Oyun Ön İncelemeleri

Anno 1800

Şehir, devlet kurup ticaret yaptığımız, bir ülkeyi yada bölgeyi yönettiğimiz strateji oyunlarının kemik bir kitlesi var. Bu kitle hangi firmadan gelirse gelsin ve hangi zaman aralığında geçerse geçsin, bu tip strateji oyunlarına daima yakında ilgi gösteriyor ve seviyor. Ubisoft ailesinin ise bu türde örnek gösterebileceğimiz hem çok köklü, hem de oldukça başarılı bir serisi var ki 1998 yılından beri, yani 20 yılı aşkın süredir bizlerle birlikte. 2011 ve 2015 yılında piyasaya çıkan Anno 2070 ve 2205 ile gelecek temasını işleyen yapım, Anno 1800 ile birlikte bizleri yeniden geçmişe götürecek. Endüstri Devriminin başlangıcını hedefleyen zaman aralığı ile tarihe de bir nevi tanıklık edeceğimiz Anno 1800, 26 Şubat’ta raflardaki yerini almış olacak. Bugün ise Anno 1800’ün deneme sürümünde bizleri nelerin karşıladığını ve oyunun potansiyelini masaya yatıracağız.

Anno 1800 Ön İncelemesi

Öncelikle Anno serisini yakından takip edenler bilirler, oyundaki ana amacınız daima ticari yönden başarılı olmaktır. Oyunda kurduğunuz şehirlerin sahip olduğu kaynakları iyi analiz edip, farklı kaynaklar ile ticari ürünler ortaya koyup ticaretini yapar, para kazanır ve şehrinizi geliştirirsiniz. Şehir yönetimi türündeki oyunların olmazsa olmazı olan vatandaşlarınızı memnun etme göreviniz de Anno 1800‘de bizlere verilmiş durumda. Şehrin yöneticisi olarak vatandaşlarımızı korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak oyunun ana amacı diyebiliriz.

Öncelikle oyunun hikayesinden başlamak isterdim ancak basına özel olarak hazırlanan deneme sürümü içerisinde hikayeye odaklı pek bir detay bulunmuyor. Sadece hikaye içerisinde hali hazırda gelişmiş bir şehirde yönetici olan ancak daha sonra vatana ihanet suçundan yargılanıp hayatını kaybeden birinin çocuğu rolüne bürünüyoruz. Babamız hayatını kaybettikten sonra sahip olduğu borçları da yüklenip yeni bir ada satın alıyor, bu adada kendi şehrimizin temellerini atıyor ve hem gelişip hem de bu borç yükünden kurtulmaya çalışıyoruz.

Hikayenin işleyişinde yapılan seslendirmeler ve diyaloglar ise bu tip bir strateji oyunundan beklemeyeceğiniz kadar başarılı. Şahsen Cities, SimCity, Tropico gibi benzeri yapımların en büyük eksikliği diyebileceğimiz arka planın bir hikaye ile renklendirilmesi, Ubisoft’un Anno 1800 ile yaptığı en başarılı işlerden biri olmuş. Oyunda size verilen görevleri yerine getirdiğinizde karşılaştığınız diyaloglar hayli kaliteli.

Anno 1800 ilk bakışta oyuncuya karışık gözüken bir yapım imajı çiziyor. Hem makro hem de mikro strateji gerektiren yapım içerisinde aynı anda birçok farklı sorunla karşılaşabiliyor, hepsine yetişmekte zorlanabiliyorsunuz. Oyunun size gösterdiği ve bir nevi alıştırma görevlerini iyi takip etmekte yarar var. Anno 1800 içerisindeki bu öğrenme süreci görevleri, oyunun farklı mekaniklerini öğretmede başarılı olmuş. Türe ve seriye uzak olan oyuncular bile bu görevleri dikkatli bir şekilde yaparlarsa, hızlıca ortama ayak uydurmaya başlayabilirler.

Anno 1800, türdeki benzeri yapımlar gibi küçük adımlarla sizleri başlatıyor. Oyun içerisinde tamamen boş bir adada yalnızca bir liman ile başladığınız şehrinizi kurma yolculuğunuza potansiyel göçmenleriniz için yuva inşa ederek başlıyorsunuz. Klasik strateji oyunlarından alışık olduğumuz inşa mekaniği aynı şekilde oyunda yer alıyor. Yapmak istediğiniz binayı seçip, harita üzerinde istediğiniz konuma getiriyor ve inşa işlemini tamamlıyorsunuz. Ancak Anno 1800 içerisinde şehrinizi inşa ederken konum belirlemede dikkatli olmanızda fayda var, belli alanlarda boşluklar bırakmadığınız takdirde, okul, itfaiye, park gibi alanları inşa edemiyor, bunlara ihtiyaç duyulduğunda şehrin uzak bölgelerini tercih etmek zorunda kalabiliyorsunuz ki bu da işinize yarayamayabiliyor. 

Yapım içerisinde şehrinizin yerlilelerinin istekleri diğer serilere kıyasla daha hafif tutulmuş. SimCity, Cities: Skylines gibi yapımlarda bu istekler sizleri zorlarken, Anno 1800’de çok daha rahat bir şekilde ticarete odaklanabildim. Ancak bu durumun oyunun ilerleyen aşamalarında zorlaşacağını düşünüyorum, keza deneme sürümü içerisinde birçok özellik aktif de değildi.

Ticaret yapma işlemi ise hayli basit. Örnek vermek gerekirse ormanlık arazinin yakınına kuracağınız merkezler ile ağaçları kesebiliyor, yine bu merkeze yakın kuracağınız marangoz atolyesinde kesilen odunları işliyor ve satışını gerçekleştirebiliyorsunuz. Oyundaki üretim mekanizması da bu zincir gibi işliyor. Ham madde ve üretim tesislerini yakın kurmakta fayda var.

Görsel anlamda ise yine Anno 1800 hayli başarılı işler ortaya koymuş. Oyunun ışıklandırması, gölgeler, kaplamalar fazlasıyla detaylı. Zamanın atmosferini fazlasıyla hissedebiliyorsunuz. Sesler de keza önceden de bahsettiğim gibi kaliteli olmuş, özellikle müzikleri fazlasıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Uzun lafın kısası Anno 1800, denediğimiz hayli kısıtlı sürümde türün hayranlarını yine uzun saatler boyunca başında tutacak kadar kaliteli gözüküyor. Şubat ayında oyun tam çıkışını yaptığı zaman, detaylı incelemesi tekrardan karşınızda olacağız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu