doğru bağırabildiğim kadar bağırdım ama kimse gelmedi.”(Not 10)

Yine bu kattaki diğer hücrelere girdiğinde duvarlara yazılmış küçük çocuklara ait yazılar olduğunu görür:

Eknot 11

“Saklanmak istiyorum ama saklanamıyorum.”
“Üzerimde giyecek hiçbirşey yok.”
“Benim uyuduğumu zannediyor. Ha? O sesler… ayaksesi mi? Acaba beni gördü mü?”
“Ben bir dahiyim. Gözetleme odası bulmacasının cevabını biliyorum. Işık ve su.”

(Suyu aç, ışığı ayarla, şifreyi yaz ve ölüm[işkence] odasına git. Yapmamız gerekenin özeti.)

Henry 3. kattaki tüm hücreleri dolaştıktan sonra tekrar hapishanenin dış cephesine çıkar. Sarmal platform yardımıyla hapishanenin en üst katına(4. kat) çıkar ve buradaki kapıdan içeri girer. İçerideki bir kapının üzerinde yine o garip amblemin olduğunu görür(Halo of The Sun). Buradaki büyük su deposunun vanasını çevirip bent kapaklarını açar böylece çatıdaki su bodrum katındaki su çarkına doğru akarak çarkı çevirmeye başlar(Not8). Henry tekrar geldiği kapıdan dışarı çıkar ve yine sarmal platform yardımıyla 3. kata iner. Buradaki kapıdan geçip tekrar hapishanenin içine girer ve girişte soldan ikinci hücreye girer(Güneybatı yönündeki 2. hücre) Buradaki delikten aşağı atlar. 1. bodrum katındaki banyo odasına (Shower room) gelinceye kadar deliklerden aşağı atlamaya devam eder. Burada karşısına yine o çift kafalı yaratıklardan çıkar. Onları hallettikten sonra buradaki kapıdan çıkıp 1. bodrum katı koridoruna ulaşır. Sola doğru dönüp ilerleyerek koridorun sonundaki merdivenlerden yukarı gözetleme odasının 1.katına çıkar ve buradaki masanın üzerinde duran notu okur:Not 10: Gözetleme Odası Raporu(SURVEILLANCE ROOM REPORT)

“Burası gittikçe kötüleşiyor.
Bazı hücrelerin kapıları artık açılmıyor. Sonuç olarak içerdeki çocuklar dışarı çıkamıyorlar. Ama ne kadar az bilirlerse o kadar iyi. Kapıları açamıyorum ama bu odadan onların her gün nekadar zayıfladıklarını izleyebiliyorum. Yemek yemeden ve duş almadan durdukları için kokuşmuş gri yaratıklara döndüler.
Mühendisin önerisiyle cesetleri hücrelerde delik açarak taşımaya başladık. Bütün katlar bağımsızca hareket edebildiğinden cesetleri diğerleri fark etmeden içinde ceset olan hücreleri hizaya sokarak taşıyabildik.
Not
Şef,
Bahse varım mutfağın arkasındaki sorgu odasını görebilmek için ölüyorsun.
Hislerini anlıyorum, ama fark ettin mi?
Kanlı yatakları olan üç oda var. Biri birinci katta. Diğeri ikinci ve sonuncu üçüncü katta. Eğer bu üç odayı hizalarsan, “Bingo””

Henry, buradaki gözetleme deliklerinden bakarak üzeri kanlı yatağa sahip hücreyi bulur.

(Üzerinde kan lekesi bulunan yatağa sahip hücre, kuzeydoğu yönündeki ilk hücre. Bu hücrenin yerini unutmayın. Diğer katlardaki üzerinde kan lekesi bulunan yatağa sahip hücreleri, döndürülemeyen 1. kattaki bu hücre ile aynı hizaya getirmemiz gerekiyor. Unutmayın yatağın “ÜZERİNDE” kan lekesi olmalı buna dikkat edin ve 4. kattaki su deposu vanasını çevirerek bent kapaklarını açmayı unutmayın. Aksi halde ölüm odasının kapısının üzerindeki panel aydınlanmadığı için onu panele gerekli olan şifreyi giremezsiniz. Not 10,11,8)

Daha sonra buradaki merdivenler yardımıyla gözetleme odasının 2. katına çıkar ve buradaki masanın üzerinde duran notu okur:

Not 11: 2.kat Gözetleme Odası Raporu(2F SURVEILLANCE ROOM REPORT)

“Gözlerimizi çocuklardan ayırmamak için hücreleri iyi bir şekilde aydınlatmak önemli.
3. kattaki ışıklar normalde projektör olarak alındı. Karartmalara önlem olarak özel bir şekilde çalışan bir jeneratör kurdular. Bu hidroelektrik jeneratörü bodrumda. 1. ve 2. katı aydınlatmak için ceset taşıma deliklerini kullanıyoruz. Her kat döndürülebilir olduğundan doğru delikten istediğin odayı aydınlatabilirsin. Bunu sürekli tekrarlamak çocukları korku içinde ve söz dinler durumda tutmak için iyi bir yol.
Not:
Şef,
Eğer odaların ortasındaki vanayı çevirirsen hücreleri hareket ettirebilirsin. 1. katı hareket ettiremezsin bu yüzden 2. ve 3. kattaki içerisinde kanlı yataklar olan odaları 1.kattakine denk getirmek zorundasın.
Bu arada odadaki gözetleme deliğini kullanırsan işin daha kolay olur. Bir dene.
Bu arada lütfen çatıdaki bent kapağını açmayı unutma.
Saygılarımla, Şef!”

Henry yine bu kattaki gözetleme deliklerinden bakıp üzerinde kan lekesi bulunan yatağa sahip hücreyi bulur ve odanın ortasındaki vanayı kullanarak 1. kattaki üzerinde kan lekesi olan yatağa sahip hücre ile aynı hizaya getirir.

(Gözetleme odasının 2. katındaki vana çevirme işi tamamlandıktan sonra 2. kat kuzeybatı yönündeki 1. hücre içerisinde elektrikli küçük bir el silahı[Stun gun] var. Eğer isterseniz 3. kata çıkıp bu hücre ile aynı hizada olacak şekilde ortasında delik olan bir hücreyi kuzeybatı pozisyonuna getirin. Sonra gözetleme odasından aşağı inip, cezaevinin 3. katına gidip, ayarladığınız bu hücredeki delikten aşağı atlayarak 2. kattaki bu silahı alabilirsiniz.)Henry 2. kattaki merdivenler yardımıyla gözetleme odasının 3. katına çıkar ve buradaki duvara asılı notu okur:

Not 12: Gizli numaranın notu(SECRET NUMBER MEMO)

“Mutfağın arkasındaki odaya girmek için gerekli numara “0302”
İşbirliğiniz için teşekkürler.”

Henry yine gözetleme deliklerinden bakıp üzerinde kan lekesi bulunan yatağa sahip hücreyi bulur ve odanın ortasındaki vanayı kullanarak onu 1. ve 2. kattaki hücrelerle aynı pozisyona getirir. Artık mutfağa gidebilmesi için gerekli yol oluşmuştur.

(Eğer 3. kattaki bu hücre doğru pozisyonda ise gözetleme odasındaki gözetleme deliği yardımıyla bu hücreye baktığınızda hücrenin ışığının yandığını göreceksiniz.)

Hücrede kapalı kalmış olan adamın hücresinin kapısı açılır. Henry, tekrar merdivenler yardımıyla 1. bodrum katı koridoruna kadar iner ve burada hücredeki adamı, Umut Evi’nin yakınındaki mezarlıkta gördüğü küçük sarı saçlı çocuğun karşısında diz çökmüş, çocuğa yalvararak birşeyler anlatmaya çalışırken görür. Çocuk bir süre sessiz bir şekilde adamı dinler ve sonra arkasını dönerek uzaklışır. Henry adama arkasından yaklaşır ve omzuna dokunur.

Henry: O çocuk da kim ?
Henry: Ve Sen kimsin ?

Adam biranda Henry’i görünce ürker. Sonra biraz sakinleşip konuşmaya başlar:

???: Onun adı Walter … Walter Sullivan.
???: Ben eskiden yetimhanede çalışıyordum. Çocuklar gözetlerdim.

Ayağa kalkıp konuşmasına devam eder:

???: Adım Andrew DeSalvo
Andrew: Onlar … Yetimhane gibi göstermeye çalıştılar.
Andrew: Ama kutsal kitaplara göre orası dinlerinin tam merkeziydi.
Andrew: O çocuk,Walter … O abuk subuk şeylerle çok alakalıydı.
Andrew: Özellikle de “Kutsal Anne’nin İnişi”yle ilgili olanlarla…

Endişeli bir şekilde başını okşayarak konuşmasına devam eder.

Andrew: Korkunç … Tanrım … Oh … Oh Tanrım …

Ve Andrew uzaklaşır.

Henry de koridorun diğer ucundaki kapıdan geçerek büyük sarmal koridora çıkar. Büyük sarmal koridorda yukarı doğru gider ve koridorun sonundaki kapıdan tekrar hapishanenin 1. katındaki küçük salona çıkar. Tam karşısındaki kapıdan geçerek tekrar hapishanenin dışındaki sarmal platforma çıkar. 3. kata çıkıp kapıdan geçerek hapishanenin içerisine girer ve gözetleme odasındayken ayarladığı hücreye girer(Yatağının üzerinde kan lekesi olan hücre). Buradaki ceset atılması ve hücrelerin aydınlatılması için kullanılan delikten aşağı atlar. 1. bodrum katındaki mutfağa(kitchen) ulaşana kadar deliklerden aşağıya atlamaya devam eder. Mutfaktaki kilitli kapıda üzerinde sarı renkli göz figürü olan ve “gözetlemek” yazısı olan tableti alır. (Placard of “Watchfulness”) gözetleme odasının 3.katındaki notta yazılı olan gizli şifreyi(Not 12)kapının üzerindeki panele girer ve kapıdan geçerek sorgu odasına girer. Odanın büyük bir bölümü pis kokulu kanlı bir suyla göllenmiş olduğunu görür. Ayrıca odanın birçok yerinde işkence aletleri vardır. Henry odada ilerler ve suyun üzerindeki, boğulmuş olan Andrew’in cesedi ile karşılaşır. Cesedin üzerine 18121 numarası kazınmıştır.Yine ekran bulanıklaşmaya başlar ve Henry yine yatak odasındaki yatağında kendine gelir. Ayağa kalkıp oturma odasına giderken banyodan duş sesi geldiğini duyar. Banyoya girdiğinde küvetin bir kısmının kanlı pis bir suyla dolu olduğunu görür.

Henry: Kan…
Henry: Kanla lekelenmiş… Berbat kokuyor…
Henry: Tıpkı silinidir şeklindeki hapishanenin altındaki odada olduğu gibi…

Henry tekrar oturma odasına geçer. Dış kapının altında iki yeni not olduğunu görür. Dış kapıya doğru yaklaşınca kapının önünde konuşan iki kişinin kendi aralarında konuştuklarını duyar. Dışkapının deliğinden apartman koridoruna bakar ve yan dairedeki Eileen ile apartman yöneticisi Frank’in kendi aralarında konuştuklarını görür.

Eileen: 302’nin durumu nasıl?
Frank: Ben… Açmayı denedim.
Frank: Ancak görünüşe göre birşey arkadan birşey engel oluyor.
Frank: Herneyse… bu ilk defa değil.
Eileen: Yani… Daha önceden burada yaşayan adamı mı kastediyorsun …?
Frank: Sadece o adam da değildi. Aa… bütün bu apartmanda bir gariplik var…
Eileen: Böyle söyleme… Beni korkutuyorsun.
Frank: Pekâlâ herneyse, kapının altından O’na bir not bıraktım.
Frank: Bu konuda fazla endişelenme.
Frank: Bu dünyada pekçok garip şey oluyor.
Frank: Odamdaki kutuda tuttuğum o göbek bağı…
Frank: Son günlerde çok kötü kokmaya başladı.
Eileen: Hı? Göbek bağı mı?
Frank: Ahh… söyledilerimi unut gitsin…
Eileen: Ama yine de o garip sesler…

Eileen ve Frank uzaklaşırlar. Henry önce Frank’in kapının altından içeri attığı notu inceler:

Not 13: Kapıcının Notu(SUPERINTENDENT’S MEMO)

Henry: Kanla kaplanmış ve okuyamıyorum…

Daha sonra kapının altındaki diğer notları inceler:

Not 14: Kırmızı Günlük – 23 Temmuz (RED DIARY – JULY 23)

“Hayaletlere karşı mükemmel etkili bir şey buldum.
Hayatımı kurtardı.
Yetimhanenin yakınındaki ormanda bir kayaya saplanmış duruyordu.
El yapımı bıçağı, üçgen şeklindeki kabzasıyla üzerine bir çeşit büyü yazılı bir kılıç.
Silah olarak ağır ve taşıması zor. Ama bir şekilde hayalet-kurbanlara karşı bu durum değişiyor.
Kılıç güçlendiğinde saldır!
Eğer hayaletlerin güçlerini düşürmeden kılıçla saldırırsan atağın geri çevrilir.
Bildiğim kadarıyla bu güce sahip sadece 5 kılıç var.
Oldukça kıymetliler.

23 Temmuz”

Not 15: Kırmızı Günlük – 4 Nisan (RED DIARY – April 4)

“Gün geçtikçe hayatımın ciddi bir şekilde tehlikede olduğunu düşünüyorum.
Daha öncede birçok kez böyle düşünmüştüm ama daha önce hiç bu şekilde saf içgüdüsel bir korku yaşamadım.Bana bir şey olması durumuna karşı benden sonra burada yaşayan kişi senin için öğrendiklerimi yazmaya karar verdim.
Yedi yıl önce on gün içinde on kişinin öldürüldüğü toplu cinayeti araştırıyorum.
Farklı yollardan öldürüldüler ama cesetlere kazınan numaralar ortak noktaydı.
01121, 02121, 03121,
04121, 05121, 06121,
07121, 08121, 09121,
10121 … Katilin adı… ona da kazınmıştı… O’nun adı… Walter Sullivan.

4 Nisan”

Kapının karşısındaki el izlerine yeni bir tane daha eklenmiştir. Henry tekrar banyoya gider ve buradaki deliğin biraz daha büyüdüğünü görür. Ancak farklı olarak bu sefer delikten küçük bir çocuğun ağlama sesleri gelmektedir. Tekrar delikten içeri girer ve kendini birçok binanın olduğu bir sokakta bulur.

South Ashfield Sokakları (Building world)

Yine ortam karanlıktır ve etraftan garip yaratık çığlıklarıyla birlikte silah sesleri gelmektedir. Henry, sokağın sonuna kadar ilerler ve buradan sola dönerek karşısına çıkan merdivenlerden aşağı iner. Yukarılarda bir yerlerden maymun benzeri garip bir yaratık Henry’nin önüne atlar. Henry bu yaratığı öldürdükten sonra merdivenlerden aşağı inmeye devam eder. Birden yukarılarda biryerlerden bir adam Henry’nin arkasına düşer. Henry dönüp baktığında, düşen adamın kendisi ile aynı apartmanda oturan Richard Braintree olduğunu görür.

Richard: Ahh… Kahretsin!
Richard: Hangi lanet yerdeyim ben böyle?

Richard başını okşayıp etrafına bakınır ve bir anda Henry’i görünce silahını Henry’e doğrultur. Henry ellerini kaldırıp geriler. Sonra Richard rahatlamış bir ifadeyle konuşmaya başlar:

Richard: Ah, Sen gerçek bir insansın…

Richard ayağı kalkıp silahını pantolonunun arkasına yerleştirir ve konuşmasına devam eder:

Richard: Hey, Sen benim karşımda yaşayan adamsın…

Henry tokalaşmak için elini uzatarak Richard’a yaklaşır.

Henry: Evet, adım Henry.

Richard, Henry’nin elini umursamadan konuşmasına devam eder:

Richard: Ben de Richard Braintree, 207 numaradan.
Richard: Bize ne oldu böyle?

Ellerini kaldırıp etrafına bakınır ve sesini yükselterek konuşmasına devam eder:

Richard: O delik… Ve bu kaçık dünya…

Parmağını Henry’e doğrultarak düşünceli bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:

Richard: Ama eğer Sen de burdaysan…
Richard: Demek ki tüm apartmanı ilgilendiren ters giden bir şeyler var…
Richard: Bu, diğer adama ne olduğunu da açıklıyor o zaman…Richard elini çenesine götürüp düşünceli bir şekilde yürümeye başlar.

Henry: Hangi “diğer adam” ?
Richard: 302 numaralı odada senden önce yaşayan adam.
Richard: Bir gazeteci… Bir gün ortadan kayboldu.
Richard: Sonlara doğru iyice delirmişti. Kendisini odasına kapattı ve dışarı çıkmadı.

Durup yüzünü Henry’e döner ve arkasındaki kapıyı göstererek konuşmasına devam eder.

Richard: Her neyse… Ben buradan gidiyorum.

Arkasını döner ve birkaç adım atıp tekrar Henry’e dönerek konuşur.

Richard: Eğer aklın varsa… Sen de gidersin…

Richard tam gidecekken Henry Richard’a seslenir:

Henry: Bekle…
Henry: O çocuğa dikkat et!

Richard umursamaz bir şekilde gülümser ve yürümeye devam edip kapıdan içeri girer.

Henry, Richard’ın girdiği kapıdan girdiğinde kendisini küçük bir evde bulur. Evin içinden garip bir hırıltı gelmektedir. Evi incelediğinde evdeki masanın üzerinde doğum günü pastası ve çeşitli hediyeler olduğunu görür(Bununla daha sonra ilgileneceğiz.). Etraftaki eşyaların üzeri örümcek ağları ile kaplıdır. Henry evdeki garip hırıltının masanın hemen yanında karnına bir çeşit kılıç saplanmış bir hayaletten geldiğini görür. Henry, hayaletin elinde duran hayalet anahtarını(Ghost key) ve karnına saplı olan itaat kılıcını(Sword of Obedience 1)alır. Sonra masanın karşısındaki kapıyı hayaletin üzerinden aldığı anahtar yardımıyla açıp dışarı çıkar. Karşısına çıkan merdivenlerden aşağı iner ve en alt kattaki kapıyı açar. Spor malzemeleri satan bir dükkâna gelinceye kadar kapılardan geçmeye devam eder. Henry, spor dükkânındaki baseball sopası(Aluminum bat) ve 5 numaralı golf sopasını (5-iron golf club) alır. Sonra kilitli olmayan diğer kapıdan dışarı çıkar ve merdivenlerden aşağı iner. Buradaki kapıdan da geçerek bir evcil hayvan dükkânına girer. Henry buradaki köpeğe benzer yaratıkları öldürdükten sonra dükkânı inceler ve dükkânın boş hayvan kafesleri ile dolu olduğunu görür. Yem ve hayvan eşyaları bölümüne gittiğinde rafın üzerinde bir anahtar olduğunu görür ve onu alır(Albert’s sports key). Anahtarın üzerinde Albert’ın spor dükkânı yazmaktadır. Sonra Henry geldiği yoldan geri dönerek, tekrar spor malzemeleri satan dükkâna gider.

Buradaki kilitli kapıyı evcil hayvan dükkânında bulduğu anahtar yardımıyla açar ve spor dükkânından dışarı çıkar. Merdivenlerden aşağı inerek sokağın sonundan sola döner ve buradaki asansör kapısını açar. Henry asansörle aşağı inerken bir katta elinde silahı ile Richard’ı sarışın küçük çocukla konuşurken görür.

Richard: Sen onun bahsettiği çocuk musun?
Richard: Sen de o apartmanda yaşıyorsun, ha?
Richard: Söylesene… Sen buralarda sinsi sinsi gezinirken yakaladığım küçük serseriye benziyorsun.

Richard öfkelenmiş bir ses tonuyla konuşmasına devam eder.

Richard: Burada neler oluyor biliyor musun !?

Küçük çocuk koşarak uzaklaşır. Richard çocuğun arkasından koşarak seslenir.Richard: Hey… Sen! Dur!
Henry asansör en alt kata varınca karşısındaki merdivenlerden bir apartmanın bodrum katına iner.

(Eğer asansörle tekrar en üst kata çıkıp asansöre girdiğiniz kapının karşısındaki kapıyı açarsanız bir koridorla karışılacaksınız. Bu koridorun sonunda kürek [Spade] ve bir itaat kılıcı daha bulabilirsiniz. [Sword of obedience 2])

Henry bodrumda, yerden biten yaratıkların olduğu koridorun sonundaki merdivenlerden yukarı çıkar. Yukarıda karşısına dolambaçlı bir sokak daha çıkar. Sokağın sonuna kadar ilerler, sola döner ve karşısına küçük bir sokak daha çıkar. Buradaki maymun benzeri yaratıkları öldürdükten sonra sokağın en sonundaki kapıdan içeri girer.

(Sokaktaki yaratıklardan birisinin elinde değişik bir çeşit golf sopası [Pitching wedge] var. İsterseniz kapışıp alın. Çeşit olur).

Karşısına çıkan merdivenlerden aşağı inerek köşedeki kapıdan içeri girer. Tekrar karşısına çıkan merdivenlerden aşağı iner ve sokağın sonundaki kapıdan geçerek bir bara girer. Masanın üzerindeki baltayı(Axe) alır ve bar tezgâhının üzerindeki notu okur:

Not 16: Barmenin Notu(BARTENDER’S MEMO)

“Patron bu defa numaranın buranın telefonunun son 4 rakamı olduğunu söyledi. Ama telefon numarası tam üstümüzdeki çatıda; tabelada yazıyor. South Ashfield sokağından herhangi biri bu numarayı görebilir. Bu gerçekten güvenli mi?”

Tezgâhın karşısında kilitli, şifre paneli olan bir kapı olduğunu görür. Kapının hemen yanındaki delikten içeri girip tekrar 302 numaralı odaya gider. Kendine geldiğinde dış kapının çalındığını duyar. Kapının deliğinden baktığında el izlerinin olduğu duvarda bir not görür.

“KOMŞUNU YAKIN BİR ZAMANDA KONTROL ETSEN İYİ OLUR!”

Henry sehpanın yanındaki delikten Eileen’in odasına baktığında Eileen’in bir korku filmi seyretmekte olduğunu görür. Eileen bir ara Henry’nin baktığı deliğe doğru bakar ama sonra tekrar filmi seyretmeye devam eder. Bir süre sonra Eileen kapıya doğru koşarak gider. Daha sonra Henry oturma odasındaki pencereden dışarı bakarak karşıdaki bar afişinde yazan telefon numarasının son dört rakamını alır.

(Nımara: 555 3750. İsterseniz hazır pencereden bakarken Richard’ın 207 numaralı dairesine de bir bakın. Richard bakın bakalım ne yapıyor?)

Henry tekrar banyoya gider ve delikten içeri girer.

(İsterseniz daireden çıkmadan telefonla barın telefonunu bir arayın bakın bakalım ne olacak?)

Bardaki kilitli kapıya bu dört rakamı girerek (Not 16) kapıyı açar. Karşısına yukarı doğru çıkan bir merdiven çıkar. Bu sırada yukarıdan bir çığlık geldiğini duyar. Merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başlar. Henry baya bir çıktıktan sonra merdivenlerin sonunda, kendisini garip bir biçimde kendi apartmanındaki 207 numaralı dairenin kapısı önünde bulur. Kapının üzerinde mor renkli, üzerine soyut bir şeyler çizilmiş ve “Kaos” yazan bir tablet(Placard of “Chaos”) olduğunu görür. Henry tableti alır ve içeri girer. Richard’ı elektrikli bir sandalyede can çekişirken görür. Alnına 19121 rakamı kazınmıştır. Hemen yanı başındaki pencerenin önünde yine o sarı saçlı küçük çocuk vardır. Richard elektriğin etkisiyle çırpınarak, güçlükle konuşur.Richard: O…O ….O…o…o….o ….. “ço…cuk” …. ???

Küçük çocuk eliyle pencereden bir yeri işaret eder ve sonra garip bir biçimde ortadan kaybolur.

Richard: O…O…..o….o….o…ço…cuk…..d…dee….deeeğğ….değğilll ….
Richard: O…o…11121…..

Ve Richard ölür. Ekran yine kararmaya başlar. Henry yine 302 numaralı dairedeki yatağında kendine gelir. Pencereden dışarı baktığında 207 numaralı dairenin penceresinin önünde(Richard’ın dairesi) duran uzun sarı saçlı bir adamın 303 numaralı daireyi(Eileen’in dairesi) parmağıyla işaret ettiğini görür.

Henry: 207’de bir adam var… bir yeri işaret ediyor…
Henry: 303 numaralı odayı… O Eileen’in odası?

Henry oturma odasına geçtiğinde radyodan bir polisin telsiz konuşmasının geldiğini duyar.

Polis: ……………
Polis: Şef, bu da diğerleri gibi görünüyor…
Polis: …kafasında “1…121” yazılı…
Polis: Tıpkı 10 yıl önceki davada olduğu gibi…
Polis: Evet; Walter Sullivan davası gibi…
Polis: Ama Sullivan öldü! Cesedini bile bulmuşlardı…
Polis: Sapıkça bir kopya işi olmalı.
Polis: Evet ama öyle olsa bile…

Henry oturma odasındaki 105 numarada oturan kapıcı Frank Sunderland’in ona verdiği büyük manzara tablosunu tekrar incelediğinde, Frank’in oğlunun ve gelininin birkaç yıl önce Silent Hill’de kaybolduğunun söylendiğini hatırlar. Dış kapının deliğinden baktığında duvara yeni bir el izi daha eklenmiş olduğunu görür. Komodinin yanındaki delikten Eileen’ın odasına baktığında ise Eileen’in gece kıyafetleriyle bir yere gitmeye hazırlandığını görür. Henry tekrar banyoya gider ve deliğin daha da büyümüş olduğunu görür. Ancak delikten hiçbir ses gelmemektedir. Tekrar delikten içeri girer.

South Ashfield Heights Apartmanı(Apartman World)

Henry, kendini kaldığı apartmanın 3. kat koridorunda yerde yatarken bulur. Apartman harap olmuş bir durumdadır. Duvarlar kanlıdır ve zeminin kimi yeleri paslı tellerden oluşmaktadır. Henry ayağa kalkar ve 303 numaranın önünde, pencerede gördüğü uzun sarı saçlı paltolu adamın durduğunu görür. Etrafta köpeğe benzeyen yaratıkların ölüleri vardır. Adam Eileen’in kapısını çalar. Kamera Eileen’ı içeride gece kıyafeti ile beklerken gösterir. Adam kapıyı bir kez daha çalar ve sonra ağır adımlarla uzaklaşır.

Henry: Burası benim apartmanıma benziyor…
Henry: Ama burası nasıl bu hale gelmiş…?

Henry koridorda ilerlerken daha öncede gördüğü sarı saçlı küçük çocuğun, kendi dairesinin(302) kapısını çalmakta olduğunu görür. Henry çocuğa doğru yaklaştığında çocuk ortadan kaybolur. Kapının altında kırmızı bir not olduğunu görür.

Henry: Kapı kilitli. Kapının altında sıkıştırılmış kırmızı kâğıt parçaları var. Tıpkı içerideyken kapımın altında bulduklarım gibi.

Sonra 303 numaralı dairenin kapısının önüne gider ve kapıyı açmayı dener.Henry: Kilitli. O adam burada ne yapıyor?
Henry: Sıradaki kurban olabilir mi…? Belki de…

Daha sonra Henry 301 numaralı daireye gider.(Mike’ın dairesi)

Henry daireyi incelediğinde etrafa saçılmış birçok porno dergi olduğunu görür. Oturma odasındaki masanın üzerinde bir günlük bulur ve onu okur:

Not 17: Mike’ın günlüğü(MIKE’S DIARY)

“Joseph, bana bu az bulunur porno dergiyi veren yan komşum, son birkaç aydır çok fazla çalışıyor gibi görünüyor.
Az bulunan başka bir dergi bulduğunda bana vereceğini söylemişti, ama son zamanlarda yüzünü hiç görmedim.
Bir gazeteci olduğunu ve her zaman araştırma yaptığını söylemişti.
Sanırım onunla ilgili tuhaf bir şey var. Odasına kapandı, oradan gelen garip sesleri duyabiliyorum.

1 Temmuz -Mike

Ah benim güzel Rachael’ım
Kırmızı kâğıttaki notlarda ne?
Bana bir not yazdığını düşünmüştüm…
Ama sanırım bu başka bir yerden geliyor

Notu giysilerimle beraber aldı.
Onlar en iyi kıyafetlerimdi.

2 Temmuz -Mike”

Henry, günlüğün hemen yan tarafındaki bir tam sayfa olan kırmızı notu(Red Paper 1) alır. Notu okumaya çalıştığında okuyamaz. Dairenin arka tarafındaki odaya gittiğinde duvarda Frank Sunderland’in gençken çekilmiş bir fotoğrafı olduğunu görür. Fotoğrafa bantlanmış bir anahtar olduğunu görür ve onu alır(Superintendant’s key). Anahtarın üzerinde “105” yazmaktadır. Hemen yan tarftaki duvarda üzerinde “Seni seviyorum” yazılı bir hemşire fotoğrafı vardır. Yine bu fotoğrafa bantlanmış bir anahtar olduğunu görür ve onu alır(Locker key #106). Anahtarı incelediğinde üzerinde “posta kutusu 106” yazılmış olduğunu görür. Hemşire resminin hemen yan tarafındaki masanın üzerinde Joseph isimli birisine ait bir makale olduğunu görür ve okumaya başlar:

Not 18: Joseph’in Makalesi (JOSEPH’S ARTICLE)

“Umutsuzluk Öğretisi: “Umut Evi”

Umut Evi, Silent Hill’in eteklerine kurulmuş bir yetimhane. Ama perde arkasında çocukların kaçırılıp beyinlerinin yıkandığı bir yer.
Umut Evi “Silent Hill Gülümseyen Yardım Derneği (Silent Hill Smile Support Society=4S)” isimli bir yardım derneği tarafından yönetiliyor. 4S’nin “Zavallı çocukları alıp onları umutla büyüttüğü” saygın bir yardım kuruluşu olduğu doğru.
Ama aslında güzel dini değerler yerine kendi dinlerine ait çarpık dogmaları öğreten bir organizasyondan başka birşey değil.
Bay Smith (boş), Umut Evi’ne yakın yaşayan biri olarak şunları söylüyor:
“Bazen geceleri onların garip dualarını ve çocukların ağlama seslerini duyuyorum. Bir kere şikâyete gittim ama beni hemen uzaklaştırdılar. O zamandan beri değişen pek birşey yok.”
Aynı zamanda muhabirimiz fotoğraf çekme girişiminde bulunduğunda geri çevrilmiştir.
Umut Evi’ndeki insanlar gerçekte ne saklamak zorundalar?Araştırmalarım sırasında burayla bağlantılı olan silindir şeklinde bir yapı keşfettim.
Ne yazık ki kimse, bu kulenin ne için kullandığını söylemekte istekli değildi.
Ama bu yapı yetimleri yetiştirmek için kullanılabilecek bir tesis değil.
Belki bir hapishane ya da tapınmak için gizli bir yer.
Umut Evi’ni yöneten dini tarikat buralarda “The Order(Düzen)” olarak biliniyor.
Bu Silent Hill’in derin tarihinden gelen bir inanış.
Bu tarikatın müritleri ateşli bir şekilde kendilerinin elit “seçilmiş kişiler” olduklarına inanıyorlar ve karanlık, tehlikeli bir tarafları var.
Umut Evi’ni ve tarikatın arkasındakileri araştırmaya devam etmeyi planlıyorum.
Her zaman “bütün gerçekleri söylemek” ve çocuklara doğru yolu göstermenin gerekliliğine inanmışımdır.

Joseph Schreiber”

Henry bu daireden çıkar ve 3. kat koridorunun sonundaki koridor kapısından geçer. Merdivenlerden aşağı inerken uzun sarı saçlı paltolu adamı merdivenlerde otururken görür. Adam elindeki eski bir oyuncak bebeğe dalgın bir biçimde bakmaktadır. Henry adamla konuşmaya çalıştığında elindeki eski oyuncak bebeği kaldırıp Henry’e göstererek sakin bir ses tonuyla konuşmaya başlar:

???: Bunu uzun,çok uzun bir zaman önce Bayan Galvin’den almıştım…
???: O zamanlar benden daha gençti… Annesinin elinden tutarken çok mutlu görünüyordu…
???: Al,bunu sana veriyorum…

Oyuncak bebeği Henry’nin yanına bırakır. Henry tekrar konuşmaya çalışınca yine dalgın bir biçimde konuşmasına devam eder.

???: O zamanlar o kadar genç ve hayat doluydu ki…
???: Annesinin elinden tutarken…

Henry oyuncak bebeği alır.(Shabby Doll)(Bu bebeği alıp almamanızın, oyunun gidişatına herhangi bir etkisi yok. Eğer bebeği alırsanız, ileride de göreceğiniz gibi Henry dairesinden ekstradan bir şeytani güç daha [yatak odasındaki dolapta beliren bir bebek silueti] temizlemek zorunda kalacak. Almazsanız bu siluetle uğraşmak derdinden de kurtulursunuz, size kalmış.)

Henry aşağı inmeye devam eder. Apartmanın giriş katında (1.kat) ölmüş olan köpek şeklindeki yaratıkları görür. Merdivenlerin hemen yan tarafındaki posta kutularından 106 numaralı posta kutusunu, 301 numaradan almış olduğu anahtar yardımıyla açar. Henry, posta kutusunun Mike’ın hemşireye gönderdiği aşk mektuplarıyla dolu olduğunu görür:

Eknot 12

“Rachael, seni seviyorum… – Mike”

Daha sonra Henry 1. kat batı koridoruna gidip, üzerinde kapıcı dairesi yazan 105 numaralı daireyi kapıcı anahtarı ile açar ve içeri girer. Oturma odasındaki duvarda asılı olan apartman dairelerinin anahtarlarını(Apartment keys)alır. Anahtarların içinde 303 numaralı dairenin anahtarı kayıptır. (Boşuna benim gibi uyanıklık yapıp denemeyin, 302 numaralı daire de içeriden kilitli olduğu için açılmıyor)Hemen yan tarafındaki kutunun içinden bir tam ve bir yarım sayfa olan 2 kırmızı notu(Red Paper 2–3)alır. Bu notların hemen yanındaki kutuda acelece yazılmış bir not olduğunu görür:

Eknot 13

“Hemşire Rachael tarafından bulundu.302 numaraya geri götür…
…erkek arkadaşına(Mike?) ait yırtık elbiselerle birlikte.”

Bu notların tam karşısındaki kitaplıkta etrafa kötü koku saçan kırmızı bir kutu olduğunu görür.

Henry: Kırmızı kutu.
Henry: Bu gerçekten berbat birşey…! Gözümü yaşartıyor.

Henry arka odaya gittiğinde yatağın yanında apartman yöneticisi Frank’e ait bir günlük olduğunu görür:

Not 19: Apartman yöneticisinin günlüğü (Göbek Bağı) (SUPERINTENDENT’S DIARY [Umbilical Cord])

“Kırmızı kutu bugün iyice garipleşti.
Korkunç bir koku yayıyor.
İğrenç, ama onu öylece atamam.
Yaklaşık 30 yıl önce. Apartmanda yaşayan o genç çift, bir gün aniden kayboldu.
Geceleyin, hırsız gibi kaçtılar.
Neden bilmem. Parasal sıkıntıdan olmalı veya belki de birçeşit tehlike içerisindeydiler.
Asıl sorun sonradan ortaya çıktı. Yeni doğan bebeklerini kaçarken burada bıraktılar.
Göbek bağını bile buldum.
Hemen ambulans çağırdım ve daha sonra bebeğin kurtulduğunu öğrendim ama bebeğe ne olduğunu bilmiyorum.
Birkaç yıl sonra, apartman çevresinde sık sık takılan bir çocuk gördüm.
Bir gün gelmeyi bıraktı.
Fakat şimdi düşünüyorum da, bahse girerim O terk edilen bebekti…
Korkunç bir hikâye…
Hepsi 302 numaralı odada oldu…
Ve orada bulduğum göbek bağı…
Hala kendimi onu atmaya ikna edemedim.”

Henry, bu daireden çıkarak Mike’ın giysilerinin cebindeki diğer kırmızı notları aramaya başlar.(Eknot 13)

(Buradan sonrasını sırasıyla diğer tüm daireleri anlatarak yazacağım. Yani siz oynarken bu şekilde her daireye girmek zorunda değilsiniz. Bazı dairelere saklanmış 5 tane kırmızı not var. İçlerinden birisinde Eileen’in dairesinin anahtarının nerede olduğunu yazıyor. Bu bölümdeki amaç o notu bulmak [Not 25] ve 302 numaranın kapısının altından geçirip okuyup anahtarın yerini öğrenmek.[Ek not 13] Yani sadece 102 numaralı dairenin buzdolabındaki kırmızı notu almanız yeterli.[Red Paper 4] Ben, ek olarak dairelerde oturan kişiler hakkında daha detaylı bilgiler verip daireleri tanıtacağım.)

1. kat batı koridoru:

105 numaralı daire(Kapıcı Frank Sunderland’ın dairesi):

(Zaten anlattım. Red Paper 2-3 bu dairedeydi.)

106 numara(Hemşire Rachael’ın dairesi):

Henry bu dairenin arka tarafındaki odaya gittiğinde yatağın üzerinde Rachael yazan bir hemşire önlüğü olduğunu görür. Hemen yan taraftaki komidinin üzerindeki telefonun yanında bir not olduğunu görür:Eknot 14

“Sevgilimin numarası.”

Henry bu numarayı aradığında bir daireden telefon sesi geldiğini duyar. (Telefon sesi daha sonrada göreceğimiz gibi Rachael’ın gerçek sevgilisi; ressamın dairesinden gelmektedir.)

107 numaralı daire(Müzik düşkünü gencin dairesi):

Henry içeri girdiğinde çok sayıda müzik plağı, dergisi ve hoparlör olduğunu görür.

1. kat doğu koridoru:

104 numaralı daire(boş):

Henry bu daireye girdiğinde dairenin boş olduğunu görür.

103 numaralı daire(boş):

Henry bu daireye girdiğinde dairenin boş olduğunu görür.

102 numaralı daire(Kedileri seven, evde kalmış kadının dairesi):

Henry içeri girdiğinde içerideki parçalanmış mobilyaların üzerinin hayvan tüyleri ile kaplı olduğunu görür. Mutfaktaki dolabı incelediğinde dolabın içerisinde bir kedi cesedi ile kanlı bir kot pantolon(Mike’in pantolonu) olduğunu görür ve kot pantolonun cebindeki yarım sayfalık kırmızı kâğıdı(Red Paper 4) alır.

101 numaralı daire(Silah düşkünü adamın dairesi)

Henry içeri girdiğinde çok sayıda ve değişik çeşitte silah maketi olduğunu görür.(Ne yazık ki hiçbirini alamıyor.) Arka odaya geçtiğinde ise buradaki kitaplıkta çok sayıda silahlarla ilgili dergi ve kitap olduğunu görür. Kitaplardan birisinin arka kapağına bir not yazılmış olduğunu görür:

Eknot 15

“Gözlerim ve derim fena halde kaşınıyor! Şu yan dairedeki kedi alerjimi fena halde azdırıyordu. O kadar sinirlendim ki, modifiye ettiğim model silahımı aldım ve onu tam onikiden mıhladım. Süperdi. Bir taş gibi yere serildi. Aklıma gelmişken, 207’de kalan Richard’ın altıpatları… Manyak birşey. O herif gerçekten tehlikeli…”

(Yan dairedeki kediye ne olduğu şimdi belli oldu)

2.kat doğu koridoru:

Henry bu koridora girdiğinde koridorda garip fısıltılar yankılandığını duyar.

204 numaralı daire(Yemek düşkünü kadının dairesi):

Henry bu daireye girdiğinde mutfakta çok sayıda mutfak eşyası olduğunu görür.

203 numaralı daire(Alkolik adamın dairesi):

Henry bu daireye girdiğinde her tarafta boş içki şişeleri olduğunu görür. İçki şişelerinden etrafa çok berbat bir koku yayılmaktadır.Henry odanın ortasında yerde duran böcek ilacını(Bug spray) ve arka odada bulunan yatağın üzerindeki kanlı gömleğin(Mike’ın gömleği) cebindeki yarım sayfa kırmızı kâğıdı alır. (Red Paper 5)

202 numaralı daire(Ressamın dairesi):

Henry bu daireye girdiğinde telefon sesinin bu daireden gelmiş olduğunu görür (Rachel’ın gerçek sevgilisinin kim olduğu belli oldu.). Henry bu daireyi incelediğinde apartman sakinlerine ait birçok tablo olduğunu görür.

Koltukta oturup müzik dinleyen bir genç tablosuna bakarken kenarında bir not olduğunu görür:

Eknot 16

“107 – İyi parçalar dinliyor. Ama Braintree ile komşu olduğu için ona acıyorum…”

Çok çocuklu bir ailenin olduğu tabloyu incelediğinde onun da kenarında not olduğunu görür:

Eknot 17

“206 – Nasıl o kadar çok gürültü çıkaran çocukları varken uyuyabiliyorlar? Hem de Braintree’ye komşular…”

Elinde fırça olan adamın tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 18

“202 – Kişisel portrem”

Hemşire tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 19

“106 – Benim güzel sevgilim. Son günlerde bir röntgenci tarafından rahatsız ediliyordu.”

Şişman kadın tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 20

“204 – Durmadan birşeyler yiyor. Ama umarım sevgilim enaz onun kadar güzel yemek yapıyordur.”

Yaşlı bir çiftin olduğu tabloya bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 21

“304 – Güzel, sevimli yaşlı bir çift.”

Elinde bir kedi bulunan kadının tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 22

“102 – Kedileri çok seviyor ve evde kalmış. Kedilerinden birisinin ölüsü için yas tutarken ona çok acımıştım.”

Ayyaş bir adamın resmedildiği tabloya bakar ve kenarındaki notu okur:Eknot 23

“203 – Çok gürültücü bir adam. Umarım içmeye ve kavga etmeye bir son verir.”

Richard Braintree’nin tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 24

“207 – Braintree, şu serseri. Daima çocuklara bağırır. Özellikle şu etrafta dolaşan, garip çocuğa. Ama Mike’ı kendi dairesine sokup onun derisini yüzdü, bu yüzden benim kahramanım.”

Elinde silah tutan bir adamın tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 25

“101 – Silah manyağı, kedi alerjisinden dolayı daima öksürüp durur.”

Elinde bir porno dergi tutan gencin(Mike) tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 26

“301 – Şu röntgenci sapık… Hakettiğini buldu!”

Frank Sunderland’in tablosuna bakar ve kenarındaki notu okur:

Eknot 26

“105 – Sunderland, yönetici. Rachael’in sevgilisinin Mike olduğunu zannetmesi çok büyük bir yanlıştı.”

Bilgisayar oyunu oynayan bir gencin resmedildiği tabloya bakar ve tablonun kenarındaki notu okur:

Eknot 27

“205 – Hep dairesine kapanır. Öyle görülüyor ki birçok garip ilgi alanı var. Richard’ın Mike’ı dövdüğünü kasete kaydettiğini duydum.”

Ve Henry odadan çıkar.

(Malesef 302 ve 303 numarada oturan kişilerinn tabloları yok.)

201 numaralı daire(boş)

Henry bu daireye girdiğinde içeride önemli birşey olmadığını görür. Duvarlardaki bazı tabelalarda okuyamadığı yazılar vardır.(Bunlarla sonradan ilgileneceğiz.)

2. kat batı koridoru:

205 numaralı daire(Oyun düşkünü gencin dairesi):

Henry daireye girdiğinde etrafta birçok oyun kaseti ve eski oyun konsolları olduğunu görür. Masanın üzerinde bir kaset görür ve onu alır.(Skinned Mike cassete) Kasetin üzerinde “Derisi yüzülmüş Mike” yazmaktadır. (Buradaki deri yüzülmesi lafı Mike’ın dövülüp giysilerinin üzerinden çıkartılması anlamında kullanılmış.)206 numaralı daire(Çok çocuklu bir ailenin dairesi):

Henry daireye girdiğinde duvarlarda çok sayıda küçük çocuklara ait seçilemeyecek kadar küçük çizim ve yazılar olduğunu görür. Arka oda da çok sayıda küçük çocuk ranzaları olduğunu görür.

207 numaralı daire(Richard Braintree’nin dairesi):

Henry bu daireye girince merdivenlerde gördüğü adamın pencereden bakmakta olduğunu görür. Henry, adama yaklaşınca adam gözden kaybolur. Adamın baktığı pencereden dışarı baktığında ise Eileen’ı kendi dairesinde pencerenin önünde beklerken görür.

Henry: Buradan Eileen Galvin’i görebiliyorum…
Henry: Oldukça eminim ki orası 303 numaralı daire.
Henry: Bu dünyada(boyutta) ne işi var?

Yerde kapıya doğru giden kanlı sürüklenme izleri olduğunu görür. Ayrıca elektrikli sandalyenin yan tarafında içinde kanlı erkek iç çamaşırları olan bir çöp kutusu vardır. Henry sandalyenin üzerindeki Richard’ın tabancasını (Richard’s revolver) ve arka odadan da değişik bir çeşit golf sopası(Putter) alır.

3. kat koridoru:

304 numaralı daire(yaşlı çiftin dairesi):

Henry bu daireye girdiğinde, eşyaları oldukça düzenli şirin bir daire olduğunu görür.

303 numaralı daire(Eileen Galvin’in dairesi):

Henry 303 numaralı daireyi anahtarı olmadığı için açamaz. Ancak içeriden boğuşma sesleri geldiğini duyar.

302 numaralı daire(Henry’nin kendi dairesi):

Kapı içeriden kilitli olduğu için açılmamaktadır.

301 numaralı daire(Mike’ın dairesi):

(Zaten önceden anlatmıştım. Red Paper 1 bu dairedeydi.)

Henry apartmandaki tüm kırmızı notları topladıktan sonra hepsini 302 numaranın kapısının altından içeri atar. Sonra 301 numaranın duvarındaki delikten geçerek tekrar 302 numaraya döner ve oturma odasına gider. Salondan geçerken malzeme odasından bir gürültü geldiğini duyar. Malzeme odasına gittiğinde çamaşır makinesinden etrafa kan saçılmış olduğunu görür.

Henry: Bu da ne böyle?
Henry: Çamaşır makinası her tarafa kan sıçratmış.

Daha sonra tekrar oturma odasına geçerek dış kapının altındaki tüm kırmızı notları alır:

Not 20: Kırmızı Günlük – 2 Mayıs (RED DIARY – May 2)

“Numaraların arkasındaki sırrı çözdüm.
“01121” aslında “01/21”
Yani yirmi birin birincisiYani Walter 21 kişi öldürmeyi planlıyor…?
Ama işini asla bitiremedi.
Billy ve Miriam Locane’in 7. ve 8. kurbanlarının cinayetinden tutuklandı. Ardından hücresinde intihar etti.
On kişinin toplu cinayeti dünyayı şok etti ve “Walter Sullivan Davası” olarak bilindi.
Geriye iki büyük bulmaca kalıyor.
Birincisi: Cinayetlerinin sebebi neydi?
İkincisi: Neden görevini tamamlamadan önce kendini öldürdü.
Basitçe aklını mı yitirmişti?

2 Mayıs”

Not 21: Mike’ın aşk mektubu(MIKE’S LOVE LETTER)

“Rachael…
Daima… seni seviyor…
Seyret… pencere…
Seni koruyacağım… sevgi…
Mike”

Not 22: Kırmızı Günlük – 14 Mayıs (RED DIARY – May 14)

““12/21” numarası kazınmış cesedi bulalı dört yıl geçti.
Hemen bu korkunç duyguyu hissettim ve titremeyi başladım. Kurbanlar altı ay önce öldürülmüştü, ama Walter yedi yıldır ölü, cinayetlerden üç yıl önce intihar etmişti.
Polis bunun kopya cinayet olduğunu düşünmüştü ve Sullivan Davası İkinci Seri olarak adlandırdı.
Ama bir şeyler beni rahatsız etti…

14 Mayıs”

Not 23: Kırmızı Günlük – 20 Mayıs (RED DIARY – May 20)

“303’ten Eileen’in düşürdüğü anahtarı aldım. Ona geri verecektim ama evde yoktu. Sanırım yöneticiye vereceğim.

20 Mayıs”

Not 24: Kırmızı Günlükten bir parça (RED DIARY SCRAP)
“Eileen’in odasının anahtarını kabettim.
Onu bulmalı ve geri vermeliyim.
Düşünelim… Son gördüğüm yer…”
(Burası parçalanmış ve
Gerisini okuyamıyorum)

Not 25: Kırmızı Günlükten bir parça (Devamı)(RED DIARY SCRAP [CONT.])

“Ah evet, çok kötü bir baş ağrım vardı ve yatağa yığılıp kalmıştım.
Eğer yatağımın yakınlarına bakarsam belki o anahtarı bulabilirim.
Artık her gün baş ağrım var.
Korkunçlar.
Ne yapacağım?

22 Mayıs”

Henry bunları okuduktan sonra oturma odasındaki müzik setine 205 numaradan aldığı derisi yüzülmüş Mike isimli kaseti koyup dinlemeye başlar:Eknot 28

Richard: Bundan hoşlandın mı seni hasta yaratık. Hak ettiğini buldun!
Richard: Bu kıyafetler iğrenç. Kaldırın gözümün önünden onları!
Orta yaşlı bir kadın: Biliyorum… Ölüsünü sarmak için mükemmeller.
Sarhoş adam: Durun durun! Sanırım bunu da ben alacağım.
Richard: Sen! Yine mi etrafta geziniyorsun!? Beni daha fazla sinirlendirmeden buradan toz ol!

(Sarhoş adamın ve kedileri seven, evde kalmış kadının dairesinde bulduğumuz Mike’ın kot pantolunun ve gömleğinin neden orada olduğunu ve cebinde neden kırmızı notlar olduğunu artık daha net anlamışsınızdır. Not 17,Eknot 28)

Henry daha sonra yatak odasına gider ve kırmızı notta da söylendiği gibi yatağının hemen yanında anahtarlığında küçük bir oyuncak bebek olan oyuncak anahtarını (Doll key) bulur. (Not 25) Anahtarı incelediğinde üzerine “303” yazılmış olduğunu görür. Tekrar banyodaki delikten 301 numaraya ve oradan 3. kat koridoruna ve oradan da 303 numaranın kapısının önüne gelir. İçeriden Eileen’in çığlıkları gelmektedir. Henry yatağının yanından bulduğu bebek anahtarıyla 303 numaralı dairenin kapısını açar. İçeriye girince Eileen’in kanlar içerisinde yerde yatmakta olduğunu görür. Eileen’in başucunda yine o sarı saçlı küçük çocuk vardır. Eileen başını kaldırıp elini küçük çocuğa doğru uzatır:

Eileen: Hey… Çocuk…
Eileen: Teşekkürler…
Eileen: Anneni bulabildin mi… ?
Eileen: Burası… Burası çok tehlikeli…
Eileen: Acele et… Git burdan…

Ve Eileen yere yığılır. Henry üzgün bir biçimde dizlerinin üzerine çöker. Eileen’in sırtına 20121 rakamı kazınmıştır. Ekran kararır ve tekrar Henry kendini yatağında bulur. Dışarıdan ambulans sesleri gelmektedir. Henry kalkıp pencereden dışarı bakar ve apartmanın küçük otoparkından bir ambulansın ayrıldığını görür.

Henry: Eileen…

Henry odasındaki Silent Hill’le ilgili fotoğraflara baktığında fotoğrafların kendisine artık eskisi gibi huzur verici gelmediklerini görür. Daha sonra oturma odasına geçer ve komidinin yanındaki delikten Eileen’in odasını gözetler. İçeride kimse yoktur ancak iki polisin kendi aralarındaki konuştuğunu duyar.

Polis1: St. Jerome’s hastanesine götürüldü ha…
Polis2: Evet yaşayacak… Onun da arkasına rakamlar kazınmış… Walter Sullivan kopya cinayetleri 3. Seri ha…
Polis1: Birkaç yıl önceki 2. seriyi yapan serseriyi yakalayamamıştık… Belki de aynı serseridir.

2. polis düşünceli bir şekilde, ağır ağır cevap verir:

Polis2: Ya 1. 2. ve 3. serileri aynı kişi yaptıysa?

1.Polis bağırarak cevap verir:

Polis1: Sen neyden bahsediyorsun? Walter Sullivan’ın kendini öldürdüğünü sen de biliyorsun…

1. polis sakin ve düşünceli bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:Polis1: Garip olan şey… Hiç ipucu yok… Cinayet mahali hep tertemiz… Parmak izi, ufak bir saç teli… hiçbir şey yok… Yalnızca rakamlar “20121”… Uzun zamandır polisim… Ama bunun gibi bir dava ile hiç karşılaşmadım… Sanki… Sanki bir hayalet ya da onun gibi birşey bunları yapıyor…

Daha sonra Henry gözetlemeyi bırakır. Kendi oturma odasına tekrar baktığında komidinin üzerindeki duvarda garip bir iz olduğunu görür(Bu iz Henry’nin oyunun başındaki rüyasında gördüğü kişiye saldıran hayaletin çıktığı yerde). Artık dairesi Henry’e biraz daha ürkütücü görünmektedir. Dış kapının altında yeni bir not ile üzerinde ürkütücü bir şeytan figürü olan bir tılsım (Succubus talisman) olduğunu görür ve onları alır:

Not 26: Kırmızı Günlük – 13 Temmuz (RED DIARY – July 13)

“Kendimi daha fazla koruyabileceğimi sanmıyorum.
Gerçekten delirmiş.
Daha fazla dayanamayacağım.
Gücü ölçülemez.
Bugün çok korktum ve malzeme odasının arkasını mühürledim.
Eileen Galvin iyi mi merak ediyorum.
Neler olduğu hakkında hiçbir fikri yok…
Ama yinede O da tehlikede.

13 Temmuz”

Notu okuduktan sonra banyodaki deliğe gider, ancak deliğin kapatılmış olduğunu görür. Henry, tekrar oturma odasına döner ve mutfağın karşısındaki kapıdan malzeme odasına girer. Buradaki duvarın üzerinde şekli şeytan figürüne benzeyen garip bir iz olduğunu görür(Not 26). Henry, bu izin üzerine Succubus tılsımını yerleştirdiğinde, izin olduğu yerde bir metin belirir:

Eknot 29

“Kutsal Cennete giriş Ayini’ni(Ritual of the Holy Assumption) yaptıktan sonra, diğer dünyalar(boyutlar) kendi yolları(kapıları) ile onun dünyasını güçlendirmeye ve onu dehşet verici bir şekilde büyütmeye başladı. Ama onun dünyası bizimkinden farklı… Belirli sınırları var. Ve bu sınırlar içerisinde kendi dünyasına bir kral gibi hükmediyor. Ve krallığının en derin yerinde(özünde) annesi var.”

( “Ritual of the Holy Assumption”da kullanılan Assumption aslında, Hristiyanlar tarafından Bakire Meryem’in Tanrı tarafından Cennet’e alınışı, kabulü için kullanılan bir tabirmiş ben de bu yüzden bu törenin adını Kutsal cennete giriş töreni diye çevirdim. Aslında bu tören, bu töreni yapana kendi gerçeklik dünyasını [boyutunu] yaratmasına olanak sağlayan bir tören[Not1] ve ayrıca bu tören, ileride sıkça duyacağımız “21 Ayin” isimli törenin yapılabilmesı için gerekli bir tören)

Henry yazının etrafında 4 tane tablet izi olduğunu görür. Daha önceden almış olduğu Gözetleme, Kaynak, Kaos ve Baştan çıkarma adlı tabletleri buradaki yerlerine yerleştirir ve yazının olduğu yerde büyük bir delik belirir.

(Hangi tableti nereye yerleştirileceğinize üzerlerindeki sembollere bakarak kolaylıkla anlayabilirsiniz.)

Henry: Delik…
Henry: Acaba bu sefer nereye gidiyor… ?
Henry: Eileen… Acaba O iyi mi?Deliğin içerisinden yeniden dua fısıltılarıyla birlikte küçük bir çocuğun ağlama sesi gelmektedir(Not18). Ve Henry delikten içeri girer.

Saint Jerome’s Hastanesi(Hospital world)

Henry bu sefer kendisini bir hastane odasında yerde yatarken bulur. Hemen yan tarafındaki paravanın arkasında, apartmanda gördüğü uzun sarı saçlı, paltolu adamı ameliyat masasının üzerinde bir kadın cesedinin karnına bir şeyler yaparken görür(Cesedin suratı ilginç bir şekilde Claudia’ya çok benziyor). Adam kanlı ellerini kadın cesedinin karnından çıkarıp yüzünü Henry’e döner ve ağır adımlarla ona doğru yaklaşır. Henry etrafına bakınır ve hemen yanındaki kapıdan hastanenin 1. kat koridoruna kaçar. Henry tekrar kaçtığı odaya girdiğinde(Emergency room)karnına birşey eklenmiş olan yeni bir çeşit yaratıkla karşılaşır ve onu öldürür. Uzun paltolu adam ise ortalıkta yoktur. Tekrar 1. kat koridoruna çıkar ve tam karşısında, soldaki kapıdan geçerek ofise (Office) girer. Çalışma masasının üzerindeki falçatayı(Paper-cutting knife) alır. Odanın sağ köşesindeki kapıdan geçerek resepsiyona(Reception) girer. Röntgen tablasının üzerinde bazı hasta fotoğrafları ve röntgenler olduğunu görür. Fotoğraflardan birisi Eileen’a aittir. Henry fotoğrafı alıp sırtını röntgen tablasına dayar ve üzgün bir şekilde Eileen’ın fotoğrafına bakar.

Henry: Eileen… Hala yaşıyor musun?
Henry: Eileen…

Daha sonra karşısındaki çalışma masasının üzerinde bir not olduğunu görür:

Not 27: Hemşire’nin Notu (NURSE’S MEMO)

“Eileen Galvin’in hastane odasının anahtarını kaybettim.
Ciddi yaraları olan bir hastaydı.
Merak ediyorum acaba anahtarı hastanenin diğer odalarından birisinde mi bıraktım? Umarım yanılıyorumdur…”

Bu notu okuduktan sonra, odaya ilk girdiği kapının yanındaki panoda başka bir not dikkatini çeker. Henry, bu notu okuduğunda Eileen’in isminin eksik bir biçimde ve birkaç farklı şekilde yazılmış olduğunu görür

Eknot 30

“Eile… Galvin…
E…en Galvin…
…ileen Galvin…
Eilee… Galvin…
Eil…en Gal…
…een …lvin
E…n Galvin…
Eileen Ga…in
Eileen Gal…n
Eileen …vin”

Daha sonra odanın sonundaki kapıdan tekrar koridora çıkar. Koridorda biraz ilerleyip solundaki kapıdan geçerek tuvalete (Washroom) girdiğinde yine bir delikle karşılaşır. (Buradaki delikle sonradan işimiz olacak.) Henry tekrar koridora çıkar ve koridorun sonuna doğru ilerlemeye devam eder. Koridorun sonuna doğru ilerlerken yerde bir kadın çantası görür ve onu alır. (Eileen’s bag)

Henry: Bir kadın çantasının burada ne işi olabilir?
Henry: Eileen’e ait olmalı…

Henry hemen solundaki doktorların odasına (Doctor’s lounge) girer ve çalışma masasının üzerinde bir bebeğin sağlık kartı olduğunu görür.(Ne yazık ki ne yazdığını okumuyor)Tekrar koridora geri döner ve koridorun sonundaki asansöre doğru gider. Asansörün kontrol panelinin bozuk olduğunu görür. Hemen sol tarafındaki kapıdan geçerek merdivenlere gider. Merivenlerden yukarı çıkarak hastanenin 2. kat koridoruna ulaşır. Koridorda garip bir biçimde başıboş haraket eden tekerlekli sandalyeler olduğunu görür.

(2.katta toplam 22 oda var ve yerleri her oynayışta değişiyor. O yüzden siz oynarken odalar farklı yerlerde bulunabilir. Ben sadece gitmeniz gereken yerleri yazacağım ama oynarken diğer odalara da uğramanızı tavsiye ederim. Psikopatlıkta sınır tanımıyorlar. Ayrıca odalardan birinde 4 numaralı golf sopası (4-Iron golf club) var. Haberiniz olsun.)

Henry soldan 2. odadan içeri girer ve ağzında bir anahtar tutan bir yılan heykeliyle karşılaşır. Heykelin ağzındaki bir hastane odasına ait olan anahtarı (Hospital Room Key) alır. Birden üzerine bir kafes düşer. Kafesin kapısını heykelin ağzından aldığı anahtarla açar ve odadan çıkıp tekrar 2.kat koridoruna gider. Sağdan 7. odanın kapısını heykelin ağzından aldığı anahtarla açar. İçeride hasta yatağında yatmakta olan Eileen’la karşılaşır. Eileen’in birçok yerinde bandaj vardır(Walter’ın elinden iyi kurtulmuş.). Sırtına kazınmış olan numara ise belli belirsiz hala sırtındadır. Eileen yavaşça kendine gelir. Korku içinde etrafına bakınır. Sonra Henry’i görür ve çığlık atmaya başlar:

Eileen: Aaaaaaah !

Henry Eileen’i tutarak sakinleştirmeye çalışır.

Henry: Eileen ! Eileen ! Sakin ol…

Henry Eileen’i bırakır ve bir süre sakinleşmesini bekler. Eileen biraz sakinleştikten sonra yüzünü Henry’e döner ve konuşmaya başlar:

Eileen: Sen… Sen yan dairedeki Henry’sin…
Eileen: …Burada ne yapıyorsun?

Henry ellerini kaldırıp yavaşça başını sallayarak cevap verir:

Henry: Nereden… Nereden başlayacağımı bilemiyorum…
Henry: Odamda garip bir delik belirdi…
Henry: İnsanların öldürülüşünü gördüm… Tüm bunlar garip “diğer dünya(boyut)”larda oldu…
Henry: Sana da saldırıldığını gördüm…

Eileen şüpheli ve biraz da sinirli bir şekilde Henry’e bakar ve konuşmaya başlar:

Eileen: Sen neyden bahsediyorsun? Buna inanmalı mıyım?

Henry sesini yükselterek Eileen’a çıkışır:

Henry: Ama bu doğru… Ve seninle birlikte bir çocuk daha vardı…

Eileen bir süre bekledikten sonra sakin ve düşünceli bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:

Eileen: Evet… Şimdi hatırlıyorum.
Eileen: Bir arkadaşımın partisine gitmeye hazırlanıyordum.
Eileen: O çocuk beni korudu. O “paltolu adam”dan…
Eileen: Sana inanmadığım için üzgünüm…
Eileen: Sanırım bende bir gariplik var…
Eileen: Çok korkuyorum…Eileen: Bu arada… Burası neresi?
Henry: Ben de bilmiyorum…
Henry: Ancak şunu biliyorum ki eğer burada ölürsen…
Henry: Gerçek dünyada da ölüyorsun.
Henry: Her neyse, buradan tek çıkış o delikten içeri girmek…

Eileen elini Henry’e doğru uzatır.

Eileen: Peki, peki… Beni de yanına al…

Henry, Eileen’in elinden tutarak ayağa kalkmasına yardım eder. Sonra Eileen ile odadan çıkıp tekrar 2. kat koridoruna gider. Koridordaki tekerlekli sandalyeler ortalıkta değildir.

Eileen: Bu bir kâbus… Gerçek olamaz…

(Eileen arasıra durduk yerde 1–2 cümlelik birşeyler söylüyor. Bunları maviyle belirttim. Eileen bunları yazdığım bölümlerde söylüyor ancak söylediği mekânlar değişebiliyor. O yüzden siz oynarken farklı bir yerde karşılaşırsanız şaşırmayın.)

Tekrar koridorun başına (güney) giderler ve Henry asansör panelindeki düğmeye basarak asansörü çağırır. Böylece 1.kattaki sıkışmış olan asansör kapısı artık açılmıştır.

Eileen: Bana yardım eden o çocuk… Acaba iyi midir?

Asansörün hemen sağ tarafındaki kapıdan geçerek tekrar merdivenlerle 1. kat koridoruna inerler.(Asansöre girmenizi pek tavsiye etmem.) Bu koridordaki yaratıkları hallettikten sonra koridorun ortasında, sağ taraftaki kapıdan geçerek tuvalete(Washroom) girerler. Henry Eileen’in elinden tutarak buradaki delikten içeri girer ve tekrar kendi dairesindeki yatağında kendine gelir.

Henry: Eileen… Gitmiş…

Henry yatak odasının ortasına gelince oturma odasından bir gürültü gelir. Oturma odasına geçtiğinde tavandaki havalandırma pervanesinin sehpanın üzerine düşmüş olduğunu görür. Odadaki hava ağırlaşmıştır ve daha boğucu bir hal almıştır. Dış kapının altında bir zarf olduğunu görür. Zarfı açınca içerisinde bir not ve küçük bir anahtar(Small key) olduğunu görür. Henry zarftan çıkan anahtarı alır ve zarftaki notu okumaya başlar:

Not 28: Kırmızı Günlük – 20 Temmuz (RED DIARY – July 20)

“Bu dünyayı sen de gördün…
Bu korkunç kâbusu.
Ama eğer içine çekilirsen bu sadece bir kâbus değil. Orada kaybolma. Eğer çekilirsen öldürülürsün.
Ama hala umut var.
Belki bu ufak anahtar sana yardımcı olur
Eğer üzerine plaka yerleştirilmiş bir kapı görürsen kapının diğer tarafına bak.
Sonra aşağıya gitmeye devam et. Onun en derin kısımlarına.
Sonrada en büyük gerçeği bul.”

Henry notu okuduktan sonra tekrar oturma odasına döner. Odaya dikkatlice baktığında kitaplığın arkasında daha başka yeni notlar olduğunu görür:

Not 29: Kırmızı Günlük – 11 Haziran (RED DIARY – June 11)

“Walter Sullivan kendini öldürdü.Kendi hücresinde boynuna sapladığı kaşık sebebiyle kan kaybından öldü. Cesedi, kendi kasabası olan Silent Hill’in dışındaki bir mezarlıkta, isimsiz bir mezara gömüldü. Bu olaydan sonra adı tüm dünyada ünlendi ve görünüşe göre cinayet serisi yirmibirin onuncusunda bitti.
Ama üç yıl sonra üzerine “12/21” kazınmış bir ceset buldular.
Ceset altı aylıktı.
Yani bu kişi Sullivan öldükten iki buçuk yıl sonra öldürülmüştü.
Tıpkı Sullivan’ın işi gibiydi.
Bir şey hariç.
On kurbanının da kalpleri sökülmüş ve göğüslerindeki yaralar ustaca dikilmişti.
Diğer yandan bu kurbanın kalbi hala duruyordu.
Polis bunun kopya olduğunu düşündü ve bu olasığa yöneldi.
Ama herhangi bir ilerleme kaydedemediler ve ardından 13 numaralı kurban bulundu.
Bu cesedin de kalbi yerinde duruyordu.
Polis hala şüpheli bulamamıştı.
Benim iyi bir hipotezim var.
Birçok insan orijinal cinayetlerin detaylarını biliyor ve Sullivan’ı kopyalıyor olabilir.
Öncelikle Silent Hill’e gideceğim.
O güzel gölün yakınındaki mezarlığa.
Belki orada bir yanıt bulabilirim.

11 Haziran”

Not 30: Kırmızı Günlük – 14 Haziran (RED DIARY – June 14)

“Bugün hava bir garip.
Erken gelen fırtınayı atlattığımı düşünsem bile ağır bir sis herşeyi kapladı.
Bunun iyi yanı, benim yaptığım bu işte yakalanma olasılığımı ortadan kaldırıyor.
Polis hala bunun kopya cinayet olduğu konusunda inat ediyor. O yüzden olayların burayla bağlantısı olmayabileceğini de düşündüm.
Ama yanılıyordum.
Daha erken gelmeliydim.
Mezarlık ne yazık ki çok kötü bir durumda.
Fırtına deniz seviyesini yükseltmiş olsa gerek. Her neyse işte bu şekilde Walter Sullivan’ın mezarını buldum.

(Günlük bu noktada çok zarar görmüş ve okuyamıyorum)

Hala şoktayım…
Mezarda hiçbir ceset yok…
Ve tabutun üstüne “11/21” numarası kazınmış…

14 Haziran”

Not 31: Kırmızı Günlük – ??/?? (RED DIARY – ??/??)

“Odayı terk edeli ne kadar oldu? Günler veya saatler olabilir, bilemiyorum…
Ama bu arada “14/21” cesedi buldular.
Halüsinasyonlar görüyorum.
Sanırım aklımı kaçırıyorum.

(Tarih yok.)”

Henry, tekrar malzeme odasına giderek buradaki delikten içeri girer. Kendisini hastanedeki tuvalette yerde otururken bulur. Eileen Henry’i tekrar gördüğüne sevinmiş bir şekilde koşarak yanına gelir.Eileen: Henry !!!
Henry: Sen bunca zamandır burada mıydın?

Eileen telaşlı bir şekilde hızlı hızlı konuşmaya başlar:

Eileen: Evet! Ve delik falan da görmedim, sen… sen bir anda yok oldun.
Eileen: Burada tek başıma kalamam! Lanetlenirim, biliyorum…
Eileen: Ben ne yapacağım… ?

Henry kollarını kavuşturarak konuşmaya başlar:

Henry: Seni kurtarmanın bir yolunu biliyor olabilirim…
Henry: Joseph adında birini tanıyor musun?

Eileen düşünceli bir şekilde bir müddet bekledikten sonra konuşmaya başlar:

Eileen: Evet, senin dairende senden önce yaşayan kişiydi.
Eileen: Gazeteci gibi bir şeydi sanırım…
Eileen: Sen taşınmadan 6 ay önce ortadan kayboldu…
Eileen: Ve son zamanlarında…
Eileen: Çok garip davranıyordu…
Henry: Evet, bir araştırma yapıyormuş…
Henry: Bir tarikat ve Walter Sullivan isimli biriyle ilgili…
Henry: Ondan bir mektup aldım.
Henry: Bana… O’nun en derinine inmemi söyledi…
Henry: Ve en büyük gerçeğe bakmamı…
Henry: Hadi bunu yapalım. Orada birşeyler olmalı…
Eileen: Peki, tamam… Tek şansım sensin…
Eileen: Seninle geleceğim…

Henry tekrar Eileen ile birlikte1.kat koridoruna çıkar.

Eileen: Buna nasıl bulaştım…?

Koridorun sonundaki asansör boşluğunun karşısındaki kapıyı zarfın içinde bulduğu küçük anahtar yardımıyla açar.

Eileen: Şu paltolu adam… O’nun hakkındaki bazı şeyler yanlış.

Karşılarına çıkan yaratıkları öldürüp merdivenlerden aşağıya doğru inerler. Merdivenlerin sonundaki kapının üzerinde yine o garip sembolü görürler(Halo of the Sun) Kapının hemen solundaki duvarın üzerinde kırmızı bir yazı vardır:

Eknot 30

“Her aşağı inişte…”

Eileen: Aşağısı? Neresi olabilir?

Kapıyı açınca aşağıya doğru inen sisli bir yolla karşılaşırlar. Etrafta asılı insan cesetleri vardır.

Eileen: Burası neresi böyle?

Henry ve Eileen aşağı doğru giden sarmal yoldan ilerlemeye başlarlar. Yolun sonundaki kapının üzerinde yine aynı amblem vardır(Halo of the Sun).

(Bundan sonraki her bölümün sonunda, üzerinde Halo of the Sun işareti olan kapılardan geçerek aşağı, diğer bölümlere gidiyoruz [Eknot 30]. Dolayısıyla her bölümde bu kapıları bulmamız gerekiyor. Ta ki en aşağıya, son bölüme ulaşıncaya kadar)Bu kapıdan geçtiklerinde kendilerini garip bir biçimde tekrar South Ashfield metro istasyonunun bir bölümünde bulurlar.

South Ashfield Metro İstasyonuna Dönüş (Subway world–2):

Eileen: Acaba Joseph gerçekten hayatta mı?

Henry Eileen ile birlikte metro istasyonunda, tuvaletlerin olduğu yere kadar ilerler. Henry kadınlar tuvaletine girer ve buradaki delikten geçerek tekrar dairesindeki yatağında kendine gelir. Oturma odasına geçince pencerelerin garip bir şekilde açılıp kapandığını görür. Pencerenin altına bir kutsal mum yakıp koyar ve pencereler tekrar normal haline geri döner.

(Hastane bölümünden sonra 302’de garip değişikler olmaya başlıyor. Dairede şeytani güçler ortaya çıkmaya başlar. 302’deki şeytani güçlerin oluşturduğu gariplikler değişik biçimlerde ve sırayla meydana geliyor[Pencerelerin açılıp kapanması, duvar saatinin deli gibi dönmeye başlaması, televizyonun çalışması ve arasıra Walter’ı göstermesi vb…] Evdeki bu şeytani güçleri kovmak için kutsal mum veya aziz madalyonunu kullanabilirsiniz. [Not 32])

Dış kapının altına baktığında bir zarfla yeni bir kırmızı not olduğunu görür:

Not 32: Kırmızı Günlük – 25 Temmuz (RED DIARY – July 25)

“Kurban hayaletlerine karşı son derece etkili iki eşya buldum…
Kutsal Mum ve Aziz Madalyonu…
Sadece diğer dünyadaki kurban hayaletlerine karşı değil, aynı zamanda onların odamı işgal etmelerini de engelliyor. Sadece mumu geldikleri yerin yakınında yak ve kutsal güç aktiflensin.
Aziz madalyonunu taktığında kutsal olmayan enerjiyi uzaklaştırıyor gibi görünüyor.
Biraz umut kazanmaya başladım.

25 Temmuz”

Zarfın içerisinden ise oyuncak bir anahtar(Toy key) ile mektup çıkar.

Not 33: Çocuk mektubu (KID’S LETTER)

“Anneciğim, sana bunu veyiyom, lütfen aytık uyan.
Oyuncak tyenimin içinde.”

Henry bunları aldıktan sonra dış kapının deliğinden karşı duvardaki el izlerine bakar. El izlerine bir tane daha eklenmiş olduğunu görür. Ancak bu en sondaki el izi net bir şekilde görünmemektedir(Ne de olsa Eileen henüz ölmedi.). Daha sonra oturma odasına döner ve sandıktan daha önceden de kullanmış olduğu Lynch Caddesi hattı jetonunu(Lynch Street line coin) alır(Bu jetonlara ileride ihtiyacımız olacak. O yüzden şimdiden alın). Tekrar malzeme odasına giderek buradaki delikten içeri girer ve kendisini tekrar metrodaki kadınlar tuvaletinde bulur. Henry Eileen ile birlikte kadınlar tuvaletinden dışarı çıkar ve Lynch Caddesi hattı turnikelerine(Turnstile) doğru ilerlerler. Turnikelere geldiklerinde, yerde uzun saç tutamları olduğunu görürler. Bu saç tutamlarını takip ettiklerinde King Caddesi hattı turnikelerinde yerde yatmakta olan Cynthia’nın hayaleti ile karşılaşırlar. Hayalet yavaşça başını kaldırır. Yerde sürünmeye başlar ve süzülerek turnikelerden geçer. Hayaletin uzun saçları tüm yüzünü kaplamaktadır. Garip ağlama sesleri eşliğinde ayağa kalkar ve Henry’e doğru ilerlemeye başlar. Henry Eileen ile birlikte Lynch Caddesi hattı turnikesine kaçar ve dairesindeki sandıktan almış olduğu jetonu kullanarak turnikeden geçer. Merdivenlerden aşağı metronun 2. zemin katına inerler.Karşılarına çıkan koridorun önce sol tarafına(batı) doğru ilerlerler. Biraz ilerledikten sonra tekrar sola dönerek bir ucu kapanmış, küçük bir pasaja girerler.

Eileen: Burası South Ashfield metro istasyonuna benziyor…

Henry buradaki köpek benzeri yaratıkları öldürdükten sonra pasajın ortasında, sandalyede oturan bir maketin kucağında duran kırbacı (Riding crop) alır. Sonra tekrar geldikleri yoldan geri dönerek bu sefer koridorun diğer ucundaki(doğu) merdivenlere giderler. Merdivenlerden aşağı inerek metro istasyonunun 3. zemin katındaki Lynch Caddesi hattı metro durağının doğu kanadına ulaşırlar. Merdivenlerin biraz ilerisinde(kuzey) üzerinde 1$ işareti olan bir otomat olduğunu görürler(Bununla daha sonra ilgileneceğiz). Henry, Eileen ile birlikte merdivenlerin hemen sol tarafındaki metro vagonun açık kapısından içeri girer ve vagondaki diğer kapıdan vagonlar arası boşluğa geçer. Güneye doğru ilerlerler ve sol taraftaki metro vagonun açık kapısından içeri girerler. Henry, bu vagondaki üzerinde 1000$ yazılı oyuncak kutusunu, oyuncak anahtar yardımıyla açar ve içerisinden çıkan kirli jetonu (Filthy coin) alır.

(Biraz geç bir açıklama ama oyunda elinizde ne yapacağınızı bilemediğiniz bir eşya varsa, 302’deki sandığın inventory bölümünde o eşyayı seçip altındaki Henry’nin yorumunu okuyabilirsiniz. Bu yorumlar çoğunlukla seçili eşyayı nerede kullanabileceğiniz hakkında ipuçları veriyor. Tıpkı bu aşamada inventoryden bu kirli jetonu incelediğinizde Henry’nin bu jetonu evdeki lavaboda yıkayabileceğini söylemesi gibi.)

Eileen: Burası bizim apartmanın yakınındaki metro istasyonuna benziyor.

Vagonun diğer kapısından(güney) diğer vagona onun diğer ucundaki kapıdan(güney) da başka bir vagona geçerler. Bu vagonun sonuna kadar ilerler ve burada sağa dönerek vagonlar arası boşluktan geçip başka bir vagona girerler. Tekrar sağa dönüp vagonun sonundaki kapıdan(kuzey) diğer vagona geçerler. Bu vagonun sonuna kadar (kuzey) ilerleyip sonundaki açık kapıdan sağa, vagonlar arası boşluğa geçerler. Sola dönüp ilerlemeye devam ederler(kuzey) ve sol taraftaki açık kapıdan başka bir vagona geçerler. Burada sağa dönüp vagonun sonundaki(kuzey) kapısından geçerek başka bir vagona ve bu vagonun sonundaki kapıdan da geçerek nihayet vagonlardan çıkarak, Lynch Caddesi hattı metro durağının diğer yakasına(batı) varırlar. Sola dönerek durağın sonundaki (güney) kapıya doğru koşarlar. Kapıdan içeri, Lynch caddesi hattı metro durağının bakım odasına girerler. Henry odadaki bir duvarın üzerinde bir delik olduğunu görür ve delikten içeri girer. Yine dairesindeki yatağında kendine gelir. Oturma odasına geçtiğinde bu sefer de saatin deli gibi döndüğünü görür. Saatin altına da bir kutsal mum yakıp koyar ve saat normale döner. Henry dış kapının altında yeni bir not olduğunu görür ve onu okur.

Not 34: Kırmızı Günlük – 17 Temmuz (RED DIARY – July 17)

“Walter hücrede kendini öldürdükten birkaç gün sonra apartmandaki birçok daire sakini uzun saçlı, paltolu bir adamı burada gördüğünü iddia ediyor.
207’den Richard Braintree adamın ağır bir şey taşıdığını ve 302’de bir şeyler yaptığını penceresinden görmüş. Apartman yöneticisi Sunderland de paltolu adamı 302’nin etrafında dolaşırken görmüş ve dairede birilerinin olduğunu doğrulamış.

17 Temmuz”

Henry daha sonra mutfağa giderek lavaboda oyuncak kutusunda bulduğu kirli parayı yıkar. Parayı incelediğinde üzerinde 1$ işareti olduğunu görür (1$ Coin). Malzeme odasına gidip delikten içeri girer ve tekrar kendini istasyonun bakım odasında bulur. Henry bu odadaki merdivenlerden aşağı inerken Eileen duraksar.Eileen: Kollarım bu haldeyken merdiveni kullanamam…

Henry Eileen’i burada bırakarak merdivenlerden aşağı, metronun 4. zemin katına iner. Karşısına çıkan, her yerinde kan lekesi olan koridorda hiçbir yere sapmadan dümdüz ilerler. Koridorun diğer ucundaki(doğu) merdivenlerden yukarı, istasyonun 3. zemin katındaki Lynch caddesi hattı metro durağının doğu kanadındaki bakım odasına çıkar. Buradaki kapıdan geçerek tekrar Lynch caddesi hattı metro durağının doğu kanadına ulaşır. Henry durağın diğer ucuna doğru ilerler (kuzey). Merdivenlerin biraz ilerisindeki üzerinde 1$ işareti olan otomatın başına gelir. Lavaboda yıkamış olduğu üzerinde 1$ işareti olan jetonu otomata atar ve otomattan anahtarlığında cinayet mahali yazan bir anahtar (Murder Scene Key) alır. Tekrar Lynch caddesi hattı metro durağının doğu kanadındaki bakım odasına geri döner. Merdivenlerden aşağı metro istasyonun 4. zemin katına iner. Kanlı koridordaki yol ayrımına geldiğinde bu sefer sola döner ve ilerlemeye devam eder. Koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı iner ve buradaki kapıdan geçerek King Caddesi hattı durağına gider. Henry biraz ilerleyip sağ tarafındaki metro vagonuna girer ve bu vagondaki 9 numaralı golf sopasını (9-Iron Golf Club) alır. Hemen önündeki vagonun kapısı açıktır ancak kapının önü duvarla kapalıdır. Metro treninin kondüktör bölümüne gittiğinde treni hareket ettiren kolun kayıp olduğu dikkatini çeker. Henry tekrar trenden dışarı çıkıp durağın sonundaki (batı) yürüyen merdivenlerden yukarı doğru çıkar. Duvardan çıkan garip yaratıkları geçtikten sonra önüne çıkan koridorun sonunda, sol taraftaki merdivenlerden yukarı çıkarak South Ashfield metro istasyonun 1. zemin katındaki King caddesi hattı turnikelerine çıkar. Henry Cynthia’nın öldürüldüğü gişenin önüne gelir. Cynthia’nın etrafa saçılmış eşyaları hala yerde durmaktadır. Eşyaların etrafı beyaz tebeşirle çizilmiştir. Henry yerdeki eşyaların arasından Cynthia’nın kullandığı abonman biletini (Cynthia’s Commuter Ticket) alır daha sonra anahtarlığında cinayet mahali yazan anahtar yardımıyla buradaki gişeye girer. Gişenin içi Cynthia’nın öldürüldüğündeki gibi kan izleri ile dolu ve dağanıktır. Yerdeki kan lekelerinin üzerindeki tren kolu(Train Handle) dikkatini çeker ve onu alır. Tekrar gişeden dışarı çıkar ve Cynthia’nın abonman biletini kullanarak buradaki turnikelerden geçer. Henry, tekrar Lynch caddesi hattı turnikelerine gider. Merdivenlerden aşağı metronun 2. zemin katına iner. Karşısına çıkan koridorda sağa döner ve koridorun doğusuna doğru ilerler. Buradaki merdivenlerden tekrar metro istasyonunun 3. zemin katındaki Lynch caddesi hattı durağının doğu kanadına ulaşır. Henry vagonlardan geçerek durağın diğer(batı) yakasına ulaşır.

(Buradaki vagonları tekrar anlatmıyorum zaten daha önce 2 defa anlattım.)

Henry, Eileen’in beklemekte olduğu güneydeki bakım odasına gider. Eileen’i yanına alır ve tekrar geldiği yoldan metro istasyonun 1. zemin katındaki turnikelerin olduğu yere kadar geri döner.

Eileen: Önceden Kuzey Ashfield’da yaşıyordum. Çocukken hep bu metroyu kullanırdım.

Lynch caddesi hattı jetonlarını kullanarak Lynch Caddesi hattı turnikelerinden çıkarlar ve sonra King Caddesi hattı turnikelerine doğru giderler. Yine Cynthia’nın biletini kullanarak King caddesi hattı turnikelerden geçerler ve merdivenlerden aşağı, metro istasyonun 2. zemin katına inerler. Buradaki yürüyen merdivenlerden aşağı inerek metronun 4. zemin katındaki King Caddesi hattı durağına giderler. Duraktaki metro trenine binerler. Henry, kondüktör bölümüne gider ve buradaki kontrol panelindeki eksik olan tren kolunu yerleştirir ve treni çalıştırır. Tren, bir vagon boyu haraket eder ve bir arka vagondaki daha önceden duvarla kapalı olan vagon kapısının önü açılır. Henry, Eileen ile birlikte önü açılan vagon kapısından dışarı, küçük bir koridora çıkar. Koridorun sonundaki kapının yanında duran itaat kılıcını (Sword of Obedience 3) alır ve Eileen ile birlikte buradaki kapıdan çıkar. Karşılarına başka bir koridor daha çıkar.Henry Eileen ile koridorda ilerlerken arkalarında uzun sarı saçlı, paltolu adam belirir. Adamın bir elinde demir bir boru bir elinde de bir silah vardır. Elindeki silahı Henry’e doğrultur. Henry, Eileen ile birlikte koridorun sonunda üzerinde garip bir sembol bulunan (Halo of the Sun) kapıdan geçerek kaçar(Eknot30). Yine kendilerini aşağı doğru inen sisli sarmal bir yolda bulurlar. Etrafta garip maketler ve insan cesetleri vardır.

Eileen: Çok korkunç…

Yolun sonunda üzerinde Halo of the Sun sembolü olan başka bir kapıdan geçerler ve kendilerini Umut Evi yakınlarındaki mezarlıkta bulurlar.

Silent Hill Yakınlarındaki Ormanlık Alana Dönüş(Forest World-2):

Henry üzerinde kırmızı yazıların yazılı olduğu ve daha önceden okuyamadığı mezartaşlarının yanından geçerken Eileen duraksar…

Eileen: Bu yazıları okuyabiliyorum…
Eileen: Birçeşit günlük gibi…
Eileen: Şöyle yazıyor…

Eknot 31

“Bob’la biylikte oyun oynadık. Eğlenceliydi, ama çok uzaklaştık ve “O” çok kızdı.

2 Ekim”

“Bob’la yine oyun oynadık. Bu sefey daha uzağa giddik. Büyük biy kaya vaydı. Geyçekten çok güzeldi. Sonya “O” beni dödü.

3 Ekim”

Henry, mezarlığın bir köşesinde yanmakta olan ve üzerinde “Kutsal Ateş” yazan meşaleyi görür. Yanmakta olan meşalenin hemen yan tarafında, yerde başka bir meşale daha vardır.(Torch) Onu yerden alır ve ateşe tutarak yakar. Tam bu sırada mezarlığın girişindeki kapı açılır ve uzun sarı saçlı, paltolu adam elindeki silah ve boru ile Henry ve Eileen’e saldırır. Henry, Eileen ile birlikte mezarlığın giriş kapısından çıkarak ormanlık bölgeye doğru kaçar.

Eileen: Burası… Silent Hill ormanı olabilir mi …?

Ormandaki patikada ilerlerken bir kuyu ile karşılaşırlar. Henry, kuyunun içini daha iyi görebilmek için elindeki meşaleyi kuyuya tutar ve kuyuda gizlenmiş tahtadan yapılmış, yanık bir maket kafası bulur.(Doll’s head)(Not 36,35)

(İsterseniz mezarlığın hemen girişindeki delik yardımıyla 302’ye geri dönüp, malzeme odasındaki benzin bidonundaki benzini meşaleye dökerek meşalenin daha uzun süre yanmasını sağlayabilirsiniz.)

Eileen: Bu ormanda biryerde Umut Evi isminde bir yetimhane olduğundan oldukça eminim.

Sonra Henry, Eileen ile birlikte Umut Evi’nin bahçesine gelinceye kadar ormandaki patikalarda ilerlemeye devam eder. Bahçeye gelince Umut Evi’nin yanıp tamamıyla yıkılmış olduğunu görürler. Henry, Umut Evi’nin bahçesini araştırırken bazı kayaların üzerinde kırmızı renkli, okuyamadığı yazılar olduğunu görür. Kayaların yanına gelirler ve yine Eileen yazıları okumaya başlar:Eknot 32

“Bob Gitti. Kimse bana neley olduğunu söylemiyoy. Bahse giyeyim “O” yaptı-Andyew!

15 Ekim”

“İyi okumama yamen yayın silindiy hapishanenin hücyesinde kalmak zoyundayım. Eğey tanyı mutlu olacaksa kalacağım. “O” oyayı çok ziyayet ediyoy olmasına yağmen gayet iyi.

18 Ekim”

“Yine Ashfield’a gittim. 4. kez. Geçen sefey annemi göyemedim. O şehiy çok koykunç ve annemin olduğu apaytmanda koykunç biy adam vay. Eğey Kutsal Anne için 21 Ayin’i okuyabiliysem annemle biylikte olabiliyim.

17 Mart”

(Eğer Eileen’in sağlık durumu kötüyse yazılanların tamamını okuyabiliyor. Hem de küçük bir çocuk şivesiyle.)

Eileen yazıları okuduktan sonra Henry bahçeyi incelemeye devam eder ve yanmış olan Umut Evi’nin enkazının hemen önünde, yerde bir not bulur:

Not 35: Jasper’ın Yanık Notu (JASPER’S BURNED MEMO)

“Burada birşey var ama hiçbir şey yok
Kuyudan gelen bir şey hissediyorum.
Bir şey eksik.
Aaaaaaaaaaaaaaaaaahhhh!!!!!
Başlıyor!!

Jasper”

Umut Evi’nin enkazına baktığında ise tekerlekli sandalyede oturan, kolları, bacakları ve kafası olmayan bir insan gövdesi maketi olduğunu görür. Henry, maketin yanına gelip onu incelediğinde, üzerine bir şeyler kazınmış olduğunu görür:

Not 36: Tekerlekli Sandalyeli Maketteki Metin (WHEELCHAIR DOLL TEXT)

“Vücudum yok olmuş olsa bile
Buradan geçmene izin vermeyeceğim.

“Bilginin Alıcısı(Receiver of Wisdom)”nı hazırlamak için…
Vücudumu beş parçaya böldüm ve karanlığın içine sakladım.
Vücudum tekrar birleştiğinde aşağıya giden geçit açılacak.

Eğer Bilginin Alıcısı sensen, sözlerimi anlayacaksın.

Tören başladı…”

Ve kuyuda bulduğu kafa maketini buradaki gövde maketine yerleştirir. Henry, enkazın karşısına doğru baktığında çocuk demirlerinin üzerinde bir zincir (Chain) olduğunu fark eder ve onu alır. Daha sonra Eileen ile birlikte bahçenin kuzey batısındaki kapıdan geçerek ormanlık alanın başka bir bölümüne gider. Buradaki patikada ilerlerlerken yine bir kuyu ile karşılaşırlar. Henry, elindeki yanan meşaleyi kuyuya tuttuğunda kuyunun içerisine bir sağ ayak maketi saklanmış olduğunu görür ve onu alır(Doll’s right leg)(Not 35, 36).(Eğer meşaleniz söndüyse endişelenmeyin. Biraz ilerideki madeni geçince yanan bir meşale bulacaksınız. Onunla elinizdeki meşaleyi yeniden yakabilirsiniz.)

Sonra ilerlemeye devam ederek patikanın sonundaki kapıdan geçerler ve kendilerini bir madende bulurlar. İçeride eski makinalar, uzun borular ve demir direkler vardır.

Henry: Bunlarla ne yapıyorlardı…? Tüm bunların tarikatla ilişkili mi…?

Henry madeni araştırırken yerde sap kısmında “ümitsizlik” yazan bir kazma bulur(Pickaxe of Despair). Sonra Eileen ile birlikte madenin diğer kapısından çıkarlar. Kendilerini Toluca gölüne kıyısı olan açık bir arazide bulurlar. Henry, biraz ilerleyince apartmanda gördüğü sarı saçlı küçük çocuğu buradaki bir anıtın başında dururken görür. Henry, küçük çocuğa doğru yaklaşır ve onunla konuşmaya başlar:

Henry: Sen… Sen Walter Sullivan mısın ?

Çocuk ürkek bir şekilde anıtın arkasına saklanır ve bir süre sonra konuşmaya başlar:

Küçük Walter: Heykes beni bu isimle çağıyıy ama aslında benim biy ismim yok…
Küçük Walter: Biy evim de…
Henry: Peki ya bir annen ya da baban?
Küçük Walter: Vay. Ama onlayı hiç tanımadım…
Küçük Walter: Ben doğduktan sonra South Ashfield’i teyketmişley.
Küçük Walter: Ama yakında annemi göyebileceğim.
Henry: Şimdi nerede olduğunu biliyor musun?
Küçük Walter: Evet… Tabi ki… Doğduğum yeyde…
Küçük Walter: Biçok kişi beni duyduymaya çalıştı ama şimdi heyşey yoluna giydi…
Küçük Walter: Kutsal kitaplayda onunla olacağım yazıyoy…
Küçük Walter: Acele etmeliyim… Annem bekliyoy…

Ve küçük Walter koşarak uzaklaşır.

Henry, küçük çocuğun başında beklediği anıtı incelediğinde, anıtın üzerinde vücudunun üst kısmı kopmuş küçük bir tanrıça veya bir aziz heykeli gibi birşey olduğunu ve heykelin elinde, üzerinde Halo of the Sun amblemi olan bir madalyon (Crested medallion) olduğunu görür. Madalyonu alır ve göle komşu olan bu araziyi incelemeye devam eder. Burada da bazı kayaların ve levhaların üzerinde okuyamadığı kırmızı yazıların olduğunu görür ve yine Eileen bunları okumaya başlar:

Eknot 33

“Hücyemden sadece pazay günleyi çıkıyom.
Daha sonya gidip “Kitap”ı okuyoyum.
Bugün çok güzel okudum!
Eğey Kutsal Anne’nin inişi için geyekli olan 21 Ayin’i güzel okumaya devam edeysem, Annemi göyebilecem.
Bunu bana o “önemli teyze” söledi.
Ama yayın yine hücyeme döncem.

21 Ekim”

“Ashfield’da biy tyen ya da onun gibi bişele gitmeliyim.
Heykes Ashfield’ın çok koykunç biy yey olduğunu sölüyo ama ben annemi göymei çok istiyoyum.28 Ekim”

“Yine Ashfield’a gittim.
Yine annemi bulamadım.
Tyendeki bazı kötü kızlay bana kötü şeyley söledi ve ben çok koyktum.
“O” yine beni dövdü.

10 Şubat”

Daha sonra Henry, Eileen ile birlikte geldiği yoldan Umut Evi’nin enkazının olduğu yere geri gider. Henry, enkazdaki gövde maketine, bulduğu sağ ayak maketini yerleştirir. Sonra Eileen ile birlikte bahçenin kuzeydoğusundaki kapının önüne giderler. Henry, Eileen ile birlikte tam kapıdan çıkmak üzereyken kapının yanındaki bir not dikkatini çeker:

Eknot 34

“Dışarısı tehlikelerle dolu. Eğer büyüklerin onayı olmadan dışarı çıkarsanız Efendimiz çok üzülür.”

Henry, Eileen ile birlikte kapıdan dışarı çıkar. Karşılarına çıkan ormanlık bölgedeki patikada ilerler ve patikanın sonundaki kapıdan geçerek başka bir ormanlık bölgeye geçerler. Bu ormanlık bölgedeki patikada ilerlerlerken yine bir kuyu ile karşılaşırlar. Henry, elindeki yanan meşaleyi tekrar kuyuya tutar ve bu sefer de kuyuya gizlenmiş bir sol kol maketi bulur(Doll’s left arm).

(Eğer meşaleniz söndüyse biraz ileride, eski kayaların olduğu yerde yanan bir meşale bulabilirsiniz.)

Daha sonra patikanın sonundaki kapıdan geçerek büyük kayaların olduğu yere gelirler
(Jasper’la ilk karşılaştığımız yer). Kayaların arasında alevler içerisinde yanmakta olan Jasper’ın hayaleti ile karşılaşırlar. Jasper’ın elinde ölürken tuttuğu şamdan vardır. Henry, Eileen ile birlikte buradaki diğer demir kapıdan geçerek başka bir ormanlık alana kaçar.

Eileen: Fakültedeyken arkeoloji çalışmıştım ama…

Patikada ilerlerlerken Henry, daha önceden de görmüş olduğu gibi Jasper’ın arabasının terkedilmiş bir şekilde patikanın yanında durmakta olduğunu görür. Patikanın diğer tarafındaki bir ağaç kökünün üzerinde ise yine okuyamadığı kırmızı renkli yazılar vardır. Eileen yazılanları okumaya başlar:

Eknot 35

“O” bana ne isteysem yazabileceğimi söledi.
Nasıl olsa kimse onlayı göyemiycekmiş.
Yazmayı seviyoyum. Öyetmenim bana nasıl olduğunu gösteymişti.

1 Ekim

Daha sonra patikanın sonundaki kapıdan geçerek fabrikaya girerler. Fabrikada ilerlemeye devam edip fabrikanın en sonundaki kapıdan çıkarak yine başka bir ormanlık alana giderler. Henry buradaki kutsal ateşle sönene meşalesini tekrar yakar ve patikanın sonundaki kapıdan geçerek tekrar başka bir ormanlık alana gider. Buradaki kuyuyu meşalesi ile aydınlattığında, kuyuda bir sağ kol maketi(Doll’s right arm) bulur ve onu alır. Yine buradaki bazı kayaların ve ağaç kökünün üzerinde okuyamadığı kırmızı yazılar vardır ve yine Eileen bu yazıları okumaya başlar:Eknot 36

“Yanağım hala acıyo.
Ondan nefyet ediyom.

4 Ekim”

“Yine dayak yedim.
Yanlış hiç bişe yapmadım.
Ölmüş olmasını dileydim.

5 Ekim”

“Yayın küçük kilisede Kitap’ı okucam.
Eğey güzel okuyamassam sonum John gibi olacak.
Çok koykuyoyum.

6 Ekim”

Eileen yazıları okuduktan sonra birlikte, geldikleri yoldan Umut Evi’nin bahçesine geri dönerler. Henry, enkazdaki gövde maketine, bulduğu sağ ve sol kol maketlerini yerleştirir. Sonra Eileen ile birlikte bahçenin güney doğusundaki kapıdan geçerek başka bir ormanlık alana gider. Karşılarına çıkan patikada ilerler ve patikanın sonundaki kapıdan geçerek ormanlık alanın başka bir bölümüne geçerler. Buradaki patikada ilerlerlerken yine uzun sarı saçlı, paltolu adam ortaya çıkar. Henry Eileen ile birlikte patikanın sonundaki kapıdan geçerek ürkütücü bir ağacın olduğu yere kaçarlar (Hani şu ilk bölümde kökünün altında anahtar bulduğumuz ağaç). Ağacın üzerinde yine Henry’nin okuyamadığı yazılar vardır. Yine Eileen yazılanları okumaya başlar:

Eknot 37

“En sonunda dışayı çıktım.
John hala hücyede.
Umayım yayın güzel okuyabiliyim.

13 Ekim”

Sonra Henry Eileen ile birlikte patikanın sonundaki kapıdan geçerek başka bir ormanlık bölgeye gider. Yine etraftaki kayalarda ve ağaç gövdelerinde Henry’nin okuyamadığı yazılar vardır ve yine Eileen yazılanları okumaya başlar:

Eknot 38

“Bugün iyi okudum.
Çok mutluydum.
Ama Kutsal Anne’nin inişi için geyekli olan 21 Ayin zordu.

14 Ekim”

“Bugün bazı önemli kişley geldi.
Onlaydan biyi Dahlia isimli biy teyze…

16 Ekim”

“Önemli teyze bana annemin Ashfield’da uyuduğunu söledi.
Benimde biy annem vay! Geyçekten çok mutluyum!
Onu göymek istiyoyum. Ashfield neyedediyki acaba? 17 Ekim”

Henry bu ormanlık alanı incelerken burada bir kutsal meşale ve onun biraz yakınında başka bir kuyu olduğunu görür. Elindeki yanan meşaleyi kuyuya tuttuğunda kuyunun içerisinde bir sol ayak maketi saklanmış olduğunu görür (Doll’s left leg). Henry, maketin bu parçasını da aldıktan sonra Eileen ile birlikte geldiği yoldan Umut Evi’nin bahçesine geri döner. Henry, enkazdaki gövde maketine eksik son parça olan sol ayak maketini de yerleştirir. Henry tüm parçalarını bulduğu bu maketin bir rahibe benzediğini görür(George Rosten?). Rahip maketi başını kaldırır, yavaş yavaş eliyle tekerlekleri hareket ettirerek, geriye doğru gider. Bunu birkaç kez daha tekrarladıktan sonra en sonunda oturduğu tekerlekli sandalye ile birlikte geriye, enkazdan aşağı doğru düşer. Henry, rahip maketinin önceden durduğu yere baktığında Umut Evi’nin bodrumuna doğru inen bir merdiven olduğunu görür. Merdivenlerden aşağı bodrum katına indiğinde, duvarında kırmızı renkli Halo of the Sun amblemi olan ve küçük bir mabete benzeyen bir kilise odası ile karşılaşır. Amblemin hemen önündeki masanın üzerinde ise bir kitap durmaktadır:

Not 37: Kutsal Anne’nin İnişi–21 Ayin (DESCENT OF THE HOLY MOTHER-THE 21 SACRAMENTS)

“ Kutsal Anne’nin İnişi – 21 Ayin

İlk İşaret

Ve Tanrı konuştu,
Zaman dolduğunda, dünyayı öfkemle temizle.
Beyaz yağı, Siyah kupayı ve on günahkârın kanını topla.
“Kutsal Cennet’e Kabul” törenine hazırlan.

İkinci İşaret

Ve Tanrı konuştu,
10 günahkârın kanı ve beyaz yağı sun.
Sonrasında vücudun bağlarından kurtul ve Cennetin Gücü’nü kazan.
“Karanlık” ve “Boşluk”dan “Hüzün”ü getir.
Ve onları “Umutsuzluk”la birbirine bağla, “Bilgiyi Alan” için.

Üçüncü İşaret

Ve Tanrı konuştu,
Günah’ın “Baştan Çıkaran”ı ile “Kaynak”a geri dön.
Şeytanın “Gözetleyen” gözleri altında, şekilsiz “Kaos” içinde tek başına dolaş.
Ancak o zaman bu Dört Kefaret(Günahlar için ödenen bedel) düzgün bir sıra oluşturur.

Son İşaret

Ve Tanrı konuştu,
Onların etinden de ayır,
O, “Yeniden Doğan Anne” ve O, “Bilgiyi Alan”.
Eğer bunlar yapılırsa, 21 Ayin’in gizemiyle, Anne tekrar doğacak ve Günah Uygarlığı günahlarından arınacak.”

Masanın sağındaki ve solundaki sunakları incelediğinde, birisinde ağır bir şişe birisinde de ince bir şişe izi olduğunu görür(Beyaz yağ ve günahkâr kanı). Henry masanın hemen yanındaki kapıyı incelediğinde kapının kilitli olduğunu ve üzerinde bir madalyon yuvası olduğunu görür. Madalyon yuvasına madenin yakınlarındaki anıtta bulduğu, üzerinde Halo of the Sun amblemi olan madalyonu yerleştirir ve kapı açılır. Kapıdan geçtiklerinde kendilerini tekrar aşağı doğru inen sisli sarmal bir yolda bulurlar.Eileen: Bu bir çeşit cehennem olmalı…

Henry, Eileen ile birlikte aşağıya doğru ilerler. Yolun sonundaki kapıdan geçince kendilerini garip bir asansör kabinin olduğu, daire şeklindeki dar bir odada bulurlar. Asansör kabinine binerler ve kabin aşağı doğru hareket etmeye başlar. Kabin en alt kata ulaşınca kapısı açılır ve kendilerini küçük çocukların kapatıldığı hapishanenin çatı katındaki büyük su deposunun yanında bulurlar.

Çocuk Hapishanesine Dönüş(Waterprison world–2):

Ve yine uzun sarı saçlı, paltolu adam ile karşılaşırlar(Bu sefer çifte tabanca çalışıyor ona göre). Hemen karşılarındaki kapıdan geçerek hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma kaçarlar. Notta da söylendiği gibi Henry’nin gerçeğe ulaşması için hep aşağı inmesi gerekmektedir (Not 28). Onlar da öyle yapar ve hapishanenin 1. katına kadar inip hapishanenin içerisine girerler.

Eileen: Burası o kadar berbat ve nemli ki…

Ancak hapishanenin bodrum katlarına inilmesini sağlayan sarmal koridorun kapısının arka taraftan kilitli olduğunu görürler. Bunun üzerine tekrar hapishanenin dış cephesindeki platform yardımıyla 3. kata çıkarlar ve buradaki kapıdan geçerek tekrar hapishanenin içerisine girerler.

Eileen: Burası… Silent Hill’deki tarikatın… Tüm o çocukları kapattıkları yer olabilir mi?

Bu kattaki üzerinde kan lekesi bulunan yatağa sahip hücreyi bulurlar ve bu hücreye girerler.

(Bodrum katlarına inebilmek için bu hücrenin konumunu önceden ayarlamıştık. Tekrar birşey yapmamıza gerek yok. Ayrıca eğer isterseniz delikten atlamadan önce diğer katlardaki hücrelere girerek malzeme toplayabilirsiniz.)

Henry, Eileen’i burada bırakarak hücredeki delikten aşağı atlar ve 1. bodrum katındaki mutfağa ulaşıncaya kadar karşısına çıkan deliklerden aşağı atlamaya devam eder. Mutfaktaki panelin olduğu kapıdan geçerek daha önceden Andrew’i boğulmuş olarak bulduğu sorgu odasına gider. Sorgu odasının ortasına doğru ilerler ve yerde bir mahkûmun gömleğini(Prisoner’s shirt) bulur.

Henry: Üzerine balmumuyla bir şeyler yazılmış bir gömlek.

Henry’nin aklına gömleği renkli bir sıvıya sokarsa yazılanları görebileceği gelir ve gömleği alır. Daha sonra hapishanenin mutfağına geri döner ve buradaki diğer kapıdan geçerek yemek salonuna gider(Dining hall). Yemek salonunun diğer kapısından çıkarak 1. bodrum katı koridoruna gider. Sola dönerek koridorun güney ucuna doğru ilerler ve buradaki kapıdan geçerek sarmal koridora çıkar.

(İsterseniz koridorun sağ ucundaki(kuzey) merdivenlerden gözetleme odalarına çıkıp 3. kattaki birçeşit cop olan Night stick’i alabilirsiniz.)

Sarmal koridordan yukarı doğru ilerler ve buradaki kilitli kapıyı açarak 1. kattaki küçük salona geçer. Artık Henry, Eileen’i alarak bodrum katlarına inebilmesi mümkündür. Ancak öncelikle gömlekte yazılanları okuyabilmek için bu küçük salondaki delikten geçerek tekrar 302 numaraya geri döner. Banyoya gidip gömleği küvetin içindeki kanlı pis suya daldırır ve gömleğin üzerindeki not artık görünür hale gelir:

Not 38: Kanlı Mahkûm Gömleğindeki Not (NOTE FROM THE BLOODY PRISONER’S SHIRT)“Odam ikinci katta ve içinde siyah şeyler olan bir içecek içmek zorundayım. Üçgen kabzalı kılıcı yatağımın altına sakladım. O adam, şişman olan, bodrum katı anahtarını aldı. Bir dahaki sefere o domuza bu üçgen kabzalı kılıcı saplayacağım ve anahtarı geri alacağım.”

Henry oturma odasına geçtiğinde ise radyodan garip cızırtılar geldiğini duyar. Bunun üzerine radyonun yakınına bir kutsal mum yakıp koyar ve bir süre sonra radyo tekrar normal haline geri döner. Tekrar oturma odasına baktığında dış kapının altında yeni notlar olduğunu görür:

Not 39: Kırmızı Günlük – 18 Temmuz (RED DIARY – July 18)

“Benim teorim Walter’ın o hücrede ölmediğidir. Ya intahar eden başka birisiydi ya da polisin yakaladığı kişi gerçek Walter Sullivan değildi.
Neler olduğunu araştırmaya uygun bir pozisyonda değilim ama her durumda, hücrede ölen kişi Walter değildi.
Burada boy gösteren paltolu adam gerçek Walter’dı.
7 yıl önce apartmana bir şey yaptı. Burada olan garip olaylarla bağlantısı olduğundan eminim. Biraz zaman daha ve sonra tüm olay açığa çıkmış olacak. Yakınlarda biryerde gerçek Walter’ı bile bulabilirim.

18 Temmuz”

Not 40: Kırmızı Günlük – 28 Temmuz (RED DIARY – July 28)

“Şimdiye kadar Walter Sullivan hakkında bulduğum her şeyi özetliyorum.
South Ashfield Heights’daki 302 numarada doğdu. Ailesi onu terk etti ve ortadan kayboldu.
Bulundu ve St. Jerome hastanesine götürüldü.
Silent Hill yakınlarındaki bir ormanda bulunan ve Silent Hill’deki gizli bir tarikat tarafından yönetilen Umut Evi isimli bir yetimhane tarafından kabul edildi. Altı yaşına geldiğinde tarikattan biri ona nasıl doğduğunu gösterdi. O zamandan beri 302 numaralı daireyi, yani bu daireyi, annesi zannediyor. Her hafta yetimhaneden South Ashfield Heights’e geldi. O yaşta bir çocuk için uzun bir yolculuk. Bazen metro ile bazen de otobüs ile.

Yoruldum.
Başağrım beni öldürüyor.
Yarın daha fazla yazarım.

28 Temmuz”

Henry tekrar malzeme odasına gider ve delikten geçerek hapishanenin 1. katındaki küçük salona geri döner. Salonun sağ köşesindeki kapıdan geçerek hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma çıkar. Platformda yukarı doğru ilerleyerek hapishanenin 2. katına çıkar ve buradaki kapıdan geçerek tekrar hapishanenin içine girer. Gömleğe yazılmış nottaki hücreyi bulur (Not 38. 2. kattaki giriş kapısının solundaki ilk hücre). Hücrede kavanozlar içerisinde siyah bir toz vardır. Henry yatağın altına gizlenmiş itaat kılıcını(Sword of Obediance 4) alır ve tekrar hücreden çıkıp hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma geri döner. Platformda yukarı doğru ilerleyerek 3. kata çıkar ve buradaki kapıdan geçerek hapishanenin içine girer. Eileen’i bıraktığı hücreden alır(Hangi hücre olduğunu yazmama gerek yoktur herhalde). Eileen ile birlikte tekrar hapishanenin dış cephesindeki sarmal platforma çıkar. Platformda aşağı doğru ilerler ve 1. kattaki kapıdan geçerek tekrar hapishanenin içerisine, 1. kattaki küçük salona geri dönerler.

Eileen: Acaba o küçük çocuk da buraya kapatılmış olabilir mi…?Tam karşılarındaki kapıdan(batı) geçerek bodrum katlarına inen sarmal koridora giderler. Burada 21 Ayin’den bölümler okuyan Andrew’in hayaleti ile karşılaşırlar. Henry, Andrew’in hayaleti ile dövüşüp hayaleti yere düşürdükten sonra karnına itaat kılıcını saplar.(Not 38) Hayalet yerde kıvranırken üzerinden 2. bodrum katındaki jeneratör odasının anahtarını alır(Water Prison generator room key). Eileen ile birlikte sarmal koridorda aşağı doğru ilerleyerek 2. bodrum katına inerler.

Eileen: Joseph’in yazdığı makale… bu yerden bahsetmiyor muydu?

Henry, buradaki jeneratör odasının kapısını Andrew’in hayaletinden aldığı anahtar yardımıyla açar ve içeri girer. Jeneratör odasında birçok çift kafalı bebek şeklindeki yaratıkla karşılaşırlar. Bu yaratıkları atlattıktan sonra (ister savaşın ister kaçın) odanın diğer tarafındaki üzerinde Halo of the Sun amblemi olan kapıdan çıkarlar. Tekrar kendilerini aşağı doğru inen sisli sarmal bir yolda bulurlar ve aşağı inmeye devam ederler. Yolun sonunda, üzerinde Halo of the Sun amblemi olan başka bir kapıdan geçerler. Bu sefer kendilerini South Ashfield merkezindeki binaların olduğu garip bir sokakta bulurlar.

South Ashfield Sokaklarına Dönüş (Building world–2)

Kamera, bir binanın üst katlarında durmakta olan Richard’ın hayaletini gösterir. Bir süre öylece durup bekler sonra kendini binadan aşağı bırakır. Bu sırada Henry sokakta ilerlerken sokağın bir köşesinde yerde bir not bulur:

Not 41: Anılar(REMINISCENS)

“O zamana geri dönmek istiyorum…
Her şey güzeldi o zamanlar…
Doğum günüm…
Evcil hayvan dükkanındaki şirin kedi…
Sepetteki toplar…
Bilardo oynamak da zevkliydi…
Zamanın kapısı tamamen açıktı…
O dört şeyi gördüğümde,
O zamanı hatırlamadan duramıyorum…”

Henry notu okuduktan sonra yanlarında Richard’ın hayaleti belirir. Henry, Eileen ile birlikte sokağın sağ taraftaki asansör kapısından geçerek asansöre kaçar.

(İsterseniz kaçmayıp hayaletle kapışıp itaat kılıcını saplayarak bir daha bu hayaletle uğraşma derdinden kurtulabilirsiniz.)

Eileen: Bu yeri hatırlıyorum… South Ashfield’ın merkezine çok benziyor…

Asansörle en alt kata inerler.(12. zemin katı) Asansöre girdikleri kapının zıttındaki kapı açılır ve karşılarına aşağı doğru inen bir merdiven çıkar. Henry Eileen’i asansörde bırakarak merdivenlerden aşağı bir binanın bodrumuna iner. Sola döner ve biraz ilerledikten sonra sol tarafındaki küçük koridorun sonuna gider ve yerdeki bilardo topunu (Cue ball) alır. Daha sonra hemen sol tarafındaki merdivenlerden yukarı çıkarak uzun bir sokağa ulaşır. Etrafta birçok dükkân vardır ancak hepsi köhneleşmiş bir haldedir. Henry sokağın sonuna doğru ilerlerken daha önce gördüğü küçük Walter ile uzun sarı saçlı, paltolu adamı bir dükkânın içerisinde konuşurlarken görür:

Küçük Walter: Annemi göyücem. Çekil yolumdan!
Küçük Walter: Sen de kimsin?

Uzun sarı saçlı paltolu adam sakin ve mutlu bir ifadeyle konuşmaya başlar:???: Adım Walter. Walter Sullivan.
Büyük Walter: Ve şimdi “21 Ayin”i tamamlama zamanı…
Küçük Walter: Ama bu benim adım… Ve “21 Ayin” de ne?

Büyük Walter(uzun sarı saçlı, paltolu adam) sakin bir şekilde gülümser.

Büyük Walter: Merak etme… Yakında öğreneceksin…
Büyük Walter: Hadi bakalım… Şimdi gidip anneyi görelim…

Küçük Walter çırpınarak büyük Walter’ın elinden kaçmaya çalışır.

Küçük Walter: Bıyak beni! Canımı acıtıyosun!

Büyük Walter, küçük Walter’ı koltuğunun altına alıp uzaklaşır. Henry, peşlerinden gitmeye çalışır ancak onları kaçırır.

Henry: Kahretsin!

Henry tekrar yoluna devam eder. Sokağın sonundan sola dönerek boş karton kutularının önündeki voleybol topunu (Volleyball) alır ve hemen kutuların yan tarafındaki kapıdan geçer. Karşısına çıkan merdivenlerden aşağı indiğinde(13. zemin katı) alt katta birçok tekerlekli sandalyenin başıboş bir şekilde hareket ettiğini görür. Henry köşedeki kapıdan içeri girer ve tekrar karşısına çıkan merdivenlerden aşağı iner.(15. zemin katı) Aşağıdaki sokağın sonundaki kapıdan geçerek bara girer ve tezgâhın üzerindeki barmenin notunu okur:

Not 42: Barmenin Sonraki Notu(LATER BARTENDER’S MEMO)

“Patron telefon numaramızı değiştirmemiz gerektiğini söyledi. Hepsi o garip seslere gelen şikayetler yüzünden. Şimdi çatıdaki tabelayı da değiştirmemiz gerekecek. Ne büyük dert.
Bu arada şifre yeni telefon numarasının son dört rakamı. Pek zekice değil bana göre.”

Daha önce bodrumda bulduğu bilardo topunu buradaki bilardo masasının üzerine koyar(Not 41). Sonra buradaki delikten geçerek 302 numaraya gider ve telefonla barın eski numarasını arayıp(555-3750) yeni numarayı öğrenir(555-4890). Daha sonra oturma odasına geçer. Bu sefer de televizyonun açılmış olduğunu görür. Henry, aziz madalyonunu kullanarak televizyondaki şeytani güçleri uzaklaştırır. Henry dış kapıya doğru baktığında, dış kapının altında yeni bir not olduğunu görür:

Not 43: Kırmızı Günlük – 29 Temmuz (RED DIARY – July 29)

“Dünden devam, Walter hakkında öğrendiğim her şeyi özetleyeceğim.
Doğal olarak o yaşta bir çocuk için uzun bir yolculuktu ama o her hafta otobüs ya da metro ile buraya geldi. Ne yazık ki başka biri dairede yaşıyordu ve o annesiyle tekrar birleşemedi (Daire 302). Yıllar boyu gelmeye devam etti, saplantılı bir şekilde sadece apartmanı gözetlemek için. Sonunda apartman sakinleri söylenmeye ve onu gördüklerinde ona kötü davranmaya başladılar. Walter apartman sakinlerinden korktu ve onları annesine ulaşmasını engelleyenler olarak görmeye başladı.
Yıllar geçtikçe Walter büyüdü ve tarikatın öğretilerinden daha fazla etkilenmeye başladı. Annesine saplantısı ve diğer dünyaya kızgınlığı daha derin bir hal aldı.
Walter, tarikatın “İncil”inden bir kısımla ilgilenerek daha düşünceli bir hale geldi.
“Kutsal Anne’nin İnişi – 21 Ayin”
“21 Ayin ile, Kutsal Anne dünyanın heryerinde ortaya çıkacak ve günahkarları kurtaracak.Walter Umut Evi’ni terk ettikten sonra Silent Hill’e komşu olan Pleasent River isimli bir kasabaya taşındı. Bir süre normal bir öğrenci olarak orada yaşadı ama hala dünyaya karşı öfke doluydu.
Birkaç yıl sonra planını uygulamaya burada başladı. 21 cinayet…

29 Temmuz”

Henry notu okuduktan sonra malzeme odasına gidip buradaki delikten geçerek tekrar bara geri döner. Bardaki kilitli kapının şifre paneline telefondan öğrendiği telefon numarasının son dört rakamını girer(4890). Kapının kilidi açılır ancak Eileen’i buraya kadar getirebilmesi için notta belirtilen ve Walter’ın hatıralarında yer eden dört eşyanın tamamını bulması gerekmektedir. (Not 41)

Buyüzden Henry geldiği yoldan Eileen’i bıraktığı asansöre kadar geri döner ve bu sefer asansörle en üst kata çıkarlar(8. zemin katı).

Eileen: Sen… İyi misin?

Henry, Eileen ile birlikte asansörün ön kapısından çıkarlar ve sağa dönerek yapının kenarından ilerler. Karşılarına küçük bir sokak çıkar. Sokağın sonundaki merdivenlerden yukarı çıkarlar.

Eileen: Koşulları düşündüğümüzde, galiba oldukça iyiyiz ha…?

Henry en üst kattaki merdivenin sonunda, yerde yeni bir çeşit golf sopası bulur(5-iron golf club). Sonra merdivenlerin sonundaki kapıdan geçerek Albert’ın spor dükkânına girerler(5. zemin katı). Henry topların bulunduğu sepetin içine voleybol topunu koyar(Not 41). Sonra yerdeki golf sopasını (3-wood) ve tezgâhın üzerinde duran doğum günü mumlarını (Cake candles) alır. Tezgâhın hemen sağındaki kapıdan(güney) geçerek depo bölümüne girerler. Deponun diğer kapısından dar bir sokağa oradan da yukarı doğru çıkan merdivenlerin olduğu garip bir yere gelirler.

Eileen: Gerçekten bu şehir bu hale mi geldi? Yoksa yalnızca biz mi çıldırıyoruz?

Merdivenlerden yukarı çıkıp buradaki kapıdan geçerek bir eve girerler(3. zemin katı). Henry, evin kapısının hemen yanındaki doldurulmuş kediyi (Stuffed cat) alır. Evdeki masanın üzerinde duran doğum günü pastasına, spor dükkânında bulduğu mumları yerleştirir.(Not 41) Sonra Henry Eileen ile birlikte tekrar geldikleri yoldan geriye, Albert’ın spor dükkânına döner.

(Eğer isterseniz spor dükkânına dönmeden önce evin diğer kapısından çıkarak merdivenlerle en üst kata[1.zemin katı] çıkın ve buradaki sokağın sonuna kadar ilerleyin. Sokağın sonunda iki değişik golf sopası[Driver ve 6-Iron golf club] bulacaksınız.)

Spor dükkânına girdiği kapının tam karşısındaki kapıdan(kuzey) geçerek kanlı merdivenlerin olduğu bir yere giderler. Merdivenlerden aşağı inip merdivenlerin sonundaki kapıdan bir evcil hayvan dükkânına girerler(7. zemin katı). İçeri girdiklerinde dükkânda çeşitli hayvan seslerinin yankılandığını duyarlar. Henry, evde bulduğu doldurulmuş kediyi bu dükkândaki tezgâhın üzerinde bulunan boş kafesin içerisine yerleştirir ve etrafta garip bir saat sesi duyulur(Not 41).

Artık Walter’ın anılarında bahsedilen eşyaların hepsi bulunup eski yerlerine yerleştirilmiştir. Sıra saatçi dükkânına uğramaya gelmiştir.(Not 41) Henry, Eileen ile birlikte evcil hayvan dükkânının diğer kapısından geçerek dükkândan dışarı çıkar. Hemen kapıdan çıkar çıkmaz yerde eski bir gazete sayfası bulur ve gazetedeki haberi okumaya başlar:Eknot 39

“Ashfield polisine göre… Akşamleyin 8.30 sularında, Garland’ın evcil hayvan dükkânının yakınlarındaki tanıklar, otomatik bir silaha ait olması muhtemel çok sayıda silah sesi duyduklarını bildirdiler. Polisler gelinceye kadar suçlu çoktan kaçmıştı ve dükkânın sahibi, Steve Garland, başından almış olduğu olası bir makineli tüfekten çıkan mermi yarası sonucu ölmüş. Dükkândaki tüm hayvanlar canice katledilmiş ve dükkânın içi tamamıyla dağıtılmış. Ayrıca bazı kaynakların söylediğine göre Garland’ın kalbi sökülmüş ve sırtına rakamlar kazınmış…”

Henry gazetedeki haberi okuduktan sonra bir süre etrafta otomatik silah seslerine karışmış hayvan sesleri yankılanır ve sonra sesler kesilir. Henry, Eileen ile birlikte merdivenlerden aşağı iner ve merdivenlerin sonundaki kapıdan geçerek ters görünümlü bir saatçi dükkânına girer(8. zemin katı). Henry bu dükkânı incelediğinde, dükkândaki bir kapının üzerine asılmış bir duvar saati olduğunu görür. Duvar saati deli gibi dönmektedir ve Henry etrafta yankılanan garip saat sesinin bu saatten gelmekte olduğunu görür. Saatin olduğu kapıyı açarak birçok kilitli kapının olduğu merdivenlere gelirler. Merdivenlerden aşağı, zemin kata inerler(10. zemin katı) ve sağa dönerek köşedeki kapıdan(güney) geçerek apartmanların arasındaki bir avluya çıkarlar.

(Avludaki bazı maymun benzeri yaratıkların elinde çeşitli golf sopaları var[ 3-Iron golf club, 7-Iron golf club, 8-Iron golf club, Sand Widge]. İsterseniz onlarla dövüşerek bu golf sopalarını da silah koleksiyonunuza ekleyebilirsiniz.)

Avlunun sonundaki kapıdan geçtiklerinde yine aşağı doğru inen bir merdivenle karşılaşırlar (Richard’ın hayaletine dikkat edin! Yine biranda arkanızdan çıkabilir!).Merdivenlerden aşağı inerler(12. zemin katı) ve buradaki kilitli kapıyı açarak Henry’nin daha önce küçük ve büyük Walter’ı konuşurken gördüğü uzun sokağa ulaşırlar. Yine sokağın sonuna kadar gidip sola dönerler ve boş karton kutuların yanındaki kapıdan geçerek alt katında başıboş hareket edip duran tekerlekli sandalyelerin olduğu merdivenlere ulaşırlar.

Eileen: Bir rüya olmasına rağmen çok fazla acı çekiyorum. Ayrıca seni de çok net bir şekilde görebiliyorum.

Alt kata inip merdivenlerin altındaki kapıdan geçerler(13. zemin katı). Tekrar karşılarına çıkan merdivenlerden aşağıya, bir sokağa inerler ve sokağın sonundaki kapıdan da bara geçerler(15. zemin katı). Bardaki daha önceden kilidini açtığı(Not 42) kapıdan geçerek aşağı doğru inen çok uzun bir merdivene ulaşırlar. Merdivenlerden aşağı indiklerinde en alt katta(23. zemin katı), yine üzerinde Halo of the Sun amblemi olan bir kapıya ulaşırlar.

Kapıdan içeri girdiklerinde daha önce de karşılaştıkları duvardan çıkan yaratıklara benzer, ancak daha öncekilere oranla daha büyük olan, tavana iplerle bağlı, sürekli inip kalkan çerçevelere asılı 12 büyük yaratığın olduğu bir odaya gelirler. Odanın diğer tarafında üzerinde Halo of the Sun işareti olan bir kapı görürler. Henry odanın siğer tarafına koşarak kapıyı açmaya çalışır. Ancak kapı kilitlidir. Henry kapıyı daha yakından inceleyince kapının üzerine kazınmış bir not olduğunu görür:

Eknot 40

“En derine ulaşmak için, o “Tek Gerçeği” yenmelisin. Bunu yap ve kapı açılsın.”

Bunun üzerine Henry yaratıklara vurmaya başlar. Yaratıklardan birisine vurunca ilginç bir şekilde diğerlerinin de tepki verdiğini görür ve bu yaratığı öldürür.(Bu sahteleri etkileyen ve “tek gerçeği” temsil eden yaratığın yeri, her oynayışta değişiyor. Bu yaratığın yerini sizin bulmanız gerekiyor.)

Diğer yaratıklar da ölen yaratıkla birlikte ölürler ve kapı açılır. Henry ve Eileen üzerinde Halo of the Sun amblemi olan kapıdan dışarı çıkarlar. Yine karşılarına aşağı doğru inen sarmal bir yol çıkar. Yol eskisinden daha karanlıktır, ancak artık eskisi gibi sisli değildir.

Eileen: Acaba oranın aşağısında ne var?

Henry ve Eileen yolun aşağısına doğru ilerlerler. En nihayetinde yolun aşağısına vardıklarında bu sarmal yolun sonuna gelmiş olduklarını görürler. Karşılarında ise 302 numaralı dairenin kapısı vardır. Yerde kapının önüne duran bir günlük Henry’nin dikkatini çeker ve Henry günlüğü okumaya başlar.(Ne ayıp! ne ayıp!)

Not 44: Yöneticinin Günlüğü (Paltolu Adam) (SUPERINTENDANT’S DİARY [Man with the Coat])

“O garip rüyayı gördüm bugün.
Uzun saçlı, palto giyen adamla ilgili olanı. Yine ağlıyor ve annesini arıyordu.
O paltolu adamı on yıl önce bu apartmanda görmüştüm.
Merdivenlerden çıkıyordu. Ağır birşey ve eski görünüşlü bir kase ile kan damlayan bir torba taşıyordu.
Daha sonra hiç görmedim.
Ama birkaç gün sonra, komşular boş olması gereken 302 numaradan garip sesler duyduklarını şikayet ettiler.
Bende 302’yi araştırdım ve birinin orada bulunduğuna dair işaretler buldum, ama başka hiçbir gariplik yoktu.
Fakat her şey o zaman başladı.
Hala 302’den gelen garip sesler duyuyorum.

Sunderland”

Henry notu okuduktan sonra Eileen ile birlikte kapıdan içeri girer ve 302 numaralı dairenin geçmişteki haliyle karşılaşırlar.

Geçmişteki 302 Numaralı Daire(Room 302 of the Past)

Oturma odasına baktıklarında odanın her köşesinin yanmakta olan kutsal mumlarla aydınlanmakta olduğunu görürler. Dairedeki eşyaların çoğu Henry’nin kaldığı 302 numaralı dairedekilerden farksızdır, ancak televizyon, radyo, duvar saati gibi bazı eşyalar eksiktir. Komodin gibi bazı eşyaların ise sadece yerleri değişmiştir. Biraz ilerleyince odanın zemininin bir bölümünde tavandan damlayan siyah bir sıvı ile oluşmuş küçük bir sıvı birikintisi olduğunu görürler. Odanın ortasına gelince sehpanın üzerinde duran iki kitap Henry’nin dikkatini çeker ve bunları okumaya başlar:

Not 45: Eski bir Resimli Kitap (OLD PICTURE BOOK)

“Sihirli bir göbek bağı ile bağlanmış bir anne ve bir bebek vardı. Bir gün bağ kesildi ve anne uyumaya gitti. Bebek tek başına kalmıştı. Fakat bebek Umut Evi’nde birçok arkadaş edindi ve herkes ona iyi davranıyordu. Bebek mutluydu.

Arkadaşları ona annesini nasıl uyandırabileceğini söylediler. Bebek hemen annesini uyandırmaya gitti. Ama anne uyanmadı. Ne kadar denerse denesin uyandıramadı. Çünkü uyandırmaya çalıştığı aslında Şeytan’dı. Bebek aldatılmıştı. Zavallı bebek. Bebek ağladı, ağladı ve ağladı…Annesini düşünürken, sihirli göbek bağıyla ona bağlı olduğunda hissettiklerini hatırladı. Tam o sırada gökten bir ışık dalgası geldi. Işık sıcaktı ve bebeğin kendisini iyi hissetmesini sağladı. Bebek eline baktığında sihirli göbek bağının elinde olduğunu gördü. Bebek elindeki göbek bağını sıkıca tutarak mutlu bir şekilde uykuya daldı.”

(Bu kitabın bir bölümünü oyunun ilk başında okumuştuk[Eknot 1].)

Not 46: Kızıl Kitap (CRIMSON TOME)

“Kızıl Kitap”

“Kutsal Anne” olarak çağırılan kesinlikle kutsal değil.
“Kutsal Anne’nin İnişi” denilen “Şeytan’ın İnişi”nden başka bir şey değil.
“21 Ayin” olarak isimlendirilen kesinlikle kutsal bir tören değil.
“21 Ayin” 21 sapıklıktan başka bir şey değil.
Tanrımız tarafından kutsanmış dünyanın içinde bir kötülük dünyası yaratmaya çalışmak tanrıya hakaretten ve şeytanın işinden başka bir şey değil.
Eğer “Şeytan’ın İnişi”ni durdurmak istiyorsan büyücünün annesinin bedeninden bir parçayı büyücünün gerçek bedenine gömmelisin.
Aynı zamanda büyücünün bedenini 8 mızrakla; “Boşluk” “Karanlık” “Hüzün” “Umutsuzluk” “Baştan çıkarma” “Kaynak” “Gözetleme” ve “Kaos” ile delmelisin.
Bunu yap ve tanrımızın lütfuyla büyücünün lanetli bedeni eskiden olduğu hale gelsin.”

Henry bu iki kitabı okuduktan sonra Eileen ile birlikte yatak odasına gider. Yine yatak odasının heryerinde yanmakta olan kutsal mumlar vardır. Ve yine odadaki eşyaların çoğu Henry’nin yatak odasındakilerle aynıdır. Ancak Henry’nin yatak odasındakilerden farklı olarak duvarda Silent Hill’e ait olan kilise, göl, denizfeneri vb. fotoğrafları yoktur. Ayrıca çalışma masasının üzerinde kırmızı bir daktilo vardır. Henry daktilonun hemen yanında kırmızı kâğıtlara yazılmış notlar olduğunu görür:

Not 47: Kırmızı Günlük – 2 Ağustos(RED DIARY – August 2)

“Bu dairenin nesi var?
Kan ve pas ile kaplanmış…
Burası benim dairem…
Ama ne oldu buraya…?
Bu daire…
Burası gerçekten benim dairem mi…?
Korkunç bir halde…
Hava çok ağır… Başım ağrıyor…
Korkutucu… Bir insan suratına benziyor…

Ben ne yazıyorum böyle…?

2 Ağustos -Joseph”

(Bu sözler oyunun başında Henry’nin gördüğü ilk kâbustaki adama ait değil miydi?)

Not 48: Kırmızı Günlük – 3 Ağustos(RED DIARY – August 3)

“Duvarı kıramıyorum.

3 Ağustos – Joseph”

(Joseph’in umutsuzluğu)Not 49: Kırmızı Günlük – 4 Ağustos(RED DIARY – August 4)

“Çan çaldığında, Eileen=annenin vücudu, kan.

4 Ağustos – Joseph”

Not 50: Kırmızı Günlük – 5 Ağustos(RED DIARY – August 5)

“Kızıl Kitap

“Büyücünün annesinin bedeninden bir parçayı, büyücünün gerçek bedenine göm.”

Bedenin parçası=Yöneticinin dairesi?

5 Ağustos – Joseph”

(Bu daire geçmişte Joseph Schreiber’in kaldığı 302 numaralı dairedir. Çalışma masasının üzerindeki kırmızı daktilo da Joseph’e aittir. Hatırlayacak olursak hikâyenin başında Henry’nin gördüğü ilk kâbustaki adam, dairesindeki eşyaların kaybolduğundan ve yerlerinde başka eşyaların olduğundan bahsediyordu. Ayrıca yatak odasındaki çalışma masasının üzerini incelerken kırmızı daktilosunun kayıp olduğundan bahsediyordu. Yani hikâyenin başındaki kâbusta Henry, Joseph’in gözünden kendi dairesinin lanetlenmiş halini görüyor. Ayrıca ufak bir bilgi daha, Joseph’in soyadı yani Schreiber almancada “yazar” anlamına geliyor ve Henry’nin çeşitli yerlerde parçalarını bulduğu kırmızı günlük de Joseph’e aittir.)

Henry, notları okuduktan sonra Eileen ile birlikte oturma odasına geri döner. Odanın ortasına doğru ilerlerlerken yerdeki siyah birikintinin üzerine gelince durup etrafına bakınmaya başlar. Eileen de etrafa bakınmaya başlar ve tavana bakınca birden irkilir. Henry de dönüp tavana doğru bakar ve tavanda yarısına kadar baş aşağı sarkmış bir şekilde asılı duran Joseph’in hayaleti ile karşılaşır.

Eileen: Bu O…

Ve Joseph yankılı sesiyle konuşmaya başlar:

Joseph: Buraya kadar çok iyi geldin…
Joseph: Sana Walter Sullivan hakkında birşeyler söyleyememe izin ver…
Joseph: Küçük bir çocukken kendisini doğuran annesinin, benim dairem olduğuna inanmaya başladı…
Joseph: Annesini bu dünyanın lekelenmişliğinden ve bozulmuşluğundan kurtarmak istedi…
Joseph: Yetimhanede “21 Ayin”i öğrendi… Annesini arındırmanın tek yolunu…
Joseph: Ondan sonra “Kutsal Cennete Giriş” törenini yaptı ve bunu yarattı… Bu çılgın dünyayı…
Joseph: Şimdi ise insanlıktan çıkmış bir ölüm makinesinden başka bir şey değil…
Joseph: Evet… Şimdi bir ölü ama hala “21 Ayin”i bitirmeye çalışıyor.
Joseph: Küçüklüğündeki isteği… doğuduğu sineye(annesinin koynuna) dönmek… ayırıldığı…
Joseph: Şimdi kendi küçüklüğü bu dünyada belirdi.
Joseph: Ve yakında… İşini bitirmeyi planlıyor…
Joseph: 21… Ayin…
Joseph: 20. kişi… “Annenin Yeniden Doğuşu”… Eileen Galvin…

Ve “Tender sugar” melodisi çalmaya başlar.Joseph: 21. kişi… “Bilgi Alan”… Henry Townshend…
Joseph: Hala… Çok geç olmamış olabilir…
Joseph: Kırmızı Kitabı izle… Onu durdur…
Joseph: Eğer yapmazsan… Nereye kaçarsan kaç… Seni bulur…
Joseph: Bul onu… Gerçek yerini bul…
Joseph: Yakın bir yerlerde olmalı… Bul onu…

Kamera, oturma odasından banyo ve yatak odasına giden küçük koridorun sonundaki duvara saplanmış bir kazmayı gösterir (Not 48).

Joseph: Onu öldürmelisin…
Joseph: Öldür… Öldür…
Joseph: Öldür… Öldür…
Joseph: Acele et…
Joseph: Kız ele geçiriliyor… O, 20. kişi… “ Annenin yeniden doğuşu”…
Joseph: Kırmızı Kitap…
Joseph: Kırmızı Kitaba itaat et…
Joseph: Öldür onu… Öldürmelisin…
Joseph: Öldür… Öldür…
Joseph: Öldür… Öldür….

Henry, koridorun sonuna, duvara saplı olan kazmanın olduğu yere gider. Kazmanın sağında ve solundaki duvalara yazılmış bazı yazılar olduğunu görür:

Eknot 41

“Cehennemin kapısı”
“Neden bu duvarı kırmalıyım…?”

Henry, kazmayı saplı olduğu duvardan çıkarır(Pickaxe of Hope). Kazmanın sap kısmında “umut” yazmakta olduğunu görürür. Henry banyoya gider ve Eileen’i banyoda bırakarak, buradaki delikten içeri girer ve kendi kaldığı 302 numaralı daireye geri döner. Henry oturma odasına geçtiği sırada malzeme odasından bir gürültü gelir. Henry tam malzeme odasına doğru giderken dış kapının altında yeni bir not olduğunu görür ve notu alıp, okumaya başlar:

Not 51: Kırmızı Günlük – 7 Ağustos(RED DIARY – August 7)

“No. 1…On kalp…
No. 2…On…
No. 3…On kalp…
No. 4…On kalp Steve Garl…
No. 5…On…
No. 6…On kalp…
No. 7…On kalp Billy Locane
No. 8…On kalp Miriam Locane
No. 9…On kalp…
No. 10…On…
No. 11…Walter Sullivan’ın kabulü (girişi).
No. 12…Boşluk…
No. 13…Karanlık…
No. 14…Hüzün…
No. 15…Umutsuzluk, Joseph Schreiber
No. 16…Baştan çıkarma, Cynthia Velasquez
No. 17…Kaynak, Jasper Gein
No. 18…Gözetleme, Andrew DeSalvo
No. 19…Kaos, Richard Braintree
No. 20…Anne, Eileen Galvin
No. 21…Bilgi, Henry Townshend7 Ağustos”

Bu notu okuduktan sonra malzeme odasına gider. Malzeme odasına girdiğinde yukarıdaki bir rafta duran karton kutulardan birisinin dağılmış ve yere bazı malzemelerin saçılmış olduğunu görür. Yere saçılan malzemeleri incelediğinde bir mektup dikkatini çeker ve mektubu okumaya başlar:

Not 52: Joseph’in Mektubu (JOSEPH LETTER)

“Bu daireyi kendi dünyasını yaratmak için kullandı. “Kutsal Cennete Giriş Töreni”ni buralarda bir yerde yapmış olduğundan eminim.
Ama artık onu durduracak kadar gücüm kalmadı…
Beni bu odaya kilitledi ve benimle bir oyuncak gibi oynadı…
Gözlerim körelmeye başlıyor…
Acı…
Vücudumun ölmeye başladığını hissediyorum…
Ama… İşler halledildi…
Benden sonra yaşayacak olan…
Sen 21. olacaksın, kurbanların sonuncusu.
İşi sana bırakıyorum…

Çan çaldığında,
tören başlar.
Eileen=annenin bedeni, kan.
Annenin bedeninden bir parça=yöneticinin dairesi.

Bütün çözebildiğim bu oldu.
Umarım bu mektup sana vaktinde ulaşır.

Joseph Schreiber”

Henry, Malzeme odasından çıkarak oturma odasına geçer. Sonra kazmanın geçmişte saplanmış olduğu yere(Eknot 41, oturma odasındaki koridorun sonu) gider ve buradaki duvarı kazmayla yıkar. Duvarın gerisinde karanlık bir oda ile karşılaşır. Henry, odadan içeri girince elliyle burnunu ve ağzını kapar. İçeride berbat bir koku vardır. Zorlukla nefes alıp yanındaki rafa tutunarak odada bir iki adım ilerler. Sonra rafın üzerindeki bir pet şişe yere düşer ve şişenin kapağı çıkıp yavaş yavaş yuvarlanarak haç şekli verilmiş, boru parçaları ve kablolardan oluşan bir çeşit demir yığınına asılı, etrafında siyah kuş tüyleri olan bir insan cesedinin ayaklarının dibine gider. Henry şaşkın bir şekilde cesede yaklaşır:

Henry: Walter…?
Henry: Bu ceset…
Henry: Bir çeşit boruya dolanmış…

Henry, cesedin üzerini araştırdığında paltosunun cebinde anahtarlar bulur(Keys of Liberation). Anahtarların üzerinde kurtuluşun anahtarları yazmaktadır. Henry tekrar cesedi inceler:

Henry: Bu… Gerçek Walter Sullivan mı?
Henry: Berbat kokuyor.
Henry: Galiba ben taşınmadan önce bu şekilde buradaymış.

Cesedin ayaklarına baktığında ayaklarında 11121 rakamları kazılı olduğunu görür. Ayaklarının dibinde ise garip siyah bir sıvı vardır. Cesedin arkasında ise, kapağı açık ve içerisinde kan poşetleri bulunan bir buzdolabı vardır. Cesedin karşısındaki masanın üzerinde ise Silent Hill’deki tarikata ait olan kırmızı renkli bir incil, boyun kısmında bir yılan oyması olan obsediandan yapılmış bir kâse(kadeh), içersinde beyaz bir yağ bulunan küçük bir şişe ve bir havan ile tokmaktan oluşan ayin malzemeleri vardır.(Hatırlayacak olursak Silent hill 2’nin yeniden doğuş sonu için Obsedian Kadehi, Beyaz yağ, Kayıp hatıralar Kitabı ve Kızıl tören kitabı gerekiyordu. Yine hatırlayacak olursak bu sonda James Mary’i diriltmeye çalışıyordu.)

Masanın hemen yanındaki tezgâhın üzerinde ise kırık, kılıca benzer, kesici bir alet durmaktadır.

(SH 2’deki Piramit kafanın kullandığı aletin kırılmış haline çok çok benziyor.)

Henry: Bu da ne…?
Henry: Walter burada hangi lanet işi yapıyordu?

Henry, tekrar duvarı kırdığı yerden geçerek bu odadan dışarı çıkar ve oturma odasına geri döner. Oturma odasında dış kapının önüne gelir. Walter’ın cesedinin üzerinde bulduğu anahtarlarla dış kapının üzerindeki zincirleri bağlayan asma kilitleri açar. En sonunda özgürdür. Henry büyük bir umutla kapıyı açar, ancak apartmanın yine kanlı ve paslı bir görünümde olduğunu görür.

South Ashfield Heights Apartmanı’na Dönüş(Apartment world-2)

Henry büyük bir hayal kırıklığına uğramış bir şekilde apartman koridoruna bakar.

Henry: Olamaz…
Henry: Burası da değil…

Henry koridorda kendisine doğru koşarak gelmekte olan Eileen’i görür.

Henry: Eileen!

Henry, koridorun merdivenlere giden güney kanadının demir parmaklıklarla kapatılmış olduğunu görür.

Eileen: Burası bizim apartmanımız ama şimdi daha çok bir kabusa benziyor.

Henry ve Eileen koridorun diğer ucundaki(kuzey) 301 numaralı daireye girerler. Dairenin içinde aşağı kata doğru inen bir merdivenle karşılaşırlar. Etrafta ise bir kadının doğum çığlıkları yankılanmaktadır. Merdivenlerden aşağı 201 numaralı daireye inerler. Henry daireyi araştırırken etraftaki küçük uyarı levhalarında bazı yazılar olduğunu görür:

Eknot 42

“Başlıyor…”, “Yakında…”,”Şimdi çok yakın…” ,”Çok Yakın…”,”Yakında başlayacak…”,”Yakında…Yakında…”,”Tören…Tören…”

Eileen: Buradan çıkamayacak mıyız?

Dairenin kapısından çıkarak 2.kat doğu koridoruna geçerler. Koridorun güney kanadına doğru ilerler. Koridorda anlaşılamaz garip konuşma sesleri vardır ve koridorun merdivenlere çıkan güney kanadı yine demir parmaklıklarla kesilmiştir. Parmaklıkların arkasında ise iki elinde tabancayla Walter’ın beklemekte olduğunu görürler. Walter kahkahalar atarak ateş etmeye başlar. Henry ve Eileen 202 numaralı daireye kaçarlar. Bu dairenin oturma odasındaki duvarının bir bölümünün yıkılmış olduğunu görürürler. Henry arka odayı araştırır ve yerdeki son itaat kılıcını(Sword of Obediance 5) bulur. Daha sonra tekrar oturma odasına geri döner ve Eileen ile birlikte duvarın kırık olan yerinden geçerek yandaki 203 numaralı daireye ulaşırlar. Bu dairenin oturma odasına gidip, dış kapısından çıkarak nihayet 2.kat doğu koridorunun merdivenlere ulaşabilen güney kanadına ulaşırlar. Walter ortalıklarda yoktur.Eileen: O çocuk… Onun için çok üzülüyorum.

Koridorun sonundaki merdivenlere açılan koridor kapısından geçerler.

(204 numaraya uğramanızı pek tavsiye etmem.)

Ama neyazık ki zemin kata inen merdivenlerde demir parmaklıklarla kapatılmıştır. Yine etrafta garip kadın iniltileri yankılanmaktadır. Karşılarına çıkan yaratıkları öldürdükten sonra tam karşıdaki koridor kapısından geçerek 2.kat batı koridoruna girerler.

(Eğer istiyorsanız 2. ve 3. kattaki diğer dairelere uğrayıp etraftan malzeme toplayabilirsiniz.)

Bu koridordaki 206 numaralı daireye girerler ve tekrar karşılarına Walter çıkar. Onu atlatıp dairenin arka odasındaki duvardaki yarıktan geçerek 207 numaralı daireye geçerler. Burada yine Richard’ın hayaleti ile karşılaşırlar.

(Tabi daha önceki bölümlerde kılıcı saplayıp öylece bırakmadıysanız. Eğer bir hayaleti itaat kılıcı saplayıp öylece bırakırsanız ileriki bölümlerde birdaha karşınıza çıkmıyor.)

Arka odadaki değişik bir çeşit golf sopasını(Putter) aldıktan sonra oturma odasındaki dış kapıdan çıkarak koridora kaçarlar. Kapının hemen solunda yerde bir pantolon olduğunu görürler(Eknot 28, Mike’ın gömleği.). Demir parmaklıkların arkasında ise bir bezle sarıp sarmalanmış tavana asılı 6 ceset vardır.

(Biraz ileride neyi anlatmaya çalıştıklarını daha iyi anlayacağız)

Henry, sağa dönerek koridorun sonundaki(kuzey) merdivenlere doğru ilerler. Merdivenlerden aşağı inerek 1.kat batı kanadı koridoruna ulaşırlar. Koridorda küçük bir çocuk sesinin yankılanmakta olduğunu duyarlar.

Küçük çocuk: Baba… Baba… Baba nerdesin…? Baba… Yüzünü göremiyorum…

Nihayet yöneticinin dairesinin olduğu kata ulaşmışlardır(Not 50). Ancak 105 numaralı apartman yöneticisi Frank’in dairesinin önüne geldiklerinde kapının 6 tane zincirle kilitlenmiş olduğunu görürler. Kapı açılmamaktadır. Bunun üzerine koridorun sonundaki koridor kapısından geçerek apartmanın giriş holüne giderler.

(Bundan sonraki demolar Eileen’in sağlık durumunun iyi, kötü ya da çok kötü olmasına göre değişiyor. Eileen’in enerji durumu çok kötü olduğunda her tarafında kanıyor,.)

Henry holün tam ortasında yerde bir karalama defteri olduğunu görür. Henry eğilip yerdeki defteri inceler ve defterde bir çocuk tarafından çizilmiş olan yüzü karalanmış bir adam resmi olduğunu görür.

Henry: Walter’ın… babası…?

Eileen ise dalgın birşekilde yerdeki karlama defterini seyretmektedir. Henry, holdeki diğer koridor kapısından(doğu) 1. kat doğu kanadı koridoruna gider. Arkasına baktığında Eileen’ın peşinden gelmemiş olduğunu görür. Biraz ilerleyip koridorun dönemecine geldiğinde tavana asılı, bir bebek gibi sarıp sarmalanmış Walter’a benzeyen uzun saçlı bir adam cesedi ile karşılaşır. Henry cesedi incelediğinde koridorda bir adam sesi yankılanmaya başlar.

(Çok çok büyük bir ihtimalle bu ses Walter’ın babasına ait)Walter’ın babası: Kapa lanet olasıca çeneni! Tüm kabahati benim üzerime yıkamazssın!

Daha sonra ceset oratadan kaybolur. Henry daha sonra 104 numaralı daireye girer ve buradaki bir bebek gibi sarmalanmış adam cesedine yaklaşıp inceleyince bir diyalog daha duyar.

Walter’ın babası: Sana söylemiştim değil mi? Bir bebeğimiz olmamalı!

Yine ceset kaybolur ve Henry daireden çıkar. Koridorda biraz ilerledikten sonra 103 numaralı daireye girer ve buradaki asılı cesede yaklaşınca yine aynı sesi duyar.

Walter’ın babası: Herneyse, buradan gidelim… Burada daha fazla kalamam.

Yine ceset kaybolur ve Henry daireden çıkar. Yine koridorda biraz ilerledikten sonra 102 numaralı daireye girer ve buradaki asılı cesedi inceleyince yine Walter’ın babasının sesini duyar.

Walter’ın babası: Eğer yönetici onu duyduysa, başımız dertte demektir. O herifte bişeyler var… Görünüşünü sevmedim…

Yine ceset kaybolur ve Henry daireden çıkar. Koridorun sonuna doğru ilerler ve buradaki asılı adam cesedini inceler. Yine aynı adamın sesini duyar.

Walter’ın babası: Aptal, zırlayan küçük bebek…

Ceset yine ortadan kaybolur. Henry hemen sol tarafındaki 101 numaralı daireye girer ve buradaki asılı adam cesedini incelerken yine aynı sesi duyar.

Walter’ın babası: Acele et-bavulları hazırla…

Yine ceset ortadan kaybolur ve Henry daireden çıkar.

(105 numralı dairenin kapısındaki 6 zinciri çözmek için Walter’ın babasına ait bu 6 diyaloğu duymanız gerekiyor.)

Henry tekrar geldiği yoldan geri apartmanın girişindeki hole döner. Holde Eileen’i elinde karalama defteri ile beklerken görür.

Eileen’in sağlık durumu iyiyse:

Henry: Eileen…?

Eileen elinde karalama defterine üzgün bir ifadeyle bakarak konuşmaya başlar.

Eileen: Bu çok kötü… Zavallı çocuk…
Eileen: Ailesi doğduktan hemen sonra onu bir kenara atmış…
Eileen: Zavallı şey…
Eileen: Gerçekten 302 numaralı odanın annesi olduğunu düşünüyor…

Apartmanın üst katlarına doğru bakarak devam eder.

Eileen: Ona… Ona yardım etmeliyim…

Eileen’in enerji durumu kötüyse:

Henry: Eileen?Eileen eliyle başını tutarak konuşmaya başlar.

Eileen: Ah başım ağrıyor. O çocuk… O başımın içine giriyor.
Eileen: Onun acısını hissedebiliyorum…

Eileen başını tutarak dizlerinin üzerine çöker ve Henry koşarak yanına gelir.

Eileen: Ah, acı veriyor…
Eileen: 302 numarayı gerçekten annesi zannediyor.

Eileen elini başına götürerek konuşmasına devam eder.

Eileen: Ah başım…
Eileen: Oh… oh Tanrım. Ona yardım etmeliyim.

Henry Eileen’i yerden kaldırır.

Eileen’in sağlık durumu çok kötüyse:

Henry: Eileen?

Eileen elinde karalama defterini tutarak ağlamaktadır. Başını kaldırıp apartmanın üstkatlarına bakarak küçük bir çocuk edasıyla ağlayarak konuşmaya başlar…

Eileen: Baba…? Neredesin…? Nereye gittin…?
Eileen: Anne…? Anne…! Neden…?
Eileen: Neden uyanmıyorsun?

Henry, Eileen’i tutar ve kendine getirmeye çalışır…

Eileen: H-Henry?

Eileen biranda başını tutarak dizüstü yere çöker…

Eileen: Ah başım… Anne…

Eileen biraz sakinleştikten sonra konuşmasına devam eder.

Eileen: Henry… O çocuk… Ona yardım etmeliyim…

Henry, Eileen’i yerden kaldırır.

Henry Eileen ile birlikte 1.kat batı koridoru kapısından geçerek 105 numaralı dairenin önüne gider. Kapıdaki zincirler çözülmüştür. Daireye girdiklerinde oturma odasındaki kitaplığın rafında duran, yöneticinin yıllardır sakladığı göbek bağının olduğu kırmızı kutuyu görürler. Henry kutuyu açar ve içerisindeki göbek bağına dalgın bir şekilde bakmaya başlar. Birden gözünün önüne Walter’ın bebekliği ve anne babası ile ilgili bazı görüntüler gelir ve acıyla başını tutarak diz üstü çöker.

Eileen’in sağlık durumu iyiyse:

Henry: Ahh, başım…!

Eileen, Henry’nin yanına gelip onu tutar.

Eileen: Henry… Sen iyi misin ?
Eileen: Bu Walter… O Ağlıyor…Eileen: 21 Ayini tamamlasa bile bu ona yardım etmeyecek…

Eileen ayağa kalkar ve konuşmasına devam eder.

Eileen: Ben geri dönüyorum Henry… Onun olduğu odaya…

Henry doğru eğilir ve yüzüne okşayıp gülümseyerek devam eder.

Eileen: Biz… Biz onu kurtarabilicek tek kişileriz…

Ve Eileen daireden çıkar.

Eileen’in sağlık durumu kötüyse:

Henry: Ahh, başım…!

Eileen, Henry’nin yanına gelip onu tutar.

Eileen: Henry… Sen iyi misin?
Eileen: Bu Walter… O Ağlıyor…
Eileen: 21 Ayini tamamlasa bile bunun ona bir faydası olmayacak…

Bu sırada garip bir ses gelir. Eileen’nin bakışları donuklaşır. Ayağa kalkıp geri kapıya doğru gitmeye başlar ve soğuk bir ses tonuyla konuşmasına devam eder…

Eileen: Ben geri dönüyorum Henry Townshed… Walter Sullivan’ın olduğu odaya…
Eileen: Yalnızca biz… Yalnızca biz onu durdurabiliriz…

Ve Eileen daireden çıkar.

Eileen’in sağlık durumu çok kötüyse:

Henry: Ah, başım…!

Eileen yine kendini kaybetmiş bir şekilde etrafına bakınmaya ve bir çocuk edasıyla konuşmaya başlar.

Eileen: Baba…? Anne…? Neden beni terkettiniz?

Ve bir çocuk edasıyla ağlamaya başlar.

Eileen: Korkuyorum… Çok korkuyorum… Çok karanlık ve ben çok korkuyorum.

Koşarak Henry’nin yanına gelir ve ağlayarak ona vurmaya başlar. Bir süre sonra garip bir ses duyulur ve Eileen bir anda durup arkasını döner. Meraklı bir şekilde etrafına bakınmaya başlar.

(Eileen’in, parmağını emen bir çocuk gibi duruşu yok mu çok şeker olmuş çok)

Eileen: Anne…? Anne…?
Eileen: Anne…
Eileen: Uyuyor musun?
Eileen: Anne… Seni uyandıracağım… uyandıracağım…

Ve Eileen koşarak daireden çıkar.

Henry ayağa kalkıp göbek bağının olduğu kutuyu alır(Umblical Cord) ve O da kapıdan çıkar.(Not 50,52)(Henry kapıdan çıkınca bir demo daha girer. Demo apartmanın üstkatlarını, Walter’ın cesedinin olduğu yeri, bir kan gölünü karıştıran etrafında dikenli halkalar olan bir küreyi[jiroskop], garip bir yaratığı ve apartmanın bazı bölümleri gösteriyor.)

Apartmanda çan sesleri yankılanmaya başlar.(Not 49,52) Şimdi Henry, Eileen’in peşinden Walter’ın cesedinin bulunduğu 302 numaralı kendi dairesine gitmesi gerekmektedir. Henry, 1. kattaki koridorda kuzeye doğru ilerlerken yerde üzerine bir çocuk tarafından kadın resmi çizilmiş ve üzeri daire şeklinde karalanmış bir kağıt parçası bulur…

Henry: Bu kadın… Eileen mi…?

Koridorun sonundaki(kuzey) merdivenlerden yukarı çıkarak 2.kat batı koridoruna çıkar. Henry 1.kata gelirken izlediği yoldan geri dönerek kendi dairesinin bulunduğu 3. kat koridoruna kadar geri gider.

(Henry, 201 numaralı daireden geçerken buradaki küçük levhalardaki yazıların değişmiş olduğunu görür… [Eknot 43]

“Başlangıç gösterisi!”, ”O başladı…”, ”O… başladı…”, ”O başladı!”, ”O burada!!!”, ”Ensonunda başladı…”, ”Ensonunda zaman geldi!”)

3. kat koridoruna geldiğinde 302 numaranın kapısında küçük Walter’ı kapıya vuruken görür. Kapıya yaklaşınca yine çocuk ortadan kaybolur. Henry 302 numaralı daireye girer ve Walter’ın cesedinin olduğu gizli odaya gider. Odaya girdiğinde Walter’ın cesedinin yerinde olmadığını görür…

Henry: Walter’ın cesedi gitmiş… Nereye gitmiş olabilir…?

Henry daha sonra cesedin bağlı bulunduğu haç şeklindeki demir yığınının aşağısındaki içerisinde siyah bir sıvı bulunan çukuru inceler…

Henry: Çukurun içi… Bir dakika bu sıradan bir çukur değil… Ona dikkatlice bakınca içine çekilecekmişim gibi bir hisse kapılıyorum. Başka bir boyuta açılıyor gibi… Belki de bir kere girilince asla çıkılamayacak bir delik…

Henry, çukurdan içeri girer ve cenin pozisyonunda kendine gelir. Etrafına bakındığında kırmızı renkli, ortasında bir delik olan garip bir odada olduğunu görür. Odanın duvarlarında ise 10 tane insan silüeti vardır.

(Walter’ın ilk 10 kurbanı, Not 37’deki ilk işaret ve 2. işaretin ilk yarısını tekrar bir hatırlayın.)

Henry, odanın ortasındaki delikten aşağı atlar.

(Delikten atlamadan önce son bir kez silahlarınızı kontrol edin ve malzeme listenizde en azından 3 eşyalık boş yer bıraksanız iyi olur. Ayrıca 105 numaradan aldığınız göbek kordonu da yanınızda olmalı yoksa şimdiden geçmiş olsun.)

Henry kendisini ortasında dikenli bir jiroskobun karıştırdığı bir kan gölü olan geniş bir alanda bulur. Etrafta herbirine birer mızrak saplanmış 8 insan silüeti vardır.

(Walter’ın kendi dünyasını(gerçekliğini) yarattıktan sonraki 8 kurbanı. Tabletleri hatırlayın.)

Silüetlerin ortasında ise büyük bir yaratık vardır.(Not 46;Walter’ın gerçek bedeni=büyücünün cesedi)

Kan havuzunun yakınındaki yüksekçe bir platformun başında ise kendinden geçmiş gibi görünen Eileen durmaktadır. Eileen, dalgın bir biçimde platformun sonundaki kan havuzuna bakmaktadır. Henry’nin tam karşısında ise Walter sakin ve mutlu bir ifadeyle Henry’e bakmaktadır. Henry ve Walter bir süre bakıştıktan sonra 302 numaranın kapısını çalan küçük Walter’ın sesi duyulur…

Küçük Walter: Anne! Anne!
Küçük Walter: Beni içeri al…
Küçük Walter: Anne !….

Büyük Walter ellerini havaya kaldırıp gülümser.

Walter: Küçük Walter çok az kaldı …

Ellerini indirip Henry’e döner.

Walter: Henry…
Walter: Sen O’sun… “21 Ayin”in sonuncusu…
Walter: “ Son İşaret”…
Walter: “ Bilgi Alan “…

Ve büyük kapışma başlar. Henry, göbek bağını ortadakı yaratığın üzerine yerleştirir(Büyücünün gerçek bedeni= Walter’ın bedeni Not 50,52). Artık insan silüetlerine saplanmış mızraklar çıkarılabilmektedir. Bu arada Eileen de dikenli jiroskobun olduğu kan havuzuna doğru yavaş yavaş yaklaşmaktadır.

(Eileen’in sağlık durumu nekadar iyi ise kan gölüne doğru o kadar yavaş yürüyor. Haliyle onu kurtarma şansımız da artıyor. Tabi bu arada Walter’ın hayaletinden kaçmalısınız çünkü şimdilik ona dokunamıyorsunuz.)

Henry, mızrakları çıkarıp teker teker büyücünün gerçek bedenine(Walter’ın gerçek bedeni) saplar(Not 46). En son mızrağı da sapladıktan sonra Walter’ın hayaleti yere yığılır ve artık Walter’ın hayaletine vurulabilmektedir. Henry, Walter’ın hayaletine vurmaya devam eder ve en sonunda Walter’ın hayaleti sendeleyip yere düşer. Walter’ın hayaletinin vücudundan çıkan kan, etrafında göllenmeye başlar. Vücuduna mızraklar saplı olan Walter’ın gerçek bedeni ise acılar içinde bağırmaya başlar. Walter’ın hayaleti, yavaşça elini kaldırıp başının üzerinde parlayan beyaz bir ışığa doğru uzanmaya çalışır (Not 45).

Walter: Anne…

Ve Walter’ın hayaleti ölür.

Sonlar:

1. “Kaçış” sonu (“Escape” Ending):

Gerekenler:

1. Henry, Walter ile kapışırken Eileen’in kan havuzunda ölmesine izin vermemeli. Yani Eileen kan havuzuna girip ölmeden önce Walter’ı öldürmeli.

2. Henry, oyunun ikinci yarısında dairesinde ortaya çıkmaya başlayan şeytani güçleri, aziz madalyonunu ve kutsal mumları kullanarak dairesini ele geçirmelerine engel olmalı.Walter’ın hayaleti öldükten sonra yer sarsılmaya ve heryer yıkılmaya başlar. Henry, endişeli bir şekilde etrafına bakınır. Eileen’in platformun üzerinde sendeleyerek dizüstü yere düştüğünü görür…

Henry: Eileen…

Daha sonra kamera, 302 numaranın kapısını çalmakta olan küçük Walter’ı gösterir…

Küçük Walter: Anne! Anne!
Küçük Walter: Beni içeri al…
Küçük Walter: Anne!

Küçük Walter kapıyı çalarken bir anda duraksar. Geriye doğru birkaç adım atıp sendeler. Sonrasında dizlerinin üzerine düşer ve sonra yüzüstü yere yığılarak ölür. Ardından büyük Walter’ın sesi duyulur…

Walter: Anne

Ardından 302 numaralı dairenin kapısı açılır.

Sonra kamera Henry’i South Ashfield Heights apartmanından çıkarken gösterir. Yaralanmış kolunu tutup sendeleyerek güçlükle yürümektedir. Durup arkasını dönerek son bir kez daha apartmana doğru bakar ve sonra yoluna devam eder…

Henry: Eileen…

Ve ekran kararır…

*E R T E S İ G Ü N*

Henry, Eileen’i hastanedeki odasında ziyarete gelir. Yanında getirdiği bir demet çiçeği Eileen’e uzatır. Eileen gülümseyerek çiçekleri alır…

Eileen: Teşekkürler.
Eileen: Galiba yaşamak için yeni bir yer bulmalıyım , huh ?

Ve ekran kararır…

2. “Eileen’in ölümü” sonu (“Eileen’s Death” Ending):

Gerekenler:

1. Henry, Walter ile kapışırken Eileen’in kan havuzunda ölmesine izin vermeli.

2. Henry, oyunun ikinci yarısında dairesinde ortaya çıkmaya başlayan şeytani güçlerin, aziz madalyonunu ve kutsal mumları kullanarak dairesinii ele geçirmelerine engel olmalı.

Walter’ın hayaleti öldükten sonra yer sarsılmaya başlar. Henry, endişeli bir şekilde etrafına bakınır.

Daha sonra kamera, 302 numaranın kapısını çalmakta olan küçük Walter’ı gösterir…

Küçük Walter: Anne! Anne!
Küçük Walter: Beni içeri al…
Küçük Walter: Anne!

Küçük Walter kapıyı çalarken bir anda duraksar. Geriye doğru birkaç adım atıp sendeler. Sonrasında dizlerinin üzerine düşer ve sonra yüzüstü yere yığılarak ölür. Ardından büyük Walter’ın sesi duyulur…Walter: Anne

Ardından 302 numaralı dairenin kapısı açılır.

Henry yatağında kendine gelir. Ayağa kalkıp oturma odasına geçer. Oturma odasındaki radyodan bir spikerin sesi gelir…

Spiker: Ve şimdi haberler…
Spiker: Dün, Ashfield ve
Spiker: Silent Hill yakınlarındaki ormanlık alanda,
Spiker: Toplam 5, erkek ve kadın cesedi bulundu.
Spiker: Polisler, bütün bunları yapanın aynı kişi olduğunu belirtti.

Henry, radyoya doğru ilerler…

Spiker: Araştırmalar devam ediyor.
Spiker: Kurbanlardan dördü olay yerinde ölü bulunurken,
Spiker: Bayan Eileen Galvin, acilen St. Jerome hastahanesine kaldırıldı.
Spiker: Ancak kısa bir süre sonra orada hayatını kaybetti.
Spiker: Polis, Bayan Galvin’in vücudundaki yaraların diğer kurbanlarınki ile aynı olduğunu söyledi…

Henry, üzgün bir şekilde yere yığılır.

Henry: Eileen…

3. “Anne” sonu (“Mother” Ending):

Gerekenler:

1. Henry, Walter ile kapışırken Eileen’in kan havuzunda ölmesine izin vermemeli.

2. Henry, oyunun ikinci yarısında dairesinde ortaya çıkmaya başlayan şeytani güçlerin, dairesini ele geçirmesine izin vermeli.

Walter’ın hayaleti öldükten sonra yer sarsılmaya ve heryer yıkılmaya başlar. Henry, endişeli bir şekilde etrafına bakınır. Eileen’in platformun üzerinde sendeleyerek dizüstü yere düştüğünü görür…

Henry: Eileen…

Daha sonra kamera, 302 numaranın kapısını çalmakta olan küçük Walter’ı gösterir…

Küçük Walter: Anne! Anne!
Küçük Walter: Beni içeri al…
Küçük Walter: Anne!

Küçük Walter kapıyı çalarken bir anda duraksar. Geriye doğru birkaç adım atıp sendeler. Sonrasında dizlerinin üzerine düşer ve sonra yüzüstü yere yığılarak ölür. Ardından büyük Walter’ın sesi duyulur…

Walter: Anne

Ardından 302 numaralı dairenin kapısı açılır.

Sonra kamera Henry’i South Ashfield Heights apartmanından çıkarken gösterir. Yaralanmış kolunu tutup sendeleyerek güçlükle yürümektedir. Durup arkasını dönerek son bir kez daha apartmana doğru bakar ve sonra yoluna devam eder… Henry: Eileen…

Ve ekran kararır…

*E R T E S İ G Ü N*

Henry, Eileen’i hastanedeki odasında ziyarete gelir. Yanında getirdiği bir demet çiçeği Eileen’e uzatır. Eileen gülümseyerek çiçekleri alır…

Eileen: Teşekkürler.
Eileen: Galiba, şimdi South Ashfields Heights’a geri dönebilirim…

Henry başını sallayarak onaylar ve ekran kararır. Kamera tekrar 302 numarayı gösterir. Daire, oyunun başında Henry’nin kabusunda gördüğü gibi şeytani güçler tarafından istila edilmiştir(lanetlenmiştir).

1. “21 Ayin” sonu (“21 Sacrements” Ending)

Gerekenler:

1.Henry, Walter ile kapışırken Eileen’in kan havuzunda ölmesine izin vermeli.

2.Henry, oyunun ikinci yarısında dairesinde ortaya çıkmaya başlayan şeytani güçlerin, dairesini ele geçirmesine izin vermeli.

Henry acılar içinde diz çöker.

Henry: Ahh … Başım…!

Bir süre elleriyle başını tutarak öylece bekler ve sonra suratında garip, dalgın bir ifadeyle ayağa kalkar. Daha sonra ekran kararır ve kamera 302 numaranın oturma odasını gösterir. Daire şeytani güçler tarafından ele geçirilmiştir. Küçük Walter kanepenin üzerinde oturmaktadır. Büyük Walter ise sessiz bir şekilde yere doğru bakarak komedinin yanında durmaktadır. Küçük Walter mutlu birşekilde kanepeye uzanır…

Küçük Walter: Anne…
Küçük Walter: Anne…
Küçük Walter: Evdeyim…
Küçük Walter: Kimsenin yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim…
Küçük Walter: Sonsuza kadar seninle kalacağım…

Ve bu sırada radyodan haber spikerinin sesi gelir…

Spiker: Ve şimdi haberler…
Spiker: Dün , Ashfield ve
Spiker: Silent Hill yakınlarındaki ormanlık alanda,
Spiker: 5 cinayet kurbanının cesedi ve ağır yaralı durumda bir kadın bulundu.
Spiker: Kadın hemen St. Jerome’s hastanesine kaldırıldı.
Spiker: Ancak almış olduğu yaraların ağır olması nedeniyle kısa bir süre sonra hayatını kaybettiği bildirildi. Kendisinin Ashfield’da yaşayan Bayan Eileen Galvin olduğu açıklandı.
Spiker: Son ceset ise South Ashfield Heights apartmanı 302 numaralı dairede bulundu.
Spiker: Cesedin orada oturan Henry Townshend’e ait olduğuna inanılıyor…
Spiker: Yapılan açıklamaya göre cesedin, kimlik tespiti yapılamayacak kadar tanınmayacak hale getirilmiş olduğu açıklandı…
Spiker: Ve bir kez daha, yeni son dakika haberleriyle karşınızdayız…
Spiker: 5 polis memurunun bilinmeyen bir neden dolayı öldüğü ortaya çıktı.
Spiker: Cesetler, South Ashfield Heigts apartmanında, apartman yöneticisi olarak görev yapan Bay Frank Sunderland’inki ile birlilikte bulundular.
Spiker: Bütün diğer South Ashfield apartmanı sakinleri, göğüslerindeki şiddetli ağrı şikâyetiyle St. Jerome’s hastanesine götürüldü…
Spiker: Bu ilginç olaylar daha önce Silent Hill’de yaşanan olaylara çok benziyor…
Spiker: Haberlerimiz devam edecek…

Ve Cradle of Forest eşliğinde Silent Hill 4 credits ekranıyla oyunumuz burada sona erer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu