Tam Çözüm

Monkey Island 2 Special Edition: LeChuck’s Revenge

Yeni nesil oyuncuların oynayamadığı, belki de haberdar bile olmadıkları o kadar çok oyun var ki. Monkey Island serisi, UFO: Enemy Unknown (Şu ana kadar hala eşi benzeri yapılamadı), Jagged Alliance, Fury of the Furries, Larry, Lands of Lore, Dune, X-Wing, BattleChess, Test Driver, Another World ve daha yüzlercesi. Yeni nesle bu oyunları mevcut durumlarıyla oynatmak pek mümkün gözükmüyor. Nitekim bu oyunlara bir şekilde ulaşsak bile yeni işletim sistemlerinde çalıştırmak için uğraş vermek gerekecektir. Hadi çalıştı diyelim; grafikler eski, müzikler eğer varsa MIDI, seslendirme yok, çözünürlük berbat. Bu durumda yapılacak en iyi şey bu oyunların orijinalliklerini koruyacak bir şekilde yeni nesil bilgisayar sistemlerinde (daha yüksek çözünürlük, gerçek müzikler, seslendirmeler vs.) çalışan yeni sürümlerini baştan yapmak. Bu tabii ki pahalı ve riskli bir iş ama Lucas kadar büyükseniz sizin bu duruma gelmenizi sağlayan oyunlara ve oyunculara bir borcunuz var demektir. Evet, LucasArts sonunda bu borcu ödemeye başladı. Macera oyunlarına son verdiklerini duyurduklarında tamamen sildiğim ve bir tek oyununa bile para vermediğim Lucas, yıllar sonra beni şaşırtarak önce Monkey Island I’in ve sonra da Monkey Island II’nin yeni sürümlerini tekrar önümüze getirdi. TellTale Games’e destek olarak Monkey Island 5’i oynamamıza yardımcı oldu. Böylece yeni nesil oyunculara da klasik LucasArts macera oyunlarıyla tanışma fırsatını verdi. Hem de oldukça uygun fiyatlarla. Hem Monkey Island I hem de Monkey II’nin özel sürümleri Steam üzerinde 9.99$’a indirilebiliyor.  Özel sürümler tabii ki klasik sürümleri de içlerinde barındırıyor.

He was already dead when I killed him the first time!

Monkey Island’ın bu kadar başarılı olmasının ardında ne var peki? Monkey Island, muhtemelen en komik ve en yaratıcı macera oyunu. Birbirinden farklı ve komik karakterler, müthiş diyaloglar, yaratıcı ve zor bulmacalar, muhteşem müzikler ile oyunun neresine el atsanız bir yaratıcılık abidesi ile karşılaşıyorsunuz. Günümüz oyunlarının da en büyük eksiği zaten bu değil mi? Yaratıcılık…

Geçenlerde The Secret of Monkey Island’ı incelemiş ve çözmüştük. Kısaca hatırlarsak; Guybrush Threepwood, korsan olma hayalleriyle Melee adasına gelen saf, komik bir delikanlıydı. Korsan olmak için uğraş verirken adanın valisi Elaine ile tanışan ve âşık olan Guybrush artık hayatının en önemli düşmanını da edinmişti. Kendisini Elaine’e ispatlamak için ölmeyi bile göze alarak hayalet gemisiyle etrafa dehşet saçan LeChuck. Elaine’ı kurtardıktan sonra LeChuck’ı milyonlarca parçaya ayıran Guybrush maceranın burada bittiğini sanıyordu. Oysaki seriye kaldığımız yerden “Monkey Island II Special Edition: LeChuck’s Revenge” ile devam ediyoruz.

Oyuna başlar başlamaz Guybrush’ı kendisi için oldukça normal sayılacak bir durumda buluyoruz.  Derin bir çukurda bir eliyle düşmemek için bir ipi sıkı sıkıya tutan Guybrush’ın diğer elinde de bir define sandığı var. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Elaine de bir iple sarkıveriyor aşağıya ve Guybrush olan biteni anlatmaya başlıyor. Guybrush’ın Scabb adasında iki çapulcu korsana LeChuck ile ilgili maceralarını anlatmasını seyretmeye başlıyoruz. Yeni hedef “Big Whoop” hazinesi gibi gözüküyor. Adamlar LeChuck hikâyelerinden o kadar bıkmış olmalı ki Guybrush’ın gitmesine pek bir seviniyorlar. Korsanların yanından ayrıldıktan sonra bol keseden atıp tutan Guybrush’a Largo LeGrande haddini hemencecik bildiriveriyor ve ceplerinde ne var yok hepsini alıyor. Oyunun orijinalini ilk oynadığımda burada bu paraları kaybetmek beni öyle bir üzmüştü ki tekrar tekrar farklı seçeneklerle Largo ile konuşarak paraları kurtarabilir miyim diye denemiştim.

Monkey Island II’de Guybrush’ın amacı Big Whoop hazinesini bulmak. Sadece paradan ibaret olmayıp başka bir dünyaya geçiş kapısı anlamına da gelen Big Whoop, LeChuck’ın tekrar hayalet formuna gelip peşine düştüğünü öğrenince Guybrush için daha da vazgeçilmez bir hale geliyor.

Monkey Island I efsane bir oyundu ama sonraları çok eleştirilen bir yönü ortaya çıktı. O da oyunun kısa olması ve bulmacaların hep doğrusal bir sırada oyuncunun karşısına çıkmasıydı. Monkey Island I sadece iki adadan oluşuyordu ve oyuncu iki ada arasında gidip gelemiyordu. Macera, Melee adasında başlayıp, Monkey adasında devam edip tekrar Melee adasında bitiyordu. İki adadaki bulmacalar birbirlerini etkilemiyordu. Guybrush’ın yapması gerekenler açıkça önüne konuyor ve sırayla bunları yapması bekleniyordu. Monkey Island II’de ise durum çok farklı. Oyunun sonlanacağı Dinky adasına gidene dek oyun üç adada birden devam ediyor. Her bulmacanın farklı parçaları farklı adalarda ve bazı bulmacalar gerçekten çok uzun. Özellikle ikinci bölümdeki harita bulmacaları zincirleme olarak birbirine öyle bir bağlı ki çoğu zaman kendinizi gerçekten Guybrush’ın yerine koyup, oturup dakikalarca düşünmeniz gerekiyor. Aynı zamanda Monkey Island II’de birçok bulmacayı farklı sırada çözmek de mümkün. Örneğin yine ikinci bölümdeki harita bulmacalarında Guybrush haritaları farklı sıralarda elde edebilir.  

İlk özel sürümde ciddi bazı sorunlar vardı. Bunlardan ilki grafiklerdi. Gerçeğe çok sadık kalmadan ve az sayıda karakter animasyonlarıyla hazırlanmış olan grafikler bu sürüme pek yakışmamıştı ama oyunun atmosferi bize bu sorunu çok göstermemişti.  İkinci özel sürümde grafikler birincisine göre daha renkli ve daha karikatürsel. Karakterler daha fazla orijinaline sadık kalınarak çizilmiş. Eski ve yeni grafiklere bakıldığında şimdi yüzlerce pikselle anlatılanlar daha önce 8×8 pikselle nasıl bu kadar güzel anlatılmış şaşırmamak elde değil. Sanat bu olsa gerek.

İkinci özel sürümde yeniden çizilen Guybrush, kesinlikle ilkinden daha iyi. İlki zaten kimsenin içine sinmemişti. İlk özel sürümde grafikler HD olmuştu ama karakter hareketleri hala düşük sayıda görüntü ile gerçekleştirilmişti. Örneğin Guybrush elini havaya kaldıracaksa bu iş sadece iki görüntü ile yapılmıştı; ilkinde Guybrush’ın eli yerde, ikincisinde ise havada. Düşük çözünürlüğünden dolayı klasik sürümde bu bir sorun teşkil etmiyordu ama özel sürümde göze pek hoş gelmiyordu. İkinci özel sürümde karakter animasyonları daha fazla görüntü ile yapılmış. Böylece daha akıcı grafikler ortaya konmuş.

İlk özel sürümün en önemli sorunlarından biri klavye kullanımını neredeyse zorunlu kılan arayüzdü. Yapımcılar her nedense eski SCUMM’dan daha kötü bir arayüz sunmuşlardı bize. İkinci özel sürümde böyle bir sorun yok. Hatta eski SCUMM’dan daha iyi bir arayüz var bile diyebiliriz. İlk özel sürümde bir nesne ile ilgili bir şey yapmak için önce herhangi bir işlevi seçip sonra simgeyi nesne üzerinde kullanıyorduk. İkinci özel sürümde bir nesnenin üzerindeyken farenin sağ tuşuna bastığımızda o nesne ile ilgili yapılabilecek bütün işlevler ekrana geliyor. Bu tuş basılıyken ilgili işlevlerden birisini seçip nesne üzerinde kullanabiliyoruz. Nesnelerin envanterde beraber kullanımı da çok kolaylaşmış. İlk özel sürümde envanterdeki iki nesneyi beraber kullanabilmek için önce bir nesneyi seçip sonra “use” işlevini seçip sonra envanteri tekrar açıp ikinci nesneyi seçmek zorunda kalıyorduk. Şimdi ise bir nesneyi seçip sonra aynı envanter ekranında beraber kullanmak istediğimiz diğeri nesneyi seçmemiz yeterli. Envanteri farenin orta tuşu ile açabilirken hem sağ hem de sol tuşa aynı anda bastığımızda ise bulunduğumuz ekranda etkileşebileceğimiz bütün nesneler parlıyor. Böylece oyunu oynarken klavye desteğine ihtiyaç kalmıyor ve fare ile piksel avcılığı da yapmıyoruz.

Önce F10’du şimdi niye F1 oldu ki?

Klavyede sadece üç tuşa oyun boyunca başvurabiliriz. Bunlardan ilki F1 tuşu. Hayır, F1 bize bir yardım ekranı açmıyor. F1 bizi 19 yıl geriye Monkey Island 2: LeChuck’s Revenge’in klasik sürümüne götürüyor. İlk özel sürümde olduğu gibi burada da oyunun klasik sürümünü oynayabiliyoruz ve önemli bir farkla: seslendirmelerle beraber. Evet, özel sürümdeki seslendirmeleri artık klasik sürümde de istersek kullanabiliyoruz. H tuşu ilk özel sürümde de olduğu gibi yine yardım almamızı sağlıyor. Artarda bastıkça oyun bize daha net ipuçları veriyor.

Gelelim ikinci özel sürümün en önemli özelliğine. Oyun içerisinde bazen ekranda “A tuşu ile yorumları dinleyebilirsiniz” diye bir uyarı çıkıyor. Buralarda A tuşuna bastığımızda Ron Gilbert, Tim Schafer ve Dave Grossman’ın görüşlerini dinleyebiliyoruz. Ron Gilbert; Maniac Mansion ve SCUMM’ın yaratıcısı. Sonrasında Monkey Island serilerinde çalışan Gilbert, son olarak Telltale Games’e Tales of Monkey Island’da yardımcı olmuş. Tim Schafer’ın ise Maniac Mansion I ve II, Monkey Island I ve II, Full Throtlle, Grim Fandango gibi en iyi Lucas oyunlarının altında imzası var. 2005’de Psychonauts ve 2009’da Brütal Legend’ı yapan Schafer şimdilerde ne yapıyor bilinmez. Dave Grossman ise yine Monkey Island serilerinde ve Maniac Mansion II’de görev almış. Şimdi ise Telltale Games’de Monkey Island efsanesine devam ediyor.

Genelde film DVD’lerinden alışık olduğumuz bu durum oyunda oldukça güzel sunulmuş. Öyle ki sanki Gilbert, Schafer ve Grossman’ın oyun boyunca bizi izlediği hissine kapılıyoruz. Üçünün tekrar aynı odada buluşması gerçekten inanılmaz.  Buradaki en büyük sorun bu üç büyük adam oyun hakkında yorumlar yaparken oyunun arka planda devam ediyor olması. Bu yorumları dinlemek demek oyun içerisindeki diyaloglardan feragat etmek demek. O yüzden oyunu sık sık kaydederek ilerlemekte fayda var.  

İkinci özel sürüme yapılan bir eklenti de sanat galerisi. Oyunda ilerledikçe yapımcıların karakter ve mekân çizimleri bonus özellikler adı altında beliriyor. Bir de ne işe yaradığını anlamadığım Steam üzerinde çalışan “Achievements” kısmı var. Bölümleri geçtikçe ya da bazı bulmacaları çözdükçe puan kazanıyorsunuz. Bana çok uzak bir kavram. Bir macera oyunu için gereksiz bir özellik.

Her iki özel sürümle beraber orijinal sürümünde geldiğinden bahsetmiştik. İlk özel sürümde orijinal sürüm aynen korunmuş ama nedense ikinci özel sürümde orijinal sürümün giriş ve son bölümleri çıkartılmış. Sonradan bir güncelleme ile bu bölümler klasik sürüme eklendi ama özel sürümde de dans eden maymunları ve onları kovalayan Guybrush’ı görmek isterdik. Orijinal sürümde hatırlarsanız oyun bitince yapabileceğiniz 50 şey diye bir ekran vardı. Gidin bir karnınızı doyurun gelin gibi. Özel sürümde nedeni bilinmez bu ekran da kaldırılmış.

Orijinal sürümde oyunun zorluk seviyesini oyunun başında ilgili seçeneğe tükürerek seçmek mümkündü. Böylece birçok bulmaca kolaylaşıyor ve bazı karakterlerle hiç tanışmıyorduk bile. Bu kısım aslında orijinal oyunda da biraz sorunluydu. Kolay zorluk seviyesini seçtiğimiz zaman karakterler söylememesi gereken zorluk seviyesinden metinler söyleyebiliyorlardı mesela. Belki de bu yüzdendir, bu seçim hem klasik hem de özel sürümden kaldırılmış.

Monkey Island II’nin en önemli özelliklerinden birisi IMUSE (Interactive Music Streaming Engine)  adı verilen arka plan müzik sistemiydi. Özellikle Scabb adasında kendisini hissettiren bu sistemde Guybrush dışarıda gezinirken sabit bir arka plan müziği çalıyordu. Guybrush herhangi bir mekâna girdiğinde ise soundtrack değişmeden yani doğrudan başka bir parçaya geçmeden müzik dinamik olarak girilen mekâna göre değişim gösteriyordu. Oyuncu bu değişimi hissetmiyordu bile. Özel sürümde ise IMUSE kaldırılmış. Artık Guybrush’ın girdiği mekânlarda doğrudan soundtrack değişiyor. Özel sürüm ilk çıktığında bu konuda ciddi sorunlar vardı ve çok eleştiri aldı. O yüzden yapımcılar bir güncelleme paketi ile parçalar arasına geçiş efektleri koyarak geçişleri IMUSE’a benzetmeye çalıştılar. İlkine göre çok daha başarılı oldu bu güncelleme ama hala bazı mekânlarda ciddi sorunlar var. Örneğin Kaptan Rom’un evinin dışarısında çalan müzikle eve girdiğimizde çalan müzik arasında yapılan geçiş oyuncunun kulağını rahatsız edecek kadar kötü. İlk özel sürümde klasik oyunun müzikleri çok kaliteli derlenmişti. Nedense ikinci özel sürümünde klasik oyunun müzikleri orijinalinden daha kötü olmuş.  

Monkey Island II bence zaten serinin en kaliteli oyunuydu. Yapımcılar müziklerdeki bir iki ufak sorun hariç ilk özel sürümdeki bütün sorunları Monkey Island II’nin özel sürümünde çözerek gerçekten çok kaliteli bir iş ortaya çıkarmışlar. Hikâyenin ve bulmacaların zaten macera oyun tarihinde eşi benzeri yok. Grafikler yüksek çözünürlükte. Karakter animasyonları yeterince geliştirilmiş. İlk oyundaki gibi göze batmıyor. Seslendirmeler tek kelimeyle muhteşem. Özellikle LeChuck herhalde bu kadar doğru seslendirilebilirdi. Yapımcılar bu konuya belli ki çok özenmişler. Arayüz desek o da mükemmel, klavyeye dokunmadan oyunu bitirebilirsiniz. Oynanabilirlik en üst düzeyde. E oyunun fiyatı da 9.99$ gibi komik bir rakam. Bu paraya bu başyapıtı kaçırmayın derim ve tam çözüme geçerim.

1. Bölüm: Largo Ambargosu

Guybrush, LeChuck ile ilgili hikâyelerini anlattıktan sonra yeni macerası olan Big Whoop hazinesini aramak için Scabb adasında yola koyuluyor ki birden bire Largo’ya bütün parasını kaptırıyor. Yapacak bir şey yok. İlerleyip ilk dükkâna girdiğimizde Scabb adasının marangozu ile karşılaşacağız. Seslendirmesi gerçekten harika olmuş. Adamı görmeyip sadece sesini dinlesek herhalde bu adam marangozdur diyebilirdik. Abarttım galiba. Neyse, marangozla konuşup Monkey Island II’nin en çok akılda kalan esprilerinden bir tanesine hazırlanın.

How much wood could a woodchuck chuck if a woodchuck could chuck wood?

Adamcağız da en az bizim kadar Largo’ya gıcık olmuş. Elinde olsa Largo’nun bir voodoo bebeğini yaparmış. Hımm, belki de bize kısmet olur. Marangozun dükkânında ileride işimize yarayacak malzemeler var ama şimdilik alamıyoruz. Buradan çıkıp bir sonraki dükkâna girin. Burada serinin belki de en çok sevilen karakteri haritacı Wally var. Wally ile konuştuktan sonra Largo’nun ambargosu yüzünden adadan ayrılamayacağımızı öğreniyoruz. Daha da önemlisi Wally’nin de Big Whoop’u araştırdığını öğreniyoruz. Wally’nin anlattıklarına göre Big Whoop dört korsan tarafından gömülmüş. İşin içinde soyadı Elaine olan bir korsan da var. Hazineyi Inky adasına sakladıktan sonra haritayı dört parçaya bölmüşler ve hepsi kendi yoluna gitmiş. Wally haritayı görürse hazineyi kolaylıkla bulabileceğini söylüyor. Wally ile konuşmamız bittikten sonra bir tane boş kağıt alalım. Dikkat ederseniz Wally gözleri yorulunca gözlüğünü masanın üstüne bırakıyor. Monkey Island’da karakterler boşuna bir şey yapmaz. Wally gözlüğünü bırakır bırakmaz masanın üstünden alın. Bu küçük adamın karakteri ve Big Whoop bilgisi bize kader arkadaşı olacağının bir göstergesi aslında.

Wall-EEEEEEE

Wally’nin yanından ayrılıp yukarıdaki gemiye gidin. Heey buradaki üç korsanı tanıdınız mı? Farelerini de alıp Melee adasından Scabb adasına gelmiş bizim üç işe yaramaz korsan. Sirkte işler yolunda gitmeyince turist gezdirmeye başlamışlar. Boş vakitlerinde de Big Whoop’u aramışlar. Anlaşılan bu adada herkes Big Whoop’dan haberdar. Wally’nin aksine üç kafadar hazinenin Drinky adasında olduğunu söylüyor. Bacağını kaybeden adamcağız bizden marangoza gidip cila alıp tahta bacağını cilalımızı istiyor. Bu isteğini kırmayacağız ama önce cila için para isteyelim. Konuşma bittikten sonra kovayı alın. Kutuyu ve levhaları inceleyin. Çamaşırcının temizlikten sonra çamaşırlar üzerinde kalan lekelerden dolayı sorumluluk almaması muazzam bir hizmet kalitesi olduğunu gösteriyor. Çamaşırcıyla konuşun. Guybrush birkaç temiz çamaşır almak isteyecek ama çamaşırcı bilet olmadan vermiyor.

Tekrar marangozun yanına gidelim. Marangozla konuşup cilayı alalım ve üç kafadarın yanına geri dönelim. Cilayı korsanın tahta bacağında birkaç kez kullanıp adamın parasını bir güzel sömürelim. 19 altına kadar devam edebiliyoruz. Buradan ayrılıp soldaki gemiye gidin. Anlaşılan burası bir otel. Her Monkey Island’da kesin bir Türk kabadayısına benzeyen korsan oluyor. Burada da otel sahibi fazlasıyla bir Türk’e benziyor. Otelde sadece Largo kalıyormuş. Bunu öğrendiğimiz iyi oldu. Adam timsah besliyor gemide iyi mi? Buradaki bulmaca çok aşikâr. Bir şekilde Largo’nun odasına girmemiz lazım ama giremiyoruz. Bunun için otel sahibini gemiden yollamamız lazım. Eğer adamın timsahını serbest bırakırsak belki adam timsahı aramaya gidecektir. Böylece Guybrush, Largo’nun odasına girebilir. Timsah iple sıkı sıkıya bağlı. Şimdilik ipe bir şey yapamıyoruz.

Dışarı çıkıp Bloody Lip Bar’a gidin. Bara girmeden levhaları incelediğimizde barda çalışacak birisinin arandığını öğreniyoruz. Para kazanmak için iyi bir fırsat olabilir. Aşağı indiğimizde barmenin bardağı nasıl temizlediğine dikkat edin. Puhaha. Adam yeşil yeşil tükürükle temizliyor bardakları. Tükürürken çıkardığı ses de gerçekten bir harika. Bu ses klasik oyunda yoktu galiba. Adamla tam konuşmaya başlayacakken Largo geliyor ve bir tükürük daha. Largo içkiyi beğenmeyip duvara tükürüyor. LucasArts’a bu tükürüğü bize yüksek çözünürlükte, yavaş gösterimde ve yakın çekimle gösterdiği için teşekkür ediyoruz. Bu tükürük üzerinde bu kadar durulduysa kesin işimize yarayacaktır. Wally’den aldığımız kâğıdı tükürük üzerinde kullanıp bu iğrenç tükürüğü alalım. Sonra barmenle konuşalım. Adada herkes Largo’nun voodoo bebeğini yapmak istiyor. Barmen’den içecek bir şeyler istediğimizde adam Guybrush’ın içki alabilecek yaşta olacağına inanmıyor ve kimlik istiyor. Şimdilik buradan içki alamayacağız. Barmen’den Kate adında bir kaptan hakkında bilgi alıyoruz. Tüm romlarını Kate almış.

Full HD Full Yeşil Largo Tükürüğü

Barmenle iş için konuştuğumuzda çoktan bir aşçıyı işe aldığını öğreniyoruz. Eğer bu aşçıyla işler iyi gitmezse o zaman bizi işe alabileceğini söylüyor. Bu bizim için yeterli bir ipucu. Bir şekilde bu aşçı için işlerin iyi gitmemesini sağlamalıyız. Yukarı çıkıp geminin penceresinden mutfağa gidin. Masanın üstündeki bıçağı alın. Bıçağı nerede kullanılacağının hemen aklınıza gelmesi lazım.

Tekrar otele gidelim. Bıçakla timsahın ipini kesip serbest bırakalım. Otelin sahibi çıkınca timsahın yemek kabından peyniri alın ve Largo’nun odasına girin. Kapıyı kapatın ve Largo gelmeden hızla masanın üzerinden peruğu alın. Eğer peruğu alamadan Largo’ya yakalanırsanız dışarı çıkıp biraz gezinip geri gelin.

Oyuna başladığımız yere yani köprüye gelip sağa doğru ilerleyin. Scabb adasının haritasına ulaşacaksınız.

Haritadan bataklığa gidelim. Tabuta binip sağ tarafa doğru ilerleyin. İşte Monkey Island II’nin unutulmaz sahnelerinden bir tanesi. Guybrush bir tabutta kürek çekerek bataklıkta ilerliyor. Mojo’nun evine girince masanın üstünden ipi alın. İlk çizimi de (Conceptual Art) böylece açmış olduk. Sağ tarafa doğru ilerleyip Mojo ile karşılaşın. Mojo’yu ilk oyundan hatırlayacaksınız. Bu macerada çok önemli bir rol oynayacak. Largo’nun LeChuck’ın sağ kolu olduğunu öğreniyoruz. O’na göre LeChuck ölmemiş olabilir. Largo için bir voodoo büyüsü yapmak istiyor ama şu ana kadar kimse Largo’nun kişisel eşyalarından bazılarını bunun için getirmeye cesaret edememiş. E bu tam Guybrush’a göre bir iş.

Mojo’nun nelere ihtiyaç duyduğunu sorduğumuzda Largo’nun elbisesinden bir parçaya, saçına, vücudundan bir sıvıya ve bir akrabasının cesedinden bir parçaya ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Elimizde zaten Largo’nun yüksek çözünürlüklü tükürüğü ve peruğu var. Bunları Mojo’ya verelim.  Geriye Largo’nun elbisesinden ve bir de ölü akrabasından bir parça kalıyor. Mojo’nun yanından ayrılıp bataklığa geri dönelim. Harita ekranına geçmeden hazır bataklığa gelmişken kovaya çamur koyalım. Bu çok işimize yarayacak. Buradan plaja gidin. Yerdeki odun parçasını alın. İlerleyip oyuna başladığımız yere geri dönelim ve korsan arkadaşlarımızla tekrar konuşalım. Largo ve uyguladığı saçma sapan ambargo hakkında bilgi aldıktan sonra nereden gemi kiralayabileceğimizi sorun. Adanın uç tarafında Kaptan Dread’ten kiralayabileceğimizi söyleyecekler.

Evet, ilk bölümdeki yapacaklarımız iyice şekillendi. Öncelikle Largo’nun icabına bakıp sonra bir gemi kiralayıp Scabb adasından gideceğiz. Korsanlara şarkı söyletmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bu adamlarda LeChuck’ın öldüğüne inanmıyorlar. Acaba haklılık payları olabilir mi?

Haritadan mezarlığa gelin. Sağdaki mezarları inceleyin. Stan’ın adı geçecek. Bu sakın ilk oyunda bize gemi kakalayan Stan olmasın? Bütün mezarları inceleyip ilerleyin. Burada yine oyundaki muhteşem sahnelerden birisine tanık olacağız. Mezar taşlarını tek tek inceleyin. En soldaki mezar taşı Marco Largo LeGrande’ye ait. Galiba Largo’nun akrabalarından birisinin mezarını bulduk. E kazalım o zaman. Bu mezar taşının önünü kürekle kazın ve keyifle olan biteni seyredin. Bu ekrana yapımcıların yorum yapmamış olması imkânsızdı zaten. Voodoo büyüsü için gerekli malzemelerden birisini daha aldık böylece.

Şimdi Peninsula’ya gidelim ve kaptan Dread ile konuşalım. Önce levhayı inceleyip 20 altına ihtiyacımız olduğunu öğrenelim. Evet bizde de 19 altın var. Zaten tam denk gelse şaşardım. Dread, uğurlu kolyesini kaybettiği için ve Largo’nun ambargosu yüzünden gemisini kiralayamıyor. Largo’nun zaten icabına bakacağız. Kolye için kaptana Wally’den (ç)aldığımız gözlüğü verin.  Woodtick’e geri dönün.  Bizim üç kafadar korsanın olduğu yere gelin.

Oyunun zor bulmacalarından birisini çözeceğiz. Hatırlarsanız yeni aşçının icabına bakmamız gerekiyordu. Yerdeki kutuyu açın. Tahta çubuğu kutuda kullanıp kutunun kapağının açık kalmasını sağlayın. İpi tahta çubuğa bağlayın. Kutunun içine peyniri koyun. Farecik peyniri yemek için kutunun içine girince ipi çekin. İlk oyundan beri peşinde olduğumuz fareyi sonunda yakalayabildik. Kutuyu açıp fareyi alın. Hemen soluğu yeni aşçının yanında alın.  Fareyi kazana atıverin. Iyyyy. Aşçının yanından çıkıp bara gidin ve barmenle konuşun. Barmen içeri girip fareyi çorbanın içinde görünce gariban aşçıyı anında kovacak. Sonra da dönüp Guybrush’a iş teklif edecek. 420 altını duyunca tabii ki kabul edeceğiz.

Mutfağa girdikten sonra pencereden kaçalım ve tekrar Largo’nun oteline gidelim. Timsahın yeminden tekrar peynir alıp Largo’nun odasına girelim ve kapıyı kapatalım. Zor bulmacalardan birisi daha. Hatırlarsanız Largo’nun voodoo büyüsü için sadece elbisesinden bir parçaya ihtiyacımız kalmıştı. Largo gelmeden aceleyle içi çamur dolu kovayı kapının üstüne koyalım. Hemen sonra soyunma kabininin arkasına geçip olacakları seyredelim. Largo’nun üstünü kirlettik. Otelden çıkıp bizim üç kafadarın olduğu yere ilerleyelim. Largo’nun elbiselerini kuru temizlemeciye verdiğine tanık olacağız. Largo’nun odasına geri dönüp kapıyı kapatalım. Bir bilet ancak bu kadar zor bir yere saklanabilirdi. Kapının arkasından bileti alıp kuru temizlemeciye gidin ve Largo’nun elbiselerini alın. Puhaha, Largo’nun sutyen giydiğini de böylece öğrenmiş oluyoruz.

2 – 4 – 6 – 8 … Who do we assasinate?  Largo Largo Yeah  

Soluğu hemen Mojo’nun yanında alalım ve bulduğumuz malzemeleri verelim. Şimdi tek yapmamız gereken Largo’nun yanına gidip iğneleri Largo bebeğine zevkle batırmak. Largo’nun odasına gidelim ve bu işi zevkle yapalım. Tam adamdan kurtulmuşken Guybrush çenesini tutamayacak ve LeChuck’dan bahsedecek. O’nu öldürdüğünü ispat etmek için de LeChuck’ın sakalını verecek. İşte bu tam da Largo ve LeChuck’ın ihtiyacı olan şey. Largo bu sakal ile LeChuck’ı gönderdiğimiz yerden geri getirebileceğini söylüyor. Ne yazık ki bu durumu Mojo’da onaylayacak. LeChuck tabii ki geri döner dönmez ilk olarak Guybrush’ı ortadan kaldırmak isteyecektir. Bu yüzden Mojo, Big Whoop hazinesini bulmamızı istiyor. Çünkü bu hazine aslında başka bir dünyaya açılan kapıymış. Bununla ilgili bizim adımıza Phatt şehir kütüphanesinden aldığı bir kitabı da veriyor. 
Kitabı okuduğumuzda Big Whoop hakkında daha fazla bilgiye ulaşıyoruz. Kitapta yazanlara göre dört korsan hazineyi Inky Island’da tuzaklarla dolu bir yere saklamış. Bunlar Rapp Scallion (aşçı), Young Lindy (kamarot), Mr. Rogers (ikinci kaptan) ve Kaptan Marley (Elaine’nin büyükbabası). Korsanlar hazineyi sakladıktan sonra haritayı dörde bölmüşler ve her biri bir parçasını almış. Rapp Scallion Scabb adasına bir lokanta açmış. Büyük başarı yakalamış ama öldükten sonra lokantası köhne bir hale bürünmüş.  Young Lindy ise amaçsızca sağa sola savrulmuş. Son olarak Booty adasında dilenirken nasıl olduğu bilinmez bir şekilde çok büyük miktarda paraya kavuşmuş. Bu parayla batık bir şirkete yatırım yapmış. Mr. Rogers, Phatt adasında emekliye ayrılmış. Ortalıktan kaybolmadan önce içki işine girmiş. Marley ise Kupa Amerika yarışında birden ortadan kaybolmuş. Aslında yarışı da önde götürüyormuş. Big Whoop ile ilgili bu bilgileri edindikten sonra Peninsula’ya gidip Kaptan Dread ile konuşalım ve ilk bölümü böylece bitirelim.

İkinci Bölüm: Dört Harita Parçası

Bölümün hemen başında LeChuck’ın kalesine konuk oluyoruz. Tam da düşündüğümüz gibi LeChuck geri dönmüş ve şimdilik tek amacı Guybrush’dan intikam almak. Şimdi Kaptan Dread’in gemisindeyiz. Kaptanla konuşmadan önce kuşyemini alın. Bizi Booty adasına ya da Phatt adasına götürebileceğini söylüyor. Bu noktadan itibaren oyun alanı birden bire çok fazla genişliyor. Monkey Island I’de hep bir ada üzerinde oynuyorduk. Şimdi üç ada arasında istediğimiz zaman seyahat edebiliyoruz.

Oyunun en uzun ve en zor bölümü bu bölüm. Amacımız dört harita parçasını toplamak. Bunun için birbiri ile ilişkili bir sürü bulmaca çözeceğiz. Haritaların yerlerini ve çözeceğimiz bulmacalara bir göz atalım:

Özetlemesi bile çok uzun sürdü bu bölümü

Rapp Scallion’ın haritası:  Scallion, Scabb adasında mezarlıkta gömülü. Bu harita parçasını almak için öncelikle Phatt adasının valisinden bir kitap almamız lazım. Bu kitabı okuduktan sonra mezarlıktaki Scallion’un mezarına girebilmemiz lazım. Bunun için de Booty adasındaki mezarcıdan buranın anahtarını almamız lazım. İçeri girdikten sonra Scallion’un küllerini alıp Mojo’ya götürmemiz lazım. Mojo bize Scallion’ı canlandıracak bir büyü yapacak. Scallion’ı canlandırdıktan sonra Scabb adasındaki lokantasına gidip gazı söndürmemiz lazım. Bunu da yaptıktan sonra Scallion bize harita parçasını verecek. 

Marley’in Haritası: Marley’in haritası Booty adasında Elaine Marley’in malikânesinde. Malikâneye gidebilmek için önce Phatt adasında kumar oynayıp davetiye kazanmamız lazım. Sonra bu davetiyeyle Booty adasındaki kostümcüden kostüm almamız lazım. Malikâneye gidip harita parçasını almaya çalıştığımızda Elaine kızıp haritayı camdan atacak. Harita bir uçurumda dal parçasına takılacak. Haritayı buradan alabilmek için Phatt adasındaki bir balıkçıyla iddiaya gireceğiz. İddiayı kazanmak için Elaine’in malikânesinden büyük bir balık çalıp bu adama getireceğiz. İddianın sonucunda kazandığımız oltayla Booty adasına gidip haritayı almaya çalışacağız. Çok kolay olmayacak. Booty’de biraz daha uğraştıktan sonra bu harita parçasını da alabileceğiz.

Young Lindy’nin Haritası: Young Lindy muhtemelen harita parçasını Booty adasındaki boutique sahibine sattığı için çok zengin olmuş. Boutique sahibi harita parçası için batık Mad Monkey gemisindeki maymun kafasını istiyor. Mad Monkey gemisinin yerini öğrenmek için kütüphaneden bir kitap alıp okumamız gerekiyor. Buraya bizi götürebilecek olan tek kaptan Kate. Kate ise 6000 altın istiyor. Bir tükürük yarışmasına girip burada kazandığımız ödülü Boutique sahibine 6000 altına satıyoruz. Sonra Kate ile batığa gidip maymun kafasını alıyoruz ve Boutique sahibine bu kafayı verip haritanın bu parçasını alıyoruz.

Mr. Rogers’ın haritası: Bu harita Phatt adasında ulaşımı oldukça zor bir evin altında. Bir seri bulmaca çözüp buraya ulaştıktan sonra bu evde yaşayan Kaptan Rom’la içki içme yarışına tutuşuyoruz. Kaptan Rom’u yenebilirsek bir dizi bulmaca ile yerini öğrendiğimiz evin altındaki gizli odaya gidip haritanın Mr. Rogers’a ait parçasını alıyoruz.

Tabutların Kadillağı

İlk önce Booty adasına gidelim. Adaya inince topun başında duran yaşlı adamla konuşun. Adada Mardi Gras kutlanıyor. Mardi Gras, insanların renkli kostümler giydiği, sokaklarda dans ettiği Paskalya öncesindeki salı günü demek. Augustus DeWaat, okyanusu gözetliyor, posta gemisini gördüğünde ise topu ateşleyip insanları haberdar ediyor. Augustus’la işiniz bittikten sonra Booty Boutique’a girin. Testereyi, gemi borusunu ve papağan işaretini satın alın. İşareti aldığınız yere kuşyemini takın. Kuş yana kaydığı için artık aynayı da alabileceğiz.

Amanın !!! Aradığımız harita parçası bu dükkânda ama adam 6.000.000 altın istiyor. Dükkândaki Elvis çıkartması ve Indy’nin kamçısı dikkatiniz çekmiştir. Buradan çıkıp kostüm dükkânına gidelim. Guybrush bir kostüm kiralamak için can atsa da dükkân sahibi izin vermeyecek. Dükkândan çıkıp hemen sağ tarafta reklam dağıtan Kaptan Kate ile tanışalım. Kate’e göre Big Whoop hazinesi Blinky adasındaymış. Kate’den gemi kiralamak istersek 6000 altına kiralayabiliyoruz. Şimdilik aklımızın ucunda bulunsun sadece, çünkü bu kadar paramız yok.  Kate bir reklam broşürünü verecek. Hemen yanda Stan’in tabut dükkânı yer almakta. Gemi işinden vazgeçip tabut işine girişmiş bizim eli kolu rahat durmayan hiperaktif Stan. Burada sarı sarı parlayan anahtar dikkatinizi çekmiştir muhtemelen. O anahtar bize kesin lazım olacak ama şu anda alamıyoruz.  

Haritaya çıkıp büyük ağaca gidin. Tahtayı alın. Ağaca çıkabilmek için bir tahtaya daha ihtiyacımız olacak. Tekrar haritaya çıkıp Marley’in malikânesine gitmeye çalışın. LeChuck kılığındaki Bayan Guybrush’ı durduracak. Partiye gidebilmek için hem kostüm hem de davetiye gerekli. Bizde ikisi de yok şimdilik. Köye geri dönüp Boutique’deki satıcıyla tekrar konuşun. Batık Mad Monkey gemisindeki maymun kafasını getirirsek bize harita parçasını verebileceğini söylüyor.  

I’ll be BACK !!!

Şimdi de Phatt adasına gidelim. Adaya ayak basar basmaz Guybrush’ın başı belaya girecek ve soluğu valinin yanında alacağız. LeChuck, Guybrush’ın kellesine ödül koymuş. Vali de Guybrush’ı LeChuck’a satmak istiyor. Guybrush, LeChuck’ın geri döndüğünü ilk kez burada öğreniyor. Bir terminator gibi valinin yanından ayrılıyoruz ve kendimizi hapiste buluyoruz. Yatağın altından sopayı alın. Sopayı yandaki iskeletin bacağında kullanıp kemiği alın. Adamcağızın kemiğini küçük tatlı köpekçik Walt’a verin. Anahtarı alıp ka

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu