Silent Hill 2
Sessiz Cennetten mektup(Letter from Silent Heaven) senaryosu
Hikâye Silent Hill’e giden bir yol üzerindeki tuvalette başlıyor. James uzun
bir süre aynada yüzünü inceleyip derin bir nefes alır.
James: Mary, gerçekten bu kasabada olabilir misin?
Daha sonra dışarı çıkar ve Mary’nin yazdığı mektubu (NOT1) düşünmeye başlar.
James: Bir mektup aldım.
James: Zarfın üzerinde yazan isim Mary’di.
James: Karımın ismi.
James: Bu çok saçma. Doğru olamaz.
James: Bu kendime sakladığım bir şey.
James: Ölü birisi mektup yazamaz.
James: Mary 3 yıl önce o lanet hastalık yüzünden öldü.
James: Öyleyse neden onu arıyorum?
James: Bizim “Özel yerimiz”. O neyi kastediyor olabilir?
James: Tüm kasaba bizim özel yerimizdi.
James: Göldeki parkı mı kastediyor?
James: Orada geçirdiğimiz günler. Sadece ikimiz gölü seyrederdik.
James: Mary gerçekten burada olabilir mi?
James: Gerçekten hayatta mı? Beni bekliyor mu?
James yürüyerek Silent Hill’e doğru gider. Mezarlıktan geçerken bir mezarın
başındaki bir kadına rastlar.
James: Affedersiniz. Ben…
Kadın: (Korkar ve mezarı göstererek)Ben, ben üzgünüm. Ben, ben. Ben sadece.
James: Hayır önemli değil. Seni korkutmak istemedim.
James: Ben galiba kayboldum.
Kadın: (Şaşırır ve tekrarlar)Kayıp mı?
James: Evet, Silent Hill’i arıyordum.(Eliyle göstererek)Burası doğru yol mu?
Kadın: Aa Evet…
Kadın: Bu siste görmek zordur ama orada sadece bir yol var.
Kadın: Onu ıskalayamazsın.
James: Teşekkürler.
Kadın: (James tam gitmek üzereyken)Fakat.
James: Evet.
Kadın: Bence oradan uzak dursan daha iyi olur.
Kadın: Bu… Bu kasaba. Bir şeyler var. Kasabayla ilgili yanlış bir şeyler
var.
Kadın: Açıklaması zor, fakat.
James: Tehlikeli mi?
Kadın: Belki. Ve o yalnızca sis de değil… O.
James: (Kadının sözünü keserek)Tamam, anladım. Dikkatli olurum.
Kadın: (James’e çıkışır)Ben yalan söylemiyorum.
James: Hayır sana inanıyorum.
James: Sadece. Galiba benim için gerçekten tehlikeli olup olmaması önemli
değil.
James: Her iki durumda da oraya gideceğim.
Kadın: Ama neden?
James: Birini arıyorum.
Kadın: Kim… kimi?
James: Benim için çok önemli birisini.
James: Tekrar O’nunla beraber olabilmek için her şeyi yapabilirim.
Kadın: (Dalgın bir biçimde)Bende öyle. Annemi arıyorum.
Kadın: Onu görmeyeli çok uzun zaman oldu.
Kadın: Babamın ve erkek kardeşimin de burada olduğunu düşünüyordum, ama
Onları da bulamadım.
Kadın: (Sıkılarak)Özür dilerim. Bunlar senin problemin değil.
James: Hayır, ben. Ben umarım onları bulursun.
Kadın: Evet, sen de.James tekrar kadınla konuşursa.
Kadın: Sen birisini aramıyor muydun?
James: Evet bu doğru.(Uzaklaşır)
James tekrar kadınla konuşmaya çalışırsa.(Ne kadar yüzsüzJ)
Kadın: Ne var?
James: Aa hiçbirşey. Burası oldukça sessiz ha?
Kadın: Öyle galiba.
James mezarlıktan çıkıp Silent hill çiftliği ve çakılla kaplı bir yoldan
geçerek Silent Hill’e gider. Sanders ve Lindsay caddelerinin birleşim yerine
gelince, yerde büyük bir kan lekesi görür.
James: Acaba bu leke. Kan!?
Uzaklaşan belirli belirsiz zombi gibi bir yaratık görür.
James: Artık sadece silueti görünüyor.
James Lindsay caddesinin kuzeyine doğru kan lekelerini takip eder. Barikatla
kapatılmış bir tünelin önüne gelince garip bir ses duyar. İçeri girer ve
dışarıda duyduğu sesin bir el radyosundan geldiğini görür. Radyoyu alır ve
tam dışarı çıkmak üzereyken, cadde üzerinde siluetini gördüğü yaratığın bir
benzerini bir insan cesedinin üzerinde bir şeyler yaparken görür ve yaratık
saldırır. James yaratığı bir kalas parçasıyla öldürür.
James: Öldü mü.?
James: Buda ney böyle? İnsan değil.
Tünel içerisindeki cesedi inceler.
(James: Ölmüş. Bunu o yaratık yapmış olabilir mi.? Bu kasabada neler
oluyor.?)
Dışarıya çıkar.
James: Ah evet.
James: (Radyoyu açıp tekrar inceler)Bu şey bozuk mu?
Radyodaki ses: Ja………..Ben…….
Gel………..
……şey……
…….sen……..
James……….
James: Bunu alsam daha iyi olacak. İhtiyacım olabilir.
James tekrar Lindsay caddesine geri döner burada yol kenarındaki bataklıkla
ilgili bir yazıtı inceler.(NOT2) Sonra James, Saul caddesinin batı yakasına
gider ve bir karavanın içerisinde bir not bulur.(NOT3) Bunun üzerine James
Nelly barına gider. Gazete kâğıtlarının üzerindeki yazıyı
inceler.(NOT10)Tezgahın üzerinde bir harita bulur. Haritada Wood Side
apartmanı ve Martin sokağının sonu işaretlidir. (NOT11) James bardan çıkıp
Nelly caddesinin kuzeyine gittiğinde yanında küçük notlar bulunan bir
cesetle karşılaşır.(NOT4,5,6,7,8,9) Daha sonra James kendi haritasına
işaretlemiş Martin sokağına gider. Sokağın sonuna gelince bir ceset daha
bulur ve ondan Woodside apartmanının anahtarını alıp oraya gider. Woodside(Koruluk kenarı) apartmanı
James apartmana hemen karşısındaki ana giriş kapısından girer. Girişte hemen
sol tarafındaki Wood side apartmanının haritasını alıp 2. kata çıkar. 205
numaralı dairedeki el fenerini(Flash light) alır. Tam bu sırada manken
şeklindeki bir yaratık James’e saldırır. James mankeni öldürür ve odayı
inceler.
James kanepeyi incelediğinde.
(James: Kanepenin üzerine saçılmış kollar ve bacaklar var. Neyse ki sadece
mankenin parçaları.)
El fenerini aldığı mankeni incelediğinde.
(James: Sadece manken. Ama üzerindeki elbise.) (Mary’nin elbisesi J)
James 3.kata çıkar. Demir barların arkasında bir anahtar görür ve onu eliyle
uzanarak almaya çalışır.(Kalas parçası ne güne duruyor James!!!J)Küçük bir
kız anahtara tekme atıp uzaklaştırır ve James’in eline basar.
James: Ah!
Küçük kız: (Dalga geçerek)Ha ha
James: Bekle!
James: Kahretsin!
James 301 numaralı daireye gider. Odanın ortasında bulunan market
arabasındaki silahı(Handgun) alır ve odayı inceler.
James market arabasını incelediğinde.
(James: Market arabasının burada ne işi var.)
Odanın duvarlarını incelediğinde.
(James: Duvar kurşun izleriyle dolu)
James geldiği yoldan tekrar 2.kata iner. 2. katta koridorların kesiştiği
yere gelince bir çığlık duyar.
James: Buda neydi!?
James: Bu çığlık buranın kuzeyinden geldi.
Kuzeye doğru ilerleyince demir barların arkasında piramit şeklinde bir
kafası olan ve garip bir şekilde kırmızı ışık saçan yaratığı görür.(Piramit
kafalı yaratık, Walter Sullivan’ın bahsettiği kızıl şeytan olabilir mi?J)
208 numaralı daireye girer. Odada açılmış bir televizyonun karşısında yüzü
tanınmayacak hale gelmiş bir erkek cesediyle karşılaşır.
James: Aman Allah’ım
James: Bunu kim yapmış olabilir.
Odayı incelediğinde odanın ortasında kan birikintisi ve sürüklenme izleri
olduğunu görür.
Dolabın üzerindeki 202 numaralı dairenin anahtarını alır. Sonra 202 numaralı
daireye gider. Bu sırada koridorda gördüğü Piramit kafalı yaratığın gitmiş
olduğunu görür. 202 numaralı daireyi incelediğinde.
Boş kafesler ve uçuşan kelebekler olduğunu görür. Yan odaya girince burada
kırmızı bir renkle parlayan bir yatak ve yerlerde ölü kelebekler olduğunu
görür. Ayrıca odadaki çalışma masasının üzerinde bir kelebek albümü ve
mikroskop olduğunu görür.James yatağın yanındaki delikten içeri elini uzatır ve 208 numaradaki saatin
anahtarını(Clock key) alır. Sonra 208 numaralı daireye gidip anahtarla
saatin kapağını açar. Saatin tam karşısındaki duvarda ve saatin üzerinde
yazan ipuçlarını okuyarak saati doğru zamana getirir. (Bulmaca 1)Ve sonra
saati iterek buradan 209 numaralı daireye geçer.209 numaralı daireden çıkıp
merdivenlerden 3.kata çıkar.307 numaralı daireye girer. Burada Piramit
kafalı yaratıkla tekrar karşılaşır. Piramit kafalı yaratık mankenlere
saldırırken (Aslında tecavüz desem yeridir) James dolaba saklanır ve sonra
Piramit kafalı yaratığa ateş eder.(Gerçekten çok akıllıca JamesL) Piramit
kafalı yaratık daireden çıkar. James dolaptan avlunun anahtarını(Courtyard
key) alır. James bu daireyi incelediğinde.
Odada çok sayıda manzara resmi olduğunu görür.(İçlerinden birine dikkatlice
bakınca 2 tane kurukafa görünüyor.J)
James daireden çıkar. Sola dönüp ilerler yolun sonunda koridor ikiye
ayrılıyor. Sağa dönüp yangın çıkışı anahtarını(Fire escape key) alıp sonra
arkasındaki koridorun sonunda bulunan merdivenlerden aşağı iner. 1.kattaki
meyve suyu kutularını(Canned juice) alıp arkasını döner ve ilerleyerek
karşısına çıkan çıkış kapısından geçerek apartmandan çıkar. Daha sonra
Woodside apartmanına ilk girdiği ana giriş kapısından apartmana tekrar
girer. Zemin kattaki avlu kapısını açıp avluya (Courtyard) girer. Avludaki
boş havuzun içerisinde bulunan çocuk arabasının içerisinden, üzerinde yılan
resmi olan madeni parayı([Coin]snake) alır. Avlunun doğusundaki kapıdan
girerek 104 numaralı daireye girer ve sonra buradaki turist broşürünü
okur.(NOT17) Sonra bu daireden çıkıp 101 numaralı daireye gider. İçeri
girince kusma sesleri duyar.
James mutfakta bulunan dolabın içerisindeki sadece bacakları görünen bir
ceset görür ve inceler.
(James: Bu da ne. Kim böyle bir şey yapabilir?)
Yan odaya geçer ve burada spor giyimli şişman bir adamla karşılaşır. Adam
klozete kusmaktadır.
Adam: (Kusmayı keser ve James’e bakarak)O ben değildim! Ben yapmadım!
James: Neyi?
Adam: Ben hiçbir şey yapmadım. Yemin ederim!
Adam: Ben geldiğimde O böyleydi.
James: Aa. Benim adım James. James Sunderland.
Adam: Aa. Eddie.
James: Eddie, mutfaktaki ölü adam, O kim?
Eddie: Ben yapmadım. Yemin ederim ben kimseyi öldürmedim.
James: Şu Kırmızı Piramit şey senin dostun değil, öyle değil mi?
Eddie: Kırmızı Piramit şey mi? Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
Eddie: Gerçekten
Eddie: Fakat garip görünüşlü yaratıklar gördüm.
Eddie: Beni çok kokuttular o yüzden buraya kaçtım.
James: (Etrafına bakınarak)Pekâlâ, burasının da güvenli olduğunu
zannetmiyorum.
James: Burada neler oluyor?
Eddie: Sana söyledim, bilmiyorum.
Eddie: Zaten bu kasabadan değilim. Ben sadece. Ben sadece.
James: Sen de ha, seni de buraya bir şey getirdi, doğru mu?
Eddie: Aa. Evet, öylede söyleyebilirsin.
James: Her neyse.
James: Bence erkenden buradan çıksan iyi olur.
Eddie: Evet, haklısın. Peki ya sen?
James: İşim biter bitmez buradan gideceğim.
James: (James kapıya yönelir)Eddie. Dikkatli ol.
Eddie: (James tam çıkarken)James, ben.
Eddie: Ben. Aa. Sen de dikkatli ol. James odadan çıkar. Odaya tekrar girince Eddie’nin kusmaya devam ettiğini
görürür.
James: Eddie iyi misin?
Eddie: Evet, galiba…
James Eddie ile tekrar konuşmayı denerse.
James: Hâlâ burada mısın?
Eddie: Evet, kendimi hasta gibi hissediyorum. Yakında iyileşirim.
James: Hâlâ yapabiliyorken bu kasabadan gitsen iyi olur.
Eddie: Evet, biliyorum ama.
James, Eddie’nin kustuğu tuvaletin yanındaki odanın duvarlarını
incelediğinde.
(James: Duvar anlamsız yazı ve Amerikan futbolu posterleriyle dolu. Bunlara
fazla dikkat etmeyebilirim.)
James daireden çıkıp geldiği yoldan tekrar Woodside apartmanın ana girişine
geri döner. 2.kata çıkıp çamaşır makinelerinin bulunduğu çamaşırhanedeki çöp
boşluğunda sıkışmış olan paketin üzerine meyve suyu kutularını atar. Böylece
paket, çöplüğe düşer. James tekrar zemin kata inip apartmandan dışarı çıkar
ve ana giriş kapısının yakınındaki çöplükten paketi alır. Pakette Walter
Sullivan’a ait bir makale(NOT16) ve üzerinde yaşlı adam resmi olan madeni
parayı([Coin]old man) alır. Woodside apartmanının ana giriş kapısından
tekrar girer. Merdivenlerden 2.kata çıkar. 2. katta hemen sola döner ve
koridorun sonundaki yangın çıkışı kapısında yangın çıkışı anahtarını
kullanır ve pencereden yan apartmana geçer.
Blue Creek(Mavi dere) apartmanı
James pencereden Blue creek apartmanının bir dairesine girmiştir. Dairenin
tuvaletine girer ve klozeti araştırır. Klozetin içerisinde bir cüzdan
bulur(NOT18) Ve bu cüzdanda yazan numaralarla yan odadaki kasayı açar.
Birçok silah mermisi alır ve daireden çıkar. Koridorda ilerleyerek 209
numaralı dairenin kapısındaki notu okur (NOT19)Daha sonra 1.kata inmek için
merdivenlere gider ve sonra hemen sol tarafındaki Blue creek apartmanın
haritası alır.(Eğer isterseniz 2. kat koridorunun sonundaki mavi kapıyı bir
zorlayın bakın neler oluyor.J)1.katta merdivenlerin yakınındaki 109 numaralı
daireye girer.
Odayı incelediğinde dağınık olduğunu görür. Yerde bir oyuncak doldurulmuş
ayı görür.
(James: Doldurulmuş bir hayvan. Belki de önceden burada yaşayan bir çocuğa
aittir.)
Ayrıca odada bir bıçakla kesikler atılmış gibi görünen bir kanepe vardır.
James yan odaya geçtiğinde mezarlıkta gördüğü kadını, odanın bir duvarını
kaplayacak kadar büyük bir ayna karşısında uzanmış ve elindeki bıçağa boş
boş bakarken görür.Kadın: (Yüzünü ekşiterek)Ah. Sensin.
James: Evet.
James: (Yaklaşır ve kadına eğilerek)Ben James.
Kadın: (Derin bir nefes alarak)Angela.
James: Tamam Angela.
James: Ne yapmayı planlıyorsun bilmiyorum.
James: Fakat daima başka bir yol(Another wayJ) vardır.
Angela: (Küçümser bir biçimde)Gerçekten mi?
Angela: Ama.
Angela: Sen de benim gibisin.
Angela: Kaçmak daha kolay gelir.
Angela: Ayrıca, bunu hakediyoruz.
James: (Hızlı bir biçimde ayağa kalkar ve başını sallayarak)Hayır. Ben senin
gibi değilim.
Angela: (Tekrar küçümser gibi)Korktun mu?
Angela: (Sakin bir biçimde)Ben, ben üzgünüm.
James: Tamam.
James: Anneni buldun mu?
Angela: Henüz değil. Onu hiçbir yerde bulamadım.
James: O bu apartmanda mı yaşıyordu?
Angela: Bilmiyorum.
James: Öyleyse tüm bildiğin Onun bu kasabada yaşadığı mı?
Angela: (Başını kaldırıp James’e yüzüne bakar ve şaşırmış bir biçimde)Sen
bunu nereden biliyorsun?
James: Şey.
James: Sadece tahmin ettim, çünkü onu burada arıyorsun.
James: Başka nasıl bileceğim?
Angela: Evet.
James: Haklı mıyım?
Angela: (Başını tutarak)O kadar yorgunum ki.
James: Öyleyse sen bu kasabaya neden geldin?
Angela: Üzgünüm.
Angela: Buldun mu. aradığın kişiyi?
James: (Başını sallayarak)Henüz değil.
James: (Mary’nin fotoğrafını cebinde çıkarır ve eğilip Angela’ya göstererek)
O’nun adı Mary. Benim karım.
Angela: (Başını sallayarak)Üzgünüm.
James: Tamam.
James: (Ayağa kalkıp arkasını döner ve düşünceli bir biçimde)Herneyse, O
öldü. Neden O’nun burada olduğunu düşünüyorum, bilmiyorum.
Angela: (Şaşırmış bir biçimde)O öldü mü?
James: (Telaşlı bir şekilde Angela’ya dönerek.) Endişelenme. Ben deli
değilim. En azından öyle olmadığımı düşünüyorum.
Angela: (Telaşlı bir biçimde ayağa kalkıp kapıya yönelerek.)Annemi
bulmalıyım.
James: Seninle gelebilir miyim?
James: Bu kasaba tehlikeli.
James: Şimdi mezarlıkta neyi kastettiğini biliyorum.
Angela: Tek başıma daha iyi olurum. Üstelik sana ayakbağı olurum.
James: (James eliyle bıçağı göstererek)Bu ne olacak?
Angela: Benim için onu alır mısın?
James: Elbette, sorun değil.
Angela: Eğer o bende durursa.
Angela: Ne yapacağım belli olmaz.
James bıçağı almak için tam uzanır tam bu sırada Angela korkmuş bir biçimde
bağırır ve bıçağı James’e doğrultur.
Angela: Hayır!!!
Angela: (Ağlamaklı bir ses tonuyla)Üzgünüm. Ben kötü oldum. Lütfen yapma.
Angela bıçağı sehpanın üzerine bırakıp odadan çıkar. Sonra James bıçağı alıp
onu inceler. James bıçağı incelediğinde.
(James: Bıçağın üzerinde kırmızı bir leke var.)
Odayı incelediğinde.
Büyük bir ayna ve yerlerde magazin dergileri olduğunu görür. Ayrıca odanın
tam ortasında (aynadan bakılınca daha rahat görülüyor) yırtılmış bir
fotoğraf görür. Resimde bir adam bir kadın ve bir kız çocuğu vardır.
Fotoğraf adamın olduğu yerden yırtılmıştır. Başka bir duvarda ise Silent
Hill’i gösteren bir harita ve birkaç resim bulunmakatadır.(Bu resimlerden
bir kaçını daha sonra oteldede göreceğiz)
James masanın üzerinden üzerinde kadın mahkûm resmi olan madeni
parayı([Coin]prisoner) alır.109 numaralı daireden çıkıp 105 numaralı daireye
girer. Camlı bir kabin görür ve madeni paralarla buradaki bulmacayı
çözer(Bulmaca2) Ve buradan Lyne evinin anahtarını(Lyne house key) alır.
Yine bu dairedeki mutfak tezgâhının üzerindeki White Chism’ı alır.(Rebirth
Ending)
James bunu incelediğinde.
Küçük bir cam şişe içerisinde yaklaşık yarısına kadar dolu beyaz bir yağ
olduğunu görür.
James daireden çıkıp kapısında not olan 209 numaralı dairenin kapısını Lyne
evinin anahtarı ile açar. İçeri girince birisinin bir şeyler fısıldadığını
duyar.(Ne yazık ki ne söylediğini bir türlü anlayamadım. Ama Conqurer13
nickli arkadaşım -bana anlamsız gelsede- fısıltıda “See my dead wife, come
home, load some laundry to escape me, take two crimes to the
(undecipherable)’s face.” dendiğini söyledi)Bir süre sonra bu ses kesilir.
Odanın açık olan balkon kapısından geçerek balkona çıkar ve bu balkondan 208
numaranın balkonuna geçer.208 numaralı dairede yatağın üzerindeki apartman
merdivenleri kapısı anahtarını (Apartment stairway key) alır. Ayrıca yatağın
yan tarafındaki sehpanın üzerinde yine kelebeklerle ilgili kitaplar görür.
Duvarda ise Silent Hill’e ait bir göl manzarası resmi bulunmaktadır.(Aynı
manzara resmi otelin birçok yerinde varJ) Buradaki açılmayan bir kapının
üzerinde ise siyah grafiti şeklinde bir adam resmi ve etrafında haç
işaretleri olduğunu görür.(Haç figürü bunu birkaç yerde daha göreceğizJ).
James tekrar balkona çıkar ve 209 numaralı daireden tekrar koridora geçer.
Sola dönüp koridorun sonundaki mavi renkteki apartman merdivenlerine açılan
kapıyı apartman merdivenleri anahtarı ile açar. İçeriye girince, Piramit
kafalı yaratığı, zombiye benzeyen yaratığı eğmiş tecavüz eder gibi bir
şeyler yaparken görür.(Zombinin akıbeti de 307 numaralı dairedeki mankenler
gibi oluyor.J) James kapıyı açmaya çalışır ancak kapı açılmaz ve Piramit
kafalı yaratık James’e saldırır. Sirenler çalmaya başlayınca Piramit kafalı
yaratık suyla dolu olan alt kata iner. Sular çekildikten sonra James de
merdivenlerden aşağı iner ve apartmandan çıkar. James artık Silent Hill’in
batı yakasındadır.
James merdivenlerden iner ve Rosewater parkına doğru gider. Yolda yine O
küçük kızı görür. Küçük kız yüksekçe bir duvarın üzerinde oturmuş elindeki
mektuba bakarak şarkı söylemektedir.(Duvarın üzerine iki tane kedi resmi
çizilmişJ)
James: Sen! Sendin değil mi elime basan?
Küçük kız: (Gülümseyerek)Bilmiyorum. Belki de yapmışımdır.
James: Senin gibi küçük bir kızın böyle bir yerde ne işi var?
Küçük kız: (Şaşırarak)Ha? Sen kör falan mısın?
James: O mektupta ney?
Küçük kız: (Yerinden kalkarak)Seni ilgilendirmez.
Küçük kız: (Koşarak giderken kaşlarını çatıp bağırarak)Mary’i zaten
sevmemiştin!
James: (Arkasından bağırarak)Bekle!
James: Mary’nin adını nereden biliyorsun! Küçük kız koşarak kaçar ve James, Rosewater parkına doğru yoluna devam eder.
Rosewater(Gülsuyu) parkı
James parkın girişindeki Rosewater Park yazısını görür.
James: Öyleyse bu O park.
James: Mary. Burada mısın?
Parkta ilerlemeye devam ederken ve parkın kıyısında gölü seyreden bir kadın
görür.
James: (Heyecanlı bir şekilde)Mary?
Kadın arkasını döner ve gülümseyerek James’e doğru bakar…
James: (Yavaşça) Hayır. O Sen değilsin.
Kadın: (Gülümseyerek)Kız arkadaşın gibi mi görünüyorum?
James: Hayır. ölü (RahmetliJ) eşim.
Kadın gülümseyerek arkasını döner ve tırnaklarına bakarak ilerler…
James: (Heyecanlı bir şekilde)İnanamıyorum.
James: Onun ikizi olabilirsin. Yüzün, sesin.
James: Yalnızca saçın ve elbiselerin farklı.(Tabi bir de gözler ile şu
kelebek dövmesiJ)
Kadın sıkılarak durup yüzünü James’e döner.
Kadın: Benim adım. Maria.
Maria: (İşveli bir biçimde gülümseyerek)Bir hayalet gibi görünmüyorum, öyle
değil mi?
Maria: (James’in elini alıp göğsünün üzerinde tutarak)Görüyor musun? Ne
kadar sıcak olduğumu hisset.
James: (Şaşırıp elini çekerek)Sen gerçekten Mary değilsin?
Maria: Sana söyledim. Ben Maria’yım.
James: (Başını tutup yürüyerek)Üzgünüm. Kafam karışmış.
Maria: Nereye gidiyorsun?
James: Mary’i arıyorum.(Heyecanlı bir şekilde)Onu gördün mü?
Maria: (Kollarını kavuşturup gülümseyerek)Onun öldüğünü söylememiş miydin?
James: Ah evet. 3 yıl önce.
James: (Heyecanlı bir şekilde devam ederek)Fakat ondan bir mektup aldım.
Özel yerimizde beni beklediğinden sözetmiş.
Maria: (Arkasını dönüp ellerini açarak)Ve burası mı?
Maria: Herneyse, onu görmedim.
Maria: (Yüzünü James’e dönüp ellerini beline koyarak)Bu tek “özel yeriniz”
mi?
James düşünür ve bu arada bir video girer. Videoda Mary’i bir pencerenin
önünde dururken gösterir.(Oteldeki kasetin başından sahnelerJ)
James: Galiba, otel de vardı.
James: Gölün kenarındaki. Hâlâ oradaysa çok şaşırırım.
Maria: Lakeview oteli mi? Evet, hâlâ orada.
Maria: (Kollarını kavuşturarak)Öyleyse otel sizin “özel yeriniz” hı?
Maria: (Gülümseyerek)Bahse girerim öyledir.
James sinirlenip arkasını döner ve tam giderken Maria eliyle omzundan
tutar…
Maria: Bu kadar kızma. Sadece şaka yaptım.
Maria: Herneyse, o yoldan değil.(Eliyle James’in gittiği yolun tersini
göstererek)Bu yoldan gideceksin. James Maria’nın gösterdiği yönden giderken Maria’nın da arkasından
kendisiyle birlikte geldiğini görür.
James: Benimle birlikte mi geleceksin?
Maria: (Ellerini açıp üzgün bir sesle)Öylece beni bırakıp gidecek miydin.?
James: Hayır, ama.(Dönüp Maria’ya bakarak durur.)
Maria: (Devam eder)Etraftaki tüm bu yaratıklarla birlikte mi?
James: Hayır, ben yalnızca.
Maria: Burada çok yalnızım. Diğer herkes gitmiş.
Maria: (İşveli bir biçimde gülümseyip, göl kenarındaki demirlere
tutunarak)Mary gibi görünüyorum, öyle değil mi? Ona aşıktın, haklı mıyım?
Maria: (Yine işveli bir biçimde bakarak) Belki de ondan nefret ettin.
James: (Sinirli bir şekilde)Saçmalama.
Maria şaşırır. James giderken arkasından umutla gülümseyerek.
Maria: Öyleyse tamam mı?(“Ben de gelebilir miyim?” anlamında kullanıyor.J)
James: (Yürümeye devam ederek)Evet, tamam.
Maria James’le birlikte yürümeye başlar.
Sonra James bu parktaki anıt ve heykelleri inceler(NOT24,25,26)Parktan
çıkarak, otele gitmek için Nathan bulvarının batısına doğru ilerler. Texxon
gaz istasyonuna(Texxon Gas station) uğrayarak istasyonun önündeki gazete
kutusundan Kayıp hatıralar kitabını(Book of Lost Memories) (NOT27)
alır(Rebirth Ending). Ve yine burada bulunan bir arabaya saplı durumdaki
çelik boruyu(steel pipe) alır. Bulvar’ın sonuna geldiğinde köprünün
yıkıldığını görürler. Burada bulunan cesedin yanındaki haritayı
incelediğinde Pete’s Bowl-O-Rama’nın(Bir bowling salonu) işaretli olduğunu
görürler(NOT28) Ve oraya doğru yola çıkarlar.
Pete’s Bowl-O-Rama
Pete’s Bowl-O-Rama’nın kapısına gelince, James tam içeri girerken.
Maria: Seni burada bekleyeceğim. Bowlingten nefret ederim.(Oysaki Laura
içeride?)
James: Buraya oyun oynamak için gelmedim, biliyorsun.
Maria: Çabuk dön, tamam mı?
James içeri girer ve iki kişinin başka bir odada konuştuklarını duyar. Eddie
bir masaya oturmuş pizza yemektedir. Daha önce duvarın üzerinde otururken
gördüğümüz küçük kız masanın üzerine oturmuş durumda ayaklarını
sallayarak…
Küçük kız: Öyleyse sen ne yaptın?
Küçük kız: Soygun, cinayet?
Eddie: (Başını sallayarak)Hayır, öyle bir şey değil.
Küçük kız: (Dalga geçerek)Hah! Sen yalnızca korkak bir şişkosun.
Eddie: Neden bana bunu demek zorundasın?
Küçük kız: Sonradan polislere söylediğini düşünüyordum.
Eddie: (Yemeye devam ederek başını sallar)Hayır, sadece kaçtım, çünkü
korkmuştum.
Eddie: Polislerin ne yaptığını bilmiyorum.
Küçük kız: (Düşünceli bir şekilde)Ama eğer kötü bir şey yaptıysan neden
sadece üzgün olduğunu söylemiyorsun?(İşte can alıcı bir nokta)
Küçük kız: Pekâlâ. Galiba ben de epey kaçtım.
Eddie: (Başını sallayarak konuşmasına devam eder)Bu olmaz. Seni
dinlemeyeceklerdir.
Eddie: Beni hiç kimse asla affetmeyecek. James yan odaya geçer Eddie ile Laura’nın konuşması devam eder.
Eddie: Aradığın bayanı bulabildin mi? Adı neydi. Mary mi?
James, konuşulan odaya girer ama küçük kızı göremez ve Eddie’ye yaklaşarak.
James: Eddie?
Eddie: (Yemeye devam ederek arkasını döner) Aa. Evet.
James: (Kendini eliyle göstererek)James.
James: Apartmanda görüşmüştük.
Eddie: Evet, hatırladım ama.
James: Eddie, burada yalnız mısın?
Eddie: Aa hayır.
Bir bowling topu yuvarlanarak masanın yakınına gelir ve sonra küçük kızın
kapıya doğru koştuğunu görürler.
Laura: Güle güle!
James: (Laura tam kapıdan çıkarken)Bekle! Geri gel!
Laura kapıdan çıkar.
James: (Kapıya doğru yönelerek)Eddie! Haydi, arkasından gidelim!
Eddie: Ha? Laura? Ama neden.
James: (Durur ve yüzünü Eddie’ye dönerek)Laura? Bu onun ismi mi?
Eddie: Bana söylediği bu.
James: (Sinirli bir şekilde)Bu kasaba yaratıklarla dolu!
James: Nasıl böyle oturup pizza yiyebiliyorsun?(Eddie adamım benimJ)
Eddie: (Sakin bir şekilde)O bana kendi başına daha rahat olacağını söyledi.
Eddie: Benim gibi bir şişkonun onu yavaşlatacağını söyledi.
James: (Yine sinirli bir şekilde)Unut gitsin.
James Eddie ile tekrar konuşmayı denerse.
James: Herneyse, bu kız kim.
Eddie: Bilmiyorum. Tek bildiğim ismi.
Eddie: Yemin ederim.
James Pete’s Bowl-O-Rama’dan çıkar ve kapı önünde Maria’yı nefes nefese
kalmış bir şekilde yanına gelirken görür.
James: Buradan küçük bir kızın koşarak geçtiğini gördün mü?
Maria: (Nefes nefese)Evet, benim için çok fazla hızlıydı!
Maria: (Eliyle Pete’s Bowl-O-Rama’nın arkasını göstererek) Onun arkasından
gitmeyecek misin?
James başka bir yöne gitmeye çalışırsa.
Maria: Nereye gidiyorsun?
Maria: Bu küçük kızın gittiği yol değil.
James Pete’s Bowl-O-Rama’nın arkasına gider ve buradaki telden kapıdan
geçerek dar bir sokağa ulaşır. Dar sokağın sonuna geldiğinde.
Maria: (Bir aralığı göstererek)Küçük kız oradan gitti.
James, aralığı inceler ve geçmek için çok dar olduğunu görür.
James: Başka bir yol var mı?
Maria: Evet var.
Maria: (Eliyle bir kapıyı göstererek)O taraftan.James kapıyı açmaya çalışır.
James: Bu iyi değil. Kapı kilitli.
Maria James’i kenara çeker. Önce cebinden sonra çizmesinden ve en son olarak
arkasını dönerek sutyeninden anahtar çıkararak(Bu esnada James’te arkadan
kafasını uzatıp Maria’nın ne yaptığını görmeye çalışıyorJ) kilidi açar ve
James’e içeri girmesi için eliyle işaret eder.
Heaven’s Night(Cennet gecesi) gece kulübü
James içeri, Heaven’s Night gece kulübüne girer.
Üst kata çıkar ve merdivenlerin önündeki içki kasalarını incelediğinde.
(James: Likör şişeleri. Şu an buna ihtiyacım yok. Bu içmediğim anlamına
gelmez. Aslında orta karar bir şekilde içerim. Acılar ve yalnızlıktan
uzaklaşmak için. Ama içmek hiçbir şeyi değiştirmez. Herneyse, buna ihtiyacım
yok. Yapmam gereken bir şey var.)
James yan odaya geçer ve barın yanındaki kapıdan geçerek gece kulübünden
çıkar. Merdivenlerden inip Carroll caddesine(Bu parkta heykeli olan kadının
ismi değil miydi?J) çıkar ve güneye doğru ilerlerken Laura’yı hastaneye
girerken görürler.
Maria: (Eliyle Laura’yı göstererek)Orada!
James ve Maria birlikte hastaneye girerler.
Brookhaven (Deresığınağı) Hastanesi
James hemen girişte sol tarafındaki hastane haritasını alır. Önce resepsiyon
odasına(Reseption Room) girip masanın üzerindeki notu okur.(NOT29) Ardından
doküman odasına(Document Room) geçip masanın üzerindeki doktorun
günlüğünü(NOT30) okur ve mor boğa anahtarını (Purple Bull key)alırlar.
Odadan dışarı tekrar koridora çıkarlar. James hastaneden dışarı çıkmaya
çalışırsa.
Maria: Nereye gitmeyi planlıyorsun?
Maria: Ama henüz Laura’yı bulamadık.(James geri döner)
1. kattaki 2 numaralı muayene(Examining room 2) odasının kapısının önünden
geçerken garip nefes sesleri duyarlar. Daha sonra merdivenlere açılan
kapıdan geçer ve 2. kata çıkarlar.(Haritaya bakınca hangi kapının arkasında
merdiven olduğunu rahatlıkla görebilirsinizJ) 2. kat ana koridorundan
geçerek erkek soyunma odasına giderler.
James buradaki bir dolabın kapağındaki bikinili kadın resmine baktığında.
(James: Böyle aptalca bir postere bakacak zaman yok.)
Yine bu odadaki kanlı beyaz bir laboratuar ceketinin cebinden muayene
odasının anahtarını (Examination Room key) alır. Dışarı çıkıp bayanların
soyunma odasına girerler. Sehpanın üzerinde bir oyuncak ayıcık görürler.
James oyuncak ayıyı eline alır ve onu incelerken eline bir şey batar.
James: (Elini çekerek)Ah.
Maria: Ne oldu?
James: Sadece iğne battı.
Maria: İyi misin?
James: Evet.James ayıcığın başındaki iğneyi (Bent needle) alır. Yine bu odada bir
dolapta bulunan pompalı tüfeği (Shoutgun) alır ve dışarı çıkarlar. 2. kat
ana koridorundan geçerek 2. kat hasta koridoruna geçerler. Bu koridordaki 3
numaralı muayene odasına(Examining room 3) girip daktiloda bulunan karbon
kâğıdındaki yazıda yazan şifreyi okurlar.(NOT33,34) Tekrar hasta koridoruna
dönüp M2 numaralı odaya girip buradan Lapis göz anahtarını(“Lapis Eye” key)
alırlar…
James anahtarı incelediğinde.
Anahtarın baş kısmında bir göz oyulduğunu ve gözün irisinin lapis lazuliden
yapıldığını görür.
Odadan çıkar ve tekrar 2. kat hasta koridorundan 2.kat ana koridoruna
ulaşır. Buradan merdivenlere giderek tekrar 1. kata ulaşırlar. Muayene
odasının (Examination Room) kilidini muayene odası anahtarı ile açıp odaya
girerler…
James odadaki dosya dolabını incelediğinde.
(James: Rafların camı açık. Bu dosya da ney.? “Kişilik bozukluğu testlerinin
laboratuar sonuçları”. Laboratuar sonuçları? .Bunu okumak istemiyorum.)
Muayene odasından doktorlar odasına(Doctor’s Lounge) geçerler. Burada beyaz
tahta üzerinde yazan 3.kat hasta koridoru kapısının şifresini alırlar.
(Bulmaca 3)
Doktorlar odasından takrar 1. kat ana koridoruna geçerler. Merdivenlere
açılan kapıdan geçerek 3. kata çıkarlar. 3. kat ana koridorundaki 3.kat
hasta koridoru kapısının kilidini, doktorlar odasından aldığımız şifre
yardımıyla açarız. James ve Maria 3.kat hasta koridorunda S3 numaralı odaya
girerler.
Maria: (Hasta yatağına oturup halsiz bir ses tonuyla)James, bir dakika
bekle.
Maria: (Cebinden bir ilaç kutusu çıkarır ve ağzına bir hap atar)Yorulmuşum.
Maria: (Ayağa kalkmaya çalışarak)Bu yalnızca akşamdan kalmışlık.
James: (Eliyle Maria’yı omzundan tutup tekrar yatağa
oturtarak)Dinlenmelisin.
Maria: (Yatağa uzanıp gülümseyerek)Mmm. O kadar rahat ki…
James: Ben onu aramaya gidiyorum. Laura’yı.
James: Olabildiğince çabuk geri döneceğim.
Maria gözlerini kapar.
James Maria ile tekrar konuşmaya çalışırsa.
Maria: (Öksürdükten sonra halsiz bir biçimde)Yakında iyileşirim. Laura’yı
buldun mu?
Tekrar konuşmaya çalışırsa.
Maria: (Öksürdükten sonra halsiz bir biçimde) James, sana bir şey sormak
istiyorum. Eğer sen ne. Eğer Mary’i bulamazsan ne yapacaksın?
James: (Başını sallayarak)Bunu düşünmemiştim.
James sehpanın üzerinde çatı katı anahtarını(Roof key) alır ve odadan
çıkarak 3.kat hasta koridoruna gider.3.kat hasta koridorundan 3.kat ana
koridoruna gider. Merdivenlere açılan kapıdan geçer ve merdivenlerden yukarı
çıkarak çatı katı kapısını çatı katı anahtarı ile açar. Çatı katında yerde
bulunan günlüğü okur.(NOT35) Sonra üzerinde anten bulunan yapının sol
tarafındaki aralığa geldiğinde arkasından bir gacırtı sesi duyar. Arkasını
döndüğünde Piramit kafalı yaratığın elindeki büyük bıçağı yere sürüye sürüye
geldiğini görür. Piramit kafalı yaratık büyük bıçağını sallar ve James
geriye doğru savrulup arkasındaki tellerle beraber aşağı düşer. James 3.
katın tavanını delerek özel tedavi odasına (Special Treatment Room) düşer.Burada yan tarafında bir not bulunan (NOT36)2. hücreye girip hücre duvarına
kanla yazılmış olan şifreyi alır. (NOT38) Hücreden ve ardından özel tedavi
odasından çıkarak 3.kat ana koridoruna geçer. Buradan da 3. kat hasta
koridoruna ardından S14 numaralı odaya geçer. Burada bulunan küçük kutudaki
kilitleri Lapis gözü anahtarı ve mavi boğa anahtarı ile açar. (NOT37)Kutunun
şifrelerine ise özel tedavi odasında ve daktilodaki karbon kâğıdında bulduğu
şifreleri girerek açar. Kutunun içinden bir tutam saç çıkar.(Bu kadar uğraş
bir saç teli için miydi?J) James odadan çıkar ve duş odasına(shower room)
gider. Burada saç teli ve bayanlar soyunma odasından aldığı iğneyi (Bent
needle) kombine kullanarak yerde bulunan pis su deliğindeki asansör
anahtarını (Elevator key) alır. Bu anahtarı incelediğinde anahtarlık
kısmının bir kulak şeklinde olduğunu görür. Tekrar 3. kat hasta koridoruna
döner ve bu koridor üzerindeki asansöre asansör anahtarı yardımıyla girer.
Asansörle 1. kata hasta koridoruna iner.(Burada yine o ürkütücü nefes
sesleri varJ)C2 numaralı odaya girer. Odada Laura’yı bir hasta yatağın
altındaki oyuncak ayıcıklarla oynarken görür.
James: Laura.
Laura: (Arkasını dönerek) Hı? Adımı biliyor musun?
James: Eddie söyledi.
Laura: Boşboğazlı koca şişko.
James: (Merakla ona doğru yaklaşarak)Mary’i nereden biliyorsun?
Laura: (Dalga geçerek)Peki büyük ödül ney?
James: Neden yalnızca söylemiyorsun?
Laura: Eğer söylemezsem bana bağıracak mısın?
James: Hayır. Bağırmayacağım.
Laura: (Ayağa kalkıp kollarını kavuşturarak)Mary’le arkadaştık.
Laura: Hastanede tanıştık.
Laura: Geçen seneydi.
James: (Bağırarak)Sen bir yalancısın!!!
Laura bozulur.
James: (Üzgün bir sesle)Laura, ben.
Laura: (Ellerini beline koyarak)İyi! Bana inanma!
James: Fakat geçen sene Mary zaten.(Herhalde Laura’yı üzmemek için cümlenin
devamını getirmiyorJ)
James: (Biraz duraksadıktan sonra)Üzgünüm Laura.
James: (Eliyle işaret ederek)Herneyse, haydi gidelim.
Laura küçük el fenerini alıp yatakların arasından geçip James’in yanına
gelir.
James: Bunu daha sonra da konuşabiliriz.
James: Burası çocuklara göre bir yer değil.
James: Bir çizik bile almamış olmana inanmıyorum.
Laura: Neden alacakmışım?
James Laura’yla beraber 1.kat hasta koridoruna geçerler. Beraber asansöre
doğru yürürken Laura birden James’i kolundan çekerek.
Laura: Bekle! Bekle! Almam gereken bir şey var!
James: (Önemsemeyerek)Daha sonra tamam mı?
Laura: (James’in kolundan iyice çekerek)Ama gerçekten önemli!
Laura: Mary’den bir mektup.
James: (Dikkatlice Laura’ya bakarak)Ha?
Laura: Onu almalıyım tamam mı?
James: (Heyecanlı bir şekilde)Evet, evet.
Laura 2 numaralı muayene odasının (Examining room 2) kapısına gelir.(Garip
nefes seslerinin geldiği oda burası değil miydi?J) ve anahtarla kapıyı
açar.( Laura’da bu anahtarların ne iş var acaba?J)James’e dönerek.Laura: Haydi acele et!
James kapının önüne gelir.
James: (İçeri girerken)İçeride mi?
Laura: (Kapının önünde durarak)Evet içeride.
James içeri girer ve el fenerini açıp etrafa bakar. Sonra arkasını dönerek.
James: Laura, sen ne yapıyorsun?
Laura: (Kapıdan seslenerek)Daha geride. Masada.
James ilerler ve aniden arkasından kapı kapanır. James kapıya doğru koşup
açmaya çalışarak.
James: Laura ne yapıyorsun!?
Bu arada kamera, bacaklarının arasında dudağı olan ve çuval gibi bir şeyin
içerisinde tavana asılı garip bir yaratık gösterir.(Dudaklar kadın dudağına
benziyorJ)
Laura: Ha-ha! Seni kandırdım!
James: (Kapıyı zorlamaya devam ederek)Kapıyı aç, Laura.
Laura: Neden yapacakmışım? Ben bir yalancıyım değil mi?
James arkasını dönüp el feneriyle odaya bakar. Bu sırada Laura dalga
geçerek.
Laura: Açmamı mı istiyorsun? Ha? Ha?
James sırtı dönük bir biçimde kapıya vurmaya başlar.
Laura: (Dalga geçmeye devam ederek)Sihirli sözcük neydi?
Tavandan garip bir yaratık sarkar.
James: (Bağırarak)Laura!
Laura: Tamam. Galiba kapıyı açmayacağım.
Kamera James’in tam tepesindeki bir aralıktaki başka bir tane daha yaratığın
ayaklarını gösterir.
James: (Kapıyı daha sert yumruklayarak)Seni gidi kendini beğenmiş velet!Aç
kapıyı!
Laura: Neden sen, sen.
Tavandan bir yaratık daha iner…
James: Laura?
Laura: Seni osuruk suratlı!(Harbiden öyle diyorJ)
James yüzünü tamamen odaya döner ve kapışma başlar.
Dövüş bittikten sonra sirenler çalmaya başlar.(YineJ) Ekran bulanıklaşır.
Kamera, sadece tavanı gösterecek şekilde kapıya doğru ilerler. Sonra kamera,
sadece kanlı bir koridorun tavanını gösterecek şekilde ilerler. Bu sırada
James bir kadının kendisine “James” diye seslendiği duyar.(Oyunun sonundaki
kadın sesine çok benziyorJ) Sonra sedye sesi eşliğinde başka bir kapıdan
geçerek bahçeye(Garden) ulaşır. James bahçeye geldiğinde sedyeden inermiş
gibi kendine gelir.(Tabi kendine geldiğinde ortada sedye falan yokJ)
Karanlık (Alternate) Brookhaven Hastanesi:
James bahçe kapısından geçer ve bir odaya girer. Girmiş olduğu odanın sol
tarafındaki kapıdan geçerek 1.kat hasta koridoruna ulaşır. Ama 1.kat hasta
koridor son geldiğimiz halinden biraz daha değişiktir. Koridor daha bir
kanlı, paslı görünür ve oda kapıları çarşafla örtülüdür. James asansöre
biner.(C2 numaralı odaya girerse buranın da değiştiğini görür. Eşyaların
üzerinin ve duvarların çarşaflarla örtülü olduğunu görür. Odadan çıkarken
garip bir cam kırılması sesi duyar.[Bu oda aynı zamanda Laura’yı bulduğumuz
oda değil miydi?J])
James 2. kata çıkar ve M6 numaralı odaya girer. Duvarı örten beyaz örtünün
duvarın bir bölümünde yırtıldığını ve duvarda garip, üzerindeki oyuğa
uzanmaya çalışan el figürlerinin olduğunu görür. Oyuğun içerisinden batarya
(Battery) ve bodrum depo odasının anahtarını (Basment’s Storeroom key) alır.
Hemen yan taraftaki notu okur (NOT39) ve odadan çıkar. Tekrar asansöre binip
3.kata çıkar.3.katta asansör kapısının hemen yanındaki kapıda garip bir
biçimde kolları dışarı doğru uzanmış kadın resmi bulunmaktadır. James S3
numaralı odaya uğradığında Maria’nın gitmiş olduğunu görür…Maria’nın kullandığı boş ilaç şişeleri sehpanın üzerinde durmaktadır. James
bunları incelediğinde.
(James: Burada boş ilaç şişeleri var. Bunlar Maria’nın aldıkları değil mi?
Şimdide Maria mı hasta?)
Ayrıca odadan garip nefes sesi gelmektedir.(Daha önce duyduğumuz nefes
sesinden farklıdır. Ayrıca daha sonra bu odaya Maria ile tekrar geldiğimizde
bu nefes seslerinin kesildiğini görürüzJ)
James odadan dışarı çıkar ve sonra yine bu koridordaki S11 numaralı odaya
girip buradaki notu okur.(NOT40) 3.kat hasta koridorundan 3.kat ana
koridoruna geçer. Merdivenlere açılan kapıdan geçerek merdivenlerden aşağıya
bodrum katına iner. Buradaki depo odasının (Store room)kapısını, bodrum depo
odası anahtarı yardımıyla açar. İçeride bir raf dolabı görür. Bunu
incelediğinde üzerinde kırmızı el izlerinin olduğunu görür. El izlerinin
olduğu köşeden tutarak dolabı iter ve aşağıya doğru giden bir merdiven
bulur. Tam merdivenlerden inerken odaya Maria girer.
Maria: (James’i gördüğüne sevinmiş bir ses tonuyla)James!
James: (Yine Maria’yı Mary zannederek)Mary!
James: (Şaşkın ve üzgün bir ifadeyle)Aa, Maria. Ben seni.
James: Üzgünüm.
Maria bozulur.
James: Herneyse, hayatta olduğuna sevindim.
Maria: (Sinirli bir şekilde bağırarak)Herneyse!?
Maria: Ne demek Herneyse!?
Maria: (Eliyle arkasını göstererek)Neredeyse ölüyordum orada!
Maria: Neden beni kurtarmaya çalışmadın?
Maria: Tek önemsediğin ölmüş olan karın!
Maria: Hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım.
Maria: Beni hiç umursamazsın öyle değil mi?
Maria üzgün bir şekilde başını arkaya çevirir ve sonra tekrar James’e
bakar…
James: (Yine şaşkın ve üzgün bir ifadeyle)Hayır, ben sadece.
Maria: (Ağlamaklı bir sesle James’e sarılarak)Benimle kal!
Maria: Beni hiç yalnız bırakma!
Maria: Benimle ilgilenmelisin!
Maria James’e sarılarak ağlar ve sonra başını kaldırıp James’e bakarak.
Maria: Peki ya Laura. Onu buldun mu?
James: Evet, fakat kaçtı.
Maria: Onu bulmalıyız!
James: Onunla gerçekten ilgileniyor gibisin. Onu tanıyor musun?
Maria: Onunla daha önce hiç tanışmadım.
Maria: (Arkasını dönerek) Yalnızca, onun için üzülüyorum. O yapayalnız.
Maria: Ve başka nedenlerde var.
Maria: Onu korumam gerektiğini hissediyorum.
Maria ve James merdivenlerden aşağıya depo odasının bodrumuna(Basment’s
basmentJ) inerler. James yerdeki bakır yüzüğü(Copper Ring) alır. Bakır
yüzüğü incelediğinde üzerinde bir örümcek figürü kazılı olduğunu görür.
Bodrumdan ve depo odasından çıkıp tekrar merdivenlere ulaşırlar. Bu sırada
bir çeşit gıcırtı veya emilme sesi duyarlar. Merdivenler yardımıyla 3. kata
çıkarlar. 3.kat ana koridorundan geçerek 3. kat hasta koridoruna giderler.
3.kat hasta koridorundaki asansöre binerek 2.kat düğmesine bastıktan sonra
garip bir spiker sesi duyarlar. (Bulmaca 4) Spikerin konuşması bittikten
sonra Maria ve James etraflarına bakınır.Maria: Oda neydi?
James kollarını açıp başını sallayarak bilmediğini gösterir.
James ve Mary asansörden çıkıp 2.kat hasta koridorunun sonundaki Day Room’a
girerler. James burada yerde bulunan dolabının kapağını tek başına açmaya
çalışır.
Maria: Açamıyor musun?
James: Evet. Maria yardım et!
Maria: (James’e takılarak)Hadi. Buradaki koca adam sensin sanıyordum.
Maria: Benim gibi küçük bir kızın nasıl yardım edebileceğini sanıyorsun?
Maria ve James birlikte dolabın kapağını açarlar. Maria eğilip dolabın
içinden kurşun yüzüğü(Lead Ring) alır.
Maria: Buda ney? Pek şirin birşey değil öyle değil mi?
Maria: (James’e yüzüğü uzatarak)İşte James, sen al.
James: Teşekkür ederim.
James yüzüğü incelediğinde üzerinde iğrenç, şişkin bir yüz kabartması
olduğunu görür. Odadan çıkarak tekrar asansöre binerler. 3. kata çıkıp
kolları dışarıya doğru uzanmış garip kadın resmi olan kapının önünde
bulduğumuz yüzükleri(Copper Ring ve Lead Ring) resimdeki ellere takarlar.(Bu
sırada istersek 3.kat depo odasına gidip buradaki kutuya doğru cevapları
girip ödülümüzü de alabilirizJ) Kapıyı açıp merdivenlerden aşağı inerler. Bu
sırada James yerde bir not görür.(NOT41) En alt kata inip buradaki kapıdan
geçerler. Karşılarına uzun ve dolambaçlı bir koridor çıkar. Koridorda
ilerlerken birden arkadan bir koşma sesi gelir. Arkalarından Piramit kafalı
yaratık koşarak gelmektedir. James ve Maria koşmaya başlarlar. James
koridorun sonundaki asansöre biner. Tam Maria asansöre binerken asansör
kapıları kapanmaya başlar. Maria kolunu asansörden içeri uzatıp James’den
yardım ister.
James: (Kapıyı açmaya çalışarak)Açıl!
Maria: James!
James, Maria’nın arkasında Piramit Kafalı yaratığın mızrağını kaldırdığını
görür.
James: Hayır!!!
Maria: James!
Piramit kafalı yaratık mızrağı Maria’ya saplar.
James: Maria!
Maria’nın eli çekilir ve kapı kapanır.
James üzgün bir şekilde asansör kapısının önüne yığılır.
Asansör 1. kata gelir. James ayağa kalkıp müdürün odasına gider.(Director’s
Room) Masanın üzerinde duran haritanın üzerindeki hastane lobisi
anahtarını(Hospital Lobby key) alır ve harita üzerindeki notu inceler.
(NOT42) Haritada işaretli olan Gonzale’nin Meksika Restoranı (Gonzale’s
Mexican Restaurant), Rosewater Park ve Silent Hill Historical Society kendi
haritasına işaretler. Bu sırada Laura’nın koşarak hastaneden uzaklaştığını
görür. James odayı incelediğinde masa üzerinde Silent Hill’in tarihi
hakkında bazı kitaplar olduğunu görür. Odadaki kitaplıkta ise sağlıkla
ilgili bazı kitapların olduğunu görür. Tekrar koridora çıkıp hastaneden
hastane lobisi anahtarı ile çıkar.Karanlık Silent Hill
James hastane kapısının önünde durup konuşmaya başlar.
James: Maria öldü. Onu koruyamadım.
James: Bir kez daha, yardım edebilecek hiçbir şey yapamadım.
James: Laura herhangi bir yere kaçtı.
James: Mary. Ne. Ne yapmalıyım?
James: Gerçekten bir yerde benim için bekliyor musun?
James: Yoksa bu senin .. alma yolun mu?(Büyük bir ihtimalle .. yerine
intikam gelecekJ)
James: Mary’i bulacağım. Bu geriye kalan son umudum.
James Saul caddesinin batı yakasına doğru gider. Caddenin sonundaki kapıdan
geçerek Silent Hill’in batı yakasına gider. Gonzale’nin Meksika Restoranın
kuzeyindeki 2. evin kapısının önünden ingilizanahtarını (Wrench) alır ve
yanındaki notu okur.(NOT43) (Ayrıca James Neely’nin barına giderse duvara
yazılmış yeni bir not görür(NOT44)J). Daha sonra Katz caddesinin doğu
yakasına giderek buradaki kapıdan geçer kapının yanındaki notu okur(NOT45)
ve tekrar Silent Hill’in doğu yakasına geçer. Rosewater Parkına gidip
“Jeniffer Carroll” heykelinin arkasındaki toprağı kazar. Bulduğu kutuyu
ingilizanahtarı yardımıyla açar. İçerisinden eski bronz anahtarı alır.(Old
Bronze key) Daha sonra Nathan bulvarının doğusundaki Silent Hill Tarihi
Derneğine doğru gider. Derneği yan tarafındaki kapalı olan kayık iskelesi
girişindeki yazıyı okur. (NOT46) Derneğin kapısını eski bronz anahtar ile
açar.
Silent Hill Tarihi Derneği
James, ilk odanın duvarlarını incelediğinde.
Duvarda eski bir toplantı odasının resmini görür.
Sonra yan odaya(1.sergi odası) geçer yine bu odanın da duvarlarını
incelediğinde.(NOT47,48)
Piramit kafalı yaratığın tablosunu görür bu tabloyu incelediğinde.
Elinde mızrakla Piramit kafalı yaratığı ve etrafında bir kafes içerisinde
asılı adamlar olduğunu görür.
Ayrıca duvarlarda Wiltse kömür madeni fotoğrafı, topluca çekilmiş bir
fotoğraf (Adamların bazıları Japona benziyor.J) ve kıyı manzarası(Waterfront
landscape) adlı fotoğrafın sadece tanıtım kartını görür.
James bu odadaki kapıdan geçerek başka bir odaya gider(2.sergi odası). Yine
aynı şekilde bu odanın da duvarlarını incelediğinde.
Brookhaven hastanesinin eski bir fotoğrafı(NOT49) yanında ise eski bir adam
fotoğrafı olduğunu görür. James bu fotoğrafı incelediğinde.
(James: Eski Brookhaven hastanesinin müdürünün bir fotoğrafı. Öyle
görünüyorki bu adam kasabada ünlü birisiymiş.)
Yan taraftaki duvarda ise derin bir deliğin fotoğrafını görür. James bunu
incelediğinde.
(James: Çok çok derin bir deliğin fotoğrafı var. Bu ne olabilir.?)(Merak
etme James biraz ileride ne olduğunu anlayacaksınJ).
Ayrıca duvarda okunamayan bir yazıt, topluca çekilmiş eski bir fotoğraf ve
okunamayan bir belge daha vardır.
James bu odanın ortasındaki kırılmış camekânın içerisinden Obsedian(siyah
volkanik bir taş) kadehini (Obsidian Goblet) alır(Rebirth Ending). Kadehi
incelediğinde tutulacak yerinin yılan figürü şeklinde yontulduğunu görür.
Sonra oda duvarının kırık olduğu yerden giderek çok çok uzun bir koridora
ulaşır. Koridorda ürpertici borazan sesleri eşliğinde ilerleyip koridorun
sonundaki kapıdan içeri girer. Toluca Hapishanesi
James odadaki masanın üzerinde bulunan 1820 tarihli mahkûm kaydını okur.
(NOT50) Daha sonra diğer kapıdan çıkarak bu odadan ayrılır. James’in
karşısına bir koridor çıkar. Koridorda biraz ilerleyip önce sola döner sonra
biraz daha ilerleyip sağa döner tam bu köşedeki kapıdan geçerek başka bir
odaya girer. Bu odanın duvarlarını incelediğinde ise(NOT51,52,53) Toluca
hapishanesinin bir fotoğrafını, kazığa geçirilerek öldürülmüş mahkûmların
resmini(James’in gördüğü zombilere çok benziyor ve bu James’in etrafında
gördüğü zombilerin sırtlarına dikkat!?J) ve eski Amerikalı ırkçılar gibi
giyinmiş başlarında kırmızı renkte başlık(Kırmızı!?J) ve siyah renkli haç
işaretleri olan adamların fotoğrafını görür. Girdiği kapıdan çıkarak tekrar
koridora geri döner ve koridorun sonundaki kapıdan geçer. Burada daha önce
2.sergi odasındaki resimde gördüğü delikle karşılaşır.
(James: Delik karanlık ve hiçbir şey göremiyorum.)
James, delikten aşağı atlar. Kendine geldiğinde sanki bir kuyunun
dibindeymişçesine etrafının duvarlarla çevrili olduğunu görür. Etrafında ne
bir kapı ne de tırmanacak bir yer vardır.(Buraya kadarmış JamesJ) Daha sonra
duvarları incelediğinde duvarın bir yerinde bir farklılık olduğunu görür.
Demir borusuyla (veya kalas parçasıyla) duvara vurunca duvar kırılır ve
önünde bir kapı belirir. Kapıdan geçerek dolambaçlı bir koridora girer.
Koridordaki bir kapıdan(Zaten açılabilen tek kapı) geçerek küçük bir
koridora ulaşır. Koridorun sağ tarafındaki odaya girer. Yerde bulunan sarmal
yazı anahtarını(Spiral-writing key) alırken birden el fenerinin pili biter.
Hastanede bulduğu bataryayı kullanarak fenerini yeniden çalıştırır. Ancak
etrafına baktığında odanın böceklerle dolduğunu görür. Geldiği kapıya
koştuğunda kapıda bir şifre paneli olduğunu görür. Şifre panelindeki beyaz
renkli üç rakamın kombinasyonlarını deneyerek kapıyı açar ve tekrar küçük
koridora döner. Spiral yazı anahtarını incelediğinde anahtarlık kısmındaki
silindirin üzerinde döndürülerek okunacak bir şekilde “Seni Araf’a götüren,
bu kuşku” yazısını görür.(NOT54) Küçük koridorun sonuna geldiğinde yerde
demir bir kapı olduğunu görür. Diğer kapılar ise yan duvarların
tepesindedir. Sanki herşey tersine dönmüş gibidir. James sarmal yazı
anahtarını kullanarak zemindeki demir kapıyı açar ve deliği inceler.
(James: Kapının ötesi derin bir karanlık. Uzayıp giden karanlığın ne kadar
uzak olduğunu söyleyemem.)
James delikten aşağı atlar. Aşağıda kendine gelince el feneriyle etrafına
bakar ve elinde bir silahla oturan Eddie’yi görür.
Eddie: (Gülümseyerek)Birisini öldürmek hiçte büyük bir şey değil.
Eddie: (Silahı kendi kafasına dayayıp göstererek)Sadece kafasına silahı
daya. bang!
James Eddie’nin yanına gelir ve masanın üzerindeki ölü adamı görür.
James: (Korkmuş bir şekilde)Sen. Onu sen mi öldürdün?
Eddie: (Kendini savunarak)Fakat. Benim hatam değildi!
Eddie: (Ölü adamı göstererek)O bunu yapmama neden oldu!
James: Sakin ol, Eddie.
James: Ne olduğunu söyle bana.
Eddie: Bu herif. O, O bunu hak etti!
Eddie: Ben, herhangi bir şey yapmadım. O benden hemen sonra geldi!
Eddie: Ayrıca gözleriyle benimle dalga geçti!
Eddie: Tıpkı diğerleri gibi.
James: (Eliyle cesedi göstererek)Yalnızca bunun için mi onu öldürdün?
Eddie: (Ayağa kalkıp sinirli bir şekilde)Ne demek istiyorsun “yalnızca bunun
için mi” diyerek! James: Eddie, yalnızca sana bakış şekli yüzünden birisini öldüremezsin.
Eddie: (Garipseyerek)Evet! Neden olmasın?
Eddie: Şimdiye kadar, etrafımda gezinen herkese gözyumdum.
Eddie: Tıpkı o aptal köpek gibi.
Eddie: “O”(He kullanılıyorJ) da haketmişti!!
James: (Çok şaşırmış bir ifadeyle)Eddie!!!
Eddie: (Gülümseyerek)He he. Sadece şaka yapıyordum, James.
Eddie: (Ellerini açıp James’i inandırmaya çalışarak)Buraya geldiğimde O
ölmüştü. Gerçekten.
Eddie: (Arkasını dönüp kapıya yönelerek)Herneyse, ben gidiyorum.
James: (Şaşırmış ve ürkek bir sesle)Buradan dışarıya yalnız başına mı
çıkacaksın?
Eddie: Evet.
Eddie odadan çıkar ve James arkasından seslenir.
James: Eddie.
Ancak Eddie geri gelmez.
James cesedi incelediğinde vücudunda mermi izleri olduğunu görür. Odayı
incelediğinde ise buranın bir kafeterya olduğunu anlar. Odanın bir duvarında
bir tablo görür. Tablo odanın o anki durumunu (Cesette dahil olmak
üzere)göstermektedir. Tablonun tüm odayı gösterdiği yer, tam olarak
Eddie’nin kapı önünde oturduğu yerdir. Yan duvarda ise 13 Mart 1956 tarihli
yemek listesinin asılı olduğunu görür. James, tablonun önündeki masanın
üzerinden obur domuz tabletini(Tablet of “Gluttonous Pig”) alır. James
tableti incelediğinde üzerinde garip bir domuz figürü olduğunu görür. Odadan
çıkıp hapishanenin batı kanadı ana koridoruna geçer. James sol taraftaki 2.
masanın üzerinden hapishanenin haritasını alır. Daha sonra arkasını dönüp
sol tarafındaki kapıdan girerek duşun olduğu odadaki baştan çıkarıcı
tabletini (Tablet of “The Seductress”) alır. James bunu incelediğinde
üzerinde garip bir kadın figürü olduğunu görür. James tekrar koridora geri
döner. Kafeteryanın sol karşısındaki kapıdan geçerek hapishanenin güney
kanadındaki hücrelerin olduğu koridora geçer. İçeri girince Piramit kafalı
yaratığın yürüme sesini duyar ama içeride yoktur.(Koridorun ortasındaki
hücreye ateş edince görünmeyen birisi ölüyor ve seslerde kesiliyor. Aynı şey
kuzey kanadındaki hücrelerin olduğu koridorda da var.J) Buradaki hücrelerden
birisinde oyuncak şeklinde yontulmuş bir sabun (Doll wax) alır. Hücrede
etrafa saçılmış olan kitapları incelediğinde.
“Kurban ve Şeytan çağırma sanatı” “Kâhinin kitabı” “Succubi Bayramı”
“Merhamet ve Lütuf’un Düşmüş Melekleri” “Cehennem Çukurundan Karabüyü”
“Ölünün Dirilişi” “Agrippa günlüğü” “Demir Yüzükler’in el yazması”
yazılarını görür. Ayrıca hücrenin duvarlarında garip çember resimleri
olduğunu görür.(Kesin satanistin biri vardıJ)
James hücreden çıkar ve koridorun doğu kanadındaki kapısından çıkıp doğu
kanadındaki ana koridora geçer. Buradan kuzey kanadındaki hücrelerin olduğu
koridora geçer. Buradaki bir hücreden zalim tabletini (Tablet of “The
Oppressor”) alır. James bu tableti incelediğinde eziyet edilen bir kadın
figürü olduğunu görür. Bu hücrenin duvarlarını incelediğinde ise Haç taşıyan
İsa figürlerine benzer resimler olduğunu görür. James hücreden çıkmaya
çalıştığında kapının açılmadığını görür. 4.denemesinde kapı açılır ve tekrar
hücre koridoruna çıkar. (Ayrıca bu koridorda baştan 1. hücrede çeşitli
resimler var. (NOT55,56,57)J)James geldiği kapıdan geri dönerek doğu
kanadındaki ana koridorun ortasında bulunan kapıdan geçer ve hapishane
bahçesine çıkar.(Gerçi tavanı kapalı ama.J) Bahçenin içerisinden garip at
koşturması sesleri gelmektedir. Bahçenin ortasındaki idam sehpasının
üzerinde 3 ip olduğunu görür. Sehpanın önündeki iki Piramit kafalı yaratığın
bir adamı astığı figürün olduğu bölmeye tabletleri yerleştirir.(3ip 3 tablet
ve iki Piramit kafalı yaratık, ilginç.J) Yerleştirdikten sonra bir bağırma
sesi duyar. Tabletleri yerleştirdiği yerdeki notu okur.(NOT58) Dönüp kapıya
baktığında kapı koluna asılı bir at nalı(Horseshoe) olduğunu görür. Atnalını
aldıktan sonra kapıdan geçer ve doğu kanadı ana koridoruna ulaşır. Tekrar
hücre koridorlarından herhangi birisinden geçerek batı kanadı ana koridoruna
çıkar. Bu koridorun en kuzey batısında bulunan kuzey ziyaretçi odasına
gider. Buradan ziyaretçi koridoruna geçer.Ziyaretçi koridorundan güney ziyaretçi odasına geçer ve buradan çakmağı(Lighter) alır. Tekrar koridora
çıkıp demir kapının hemen yanındaki gardiyanlar odasına gider. Burada masada
ve kitaplıkta bulunan bazı notları okur(NOT59,60) sonra yan odaya geçer. Yan
odadan av tüfeğini (Haunting Rifle) alır. Tekrar geri koridora döner. (Bu
sırada isterseniz kadınlar tuvaletine girip en sondaki tuvaletin kapısını
bir çalın. Bakın bakalım neler olacak?J) Koridordaki demir kapıyı açar ve
yerde büyük bir kapak görür. Ancak kapağın sap kısmı yok. Kapağın sap
kısmında sabun, çakmak ve at nalını kombine kullanarak kapağa bir sap
yaparak kapağı kaldırır. (Tahmin edin kapağın altında ne var?J) James yine
delikten aşağı atlar. Düştüğü koridorun sonundaki kapıdan geçerek morga
geçer. Morgda yatan cesedi inceler.
(James: Hareket mi etti yoksa bana mı öyle geldi?)
(James: Bu ceset mide bulandırıcı bir biçimde çürümüş et kokuyor.)
Cesetlerin koyulduğu oyukları incelediğinde.
(James: Aman Allah’ım. Bu delikte. Daha önce böyle bir şey görmedim.)
(James: Bu deliğin içinde bir şey var. Şey gibi görünüyor. Herşey
parçalanmış. Yok, daha fazla bakamayacağım.)
(James: Delikten çok kötü bir koku geliyor.)
Yan odaya geçer deliğin kenarındaki cesedi inceler.
(James: Bu ceset. Deliğe?)
Sonra deliği inceler.
(James: Yerde bir delik var. Dibini göremiyorum. Bu şey ne kadar derindir?)
Buradaki çukurdan yine aşağı atlar. Aşağıda radyo ile siren sesi karışımı
acayip bir ses duyar. Önündeki kapıyı açar. Ve yine karşısına bir delik
çıkar.
(James: Başka bir delik daha. Gerçekten atlamak zorunda mıyım?) (Notta da
dediği gibi biraz cesaret JamesJ)
James delikten aşağı atlar. Düştükten sonra karşısındaki büyük asansör
kapısından içeri girer. Tam bu sırada asansör kapıları kapanır ve asansör
aşağı doğru hareket etmeye başlar. Asansör en alt katta durur ve kapılar
açılır. James asansörden dışarı çıkıp karşısındaki kapıyı açar ve içeri
girer.
Labirent
Karşısına dolambaçlı bir koridor çıkar. Kapıdan girince hemen karşısındaki
kapı eşiğinin tellerle kapatılmış olduğunu görür.(Daha sonra burasıyla
ilgileneceğizJ)Sola doğru dönüp ilerler yolun sonunda koridor ikiye ayrılır.
James önce sol tarafa (güneydeki yol) gider. Bu yolun sonundaki
merdivenlerden aşağı iner. Burada daire şeklinde, yerlerin su ile dolu
olduğu bir koridor olduğunu görür. Bu koridorda yine Piramit kafalı yaratığı
görür. (Silahınızı boşuna harcamayın öldürülmüyorJ) Su dolu bu koridorda
ilerlerken bir kapı görür ve içeri girer. İçeride dernekteki 1.sergi
odasında asılı Piramit kafa resminde de görülen, asılı mahkûmların, odada
acayip tel kafeslerin içerisinde tavanda baş aşağı asılı bir şekilde
durduğunu görür. Buradaki kanlı ve etrafında çeşitli cerrahi aletlerin
olduğu masanın üzerinden Piramit kafalı yaratığın büyük bıçağını alır.(Great
Knife) Odadan çıkar ve su dolu bu koridora geldiği merdivenlerden tekrar
yukarı çıkar. Tekrar bu koridordaki yol ayrımına gelir. James bu sefer
kuzeydeki yoldan gider.(İlk seferinde güneydeki yoldan gitmiştikJ)
Koridordaki bu yolun sonunda yine aşağıya doğru uzanan 2 merdiven görür. 1.
merdivenden aşağı iner ve yine su dolu bir koridorla karşılaşır. Koridorun
sonundaki merdivenlerden yukarı çıkar. Yukarıda üzerine renkli gözlü
suratlar kazınmış döndürülebilir bir heykel(Sadece gözler farklı bu da ne
demek şimdi!?J) ve boş metalden bir oda olduğunu görür. Kafa heykelini
çevirdiğinde odanın da döndüğünü farkeder. Heykeli uygun bir pozisyona
getirince metal odada bir kapı açılır. (Bulmaca 5) James bu kapıdan geçince
demir barlarla ortadan ikiye ayrılmış bir odaya gelir. Barların diğer
tarafında Maria’yı dalgın ve üzüntülü bir ifadeyle yere bakıp ellerini
dizine koymuş bir şekilde bir sandalyede otururken görür. James: (Çok şaşırmış bir şekilde)Hayattasın!
Maria başını kaldırıp James’e bakar ve James bir sandalyeye oturarak
konuşmasına devam eder.
James: Maria.! O şeyin seni öldürdüğünü düşündüm.
Maria gülümser.
James: Kötü yaralandın mı?
Maria: Hiçte değil budala.
James: (Şaşırmış bir ifadeyle).Maria?
Maria gözlerini iyice açar ve James’i dinlemeye devam eder.
James: O şey. Sana saplamıştı. Heryerde kan vardı.
Maria: (Şaşırmış bir ifadeyle)Bana mı sapladı? Ne demek istiyorsun?
James: Bizi asansöre kadar kovalamıştı. Ve sonra.
Maria: James, neden söz ediyorsun sen?
James: (James bağırıp eliyle geriyi göstererek)Az önce oldu! Hatırlamıyor
musun?(Tabi destan gibi yazdığım için az önce lafı biraz havada kalıyor.J)
Maria: James, tatlım. Sana bir şey mi oldu?
Maria: O uzun koridorda ayrıldıktan sonra?(Uzun koridor!?J)
Maria: Beni başka birisiyle mi karıştırıyorsun?
Maria gülümser ve devam eder.
Maria: Sen hep böyle unutkandın.
Maria: Oteldeki zamanı hatırla.
James: (Şaşkın bir ifadeyle)Maria.?
Maria: Her şeyi aldığını söylemiştin.
Maria: Fakat beraber yaptığımız o videokaseti unuttun.
Maria: (Düşünceli bir şekilde yere bakarak)Eğer hâlâ oradaysa çok şaşırırım.
James: (Şaşkın bir ifadeyle)Onu nasıl biliyorsun!
James: (Duraksayarak)Sen Maria değil misin?
Maria: (Soğuk ve kesin bir ifadeyle hızlıca konuşarak)Ben senin Mary’in
değilim.
James: Öyleyse sen Maria’sın?
Maria hafifçe gülümser ve sonra nazlı bir edayla devam eder.
Maria: Benim. Eğer benim olmamı istersen.
James: (Ayağa kalkıp hafif sinirli bir ifadeyle)Senden tüm istediğim bir
cevap!
Maria çok kısa bir süreliğine ciddi ve biraz öfkeli bir biçimde James’e
bakar ve sandalyesinden kalkar.
Maria: (İşveli bir tavırla) Kim olduğumun önemi yok.
Maria: Senin için buradayım, James.
Maria: (Yine aynı tavırla James’in yüzüne elleyip gülümseyerek)Görüyor
musun? Ben gerçeğim.
Maria: Bana dokunmak istemez misin?
James: Bilmiyorum.
Maria elini indirir ve sandalyesine oturarak devam eder.
Maria: (Başıyla arkasındaki yatağı göstererek) Gel ve beni al.
Maria: Bu demir barların arasından bir şey yapamam.
James: Tamam. Sen orada kal.
Maria göz kırpar.
James: Yakında orada olacağım.
James konuşma bittikten sonra odada biraz daha durursa Maria’nın yatağa
gidip oturduğunu görür. James odadan çıkar ve birçok suratın bulunduğu
heykelin olduğu odaya geri döner. Sigorta kutusuna saplanmış bir tel
keskisini(Wire Cutter) alır. Merdivenlerden inerek su dolu koridordan geçer
ve merdivenlerden çıkarak ilk koridora döner. Bu koridordaki tellerle örtülü
olan kapı eşiğini bulur ve telleri tel keskisi yardımıyla keser. Önündeki
merdivenlerden aşağı iner.(Burayı uzun uzadıya anlatmıyorum çünkü önemli bir
şey yok ve anlatması oldukça uzun. Labirentin bu son bölümlerinde indiğiniz
veya çıktığınız merdivenleri aklınızdan çıkarmadan sürekli ilerlemeye
çalışın. Eminim kolayca labirentin sonunu bulacaksınız.J)James labirentin
sonuna geldiğinde yerdeki eski gazete parçasındaki haberi okur(NOT61) ve
önündeki kapıdan geçer.
Karşısına bir koridor daha çıkar. Koridorda ilerlerken Angela’nın
bağırdığını duyar.Angela: Hayır baba! Lütfen! Yapma!
James sesin gazete kâğıtları ile kapısı kaplanmış olan bir odadan geldiğini
görür ve içeri girer. İçeri girdiğinde Angela’yı korkudan bir televizyon
sehpasının yanına sinmiş durumda bulur. Kapı şeklindeki garip bir
yaratığın(Aslında kapıdan daha çok eğilmiş hareket eden bir adama benziyorJ)
Angela’nın yanında olduğunu görür ve yaratık James’e saldırır. James
yaratığı öldürdükten sonra Angela’nın yanına gelir ve elini uzatır.
James: İyi misin?
Angela, James’in yardımını reddeder. Ayağa kalkıp yaratığı önce tekmeler
sonra televizyon sehpasının üzerinde bulunan televizyonu alıp yaratığın
üzerine atarak kırar.
James: (Angela’nın arkasından)Angela! Rahatla!
Angela: (Angela James’e dönerek bağırır)Etrafımda dolanıp bana emir verme!
James: (Kollarını açarak)Sana emir vermeye çalışmıyorum.
Angela: (Ellerini beline koyarak)Madem öyle ne istiyorsun?
Angela: (Kollarını kavuşturarak)Ah anlıyorum, bana sevimli görünmeye
çalışıyorsun değil mi?
Angela: Senin ne yapabileceğini biliyorum. Hep aynı.
Angela: Yalnızca bir şeyin peşindesin.
James: (Başını sallayarak) Hayır, bu hiçte doğru değil.
Angela: Yalan söylemek zorunda değilsin. Açıkça söyle.
Angela: Veya yalnızca bana karşı güç kullanabilirsin. O’nun hep beni dövdüğü
gibi.
Angela eğilerek kusmaya çalışır ve ağlamaklı bir ses tonuyla devam eder.
Angela: Zaten sen sadece kendini düşünürsün.
Angela: Seni iğrenç domuz.
Angela duraksayarak kusmaya çalışır. James ona yardım için elini uzatır.
James: Angela.
Angela: (James’in elini iterek)Dokunma bana!!!
Angela: Beni hasta ediyorsun!
Angela kendini toparlayıp ayağa kalkar ve sakince devam eder.
Angela: Karının öldüğünü söylemiştin, doğru mu?
James: Evet, O hastaydı.
Angela: (Bağırarak)Yalancı!
Angela: Seni biliyorum.
Angela: Onu daha fazla etrafında görmek istemedin. Belki de başka birini
buldun.
Angela kapıya yönelip kapıdan çıkar.
James: Bu saçma. Ben asla.
James odadan çıkar ve kapının önündeki gazete kâğıtlarını inceler.
(James: Gazete kâğıtları duvarlara ve yere saçılmış. Önemsiz gibi
görünüyorlar. Fakat bunda bugünün tarihi var. Bu biraz garip)
James daha sonra koridorun sonundaki kapıdan geçer. Karşısına bir koridor
daha çıkar. Sağ tarafındaki kapıdan geçerek asılı adamların olduğu odaya
girer ve asılı adamların suratlarına asılmış kâğıtlara bakarak hangi suçtan
dolayı asıldıklarını öğrenir. (Bulmaca 6) Tekrar koridora döner ve koridorun
sonunda hemen sol tarafta bulunan iplerin olduğu odaya girer. Odadaki notu
okuyup asılı adamların hangisinin suçsuz olduğunu bulur.
Suçsuz olan mahkûmun ipini çeker ve odadan çıkıp tekrar koridora döner.
Tekrar asılı adamların olduğu odaya girer ve suçsuz adamın cesedinin gitmiş
olduğunu görür. Onun bulunduğu yerdeki zulmedilmişin anahtarını (Key of the
Persecuted) alır ve odadan çıkar. Bu sefer koridorun sonundaki kapıya gider.
Bu kapıdan geçince küçük bir koridor görür. Küçük koridorun sonunda demir
parmaklıklı bir kapı görür. Kapıyı açmak için, kapının hemen yan tarafında
bulunan vanadaki kelepçeyi zulmedilmişin anahtarı ile açar. Önündeki
merdivenlerden aşağı iner. Yine zemini suyla kaplı bir koridorla karşılaşır.
Koridorun sonuna gider ve buradaki üzerinde 208 (208!?J) yazan kapıyı açar.
Kapıyı açınca içeride Maria’nın yataktaki cesediyle karşılaşır. James: (Maria’nın cesedine doğru yaklaşarak)Maria?
James: Maria.?
James: Maria, Hayır.
James: (Ağlamaklı bir ses tonuyla)Ne oldu sana?
James: Neden. Neden.
Kamera Maria’nın cesedini boydan boya gösterir. Maria’nın yüzünün sol
tarafında yara izleri vardır.(Yara izleri!?J) James sandalyeye oturup
dirseklerini yatağa dayar ve başını iki eli arasına alarak Maria’nın
başucunda bir süre durur ve düşünür.
James: Mary.
James odadan çıkar. Tekrar girmeyi denerse.
James: Burada daha fazla yapabileceğim yok. Bunu yapmak istemiyorum ama
burayı böyle terk etmeliyim.
Koridorun ortasında sol tarafta bulunan demir kapıdan geçerek buradaki
dolambaçlı koridorun sonundaki merdivenlerden yukarı çıkar. Yukarıda yine
başka bir koridorla karşılaşır. Koridorun sonu bir mezarlığa çıkar.
Mezarlıktaki mezartaşlarına incelerken üç tane mezarın açık olduğunu görür.
Mezartaşlarını incelediğinde (NOT75,76,77,78,79,80) birinin Eddie’ye
diğerinin Angela’ya ve en son mezarında kendine ait olduğunu görür. James
kendi mezarından içeri girer. Karşısına uzun bir koridor çıkar. Koridorda
ilerlerken duvarlardan garip beyaz bir sis geldiğini görür. Koridorun
sonlarına doğru ise duvarların kanlandığını görür. Koridorun sonundaki
kapıdan geçer ve içeride elinde silahla Eddie ile karşılaşır. Eddie odadaki
herkesi öldürmüştür. Yerlerde cesetler ve büyük borulardan gelen garip bir
sis vardır…
James: (Yerdeki cesetlere bakarak)Eddie! Burada ne yapıyorsun!
Eddie: (Kollarını açıp James’e çıkışarak)Ne gibi gözüküyor!
Eddie: (Etrafındaki cesetlere bakıp bağırarak)O hep benim toplarımı
kaybetti.
Eddie: “Seni şişko iğrenç bok parçası! Beni hasta ediyorsun!”
Eddie: “Beş para etmez koca kıçlının tekisin!”
Eddie: “O kadar çirkinsinki annen bile seni sevmiyor!”
Eddie: (Sakin bir ses tonuyla)Pekâlâ belki O haklıydı.
Eddie: Belki iğrenç bir bok parçasından başka bir şey olmayan şişkonun
tekiyim.
Eddie: Ama şunu biliyor musun? Akıllı, aptal, çirkin veya güzel olmana
rağmen hiçbir önemi olmaz.
Eddie: (Cesetlere dönüp bağırarak)Bir kere öldükten sonra hepsi aynıdır.
Eddie: (Gülümseyip soğuk bir ses tonuyla) Ve cesetler kahkaha atamaz.
Eddie: (Bağırarak)Şimdiden sonra, eğer birisi benimle dalga geçerse.
Eddie: (Başına silahı dayayıp eliyle göstererek)Onu öldürürüm, aynen böyle.
Eddie arkasını dönüp giderken
James: Eddie, sen üşüttün mü?(Sen harbiden kaşınıyon JamesJ)
Eddie durup yüzünü döner.
Eddie: Biliyordum. Sen de.
Eddie: Sen de yalnızca onlar gibisin, James.
James: (Gerileyip başını sallayarak)Hey ben hiçbir şey kastetmedim.
Eddie: (Bağırarak)Zahmet etme. Ben anladım.
Eddie: Hep arkamdan bana gülüyordun değil mi?
Eddie: İlk görüşmemizden beri.
Eddie: Seni öldüreceğim James.
Eddie silahını James’e doğrultup ateşler. James sol kolundan yaralanır ve
kapışma başlar.
James Eddie’yi yaraladıktan sonra Eddie yan odaya kaçar. James de yan odaya
gider. Odaya girdiğinde Eddie’yi göremez. Odanın tavana asılı etlerle dolu
olduğunu görür.Eddie: Sana ne yaptığını bilir misin, James?
Eddie: Yalnızca görünüşün nedeniyle nefret edildiğin, alay edildiğin,
aşağılandığın zaman.
Eddie: Tüm becerilmiş yaşamın boyunca sana gülündükten sonra.
Eddie: Köpeği öldürdükten sonra kaçmamın nedeni buydu.
Eddie: Korkmuş küçük bir kız gibi kaçmak.
Eddie: Evet, o köpeği de öldürdüm. Eğlenceliydi.
Eddie: Dışarı çıkmış olan kendi bağırsaklarını çiğnemeyi denedi! En sonunda
yumağa tamamıyla dolanarak öldü.
Eddie: Daha sonra “O”(He kullanılmışJ) geldi, Ona da ateş ettim. Ayağına
doğru.
Eddie: Köpekten daha çok bağırdı!
Eddie güler ve James’in arkasındaki kapı hızla kapanır.
Eddie: O sol dizle futbol oynarken zor zamanları olacak.
James: İnsan öldürmeyi uygun mu buluyorsun?
James: Eddie, senin yardıma ihtiyacın var!
Eddie: Beni o kadar da hor görme, James.
Eddie: Bu kasaba seni de çağırdı.
Eddie: Sen ve ben aynıyız. Biz diğer insanlara benzemiyoruz.
Eddie James’in arkasında belirir.
Eddie: Bunu bilmiyor muydun!?
Eddie: (Gülümseyerek) Hadi eğlenelim!
James Eddie ile kapışır ve Eddie’yi öldürür.
James: (Eddie’nin cesedine doğru yaklaşarak)Eddie?
James: Eddie!
James: (Üzgün bir şekilde)Ben. Ben bir insan öldürdüm.
James dizlerinin üzerine çöküp tekrarlar.
James: Bir insan.
James bir süre o şekilde durup düşünür. Sonra birden ayağa kalkıp.
James: Mary. Gerçekten üç yıl önce mi öldün?
(James burada Mary’den gelen mektubu incelerse yazıların kaybolduğunu
görürJ)
James önündeki büyük depo kapısından dışarı çıkar. Etraf yine sislidir.
Karşısında bir iskele olduğunu görür. Rıhtımda duvarda “Uyarı uzak durun”
yazısını ve mahkûmlarla ilgili bir uyarı panosu görür. Otele gitmek için
iskelenin ucundaki kayığa biner ve göle açılır. Karşı kıyıdaki fenerin
ışığının yardımıyla otelin önündeki iskeleye gelir.
Lakeview(Gölmanzarası) Oteli:
James iskeleye çıkıp otele doğru bakarak.
James: Bu yer üç yıldır hiç değişmemiş.
James otele girmeden önce otelin bahçesini inceler. Bahçenin sol tarafındaki
çeşmenin üzerindeki küçük denizkızı müzik kutusunu (“Little Mermaid” music
box)alır ve sonra otelden içeri girer.
James içeriye girince hemen sol tarafındaki panodan misafirler için
hazırlanmış olan otel haritasını alır.(Bu haritalar nedense hep girişte sol
tarafta oluyorJ) James haritada 312 numaralı odanın olduğu yerde “Seni
bekliyorum” yazdığını görür.
(James: Seni bekliyorum. Buda ne.? Oda 312. Bu Mary ve benim kaldığımız oda.
Mary orada mısın? Yada belki.)James 1.kat ana koridorundan Lake Shore(Göl Kıyısı) restoranına gider. James
bir masanın üzerinde duran, anahtarlığı balık şeklinde olan, balık
anahtarını(Fish key) alır. Tam restorandan çıkarken buradaki piyanodan ses
gelir ve James ürker. Daha sonra piyanonun arkasında saklanan Laura’ya
çıkmasını işaret eder.
Laura: Seni korkuttum mu?
James: Evet.
Laura piyanonun arkasından çıkıp James’in yanına gelir ve bir sehpanın
üzerine oturur.
Laura: Burada Mary’i arıyorsun değil mi, James?
Laura: Pekâlâ. Buldun mu?
James: Hayır. Sen de mi bu yüzden buradasın?
Laura: O burada, değil mi?
Laura: Eğer nerde olduğunu biliyorsan, bana söyle!
Laura: Yürümekten yoruldum.
James: Bildiğimi umuyorum.
Laura: Fakat mektubunda söylemişti.
James: (Heyecanlı bir şekilde)Ne mektubu!?
Laura ayağa kalkıp cebinden bir mektup çıkarır ve James’e uzatarak.
Laura: Okumak ister misin?
James mektubu alır.
Laura: Ama Rachel’a söyleme tamam mı?
James: (Şaşırmış bir biçimde)Rachel’da kim?
Laura: O bizim hemşiremizdi.
Laura: Onun kilitli çekmecesinden(Yada dolapJ) aldım.
James mektubu okur. (NOT81) Laura bu sırada pencerenin önünde cama bir kedi
resmi çizmektedir.
James: Laura. Kaç yaşındasın?
Laura: Aa. Geçen hafta sekizime girdim.
James kendi kendine düşünür.
James: (Başını tutarak ve düşünceli bir biçimde)Öyleyse Mary. Üç yıl önce
ölmemiş olabilir.
James: O gerçekten burada olabilir mi?
James: Onun bahsettiği “Sessiz, güzel yer” burası mı?
Laura: Ben ve Mary Silent Hill hakkında birçok kez konuşmuştuk.
Laura: O bana bütün kendi resimlerini bile göstermişti. O gerçekten geri
dönmek istedi.
Laura: Benim burada olmamın nedeni bu.
Laura: Belki diğer mektubu görürsen daha iyi anlarsın.
Laura: Mary’ninkini ha.?
Laura ellerini cebine sokar ve mektubu arar.
Laura: Ben onu düşürmüş olmalıyım!
James: (Üzgün bir sesle)Laura.
Laura: (Koşarak)Onu bulmalıyım!
Laura James’in yanından geçip kapıdan çıkar ve James arkasından seslenir.
James: Laura!
Laura geri dönmez. James odadaki piyanoyu incelediğinde.
(James: Burada bir piyano var. Mary’nin piyano çalmaktan ne kadar çok
hoşlandığını hatırlıyorum. Çok iyi değildi. Ama hala onun çalışı hoşuma
gider. Çok uzun zaman önce, hatta biz evlenmeden önceydi. Neden şimdi ben
bunu düşünüyorum.)
Penceredeki kedi çizimini incelediğinde.
(James: Laura’nın çizdiği. Bir kedi.?)Daha sonra odadan çıkıp 1. kat ana koridoruna geri döner. Koridor üzerindeki
büyük kapıların herhangi birisinden geçerek otel lobisine(Lobby) girer.
Lobinin ortasındaki büyük müzik kutusunu inceler ve üzerindeki notu okur.
Daha sonra lobide bulunan resepsiyonun (Reception) önündeki notu okur(NOT82)
ve buraya girer. Buradan 312 numaralı odanın anahtarını (Key to hotel room
312) alır.
(James: Üç yıl önce Mary ile ben 312 numaralı odada kalmıştık.)
Resepsiyondan çıkıp lobiye ardından da 1.kat ana koridoruna geri döner.
Merdivenler yardımıyla bodrum katına iner. Bodrum katı ana koridorunun
sonundaki asansörün içerisinden tineri (Thinner) alır. Tekrar aynı
merdivenler yardımıyla öce 1.kat ana koridoruna, ardından bu merdivenlerin
yanındaki merdivenler yardımıyla 2.kat batı kanadı koridoruna çıkar.(Eğer
James 3.kata çıkacak olursa buranın merdivenlerinin bir paravanla kilitli
olduğunu görür. Geri dönerken Mary’nin kendisine seslendiğini duyar)
Buradaki vestiyer odasına(Cloak room) girer. Burada bulunan bond tipi
çantayı balık anahtarı yardımıyla açar ve içerisinden 204 numaralı otel
odasının anahtarını(Key to hotel room 204) alır. Bu odadan çıkar ve 204
numaralı odaya gider. Masanın üzerindeki işçi asansörü anahtarını(Employee
elevator key) alır. Kırık duvardan geçerek 202 numaralı yan odaya ulaşır.
İçeride yerde şifreli bir bavul ve bir yatağın üzerinde fotoğraflar olduğunu
görür. Fotoğrafları incelediğinde içlerinden birisinin bavulun şifresini
gösterdiğini ancak sonradan üzerinin karalandığını görür. Şifreyi görebilmek
için fotoğraf üzerinde tineri kullanır ve bulduğu şifre yardımıyla (NOT83)
bavulu açar. (Buradaki fotoğraflardan bazıları James, Mary ve Laura’ya ait)
Bavulun içerisinden çıkan Cinderella müzik kutusunu(“Cinderella” music box)
alır. Daha sonra bu odadan çıkıp 2.kat doğu kanadı koridorundaki asansörün
arkasındaki kapısının üzerinde özel(Private) yazan kapıyı işçi asansörü
anahtarı yardımıyla açar ve asansör odasına girer. Bu odanın bir yanında
bulunan işçi asansörüne bindiğinde bir uyarı sesi duyar. James asansörün tuş
panelinin üzerindeki yazıyı incelediğinde asansörün tek kişilik olduğunu
görür. Tekrar odaya dönüp burada bulunan bir dolaba üzerindeki tüm
eşyaları(Mary’nin fotoğrafı ve mektubu mektubu kalabilir) çıkartır. Daha
sonra işçi asansörüne binerek 1.kat doğu kanadı koridoruna iner. Hemen sol
tarafındaki, işçiler için olan otel haritasını alır. Bu koridorda bulunan
kiler odasına(Pantry) girer ve rafların üzerindeki Pamuk prenses müzik
kutusunu (“Snow White” music box) alır. Tekrar odadan çıkıp koridora döner.
İşçilerin dinlenme odasına(Employee Lounge) girer. Duvardaki program
takvimini incelediğinde.
(James: Burada bir program cetveli var. Tarih, bir sene öncesine ait.)
James odadan çıkıp tekrar koridora geri döner. Bu sefer ofise(Office) gider
ve burada bulunan kasanın içerisindeki videokaseti(Videotape) ve konserve
açacağını (Can opener) alır. Videokaseti incelediğinde kasetin üzerinde
kendi el yazısıyla yazılmış olan “Silent Hill” yazısını görür. James bu
odadan da çıkıp koridora geri döner. Arkasında merdivenler olan kapıyı açıp
içeri girer.(Haritadan bakılınca merdivenler görünüyorJ)Merdivenlerden aşağı
inip bodrum katının kazan dairesi bölümüne gider. Kazan dairesi koridorunun
ortasındaki kapıyı açar ve kazan dairesine(Boiler room) gider. Buradaki
büyük kazanın üzerinde bulunan bar anahtarını(Bar key) alır. Odadan ayrılıp
tekrar koridora döner. Koridorun sonundaki kapıdan geçerek mutfağa(Kitchen)
girer. Mutfak tezgâhının üzerinde duran büyük konserve kutusunu görür.
Konserve kutusunu konserve açacağı ile açar. İçerisinden çıkan ampullerden
birisini(Light bulb) alır. (Ne alaka ama. Konserve kutusu içinde ampul!?)
James bu odadaki diğer kapıdan geçerek “Venus gözyaşları” barına(Bar “Venus
Tears) ulaşır. Tezgâhın diğer tarafını dolanarak, tezgâhın önündeki
sandalyeleri incelediğinde.
(James: Bar Tezgâhı. Mary ve ben birlikte bu barda güzel içkiler tatmıştık.
Bazen çok uzun zaman önceymiş gibi geliyor, bazen de dünmüş gibi…)James kapıyı bar anahtarıyla açmaya çalışır ancak çok karanlık olduğu için
açamaz. Sonra tezgâhın üzerindeki lambaya ampulü takıp kapıyı aydınlatır ve
kapıyı bar anahtarıyla açar. James bodrum katının ana koridorundan geçip
merdivenlerle 1.kata çıkar. 1.kat ana koridorundan otel lobisine geçer ve
buradaki merdivenlerle 2. kat doğu kanadı koridoruna çıkar. Bu koridordaki
asansör odasına girip bırakmış olduğu malzemelerini dolaptan geri alır ve
odadan çıkar. Tekrar aynı güzergâhı izleyerek lobiye geri döner. Lobideki
büyük müzik kutusunda bulunan boş yelerdeki yazılara uygun şekilde,
Denizkızı, Pamuk prenses ve Cinderella müzik kutularını yerleştirir.
(Bulmaca 7) Büyük müzik kutusu çalıştıktan sonra çıkan otel merdivenlerinin
anahtarını(Hotel stairway key)alır. Lobideki merdivenlerle 2. kata ardından
2.kat batı kanadı koridorundaki merdivenlerle 3. kata ulaşır. Otel
merdivenleri anahtarı ile kilitli olan paravanı açar. Ve 3.kat koridorundaki
312 numaralı odanın kapısını anahtarıyla açar. James odaya girince odanın
oldukça aydınlık güzel olduğunu ama içeride kimse olmadığını görür. Yerdeki
videonun içerisine videokasetini yerleştirir ve televizyonun karşısına geçip
seyretmeye başlar.
Kamera Mary’i odada yürürken gösterir.
Mary: (Kameraya doğru bakarak)Yeniden mi çekiyorsun? Hadi.
Pencerenin kenarındaki sandalyeye oturur ve dışarıya doğru bakar.
Mary: Neden bilmiyorum ama burayı seviyorum.
Mary: O kadar huzurlu ki.
Mary: (Tekrar kameraya doğru bakarak)Ne duydum biliyor musun?
Mary: Tüm bu alan eskiden kutsal bir yermiş.
Mary: (Tekrar dışarıyı seyrederek)Nedenini görebiliyorum, sanırım.
Mary: Gitmemiz gerekiyor olması çok kötü.
Mary: (Yerinden kalkıp kameraya doğru yürüyerek)Beni tekrar getireceğine
lütfen söz ver, James.
Mary ayakta öksürmeye başlar. Daha sonra ekran hafif karıncalanmaya başlar.
Kamera James’i, yatakta yatan Mary’nin başında beklerken gösterir. Mary’i
anlından öper ve Mary’le birşeyler konuşurlar. Mary James’in eline teselli
eder gibi dokunur. Daha sonra James, Mary’e doğru eğilip ani bir hareketle
yüzüne doğru kapanır ve görüntü gittikçe bozulur. En sonunda ekran tamamıyla
karıncalanır.
James koltukta oturup uzun bir süre yere bakar.
James: Mary.
Lauar koşarak kapıdan içeri girer ve James’in yanına gelir.
Laura: Dememiş miydim, James.
Laura: Mektubu aldın mı? Mary’yi buldun mu?
Laura: Eğer değilse, hadi zaten gidiyoruz.
Laura: (James’i omzundan dürterek) Tamam mı?
James yere bakmaya devam eder ve sonra başını kaldırıp Laura’ya bakarak.
James: Mary gitti.
James: O öldü.
Laura James’e doğru bakarak duraksar ve sonra.
Laura: (Bağırarak) Yalancı! Bu bir yalan!
James: Hayır bu doğru değil.
Laura: (Tereddütlü bir şekilde)O. O öldü çünkü hastaydı?
James: (Tekrar yere doğru bakıp duraksayarak)Hayır. Onu ben öldürdüm.
Laura şaşkın bir şekilde James’e uzun bir süre bakar. Laura: (Bağırarak)Katil!
Laura: Bunu nasıl yapabildin!? Senden nefret ediyorum!?
Laura: Onu geri istiyorum! Bana Onu geri ver!
Laura: Biliyordum! Onu hiç önemsemedin!
Laura: (James’e vurup bağırmaya devam ederek)Senden nefret ediyorum James!
Senden nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum!
Laura sakinleşip, üzgün bir sesle.
Laura: Hep seni bekledi. Neden? Neden?
James yere bakmaya devam edip başını sallayarak.
James: Üzgünüm.
James ayağa kalkar ve Laura’ya bakarak.
James: Senin bildiğin Mary burada değil.
Laura yürüyerek James’in yanından geçer ve odadan çıkar.
James: Laura üzgünüm.
James tekrar koltuğa yığılır. Bir süre sonra radyodan cızırtılı bir şekilde
Mary’nin sesini duyar…
Mary: James. Nerdesin?
Mary: Bekliyorum. Seni bekliyorum.
Mary: Lütfen gel bana.
Mary: Nefret mi ediyorsun benden?
Mary: Bu yüzden mi gelmeyeceksin?
James radyoyu eline alıp bakarak.
James: Bu ses.
Mary: Lütfen acele et.
Mary: Kayıp mı oldun?
Mary: Yakınındayım. Yakınında seni bekliyorum, James.
Mary: Lütfen. Seni görmek istiyorum, James.
Mary: Beni duyamıyor musun?
Mary: James. James. James. James. James. James.
James odadan çıkar. 3.kat koridoruna geçince otelin değişmiş olduğunu görür.
Tavanın damladığını, duvarların kararmış olduğunu ve etrafın daha bir
köhneleşmiş olduğunu görür. Merdivenlerden aşağı 2.kat batı kanadı
koridoruna iner. Okuma odasına (Reading room) gider. Masanın üzerindeki
kulaklığı takar ve konuşmayı dinlemeye başlar.
James: Mary ölecek mi.? Sen.Sen şaka yapıyor olmalısın.
Kamera bu sırada pencerenin dışarısındaki bir hasta yatağını gösterir.
Doktor: Çok üzgünüm.
James: (Üzgün bir ses tonuyla bağırarak)Fakat sen bir doktorsun. İnsanları
iyileştirmek senin işin!
James: Onun ölmesine nasıl izin veririsin!
Doktor: Lütfen sakin ol.
Doktor: Onun doktoru olarak elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.
Doktor: Fakat. Onun durumu için hâlâ etkili bir tedavi yok.
James: Ne kadar zamanı kaldı?
Doktor: Korkarım, emin değilim.
Doktor: En fazla 3 yıl. Belki 6 ay.
Doktor: Kesin bir şey söylemek imkânsız.
James arkasındaki kitap rafından “Kırmızı Tören”(Crimson Ceremony) adlı
kitabı alır.(NOT85) (Rebirth Ending). Odadan çıkar ve koridordan geçer.
Koridorda sol tarafta bulunan kapıdan geçerek 202 numaralı odanın kapısını
açar. Kapıdan geçince kendisini 2.kat doğu kanadı koridorunda bulur.
Koridorun en sonundaki büyük kapıdan geçer. Karşısına çıkan küçük koridorda
ilerleyip buradaki asansöre biner. James bodrum katına iner. Bodrum katına
geldiğinde bodrumun dizlerine kadar suyla dolu olduğunu ve yine heryerden su
damladığını görür. Bodrum katı ana koridorunda geçerek “Venüs gözyaşları”
barına gider. Bardan geçerek mutfağa gider. Mutfaktan da geçip kazan dairesi
koridoruna gider ve koridorun sonundaki kapıdan geçince merdivenlerde Angela
ile karşılaşır. Her tarafta alevler vardır. Angela ise dalgın bir şekilde
duvarda asılı ve hareketsiz duran, bir çerçeveye yerleştirilmiş üzeri beyaz
bir örtüyle kaplı bir insan cesedi gibi görünen şeye bakmaktadır. James
Angela’nın yanına gelir. Angela: (James’e doğru bakıp heyecanlı bir şekilde)Anne!
Angela: (Gülerek James’e doğru yaklaşır)Anne, seni arıyordum.
Angela James’e doğru ilerlerken James korkarak geriler.
Angela: Şimdi yalnızca sen kaldın.
Angela: Belki sonra. Belki ondan sonra huzura kavuşabilirim.
Angela: (Üzgün bir ses tonuyla)Anne, neden kaçıyorsun?
Angela gülümseyerek James’in yüzüne eller sonra şaşırıp geri çekilerek.
Angela: Sen anne değilsin.
Angela: (Eliyle yüzünü kapatarak üzgün bir ses tonuyla)Sensin. Ben, ben
üzgünüm.
Angela üzgün bir şekilde başını tutar sonra James ona doğru elini uzatarak.
James: Angela, hayır.
Angela merdivenlerin yukarısına bakar ve sonra James’e dönerek.
Angela: Beni kurtardığın için teşekkürler.
Angela eliyle başını tutup, başını sallayarak.
Angela: Fakat yapmamış olmanı dilerdim.
Angela: Hem annem de söylemişti.
Angela: (Eliyle kendisini gösterip üzgün bir şekilde) Başıma ne geldiyse onu
hak ettim.
James: (Başını sallayarak)Hayır Angela, bu yanlış!
Angela: (Başını sallayıp ellerini kaldırarak)Hayır. Bana acıma. Ben buna
değmem.
Angela: Yada belki de beni kurtarabileceğini düşünüyorsun? Beni sevecek
misin?
Angela: Benimle ilgilenecek misin? Tüm acılarımı iyileştirecek misin?
Angela: (Kendi kendini hor görür bir şekilde gülümseyerek) İşte bunu
düşündüm.
James başını eğmiş yere bakmaktadır. Angela duvarda asılı olan şeye bakar ve
sonra James’e dönerek.
Angela: James. Bana o bıçağı geri ver.
James: (Başını sallayarak)Hayır. Ben, ben vermeyeceğim.
Angela: (Ellerini beline koyarak)Onu kendin için mi saklıyorsun?
James: (Eliyle kendisini gösterip başını sallayarak)Kendime mi? Hayır. Asla
kendimi öldüremem.
Angela arkasını dönerek alevlerle kaplı olan merdivenlerin üst tarafına
doğru yürümeye başlar. Bu sırada James ve Angela’nın arasındaki
merdivenlerde iyice tutuşmaya başlar. James Angela’ya doğru seslenerek.
James: Burası cehennem kadar sıcak.
Angela arkasına dönerek etrafına bakar.
Angela: Sen de görüyor musun?
Angela: (Üzgün bir şekilde)Benim için hep böyleydi.
Sonra Angela yavaş yavaş merdivenlerden yukarı çıkar ve sonunda alevlerin
arasında gözden kaybolur.
James girdiği kapıdan dışarı çıkar. Kendisinin, yine dizlerine kadar suyla
dolu olan, otelin bodrum katı merdivenlerinde bulur. Merdivenlerden yukarı
çıkar ve buradaki kapıdan geçerek 1.kat doğu kanadı koridoruna ulaşır.
Buradaki birçok yerin de harap olduğunu ve etrafta su birikintileri olduğunu
görür. Bazı odaların itfaiyecilerin yangın bölgesine girişi engellemek için
kullandığı bantlarla çevrili olduğunu görür. (Yangın!?) Koridorda
ilerleyerek en doğuda bulunan kapıdan geçer. Karşısına zemini tellerle kaplı
bir koridor çıkar. Koridorda ilerleyip koridorun sonundaki kapıdan geçer.
Karşısına küçük bir oda çıkar. James bu küçük odadaki büyük kapıdan geçer.
Hernasılsa James tekrar otel lobisine gelmiştir. Lobi, otelin diğer yerleri
gibi oldukça değişmiştir ve üst katta 2 tane piramit kafalı yaratıkla
birlikte ayaklarında iple baş aşağı asılı(Son boss gibi!?) olan Maria’yı
görür.Maria: (Korkuyla bağırarak)James!
James: (Yukarı doğru elini kaldırıp bağırarak)Hayır! Onu yalnız bırakın!!
James: Herikimizi de yalnız bırakın!
Maria çığlık atar. Piramit kafalı yaratıklardan birisi Maria’nın arkasına
geçer ve elindeki mızrağı Maria’ya saplar. James bağırır ve sonra yıkılmış
bir şekilde dizlerinin üzerine düşer. Ellerini açarak Maria’ya bakar ve
sonra başını eğip yere doğru uzun bir süre bakar.
James: Zayıftım.
James: Bu yüzden, sana ihtiyacım vardı.
James: Günahlarımdan dolayı beni cezalandıracak birine ihtiyacım vardı.
James: Fakat şimdi her şey bitti.
James: Gerçeği biliyorum. Şimdi buna bir son verme zamanı geldi.
James yere bakmaya devam ederek ayağa kalkar. 2 tane piramit kafalı yaratık
James’in yanına gelmiştir. James yüzünü onlara döner ve onlarla dövüşür.
Piramit kafalı yaratıklar dövüşü kaybedince ellerindeki mızrakların sapını
yere saplar ve ucunu kafalarına sokarlar.
James üzerlerini araştırdığında üzerlerinden pas renkli yumurta
(rust-colored egg) ve kırmızı renkli yumurtayı (scarlet egg) alır. Yukarı
baktığında Maria’nın cesedinin gitmiş olduğunu görür. Yerdeki halıya
baktığında ise farklı iki daire içerisinde iki üçgen şeklinin çizili
olduğunu görür. Yumurtaları odada kilitli olan kapılara yerleştirir ve
kapıların ikiside açılır.(Yumurtaları hangi kapıya yerleştirdiğinizin hiçbir
önemi yok) James kapıların birisinden geçer ve 1. kat ana koridoruna
ulaşır. Bu koridorun da değişmiş olduğunu görür. Etraf yeniden sisli bir hal
almıştır. Bu koridordaki Toluca Cafe’nin kapısında bir insan yüzü siluetinin
olduğunu görür. Koridorun kuzey tarafına doğru ilerleyerek Lakeview oteline
ilk girmiş olduğu kapıdan dışarı çıkar. Ama dışarıda göl yerine uzun bir
koridorla karşılaşır. Koridorda ilerlerken Mary ile yapmış olduğu bir
diyaloğu hatırlar…
James: Mary
Mary: Ne istiyorsun, James?
James: (Üzgün bir sesle)Ben aa. Ben çiçek getirmiştim.
Mary: (Tiksinmiş bir biçimde)Çiçekler? Lanet olası çiçekleri istemiyorum.
Mary: Yalnızca eve git.
James: Mary, neler söylüyorsun?
Mary: Bak. İğrencim. Çiçekleri hak etmiyorum.
Mary: Hastalık ve ilaçların arasında, bir yaratık gibi görünüyorum.
Mary: Sen neye bakıyorsun?
Mary: (Bağırarak)Defol bu lanet olasıca yerden!
Mary: Beni yalnız bırak!
Mary: Kimsenin bir işine yaramam. Yakında öleceğim nasıl olsa.
Mary: Belki bugün, belki yarın.
Mary: (Soğuk bir ses tonuyla)Belki onlar beni öldürürse, daha kolay olurdu.
Mary: Ama galiba bu hastane benden iyi kâr yapıyor.
Mary: Hayatımı kurtarmak istiyorlar.
Mary: (Bağırarak)Hâlâ burada mısın?
Mary: Sana gitmeni söyledim! Sağır mısın?!
Mary: Geri gelme!
Mary: (Biraz bekledikten sonra ağlamaya başlar)James. Bekle.
Mary: Lütfen gitme.
Mary: Benimle kal. Beni yalnız bırakma.
Mary: Söylediklerime aldırma.
Mary: Lütfen James.
Mary: Bana iyileşeceğimi söyle.
Mary: Bana ölmeyeceğimi söyle.
Mary: Bana yardım et.(Benim bittiğim an bu andır.)James koridorun sonundaki kapıdan geçerek büyük bir odaya gelir. Sola
dönerek merdivenlerden yukarı çatı katına çıkar.
Sonlar:
1.Ayrılık sonu (Leave Ending):
Gerekenler:
Diğer sonlar için gerekli olan şeyler yapılmazsa James, bu sonla
karşılaşıyor.
James çatı katında boş bir hasta yatağı ve pencereden dışarı bakan Mary’nin
giysilerini giymiş olan Maria ile karşılaşır. James Maria’ya doğru
yaklaşarak.
James: Mary!
Maria: (Yüzünü James’e dönüp sinirli bir ses tonuyla)Sen ne zaman bu hatayı
yapmayı bitireceksin?!
Maria: Mary öldü. Onu sen öldürdün.
James: Maria.?
James: Sensin. Ama sana daha fazla ihtiyacım yok.
Maria: (Ellerini beline koyarak)Ne? Şaka yapıyor olmalısın!
Maria: (Eliyle kendisini göstererek)Ama senin olabilirim. Ben sonsuza dek
burada senin için olacağım.(Bu sözler bir yerden tanıdık amaJ)
Maria: (James’e doğru ilerleyerek)Ve asla Sana bağırmayacağım ya da kötü
hissetmene neden olmayacağım.
Maria: Senin istediğin bu..
Maria: (Anlayamamış bir ifadeyle)Ben Mary’den farklıyım. Nasıl beni bir
kenara atarsın?
James: Şimdi anlıyorum.
Maria arkasını döner.
James: Bu kâbusu sona erdirmenin zamanı geldi.
Maria: (Yüzünü tekrar James’e dönüp bağırarak)Hayır! Seni bırakmayacağım!
Maria: (James’e öfkeyle bağırarak)Sen de ölmeyi hak ediyorsun, James.
Maria garip demir bir kafesin içerisinde baş aşağı duran bir yaratığa
dönüşüp James’e saldırır.(Yine uçuşan kelebekler bunları bir yerde daha
görmüştük. J) James son yaratıkla dövüştükten sonra yaratık yere düşer ve
James’e seslenir.(Hastanedeki sese oldukça benziyorJ) Ve James silahını son
bir kez ateşler.(Vay be ne cümle oldu amaJ)
Sonra kamera James’i Mary’nin başucunda sandalyede otururken gösterir.
Mary’nin yüzü yara içindedir. Duvarda James ve Mary’nin Rosewater parkının
önünde çekilmiş bir fotoğrafı ve Lakeview Otelinin fotoğrafı vardır. Mary
öksürerek kendine gelir.
James: Mary
Mary: James.
James: Beni affet.
Mary: (James’e doğru başını çevirerek)Ölmek istediğimi sana söylemiştim,
James.
Mary: Acıya bir son vermeyi istemiştim.
James: (Üzgün bir şekilde onu onaylayarak)Senin acını daha fazla
seyredemezdim. Bu yüzden yaptım, tatlım.
James: (Başını yana çevirip kendini suçlayarak)Hayır! Bu tamamıyla doğru
değil. James: Ölmek istemediğini de söylemiştin.
James: (Ağlamaklı bir ses tonuyla)Senden nefret ettim, gerçek bu. Hayatımdan
çıkmanı istedim.
James: (Üzgün bir şekilde yere doğru bakarak)Ben yaşamımı geri istedim.
Mary: James. Eğer bu doğruysa neden böyle üzgün görünüyorsun?
James: Mary.
Mary: James.
Mary: Lütfen. Lütfen benim için bir şey yap.
Mary yanındaki mektubu James’e uzatarak.
Mary: Hayatına devam et.
Ve Mary ölür.(Gerçi zaten ölüydü ama herneyseJ) Kamera Silent Hill’e
gelirken gördüğümüz mezarlığı gösterir ve Mary’nin mektubunun tamamı okunur.
(NOT86) Son olarak James ve Laura mezarlıktan geçerek Silent Hill’den
ayrılırlar.
2.Yeniden doğuş sonu (Rebirth Ending)
Gerekenler:
Oyun sırasında 4 malzemenin toplanması gerekiyor.
1.White Chism: Blue creek apartmanı 105 numarada
2.Kayıp hatıralar kitabı(Book of lost memories): Texxon gaz istasyonunun
önündeki gazete kutusunda
3.Obsidian kadehi(Obsidian Goblet): Silent Hill tarihi derneği 2. sergi
odasında
4.Kırmızı Tören kitabı(Book of Crimson Ceremony): Videokasedi seyrettikten
sonra Lakeview oteli okuma odasında.
James çatı katında boş bir hasta yatağı ve pencereden dışarı bakan Mary’nin
giysilerini giymiş olan Maria ile karşılaşır. James Maria’ya doğru yaklaşır
ve sonra Maria arkasını dönerek.
Maria: (Gülümseyerek)James.
James: Maria.
James: (Kollarını sallayarak)Seninle işim bitti.
Maria: (Bozularak)Ne?! Ama sen ne istediysen ben oyum!
Maria: Mary öldü. Anlamıyor musun? O geri gelmeyecek!
Maria: Ama ben senin olabilirim. Ben sonsuza dek burada senin için olacağım.
James başını sallar ancak Maria konuşmasına devam eder.
Maria: Asla Onun yaptığı gibi seni incitmem!
Maria: (Eliyle kendisini gösterip anlayamamış bir ifadeyle)Öyleyse neden
beni istemiyorsun?
James: (Başını kaldırıp Maria’ya bakarak)Çünkü sen Mary değilsin.
James: (Dalgın bir şekilde yere bakarak)Mary olmadan devam edemem.
Mary: James.
Mary: (Ellerini beline koyarak)Hadi James. Şaka yapıyor olmalısın.
Maria garip demir bir kafesin içerisinde baş aşağı duran bir yaratığa
dönüşüp James’e saldırır. James son yaratıkla dövüştükten sonra yaratık yere
düşer ve James’e seslenir. Ve James silahını son bir kez ateşler.
Daha sonra kamera James’i sandalla gölde bir yere giderken gösterir. Etraf
yine sislidir. Sandalın içerisinde kefen gibi bir şeye sarılı durumdaki
Mary’nin cesedi de bulunmaktadır. James: Mary.
James: O kadar huzurlu görünüyorsun ki. Seni uyandıracağım için beni affet.
James: Ama sensiz devam edemem.
James: Sensiz yaşayamam, Mary.
James: Bu kasaba, Silent Hill.
James: Eski Tanrılar bu bölgeyi terk etmedi.
James: Ve Onlar hâlâ kendilerine tapanlara büyük güçler bahşediyorlar.(Bu
işlerle Ernest da uğraşıyor acaba ona neler bahşedilmiş olabilir!?J)
James: Ölüme bile meydan okuyacak bir güç.
James üzerinde kilise gibi bir tapınak olan bir kara parçasına doğru
yaklaşır.
James: Ah. Mary.
James kara parçasının kıyısında kayığı ile gözden kaybolur.
3.Maria sonu (Maria Ending)
Gerekenler:
1. Maria zarar görmemeli (Özellikle şu uzun koridorda!J)
2. James, Maria’yı hastane odasında(S3) ziyaret etmeli.(Yanında çiçek,
kolanya, çikolata vb. götürmeliJJ)
James çatı katında hasta yatağında oturmuş durumdaki Mary ile karşılaşır ve
Mary’e doğru yaklaşır.
Mary: James, seni bekliyordum.
James: Mary.
James: Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm.
Mary üzgün bir ifadeyle başını çevirip sonra tekrar James’e bakarak.
Mary: Beni görmeyi istemiyor muydun?
James: (Üzgün ve heyecanlı bir ifadeyle)Evet, seni görmeyi istedim. Senin
illüzyonun olsa bile.(Ne? İllüzyon mu!?J)
Bu sırada Mary üzgün bir şekilde başını sallar.
James: Bu yüzden buraya geldim.
Mary yüzünü tekrar James’e döner.
Mary: Bu doğru değil, öyle mi? Sen beni öldürdün.
James: Senin acı çekmeni seyredemezdim.
Mary: Özür dileme, James.
Mary: Biliyorum sana ağır bir yük oldum.
Mary: Benden nefret etmiş olmalısın. Benden kurtulmanın nedeni buydu.
James: (Suçlu bir ifadeyle)Doğru. O duyguların bazılarına sahip olmuş
olabilirim.
Mary, James’den yüzünü çevirip üzgün bir ifadeyle gözlerini kapar.
James: (Duraksayarak)Çok uzun bir üç yıldı. Ben… Yoruldum.
Mary ve James bir süre sustuktan sonra.
Mary: (James’e doğru üzgün bir ifadeyle dönerek)Ve Sen bu yüzden mi Maria’ya
ihtiyaç duydun?
Mary: (Nefret dolu bir ifadeyle ayağa kalkarak)James, sen gerçekten tüm bu
yaptıkların için seni affedebileceğimi mi düşündün?
Mary garip demir bir kafesin içerisinde baş aşağı duran bir yaratığa dönüşüp
James’e saldırır. James son yaratıkla dövüştükten sonra yaratık yere düşer
ve James’e seslenir. Ve James silahını son bir kez ateşler.
Daha sonra kamera James’i Rosewater parkının önünde gölü seyrederken
gösterir. Arkasından Maria yaklaşır.
Maria: Tekrar mı Mary’i öldürdün?
James: O Mary değildi. Mary öldü.
James: Yalnızca bir şeydi ben.
James: Maria?
James: Maria.
Maria: Ne var James?
James: Ben seni istiyorum. Benimle birlikte olmanı istiyorum.
Maria: (James’in omzuna elleyerek)Emin misin?
James: (Maria’ya bakıp)Hadi. Buradan gidelim.
James tam giderken Maria tekrar James’in omzuna eller ve James durup Maria’ya bakar.
Maria: Peki ya Mary?
James: O tamam, artık sen varsın.
Maria cebinden Mary’nin mektubunu çıkarıp James’e verir. Sonra kamera Silent
Hill’e ilk geldiğimiz yeri gösterir ve Mary’nin mektubunun tamamı okunur.
Sonra James ve Maria gelir. Maria yolun ortasına gelince öksürmeye başlar…
James: Şu öksürük için daha iyi bir şeyler yapabilirsin.
Ve böylece biter.
4. İntihar sonu (In-water Ending)
Gerekenler:
1. James, Brookhaven hastanesinin çatısındaki not okumalı
2. James, Karanlık(Alternet) Silent Hill’deki Neely’nin barında bulanan
duvardaki notu okumalı
3. James’in, Lakeview otelinde iki Piramit kafalı yaratıkla dövüştükten
sonraki uzun koridorda James’in Mary’le olan bir diyaloğunu hatırladığı
sırada Angela’dan aldığı bıçağı sadece burada incelemesi yeterli.(Bu sonu
görmek için, enerji durumunun iyi veya kötü olması ya da başka bir yerde
daha bıçağın incelenmesi gerekmiyorJ)
James çatı katında boş bir hasta yatağı ve pencereden dışarı bakan Mary’nin
giysilerini giymiş olan Maria ile karşılaşır. James Maria’ya doğru
yaklaşarak.
James: Mary.?
Maria: (Yüzünü James’e dönerek)Yine yanlış.
Maria: (Ellerini beline koyup James’e doğru ilerleyerek)Mary öldü. Onu sen
öldürdün.
James: Maria.
James: Maria . Seninle işim bitti.
Maria: (Şaşkın bir biçimde çıkışarak)Ne demek istiyorsun?
Maria: (Eliyle kendisini göstererek)Ama senin olabilirim. Ben sonsuza dek
burada senin için olacağım.
Maria: (James’e doğru ilerleyerek)Ve asla sana bağırmayacağım ya da kötü
hissetmene neden olmayacağım.
Maria eliyle James’in yanağını okşar. Ama James yüzünü çevirir.
Maria: (Bağırarak)Senin istediğin bu.
James: (Sinirli bir şekilde)Şimdi anlıyorum.
James: Sorun şu. Sen Mary değilsin.
Maria arkasını döner sonra tekrar James’e dönerek.
Maria: Hayır James. Sana izin vermeyeceğim!
Maria: (Bağırarak)Asla Mary’ni geri almana izin vermeyeceğim!
Maria garip demir bir kafesin içerisinde baş aşağı duran bir yaratığa
dönüşüp James’e saldırır. James son yaratıkla dövüştükten sonra yaratık yere
düşer ve James’e seslenir. Ve James silahını son bir kez ateşler.
Sonra kamera James’i Mary’nin başucunda sandalyede otururken gösterir.
Mary’nin yüzü yara içindedir. Duvarda James ve Mary’nin Rosewater parkının
önünde çekilmiş bir fotoğrafı ve Lakeview Otelinin fotoğrafı vardır.James: Mary.
Mary: James.(Yine hastanede duyduğu ses tonu)
Mary öksürür.
James: Beni affet.
Mary: (James’e doğru başını çevirerek)Ölmek istediğimi sana söylemiştim,
James.
Mary: Acıya bir son vermeyi istemiştim.
James: (Üzgün bir şekilde onu onaylayarak)Senin acını daha fazla
seyredemezdim. Bu yüzden yaptım, tatlım.
Mary tekrar öksürür.
James: (Başını eğip kendini suçlayarak)Hayır! Bu tamamıyla doğru değil.
James: Ölmek istemediğini de söylemiştin.
James: Doğrusu. Bir parçam senden nefret etti. Eski yaşantımdan uzaklaştığı
için.
Mary: Beni öldürdün ve bu yüzden acı çektin.
Mary yanındaki mektubu James’e doğru uzatarak.
Mary: Bu kadar yeter James.
Mary iyice öksürür.
James: Mary.
Mary: (Can çekişerek)James.
James, Mary’nin elini alıp yanağına götürür ve okşar. Tam bu sırada Mary’nin
eli düşer ve Mary ölür. James ayağa kalkıp Mary’i kucağına alır ve odadan
çıkar.(Tıpkı oyunun giriş videosundaki gibiJ) Daha sonra ekran kararır.
James: Bu kasabaya gerçekten geliş nedenimi, şimdi anlıyorum.
Busırada bir araba kapısı kapanma sesi duyulur.
James: Merak ediyorum neyden korktuğumu?
Arabanın hızlanma sesi duyulur.
James: Sen olmadan Mary, ben bir hiçim…
Birden ses kesilir.
James: Şimdi beraber olabiliriz…
En son olarak gölün dibinde Mary’nin mektubu okunur.
5. Köpek sonu (Dog Ending)
Gerekenler:
1. 3 defa oyunu bitirmeli veye yalnızca “yeniden doğuş sonuyla” oyunu
bitirmelisiniz.
2. Maria ile görüştükten sonra Rosewater parkının çıkışında hemen yolun
karşısındaki köpek kulübesindeki köpek anahtarını(Dog key) almalısınız ve
Lakeview otelinde video kasedi seyrettikten sonra 3.kattaki gözlem odası
kapısını(Observation room) bu anahtar yardımıyla açmalısınız.
James kapıyı açınca bir monitörün karşısında önündeki kontrol kollarını bir
aşağı bir yukarı hareket ettiren şirin bir köpekle karşılaşır.
James: (Japonca olarak)Demek hepsi senin işindi.
Sonra James yere doğru çömelir ve köpek James’in yanına gelir. James’in
suratını koklar ve oyun böylece biter.6. UFO sonu (UFO Ending)
Gerekenler:
Oyunu bir defa bitirdikten sonra, yeni oyuna başlayınca oyunun başında
James, aynada kendi yüzüne baktığı tuvaletteki mavi mücevheri(Blue gem) alıp
3 ayrı yerde kullanmalı:
1. Hastanedeki Bossla kapıştıktan sonra gittiğimiz hastane
bahçesinde(Garden)
2. Eddie’yi öldürdükten sonra kayık iskelesinde kayığa binmeden önce
3. Lakeview otelinde 312 numaralı odada videokasedi seyretmeden önce pencere
kenarında
James 312 numaranın penceresinden dışarıya bakınca çok sayıda UFO görür.
Daha sonra Harry’i görür.(Eğer bu yazdıklarımı okuyacak kadar Silent Hill
meraklısıysanız Harry’nin kim olduğunuda bilirsiniz herhaldeJ)
Harry: Özür dilerim. Aa.
James: Sen. Sen kimsin.?
Harry: Etrafta küçük bir kız gördün mü?
Harry: Kısa, siyah saçlı.
James: Sen neden bahsediyorsun.?
James: Herneyse, dinle.
James: Sen benim karımı gördün mü.? Onun adı Mary.
Sonra uzaylılar James’e ışın tabancalarıyla ateş ederler.
James: Aaaahhh!!!
Sonra Harry bir uzaylıyla birlikte, James’i alır. Sonra da uzay gemileriyle
giderler.
Bir Dilekten doğuş (Born from a wish ) Senaryosu:
Hikâye, Maria’nın Heaven’s Night adlı gece kulübündeki odasında başlıyor.
Maria aynanın karşısında koltukta otururken kendi kendine konuşmaya başlar.
Maria: (Elindeki silahı inceleyerek)Uyandığımda, yapayalnızdım.
Maria: (Etrafına bakınarak)Herkes gitmişti. Bunun nedeni yaratıklar mı?
Maria: (Tekrar silaha bakarak)Ben şimdi ne yapsam?
Maria: (Elindeki silahı aynaya doğrultarak)Mücadele edip yaşasam mı?
Maria: (Tekrar silahı inceleyerek)Yada şu yaratıklar beni alsın mı?
Maria: Yaşamaya devam etmek için herhangi bir nedenim yok, ama.
Maria: (Ayağa kalkıp pencerenin önüne giderek)Ama ben ölmekten korkuyorum.
Acıdan çok korkarım.
Maria: Kaçmalı mıyım?
Maria: Birisini bulmak istiyorum. Yalnız olmaktan hoşlanmıyorum.
Maria: Ama. Ama hayatta kalan birisi var mı?
Odayı incelediğinde aynanın önündeki komodinin üzerinde kelebeklerle ilgili
bir kitap olduğunu görür.
Ayrıca duvar da da Heaven’s Night gece kulübünün bir posteri
bulunmaktadır.(Resimdeki kadın Maria’nın uzun saçlı haline benziyorJ)Daha sonra Maria odadan çıkar. Kapıdan çıkınca sola döner ve karşısındaki
yeşil renkli kapıyı açarak gece kulübünün asıl salonuna geçer. Bar tezgâhına
saplı durumdaki Çin satırını (Chinese cleaver) alır. Sonra çıkış kapısından
çıkıp merdivenlerden aşağı iner. Dışarıda yoğun bir sis vardır. Carroll
caddesinin güneyine ilerleyerek Rendell caddesine ve oradanda doğuya doğru
ilerleyerek Munson caddesine gider. Munson caddesindeki kan izleri görür.
Maria caddenin kuzeyine doğru giden bu kan izlerini takip eder. Blue Creek
apartmanının yanındaki, önünde kan izleri bulunan kapıdan içeri girer.
Kapının eşiğindeki kan izlerini takip eder ve tanınmaz hale gelmiş bir
cesetle karşılaşır. Daha sonra cesedin hemen sol tarafındaki eski bir
konağın kapısını açıp içeri girer. Maria kendisini, bu eski ve güzel konağın
giriş holünde(Entrance Hall) bulur. Karşısındaki büyük kapıdan geçerek
oturma odasına(Living room) girer.
Bu odadaki telefonu incelediğinde.
(Maria: Telefonu kullanmak için bir sebebim yok.)
Şömineyi incelediğinde.
(Maria: Şömine tahtayla kapatılmış. Üzerinde “Kullanmayın” yazısı var.)
Odadaki bazı camekânlı dolapları incelediğinde.
(Maria: Dekoratif tabakları gösteriyor. Kesinlikle ilgimi çekmiyor.)
Maria buradaki bir gardırobu incelediğinde.
(Maria: İçerisinde hiçbir şey yok. Bu çok kötü.)
Ayrıca duvarlarda çok sayıda çiçek, manzara ve natürmort tabloları vardır.
Maria odanın sol tarafındaki komodinin üzerindeki Baldwin konağının
haritasını(Baldwin House map) alır ve kuzey taraftaki kapıdan geçerek bir
üst kata çıkan merdivenlerin olduğu bir odaya girer. Merdivenlerden yukarıya
çıkarken sağ tarafındaki duvarın üzerinde kırmızı ve siyah renkteki iki
tableti gösteren bir tablo görür.(Aynı tablo 2. katta da varJ) Yukarıya
çıkmaya devam ederek konağın 2. katına ulaşır. Karşısına bir koridor çıkar.
Buradaki oturma odasının(Lounge) kapısının kolunu çevirerek aralar. Tam bu
sırada içeriden birisi kapıyı geri kapar.
Maria: Orada kimse var mı?
Maria: (Kapıyı çalarak) Merhaba, açar mısın?
Maria kapıyı çalmaya devam ederken içeriden bir adamın sesini duyar.
Adam: Kes şunu. Beni rahatsız ediyorsun.
Maria: (Kapıyı çalmaya bırakarak)Ah teşekkürler Tanrım. En sonunda birisini
buldum.
Maria: (Kapı kolunu çevirmeye çalışarak)Kapıyı açabilir misin?
Adam: Hayır.
Maria: Ama neden?
Adam: (Derin bir nefes vererek)Gerçekten bu sıkıcı sorularına cevap vermek
zorunda mıyım?
Maria: (Tekrar kapı kolunu çevirmeye çalışarak)Evet.
Adam: Ah. Ben bunu bilmiyordum.
Adam: Yalnız kalmak istiyorum. İnsanlar beni sinirlendiriyor.
Maria: Yalnızca başka bir insan yüzü görmek istiyorum.
Maria: Bu kasabada neler olduğunu biliyor musun?
Maria: Burada kimse yok. yalnızca yaratıklar.
Adam: Evet, biliyorum.
Adam: Öyleyse ne olmuş?
Adam: Benimle yapacak hiçbir şeyi yok. Kimsenin olmaması, beni rahatsız
edecek kimsenin olmaması demektir.
Maria: Bu deli tımarhanesinde yalnız mı kalmak istiyorsun?
Adam: Kesinlikle, evet.
Maria ve Adam bir süre sessizce durur.
Adam: Fakat bu kasabanın delirdiğini nasıl söyleyebilirsin?
Adam: Belkide asıl deliren bizleriz.
Adam: Her ikimiz de. umutsuz delileriz.
Adam: Tatmin oldun mu? Beni yalnız bırakır mısın?Maria: Benim adım. Maria. Senin adın ne?
Maria biraz bekler cevap gelmeyince tekrar kapıyı çalar.
Adam: Ernest.
Maria: Hamingway?
Ernest: Baldwin.
Maria: Ernest. Geri döneceğim.
Maria tekrar kapıyı çalarsa.
Maria: Ernest, orada mısın?
Maria: Galiba, hayır.
Maria bu koridorun kuzeyindeki kapıdan geçerek küçük olan başka bir koridora
ulaşır. Hemen sağındaki kapıyı açar ve karşısına çıkan balkonun sonundaki
beyaz tableti (White Board)alır. Daha sonra geldiği yoldan tekrar geri
dönerek 1. kata iner. Merdivenlerden 1.kata inerken bir gürültü ve ardından
bir koşma sesi duyar. Tekrar 1. kat oturma odasına geri döndüğünde kapalı
olan şöminenin açılmış olduğunu görür…
Maria burayı incelediğinde.
(Maria: Şöminenin içerisinde bazı nedenlerle yapılmış, yukarıya doğru çıkan
bir merdiven var. Merdivenlerin yukarısında deliğe benzer bir şey
görüyorum.)
Maria merdivenlerden yukarı tırmanınca içerisinde bir mezar ve çeşitli
bitkiler olan bir odayla karşılaşır. Maria yerdeki kırmızı tableti(Red
Board) ve siyah tableti(Black Board) alır. (NOT90,91,92) Sonra mezartaşını
incelediğinde mezartaşının ortasında kare şeklinde büyük bir oyuk ve onun
altında da bir anahtar olduğunu görür. Mezar taşının üzerindeki yazıyı okur.
Sonra elindeki tabletleri oyuğu tamamen kaplayacak biçimde mezartaşına
yerleştirerek bulmacayı çözer (Bulmaca 8) ve üzerinde akasya çiçeği resmi
olan akasya anahtarını(Acacia key) alır.
Tekrar merdivenlerden aşağıya, 1.kat oturma odasına iner. Daha önce gitmiş
olduğu yolu izleyerek 2.kattaki küçük koridora gider. Koridorun sonundaki
kapıdan geçerek diğer 2.kat balkonuna ulaşır.(Beyaz tableti bulduğumuz
balkonun güneyindeki balkonJ) Buradaki kapıyı akasya anahtarıyla açar ve
2.kat güney koridoruna geçer. Bu koridordaki çocuk odasının(Kids room)
kapısından içeri girer.
Odanın duvarındaki takvimini incelediğinde.
(Maria: Bu takvim on yıl öncesine ait. On yıl önce. Kasım ayı.)
Kitap dolabını incelediğinde.
(Maria: Raflar, peri hikâyeleri ve diğer çocuk kitaplarıyla dolu. Daha önce
bunu okumadığıma eminim, ama birşekilde bana tanıdık geliyor.)
Sandalyenin üzerindeki oyuncak bebeği incelediğinde.
(Maria: Sandalyenin üzerinde bir oyuncak bebek oturuyor. Şimdi kirli
olduğunu açıkça görebiliyorum. Burada kim yaşadıysa gerçekten bu şeyi çok
sevmiş olmalı.)
Yatağı incelediğinde.
(Maria: Çocuklar için küçük bir yatak.)
Komodinin üzerindeki oyuncak hayvanları incelediğinde.
(Maria: Rafın üzerinde oyuncak hayvancıklar sıralanmış. Çok ilginç bir şey
yok. Oh. Bu oyuncak ayıcık değil mi? Çok iyi yapılmamış ama yinede oldukça
şirin. Bahse girerim Laura’nın hoşuna giderdi. O ayıcıkları sever.
.”Laura”?? Ben kimden bahsediyorum.) Sonra Maria diğer komodinin üzerindeki kibritleri(matches) alır ve odadan
dışarı çıkar. Koridorun sonundaki kapıdan içeri girip merdivenlerle tavan
arasına çıkar. Merdivenlerden yukarı çıkarken bir gürültü ve telaşlı bir
konuşma sesi duyar.(Tek anlayabildiğim bir gürültünün ardından, adamın
birisinin “O pencereden düştü” ve kadının birisinin “Ne oluyor?” dediğiJ)
Maria yukarı çıkıp masanın üzerindeki mumu kibritle yakar.
Yerdeki eski kitapları incelediğinde.
(Maria: Kitaplar yere istiflenmiş. Çok ilginç bir şey yok. Nede olsa
edebiyat ve felsefeye hiç ilgi duymadım.)(Duysan şaşardımJ)
Ayrıca oda üzerleri örümcek ağıyla kaplanmış eski eşyalarla doludur.
Maria eski bir koltuğun altındaki doğum günü kartını ve yanındaki hediye
paketini(Birthday cart) alır. (NOT94) Merdivenlerden aşağı geri inerken
küçük bir kız sesi duyar.
Küçük kız: Onu babama ver.
Maria kapıdan dışarı çıkar. 2.kat güney koridorundan küçük koridora oradanda
Ernest’la konuştuğu oturma odasının(Lounge) olduğu koridora geçer. Maria
buradaki Ernest’la konuştuğu oturma odasının kapısını açar ve içeri
girdiğinde Ernest’ın içeride olmadığını görür. Masanın üzerindeki bitki
ansiklopedisini okur.(NOT95) Diğer kapıdan giderek 2. kat kuzey koridoruna
ulaşır. Daha sonra Maria arkasında merdivenler bulunan kapıyı açar ve
merdivenlerden aşağı inerek 1. kata ulaşır. Merdivenlerin hemen sağındaki
kapıdan geçerek büyük bir koridora ulaşır. Koridorun sonundaki kapıdan
geçerek servis odasına(Service room) oradan da küçük bir koridora geçer.
Kapıdan çıkarçıkmaz koridorda hemen karşısındaki kapıdan geçerek yine başka
bir koridora geçer. Bu koridorda bulunan çalışma odasının(Study) kapısını
açar ve içeri girer. İçeride birçok kitap olduğunu görür. Masanın üzerindeki
Kayıp hatıralar (Lost Memories) adlı kitabı inceler.(NOT96) Odadaki diğer
kapıyı açmaya çalıştığında yine kapının geri kapandığını görür.
Maria: (Kapıyı çalarak)Amy isimli küçük bir kızı tanıyor musun?
Ernest: Neden bunu bana soruyorsun?
Maria: (Elindeki doğum günü kartına bakarak)Bu mektup “Benim sevgili
babacığıma”. Amy Baldwin isimli bir kızdan.
Maria: “Baba” Sen misin?
Ernest: (Biraz bekledikten sonra)Evet.
Ernest: Onu nerede buldun?
Maria: Yukarıda tavan arasında.
Ernest: Ah.
Ernest: (Ağlamaklı bir ses tonuyla)Nekadar aptalca. Şimdi. çok geç olduğunda
nihayet nedenini anlıyorum.
Ernest: Neden O’nun orada olduğunu.
Ernest: O.O düşerken neden elinde boş bir zarf tuttuğunu.
Maria: (Duraksayarak)Ernest. Amy. O değil mi?
Maria: Üzgünüm. Sana tekrar hatırlattığım için üzgünüm.
Ernest: Özür dilemene gerek yok. Sen hatırlatmadın.
Ernest: Ben asla unutmadım.
Ernest: Maria.
Ernest: Bazı şeyleri unuturuz ve bazı şeyleri de asla unutamayız.
Ernest: Tuhaf. Hangisinin daha kederli olduğundan emin değilim.
Ernest: 10 yıl oldu, ama ben hâlâ.
Maria: Ernest. Üzgünüm. Ben bilmiyordum.
Ernest: Hayır, iyiyim.
Ernest: Maria, o mektup.
Maria eğilip elindeki doğum günü kartını kapının altına koyarak.
Maria: Onu buraya bırakacağım.
Ernest: Teşekkür ederim.Ernest kapının altından doğum günü kartını alır ve bir müddet bekledikten
sonra.
Ernest: Maria. Öyleyse sen olmalısın…
Ernest: Nedeni bu. Beni görebilmenin nedeni bu.
Maria: Ha?
Ernest: Öyleyse ben de bir mucize için ümit edebilir miyim?
Maria: Ne demek istiyorsun?
Ernest bir müddet susar.
Ernest: Yan kapıdaki apartmanda beyaz bir sıvıyla dolu bir şişe var.
Ernest: Tam olarak yerini bilmiyorum, ama oranın içerisinde bir yerlerde
olduğunu biliyorum.
Ernest: Ona sahip olmalıyım.
Maria: Senin için onu almamı mı istiyorsun?
Ernest: Lütfen.
Maria: Neden yalnızca kendin almıyorsun?
Ernest: Eğer yapabilseydim inan bana yapardım. Ama ben.
Maria: .Beyaz mı?
Ernest: Merdivenlerin kapısını açacağım.
Maria: Ernest, gerçekten işe yarayacağına inanıyor musun?
Ernest: Bilmiyorum.
Maria bir süre ellerini beline koyarak bekler.
Maria: Pekâlâ, tamam. İmkânsız bir şey için savaşacağımı düşünmezdim.
Maria: Her neyse, teslim olmak ya da hiç bir şey yapmamaktan iyidir.
Maria tam kapıdan uzaklaşırken.
Ernest: Maria, teşekkür ederim.
Maria tekrar Ernest’la tekrar konuşmaya çalışırsa.
Maria: Mucizelerin gerçekten olabileceğini düşünüyor musun?
Ernest: Burası Silent Hill.
Maria: Evet, belki de problem budur.
Ernest: Ah Maria. Çok fazla düşünüyorsun. Ben buralıyım. Burası benim
kasabam.
Maria doğum günü kartıyla birlikte bulduğu hediye kutusunu masanın üzerine
bırakır. Maria bu kutuyu incelediğinde.
(Maria: Amy’nin, babası Ernest’a hediyesi. Doğum günü kartıyla birlikte
buldum. Sanırım onu burada bırakacağım.)
Daha sonra Maria odaya girdiği kapıdan çıkar. Bu koridora geldiği kapıdan
geçerek bir önceki küçük koridora geri döner. Burada save noktasının hemen
karşısındaki kapıdan içeri girip merdivenlerden aşağı iner. Karşısına çıkan
koridordaki açılabilen tek kapıdan geçerek karşısına başka bir uzun koridora
geçer.(Bodrum katı koridoruJ) Bu koridorda yerde bulunan levhada yazılı
olanları okur.(NOT97)Sonra koridorun sonundaki merdivenlerden yukarı çıkar.
Karşısına çıkan koridorun sonundaki kapıdan geçerek konaktan dışarı çıkar.
Maria konağın bir duvarını incelediğinde…
“Perili köşkten uzak durun” yazısını görür.
Avludan geçerek Blue Creek apartmanının kapısından içeri girer. Apartmana
girince hemen karşısındaki kapıdan geçerek 105 numaralı daireye girer.
Buradaki camlı kabinin üzerinde duran yarısına kadar beyaz bir likitle(White
liquid) dolu küçük şişeyi alır.
Maria bu beyaz likit dolu şişeyi incelediğinde.
(Küçük şişe bilinmeyen beyaz bir likitle dolu. Etiketinde “Ben seni
esirgerim(Tanımam veya inkâr ederim de olabilirJ)” yazıyor.)(Eğer Maria apartmanın ikinci katına çıkıp koridorun sonundaki kapıdan geçip
merdivenlerin aşağısındaki kapıyı[James’in apartmanı terk edip parka doğru
gittiği kapıJ] açmaya çalışırsa.
Maria: Bu beni parka götüren sokağa ulaştırıyor olmalı.
Maria: Ama öncelikle Ernest’e verdiğim sözü tutarsam daha iyi olacak.)
Daha sonra Maria geldiği yolu aynen takip ederek apartmandan çıkar ve
konaktaki çalışma odasına(Study) geri döner. Tam Ernest’ın bulunduğu odanın
kapısını çalacakken.
Ernest: Teşekkür ederim, Maria.
Ernest: Bu benim kendi başıma alamayacağım tek malzemeydi.
Ernest: Ben onun hakkında bilgi edininceye kadar, uzun bir süre bu evi
bırakamadım.
Ernest: Öyle uzun ki.
Maria: (Elindeki şişeye tereddütlü bir biçimde bakarak)Evet ama.
Ernest: Maria, Tanrılar burada.
Ernest: Sen de biliyorsun. Sen bu kasabada doğdun.
Maria: “Tanrı” kelimesinin uygun bir kelime olduğundan emin değilim.
Maria elindeki şişeyi kapının yanındaki sehpanın üzerine koyar ve bir süre
sessiz kalırlar.
Ernest: Kadere inanır mısın?
Maria: (Başını sallayarak)Aslında, hayır.
Ernest: Öyleyse bu iyi.
Maria: (Kapının koluna elleyerek)Ernest açabilir miyim?
Ernest: Bu bir çıkmaz son. Buranın ötesinde hiçbir şey yok.
Maria: (Elini kapı kolundan uzaklaştırıp)Biliyorum.
Maria: Öyleyse. Eğer kadere inandığımı söyleseydim ne olurdu?
Ernest: James, O kötü bir adam.
Maria: James.?
Maria başına elleyip uzun bir süre düşünerek.
Maria: Evet. Tanıyorum(Biliyorum da olabilirJ).
Ernest: O sen olmayan seni arıyor.
Maria: Çünkü O iyi kalpli.(Nazik veya içtende olabilirJ)
Maria: Birşeyler mi biliyorsun?
Ernest: (Derin bir nefes vererek)Evet. Maria, sen.
Maria: (Başını sallayarak) Herneyse bu sadece senin düşüncen. Sen gerçekte
hiçbir şey bilmiyorsun.
Maria: Bu iyi.
Ernest: Tamam.
Maria kapının kolunu çevirir ve içeri girer. İçerideki odada, bir masa ve
üzerinde Amy’nin babasına hediye ettiği eldivenler ve doğum günü kartından
başka bir şey yoktur. Maria uzun bir süre odayı inceler. Sonra kamera
Maria’yı ve arkasındaki odayı zoomlar ve Maria yürüyerek odadan dışarı
çıkar. Daha sonra kamera Maria’yı iki kedi resmi bulunan duvarın
olduğu(Laura’nın üzerinde oturduğu duvarJ) sokaktan geçerken gösterir. Etraf
yine sislidir. Maria elindeki silahı inceler ve başına dayar sonra vazgeçip
silahı duvarın gerisindeki bahçeye fırlatır.
Maria: (Parka doğru ilerleyerek)James.
Sonra ekran kararır ve James’in sesi duyulur.
James: Mary?
James: Hayır. O Sen değilsin.
Maria: Kız arkadaşın gibi mi görünüyorum?
Maria: Benim adım. Maria.(Parktaki diyaloğun başlangıcı)Notlar:
Bu bölüm oyunda bulunan eşya listesinin(inventory) notlar bölümündeki tüm
notları içerir. Buna ek olarak notlar menüsünde çıkmamasına rağmen
bulduğumuz eşyaların üzerinde bulunan bazı önemli notları, dökümanları ve
ipuçlarını da içerir.
Letter from silent heaven(Sessiz cennetten mektup)
1. Letter from MaryMary’nin mektubu)
Huzursuz rüyalarımda,
O kasabayı gördüm.
Silent Hill.
Bir gün beni tekrar oraya götüreceğine söz vermiştin.
Ama hiç yapmadın.
Pekâlâ, şimdi orada yalnızım.
“Özel yerimizde”.
Seni bekliyorum.
2. Swamp MonumentBataklık Anıtı)
(Lindsay caddesi üzerinde)
Kanlı bataklığın kalıntıları. Bu anıtın çevresindeki belirli bir bölge
bataklıktı, fakat daha sonra dolduruldu. Uzun zaman önce cellâtların
malzemelerini yıkadıkları bu bölgenin diğer adı kanlı bataklıktı. Belki de
birçok insanın bu bölgede hayaletler görmesinin nedeni budur.
3. Bar Neely’sNeely’nin Barı)
(Saul caddesinin batı yakasındaki karavanın içinde)
Neely’nin barında bekliyorum.
4. Memo next to corpse #1Cesedin üzerindeki not 1)
(Neely caddesinin kuzeyinde):
Şimdiye kadar öğrendiğim her şeyi yazacağım.
Belki bir şekilde buradan çıkmana yardımcı olabilir.
Bunları okuyorsan muhtemelen ölmüşümdür.
5. Memo next to corpse #2Cesdin üzerindeki not 2)
(Neely caddesinin kuzeyinde)
O şeytanları gördüm. Eminim.
Fakat arkadaşım bir şey görmediğini söyledi.
Eğer bu doğruysa gördüklerim birer ilizyon muydu?.
Bu şeytanlar bu çürümüş insanlar gerçek mi? Yoksa sadece aklımdaki bir
halüsülasyon mu? Emin olduğum bir şey var, tüm umutların ötesinde olduğum.
6. Memo next to corpse #3Cesedin üzerindeki not 3)
(Neely caddesinin kuzeyinde)
Öyle görünüyor ki ışık onları çekiyor.
Bunun nedeni doğal avları olan insanların görmek için ışığa ihtiyaç
duymaları.
Ayrıca sese de tepki veriyorlar.
Eğer yaşamak istiyorsan karanlık bir yerde otur ve sessiz kal.
Ancak bu da seni kurtaramayabilir. 7. Memo next to corpse #4Cesedin üzerindeki not 4)
(Neely caddesinin kuzeyinde)
Eğer onlarla dövüşmeye karar verirsen öncelikle sakin olmalısın bu çok
önemli.
Korkudan çıldırmış biçimde etrafa ateş etmen tehlikeli olur.
İyice nişan al ve sonra tetiği çek. Ve onların işini bitirmeyi unutma.
İnsanlardan güçlü bile olsalar, bence bu yaratıkların çoğu öldürülebilir.
8. Memo next to corpse #5Cesedin üzerindeki not5)
(Neely caddesinin kuzeyinde)
Kaç!
9. Memo next to corpse #6Cesedin üzerindeki not6)
(Neely caddesinin kuzeyinde)
Kaç! Kaç! Kaç!
Kaç! Kaç! Kaç!
Kaç! Kaç! Kaç!
10. Newspaper from shop windowDükkânın Penceresindeki gazete kâğıtları)
(Neely’nin barında)
Burada bir DELİK vardı.
Şimdi gitmiş.
11. Map found on barBarda bulunan harita)
(Neely’nin barında)
Martin sokağının yukarısı “?” ile işaretlenmiş.
12. Wall scratchesDuvardaki çizikler)
Bulmaca 1
13. The scars from the pastGeçmişten gelen yara izleri)
(Saatin yan yüzünde)
Bulmaca 1
14. Three different sizes, time on the runÜç farklı boyda zaman ilerliyor)
Bulmaca 1
15. Three needles stand of three different heightsÜç iğne üç farklı boyda)
Bulmaca 1
16. Article about murder incident Cinayetle ilgili makale)
(Woodside apartmanın önündeki çöplerin içinde)
Polis bugün Billy Locane ve kız kardeşi Miriam’ın vahşice öldürülmesi
nedeniyle bu ayın 18’inde tutukladığı Walter Sullivan’ın, ayın 22’sinde
sabahleyin erken saatlerde kendi hücresinde intahar ettiğini açıkladı. Polis
merkezinden yapılan açıklamaya göre Sullivan kendi boynuna bir çorba kaşığı
saplayarak carotis arterini parçalamış. Gardiyanlar onu bulduğunda Sullivan
kan kaybından ölmüş, boynundaki kaşık 2inch(5,08 santimetre) derinliğe kadar
saplıymış. Pleasant River’da oturan eski okul arkadaşı yaptığı açıklamada
“O, çocuk öldürebilecek tipte bir insan gibi görünmüyordu. Fakat
tutuklanmadan önce ağzından garip şeyler kaçırdı ‘O, beni öldürmeye çalıştı.
O beni cezalandırmaya çalıştı. Yaratık. Kızıl şeytan. Affet beni. Onu ben
yaptım, fakat o ben değildim!’.”Sonra okul arkadaşı ekledi. “Şimdi
düşündüğümde O bir çeşit deliydi.17. Sightseeing brochureTurist Broşürü)
(Woodside apartmanı 104 numaralı daire)
Silent Hill’e hoş geldiniz!
Silent Hill, deniz kenarında huzurlu küçük bir dinlenme kasabası. Burada
olduğunuz için mutluyuz. Yoğun programınızdan biraz zaman ayırın ve buradaki
dinlendirici tatilin tadını çıkarın. Birçok eski tarihi ev, harika dağ
manzarası ve gün doğumundan batımına kadar gölün eşsiz görünümü. Silent Hill
sizi hareketlendirecek ve içinizin derin bir huzurla dolmasını sağlayacak.
Umarım buradaki zamanınız güzel geçer ve anılarınızda sonsuza kadar yaşar.
Yayıncı: Roger Widmark(MithranJ)
18. Wallet in toilet bowlTuvalet deliğindeki Cüzdan)
(Bluecreek apartmanı 203 numaralı daire)
# # >> # # << # # >> # #
(#: normal rakam, roma rakamı veya harf olabilir.[Bulmacanın seviyesine göre
değişiyor].Rakam veya harfler bulmacada gelişigüzel çıkıyor.)
19. Dear TimSevgili Tim)
(Bluecreek apartmanı 209 numaralı dairenin kapısına asılı)
Sevgili Tim, ufak bir iş için dışarıya çıkıyorum.
Anahtarı David amcaya bıraktım.(Nerede oturduğunu biliyorsun değil mi?
Anahtar 1.katta merdivenlerin yakınındaki bir odada.)
Olabildiğince çabuk döneceğim. Ben dönene kadar etrafa göz kulak ol.
20. To the right is the ladySağda hanımefendi)
Bulmaca 2
21. Three bright coins in five holes beÜç parlak para, beş oyuğun içinde)
Bulmaca 2
22. First lies the seat of Heİlk yerde O oturuyor)
Bulmaca 2
23. Like coins in the hazy aether tossedSisli havada yazı tura atılan madeni
paralar gibi)
Bulmaca 2
24. Patrick Chester:
(Rosewater Parkı)
Patrick Chaster, Edward’ın oğlu
O halkı için, özgürlük için ve bizim yarınlarımız için savaştı ve öldü.
Hatıran daima yaşayacak.
25. In memory of the sixty seven who diedÖlen altmış yedi kişinin anısına)
(Rosewater Park)
Hastalıktan ölen ve şimdi gölün altında uyuyan altmış yedi kişinin anısına.
26. Jeniffer Carroll
(Rosewater Park)Hristiyanların yaptığı zulmün kurbanı. Onurlu ve gururlu bir şekilde yaşadı.
Buruda neler olduğu asla unutulmayacak.
27. Book of Lost MemoriesKayıp Hatıralar kitabı)
(Texxon Gaz İstasyonu önündeki gazete kutusunda)
Adı, toprakları çalınmış olan insanların efsanelerinden gelir. Buranın adı
“Sessiz ruhların mekânı”.Onlar “Ruh”ların sadece ölüleriyle ilişkide
olmadığına aynı zamanda etraflarındaki ağaçlarda, kayalarda ve suda
yaşadığına inanıyorlardı. Efsaneye göre en kutsal ayinler orada yapılırdı.
Fakat şimdi burada yaşayıp, onların topraklarını çalanların ataları
değildiler. Şimdikiler gelmeden önce “Diğerleri(Others)” vardı. O günlerde
kasabanın başka bir ismi vardı. Fakat o isim zamanla umutsuzca kayboldu. Tüm
bildiğimiz o ismin kaybolduğu ve bazı nedenlerden dolayı asıl kasaba
halkının kasabayı terk ettiğidir.
28. Map found near bridge (Köprünün yakınında bulduğumuz harita)
Haritada Pete’s-Bowl-O-Rama daire içine alınmış.
29. Patient recordHasta kayıtları)
(Brookhaven hastanesi 1.kat resepsiyon odası)
29. Patient recordHasta kayıtları)
(Brookhaven hastanesi 1.kat resepsiyon odası)
(Jack Davis)
Bilinmeyen nedenlerden dolayı önceden üç defa intihara teşebbüs etmiş.
Doktor ve hemşirelerin emirlerini yerine getiren normal bir hasta olmasına
rağmen, geçmişte aniden intihar etmeye kalkışmış olmasından dolayı yakından
izlenmesi gerekiyor.
(Joseph Barkin)
Onun hastalığının kaynağı kız kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu tutması
gibi görünüyor. Semptomları psikolojik bozukluk ve paranoid hayalleri
gösteriyor. Normalde sakin, fakat heyecanlandığında şiddete eğilimi var.
(Joshua Levis)
Hastaneye gelene kadar birçok saldırı, adam dövme ve şiddet gösterisinde
bulunmuş. Büyük bir eziyet etme, zulüm kompleksi ve istediğini şiddet
yoluyla çözümleme eğilimi var. Kesinlikle dikkat edilmeli.
30. Doctor’s journalDoktorun günlüğü):
(Brookhaven Hastanesi 1.kat döküman odası)
Bu hastalık, görüldüğü kişide uygun şartlar altında, her erkek veya kadını,
Onun gibi ,”Diğer Taraf”a götürebilme potansiyeline sahip. “Diğer Taraf” tam
olarak uygun bir tabir olmayabilir. Neyse, burası ile orası arasında duvar
yok. Sınırları gerçeklik ve hayal arasında kesişiyor. Bunlara yakın ve uzak
bir yer.
Hatta kimileri bunun bir hastalık olmadığını söylüyor. Onlara katılamam. Ben
bir doktorum, bir filozof ya da psikiyatrist değilim. Fakat bazen kendime şu
soruyu soruyorum. Doğrudur, bize göre onun hayalleri yorulmuş zihninin
icatlarından başka bir şey değildir. Fakat ona göre orada başka gerçeklik
yoktur. Üstelik O orada mutludur. Bu yüzden kendime neden diye soruyorum.
Neden onu iyileştirmek adına kendi acıyla dolu dünyamızın gerçekliğine
sürüklemeliyiz?
(El yazısıyla bir şeyler yazılmış)
Joseph’ten anahtarı aldım. Bu belki o kutunun anahtarı olabilir.31. Whiteboard grafitiBeyaz tahtadaki numara)
Bulmaca 3
32. Whiteboard grafitiBeyaz tahtadaki yazı)
Bulmaca 3
33. Imprint on carbon paperKarbon kâğıdındaki iz)
(Kolay ve normal bulmaca seviyesinde)(Brookhaven hastanesi 2.kat muayene
odası)
Kutunun numarasını biliyorum(####) artık bu ona daha fazla yardım
edemeyecek, anahtar düğmesi artık beni korkutmuyor bu yüzden kimse beni
durduramaz kimim ben? Bilmiyorum? Kimim ben? Kimim ben? Kimim ben?
(####,dört haneli, bulmacanın seviyesine göre değişen gelişigüzel bir rakam)
34. Imprint on carbon paperKarbon kâğıdındaki iz)
(Zor ve Extra bulmaca seviyesinde)(Brookhaven hastanesi 2.kat muayene odası)
Sırrı biliyorum Onlara uğraşmaları için bazı şeyler vereceğim bu şeytandan
artık korunamayacaklar O benim kuklam benim emirlerimi dinlemek zorunda
evet, kutunun bir önemi kalmayacak #### unutmamalıyım. İyi, şimdi O en
dipte. Bende özgür olacağım ve O bana hizmet edecek ben bir dahiyim kimse
beni durduramaz birisi beni durdurabilir kimse beni durduramaz durdurabilir
durdurabilir hayır hayır
35. Diary from roof Çatıdaki günlük):
(Brookhaven hastanesinin çatısında)
9 Mayıs
Yağmur.
Tüm gün pencereden dışarı baktım.
Burası sakin bir yer – yapacak birşey yok.
Hala dışarı çıkmama izin verilmedi.
10 Mayıs
Hala yağıyor.
Doktorla kısa bir konuşmam oldu.
Bir ailem olmadan beni mi kurtaracaklar?
Biliyorum acınası, işe yaramaz birisiyim.
Herkes güçlü olmayabilir.
11 Mayıs
Tekrar yağmur
Bugünkü görüşmeler beni bunalttı.
Yalnız ilaç aldığımda kendimi daha iyi hissedebiliyorsam, kim olduğumun ne
önemi var?
12 Mayıs
Doğal olarak yağmurlu
Artık kimseye daha fazla sorun çıkarmak istemiyorum. Ama diğer yönden ben
huzursuzum.
Gerçekten böylesine bir günahtan savaşarak kaçılır mı?
Bazı insanlar olabileceğini söylüyor, ama onlar benim durumumda değiller.
İstediğim şey belki bencilce olabilir.
Bu şekilde olması, çok zor.
Sadece, çok zor.
13 Mayıs
Bugün hava açık
Doktorlar bana eve gitmekte serbest olduğumu söylediler.
Ben ————– 36. Joseph:
(Brookhaven hastanesi özel tedavi odası duvarında)
Joseph sakin görülüyorsa, hücresinden çıkarılmış olabilir.
37. Louise:
(Brookhaven Hastanesi 3.kat S14 numaralı oda)
Louise
Dördünüze(ve aynı zamanda sonsuza kadar anlamıda verilmişJ) de dikkat
edeceğim.
Bu benim kaderim!
38. Tern tern tern the numbersÜçlü üçlü üçlü numaralar)
(Brookhaven hastanesi 3.kat özel tedavi odası)
####
Üçlü üçlü üçlü numaralar
Onları unutmazsam iyi olur. Onları bu yüzden aşağıya yazacağım.
Diğeri, benim gizli ismim.
39. The basement’s basementBodrumun bodrumu)
(Karanlık Brookhaven hastanesi 2.kat M6 numaralı oda)
Bodrumun bodrumuna kapatıldım.
İçerisi çok küçük ve karanlıktı. Çok korktum.
Orada değerli yüzüğümü düşürdüm. Ama bir daha asla oraya dönmeyeceğim.
40. She is an angelO bir melek)
(Karanlık Brookhaven hastanesi 3.kat S11 numaralı oda)
O bir melek. Kimsenin göremeyip yalnız benim gördüğüm, Kapının Hanımı.
Onlar suçlarının ağırlığından dolayı O’nun İpten Köprü’sünden geçemeyip
düşerler.
Onların günahları şişmiş, çirkin cesetler gibidir. O onları silip süpürdü.
Günahlar ve günahkârlar, birbirine benzerler. O beni kurtardı. O bir melek.
41. I took the direckter’s keyMüdürün anahtarını aldım)
(Karanlık Brookhaven hastanesi 3.katta garip kadın resmi olan kapının
arkasındaki merdivenlerde)
Müdürün anahtarını aldım. Müzeninkini. Onu bir gün gezinti esnasında, dua
eden kadının arkasına sakladım. Onu aldım, fakat çalmadım. Ben bir suçlu
değilim.
42. There’s a letter and a wrench.(Mektup ve ingilizanahtarı)
(Karanlık Brookhaven hastanesi 1.kat hastane müdürünün odası)
(Haritanın üzerinde bir şeyler yazıyor.)
Cehennem deliğine bakacak kadar cesareti olmayanın kendine bakabilecek
cesareti de yoktur.
Gerçek ancak ilerleyerek öğrenilebilir.
Haritayı takip et.
Orada mektup ve ingilizanahtarı var.
43. The key is in the parkParktaki anahtar)
(Karanlık Silent Hill’de Lindsay caddesinde)Belki de sen bir aptalsın.
Gerçek genellikle insanları ele verir.
Cehennem deliğinin bir kısmı eski dernekte(Old Society)
Eski derneğin anahtarı parkta duruyor. Dua eden kadının ayaklarının dibinde,
toprağın içindeki bir kutunun içerisinde duruyor. Onu açmak için
ingilizanahtarına ihtiyacım var.
Hastam onu oraya gömdü. Biliyordum, ama bir şey yapmadım.
O bu kadar yakınımdayken beni tedirgin ediyordu.
Ben gerçeği aramıyorum, ben huzuru arıyorum.
Ayrıca o şeyi gördüm.
Kaçtım, fakat müze iyi bir şekilde mühürlendi.
Şimdi kimse oraya yaklaşmaya cesaret edemez.
Eğer hala durmak istemiyorsan James, Tanrı’ma ruhuna merhamet göstermesi
için dua edeceğim.
44. Words written on the wallDuvarda yazan yazılar)
(Karanlık Silent Hill’de Nelly’nin barı)
Eğer gerçekten Mary’i GÖRMEK istiyorsan, yalnızca ölmelisin.
Fakat MARY’den farklı bir yere gidebilirsin, James.
45. The door that wakes in darknessKaranlıkta uyanan kapı)
(Katz caddesinin batı yakasında)
Karanlıkta uyanan kapı, kâbuslara açılır.
46. Boat Launch noteKayık iskelesindeki not)
(Silent Hill Historical Society’nin yanında)
Kayıklar, Lake Side Amusement Park (Gölkenarı Eğlence Parkı) ve Lakeview
oteline gider.
47. Pyramid Head paintingPiramit Kafa Tablosu)
(Silent Hill Historical Society’nin girişindeki 1.sergi odası)
Sisli gün,
Yargının kalıntıları
48. Waterfront landscapeKıyı[Liman] Manzarası)
(Silent Hill Historical Society’nin girişindeki 1.sergi odası)
“Liman(kıyı) Manzarası”
Allen Smith (Doğum ve ölüm tarihi bilinmiyor)
Bu bölgenin uzun zaman önceki görünümü.1820li yıllar civarında yapılmış
gibi. O zamanlar çok daha az insan ve yapı varmış.
49. Brookhaven HospitalBrookhaven Hastanesi)
(Silent Hill Historical Society’nin girişindeki 2.sergi odası)
Brookhaven hastanesi(1880) Bu bölgeye göç ile birlikte gelen büyük veba
salgınına yanıt olarak yapıldı. Başlangıçta bir kulübe kadar olan hastane
aşamalı olarak büyütüldü.
50. Prisoner noteMahkûm kaydı)
(Toluca hapisanesinin ilk odası)11 Eylül 1820
Mahkûm numarası: C-221
51. Toluca Prison CampToluca cezaevi kampı)
(Toluca hapisanesinin ilk koridorundaki bir odada)
Sivil Savaş sırasında yapıldı. Sonradan Toluca hapishanesi oldu.
52. Death by skeweringKazığa geçirilerek ölüm)
(Toluca hapisanesinin ilk koridorundaki bir odada)
Hapishanedeki bir idam. Kazığa oturtularak veya boğularak ölüm. Kendi
ölümlerini seçmek mahkûmların tattığı son özgürlük.
53. Crimson and White Bandquet fort he GodsTanrılar için Koyu Kırmızı ve
Beyaz Şölen)
(Toluca hapisanesinin ilk koridorundaki bir odada)
54. Spiral-Writing KeySarmal yazı anahtarı)
(Toluca hapishanesi böcekle dolu olan oda)
Seni Araf’a(Cennet ve Cehennem arasındaki yer) götüren bu kuşku.
55. Painting 1, from cellHücredeki resim 1)
(Toluca hapishanesi 1.kat kuzey kanadındaki hücreler, sağdan 1. hücrede)
Yanan adam
56. Painting 2, from cellHücredeki resim 2)
(Toluca hapishanesi 1.kat kuzey kanadındaki hücreler, sağdan 1. hücrede)
Uçan kadın
57. Painting 3, from cellHücredeki resim 3)
(Toluca hapishanesi 1.kat kuzey kanadındaki hücreler, sağdan 1. hücrede)
Resitaldeki 436 kişi
58. Inscription on gallowsDarağacındaki yazıt)
(Toluca hapishanesi avlusu, idam sehpasında)
Üç Günah’a karşılık sana kan vereceğim
59. Legend of the LakeGölün efsanesi)
(Toluca hapishanesi 1.kattaki tuvaletlerin karşısındaki gardiyanlar
odasında)
Toluca gölü, bu kasabanın en çok turist çeken yeridir. Bu güzel ve temiz
gölün başka bir yönü daha vardır. Ülkedeki diğer birçok eski kasabada olduğu
gibi anlatılan tipik hayalet hikâyelerine benzer görünse de, buradaki efsane
diğerlerinden farklı olarak doğrudur.
1918 yılının sisli bir kasım günü Little Baroness(Küçük Barones)adlı turist
gemisi limana dönerken ortadan kayboldu. Gazete başlıklarında herhangi bir
nedenden dolayı batmış olabileceği söylendi. Polis geniş çaplı arama
çalışması yapmasına rağmen, ne geminin herhangi bir parçasını ne yolcuların
ne de tayfaların kaybolan 14 cesedi bulunabildi.1939 yılında garip bir olay
daha meydana geldi.(Buradaki birçok sayfa yırtılmış.)Gölün dibinde birçok
ceset yatıyor. Arkadaşlarına ulaşabilmek umuduyla, iskelet haline dönmüş
elleri, başlarının üzerinden geçen gemilere doğru uzanıyor.60. Prison guard’s diaryHapishane gardiyanının günlüğü)
(Toluca hapishanesi 1.kattaki tuvaletlerin karşısındaki gardiyanlar odası)
Mahkûmlar pişmanlık hissetmiyorlar. Aslında kendilerini kötü kimseler olarak
görmüyorlar. Tıpkı çok cahil ve hayvan ruhlu birisinin bile kendini savunmak
için söyleyebileceği birkaç kelime bilmesi gibi. Ve böylesine bir karanlıkta
bu kadar aptalca bir hayale sahip olmak. Mahkûmlar da istisnasız böyle. Ne
kadar kötü, iğrenç bir yaşama sahip olsa bile insan doğası kalıcıdır.
61. Blood-soaked newspaperKanlı gazete kâğıdı)
(Labirentin sonunda)
Odasında sırt üstü yatar durumda bulunan erkek cesedinin Thomas
Orosco’ya(Keresteci,39 yaşında) ait olduğu tespit edildi. Ölüm nedeni büyük
olasılıkla boynunun ön bölgesindeki ve gövdesinin sol tarafındaki -kesici
bir aletle oluşturulmuş- çok sayıda bıçak yarası nedeniyle olduğu
düşünülüyor. Ölüm saati akşam saat 11.00 ile 12.30 arası bir zaman diliminde
olduğu düşünülüyor. Odadaki boğuşma izleri ve cinayet aletinin bulunamaması
nedeniyle polis bir cinayet soruşturması açtı. Ayrıca odada bulunan paraya
dokunulmamış olması ve Thomas Orosco’nun içkici ve zorbalık dolu geçmişe
sahip olması nedeniyle polis soygundan ziyade bir çeşit ihtiras cinayeti
olabileceğini düşünüyor.
62. CounterfeiterKalpazan)
Bulmaca 6
63. Kidnapperİnsan kaçıran)
Bulmaca 6
64. ThiefHırsız)
Bulmaca 6
65. Bodily InjurerAdam Yaralayan)
Bulmaca 6
66. ArsonistKundakçı)
Bulmaca 6
67. SwindlerDolandırıcı)
Bulmaca 6
68. EmbezzlerZimmetine para geçiren kişi, HortumcuJ)
Bulmaca 6
69. MurdererKatil)
Bulmaca 6
70. Notice! Duyuru)
Bulmaca 6 71. Please someone save meLütfen birisi beni kurtarsın)
Bulmaca 6
72. Dead men, dead menÖlü adam, ölü adam)
Bulmaca 6
73. Condemned man’s diaryMahkûm edilen adamın günlüğü)
Bulmaca 6
74. Death upon the head of sinerGünahkârın başının üzerindeki ölüm)
Bulmaca 6
75. The FelonCani)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu cani idam edilmeden önce son bir şişe birasını da içti ve sonsuza kadar
burada yatacak
76. Walter Sullivan’s TombstoneWalter Sullivan’ın mezartaşı)
(Yeraltındaki mezarlık)
Walter Sullivan
77. Miriam K.’s TombstoneMiriam K.’nın mezartaşı)
(Yeraltındaki mezarlık)
Miriam K- “Hain”
78. James’ TombstoneJames’in mezartaşı)
(Yeraltındaki mezarlık)
James Sunderland
79. Angela’s TombstoneAngela’nın mezartaşı)
(Yeraltındaki mezarlık)
Angela Orosco
80. Eddie’s TombstoneEddie’nin mezartaşı)
(Yeraltındaki mezarlık)
Eddie Dobrowski
81. Laura’s LetterLaura’nın mektubu):
(Lakeview otelindeki Lakeside Restoranı)
Sevgili Laura, bu mektubu ben gittiğimde sana vermesi için Rachel’e
bırakıyorum.
Ben şimdi uzaklardayım.
Sessiz, güzel bir yerde
Sana hoşçakal demeden gittiğim için lütfen beni affet.
İyi ol Laura.
Kız kardeşler bile birbirine bu kadar yakın olamazdı.
Ve Laura. James hakkında.
Bana karşı iyi olmadığı için ondan nefret ettiğini biliyorum, ama lütfen ona
bir şans ver.
Evet, doğru bazen huysuz olabiliyor ve fazla gülmeyebilir.
Fakat bunun altında gerçekten hoş bir insan var.
Seni kendi kızım gibi sevdim.
Eğer şartlar başka türlü gelişseydi seni evlatlık edinmeyi umuyordum.
8. doğum günün kutlu olsun, Laura.
Sonsuza kadar dostun,
Mary82. Receptionist memoResepsiyonist’in notu)
(Lakeview otelinin lobisi)
Bay James Sunderland,
Burada unuttuğunuz videokaset 1. kattaki ofiste saklandı.
83. Photos of trunkBavulun fotoğrafı)
(Lakeview oteli 202 numaralı dairenin yatağında)
(Fotoğraftaki şifre gelişigüzel çıkıyor.)
84. Music Box Puzzle (Müzik kutusu bulmacası)
Bulmaca 7
85. Crimson CeremonyKoyu kırmızı Tören)
(Videokasetini seyrettikten sonra, Lakeview otelinin okuma salonunda)
Konuş
Ben koyu kırmızı olanım.
Yalanlar ve sis değil ama O Benim.
Hepiniz benim Tek olduğumu bilirsiniz.
Evet. Tek olan Benim.
İnananlar bana kulak verir.
Dört yüz adam ve yedi bin yaratık
Sözlerime kulak ver ve kibirli ve merhametsiz güneşin ışığı altında bile
şimdiye kadar itaat eden herkese söyle.
Sizin üzerinize acı bir intikam indireceğim ve benim sonsuz gazabımla acı
çekeceksiniz.
Ölen bir adamın son çabaları ve solan bir çiçeğin güzelliği, bunlar benim
nimetlerimdir.
Beni her çağırdığında bulunduğum yer sessizleşecek.
Ah, kalbe doğru uçan yaşamın muhteşem güzel kokusu
Ah, şarabın en beyazıyla ağzına kadar dolan kupa, her şeyin başlangıcı
sende.
86. Mary’s Letter (Full)Mery’nin mektubu, hepsi)
(Oyunun sonunda)
Huzursuz rüyalarımda,
O kasabayı gördüm.
Silent Hill.
Bir gün tekrar beni oraya götüreceğine söz vermiştin.
Ama hiç yapmadın.
Pekâlâ, şimdi orada yalnızım.
“Özel yerimizde”.
Seni bekliyorum.
Gelip beni görmen için seni bekliyorum.
Ama sen bunu asla yapmazsın.
Ve bu yüzden yalnızlık ve acı ile sarılı kozamda bekliyorum.(Koza ve
kelebek??J)
Biliyorum, sana korkunç birşey yaptım. Asla beni affetmeyeceğin birşey.
Bunu değiştirebilmeyi dilerdim, ama yapamam.
Burada yatarken kendimi son derece işe yaramaz ve iğrenç hissediyorum, Seni
bekliyorum.
Hergün tavandaki çatlaklara bakarken tek düşünebildiğim tüm bu olanların ne
kadar adaletsiz olduğu.
Doktor bugün yanıma geldi.
Kısa bir süreliğine evimde kalabileceğimi söyledi. Bu benim gittikçe iyileştiğimi göstermiyor.
Bu benim son şansım olabilir.
Sanırım neyi kastettiğimi biliyorsun.
Öyle olsa bile, eve döneceğim için mutluyum. Seni çok özledim.
Ama korkarım James
Korkarım sen benim gerçekten eve dönmemi istemiyorsun.
Beni her görmeye geldiğinde,
Senin için ne kadar zor olduğunu söyleyebilirim.
Bilmiyorum
Belki bana acıyorsun beklide nefret ediyorsun.
Bunun için üzgünüm.
Öleceğimi ilk öğrendiğim zaman, bunu kabullenmek istememiştim.
Tüm bu zaman boyunca çok sinirliydim, etrafımdaki çok sevdiğim insanlara
sataştım.
Özellikle sana, James.
Bu yüzden eğer benden nefret ediyorsan seni anlıyorum.
Fakat şunu da bilmeni istiyorum James
Seni daima sevdim
Birlikteliğimiz bu şekilde sonlanmış olsa bile, onu dünyalara değişmezdim.
Birlikte çok güzel yıllar geçirdik.
Pekâlâ, bu mektup fazla uzadı, bu yüzden sana veda edeceğim.
Hemşireye ben gittikten sonra bu mektubu sana vermesini söyledim.
Yani sen bunları okurken ben zaten ölmüş olacağım.
Sana beni unutmamanı söyleyemem, ama beni unutmana da katlanamam.
Hasta olduğum birkaç sene boyunca. Sana ve bize yaptıklarım için çok çok
üzgünüm.
Bana çok şey verdin ve ben bunun karşılığında hiçbir şey veremedim.
Bu yüzden şimdi kendin için yaşamanı istiyorum.
Kendin için en iyisini neyse onu yap, James
James.
Beni mutlu ettin.
Ekstra Notlar:
Bu notları okuyabilmek için oyunu en az bir defa bitirmiş olmanız gerekiyor.
Bu notlar henüz görmediyseniz, 3 normal son(Leava, Maria, İn-water) hakkında
bazı ipuçları veriyor.
87. Searching for Another ConclsionBaşka bir son aramak)
The Road to TomorrowYarınlara giden yol)
(Woodside apartmanı 2.kat 205 numaralı daire dikiş makinesinin üzerinde)
“Yarınlara giden yol”
Sağlıklı bir hayat için ilk adım hastalıktan kaçınmaktır.
Bu çok bilindik olabilir, ama oldukça önemlidir.
Hastalıktan kaçınmak, hastalandıktan sonra iyileşmeye çalışmaktan daha
iyidir.
Ayrıca hayata bakışınız olumlu ve iyimser olmalı.
Geçmişte olan olaylar üzerinde endişelenmek hiçbir işe yaramaz.
Oturup anlaşılması zor kitaplar okumak yerine arada bir dışarıya çıkıp taze
havada eğlenmelisin.
88. How to be a Happy CoupleNasıl mutlu bir çift olunur)
(Woodside apartmanı 2.kat 205 numaralı daire dikiş makinesinin üzerinde) “Nasıl mutlu bir çift olunur”
Onu gerçekten seviyor musun?
Hastalıkta ve sağlıkta?
Eğer gerçekten onu seviyorsan, bunu göstermelisin.
Her şey onun için nasıl mücadele ettiğine bağlı.
Ne olursa olsun asla pes etme.
Her zaman bir kez daha dene.
Zor zamanların olsa bile, asla başka bir kadına dönme.
Ve eğer o seninle gelirse, tüm hayatın pahasına onu korumalısın.
Her şeyden sonra, gerçek sevgi fedakârlık için bir gönüllülüğü ifade eder.
Kalbinin dürüstlüğü ve biraz şansla, sonunda herşey yoluna girecek.
89. Choosing DeathÖlümü seçmek)
(Woodside apartmanı 2.kat 205 numaralı daire dikiş makinesinin üzerinde)
“Ölümü seçmek”
Bazı insanlar yaşamlarında ümitsizlikten başka bir şey kalmadığında her şeye
bir son vermeyi seçer.
Ben de bir defa bu yolu seçtim.
Başka bir seçeneğim kalmadığını düşündüğüm zaman.
Kararımı verdikten sonra, beni bu dünyaya bağlayan bir şey oldu.
Bazen geçmiş hakkında düşünürken, çoğunluklada kendimi nasıl ve ne zaman
öldüreceğimi tekrar tekrar düşünürken ağlardım.
Bu aptalca ve tehlikeli olan şeyleri yaptım.
Öldükten sonra önemi olmayacağını düşünerek yolumdan çıkıp kendi felaketimi
davet ettim.
İnsanlardan uzak durdum ve dostlarımdan uzaklaşmam bile beni rahatsız
etmedi.
Born from a wish “Bir dilekten doğuş”
90. White BoardBeyaz Tahta)
(Baldwin malikânesi 2.kat istirahat salonunun güneyindeki balkon)
Beyaz Nefes bulunduğunda bu şeyi adayacağım.
Ah Sisin ruhu, bize sonsuz talihi bahşet.
91. Black BoardSiyah Tahta)
(Baldwin malikânesi şömineden tırmanarak ulaşılan mezarlıkta)
Karanlık Kutsal Kâse bulunduğunda bu şeyi adayacağım.
Sen, ölümü inkâr eden, bize sonsuz talihi bahşet.
92. Red BoardKırmızı Tahta)
(Baldwin malikânesi şömineden tırmanarak ulaşılan mezarlıkta)
Koyu Kırmızı Kelimeler bulunduğunda bu şeyi adayacağım.
Ah siz, derin uykudaki tanrılar, bize sonsuz talihi bahşedin.
93. Inner Garden Tombstone İç Bahçedeki mezartaşı)
Bulmaca 8
94. Birthday CardDoğumgünü kartı)
(Baldwin malikânesi çatı katı)
SEVGİLİ BABACIĞIMA
MUTLU YILLARA
AMY BALDWİN’DEN 95. Plant Encyclopedia: Acacia (Bitki Ansiklopedisi: Akasya)
( Baldwin malikânesi 2.kat istirahat salonu)
Akasya
Bezelye familyasının mimoza sınıfının yaprak dökmeyen bir cinsidir.
Sarı veya beyaz rengindeki küçük yaprakları salkım şeklindedir.
En sık rastlanan çeşidi “sakız ağacıdır”.
Dünyanın birçok bölgesindeki dinlere göre Akasya ağacı gücü temsil eder.
Hristiyanlıkta sonsuz yaşam ve morali temsil eder.
Eski Mısır’da saflığı ve yeniden doğumu temsil ederdi.
Eski Babil’de Tanrıça İsthar’ın ağacı ve yaşamın simgesiydi.
Ayrıca ondan kutsal 10 emir’i yapan eski Yahudiler de onun kutsal bir ağaç
olduğuna ve huzurlu bir ölümü ve acıdan kurtuluşu ifade ettiğine
inanırlardı.
96. Book of Lost MemoriesKayıp hatıralar kitabı)
(Baldwin malikânesi 1.kat çalışma odası)
“Kayıp anılar”
Eğer gerçekten inanarak çağırırsan “Ölünün Dirilişi” adlı mucizenin
gerçekleşeceğine kesinlikle inanıyorum.
Işığın alçaldığı tepenin üzerinde yaratık şarkısını ezgisiyle söyledi.
Kanın sözcükleri,
Sisin damlaları ve
Gecenin kabıyla,
Mezar açık bir alan olur.
İnsanlar korkuyla ağladı ve sevinçle yeniden bir araya geldi.
Fakat benim kurtarıcı Xuchilpaba’ya olan inancım sarsılmadı.
Bundan eski efsanelerde de bahsedilir. Orjinal şekilde ibadet edenler ölümün
bir son olmadığına, sadece ölünün doğaya geri dönebilmesi için basit bir yol
olduğuna inanıyorlardı. Ayrıca bu işlemin tersine çevrilebilineceğine de
inanıyorlardı.
(Sayfanın aşağısına doğru eklenmiş bir şeyler var).
Kan = Kırmızı,
Sis = Beyaz,
Gece = Siyah
97. Plate on the floorYerdeki levha)
(Baldwin malikânesi bodrum katı)
Amy Baldwin
O Tanrı tarafından çok fazla sevildi.
Yedi yıl yeterli bir zaman değildi.
Bulmacalar
Bulmaca 1:Saat bulmacası (Woodside apartmanı 208 numaralı daire)
—Yardımcı dökümanlar:
1.Wall scratchesDuvardaki çizikler)
(Saatin karşısındaki duvarda)
Henry (sol)
Mildred (Sağ üst çapraz)
Scott (sağ) 2.The scars from the pastGeçmişten gelen yara izleri)
(Saatin yan yüzünde)
Geçmişten gelen yara izleri, durmuş olan zamanı değiştirecek.
—Bulmacalar:
a. Kolay bulmaca seviyesinde
Three different sizes, time on the runÜç farklı boyda zaman ilerliyor)
Üç farklı boyda, zaman ilerliyor.
Üç genç adam güneşin etrafında dönüyorlar.
Henry kısa ve çok çok yavaş.
Scott duramıyor, sürekli önde gidiyor.
Cevap: 9:10
b. Normal, zor ve extra bulmaca seviyesinde
Three needles stand of three different heightsÜç iğne üç farklı boyda)
Üç iğne üç farklı boyda.
Şişman, Uzun ve İnce.
Yavaştan hızlıya, onlar sağa doğru gider.
Scott üçte değil, ama onbeşte duruyor.
Cevap: 9:10
Bulmaca 2:Madeni para bulmacası (Bluecreek apartmanı 105 numaralı daire)
a. Kolay bulmaca seviyesinde
To the right is the ladySağda hanımefendi)
Sağda hanımefendi,
Solda yaşlı olan,
İkisinin ortasında diğeri.
Şimdi sadece iki boşluk kaldı,
Fakat şimdi bunun için endişelenme,
Bulmaca oldu.
Bulmaca oldu.
Cevap: Yaşlı adam, boş, yılan, boş, kadın mahkûm
b. Normal bulmaca seviyesinde
Three bright coins in five holes beÜç parlak para, beş oyuğun içinde)
Üç parlak para, beş oyuğun içinde
Bir uçta oturan, kadını baştan çıkaran.
Arkasından rüzgâr eser, kadın oynar
Biçimsiz olan, değersiz olan, onlardan çok uzakta duruyor.
Yaşlı olan yılanın yanında oturmuyor.
Mahkûmun solundaki çürümüş.
Cevap: Boş, yaşlı adam, kadın mahkûm, boş, yılan
c. Zor bulmaca seviyesinde
First lies the seat of Heİlk yerde O oturuyor)
İlk yerde O oturuyor, Sessiz, eşsiz, ve boş,
Yüreksiz ve korkusuz.
Onun yanında kimin oturduğunu kim bilir?
Uşağın yeri tahttan sonradır.Düzinelerce ayak, lakin bir tek ayak parmağı yok
Onun yanında Saklanan gitmez,
Rüyalarda baştan çıkaran, Hades’in yaratığı
Adama uzak hanımefendiye yakın durur.
Kuzgunun çağrısına bütünüyle dikkatsiz görünürken Adam ve Kadın,
Saklı ve Sessiz olan
Belki her ikisi
Senin görmen için orada yoklar
Onların nerede olabileceğine dön.
Ve hayır duası senin üzerine olacak
Böylece konuştum arkamdaki kuzey yıldızıyla.
Güneşin doğuşu hikâyenin başlangıcıdır.
Cevap: boş, yaşlı adam, boş, yılan, kadın mahkûm
d. Extra bulmaca seviyesinde
Like coins in the hazy aether tossedSisli havada yazı tura atılan madeni
paralar gibi)
Sisli havada yazı tura atılan madeni paralar gibi.
Ruhları günahlarının ağırlığıyla,
Düşüyor dünyaya ışığını kaybederek.
Sağa doğru günahlar dağıtıldı.
Üçü ahenkli olursa mutluluk senin olacak.
İlk nota boynuzlu olanın çaldığı değil
Buna rağmen tüm günahların yayıldığı yer orasıdır.
Hayata getiren ve kibiri getiren
Sonrakinin günahı daha uysal olur.
Yaşlı olanın izinde olmasına rağmen
Biçimsiz olanın korkudan ruhu sarsılır.
Gereksiz olan sessizce açlığını giderdi
En azından o zaman arzularındaki günah bütünüyle hafifledi
Günahı en ağır olanın yeri belirlendi.
Eğer şansı varsa belki ruhu yağlanır.
Cevap: yaşlı adam, boş, yılan, kadın mahkûm, boş
Bulmaca 3: 3. kat hasta koridoru şifresi (Brookhaven Hastanesi 1.kat
Doktorlar odası)
a. Kolay ve normal bulmaca seviyesinde
Whiteboard grafitiBeyaz tahtadaki numara)
3. kattaki hasta koridoru – 7335
Cevap: 7335
b. Zor ve Extra bulmaca seviyesinde
Whiteboard grafitiBeyaz tahtadaki yazı)
Bu ayki kod “T”.Geçen ayınki “X” ve ondan öncekininki “Z”.Ama gelecek ayınki
ne olacak? Hepsi dört numarayı belirtiyor. Herneyse gerçekten hasta
koridorunun kodlarını bu kadar sık değiştirmeye gerek var mı?
Cevap: 1328 Bulmaca 4:Ceza veya Ödül Bulmacası (Karanlık[alternate] Brookhaven
hastanesi)
Maria ve James asansörle 3.kattan 2. kata inerken garip bir spiker sesi
duyarlar.
Spiker: Herkese selamlar, bu kanalı açtığınız için teşekkürler. Başka bir
heyecanlı “Ceza veya Ödül” yayınına hoş geldiniz! Burada sorulara doğru
cevaplar verin ve büyük ödülü kazanın veya doğru cevap veremeyip cezayı
tadın. Hepsi size kalmış. Ve bugünkü şanslı, yoksa şansız mı demeliyim,
yarışmacımız James!
James Sunderland!
“Ceza veya Ödül” oynamaya hazır mısın?
Evet, işte ilk soru.
Atlıkarınca, perili ev, dönme dolap, roller coaster ve çay bardakları.
Silent Hill, çocukların ve yetişkinlerin sevdiği heyecan verici bir eğlence
parkının evidir.
Soru: Bu eğlence parkının adı ney?
1. Fantazi yeri (Fantasy Land)
2. Silent Hill Eğlence Parkı(Silent Hill Amusement Park)
3. Göl kenarı Eğlence Parkı(Lakeside Amusement Park)
Tamam, hızlıca ikinci soru.
Silent Hill birkaç yıl önce korkunç bir cinayete tanıklık etti. Erkek ve kız
kardeşler yolda oyun oynarken onlara saldırıldı ve baltayla parçalandılar.
Parçalanmış et, kırılmış kemikler, fışkırmış kan ve sonunda. Ne korkunç bir
trajedi. Böylesine masum yaşamlar için ne korkunç bir son. Bu alçakça eylemi
yapan katilin adı neydi?
1. Walter Sullivan
2. Scott Fairbanks
3. Eric Gein
Şimdi, üçüncü ve son sorumuz.
Gölün terkedilmiş güney kısmı güney vadisi(South Vale) olarak bilinir. Gölün
kuzey batısındaki dinlenme merkezinden Paleville’e sadece bir yolla
gidebilirsiniz. Sadece bir yol başka yok. Üçüncü ve son soru: Bu yolun adı
ney?
1. Bachman Road
2. Rendell Street
3. Nathan Avenue
Pekâlâ, bu bizim son sorumuzdu. Sende hepsinin çözümü var mı? Cevapları
bildiğin zaman 3.kat depo odasına(Store Room) git ve ödüllerini topla! Fakat
dikkat et! Eğer yanılırsan.
Herkese bu kanalı açtığı için teşekkürler. Başka bir zaman görüşmek üzere.
Hoşçakalın!
(1. sorunun cevabı: Göl kenarı Eğlence Parkı.
2. sorunun cevabı: Walter Sullivan
3. sorunun cevabı: Nathan Avenue)
Bulmaca 5:Surat heykali bulmacasıLabirent bölümünde Maria ile görüştüğümüz
odadan önceki oda)
(Kolay ve normal bulmaca seviyesindeki cevap: sağ elin olduğu taraftaki
yeşil gözlü surat baş aşağı gelecek.
Diğer bulmaca seviyelerindeki cevap: Büyük bir olasılıkla rasgele
oluyor.(Yani bilmiyorumJ)) Bulmaca 6:Suçsuz mahkûm bulmacasıAsılı adamların iplerinin bulunduğu oda)
—Yardımcı Notlar:
1.Notice! Duyuru)
(Asılı adamların iplerinin bulunduğu oda)
Yalnız günahsız olan burada sana yardım edebilir.
Yanlışlıkla suçlunun ipini çekersen, ödülün çok garip bir şekle dönüşür.
2.CounterfeiterKalpazan)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam kalpazanlık suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
Kidnapperİnsan kaçıran)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam insan kaçırma suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
3.ThiefHırsız)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam hırsızlık suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
4.Bodily InjurerAdam Yaralayan)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam adam yaralama suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
5.ArsonistKundakçı)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam kundakçılık suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
6.SwindlerDolandırıcı)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam dolandırıcılık suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.
7.EmbezzlerZimmetine para geçiren kişi, HortumcuJ)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam haksız yere zimmetine para geçirme suçundan dolayı asıldı. Adalet ve
intikam yerine getirildi.
8.MurdererKatil)
(Asılı adamların olduğu oda)
Bu adam adam öldürmek suçundan dolayı asıldı. Adalet ve intikam yerine
getirildi.Artist korkutan becerisiyle
Kâğıt paradakileri elleriyle denedi
Fakat yakalandı yağmurda hazırlıksız
Mürekkebini kullandığında
Başladı kaçmaya
Büyük geri vereceği sözüyle
Aldı kazanmadığı altınları
Paketledi onları gözden uzak
Sessizce süzüldü geceye.
Yanarak küle döndü üç ev
Şerifin dönecek bir yeri yoktu
Kasabada etrafı gözleyen yabancı mı yaptı ?
Onu kilitledi ve dövdü.
Ölü adam, ölü adam
Ağaçta sallanan.
Kaç tane ölü adam
Görebiliyorsun?
6 feet boyunda 6 adam genişliğinde
Boyunlarındaki ipler düğümlendi
Cevap: Suçsuz mahkûm Kundakçı
c. Zor bulmaca seviyesinde
Condemned man’s diaryMahkûm edilen adamın günlüğü)
Ölmek istemiyorum.
Ama yarın 13 basamak tırmanacağım.
Lütfen birisi söylesin,
Neden şafakla birlikte öleceğim?
Yanımdaki mahkûm bana inandı.
“Çünkü onların hepsi çıldırdı, işte bu nedeni”
Elbette biliyorum onun düşüncesi değişmeyecek.
“Şimdi onlara neden vurduğumu biliyorsun.”diye mırıldandı.
Dün idam edilen, işinin rüya satmak olduğu söylenen adam, bunun doğru
olmadığını söyledi.
Fakat 3 gün sonra çocuk kaçırmak suçundan idam edilen adam, bunun doğru
olduğunu haykırdı.
Bugün asılan adam cevap vermedi. “Nasıl olsa beni öldüreceklerdi.”dedi.
Kamuya ait olan parayı zimmetine geçirirken yakalanmıştı, bu yüzden af için
hiç ümidi yoktu.
Kendi kendine sessizce gülümseyen adam “mutluyum çünkü çok yakında O’nun
yanında olacağım.”
Ölmek istemiyorum.
Yalnızca eve gitmek istiyorum.
Fakat bunun olmayacağını biliyorum.
Bir şey yapamamama rağmen bu suç üzerime kaldı.
Biri beni kurtarsın. Bu adalet değil.
Onlar kana susamış ve ben onların kurbanlık koyunuyum.
Cevap: Suçsuz mahkûm Kalpazand. Ekstra bulmaca seviyesinde
Death upon the head of sinerGünahkârın başının üzerindeki ölüm)
Günahkârın başının üzerindeki ölümü ziyaret edebiliriz fakat ne yararı var.
Bugün hakedilen ceza adına acı bir komedi yaşadık
Sen. Senin yaptığın gibi asmak. Boynundan.
Affedilmeyecek ve herkes tarafından lanetlenecek.
Onların beşi suç işlemişti, altı kişi içmeye gitmişlerdi ve orada
tutuklandılar.
İçlerinden yalnızca biri masumdu ama onlar bunu bilmiyordu.
Kan lekesi kalıntısı suçlarının kalıntısıydı.
Üzerinde yürünen ve böylece yaratılan,
Cehennem ya da boşluğun yolları…
Beyaz bandaj koyu kırmızıyla lekelendi,
Kavrulmuş siyah toprağın üzerindeki kalıntılar,
Fısıltısı, ağlayan bakirenin.
Onların yaptığı anlamsız anlaşma
Ayrıca onlar günahlarının işaretleri
İçlerinden birisi sebepsiz yaptı.
Korkmadan oldu olgunlaşmış düş.
İpin sonundaki yalnızca günah,
O da bizim kadar rezil oldu.
Cevap: Suçsuz mahkûm Hırsız
Bulmaca 7:Müzik kutusu bulmacası(Lakeview oteli Lobisi)
a. Kolay bulmaca seviyesinde
Music Box PuzzleMüzik kutusu bulmacası)
Kayıp olan geri döndüğünde, acı nota tatlıya dönecek.
Cevap: Müzik kutularını istediğin gibi yerleştirebilirsin
b. Normal bulmaca seviyesinde
Music Box PuzzleMüzik kutusu bulmacası)
“Gece yarısı kaçan Prenses’in yeri”(Soldaki yerde)
“Ölümden uyanmış olan Prenses’in yeri”(Ortadaki yerde)
“Kelimesiz konuşan Prenses’in yeri”(Sağdaki yerde)
Cevap: (Soldan sağa doğru)Cinderella, Pamuk prenses, Denizkızı
c. Zor ve ekstra bulmaca seviyesinde
Music Box PuzzleMüzik kutusu bulmacası)
“Utanç verici açgözlülükle kanla lekeledi onun ayakkabısını” (Soldaki yerde)
“Öyle olsa bile hala inanmak istiyorum onun mutlu olduğuna” (Ortadaki yerde)
“Güzellik, bir lütuf veya bir lanet olursun” (Sağdaki yerde)
Cevap: (Soldan sağa doğru)Cinderella, Denizkızı, Pamuk prenses)
Bulmaca 8: Akasya anahtarı bulmacası(Baldwin malikânesi şömineden
tırmanılarak ulaşılan mezarlıkta)
a. Inner Garden Tombstoneİç Bahçedeki mezartaşı)
Seninle beraber neşem de öldü. Tüm geriye kalan umutsuzluk ve anlamsız
yarınlar.
Fakat asla pes etmeyeceğim.
Bir kez olsun o güzel gülüşünü tekrar görmek
Bir kez daha tanrılara lütufları için yalvarmak
O gün için bekliyorum.
Tahtalar her yeri kapladığında
Tüm acılarım da kaplanmış olacak
Fakat rüyalarım gerçekleşene kadar
Tüm acıları yutmalıyım.
Cevap:
Bulmacanın birçok çözüm yolu var ama bana göre en kolayı:
1. Beyaz tablet olduğu gibi yerleştir.
2. Siyah tableti olduğu gibi yerleştir.
3. Kırmızı tableti sola doğru 90 derece çevirerek yerleştir.
İşte en sonunda bitti.